Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Kısır tartışma yapan sensin.

 

Buraya gelip herşeye cevap verilir diyorsun, tek bir soruya cevap verdiğin yok.

 

"Acaba neden bu kadar insan cevap vermediğimi düşünüyor" diye kendine sorduğun da yok.

 

Forumdaş: Dünya yuvarlakmıdır Doğan abi?

Doğan Gülbudak: Evet fasulye güzeldir. Gördüğünüz gibi bu soruya da cevap verdik. Başka sorusu olan var mı?

Forumdaş: Ayva çiçek açmış mı doğan abi.

Doğan Gülbudak: Evet davuldan güzel ses çıkar. Gördüğünüz gibi bu soruya da cevap verdik. Başka sorusu olan var mı?

Falan filan...

 

Saygılar.

 

Evet . Bencede . FALAN , FİLAN .

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:

Değerli arkadaşım Birvarmış...

 

Başörtü konusunda anladım dedim de,ya şimdi düşünüyorum bu başörtüsü faklı bir anlam taşıyor olamaz mı o çağda?Yada o emir o dönem için gerekli kılınamaz mı?

Sevgili mavi olmayan gökyüzü,

Eğer müslüman olmayanlara da azıcık güvenebilme şansın varsa, gel sen şu ağabeyini iyice bir dinle derim.

İslamda baş örtüsü filan yoktur, değerli kardeşim. Türban da yoktur. Sanırım senin mantığın da bir türlü bu kapanma meselesini almadığı için, mantıklı olanını duyup rahatlamak istiyorsun. Ben öyle bir hava sezdim sende.

Eğer İslam'da baş örtüsü veya türban olmadığını duymak senin içini rahatlatacaksa benden sana garanti, İslamda gerçekten de ne türban nede baş örtüsü vardır.

Fakat sana bir de kötü haberim var ki o da şudur: İslamda çarşaf vardır.

O ayetde bahsedilen "yakalarınızın üstüne kadar örtün" dediği şey, baş örtüsü değil, çarşafın üst kısmıdır. Peygamberin hanımlarının hiçbirisi başı açık değildi. O zamanlar türban da yoktu. Hepsi çarşaflıydılar.

Hatta bu çarşaf meselesi, İslam'dan da çok öncesine dayanır. Putperestlerin bir adetidir. Kökeni ise Araplar'a değil, eski Mısır'a kadar dayanır. Mısırlıların tanrısı Ra'nın dininden gelmedir.

 

Şu resimi tıklarsan, islam öncesi putperest bir kadının çarşaflı kıyafetiyle namaz kıldığını göreceksin.

 

http://www.gutenberg.org/files/16653/16653-h/img/3.jpg

 

Nota: Eğer resim tıklamayla açılmazsa, yukardaki adresi kopyala ve tarayıcının adres çubuğuna yapıştırarak dene.

 

Eğer resmi gördüysen, artık islam'daki kapanmanın ne şekilde olduğunu sormana da gerek kalmadı. Çünkü söylenti değil, resmini bile gördün.

 

 

Ama benden sana tavsiye, ne türban nede çarşaf giy. Atatürk'ün güzel, çağdaş kızı olarak kal. Ne o güzel saçlarını karanlıklara kaptır, ne de o güzel aklını ruhlara, cinlere, perilere kaptır. Arap'ın atasının peşinden gitme, senin kendi Ata'n dünyanın en akıllı, en faziletli, en takip edilesi, en gurur duyulası, en güzel atasıdır. Ben sana bir ağabey nasihatı sundum, artık karar senin. Kimseye danışıp, daha fazla aklını bulandırma bence. Böylece kal, için de sonuna kadar rahat etsin. Sen Atatürk'ün kızısın, hurafelerle işin yok senin. Akılla, ilimle, bilimle işin senin. Çünkü hayatta en hakiki mürşit bunlardır, çarşaflar, bezler, şalvarlar değil, ruhlar, periler, cinler değil. fallar da değil, büyüler de değil.

 

Saygı ve sevgilerimle.

Gönderi tarihi:

Değerli arkadaşım Birvarmış...

 

Başörtü konusunda anladım dedim de,ya şimdi düşünüyorum bu başörtüsü faklı bir anlam taşıyor olamaz mı o çağda?Yada o emir o dönem için gerekli kılınamaz mı?

 

 

Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü ;

 

Sanırım Ben Henüz Sizin Bir Hanım Olduğunuzun Farkına Varabildim. ve O Yüzden Bu Konuda Daha Çok Sorgulayıcı Oluyorsunuz.

Öncelikle Bilim e ve Hakikat e Olan Bu Merak ınız Öğrenme İsteğiniz Adına Sizi Bir Kere Daha Tebrik Ediyorum.

Ne Mutlu Size. Siz Kesinlikle Çok Özel bir Hanım Efendi si niz.

 

Gelelim Konumuza ;

Öncelikle Tekrar Söylüyoruz ki, Baş Örtüsü İslam ın Emridir.

 

Ben Kesinlikle Polemiklere Girmeyeceğim, Yani Baş Örtüsü Nedir ? , Türban Nedir ? , Çarşaf Nedir ? , Hanisi İslam da Vardır ? ,

Bunların Tümünü Önceki Yazımda Zaten Anlattım. Şimdi Kesinlikle İçinizde çelişki Kalmayacak Şekilde Konuya Yaklaşacağım,

Dikkatinizi Konuya Veriniz ;

 

İslam Dini , Kurallar, Emirler, Yasaklar dan Önce İnsan ı Kendi Vicdan ı ile Yargılar.

 

Yani Siz Sevgili MaviOlmayanGökyüzü Daha Önce Bildiklerinizi Unutunuz Şimdi,

Yalnızca Vicdan ınız Ne Söylüyor, Ya da Neyi Kabul Edebiliyor, Buna Yoğunlaşınız.

 

Bakınız, Tesettür Hakkında, Aslolan, Temel Düstur Şudur ;

'' Bir Kadın , Kendini Görebilecek Her Hangi Bir Erkeği Etkileyebiliyorsa, Bu Kadın a Örtünmek Farzdır.''

 

Tekrar Ediyorum, Eğer Bir Kadın Çevresindeki Erkekleri Güzelliği ile Kendine Meylettiriyorsa, Bu Kadın Kapanmakla Mükelleftir.

Kadın Çevresindeki Erkekleri Cezbetmek için Özel Bir Çaba Göstermesede, Yani Allah Vergisi Bir Güzelliğe Sahip Olmuş Olsada,

Durum Değişmez, Örtünmek O Kadın a Farzdır.

Bu Durumda şöyle Düşünülemez, Kadın Çirkinse Ötünmemelidir. Hayır Bu Demogajidir.

Biliyorsunuz ki, Kesinlikle Güzellik Görecelidir, ve Aslında Her Kadın Güzeldir. Mutlaka Cezbedebileceği Erkekler Vardır Çevresinde.

O Yüzden de Her Kadın, Güzelliğini Tüm Erkeklerin Gözüne Teşhir Etmeyecek Kadar Örtünmelidir.

 

Evet. İşte Örtünmenin Ölçüsü de Budur ;

Kendi Has Güzelliğini, Çevresindeki Yabancı Erkekleri Cezbetmeyecek Kadar Elbise İle Örtmek, Setretmek.

İşte Tesettürün Ölçüsü, Bu Kadar Basittir.

 

Yani Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü,

Eğer Siz, Çevrenizdeki Erkekleri Cezbetmediğinize Vicdanen İnandıktan Sonra İstediğiniz Gibi Giyinebilirsiniz...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:

Sn Natomatik ,

 

Ekonomik bağımsızlığı olan hiçbir bayan ,

 

İslamın , çağdışı , akıl mantık kabul etmeyen , kadınlara ikinci sınıf insan muamelesi yapan davranış şekline EVET demez.

 

Eğer kadınlarımız bilinçli olur ve haklarını savunabilir duruma gelirse..

 

O zaman islamın çöküşü başlar.

 

Çünkü nufusun yarısına İKİNCİ SINIF İNSAN MUAMELESİ YAPIYOR.

 

Bizim böyle bir kuvvetimiz var. Biz kadınlara eşitsiniz diyoruz. Onlar diyemez.

 

Onlar kadınları bilinçsiz bırakma , eve hapsetme konusunda ne kadar istekli iseler.

 

Bizde kadınlara eşitlik ve eğitim konusunda 2 kat daha gayretli olmalıyız.

 

Gelecek kadınların elinden yükselecek.

 

Çünkü çocukları onlar emanet ediyoruz.

 

Umarım aydın , bilinçli , ileriyi görebilen , ikinci sınıf insanlığı kabul etmeyen bir kadın nufusu ortaya çıkar.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Sevgili mavi olmayan gökyüzü,

Eğer müslüman olmayanlara da azıcık güvenebilme şansın varsa, gel sen şu ağabeyini iyice bir dinle derim.

İslamda baş örtüsü filan yoktur, değerli kardeşim. Türban da yoktur. Sanırım senin mantığın da bir türlü bu kapanma meselesini almadığı için, mantıklı olanını duyup rahatlamak istiyorsun. Ben öyle bir hava sezdim sende.

Eğer İslam'da baş örtüsü veya türban olmadığını duymak senin içini rahatlatacaksa benden sana garanti, İslamda gerçekten de ne türban nede baş örtüsü vardır.

Fakat sana bir de kötü haberim var ki o da şudur: İslamda çarşaf vardır.

O ayetde bahsedilen "yakalarınızın üstüne kadar örtün" dediği şey, baş örtüsü değil, çarşafın üst kısmıdır. Peygamberin hanımlarının hiçbirisi başı açık değildi. O zamanlar türban da yoktu. Hepsi çarşaflıydılar.

Hatta bu çarşaf meselesi, İslam'dan da çok öncesine dayanır. Putperestlerin bir adetidir. Kökeni ise Araplar'a değil, eski Mısır'a kadar dayanır. Mısırlıların tanrısı Ra'nın dininden gelmedir.

 

Şu resimi tıklarsan, islam öncesi putperest bir kadının çarşaflı kıyafetiyle namaz kıldığını göreceksin.

 

http://www.gutenberg.org/files/16653/16653-h/img/3.jpg

 

Nota: Eğer resim tıklamayla açılmazsa, yukardaki adresi kopyala ve tarayıcının adres çubuğuna yapıştırarak dene.

 

Eğer resmi gördüysen, artık islam'daki kapanmanın ne şekilde olduğunu sormana da gerek kalmadı. Çünkü söylenti değil, resmini bile gördün.

 

 

Ama benden sana tavsiye, ne türban nede çarşaf giy. Atatürk'ün güzel, çağdaş kızı olarak kal. Ne o güzel saçlarını karanlıklara kaptır, ne de o güzel aklını ruhlara, cinlere, perilere kaptır. Arap'ın atasının peşinden gitme, senin kendi Ata'n dünyanın en akıllı, en faziletli, en takip edilesi, en gurur duyulası, en güzel atasıdır. Ben sana bir ağabey nasihatı sundum, artık karar senin. Kimseye danışıp, daha fazla aklını bulandırma bence. Böylece kal, için de sonuna kadar rahat etsin. Sen Atatürk'ün kızısın, hurafelerle işin yok senin. Akılla, ilimle, bilimle işin senin. Çünkü hayatta en hakiki mürşit bunlardır, çarşaflar, bezler, şalvarlar değil, ruhlar, periler, cinler değil. fallar da değil, büyüler de değil.

 

Saygı ve sevgilerimle.

 

Anlamak için soruyorum zaten.Tüm yazılanlar benim için önemli.Dikkate alınmayacak hiçbir düşünce yoktur.Değerli arkadaşım yazdıklarınızı okudum,okumaya devam edeceğim.Teşekkür ederim.

Gönderi tarihi:
Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü ;

 

Sanırım Ben Henüz Sizin Bir Hanım Olduğunuzun Farkına Varabildim. ve O Yüzden Bu Konuda Daha Çok Sorgulayıcı Oluyorsunuz.

Öncelikle Bilim e ve Hakikat e Olan Bu Merak ınız Öğrenme İsteğiniz Adına Sizi Bir Kere Daha Tebrik Ediyorum.

Ne Mutlu Size. Siz Kesinlikle Çok Özel bir Hanım Efendi si niz.

 

Gelelim Konumuza ;

Öncelikle Tekrar Söylüyoruz ki, Baş Örtüsü İslam ın Emridir.

 

Ben Kesinlikle Polemiklere Girmeyeceğim, Yani Baş Örtüsü Nedir ? , Türban Nedir ? , Çarşaf Nedir ? , Hanisi İslam da Vardır ? ,

Bunların Tümünü Önceki Yazımda Zaten Anlattım. Şimdi Kesinlikle İçinizde çelişki Kalmayacak Şekilde Konuya Yaklaşacağım,

Dikkatinizi Konuya Veriniz ;

 

İslam Dini , Kurallar, Emirler, Yasaklar dan Önce İnsan ı Kendi Vicdan ı ile Yargılar.

 

Yani Siz Sevgili MaviOlmayanGökyüzü Daha Önce Bildiklerinizi Unutunuz Şimdi,

Yalnızca Vicdan ınız Ne Söylüyor, Ya da Neyi Kabul Edebiliyor, Buna Yoğunlaşınız.

 

Bakınız, Tesettür Hakkında, Aslolan, Temel Düstur Şudur ;

'' Bir Kadın , Kendini Görebilecek Her Hangi Bir Erkeği Etkileyebiliyorsa, Bu Kadın a Örtünmek Farzdır.''

 

Tekrar Ediyorum, Eğer Bir Kadın Çevresindeki Erkekleri Güzelliği ile Kendine Meylettiriyorsa, Bu Kadın Kapanmakla Mükelleftir.

Kadın Çevresindeki Erkekleri Cezbetmek için Özel Bir Çaba Göstermesede, Yani Allah Vergisi Bir Güzelliğe Sahip Olmuş Olsada,

Durum Değişmez, Örtünmek O Kadın a Farzdır.

Bu Durumda şöyle Düşünülemez, Kadın Çirkinse Ötünmemelidir. Hayır Bu Demogajidir.

Biliyorsunuz ki, Kesinlikle Güzellik Görecelidir, ve Aslında Her Kadın Güzeldir. Mutlaka Cezbedebileceği Erkekler Vardır Çevresinde.

O Yüzden de Her Kadın, Güzelliğini Tüm Erkeklerin Gözüne Teşhir Etmeyecek Kadar Örtünmelidir.

 

Evet. İşte Örtünmenin Ölçüsü de Budur ;

Kendi Has Güzelliğini, Çevresindeki Yabancı Erkekleri Cezbetmeyecek Kadar Elbise İle Örtmek, Setretmek.

İşte Tesettürün Ölçüsü, Bu Kadar Basittir.

 

Yani Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü,

Eğer Siz, Çevrenizdeki Erkekleri Cezbetmediğinize Vicdanen İnandıktan Sonra İstediğiniz Gibi Giyinebilirsiniz...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

 

Vicdan!Çok teşekkür ederim.Şimdi özele döneceğim.Umarım ÖM lerle sorulara cevap aramamın sakıncası yoktur.

Gönderi tarihi:
Vicdan!Çok teşekkür ederim.Şimdi özele döneceğim.Umarım ÖM lerle sorulara cevap aramamın sakıncası yoktur.

 

Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü ;

 

Bizimle Kurabilececeğiniz Hiçbir Münasebet in Tarafımızca Bir Sakıncası Yoktur. ( Gerek Başlıklar da, Gerek ÖM ler İle)

 

Biz Sizinle Bir Hakikatı Paylaşmaktan Mutlu Oluyoruz. Teşekkürler.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Hazreti Muhammed'e Ay'ı ikiye böl sana inanırım demişti.

Hazreti Muhammed Ay'ı ikiye böldüğünde aldığı yanıt şu olmuştu;

Sen büyücüsün sana inanmıyorum..

 

Onun için fazla kafa yormaya değmezzzz...

 

Hocam sana diyecek bişey yok.

 

Sen ayın bir gecede YARILDIĞINA , yarısının bir tepenin üstüne , öbür yarısınında başka bir tepenin üstüne gittiğine ve sonrada Muhammedin bir el hareketi ile hoooop yerlerine geri döndüğüne inanıyorsun ya.

 

Sana bişey demiyorum.

 

Bunu gören var mı... Var işte bikaç hadis var. Onlarında rivayet eden adamları var.

 

Şıracının şahidi bozacı der gibi bişey.

 

Bu arada ben bir ara islamı forumda yazdım geçen ay.

 

Orada TELPAKO adlı bir müslüman var. Bu konu orada da tartışılmış.

 

O ayın yarılmadığını. Sadece mana kuvvetlendirmek için söylendiğini.

 

Ve Aslında Muhammedin hiçbir mucize de göstermediğini KANITLADI bize.

 

Yaa....

 

Sana hayatta başarılar mutluluklar kerdeşim.

 

Sen sorgulamayı bırak. Zaten bırakmış sın da.

 

Ne derlerse inan.

 

Saygılar

Gönderi tarihi:

Bilen yada fikri olan bir müslümandan cevap rica edeceğim.

 

Kişi bisürü iyilik yaptı.

 

Kötü denilecek hiçbişey yapmadı. Çalmadı çırpmadı , talana katılmadı , başka insanların haklarına müdahale etmedi... aklınıza gelen ne varsa gücü yettiği kadar da fakire fukaraya yardım etti , anneya babaya iyilikte bulundu vs. vs...

 

Ama şehadet getirmedi.

 

(İslam inancına göre bu adamı cehenneme sokacam ya. O yüzden. Geçerli bir sebep bulmam lazım)

 

Allah yok. Muhammed de sıradan bir adamdır. Kuranda onun yazdığı eskilerin masalalrından başka içinde bişey olmayan masal kitabıdır.

Dedi. Böyle yaşadı ve öldü.

 

Senaryo bu.

 

Diyelimm ki müslümanların dediği var. Ve bu adam işkence hane-i kübra yani cehenneme gidecek.

 

Adamın üstüne kaynayan demir dökülecek.

 

Burda duralım.

 

O zaman üzerinde hangi derisi olacak. Hangi saçı olacak. Hangi tırnağı olacak.

 

Öldüğünde üzerinde olan mı.

 

Yoksa.. Hangisi.

 

Yıllarca bu adamın üzerinde biten saçları koysanız adamın kafasına...

 

Metrelerce saç ve metrelerce tırnak olacak.

 

Sorum bu.

 

İşkence anında adamın üstünde hangisi olacak.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Bilen yada fikri olan bir müslümandan cevap rica edeceğim.

 

Kişi bisürü iyilik yaptı.

 

Kötü denilecek hiçbişey yapmadı. Çalmadı çırpmadı , talana katılmadı , başka insanların haklarına müdahale etmedi... aklınıza gelen ne varsa gücü yettiği kadar da fakire fukaraya yardım etti , anneya babaya iyilikte bulundu vs. vs...

 

Ama şehadet getirmedi.

 

(İslam inancına göre bu adamı cehenneme sokacam ya. O yüzden. Geçerli bir sebep bulmam lazım)

 

Allah yok. Muhammed de sıradan bir adamdır. Kuranda onun yazdığı eskilerin masalalrından başka içinde bişey olmayan masal kitabıdır.

Dedi. Böyle yaşadı ve öldü.

 

Senaryo bu.

 

Diyelimm ki müslümanların dediği var. Ve bu adam işkence hane-i kübra yani cehenneme gidecek.

 

Adamın üstüne kaynayan demir dökülecek.

 

Burda duralım.

 

O zaman üzerinde hangi derisi olacak. Hangi saçı olacak. Hangi tırnağı olacak.

 

Öldüğünde üzerinde olan mı.

 

Yoksa.. Hangisi.

 

Yıllarca bu adamın üzerinde biten saçları koysanız adamın kafasına...

 

Metrelerce saç ve metrelerce tırnak olacak.

 

Sorum bu.

 

İşkence anında adamın üstünde hangisi olacak.

 

Saygılar.

 

O değilde, zamanında burada sanırım Notamatik sormuştu...

"Siz cennetteyken, aileniz, eşiniz cehennemde acı çekerse ne hissedeceksiniz?" gibi bir soruydu.

 

Cevaplayanlar, cennetteki zihnimizin tertemiz olacağından

Dünyaya dair hatırımızın olmayacağından bahsetmişti.

 

Peki Cehenneme gidenlerde de böyle mi olacak?

 

Düşünsene adam gidiyor ve adamı yakacaklar,

Adam niçin yandığını hatırlamıyor.

 

Cennetteki adamda niçin zevk sürdüğünü hatırlamıyor...

 

Gerçi Kur'an-da hepsinin yaptıklarını hatırlayacakları yazıyor, hesapları önlerine konacak...

Peki o zaman demektir ki arkadaşlarımızı, dostlarımızı, eşimizi, ailemizi de hatırlayacağız...

Onlar cehennemde yanarken, hangi insan cennette sefa sürebilir ki?

Gönderi tarihi:

Hatırlamaz mıyım Sn Tengerin Boşig.

 

Üstelik te ben bunu yazan forumdaşımızdan bu bilginin kaynağını 2 defa sordum.

 

Bu bilgiye nasıl ulaşabilirim dedim.

 

Tabi beklenen sonuç.

 

CEVAP YOK.

 

Bu başlıkta bunu da gördük.

 

Herşeye cevap verilir denipte verilmediğini.

 

-----------------------------------------------------------

 

Şu Tırnak ve saç meselesini de aklıma geldi sordum.

 

Adamın kesilmiş saçlarını da mı toplayacak ve onada mı işkence yapacaklar aceba.

 

Yıllar önce kesilmiş saç ve tırnaklar...!!!!!

 

Eğer değilse...

 

Ölmeden 1 gün önce kestirdiği saçları , tırnakları , sonsuz cehennem azabından kurtulur.

 

Olur mu olur.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Sevgili Arkadaşlar ;

 

Sanırım Bir Kaç Gün Aranızda Olamayacağım, Ya da Sınırlı Vakitte Bulunabileceğim.

 

Umarım, Yokluğumda Büyük Bir Parti Vermezsiniz. Çok Şey Kaçırmak İstemiyorum.

Tabiiki, Yine Cevap Alamadığını Söyleyen, kaçtı Diyenler Olabilecektir.

 

Onları , Forumumuza Yeni Katılan Arkadaşlara Emanet Ediyorum. Kesinlikle Yokluğumu Hissettirmezler ;

Sevgili FMF ,

Sevgili B-KE ,

Sevgili MSNCİ ,

Sevgili ISTANBULİAN ,

 

Evet İsmini Saydığım Sevgili Forumdaşlarım, Kesinlikle Cevapsız Soru Bırakmayacaklardır Zaten.

Hepside Gerçekten Çok Kültürlü ve Donanımlı Kişiler, Onlara Güveniyorum.

 

Bana da Biraz Müsaade Artık. Bir Kaç Gün İçinde Görüşmek Üzere. Sevgiler.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü ;

 

Bizimle Kurabilececeğiniz Hiçbir Münasebet in Tarafımızca Bir Sakıncası Yoktur. ( Gerek Başlıklar da, Gerek ÖM ler İle)

 

Biz Sizinle Bir Hakikatı Paylaşmaktan Mutlu Oluyoruz. Teşekkürler.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

 

Çok teşekkür ederim.

Gönderi tarihi:

Hocam affınıza sığınarak bir öneride bulunsam.

 

MÜNASEBET deyince aklımıza başka şeyler geliyor.

 

Buna iletişim desek.

 

Öz Türkçe.

 

Ne dersiniz.

 

Sizin de öz Türkçye uyma konusunda uyarılarınızı uygulamış oluruz.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Hocam affınıza sığınarak bir öneride bulunsam.

 

MÜNASEBET deyince aklımıza başka şeyler geliyor.

 

Buna iletişim desek.

 

Öz Türkçe.

 

Ne dersiniz.

 

Sizin de öz Türkçye uyma konusunda uyarılarınızı uygulamış oluruz.

 

Saygılar.

 

Sevgili Taklamakan ;

 

Sizin Aklınıza Gelen O Başka Farklı Anlamlar, Kimsenin Aklına Gelmiyor. Merak Etmeyiniz.

 

Siz Kendi Aklınıza Mukayyet Olunuz, Gerisi Kolay. Biz Gayet İyi Anlaşıyoruz, Dostlarla.

 

Sevgili Mavi Olmayan Gökyüzü ; Sizin Düşünebileceğiniz Hiç Bir Garip Manayı Düşünmeyecek Kadar ;

Hanım Efendi Bir İnsandır.

Anladınız mı ...?

 

Buda Böylece Biline...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
D. Gülbudak

Bizimle Kurabilececeğiniz Hiçbir Münasebet in Tarafımızca Bir Sakıncası Yoktur.

 

Taklamakan

Hocam affınıza sığınarak bir öneride bulunsam.

 

MÜNASEBET deyince aklımıza başka şeyler geliyor.

 

Buna iletişim desek.

 

Öz Türkçe.

 

Ne dersiniz.

 

Sizin de öz Türkçye uyma konusunda uyarılarınızı uygulamış oluruz.

 

Saygılar.

 

Sn D. Gülbudak,

 

Önerim sizi kızdırmış. Şaşırdım doğrusu.

 

Oysa cümlenizi benim önerim doğrultusunda değitisek. Bakın şu oluyor.

 

Bizimle Kurabilececeğiniz Hiçbir İLETİŞİM in Tarafımızca Bir Sakıncası Yoktur.

 

Sadece öneri idi.

 

Geri aldım.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

18 sayfalık bir forum konusunda hiçbir soruya cevap verilemediğini iddia etmek ne garip bir durum arkadaşlar... bu daha çok cevap alamamak değil, istediği cevabı alamamak olsa gerek...

 

netice de cevap alabilenler almışlar (misal; mavi olmayan gökyüzü)

 

anlamak ve öğrenmek için deği de şu cevapta nasıl bir açıklarını yakalasamda, yüzlerine vursam mantığıyla yaklaşıldığı için de cevap alınamıyor olabilir mi????

Gönderi tarihi:
18 sayfalık bir forum konusunda hiçbir soruya cevap verilemediğini iddia etmek ne garip bir durum arkadaşlar... bu daha çok cevap alamamak değil, istediği cevabı alamamak olsa gerek...

 

netice de cevap alabilenler almışlar (misal; mavi olmayan gökyüzü)

 

anlamak ve öğrenmek için deği de şu cevapta nasıl bir açıklarını yakalasamda, yüzlerine vursam mantığıyla yaklaşıldığı için de cevap alınamıyor olabilir mi????

Sayın Gulemeftun...

Sanırım siz "Soru-Cevap" denildiğinde,

Ne olursa olsun ama cevapların mutlaka "İslam"ı niteler olması durumunda geçerli olacağını sanıyorsunuz...

 

Bir taraf İnançlı, diğer tarafında İnançsız olduğu durumlarda

Pek bellidir ki soru soran ve sorulan taraf

Karşılıklı paylaşımlarında, ortak bir gerçekliği kullanmak zorundadırlar.

Soruyu soran taraf İnançsız ise,

Soran kişinin vereceği cevabın "Dinselliği", inançsız kişiye hitap edemez...

 

Örnek olarak;

İlk soruda Sayın Tarafsız, Adem ile Havvanın çocuklarının ve torunlarının nasıl olupta sakatsız çoğalabildiklerini sormuş...

Sayın birvarmışhiçyokmuş'un ise uzun cevabının özeti şu:

"Tanrı isterse olur".

 

İyi ama;

Tengeriin Boşig, Yarasa ve DemirEfe nezdinde sorulan bu soruya cevap bekleyen bu insanlar

Çok dar insan popülasyonlarındaki üremelerin kesinlikle sakatlıklarla sonuçlanacağının

Bilimsel bir veri olduğunu biliyorlar...

Ve öyle ki inançlılar da Bilim'in Tanrı'yı desteklediğini iddia ediyorlar...

Ama Bilim'e göre Adem ile Havva'nın çocukları mutlaka sakat olmalı...

İşte burada Bilim ile Din arasında büyük bir çelişki çıkıyor...

İşte biz burada belirli ve bilimsel bir kabulün benimsenmesini beklerken

Arkadaş çıkıp;

"Tanrı isterse olur" diyor ve sizde buna "Ahanda işte cevap vermiş" diyorsunuz.

Ee öyleyse "Zeus istedi oldu" "Huvava istedi oldu" demekte bir cevaptır ama konuyla ilgili bir cevap değildir...

 

 

Daha sonraki sorularda da mesela Sayın abraham Evrenin sonlu olup olmadığı ile ilgili bir soru sormuş.

Sayın birvarmışhiçyokmuş ise hep kapalı bir kutunun içinden kart çeker gibi

O kutunun var saydığı sanal gerçekliğe dayanan cevaplar vermiş.

Oysa soruların sahiplerini tatmin edecek olan cevaplar

"İslam"ın Asıl Bilimsel Gerçekliği ne kadar ortaya koyabildiği ile ilgilidir...

 

Biz İnsanlıkla ilgili bir soru soruyoruz,

Kendisi "Tanrı şöyle buyurmuştur" diyor...

İyi de birçoğumuz, Tanrı'nın o buyurduğunu iddia ettiği şeyin

Asıl gerçekliklerle çeliştiğini ortaya koyduğumuzda

Yine de bazı şeyleri kabul etmeyen olarak niteleniyoruz.

Nedir yani, Bilimsellikle çeliştiği halde

Uydurulan bir dünyayı mı gerçek kabul edelim?

 

Evet,

Sayın birvarmışhiçyokmuş sorulara cevap veriyor

Ama bu cevaplar istediği kadar kendi içinde tutarlı olsun

İstediği kadar kendi dünyasına dair bir gerçeklik ortaya koysun,

Bu cevapların hiçbirisi Nesnel Gerçekliklerle örtüşmemektedir.

Biz Nesnel gerçekliklerle uyumlu cevaplar bekliyoruz,

Çünkü o yönde sorular soruyoruz.

Nesnel gerçeklikleri açıklamayı bekleyen sorular soruyoruz ama alabildiğimiz en net cevap:

"Tanrı isterse olur."

 

İyi de burada bu soruları soranlar, o Tanrı'nın varlığını kabul etmiyor ki?

 

Mesela bana şöyle bir cevap verse:

"Varlığın kendi devinimi ile olmuştur." ya da

"Gök-Tengri istedi oldu." dese

Ben bu cevabı kabul ederim ama bu sefer Sayın BrainSlapper kabul etmez.

Çünkü onun beklediği cevapta şu olur:

"Uçan Spagetti Canavarı istedi oldu."

Bu cevabı da bu sefer Sayın Taklamakan kabul etmez, çünkü o da şu cevabı bekler:

"Tek Boynuzlu Görünmez Pembe At Tanrısı istedi oldu."

Ama bu cevabı da bu sefer Sayın Hoppa reddeder, ki o da:

"Şeytan istedi oldu."

Cevabını kabul edecektir.

Ama bu cevabı da Sayın Notamatik kabul etmeyecektir.

Çünkü o da:

"Zeus istedi oldu."

Cevabını bekliyor olacaktır...

 

Yani demek istediğim,

Biz sorularımızı "İslam ne diyor?" beklentisiyle sormuyoruz.

Biz sorularımızı "Vereceğiniz cevaplar, nesnel gerçekliklerle ne kadar uyumludur?" diye soruyoruz.

 

İşte buna dayanarak söylüyorum ki

Bu konu başlığı altında sorulmuş hiçbir soruya henüz bir cevap verilmiş değildir.

Konunun başlığı "Her soru İslama göre cevaplanır."

ya da "Her soru geçiştirilir." olsaydı,

En azından belirli bir gerçekliği net olarak ifade ederdi...

 

Bilmem anlatabildim mi!?

Gönderi tarihi:
18 sayfalık bir forum konusunda hiçbir soruya cevap verilemediğini iddia etmek ne garip bir durum arkadaşlar... bu daha çok cevap alamamak değil, istediği cevabı alamamak olsa gerek...

 

Sen bu soru ve cevapları okudun mu? Sayın Brain çok güzel özetlemişti.

 

- Elma iyi birşey midir?

- (ilgili) hayır arkadaşlar portakal turuncdur... Başka soru?

 

- Portakal neden turuncudur?

- (ilgili) Elma iyi bir şey olabilir de ondan... Başka soru?

 

- Siz hiç elma yediniz mi?

- (ilgili) Buna zaten cevap verdik neden bir daha soruyorsunuz? Anlamıyorsunuz sanırım...

 

- Arkadaşlar sorularımıza yanıt alamıyoruz!

- (Siz) Olur mu hiç? Adam 18 sayfa boyunca boşa mı tartışmış? Okuyunuz ve anlayınız, işinize gelmiyor diye böyle cevap vermeyiniz...:)

Gönderi tarihi:
18 sayfalık bir forum konusunda hiçbir soruya cevap verilemediğini iddia etmek ne garip bir durum arkadaşlar... bu daha çok cevap alamamak değil, istediği cevabı alamamak olsa gerek...

 

Sayın forumdaşım,

 

Şurada ben, şurada da Sayın Yarasa, Sayın Doğan Gülbudak'ın nasıl cevap verdiğini yazdık.

 

"Dünya yuvarlak mıdır" sorusunun cevabı, dünyanın şeklini tanımlayan bir "şekil tarifi" içermelidir.

 

Dünya yuvarlaktır.

Dünya düzdür.

Dünya yamuktur.

 

Bu cevaplar, adam gibi cevaptır. Sorunun cevabıdır. Hepsi doğru değildir. Ancak bu cevapların hepsi sorunun cevabıdır.

 

 

Yukarıdaki sorulara, "Armut tatlıdır, portakal turuncudur. Kuzey kutbu soğuktur. fenerbahçe şampiyondur" şeklinde verilen bir cevap cevap değildir.

Yanlış cevap bile değildir. Cevaplamamaktır.*******

 

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Yukarıdaki sorulara, "Armut tatlıdır, portakal turuncudur. Kuzey kutbu soğuktur. fenerbahçe şampiyondur" şeklinde verilen bir cevap cevap değildir.

Yanlış cevap bile değildir. Cevaplamamaktır. *******

 

E hadi sayın Gülbudak'ın tarzı bu diyelim... Peki okuyanlar bu soru ve ilgisiz cevaplardan ne anlıyor ne çıkarsıyor da cevaplar verilmiş diye avukatlık yapıyor onu anlamış değilim...

- Okuyucu: "Armut tatlımıdır?"

- Gülbudak: "fenerbahçe şampiyondur..."

- Gülemeftun: "Hmmm fener şampiyon ise armut tatlıdır herhalde... Millete bak anlamıyor bunu."

- okuyucu: "Efendim???? :unsure: "

 

Şimdi sorun kimde? Bizde mi?

:D

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.