Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Acıyı görmek mi istiyorsun? Gözlerime Bak

 

 

 

Acıyı görmek mi istiyorsun?

Gözlerime bak!

Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,

Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin.

O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu.

 

Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi,

Umutla kurudum sensiz.

Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin.

Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan

Bir boşluktan içeri girdim her gece,

Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi.

 

Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? ve parmakların ince uzun mu?

Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip,

Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik.

Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan,

sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi.

Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık gecelerime yol göstermeni istedim.

 

Acıyı görmek mi istiyorsun.

Gözlerime bak!

Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüznünün şiirlerini oku,

kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde.

 

Bensiz yattığın o yataklarda benli hayaller kurma artık.

Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece.

Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldüğünü.

Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde.

Tek umudum bu şimdilik.

 

Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben,

Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın?

Ölüm müş,terk edilişmiş umurumda değil gelme istersen.

Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde,

Kavuşma vakti olacak benim için ölüm.

Dudaklarımda ki acı tat?

Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek?

Ne yazık hiç bilemeyeceğim.

 

Acıyı görmek mi istiyorsun?

Gözlerime bak!

Sen uzakta çok uzakta

Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın,

Benim gibi.

 

Seni seviyorum,

Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime,

Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de

İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı,

Haykırışı bu sevdiğim.

Sana ulaşamasam da,

Biliyorum ki zavallı kalbim

Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde

Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın

Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun.

 

Biliyorum beni sevdiğini

Acıyı tattığını da benden uzaklarda

Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin?

Acı tek taraflı olsaydı,

Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu.

Ama yokluk kötü sevdiğim.

Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü.

 

Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların,

Yüzüne hasret kaldığım günlerde

Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim.

Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını

Ve eminim ağlayacaksın.

Ağlamak seni ben yapar sevdiğim

Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak.

Her gün Üsküdar’da oturup kendimi dinlerim

Oysa konuşan sendin hep benimle,

Ne martıların vapurlara takılışı,

Ne işportacıların bağırışıydı fark ettiğim.

Ben denizi seyrederken gözlerinde boğulmayı sevdim.

Yosun tuttu gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında.

Gözlerim ve ben her Üsküdar’a inişimizde

Bir gün seninle bir bankta oturup

Sadece ve sadece hiç konuşmadan gözlerine bakmak istedik.

 

Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda.

Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki

Adım adım yok oluşumu izliyorum

Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle.

Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara,

karanlıklara bakıyorum mütemediyen

Ve kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum?

Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp

Rabbime ettiğim dualarım,

Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden

Rabbimin bir bildiği var deyip

Kabul olmadığında dualarımın

Tekrar yalvarmalarımı.

 

Seni okyanusların diplerinde

Bir midyenin içinde ki

İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım

Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde

Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde

Tek bir şey düşündüm?

 

Dokunamadan tenine,

Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı.

Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama

İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler

Seni seviyorum meleğim.

 

Acımasız olan ne sensin ne de ben,

Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece

Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım.

İnsan yaşamın değerini

Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor

Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil

Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin

Gözlerinin önünden geçmesi değil.

Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim.

 

Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı

Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin

Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş

Ve ben o ateşle yanmayı,

Sırf seni sevmek olduğu için

İnan bana çok sevdim.

 

01,08,2006

Oysa

Doğum günüme sadece 10 gün kalmıştı

Eğer yanımda olsaydın

Yaşama daha bir sıkı sarılacaktım..

Şimdi ölüm ne anlam taşıyor?

Yaşamak ne anlam?

Hiç anlayamayacağım

Sensiz bedenim toprağa girmedikçe

 

 

ERTUĞRUL BAYAM

Gönderi tarihi:

Beni hiç sevmedin mi sen?

 

 

 

Beni dikenli aşk bahçelerinin

Umutsuz yarınlarına terk ettin sen.

Ve yağmurlar yağdırdın üzerime

Beni hiç sevmedin mi sen?

 

Korkma benden!

Ne yarınlarına çıkarım

Ne telefonlarına

Benden korkma!

Ben hiç yokmuşçasına beklerim

Sokak köşelerinde.

Gözünün gördüğü hiç bir yerde olmam

Korkma!

 

Senden kopacağım artık

Sensizliğin rıhtımında

Dalgalarıyla boğuşacağım yalnızlığımın

Sensiz yaşayacağım bu koskoca alemde

Bir daha hayal edilemeyecek aşkının

Umuduyla kavrulacağım.

 

Senden beni alacağım

Benden seni söküp aldığın gibi

Yerime yaşanmamış mutluluklar bırakacağım.

Hatırlamayacaksın bile gözlerimi

Ne yağmurlarımda ıslanacak

Ne de güneşimle ısınacaksın

Söz veriyorum hayatından çıkacağım

Ağlatmayacağım artık seni

 

Benden artık korkma!

Ben kaybolacağım

O kahverengi derinliklerinde gözlerinin

Yaşamaksa eğer bu yaşayacağım

Gün 24 saat ve ben hep uzaklarda kalacağım

Sabırsızca toprağa düşmek isteyen ilk cemre misali,

Sensizliğin kuytusunda azaplar içinde ölümü bekleyeceğim.

 

Hiç bir şey yerini tutamayacak inan bana

Ve ben hep bunun ezikliğiyle yaşayacağım.

Seni sevdiğim için özür dilerim

Yaşattığım acılar ve gözyaşları için

Ama bir kez daha olsaydı yine severdim

 

Şimdi gitmeliyim artık

Beni bekleyen tatmadığım hüzünler var

Yazılmamış şiirler

Anımsanacak güzel hatıralarımız var

 

Sana kimler dokunacak

Kimler öpecek düşünmek bile istemiyorum

Beni en çok yaralayan bu zaten

 

Umarım mutlu olursun

Sana söylemek istediğim son bir şey var

Seni daima sevdim bunu sakın unutma

 

 

9 MAYIS 2003

Gönderi tarihi:

Sensizlikten Yoruldum İnan

Sana

Kapamadım kalbimin kapısını

Gülüşlerini unutmadım

Sen Düşlerimde olmadan nefes alamam ki

 

Rüzgârın yön değiştirdiği yerdeyim şimdi

Sensizlikteyim

Dudaklarımı aralayıp

Hep söylediğim kelimelerdesin

Özlemlerimde, hasretimde, yalnızlığımdasın

Uykularımın en yorgun zamanlarında

Uyanıp ansızın gece yarıları

Yüzüme düşen sensizliğin hüznündesin

Unuttum sanma,

Ben nerde yaşıyorsam sen ordasın

 

Sana ne yazsam

Ve ne kadar anlatamasam dostlarıma

Bir o kadar büyürsün içimde

Ve bir o kadar gizemli

 

Şimdi

Hüznümün başa çıkılmaz anında

Bir sigara yakmalıyım önce

Kuytu akşamların

Senli vakitlerini düşleyip

Sesini anımsamalıyım yine

Tebessüm etmeliyim

Ve dünyanın en şanslı şairi olmalıyım

Sırf seni sevdiğim için

ve sana yazılan her duygum okunduğu için

Onur duymalıyım

 

Gittin biliyorum

Beni yiyip bitiren bir merak,

Yüzünü göremediğim günlerin acısı kalbimde

Ellerinde olamamamın çaresizliği

Ve yalnızlığımın baki kalması

Hep acı verecek biliyorum

 

Gündüzlerin aydınlığında

Kısıp gözlerimi semaya bakıp

Bir parça bulut arayacak gözlerim

Umut ederek yağmurun değmesini tenime

Bekleyeceğim.

Senin için yanan tenime

Biliyorum,

Dokunmayacaksın

 

Kayıp şehirlerin

Kayıp sokaklarında yitik kaldım

Ayaklarımda umudumun ağır prangaları

Ellerimde yokluğunun kelepçeleri

Kimselerin bulamayacağı bir yerdeyim

Sendeyim

 

Sana en az pencerene gelen bir serçe

Yolda gördüğün bir çocuk

Sahilde tek başına oturduğun bir bank

Gizli gizli ağladığını gören bir ayna

Ellerinden dudaklarına değen bir sigara

Üzerine alelacele giydiğin bir elbise

Uyumak için

Ellerinle bir sevgiliyi sardığın gibi sardığın bir yastık

Gözlerine düşen uykusuzluk

Okuduğun bir kitap

Canını sıkan bir insan

Öpülesi dudaklarınla ısırdığın bir erik

Ve hep beklediğin

Hayallerini süslediğin o sevgili kadar yakın olmak istedim

Biliyorum ben sana dokunamadan

Avuçlarında bir hayatı tadamayacağım

Biliyorum

Sensizliğin karanlıklarında şiirler yazıp

Her şeye rağmen içimde yaşayacaksın

Senin yerin orası biliyorum

 

Sokağımdan geçmesen de

Kokunu duymasam da en güzel çiçeklerde

Sırf yakın olmak adına

Balkonundaki bir kaktüsün dikenlerinde

Küçük ellerine batmak için

Her zaman dua edeceğim

 

Yoruldum inan

Düşler kurmaktan

Nefessiz kalmaktan

Boş bir evde

Yalnızlığın şarkılarını söylemekten bıktım

Yoruldum inan

Yoruldum sensizlikten

 

Her sabah yüzümü soğuk suya vurup

Aynada kendimi mutsuz görmekten

En güzel günlerinde baharın

Sahillerde boş boş gezmekten

Durup durup sana yazdığım şiirleri

Duvarlara okumaktan

Ve cevap beklemekten bıktım inan..

 

 

Seni seviyorum

Seni özlüyorum

Diye söyleyemediğim

Telefonumun çalmasını beklerken

Yüreğimin sesini duyamadığım

Her an için kendime kızıyorum inan

Sana da kızıyorum

Beni bu boş âlemde

Sevgisiz bıraktığın

Yüzümü güldürmediğin için

 

Sesinin kulaklarımı okşamasını

Dokunamadığım teninde

Olabilmeyi

Şiirlerime güzelliğini yazmayı her fırsatta

Ne kadar istiyorum bilsen

 

Oysa

Yoksun

İçinde sana dokunamadığım

Seninle olamadığım bir dünyada

Bahar gelmiş

Çiçekler açmış

Gülmüş, ağlamışım ne önemi var

Ben yokluğunda geçen zamanı

Hiç yaşanmamış saydım

 

Biliyorum

Ölümüm seni düşünürken

Ve yanımda olmadığın bir vakit

Ansızın gelecek

sen hiç acısını çekmediğin yokluğumda...

Bilmeyeceksin bile öldüğümü

Ben hiç tamamlanmamış sayacağım

Gözlerimi kapattığım hayatımı

Ve verdiğim son nefeste bile

Acılar çekerken

Seni arayacağım

Biliyorum

Gözlerimin baktığı

Dudaklarımın seni sayıkladığı hiçbir yerde olmayacaksın

Ölümün acısı hafif kalacak

Sesini duyamadan çıkan canımdan

 

Sen bensiz bir hayatı

Bensiz geçen zamanı sevdin

Hep gizemli kalmayı

Kaçmayı

Ve sevilmeyi sevdin

Hiç çaba sarf etmedin

Bir nebze olsun

Cesaret edemedin sevmeyi beni

Düşlerde bir masal

Rüyalarda bir gizem kalmayı seçtin

Olamadın benimle

Bir kez yüzüme bakıp

İçinden geldiği gibi

Seni seviyorum

Seni özlüyorum diyemedin

 

Ben senli zamanların içinde

Hep sevinçten gülen

Heyecandan ne yaptığını bilmeyen

İçi içine sığmayan koca bir adam değil de

Oyuncağı eline verilmiş bir çocuk gibi

Hep gülücükler saçtım

Ağlayarak geçen koskoca bir zamana inat

 

 

23.05.2006

Dünyanın en güzel yeri gözlerinin içinde saklı

Baharın yemyeşil dallarında artık hüzün var şimdi

Rüzgârlar sesini kesmiş

Ve yağmurlar boşa ıslatıyor kaldırımları

Gözlerimin uykuya düştüğü

Ve karanlığın aydınlığa hasret kaldığı yerdeyim

Sensizlikteyim.

 

Ertuğrul Bayam

Bir Ertugrul Bayram siiride benden olsun....Güzel seckileriniz icin tesekkürler,Yaymaz Kayimca...

Gönderi tarihi:

Doğmamış Çocuklarımın Anasına

 

 

 

Nerdesin?

Doğmamış çocuklarımın anası

Muhtemelen güzel kadınım,

Şimdi şu an

İstanbul’un neresindesin?

 

 

En kalabalık caddelerinde yürüyor musun?

Üsküdar da kız kulesini seyredip

Yalnızlığınla oturmuş bir banka

Benimi düşünmektesin?

 

Çamlıca dan boğaza bakıp

Saçlarını rüzgarlarda savurup

Mavi denizi gibi İstanbul’un

Soğuktan üşümekte misin?

 

Küçük bir çay bahçesinde,

Çay mı içiyorsun arkadaşlarınla?

Otobüste misin,?

İşyerinde mi,?

Evde misin,?

Başın mı ağrıyor?

Yemek mi hazırlıyorsun?

Ne yapıyorsun bensiz

Gün be gün yaklaşıyorum sana

Yüzünü göremediğim

Hasret kaldığım ellerin,

Çeyiz mi hazırlıyor,?

Yoksa

Ağlıyor musun?

 

 

İstanbul’un

Bilmediğim bir sokağında,

Bilmediğim bir caddesinde misin?

Benden uzakta

Beykoz’da mı

Üsküdar’da mı,

Taksimde,

Sultan Ahmet de,

Dualarda mısın yoksa

Nerdesin?

 

Gördüm mü yoksa

Güzel gözlerini

Aynı yoldan mı geçtik acaba?

Aynı sinema salonunda

Aynı film emi ağladık beraber.?

Aynı minibüste,

Paranı mı uzattım,

Hiç tanımadığım şoföre?

Teşekkür ettin mi bana?

Gözlerime baktın mı acaba?

Bekliyor musun yoksa beni?

Bebekte

Deniz kenarında

Hüzünlümü sün acaba?

 

Doğum günün ne zaman kadınım?

18 imi ekimin

Mayısın 7 simi

Ağustosun 8 imi

Burcun ne?

Kaç kardeşsin?

En büyükleri misin?

En küçüğümü?

Evin tek nazlı kızımı yoksa?

Öksüz ve yetim misin benim gibi?

Anneni yenimi kaybettin?

Yasını mı tutuyorsun kardeşinin?

Kimsin acaba?

Nerdesin?

Kiminlesin?

Ellerini tutamadığım

Gözlerinde dolaşamadığım

Evimin gülü

Doğmamış çocuklarımın anası

kadınım,

İstanbul’un neresindesin?

 

Bekliyor musun beni?

Özlüyor musun?

Pencerenin kenarından bakarak

Bütün ışıklarını yakıp şehrimin

Yağmurları camına vuran

Serin bir akşamında İstanbul’un

 

 

Yaşın kaç

Ya boyun?

Şişman mısın?

Zayıf mısın?

Beyaz mı tenin?

Esmer misin,?

Kumral mı,?

Sarışın mı

Gecelerimi süsleyecek

Gözlerin ne renk acaba?

 

Şimdi şu an

Abdest mi alıyorsun?

Namaz mı kılıyorsun?

Dua mı ediyorsun Allah’a?

Hayırlı bir eş nasip et diye?

Acaba

Sende hayırlımı sın?

Yoksa umarsız mısın

Barlarda mısın,?

Erkeklerle misin?

Bu kadar uçarı mısın?

Aşkına veda mı ettin?

Şimdi şu an

Onun için mi ağlıyorsun? ,

Yoksa hala seviyor musun?

Umarım iyisindir

Hayatımın anlamı

Doğmamış çocuklarımın anası,

Kadınım,

Emin ol

İstanbul’u sevdiğim gibi

Seveceğim seni

Bu koca şehrimin,

Kalabalıklarında bir gün

Karşına çıkacağım.

 

 

Kendine iyi bak

İkimiz için

 

21,12,2005

Umarım beni beklediğin pencereden

Kayan yıldızı görüp

Seni en yakın zamanda bulmamdır

Tuttuğun dilek.

 

Ertuğrul Bayam

Gönderi tarihi:

(Biz) Olamadık

 

Zamanımız kalmadı

(biz) li günlere

Artık sadece

Sen

Ve

Ben

Kaldık

(biz) olamadık bir türlü

Yalvarmama rağmen

Adamlığıma bakmadan.

Olamadık

(biz) olamadık

Sen

Ben

Kaldık koca şehirde

Aynı kaldırımlarda yürüdük,

Farklı zamanların

Aynı düşleriydi belki el ele

Ne mutlu baktık

Martıların üzerimizde uçuşmalarına

Her şey iyiydi de

(biz) olamadık

Sen

Ben

Kaldık

Şehrin,

Herhangi bir yerinde

Hep (biz) olmayı hayal ettiğimiz

Düşlerinde

Yazık

Çok yazık

Bir aile olamadık seninle

 

 

28.12.2005

Saat:

Oysa

Ne çok istemiştim biz olmayı:(

Gönderi tarihi:

Gidiyor musun?

 

 

 

Gidiyor musun?

Yorgun düşmüş kervanlara katılıp

Ağır ağır

Beni susuz çöllere bırakıp

Yanına gözlerini, gülüşlerini alıp

Gidiyor musun?

 

O çok sevdiğim bakışların mahzun

Sükutu kaldırmadan dudaklarından

Ellerimden sıyrılıp bir çırpıda

Gerçekten gidiyor musun?

 

Güneş gidiyor ardın sıra

Bir çiçek soluyor

Sen

Sen gidiyor musun?

Mevsimler değişiyor ansızın

Kuruyor ağaçlarda yapraklar

Deniz dalgalanıyor,

Beni bıraktığın sahilde

Simsiyah oluyor apaydınlık gün

Sen gidiyor musun?

 

 

Ardında bıraktığın yollara

Yalnızlık tohumları ekip

Ve beni bahçıvan bırakıp mahsulüne

Dönmemek üzere gidiyor musun?

 

Beraber ektiğimiz mutluluk tarlamız

Kuruyor sevinç yağmurlarına hasret

Geçen her dakika bir şeyler eksiliyor

Bir şeyler koparıyor yüreğimden

Sen bilmiyorsun

Bir şaka gibi

Bir rüya

Bir yalan

Bir kandırmaca

İçimden gelmiyor gitme demek

Ama bir şeyler eksiliyor

Bir şeyler kopuyor yüreğimden,

Sen bilmiyorsun

 

 

 

 

Bir yaz yağmuruna takılıp

Bir deli rüzgara sarılıp

Gidiyor musun?

 

Ertuğrul Bayam

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

İki Nokta Üst Üste Ve Dışarı Doğru Bir Kavistir Hayatım

 

 

 

İçimde uçsuz bucaksın bir karanlık var

Ve ben o karanlığın en uzak noktasında,

Sadece gözlerinin ışıltısını görüyorum.

Her fırsatta koşmak istiyorum sana

Ama ayaklarımda anlayamadığım bir yorgunluk.

Düşüp düşüp kanatıyorum dizlerimi.

 

Sen hep ulaşılamaz kalacaksın,

Ben hep o karanlıklarda sana hasret.

Hiç seni sevdiğimi bilemeden sarılacaksın sevdiğine

Ve hiç dudakların hissetmeyecek

Seni her gece usulca öptüğümü.

 

Oysa

Hiç sevmem karanlıkları,

Seni benim gibi gizli gizli sevenleri de.

Sen bende masumsun

Bir başka sevdanın yalancı koynunda tebessüm etmemeli yüzün.

O küçük bildiğim ellerini sıkmamalı başka bir el

Ve düşündüğün hep ben olmalıyım.

Yoksa ne değeri kalırdı sana olan aşkımın?

 

Söyle bu kaçış neden?

Yarım kalan aşkların hüznü mü seni mutsuz eden?

Yoksa kabul olmayan bir duan mı dudaklarında mırıldandığın?

Söyle, susma yoksa bu suskunluk seni benden edecek.

Oysa hep mutlu ol istiyorum

Benim olmadığım yerlerde beni düşünerek.

Sen uykuların en derininde olduğun vakitlerde

Rüzgârlarla geleceğim beni fark etmeyeceğin pencerene.

 

Mutlu olduğumu sandığım vakitlerde

Hep bir hüzünsün zavallı yüreğimde

Ve hep bir eksiklik olacak ellerine hasret ellerimde.

Sen mutluluk rolünü oynarken

Ben hep seni seyredeceğim

Sahilden bakıp uçsuz bucaksız denize.

 

 

 

Sevgi bazen çift taraflı işkence,

Neden acıtır ki insan sevdiğini hiç olmadık nedenlerle?

Aslında mutluluk yok biliyorum senin olmadığın şehirlerde.

Bu yüzden mutsuzluğu yaşıyorum kokunu duymadığım sahillerde.

 

 

Senden bir başkasında tadamayacağım mutluluğu

Ve beklemeyeceğim başka bir selam hiç kimseden.

Senin dudaklarından çıkmayan

Hiç bir kelime önemli değil inan.

 

Bir gün daha bitti sensizliğin sokaklarında başıboş,

Ellerim,ahh zavallı ellerim cebimde,

Ellerine hasret,çaresiz şimdi.

Düşlediğim her şeyin kahramanısın sen,

Evimizde neşeyle gezmelerin

Sarılmaların ansızın olmadık anlarda.

Gecenin olmadık vakitlerinde uyanıp

Uyuduğun ve melekleri görmüş gibi tebessüm etmelerini İzledim.

Ve mutlu oldum

Düşlerden her uyanışımda

 

Acaba ne düşünüyorsun uyurken?

Neleri hayal ediyorsun?

Oysa ben uykusuz ve yorgun gözlerimle

Duvarlara defalarca gözlerini çiziyor

Ve onlarla sohbet ediyorum bilmiyorsun?

 

Sana düşlerden bir aşk yarattım

İçinde hep birlikte olacağımız.

Ama ne yazık

Her uyanışımızda bir birimizi yanımızda bulamayacağız.

Olsun, sevmek seni zaten yokluğunda da sevmekti.

Ve hiç şikayet etmedim

 

 

Ben sende anlam kazandım

Yanımda olamasan da,

Bakamasam da hiç rengini bilmediğim gözlerine.

Ahh o gözlerin!

Biliyorum yakacak bedenimi her gece..

 

Çocukların gözlerinde ışıltıydın sen,

Sen masum bir prensestin beyaz atlı prensini bekleyen.

Ama ben ne bir ata sahip olabileceğim sana gelmek için

Ne de sana yürüyerek gelebileceğim.

Biliyorum

Ben senin yokluğunda hep varlığını özleyeceğim

 

 

Dur! Biraz daha yanımda kal,

Yanımda varlığına sarılayım.

Gitme! Gitme ki ellerime söz dinleteyim.

Yüreğimin sesine dayanamıyorum

Sen giderken haykırırcasına arkandan seslenişine gitmeeeeee

Sen sağır, yüreğin sağır.

Hiç bakmadan gidiyorsun bensizliğe.

Gidişin acı veriyor düşlerde bile.

 

 

Sen, yorulduğunda aşklardan

Ve yalnız hissettiğinde kendini sakın korkma

Sadece gözlerini kapat ve beni düşün,

Göreceksin yalnızlığının usulca seni terk ettiğini.

 

Yüreğimde sana ait bir yer var

Kimsenin bilmediği

Ve kapısında taştan duvarlar

ne zaman ki beni düşünürsün.

Depremler olur yıkılır tüm duvarlar.

 

Avuçlarıma bak ve anla

Senin varlığınla terlemek istediklerini.

Ve dudaklarıma bak sonra,

Hiç öpmediğin öpemeyeceğin hayallerle kuruduğunda.

Ne avuçlarıma bakacaksın

Ne dudaklarıma

Ne yazık yüzü bedeni olmayan bir aşkı satırlarda bırakacağız.

 

 

Unuttun beni

Biliyorum unuttun,

Yine sevdalara dalmış olmalısın,

Olsun bir gün, nasılsa bir gün

Anlayacaksın gerçek aşkın tuttuğun ellerde değil de

Benim hüzünlü aşk şiirlerimde olduğunu.

Seni sevmek için acelem yok. Ben bir ömre sığdırdım seni

 

 

Acı ve hüzün zaten adım benim.

Daha ne kadar acı çekebilirim?

Zaten uzaktan sevmek sadece niyetim.

Sen kimsin ben kimim boş ver bilinmesin

 

 

 

Hiç bu kadar yanmamıştı

İçimdeki sana ait yüreğim kor akşamlarda

Ve hiç bu kadar gözyaşı dökmemiştim dilsiz duvarlara bakıp

Sen, ben ve imkânsız bir vuslat,

Hiç bu kadar acıtmamıştı canımı.

Söyle, şimdi, şu an, nerdesin?

 

11,08,2006

 

Seni severken

Bu aşk

Nereye varacak diye hiç düşünmedim.

Düşünseydim zaten sevemezdim

 

Ertuğrul Bayam

Gönderi tarihi:

Çaldın Hayatımın Tüm Renklerini

 

 

 

Koca bir boşluğa bıraktın

Çocukluğumun rengârenk balonlarını

Uçurtmasını tellere taktın yaşama sevincimin

Çaldın hayatımın tüm renklerini

Misketlerimi sakladın

Kırdın tüm oyuncaklarımı

 

Şimdi

Susturulamaz

Hayata küsmüş bir çocuk ağlıyor

Söyle?

Mutlu musun?

Hayatı seven bir çocuğu

Hüzünlü bir şair yaptığına?

 

15,08,2006

Kalbim neden ağrıyor ANNE?

 

 

Ertuğrul Bayam

Gönderi tarihi:

Yıldızları Gözlerine Hapseden Yar

 

 

 

Seviyorum seni

 

Yıldızları gözlerine hapseden yar

Denizlerden, yosunlardan almışsın

Gözlerinin rengini

Seviyorum seni

Baharları gözlerinde saklayan yar

Fidan olup yağmurlarda açan

Gönlüme umut tohumları eken

Seviyorum seni

Beni özgürlüğe kaçıran yar

 

09,07,2006

Her şey bir kıvılcımla başladı

Şimdi içimde ki bu deli yangını

Söndür söndürebilirsen

 

Ertuğrul Bayam

Gönderi tarihi:

Mutlu musun Bensiz?

 

 

Seni her görmek isteyişimde

Hep kırdın umutlarımı

Kendini başka aşklara sakladın

Oysa ben seni her özlediğimde

Bir sahilde bulurdum gözyaşlarımı

 

Şimdi nerdesin?

O küçük ellerin

Gülüşlerin kimin?

Söyle

Mutlu musun bensiz?

 

31.07.2006

Kayıp gittin avuçlarımdan

Hiç bakamadım gözlerine

Seni unutmak için?

Söyle canım

Kaç gönülde daha gezmeliyim

 

Ertuğrul Bayam

Gönderi tarihi:

Sadece Seni Sevmek İstiyorum

 

 

Sen ağlayarak

Gözlerini açtığında dünyaya

Bilemezdin bir gün

Beni böyle seveceğini.

 

Ellerimde o küçük ellerini gezdirip

Sahil boyu yürürken geleceğimize

Hiç konuşmadan yüzüme bakıp

Bizli hayaller kuracağını

İnan bilemezdin..

 

 

Ve ben

Nice geceler

Dudaklarımda hiç dinmeyen dualarla

Hep seni istedim rabbimden

Kapandığım secdede

Gözyaşlarıydın sen.

 

Bir gün gelip

Bir ömür yanımda kalacağını

Hep umut ederdim

Bilemezdim..

 

Ne zaman sensiz gitsem üsküdara

Hiç durmadan ağlıyor bebekler

Martılar küskün

Deniz hırçın bana.

Ve içimde buruk bir hüzün

Dönerim yalnızlığıma.

 

 

17,09,2006

Doğmak,ölmektir sadece

Ben sadece

Bu iki süreç arasında

Sadece seni sevmek istiyorum..

 

İyi ki doğdun

İyi ki yanımdasın..

 

 

 

 

ERTUĞRUL BAYAM'IN EN SON ŞİİRİ

Gönderi tarihi:

Beni Sevmeni Hiç Beklemedim ki

 

 

Ben ne zaman senin olmak istesem

Avucumdadır sensizliğin boşlukları

Ve ne zaman umut etsem sevmeni beni

Hep ağladığım geceler gelir aklıma

Anlarım

Yalan dünyada bu kadar olur aşk

Oysa

İçimde kopan bir fırtınasın sen

Ve yağmurlarında hüzündür bakışlarım

Ben yalnızlığımın başucunda uykusuz

Sen yalan bir dünyada bensizliğe mahkumsun

Zaten böyle bir dünyada

Seninle gerçek aşkı yaşayamazdım ki ben

Sen yalan,

Dünya yalan

Bana kalan sadece sensizlik işte

 

Hadi gül desem acılarıma

Yüzünde ki tebessümün ansızın gider

Al beni desem koynuna

Kapanır kolların vücuduma

Bir şey var biliyorum bana gelmemen için

Bir şey

Adımı duyduğunda

Gördüğünde beni

Seni benden uzaklaştıran

Ama nedenini hiç merak etmedim

Ve etmeyeceğim

 

Ben sadece seni sevdim

Beni sevmeni hiç beklemedim ki

 

23,07,2006

Seni sevmek

Hayatı sevmekti

Sen beni sevmesen de

Sensizlik ölmek değildi

Çünkü ölmek

Sensizliğin değil

Allah’ın emriydi

 

Ertuğrul Bayam

Gönderi tarihi:

Yüzünü Asma

 

 

Kırıldığımı zannedip

Yüzünü asma

Ben ağaçlara kırılırım,

Yeşermediklerinde

Tepeden baktığımda şehre

Sessiz oluşuna kırılırım

 

Sen yüzünü asma

İste yıldızları söküp getireyim

Deniz ortasından mercanları

İste doğayı sereyim önüne

Çiçekleri rengârenk

 

Ben sana kırılamam

Yeter ki sen yüzünü asma

 

04.03.2006

Dudaklarından çıkan bir isteği

Asla geri çeviremem ben

Sen yeter ki iste

 

ERTUĞRUL BAYAM

  • 2 ay sonra...
Gönderi tarihi:

 

Bensiz Yattığın O Yataklarda

 

ne zaman yüzümde bir tebessüm olsa

ne zaman mutlu hissetsem kendimi

içimde

içimin en derininde

saklı duran bir gözyaşı çıkar kirpiklerime

oturur ağlarım

ne zaman,

çocuksu bir neşe kaplasa benliğimi

yokluğun gelir aklıma susarım

seni acısı olmayan bir yürekle sevemedim

elini her tuttuğumda

bilirdim avuçlarımdan sıyrılacağını

kopacağını bilirdim

yağmurlar yağardı sokaklarıma

ıslak kaldırımlar

sönen sokak lambaları

ve koşuşan bir telaş vardı içimde

sensizlik olmalı

evet sensizlik

kaybolup gittiğim

ıssız bir şehirde bulurdum kendimi

tanımadığım bilmediğim sokaklar

karanlık ve sessizliğin hüküm kıldığı

yemyeşil yaprakların arasında gördüğüm

tek bir beyaz lale gibi

hep içimde kal

içimin en derinlerinde

gözlerimi kapatıp

seni düşlediğim akşamlarda aç yapraklarını

aç ki yalnızca benim olduğunu bileyim

durmadan işleyen bir zaman

durmadan kayan yıldızlar gibi

elimi uzatıp tutamadığım

gözlerine bakamadığım her dakika

çalınmış ve boşa geçen anlarımız için

ben ağlarım

sen bensiz yattığın o yataklarda

beni düşünmesende olur aşkım

 

03,06,2008

 

bil ki

sevda düşmüş yüreğinin bir köşesinde

tutunabildiğin tek daldır umut

o umut ki yalnızlığa mahkum aşkım

benim senin olamadığım yerde

 

Ertuğrul Bayam

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Sitemli Şiir

 

Yokluğunu aradım

Acımasızca içimde hissettirdiğin

Kaprislerinle savaşlar açarken

Yokluğun sanki kurtuluşuydu

O çok arzuladığım mutluluklarımın

 

05,01,2006

Oysa ne çok istemiştim

Bir kez de olsa kendin olmanı

 

Ertuğrul Bayam

 

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.