Φ muki Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2008 Osmanlı Devleti’nde fotoğrafçılığın en büyük destekçisi olan Sultan II. Abdülhamid’in bizzat çektirdiği Mekke ve Medine’ye ait ilk fotoğraflar Yitik Hazine Yayınları tarafından “II. Abdülhamid Yıldız Albümleri Mekke-Medine” ismiyle yayınlandı. Albümü hazırlayan Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Dünya dengelerinin tamamen Osmanlıların aleyhine döndüğü bir devirde tahta çıkan Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı coğrafyasını fotoğraflardan takip etmiştir. Günümüzdeki MOBESE sisteminin bir benzerinin bizzat padişah tarafından fotoğraflarla yapıldığını görmekteyiz. Fotoğraflar sayesinde Mısır’dan Balkanlar’a, Arabistan’dan Kafkaslar’a kadar geniş bir coğrafyayı tanıma imkânına sahip olan sultan, kendisinin gitme imkânı bulamadığı yerleri ve buralarda yapılan faaliyetleri fotoğraflardan öğrenmiştir.” 80 civarında fotoğraftan oluşan albümün kapağı orijinal haline sadık kalınarak bordo kadife üzerine altın yaldız baskı ve kadife kabartma olarak hazırlanmış. Albüm, Osmanlıda fotoğrafçılığın kısa tarihçesini anlatarak başlıyor. II. Abdülhamid’in fotoğrafçılığa olan ilgisinin anlatıldığı yazıların ardından, fotoğraflar hakkında genel bilgiler veriliyor. Osmanlıların Mekke ve Medine’ye yaptıkları hizmetlerin özet olarak anlatıldığı bölümde bölgede bulunan Osmanlı eserleri, Surre Alayları ve Hicaz Demiryolu da kısaca anlatılıyor. Yazıların kısa tutulmasındaki amaç; albümün yazılara boğulmasını önlemek ve fotoğrafları ön planda tutmak olarak açıklanmış. Giriş kısmının son kısmında ise bölgenin Osmanlının elinden çıkışı anılarla anlatılıyor. Özellikle Medine Müdafii Fahrettin Paşanın destansı savunmasından bahsediliyor. Konu anlatımları Sultan Abdülhamid’in çektirdiği fotoğraflarla zenginleştirilmiş. Eserde fotoğraflı kısım, Mekke ve Medine’yi gösteren bir harita ile başlıyor ve Osmanlıların Lübnan’dan başla***** ilerlediği Hac yolunu göstererek önce Mekke’ye ardından Medine’ye oradan da Taif’e ulaşan bir güzergâh izliyor. Eserin en sonunda panoramik olarak çekilmiş 6 parçadan oluşan Mekke ve 12 parçadan oluşan Medine resimleri dijital ortamda birleştirilerek konulmuş. Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ Abdülhamid için fotoğrafın önemini Abdülhamid’in bir sözü ile anlatıyor. “Her resim bir fikirdir. Bir resim yüz sayfalık yazı ile ifade olunamayacak siyasi, hissî manaları telkin eder. Onun için ben, tahrir-i mündericattan (yazılı bilgilerden) ziyade, resimlerden istifade ederim.” Özellikle Mekke ve Medine’nin ilk fotoğrafları olan Albay Sadık Bey’in çektiği fotoğrafların çok yıpranmış olduğunu belirten DÖRDÜNCÜ, fotoğraflarda zaman içinde oluşan nemlenme ve mantarlanma dolayısıyla fotoğrafların bazılarının dijital ortamda temizlendiğini ve uygulanan filtrelerle daha görünür hale getirildiğini belirtiyor. Mekke Medine Albümü son yüzyıl içinde Mekke ve Medine’nin yaşadığı değişimi göstermesi bakımından da ayrı bir önem taşıyor. Fotoğrafların pek çoğunda bulunan Osmanlı eserleri günümüzde bulunmuyor. Mekke’yi koruyan Hint ve Fülfül Kalelerinden sonra 2001 yılında Ecyad Kalesi’nin de yıkılması ile Mekke’deki Osmanlı izleri iyice azalmış bulunuyor. Tavaf alanının içinde bulunan Kütüphane, Muvakkithane (Namaz vakitlerinin belirlendiği yer), Minber, mezheplere ait yerler ve diğer yapılar tamamen kaldırılmış durumda. Tavaf alanında Osmanlıdan geriye Revaklar ve Kâbe’nin üzerinde bulunan Altınoluk’tan başka bir eser kalmadığı görülüyor. Mekke’de bulunan ve Hz. Muhammed’in (s.a.s.) annesi Hz. Âmine; eşi Hz. Hatice; amcası Ebu Talip ve Mekke’de vefat eden diğer yakınlarına ait Cennet’ül Mualla Mezarlığı fotoğrafında Osmanlıların yaptırmış olduğu türbeler gözükürken günümüzde Cennet’ül Mualla Mezarlığı dümdüz bir vaziyette bulunuyor. Bu gün Medine’de Mescid-i Nebevi’de bulunan Osmanlı eserlerinin pek çoğu kaldırılmış durumda. Kanuni zamanında yaptırılan surlar yıkılmış, karakolhaneler, kışlalar da ortadan kaldırılmıştır. Osmanlı dönemi ile günümüzün Mekke Medine’si arasında bu kadar fark olmasının nedenini Mehmet Bahadır DÖRDÜNCÜ şöyle anlatıyor: “Bizim bu albümü hazırlamaktaki amacımız bir kimseyi veya devleti suçlamak değildir eserin hazırlanmasındaki amaç; bu eserlerden günümüz insanının da haberdar olmasıdır. Evet, günümüzdeki Mekke Medine, Osmanlı dönemine göre çok büyük farklılıklar gösteriyor. Bazı mezheplerin anlayışları ve bazı maddi kaygılardan dolayı Osmanlıdan sonra bölgede çok büyük değişiklikler olduğu muhakkak. Tarih boyunca bir bölgeye hâkim olan üstün kültür o bölgeden çekilince yerine gelen kültür eskisinin boşluğunu dolduramadığı zaman ondan geriye kalan eserleri ortadan kaldırmaya çalışır. Bunun tarih boyunca pek çok örneği var: Persler ve Moğollar gibi… Sanırım bu coğrafyalarda da benzer bir durum söz konusu. DÖRDÜNCÜ, II. Abdülhamid yıldız albümlerinin padişah için de çok büyük manalar taşıdığını bu fotoğrafların bulunduğu albümlerin diğerlerinden daha ihtimamla hazırlanmış olduklarını belki de hacca gidemeyen padişahın bu fotoğraflarla Mukaddes Topraklara duyduğu hasreti giderdiğini belirtiyor. Albümde yer alan ilginç bilgilerden birkaçı şöyle: Medine’de Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu Yeşil Kubbe, II. Mahmud zamanında yapılmış Medine’de, Osmanlıların peygambere duyduğu saygıdan dolayı, hiçbir binanın Ravza-ı Mutahhara’dan daha yüksek olmasına izin verilmemiş. Medine’de yer alan Mescid-i Nebevi’nin inşaatında kullanılan eserlerin en kaliteli malzemeden yapılmasına çalışılmış. Mescit içinde Türk çinileri kullanılmış. Mescid-i Nebevi’nin zemininde yer alan Hindistan seccadeleri kaldırılmış yerine Uşak, Hereke, Isparta ve Gördes’ten getirtilen özel yapım Anadolu halıları serilmiş. Sel baskınları ile tahrip olan Kâbe IV. Murad, II. Mustafa ve Mehmed Reşad tarafından tamir ettirilmiş. Çelebi Mehmed’den itibaren Osmanlılar Kutsal Topraklara Surre Alayları göndermişler. Yavuz’dan Vahdettin’e kadar Osmanlı padişahları bölgeye yardımlarda bulunmuş ya bina yaptırmış ya da mevcut binaları tamir ettirmişler. Kanuni zamanında Mekke’ye ilk medreseler yaptırılmış ve bu medreselerin planları Mimar Sinan’a çizdirilmiş. Osmanlılar Mekke ve Medine’de gerek Hz. Peygamberin gerekse Sahabilerin anılarını yaşatmak için bazı mekânlara mescitler yapmışlar. Yitik Hazine Yayınları tarafından piyasaya sürülen albüm özellikle yitirilen hazine değerindeki Osmanlı eserlerini fotoğrafla dahi olsa göstermesi bakımından çok anlamlı bir iş görüyor. Ecyad Kalesi’nde dalgalanan Osmanlı Sancağını, Mekke’yi bekleyen Türk askerlerini, Bölgeye yapılan onlarca Osmanlı eserini Kâbe çevresinin ve Mekke’nin Medine’nin hiç bir ticari kazanç uğruna kirletilmediği en saf hâllerini, develer ile gelen Hac kafilelerini, Surre Alaylarını, Hicaz Demiryollarını görmek isteyenler bu albümü kaçırmamalı. Alıntıdır Makkah Hilton Hotel Dar Al Tawhid Intercontinental Makkah Sofitel Hotel Medina Oberoi Hotel Dar Al Taqwa Intercontinental Al Harithyah Sheraton Hilton Medina Al Shohadah Hotel Zamzam Tower Osmanlı’dan arta kalan, 350 yıllık Ecyad Kalesi’nin yerine dikilen Zemzem Tower’in Kâbe manzaralı süitleri 950.000 YTL ile 5.700.000 YTL arasında değişiyormuş. Bunun yanı sıra da Mina’daki şeytan taşlama bölgesi yeniden düzenlenerek, VIP konukları için altı katlı yollar, helikopter pistleri ile izdiham nedeniyle hacı adaylarının ölümlerinin de önüne geçilmesini ön gören projeler hazırlanmış. Ecyad Kalesi Osmanlılar tarafından Kâbe’yi korumak amacıyla yaklaşık 350 yıl önce yaptırılmıştır. Suudiler kalenin yıkılmasını bölgenin güvenliğinin kendileri tarafından sağlandığını, bu nedenle de artık kaleye gereksinim kalmadığını belirtmişlerdir. Ayrıca Ecyad Kalesinin kutsal bir kimlik taşımadığını da belirtmişti. Bu gülünç iddiayı ise Suudi Eğitim Bakanlığı Tarihi Eserler Dairesi, kalenin yıkımına gerekçe olarak göstermiş. Buna karşılık Arapları Osmanlılara karşı kışkırtan İngiliz casusu Th. Edward Lawrance’nin kaldığı Osmanlı evi restore edilip müzeye dönüştürülmüştür. Müzenin kapısındaki kitabede “Bu ev, Osmanlı’ya karşı bağımsızlık savaşı veren Suudilere yardımcı olan İngiliz Thomas Edward Lawrence tarafından karargâh olarak kullanılmıştır” yazılıdır. Oysa aynı Th. E.Lawrance “BilgeliğinYedi Sütunu” isimli anılarında Araplarla ilgili hiç de güzel sözler söylememişti. Yakın tarihlerde Cidde, Mekke ve Taif’deki Osmanlı evleri de yıktırılmıştır. Yine aynı şehirlerdeki Osmanlı şehitliklerinin üzerinden buldozerler geçirilmiştir. Ecyad Kalesi başta olmak üzere Osmanlı eserlerine karşı bir tutum izleyen Suudiler’in bu davranışlarının ardında acaba Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın büyük dedesi Abdullah bin Suud’un İstanbul’da idam edilişinin payı var mı? Bilemiyoruz. Cevdet Paşa Tarihinden ve Murat Bardakçı’dan öğrendiğimize göre XIX. yüzyılın başında Osmanlı devletine isyan eden Abdullah bin Suud Mekke ile Medine’yi yakıp yıkmış, on binlerce insanı öldürmüştü. Bu isyan bastırılmış, yakalanan Abdullah bin Suud İstanbul’da üç gün boyunca sorgulandıktan sonra 27 Şubat 1820’de idam edilmişti. Ecyad Kalesinin yıkımından sonra Türkiye Cumhuriyeti ne yaptı? Dışişlerinin birkaç girişiminden sonra olay unutulup gitti. Tâ ki yerinde “Zemzem Tower” yükselene kadar. Birkaç yıl Hac görevi ertelenerek bu yıkım protesto edilebilirdi. Bunların hiç birisi olmadı, yapmaya da yürek ister... Özet alıntıdır-Kent haber Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2008 Oy oy oy oy oy... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2008 Bu günkü fotoğraflarıda iyi saklasınlar..iki yüz yıl sonra yine bir çok değişiklik olmuş olacak..bu hep böyle devam edecek.. oy oy oy oy Alıntı
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 25 Şubat , 2008 Tarihi eserler dünya insanının ortak hazinesi ama adamlar için tarihi değermiş, kültürel varlıkmış önemi yok. Kendi tarihi eserlerini bile yıktıktan sonra Osmanlının izlerini yoketmek istemeleri çok normal. Onların yerine yapılan lüks oteller çok kazanç sağlayacak tabi. Bunların dini imanı para.... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2008 Konu dışı bişey söyliim: Zemzem Tower'i modern mimari açısından şık buldum. Saygılar. Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2008 Konu dışı bişey söyliim: Zemzem Tower'i modern mimari açısından şık buldum. Saygılar. Bende binanın en tepesinde ki hilali ilginç buldum. Ay tanrısı inacınımı sembolize ediyor acaba ? Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2008 Aslında Mekke ve Medine Arapları Muhammed'e ve Ebu Süfyan'a ne kadar teşekkür etseler az gelir. Çölün ortasındaki bir yere her yıl milyonlarca müşteri/turist (hacı) çekerek, soylarının geleceğini sonsuza dek garanti altına almak herkesin yağpabileceği bitr iş değildir. Elbette torunlar da boş değiller. Daha fazla para kazanmanın yollarını arayacaklar. Zemzem Tower yapacaklar, VİP şeytan taşlama parkuru yapacaklar. VİP parkurundan atılan taşları özel olarak hazırlayıp pazarlayacaklar. Heaven Travel Agency Hac Paketlerimiz: Fukara Paketi: Çadırlarda konaklama, karavanadan 3 çeşit yemek ve klimasız otobüslerle seyahat. Zemin Şeytan Taşlama parkuru (Dikkat: Sıcaktan veya gıda zehirlenmesinden veya şeytan taşlama sırasında kafanıza gelen taştan dolayı telef olursanız şirketimiz mesul değildir. Zaten telef olursanız cennet gidersizniz üzülmeyin. Telef olursanız biz de mutlu oluruz, cennete gideceğiniz için yani, yanlış anlamayın. -Bir umut, siz telef olursanız belki yerinize daha yağlı müşteriler gelir-) Ekonomik Paket: 2-3 yıldızlı otellerde, kahvaltı dahil konaklama, klimali otobüslerle seyahat. 1. kat Şeytan Taşlama Parkuru. .. Lüks Paket: 4 yıldızlı otellerde, herşey dahil konaklama. 4. kat Şeytan taşlama Parkuru. Bonus: Çin'den ithal, elinizi acıtmayan güzelce yuvarlatılmış taşlar. VİP Paket: 5 yıldızlı otellerde, herşey dahil. Klimalı Şeytan Taşlama Parkuru. Bonus: İtalyan mermerinden, kusursuzca yuvarlatılmış, cilalanmış, mermer taşlar. İbadetinizi ucuza kapatmayın, Mekkelileri, pardon Allah'ı gücendirmeyin, VİP paket alın!!! Ama Allah herkesin ibadetini kabul eder hiç gelmemek yerine, daha ucuz paketlerimizden alarak Allah'ın rızasını kazanınız. Heaven Travel Agency size saygılarını sunar ve Cennete ulaşmak için yaptığınız bu hactan dolayı Mekkelilerin, pardon Allah'ın, rızasını kazandığınızı hatırlatmaktan memnuniyet duyar.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.