Φ vedat ersin Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 BIRLIKTE YASAMAYA ONCE SIZ INANIN Turkiye Baris Meclisi’nin anayasal vatandaslik basta olmak uzere alt-ust kimlikler konusuyla birlikte Kurt sorununu masaya yatirdigi konferansi sona erdi. Konferansta konusan Diyarbakir Baro Baskani Sezgin Tanrikulu, Diyarbakir’a gelen liderlerin Ankara’ya donuste sozlerini unuttuklarini savunarak ‘Yenecegiz, bitirecegiz diyerek bu sorunu yenemeyiz, bitiremeyiz. Biz Kandil’de nasil ki canli kalkan olmak istiyorsak, ayni heyecanla Diyarbakir’daki atilan bombayi da kinamaliyiz. Bunu yapamiyorsak ve olenlerin kimligi uzerinden acilarimizi ortaya koyarsak, cozume cok uzak bir noktadayiz demektir’ diye konustu. Konferansin ikinci oturumunda soz alan Gazeteci Rusen Cakir, konusmasinda, “PKK’nin kayitsiz sartsiz silah birakmasi gerektigini” belirtti. DTP’nin hic bir beklentiye cevap veremedigine de deginen Rusen Cakir, ‘DTP mesajlarini kendi tabanina vermesi normal ama kendinden olmayanlara, korkanlara da mesaj verebilmesi lazim’ diye konustu. Rusen Cakir konusmasinin sonunda, "Turkiye'de bir Kurt bir de PKK sorunu var. PKK, kayitsiz sartsiz, gerekirse tum kazanclarindan feragat ederek silah birakmalidir. PKK ile irtibat halinde oldugu, ama bagimsiz eylem yaptigi ifade edilen gruplarin da bitirilmesi gerekiyor" dedi. Konferansin forum bolumunde soz alarak Rusen Cakir'in konusmasini elestiren DTP Genel Baskan Yardimcisi ve Mardin Milletvekili Emine Ayna ise, "Uzun suredir ayni soru soruluyor, 'Kurtler ne istiyor?' deniyor. Kurtler ne istedigini defalarca soyledi. Getirin, Kur'an-i Kerim, İncil neye inaniyorsaniz, ekmek... Getirin el basalim, 'Birlikte yasamak istiyoruz' diyelim. Ne yapalim, daha ne diyelim?" seklinde konustu. Mardin Milletvekili Emine Ayna, aslinda bu aciklamasiyla DTP’nin icinde bulundugu durumu cok iyi ozetlemektedir. DTP, oncelikli olarak Turkiye halkinin onlara neden inanmadigini iyi analiz etmelidir. Daha da onemlisi birlikte yasama istegine once kendileri gercekten inanmali, ondan sonra bu istegi yuksek sesle ve samimi olarak dile getirmelidir. O zaman insanlarimizi inandirmak icin ne Kur'an-i Kerim’e, ne İncil’e, ne de baska bir seye el basmalarina gerek kalmayacaktir. Sorun DTP'de degil, onun sahip oldugu anlayistadir. Bu anlayisin bugun neyi amacladigi, ne istedigi, nasil bir stratejiyi, nasil bir cozumu savundugu noktasinda net bir durus sergilenememektedir. Bu netligin neden saglanamadigi ve siyasi bir parti kimligi tasiyan DTP’nin Turkiye’nin sorunlarina iliskin kendi tespitlerini (Turkiye’nin bir siyasi partisi olarak) neden yuksek sesle dile getiremedigi, DTP’nin yonetimi de dahil tum cevrelerce bilinmektedir. DTP’li milletvekilleri, illegal cevrelerin baskilarina ve dayatmalarina direnerek, kendilerini oylariyla TBMM’ye tasiyan kitlenin aclik, yoksulluk, issizlik v.b. gibi gercek sorunlarina cozum bulunmasi yonunde siyaset gelistirmelidir. İllegal yapilanmalarin dayatmalarini gundeme tasiyip gerginlik yaratmaktansa, parti tabaninin ve secmenlerinin taleplerini dikkate alarak, TBMM’de daha yapici bir siyaset izlemeye calismalidir. Baslangicta “DTP’nin Meclis’te yer almasinin Turkiye acisindan bir firsat olabilecegini, demokratik sistem icerisinde DTP’nin bolge halkinin sorunlarini yansitmasinin ulkedeki baris ve istikrara katki sunabilecegini, bu nedenle DTP’ye onyargili bir sekilde yaklasilmamasi gerektigini” savunan siyasi cevreler dahi artik DTP’nin bu yonlu bir misyon pesinde olmadigini dusunmeye baslamistir. Halbuki DTP surekli olarak/her sikistiginda dile getirdigi demokratik sistem cercevesinde, daha Meclis’e girdigi ilk gunlerinden itibaren Turkiye’de siddetin hic kimseye bir fayda getirmeyecegini yuksek sesle dile getirmeli, siddetin kaynagi durumunda olan uluslararasi suc ve teror sebekesine karsi ilkeli bir durus sergilemeliydi. Belki o zaman kendisine guvenen halkin talepleri icin bir seyler yapabilirdi. Ancak onlar bu tutum bir yana son donemlerde artan saldirilar karsisinda hissiyatsiz bir kukla durusu sergilemis, bagli bulundugu rant cetesinin talepleri dogrultusunda hareket etmis, legal bir siyasi parti kimliginin disina cikarak, “kendisinin Meclis’te yeri olmadigini” savunan cevreleri hakli cikarmistir. DTP’liler, orgutle hicbir baglantisi olmayan, bolge halkinin sorunlarini Meclis’e tasimak amaciyla halk tarafindan secilen, toplumsal baris ve demokrasi icin tum cevrelerden bagimsiz hareket eden legal bir siyasi parti olma sansini yitirmeye baslamistir. Vedat Ersin [email protected] Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Düşüncelerine tamamen katılıyorum arkadaşım.Bu sorunun bu hale gelmesinde iki taraflı suçluyuz.Demokratik yapımız sadece bu sorunun oluşmasına değil birçok alanda sorun oluşmasına sebep oldu.Hala demokratikleşme yolunda milim milim ilerlemeye çalışıyoruz.Bu bağlamda bütün ülke insanının iyi niyetli, samimi olması birçok sorunu beraberce çözmemizde öncelikli zemindir.Özellilkle bu meselede soruna açılım getirecek anlayışın önünde PKK ve DTP barikat gibi duruş sergilemekte,çözüme engel görüntü içindedir.Dağdaki PKK kararlılıkla kesinlikle bitirilmelidir.PKK'nın Güney doğudaki baskısı, etkisi, bağlantısı koparılmalı.Bu noktada askeri önlemler önem arz etmektedir. DTP bugün PKK'nın siyasi ayağı gibi Mecliste, bölgede çığırtkanlık yapmaktadır.Dediğin gibi arkadaşım ne istediklerini, neyi savunduklarını bir kere açıkca belli etmelidirler bu sorunun çözümünde.Bu bayrak altında, bu vatanda beraberce yaşamaktan yanaysa mücadeleniz PKK gibi ayrılıkçı, onu temsil edici,ayrıştırıcı söylemler, hareketler bu mücadelenin başka bir mücadele olduğunu göstermektedir.Güneydoğu halkı bir kere bu anlayışın ayrılıkçı,huzur bozucu,kışkırtıcı olduğunu anlamalı bu anlayışa karşı durduğunu göstermelidir. Bütün bunların ötesinde birileri kötü amaçlar içn o bölgede çalışsada ordaki kardeşlerimizin yalnız olmadığını devletimiz hissettirmelidir.Ekonomik, kültürel,sosyal önlemler alınmalı gerekli hizmetler ciddi bir anlayışla oraya götürülmelidir ki o insanları kandıranların elinden kandırma dayanakları alınabilsin... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Cizre'de PKK gösterisi. DTP vekili kendisine sorulan terör sorusuna,evet DEVLET TERÖRÜ VARDIR,diye yanit vererek,hem silahli kuvvetlerimizi hem devletimizi terörist olarak gösterirken hemde PKK terörünün adini bile etmiyor. Türkiye Cumhuriyetinin bayragini indirip digneyenlerle ilgili soruya,DTP vekili cevap veriyor; -O bir provakasyondur. Terörü yapanda kendileri,bayragi yere atanda kendileri ama onlara sorarsaniz,terörist devlettir,bayragin yere atanda provakatördür. Simdi soralim bu kadina;Türk askerinin görevi nedir,PKK ne amacla daga cikmis ve askere karsi silah atmaktadir,hicbir serefli ordu ülkesinin bir karis topragini bile keyif icin baskalarina vermez,al burasi senin olsun biz gidiyoruz tepe tepkullanda demez.Millet ondan hesap sorar.Bu PKK veya DTP nin düsündügü gibi kolay degildir,o topraklar bize hediye olarak verilmedi. ********** saygilarla Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.