Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Yusuf Hayaloğlu şiirleri..............


Yayamaz Kayımca

Önerilen İletiler

Beni Tutmayın

 

Yağmurlu ve upuzun bir yolu düşe kalka yürümeye çalıştım.

Ve inanılamayacak kadar duygusal bir geçmişimiz oldu seninle.

Üstelik biz bunu bir ömür boyu sürüp gider sanmıştık.

Beni tutma öyle sahnelere gelemem, beni tutma çok kötü yanılırsın.

Yıllardır öyle biriktim, öyle gerildim ki,topyekün boşalır toz olur dağılırsın.

 

 

 

Sen benim en ince dilimde türkümü çaldın

Sen benim en ücra duygularımı talan ederek beslendin

Her şeyin merkezi sendin ve her şey senin etrafında dönerdi.

Bar köşelerinde tükenip kaldırımlarda ararken kendimi, Gelip sana sığınırdım.,umutlarım bir kez daha sönerdi.

 

 

 

Beni tutma şantajlara boyun eğmem.

Beni tutma hırsımdan çatlarım.

Yıllardır öyle sabrettim öyle doldum ki,

Şimdi yanardağlar gibi birden patlarım.

 

 

 

Bir yavru serçe hayata bağlanır gibi ağzım açık bağlandım sana,

Bir topal karınca yuvasına yaklaşır gibi, titredim ve heyecanlandım,

Bu akşam çekip gitme adına bütün ömrümü ve seni sildim.

Bir tuhaf senaryoydu ve bu senaryoda zavallı bir figürandın sadece, anlatamam

Kumlara yazılmış sözcükler kadar kısacıktı ümidim.

Ve anladım ki bir takım şeyleri ben ilk dalgada yitirmişim.

 

 

 

Beni tutma ben senin dizlerine çökemem

Beni tutma ellerinde kalırım, kırılırım

 

 

 

Yıllardır öyle daraldım öyle bunaldım ki;

Şimdi bir saniye bile oyalarsan çıldırırım.

SEN, kalbimi emanet edecek kadar güvendiğim, dost bildiğim.

SEN, bir lokmayı bile hazmedemeyip birlikte yediğim.

Yatalak olsan altına yapsan bile iğrenmeden, alırdım dediğim

Bu nasıl insanlıkmış, bu nasıl arkadaşlıkmış, bu nasıl vefaymış

Bu nasıl acıymış ulan bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl cefa

 

 

Beni tutma gazabım yakar ellerini, beni tutma hurdahaş olursun.

Yıllardır öyle kırıldım, öyle küstüm ki,bir ah ederim kaskatı kesilir taş olursun.

 

 

 

Ben şimdi gözüne sokuyorum dünyaya,ama sen körsün ısrarla görmüyorsun

Ben şimdi beynine sokuyorum hayatı, bir türlü algılamak istemiyorsun.

Hala o aptal köşende oturup, beni öngörülerinle yargılamak ne kolaymış.

Peki! gördüklerimi gördün, yaşadıklarımı yaşadın mı SEN!

Peki devrik heykellerin önünde düşsüz yanılgıları o yüce gururlarıyla,

Yoksul fakat dürüst bir mızrak gibi dimdik duranların acısını yaşadın mı SEN!

Beni tutma gömleğim kan içinde, beni tutma darmadağın olursun

Yıllardır öyle çok yedim öyle çok doydum ki

Şimdi bir tükürürüm kaskatı olur rezil olursun

 

 

 

 

Ey kir içinde yüzenler, herkesin atına binenler

Ey sürünenler, ey bölenler, bölünenler,

Herkesi birbirine düşürüp, sinsice sevinenler

Ey gençliğimi harcayanlar, ey kağıttan kaplanlar, zavallı sıçanlar.

Ey ciğeri beş para etmezler, ey sıkıyı gördü mü fellik fellik kaçanlar

Ey darbe kaçkınları, orta yolcular, dönekler, sümüklü böcekler

Ey ispiyoncular, bozguncular, medya çömezleri yüzü yırtılmış köçekler, ibneler

 

 

 

 

Beni tutmayın ulan burama geldi dayandı.

Beni tutmayın bozarım bu kirli numaranızı

Yıllardır öyle çok sömürdünüz, öyle çok kan kusturdunuz ki

Ulan bir şarjöre diz çöktürürüm ALAYINIZI! .......

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

büyük acılar

 

yüzümden firar etti gözlerim

şimdi bir denize bakıyorlar

dört duvar arasında kalmışım

yanımdakiler öyle diyorlar

 

kafamı çarptığım ranzanın demiri

ciğerlerimi emen soğuk duvar

saçımdaki karları çoğaltmışım

yanımdakiler öyle diyorlar

 

görüş günüm olmadı henüz

daha yeni başlıyor büyük acılar

ve daha epey ağrıyacakmışım

yanımdakiler öyle diyorlar

 

seni görmeyeceğim artık

zaten tamamlanmıştı anılar

ihtimal sabah alınırmışım

yanımdakiler öyle diyorlar

 

gözlerime iyi bakarsın umarım

günde milyonlarca kez seni ararlar

diğer tüm hisleri bırakmamışım

yanımdakiler öyle diyorlar

 

yanımdakiler öyle diyorlar

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başım Belada

 

Bugün yine düsünemiyeceğin kadar başım belada

Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada

İler-tutar yani yok

Fişlenmişim adım-eşkalim bilinmekte

Üstelik göğsümde yani tam şuramda

Kirli sakkalıyla bir eşkiya gezinmekte

Başım belada

Adamın biri vurulmuş sokakta

Cebinde adresim bulunmuş

Başım belada

Tabancamı unutmuşum helada

Nerden baksan tutarsızlık

Nerden baksan ahmakça

Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız

Kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşımda

İhanetin adı yok

Neylersin ki çember daralmakta

Şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim

Yasal mermisiyle bir komser yaklaşmakta...

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

ADI BAHTİYAR

 

 

 

Geçiyor önümden sirenler içinde

 

Ah eller üstünde çiçekler içinde

 

Dudağında yarım bir sevda hüznü

 

Aslan gibi göğsü türküler içinde

 

 

 

Rastlardım avluda hep volta atarken

 

Sigara içerken yahut coplanırken

 

Kimseyle konuşmaz dağ gibi titrerdi

 

Çocukça sevdiği çiçeği sularken

 

 

 

Diyarbakırlıymış adı bahtiyar

 

Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar

 

Geçiyor önümden gülyüzlü bahtiyar

 

Yaralıyım yerde kalan sazı kadar

 

 

 

Beni tez saldılar o kaldı içerde

 

Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde

 

Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler

 

Mavi gökyüzünü ona dar etmişler

 

 

 

Gazete çıktı üç satır yazıyla

 

Uzamış sakalı çatlamış sazıyla

 

Birileri ona ölmedin diyordu

 

Ölüm bir yanında hüzünle gülüyordu

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AH ULAN RIZA

 

 

 

Neden halâ gelmedi, yoksa

 

Saati mi şaşırdı bu hıyar?

 

Gerçi hiç saati olmadı ama

 

En azından birine sorar.

 

 

 

Cebimde bir lira desen yok,

 

Madara olduk meyhaneye!

 

Ah eşşek kafam benim,

 

Nasıl da güvendim bu hergeleye!

 

 

 

Gelse, balığa çıkacaktık,

 

Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık.

 

Kafamız tam olunca, şarkılar döktürüp

 

Enteresan hayâllere dalacaktık.

 

 

 

Bu sandalı geçen hafta denk getirip

 

Çalıntıdan düşürdük.

 

Arkadaşlar ısrar etti,

 

Biz de, iyi olur, bize uyar diye düşündük.

 

 

 

Saat sekizde gelecekti,

 

Bana birkaç milyon borç verecekti.

 

Yoksa o nemrut karısı kaçtı da

 

Onun peşinden mi gitti?

 

 

 

Eğer öyleyse yandık,

 

Gudubet gene yaptı yapacağını!

 

Geçen sene de merdivenden itip

 

Kırmıştı Rıza'nın bacağını.

 

 

 

Abi, kadında boy şu kadar;

 

Kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak!

 

Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,

 

Ya horlarken Rıza'yı boğacak!

 

 

 

Bak, şimdi acıdım, aşkolsun adama,

 

Ben olsam, vallahi baş edemem! ..

 

Hele beş tane velet var ki boy-boy,

 

Allah'tan düşmanıma dilemem!

 

 

 

Aslında iyi çocuktur Rıza, efendi huyludur,

 

Herkesin suyuna gider.

 

Yoksa, kalıba vursan hani,

 

Tek başına on tane adam eder!

 

 

 

Bir keresinde, hiç unutmam

 

Üç-beş zibidi haraca dadandı;

 

Rıza, sandalyeyi kaptığı gibi

 

Herifleri hastaneye kadar kovaladı!

 

 

 

Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik,

 

Aynı kafadaydık.

 

Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu,

 

Biz, başka havadaydık.

 

 

 

Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,

 

Aynı takımı tutardık.

 

Fener'in her maçına iddialaşıp

 

Millete az mı yemek ısmarladık! ..

 

 

 

Bir tek askerde ayrıldık,

 

Bana Bornova düştü, ona Gelibolu.

 

Döner dönmez evlendirdiler,

 

En büyük salaklığı da bu oldu! ..

 

 

 

Bense hiç düşünmedim, zaten param yoktu.

 

Hep tek tabanca gezdim.

 

Benim beğendiğimi anam istemedi,

 

Onun gösterdiğini ben sevmedim.

 

 

 

Neyse, bunlar derin mevzu...

 

Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek.

 

Ufaktan yol alayım

 

Anam evde yalnız, şimdi merağından ölecek! ..

 

 

 

Gittim, vurup kafayı yattım;

 

Rüyamda gördüm, gülümseyerek geldiğini.

 

Ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp

 

Hastaneye kavuşmadan can verdiğini! ..

 

 

 

Vay be Rıza! ..

 

Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine!

 

Dün, boşuna günahını almışım,

 

Ne olur, kızma bu kardeşine!

 

 

 

Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler

 

Ne kolay söylediler!

 

Sanki dev bir taş ocağını

 

Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!

 

 

 

Ah dostum... o kocaman gövdene

 

O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?

 

O zalim tabutun tahtalarını

 

Senin üstüne nasıl böyle çivilediler?

 

 

 

Yani sen şimdi gittin, yani yoksun,

 

Yani bir daha olmayacak mısın?

 

Yani bir daha borç vermeyecek,

 

Bir daha bira ısmarlamayacak mısın?

 

 

 

Peki, beni kim kızdıracak,

 

Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?

 

Peki, beni bu köhne dünyada

 

Senin anladığın kadar kim anlayacak?

 

 

 

Ulan Rıza... ne hayâllerimiz vardı oysa,

 

Ne acayip şeyler yapacaktık...

 

Totoyu bulunca dükkân açacak,

 

Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık.

 

 

 

Talih yüzümüze gülecekti be! ..

 

Karıyı boşayıp sıfır mersedes alacaktık.

 

Hafta sonu iki yavru kapıp

 

Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık!

 

 

 

Ah ulan Rıza... bu mahallenin,

 

Nesini beğenmedin de öte yere taşındın?

 

Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki,

 

Benim en kıral arkadaşımdın! ..

 

 

 

Ah ulan Rıza... ben şimdi,

 

Bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?

 

Senden ayrılacağımı sanma,

 

Bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim! ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ADI YILMAZ

 

 

 

Dalyan gibi bir çocuktu

 

Benim gözümde küçüktü

 

Küstü de dağlara çıktı

 

İner mi inmez mi bilmem

 

 

 

Şimdi dağların tozudur

 

Belki isyanın sazıdır

 

Hala kalbimde sızıdır

 

Diner mi dinmez mi bilmem

 

 

 

Adı Yılmaz kendi Yılmaz

 

Makamı yok dem tutulmaz

 

Dağlara soru sorulmaz

 

İner mi inmez mi bilmem

 

 

 

Mavi gözleri boncuktur

 

Ölüm korkusu şuncuktur

 

Azrail atı kancıktır

 

Biner mi binmez mi bilmem

 

 

 

Parkasına kar yağmıştır

 

Bir kenarda ağlamıştır

 

Belki elleri yanmıştır

 

Söner mi sönmez mi bilmem

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ASİ BİR KÜHEYLAN

 

 

 

Aşiret çocuğuyam adım Küheylan

 

Kızılca kıyamet yaylasında doğmuşam

 

Koyaklarda kartal uçurmuşam, kurt kovalamışam, adam vurmuşam

 

Onursuz yaşanmaz demişem

 

Rezil rüsva etmemişem kendimi böceklere

 

Yavri yavri

 

Bu yüzden dik bakaram adamın yüzüne

 

Bu yüzden böyle hoyrat kalmışam

 

Asi bir Küheylanam

 

Anam rüzgar, babam gurbet

 

Bin yıldır bu koğuştayam

 

Diz çöktürmez beni hasret

 

Seni sevmişem

 

Bir kekliğin sesini üzmekten sakınır gibi

 

Seni sevmişem

 

Gururlu dağ çiçeklerini göğsüme takınır gibi

 

Ben sazımı kılçadırların boynuna asıpta öyle gelmişem buraya

 

Yavri yavri

 

Ölürsem iradi ölürem

 

Harlanmış bir kılıca alnımla dokunur gibi

 

Asi bir Küheylanam

 

Gözlerini benden ayırma

 

Kırılıp düşerem sonra kimse bakmaz yarama

 

Bana ne getirmişen Cico

 

Karda çürümüş sümbül soğanlarımı

 

Yoksa tozkaldıran taylarımı

 

Dargeçitlerdemi kanatmışan

 

O göçebe sevdamızın yamacına

 

Şimdi kimler konmada söyle

 

Yavri yavri

 

Söyle kınalı kuzun nerde

 

Onu hangi soysuzun sürüsüne katmışan

 

Asi bir Küheylanam

 

Mahmut vurma döşüme

 

Delerem bu duvarları delerem

 

Jandarma kavuşmaz peşime

 

Benki dipsiz uçurum boylarında

 

Paramparça olmuş ölmemişem

 

Benki huysuz nehir yataklarında

 

Yaralarımı çamurla sıvamışam

 

Nasıl sığaram düşündünmü

 

Şu altı adımlık tosbağa voltasına şimdi

 

Yavri yavri

 

Dağları çıldırtan öykümü

 

Ben bu demirlere dişlerimle yazmışam

 

Asi bir Küheylanam

 

El süremezler yeleme

 

Bırak yırtılayım bırak, gem vurma benim dilime

 

Hüznün duvarlarında

 

Sıvası dökülmüş bir yer vardır bilirmisen Yavri

 

Bilirmisen çiçekler çentik çentiksolar

 

Bu gevur ölüsü akşamlarda

 

Bırak gözyaşlarımın açtığı çukurlar öylece betonda kalsın

 

Donansın peşime bi metelik etmez bu sırtlan adımları.Donansın

 

Yavri yavri

 

Şapkam namusumdur

 

Koma buralarda koma

 

Tespihim dağılmasın

 

Asi bir Küheylanam

 

Kesmez beni bu acılar

 

Beni vursada bu puştlar

 

Ancak sırtımdan vururlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ALIR DAĞLAR

 

 

 

Baba bugün üşüyorum

 

Karda kaldım üşüyorum

 

Anama deyin sıcak bir çorba koysun

 

Üstümü ört baba üşüyorum

 

 

 

Behey babam dalmış babam

 

Sigarayı sarmış babam

 

Şapkasına hicran dökmüş

 

Kibrit gibi yanmıs babam

 

 

 

Baba bugün alır dağlar

 

Bu dert beni alır dağlar

 

Şehirlere sığmaz oldum

 

Fazla sürmez alır dağlar

 

 

 

Baba bugün ağlıyorum

 

Darda kaldım ağlıyorum

 

Duaların üzerimden eksik etme

 

İçim yandı ağlıyorum

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AYRILIK HEDİYESİ

 

 

 

şimdi saat sensizliğin ertesi

 

yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın

 

avutulmuş çocuklar çoktan sustu

 

bir ben kaldım tenhasında gecenin

 

avutulmamış bir ben...

 

 

 

şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim

 

ki bu yaşlar

 

utangaç boynunun kolyesi olsun

 

bu da benden sana

 

ayrılığın hediyesi olsun

 

 

 

soytarılık etmeden güldürebilmek seni

 

ekmek çalmadan doyurabilmek

 

ve haksızlık etmeden doğan güneşe

 

bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi

 

mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..

 

şimdi iyi niyetlerimi

 

bir bir yargılayıp asıyorum

 

bu son olsun be..bu son olsun!

 

bu da benim sana

 

ayrılırken mazeretim olsun!

 

 

 

şimdi saat yokluğunun belası

 

sensiz gelen sabaha günaydın!

 

işi-gücü olanlar çoktan gitti

 

bir ben kaldım voltasında sensizliğin

 

hiç uyumamış bir ben...

 

 

 

şimdi dişlerimi sıkıp

 

dudaklarıma kanamayı öğrettim

 

ki bu kızıl damlalar

 

körpe yanağında bir veda busesi olsun

 

bu da benden sana

 

heba edilmiş bir aşkın

 

son nefesi olsun...

 

 

 

kafamı duvara vurmadan

 

tanıyabilmek seni

 

beyninin içindekileri anlayabilmek

 

ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü

 

bütün saatleri öylece durdurabilmek için

 

çıldırasıya paraladım kendimi

 

lanet olsun!

 

artık sigarayı üç pakete çıkardım günde

 

olsun be! ne olacaksa olsun!

 

bu da benim sana

 

ayrılırken şikayetim olsun

 

 

 

(gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun isterim sende ben gibi yan ömrüne hep ağla hep ağla bu benden son dua bu benden ayrılık hediyesi olsun)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BABANI UNUTMA YAVRUM

 

 

 

Bu şarkı senin al dinle

 

Usulca dokun sesime

 

O minicik ellerinle

 

Babanı unutma yavrum

 

 

 

Yağmurlar rüzgarla barışır

 

Yağmurlar çimenle öpüşür

 

Belkide uçurum kapuşur

 

Babanı unutma yavrum

 

 

 

Bir gün tutuşup kavgaya

 

Kalbin hırpalandığında

 

Söküp verebilirim sana

 

Babanı unutma yavrum

 

 

 

Hasta iken yataklar içinde

 

O hayın sokaklar içinde

 

Sorgular yasaklar içinde

 

Babanı unutma yavrum

 

 

 

Sen benim için üzülme

 

Bakınca suskun resmime

 

O körpecik yüreğinle

 

Babanı unutma yavrum

 

 

 

Bir gün duyarsan dağlarda

 

Ölüm haberleri radyoda

 

Bende olabilirim orda

 

Babanı unutma yavrum

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 11 ay sonra...

 

DAGLARDA KAR OLSAM

 

 

Şu dağlarda kar olsaydım...

Bir asi rüzgar olsaydım...

Arar bulur muydun beni,

Sahipsiz mezar olsaydım ?

 

Şu yangında har olsaydım...

Ağlayıp bizar olsaydım...

Belki yaslanırdın bana,

Mahpusta duvar olsaydım...

 

Şu bozkırda han olsaydım,

Yıkık, perişan olsaydım...

Yine sever miydin beni,

Simsiyah duman olsaydım ?

 

Şu yarada kan olsaydım,

Dökülüp ziyan olsaydım...

Bu dünyada yerim yokmuş,

Keşke bir yalan olsaydım !

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başım Belada

 

Bugün yine düsünemiyeceğin kadar başım belada

Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada

İler-tutar yani yok

Fişlenmişim adım-eşkalim bilinmekte

Üstelik göğsümde yani tam şuramda

Kirli sakkalıyla bir eşkiya gezinmekte

Başım belada

Adamın biri vurulmuş sokakta

Cebinde adresim bulunmuş

Başım belada

Tabancamı unutmuşum helada

Nerden baksan tutarsızlık

Nerden baksan ahmakça

Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız

Kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşımda

İhanetin adı yok

Neylersin ki çember daralmakta

Şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim

Yasal mermisiyle bir komser yaklaşmakta...

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben Bir Kadınım

 

Kavrulur şu kanlı gözlerimde günler

Akşamdan bir sancıyla

Koklanmış bir gül gibi hayallerim ayak altında

Yol vermez yol vermez ağlamaya gururum

Yılların aynasında

Horlanmış vücudumda memelerim derin acıda

 

Ben bir kadınım ben bir insan

Taşırım karnımda paramparça can

Bir yanımda cevahir, bir yanımda kan

Bir yanım şiir destan, bir yanım kirli fistan

Bir yanım güller açmış, bir yanım viran

 

Savrulur şu tozlu saçlarımda rüzgar

Çıldırtan bir hışımla

Saklanmış bir sır gibi, şiirleri ateş hattında

Dayanmaz dayanmaz bu baskıya yürürüm

Sabrımın bir anında

Elimin hamuruyla çeker giderim

Canım burnumda

 

Ben bir kadınım ben bir insan

Taşırım karnımda paramparça can

Bir yanımda cevahir, bir yanımda kan

Bir yanım şiir destan, bir yanım kirli fistan

Bir yanım güller açmış, bir yanım viran

 

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Beni Düşün, Unutma

 

Ay doğarken bir söğüdün ardından

Göl yüzünde sisli bir esinti ile

Akşamın göğsüne hüzün serperek

Ve Yağmurdan geceye çiçekli perdeler çekerek

 

Beni düşün, Beni düşün, UNUTMA

 

En umarsız en umutsuz günümde

Bağrına bir yumruk çökeldiğinde

Ve dağların mazlum ateşi

O güzelim saçlarına cayır cayır yanıp ulaştığında

 

Beni düşün, Beni düşün, UNUTMA

 

Beni düşün bir kavganın içinde

Helal bir ekmeğin peşinde

Ve kurtlardan arta kalmış yüreğimin

Can çekişen o son parçasınıda, sana sakladığımı bil

Bil ki haykırırcasına bu esir gövdemi yakarcasına

Kavuşmak için o serin bağrına

Ateşten bir yol arıyorum

 

 

Kar yağarken mor dağların ucundan

Sol yerinde sessiz bir inilti ile

Yastığın yüzüne yaşlar dökerek

Ve Akşamdan gizlice bir ah çekerek

 

Beni düşün, Beni düşün, UNUTMA

 

Kan kızılı bir gelincik seherinde

Sırtıma kahbe bir hançer indiğinde

Ve bu gencecik ve bu hemencecik ölüm

Çığırtken bir gazete başlığında

Çığlık Çığlık sana kavuştuğunda

 

Beni düşün, Beni düşün, UNUTMA

 

Beni düşün şehre her yağmur yağdığında

Islak ve kırılgan bir türkünün içinde

Göğsünden dudaklarına, doğru sancılı bir isyan kabardığında

Bastırarak kalbini avuçlarınla

Sesini okşadığımı bil

 

Bil ki yalvarırcasına, uzayan yollara dağılırcasına

Sonsuz bir mahşerin ortasında

Bir zemzem suyu gibi seni seni özlüyorum

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Beni Tutmayın

 

Yağmurlu ve upuzun bir yolu düşe kalka yürümeye çalıştım.

Ve inanılamayacak kadar duygusal bir geçmişimiz oldu seninle.

Üstelik biz bunu bir ömür boyu sürüp gider sanmıştık.

Beni tutma öyle sahnelere gelemem, beni tutma çok kötü yanılırsın.

Yıllardır öyle biriktim, öyle gerildim ki,topyekün boşalır toz olur dağılırsın.

 

 

 

Sen benim en ince dilimde türkümü çaldın

Sen benim en ücra duygularımı talan ederek beslendin

Her şeyin merkezi sendin ve her şey senin etrafında dönerdi.

Bar köşelerinde tükenip kaldırımlarda ararken kendimi, Gelip sana sığınırdım.,umutlarım bir kez daha sönerdi.

 

 

 

Beni tutma şantajlara boyun eğmem.

Beni tutma hırsımdan çatlarım.

Yıllardır öyle sabrettim öyle doldum ki,

Şimdi yanardağlar gibi birden patlarım.

 

 

 

Bir yavru serçe hayata bağlanır gibi ağzım açık bağlandım sana,

Bir topal karınca yuvasına yaklaşır gibi, titredim ve heyecanlandım,

Bu akşam çekip gitme adına bütün ömrümü ve seni sildim.

Bir tuhaf senaryoydu ve bu senaryoda zavallı bir figürandın sadece, anlatamam

Kumlara yazılmış sözcükler kadar kısacıktı ümidim.

Ve anladım ki bir takım şeyleri ben ilk dalgada yitirmişim.

 

 

 

Beni tutma ben senin dizlerine çökemem

Beni tutma ellerinde kalırım, kırılırım

 

 

 

Yıllardır öyle daraldım öyle bunaldım ki;

Şimdi bir saniye bile oyalarsan çıldırırım.

SEN, kalbimi emanet edecek kadar güvendiğim, dost bildiğim.

SEN, bir lokmayı bile hazmedemeyip birlikte yediğim.

Yatalak olsan altına yapsan bile iğrenmeden, alırdım dediğim

Bu nasıl insanlıkmış, bu nasıl arkadaşlıkmış, bu nasıl vefaymış

Bu nasıl acıymış ulan bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl cefa

 

 

Beni tutma gazabım yakar ellerini, beni tutma hurdahaş olursun.

Yıllardır öyle kırıldım, öyle küstüm ki,bir ah ederim kaskatı kesilir taş olursun.

 

 

 

Ben şimdi gözüne sokuyorum dünyaya,ama sen körsün ısrarla görmüyorsun

Ben şimdi beynine sokuyorum hayatı, bir türlü algılamak istemiyorsun.

Hala o aptal köşende oturup, beni öngörülerinle yargılamak ne kolaymış.

Peki! gördüklerimi gördün, yaşadıklarımı yaşadın mı SEN!

Peki devrik heykellerin önünde düşsüz yanılgıları o yüce gururlarıyla,

Yoksul fakat dürüst bir mızrak gibi dimdik duranların acısını yaşadın mı SEN!

Beni tutma gömleğim kan içinde, beni tutma darmadağın olursun

Yıllardır öyle çok yedim öyle çok doydum ki

Şimdi bir tükürürüm kaskatı olur rezil olursun

 

 

 

 

Ey kir içinde yüzenler, herkesin atına binenler

Ey sürünenler, ey bölenler, bölünenler,

Herkesi birbirine düşürüp, sinsice sevinenler

Ey gençliğimi harcayanlar, ey kağıttan kaplanlar, zavallı sıçanlar.

Ey ciğeri beş para etmezler, ey sıkıyı gördü mü fellik fellik kaçanlar

Ey darbe kaçkınları, orta yolcular, dönekler, sümüklü böcekler

Ey ispiyoncular, bozguncular, medya çömezleri yüzü yırtılmış köçekler, ibneler

 

 

 

 

Beni tutmayın ulan burama geldi dayandı.

Beni tutmayın bozarım bu kirli numaranızı

Yıllardır öyle çok sömürdünüz, öyle çok kan kusturdunuz ki

Ulan bir şarjöre diz çöktürürüm ALAYINIZI! .......

 

Yusuf Hayaloğlu

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Beyaz Sevda

 

sen mapusta solan gülsün her yanın duvar

SEN AĞLAMA KAN OLUR BANA O YAŞLAR

sen hayatın küskünüsün acının suskunu

 

sen yayalada bir baharsın, tarlada rüzgar

içimde sana dair bembeyaz bir sevda var

 

sen torosta yağan karsın tarlada rüzgar

SAKIN ESME TOZ OLUR KAPANIR YOLLAR

sen eylemin yangınısın hayatın cılgını

tenimde sana dair ürpertiler var

 

sen munzurda akan çaysın yaylada bahar

SEN GÜLÜNCE GÜL AÇAR YİNE O DAĞLAR

sen sevincin dudağısın sevdanın sapağı

sazımda sana dair esintiler var

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.