Misafir yersoy Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Zamanın akışı içinde insanlık, bilimin ellerinden gelen darbelerle iki kez, naif öz sevgisinin incinmesinin acısını yaşamak zorunda kalmıştır. Birincisi, Dünya'nın evrenin merkezinde olmadığını, akıl almaz büyüklükte bir dünyalar sistemi içinde bir nokta olduğunu anladığında. İkincisi, biyolojik araştırmalar özel yaratılmışlık ayrıcalığını elinden alıp soykütüğünü hayvanlar alemine düşürdüğünde... Sigmund Freud Freud'un bu sözü beni çok etkiliyor. İnsanoğlunun kibirli, kendini beğenmiş karakterinin aslında ne doğa için ne kadar basit olduğunu göstermesi ve özel yaratılmışlık gibi bir düşüncenin aslında kendi kafasında uydurduğunu (tıpkı dev aynasına bakar gibi) göstermesi açısından. Evet insanoğlu gerçekten de üstün varlıklar. Ancak bu üstünlük acaba nereden geliyor? Yaratılmış mı? Yoksa bilim sayesinde bir gün elbette tam anlamıyla çözeceğimiz bir yoldan mı (evrimle mi)? Bilimin birinci darbesine artık insanoğlu alışmış ve yarasını dağlamış. Tüm evrenin de kendi için yaratılmış olduğuna inandırmış yine (aynı tas aynı hamam). İkinci darbe çok acımasızdı. Ama hakim sınıflar izin verdi mi? Hatırlarsınız ilk koyun kopyalama örneğinde bu çalışmaya karşı çıkan ilk Vatikan olmuştu. Din elden gidioyrdu çünkü. Bilim yine kazanmıştı. Araştırmalara verilen destekler kesildi. Daha sonra etik açıdan insan hariç diğer hayvanların kopyalanmasına izin verildi. Bu etik neden peki? İnsanın yaratılmışlığı zarar görecekti çünkü... Son zamanlarda hep karşı çıkarlardı. "Tamam kopyalamayı anladık da hadi laboratuvar ortamında canlıyı yaratın da görelim" demeye başladı bilime inanmayan, güvenemeyen kendini (insanı) beğenmiş kibirli düşüncenin savunucuları. Son çalışmalar yine bilimin kazandığını gösterdi... (ayrıntı için: http://www.turkish-media.com/forum/index.p...owtopic=114689) Laboratuvar ortamında canlıyı yaratmayı başarıyor. Şimdiki yeni sorular: "kardeşim yoktan var edin de görelim..." Sabırla izlemek gerekiyor. Daha neler göreceğiz kim bilir... Saygılarımla... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Tam bam teline dokundunuz Sayın Yersoy... Freud tam benim adamımdır... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 İnsan Tanrısına diyor.. Bak İnsanıda yaratabildik..seninle yollarımız ayrılıyor..sen yoluna biz yolumuza.. Tanrı..ohhh ne güzel..hadi bir tane daha yaratında yaratırken bende göreyim.. İnsan eğiliyor toprak almaya..insan yaratacak,ya.. Tanrı sesleniyor.. Hoooop herkes kendi toprağından kendi insanını yaratacak..yok öyle ..diyor.. Bilim..evet..Bilgi..evet..neyin bilgisi..nelerin bilinmesi..o muhteşem ilimle olanların gözlenmesi ve bilinmesinden başka.. Bu evren modeli ve içindeki şu gezegen kesinlikle Akıllı bir Tasarımcının eseri ..ehhhh İnsanda bu gezegendeki tasarımın bu tasarımdan haberdar olabilen tek canlısı.. ..kesinlikler dayıya özeldir..sizlere kesin olmayabilir.. Olmayan bir atomu inceleyebilirmiydik..birikegelen bilgimiz yine o olan atomun gözlemlenmesi sonuçlarıdır..gözlemleme sürecinde atom dahada alt seviyelerinde gözlemleniyor..ve bitmeyecek bu gözlemleme işi.. her bilinen yeni bir bilmediğimizi verecek önümüze..al bunuda bil..diye yani yetişemiyeceğiz asla MUTLAK olana..Mutlak doğruya.. sadece Hissedeceğiz..hepsi bu İncelemelerimiz ve gözlemlemelerimiz,yani ARAYIŞIMIZ hiç bitmeyecek ne arıyoruz ki..bilen beri gelsin.. Bilim ne arıyor..Felsefe ne arıyor..Din ne arıyor.. Sevginiz Sermayeniz Olsun.. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Bu evren modeli ve içindeki şu gezegen kesinlikle Akıllı bir Tasarımcının eseri İşte bu dayı... Akıllı tasarımcı dediğin şeyin aslında bişe tasarlamadığı, önceden planlamadığı çıkıyor ortaya. Ama bilim ne bulursa bulsun, ne derse desin sizin yanıtınız belli: "ee? yerçekimini oluşturan ne?" "ee? elektronu hareket ettiren ne?" "ee? bütün bunları kurgulayan ne?" Sabredin... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 İşte bu dayı...Akıllı tasarımcı dediğin şeyin aslında bişe tasarlamadığı, önceden planlamadığı çıkıyor ortaya. Ama bilim ne bulursa bulsun, ne derse desin sizin yanıtınız belli: "ee? yerçekimini oluşturan ne?" "ee? elektronu hareket ettiren ne?" "ee? bütün bunları kurgulayan ne?" Sabredin... Biz yetişemeyyiz..sizler görürsünüz inşallah..yada sizden sonrakiler..yada daha sonra gelecekler..yada dahada sonra gelecekler Yersoy.. Planlanmamış,organize edilmemiş olandan bilimsel sonuçlar alınmaz..her şey organize ve bir bilim ile olmaktadır..yapılan,da adına bilim denileninde yaptığı şey olan biteni gözlemlemekten ibaret..hepsi bu ..var olandan yeni varlar üreterek yepyeni varların varlığına vakıf olmak.. bilmek adına ve bu bilinenleri MUTLULUĞU adına kullanabilmek amacı ile..İnsan pek garib bir varlık..bildiğine sahipleniyor..sanki o var etmiş gibi..aslında bu duygusu normal..çünki VAR edenle çok sıkı bir bağı var..ortaklar adeta.. ..birlikte çalışıyorlar..biri var ediyor..diğeride inceliyor..bakalım nereye varacak sonu Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 ******* yazılanları iyi okuyup kavrıyamıyor herhalde bilime inanıyoruz neden inanmayalım ama bilimcilerin dini kıyaslayıp öle bişey yok demeleri hem dincilerin hem bilimcilerin hep tartışma konusu olucaktır bilime inanırım ama evrim teorisine hayatta inanmam yanlış aksettiğim sözler için kusura bakmayın yersoy bey, bilim tamamda evrim teorisi benim için inanılacak birşey değil Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 bilime inanırım ama evrim teorisine hayatta inanmam Larsie, Burada anket yapmıyoruz ki, İnanıyor da olabilirsin inanmıyor da... Burada görüş yazmanı beklerim... yanlış aksettiğim sözler için kusura bakmayın yersoy bey, Sorun değildir... bilim tamamda evrim teorisi benim için inanılacak birşey değil Dediğim gibi, sebep belirtin lütfen... Saygılar... Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Larsie, Burada anket yapmıyoruz ki, İnanıyor da olabilirsin inanmıyor da... Burada görüş yazmanı beklerim... anket yapmadıgımızı bende biliyorum bi görüşüm vardı bilmeni istedim Sorun değildir... eyvallah Dediğim gibi, sebep belirtin lütfen... Saygılar... insanların maymundan geldiğini idda edenlere lafım sen idda ettiysen sanada lafım o zaman evrim teorisi yanlış birşey bazı bilim adamları onaylıyabilir belki ama bazı bilim adamlarıda şiddetle inkar eder bunu demek istedim Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ocak , 2008 evrim teorisi yanlış birşey Yanlışlık nerede? bazı bilim adamları onaylıyabilir belki ama bazı bilim adamlarıda şiddetle inkar eder Hangi bilim adamı neden inkar eder? Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Yanlışlık nerede? Hangi bilim adamı neden inkar eder? mesela benim bildiğim uzun yıllar evrim teorisine inanan Nobel ödüllü bilim adamı Francis Crick inanıyordu sonra DNA'yı keşfettikten sonra, yaşamın kaynağının rastlantı ve tesadüfler olamayacağını itiraf etti bunlar dışında bilmediğim çok kişi daha vardır... sen bilimi araştıran birisin çok güzel bir şey sana şöyle bir soru sorucam Dna da bulunan kromozomlar 46 tane bu kromozomlar ya 40 olsaydı...? Yapısında Adenin, Guanin, Timin ve Sitozin biri eksik olsaydı ??? Sarmal iki nükleotit dizisinden oluşmasaydı mesela??? DNA?nın iki ipliği biribirine hidrojen bağlarla bağlı diğilde tek bir ipliğe bağlı kalsaydı merak ediyom soruyom kusura bakma bilmiyom çünkü..... bu dediklerimde her hangi bir eksiklik olsaydı böyle muhtesem bir şeyi insan oğlu yaratabilirmiydi.... yaratsa bile kaç yıl beklerdi bilime inanıyorum teknoloji ilerledikce bilimde ilerliyor m.ö bir teknoloji yoktu ve bilim adamları daha DNA yı bilmiyordu peki bu dna kendi mi oluştu hadi tamam kendi oluştuda ben dedi bünyemde 46 kromozom mu taşıyayım dedi... yapımda Adenin veya Timim deilde Glikoz olsaydı yada benzeri başka bir şey bunu en güzel şekilde kendi kendine yapması olanksız dimi peki bunu yapan kim yersoy bey sen hep bana düşün derdin sende bunu iyi düşün Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 mesela benim bildiğim uzun yıllar evrim teorisine inanan Nobel ödüllü bilim adamı Francis Crick inanıyordu sonra DNA'yı keşfettikten sonra, yaşamın kaynağının rastlantı ve tesadüfler olamayacağını itiraf etti Evrimle yaşamın kaynağı farklı konulardır bu bir... Hala tesadüf ve rastlantı diyorsun bu iki... Bilim adamlarının bir noıktadan sonra "yok bu olsa olsa görünmez bir varlığın işidir" demesi ise apayrı bir konu üüçç.. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Burada bu iki kavramı yerli yerine oturtmak gerekiyor sanırım. Evrim, doğa bilimleri terimidir. Yaratılış ise din alanı terimidir. Onun için karşılaştırmada dikkatli olmak gerekir. Yaratılış kuramı evrim kuramı tarafından büyük ölçüde çürütülmüş olmasına rağmen, fizik ve biyolojide -henüz- birkaç saha açıklanabilmiş değildir. Bu yüzdendir ki, yaratılış kuramı hala ayakta durabiliyor. Ancak evrim kuramı, yaratılış kuramını adım adım, yavaş yavaş susuz bırakıyor gibi. Yaratılış kuramı, doğa bilimlerinin henüz açıklayamadığı şeyleri mecazi anlamda tasvir etme girişimidir. Her kavranamayan/açıklanamayan olayı Tanrı ile tanımlamak insanı yaratılış kuramına yaklaştırır. ''Tanrı ışığı yarattı. Bunu karanlıktan ayırdı. Işığı gündüz, karalığı da gece'' yaptı. Bunun nasıl oluştuğunu anlamıyorsak, o zaman buna 'tanrısal' deriz. Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Evrimle yaşamın kaynağı farklı konulardır bu bir...Hala tesadüf ve rastlantı diyorsun bu iki... Bilim adamlarının bir noıktadan sonra "yok bu olsa olsa görünmez bir varlığın işidir" demesi ise apayrı bir konu üüçç.. mesela benim bildiğim uzun yıllar evrim teorisine inanan Nobel ödüllü bilim adamı Francis Crick inanıyordu sonra DNA'yı keşfettikten sonra, yaşamın kaynağının rastlantı ve tesadüfler olamayacağını itiraf etti bunlar dışında bilmediğim çok kişi daha vardır... sen bilimi araştıran birisin çok güzel bir şey sana şöyle bir soru sorucam Dna da bulunan kromozomlar 46 tane bu kromozomlar ya 40 olsaydı...? Yapısında Adenin, Guanin, Timin ve Sitozin biri eksik olsaydı ??? Sarmal iki nükleotit dizisinden oluşmasaydı mesela??? DNA?nın iki ipliği biribirine hidrojen bağlarla bağlı diğilde tek bir ipliğe bağlı kalsaydı merak ediyom soruyom kusura bakma bilmiyom çünkü..... bu dediklerimde her hangi bir eksiklik olsaydı böyle muhtesem bir şeyi insan oğlu yaratabilirmiydi.... yaratsa bile kaç yıl beklerdi bilime inanıyorum teknoloji ilerledikce bilimde ilerliyor m.ö bir teknoloji yoktu ve bilim adamları daha DNA yı bilmiyordu peki bu dna kendi mi oluştu hadi tamam kendi oluştuda ben dedi bünyemde 46 kromozom mu taşıyayım dedi... yapımda Adenin veya Timim deilde Glikoz olsaydı yada benzeri başka bir şey bunu en güzel şekilde kendi kendine yapması olanksız dimi peki bunu yapan kim yersoy bey sen hep bana düşün derdin sende bunu iyi düşün yazımı eksik yolladım bu 1 Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 bu dediklerimde her hangi bir eksiklik olsaydı böyle muhtesem bir şeyi insan oğlu yaratabilirmiydi.... Bu dediklerin olmasaydı bambaşka bir canmlı olabilirdi mesela... Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Bu dediklerin olmasaydı bambaşka bir canmlı olabilirdi mesela... bu dediklerimden biri eksik olsaydı senin benim halimi düşünemiyorum bize ne olurdu yoksa başka bi canlımı olurduk suan ki görünümümüzün dıeğilde değişik bir görüntüyemi bürünürdük oda sizlerin işi ben bilemem... sorulara soru ile cevap güzel Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 sorulara soru ile cevap güzel Sorular var evet de, cevap olarak soru nerede? Onu göremedim... Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 ben sorumu sordum ama senin soruları geçiştirme gibi bi çaban var herhalde Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 bu dediklerimden biri eksik olsaydı senin benim halimi düşünemiyorum bize ne olurdu yoksa başka bi canlımı olurduk suan ki görünümümüzün dıeğilde değişik bir görüntüyemi bürünürdük oda sizlerin işi ben bilemem... sorulara soru ile cevap güzel Mesela; Tripple X Sendrome'lu dünyaya gelen çocuklara, ya da diğer engelli doğumlara ne diyeceksiniz. Tanrı'nın şakası mı? Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Mesela; Tripple X Sendrome'lu dünyaya gelen çocuklara, ya da diğer engelli doğumlara ne diyeceksiniz. Tanrı'nın şakası mı? Hücre bölünmesi sırasında eşey kromozomlarından X'in ayrılmaması durumundan kaynaklanan bir sendromdur. İki tane X kromozomu taşıyan bir yumurta hücresinin normal bir sperm ile döllenmesiyle meydana gelir. Normal karyotipte 46, XY olması gereken bireyin, sendromda 47, XXY şeklinde karyotipi vardır. Bunun Tanrı ile mi yoksa eş seçiminden veya uyuşmazlık yada bir ebebeyin bir hastalagından kaynaklanması olmasın ? Tanrının şakası neden diyon anlamadım hala... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Hücre bölünmesi sırasında eşey kromozomlarından X'in ayrılmaması durumundan kaynaklanan bir sendromdur. İki tane X kromozomu taşıyan bir yumurta hücresinin normal bir sperm ile döllenmesiyle meydana gelir. Normal karyotipte 46, XY olması gereken bireyin, sendromda 47, XXY şeklinde karyotipi vardır. Bunun Tanrı ile mi yoksa eş seçiminden veya uyuşmazlık yada bir ebebeyin bir hastalagından kaynaklanması olmasın ? Tanrının şakası neden diyon anlamadım hala... Ha anladım, iyiyse Allah'tan, kötüyse eş seçiminden veya uyuşmazlık, ya da ebeveynin hastalığından... Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Ha anladım, iyiyse Allah'tan, kötüyse eş seçiminden veya uyuşmazlık, ya da ebeveynin hastalığından... sayın muki olaylara tek yönlü bakıyorsun bir gerçeğe odaklanmısın ve ben nedesem sen oda olmaz yanlış diceksin ve polimiğine devam ediceksin kan uyuşmazlıgı diye bir şey duymadın mı??? mesela amcasının kızı ile evlenmeyi tercih eden şahıslar var bu seçimi ALLAH mı diyor sana onla evlen diye sonra doğan çocuktan ALLAH neden sorumlu tutuyor bu sorun ALLAH tanmı geliyor sence insanlardan mı ??? bunları iyi düşün kardeş mantıksız bir şey sölemiyorum sen kendi gerçeklerini savunuyorsun ben kendi gerçeklerimi savunuyorum cevabına yarın cevap yazıcam sana iyi geceler ben yatıyorum koca bi zaman verdim sana mantıklı düşün Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 sayın muki olaylara tek yönlü bakıyorsun bir gerçeğe odaklanmısın ve ben nedesem sen oda olmaz yanlış diceksin ve polimiğine devam ediceksin kan uyuşmazlıgı diye bir şey duymadın mı??? mesela amcasının kızı ile evlenmeyi tercih eden şahıslar var bu seçimi ALLAH mı diyor sana onla evlen diye sonra doğan çocuktan ALLAH neden sorumlu tutuyor bu sorun ALLAH tanmı geliyor sence insanlardan mı ??? bunları iyi düşün kardeş mantıksız bir şey sölemiyorum sen kendi gerçeklerini savunuyorsun ben kendi gerçeklerimi savunuyorum cevabına yarın cevap yazıcam sana iyi geceler ben yatıyorum koca bi zaman verdim sana mantıklı düşün Amca değil ama, hala kızı Zeynep'le evlenebilirsin diye Allah demiş Muhammed'e. Gene Allah, amca torunu Fatma'yla evlenebilirsin diye de Ali'ye demiş. Eminim ki daha yüzlercesi bu tür evlilik yapmıştır. Yani örnekler o kadar çok ki. Bu arada: Kadınlara sorulmuyor elbette evlenmek isteyip istemedikleri... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Ha anladım, iyiyse Allah'tan, kötüyse eş seçiminden veya uyuşmazlık, ya da ebeveynin hastalığından... süper ! saygılar Hücre bölünmesi sırasında eşey kromozomlarından X'in ayrılmaması durumundan kaynaklanan bir sendromdur Ne yapmak lazım peki ? bebek yapmaktan vazgeçmek mi lazım, yada ebeveynler kendilerimi birleştirsinler X kromozomunu ! "Herşey Allah'tandır, O'nsuz bir yaprak dahi kımıldamaz, O dilemeden ve O'ndan habersiz hiç bir şey olmaz " mantığına ne oldu ? yanlış galiba ? mesela benim bildiğim uzun yıllar evrim teorisine inanan Nobel ödüllü bilim adamı Francis Crick inanıyordu sonra DNA'yı keşfettikten sonra, yaşamın kaynağının rastlantı ve tesadüfler olamayacağını itiraf etti bunlar dışında bilmediğim çok kişi daha vardır... Zaten tesadüfen ve rastlantı şeklinde olmamıştır ! herşey bir nedensellik içinde oluşmakta, bunu demek istemiştir ! Bu Allah'ı veya yaratıcıyı kanıtlamaz ! Bilimi dini kaynaklardan takip ettiğinizi düşünmekteyim ! saygılar Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Madem bilim diyorsunuz..geçmişi inceliyor..doğru sonuçlara varıyor..milyon yıl öncesini önümüze koyabiliyor.. Milyon değil on bin yıl sonrası için tek bir ipucu yok.. elde bir sürü veri var..geniş bir veri tabanı,her türlü araç gereç donanımı var.. Bu Evrim on bin yıl sonra bizi evire çevire şu model gibi yapacak diye çalışan bilim insanı varmı.. Demek istediğim şu..olanı,VAR,ı inceler sadece..olmuş olanı inceler Bilim..ve incelediği alanlarda en ufak bir dahili yoktur olan bitenlere..çaresizdir adeta gelecekle ilgili tasarımlarda Olup bitenleri araştırıp buluruz..her bulduğumuzada,hah buda varmış ya hu deriz..hepsi bu abartmayın fazlaca, Tanrı ilan etmeyin İnsanıda ortaklar sadece..biri yapar biri bakar bu ortaklıkta..bakan hayretler içerisinde kalır yapılanlar karşısında.. Yinede Bilim farzdır İnsana..Bilenle Bilmeyen bir olurmu hiç..bu gezegendeki bulunuş nedeni bu muhteşem Bilimin neticelerini gözlemleyerek görmek..VAR edeni anlamaya çalışmak..MERAK,işte İnsanın hareketinin motoru Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 Madem bilim diyorsunuz..geçmişi inceliyor..doğru sonuçlara varıyor..milyon yıl öncesini önümüze koyabiliyor.. Evet aynen öyle... Milyon değil on bin yıl sonrası için tek bir ipucu yok.. Var ama sadece ip uçları. Geleceği kestirmek tabii ki de zordur. Bunun nedenini anlamamak (ve anlaşılmasını önlemek) için elinizden geleni yapıyorsunuz bakıyorum da... Şimdiii, 1. Bilim elde olanı değerlendirir. Çünkü işi somut olandır. Soyut değil. Bu nedenle geçmişi araştırmak gelecekten çok daha basittir (Basit derken ne kadar zor olduğunu da unutmayın). 2. Bilim gelecek için yorum yaparken de geçmişteki verileri kullanır. Şimdi bunları örneklendirelim. Örneğin jeoojik bir örnek vereyim. Türkiyenin jeolojik konumu, Tetis adı verilen eski bir okyanusun kapandığı ve kıtasal parçaların bir birine çarptığı yerdedir. Bu çarpışma basit bir şekilde Avrupa-Asya ve Hindistan-Afrika arasında gerçekleşiyor diye düşünebiliriz. Sebebi ise çok daha güneydeki okyanus açılması sayesinde bu iki büyük karasal levhanın kuzeye hareketidir. Sonuçta Alp-Himalaya dağ sistemi oluşmuştur bu çarpışmalar sonucunda. Peki çarpışma sona erdi mi? Hayır. Akdeniz ismini verdiğimiz okyanus kolu, aslında Tetis okyanuslarından birinin (güney kolu) henüz kapanmamaış kalıntısıdır. Afrika ile kuzeyde Türkiye ve Avrupa çarpıştığında, kapanma gerçekleşecek ve yeni dağlar oluşacaktır. Şimdi burada dikkat ederseniz öncelikle geçmişi araştırmaktayız. O okyanusun kapanmış kolarını incelemekte ve yaşlarını hesaplamaktayız. Dikkat edin şu ana kadar mevcut bilgiyi kullandık. Daha sonraki işimiz günümüzü incelemek... Günümüzde Afrika levhasının hala kuzeye hareket ettiği gerçeğini öğrenmektir. Peki gelecekte ne olacaktır? Hareket hızı ve aradaki mesafeyi hesapladığımızda yaklaşık 20 My sonra Akdeniz havzası yerine Akdeniz dağarının oluşacağı aşikardır. Şimdi ne yaptık? Mevcut bilgilerden yola çıkarak gelecek hakkında bilgi edindik... Aynı şeyi hava kirliliği, hava durumları, mevsimsel değişiklikler vs. ile örneklendirebiliriz... Var mı itirazı olan? YOK! Aynı şeyi evrim akıl yürütme işini evrim açısından da yapabiliriz... Var mı itirazı olan? YOK! Ancak evrim konusunda iş daha da karmaşıktır. Çünkğü etmenlerin değişkenliği çok daha fazladır. Akdeniz dağları konusunda tek bir etmen vardır, daha güneydeki okyanusun açılma hızında bir değişiklik olmamamsı... Ancak evrim konusunda hesaba katılması gereken çok daha fazla faktör vardır... Hele bir de evrimi, amaçsız ve ileriye dönük olmadan geliştiğini düşünürsek işimiz daha da zorlaşır. Bu konuda öncelikle bilimsel bazı kitapları okumanızı tavsiy ederim. Yoksa, sunulana karşı çıkmak her zaman basittir, kolaydır... Ama alternatif sunmak başka bir şeydir! Gerçi soyuta atamak heposinin en kolayı ya... (değil mi Demirefe?) elde bir sürü veri var..geniş bir veri tabanı,her türlü araç gereç donanımı var.. Evrim konusunda o kadar da yok... Bu Evrim on bin yıl sonra bizi evire çevire şu model gibi yapacak diye çalışan bilim insanı varmı.. Vardır sanırım ki elbet vardır. Benim konum olmadığı için çok çok yakından takip etme forsatım yok malesef. Ancak yayınlanan bilimsel dergilere göz gezdirdiğimizde oldukça yol kaedildiği de açık. Tabi HY gibi sitelerden kurtulup bilimsel çalışmaları takip etmek lazım bu konuda değil mi?? Demek istediğim şu..olanı,VAR,ı inceler sadece..olmuş olanı inceler Bilim..ve incelediği alanlarda en ufak bir dahili yoktur olan bitenlere..çaresizdir adeta gelecekle ilgili tasarımlarda Şimdi anlaşıldımı olayın iç yüzü? Acaba dediğiniz (çarpıttığınız) gibi miymiş? Olup bitenleri araştırıp buluruz..her bulduğumuzada,hah buda varmış ya hu deriz..hepsi bu Olmayıp bitmeyeni ne diye arayacağız, pardon??? abartmayın fazlaca, Abartmayalım tabiiii, ne gerek var? Adamlar sadece bakteri üretmeye başlamış laboratuvarda... Ne var ki bunda? Sıkıysa insan yaratsın da görelim... Amma da abartttınız haaa... Tanrı ilan etmeyin İnsanıda ortaklar sadece..biri yapar biri bakar bu ortaklıkta..bakan hayretler içerisinde kalır yapılanlar karşısında.. Bu mantık sayesinde izleyen hep biz olmuşuzdur ve olacağız! Bu arada, ne o? Evrimi kabul etmeye mi başladık acaba? Bu da büyük bir gelişme gerçi... Büyük bir adım Türk insanı için!!! Sayılarımla... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.