Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2005 19 yıl İMF DEN YAKASINI KURTARAN İKİ ÜLKE ARJANTİN VE BREZİLYA Borçlandırdığı ülkeleri sömürmek üzere her türlü senaryoyu hazırlayan IMF’nin, program sunduğu hiçbir ülkenin refaha çıktığı görülmemiştir. Yüzde 53 bir payla büyük ortağı durumundaki terorist ABD’nin söz sahibi olduğu bu finans kuruluşunun zaten böyle bir amacı da yoktur. Söylendiği gibi amacı, üye ülkelere kredi sağlayarak, “refaha kavuşmasına” yardımcı olmak değil, aksine gelişmekte olan yoksul ülkeleri borçlandırarak, ABD başta olmak üzere emperyalistlerin bu ülkelere dayattığı talepleri elde etmektir. Sosyal devlet uygulamasını yürüten, iktisadi alanla ilgili kamusal yatırımları elinde bulunduran Türkiye benzeri ülkeler buna en iyi örnektir. Bu fırsatı değerlendirerek borçlandırdığı Türkiye’yi “sosyal devlet” olmaktan giderek uzaklaştırmaktadır. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü kamu hizmeti ortadan kaldırmaya dönük birçok “yasal düzenleme” çıkarttırılarak, “serbest piyasacı” modeli hakim kıldırmak için bütün seçenekleri zorlamaktadır. Buna benzer yöntemler Latin Amerika ülkelerinde de yürütülmektedir. Bu nedenle Brezilya ve Arjantin bu süreçten rahatsızlığını dile getirerek artık bu sarmaldan kurtulmak için IMF’e olan borçlarını erken kapatacağını beyan etmişlerdir. IMF’nin tepkisi ise, “bundan sevinç duyarız” şeklinde olsa da, “umarım bir daha elimize düşersiniz” türündendir. Arjantin’in 9.9 milyar dolar, Brezilya’nın 15.5 milyar dolar, Türkiye’nin ise 12.1 milyar dolar borcu bulunmaktadır. Türkiye’nin 6 milyar dolar da Dünya Bankası’na borçlu olduğu düşünülürse borç sıralamasında “lider” konumdadır. Ancak sadece IMF’ye olan borç dikkate alınsa bile, Brezilya’nın IMF’nin borç batağından kurtulması durumunda Türkiye yine “lider” konuma yükselecektir. Arjantin ve Brezilya’nın IMF’ye olan borçlarını erken ödeyeceğini açıkladığı günlerde, IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger ise Türkiye ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Krueger’in; “Türkiye çok şey başardı, etkileyici bağlılık gösterdi” açıklaması oldukça düşündürücüdür. IMF’ye bağlılık bu kurum tarafından övgüye değer bulunması “anlaşılır” bir durum, ancak bu bağlılığı sürdürenler açısından utanç kaynağı olması gerekir. Aksine bu bağlılığı sürdüren işbirlikçi zevat övünç duyuyor olabilir, ancak bu ülkenin onurlu emekçileri ve halkı utanç duyuyor. Tıpkı Brezilya ve Arjantin halkı gibi. Yıllarca bütün kaynaklarını borç faiz ödemelerine ayıran, çalışan emekçisine, emeklisine, sağlığına, eğitimine bütçe ayırmaktan yoksunlaşmış, bütün iktisadi politikalarını borçlandığı IMF’nin belirlemekte olduğu, dış politikası bu kuruluşun hakim durumundaki ABD’nin belirlediği ülke böylesi bir tablodan nasıl övünç duyabilir ki? Türkiye’ye “övgüde” bulunan IMF, Arjantin ve Brezilya’yı örnek almasını önlemek için “siz onlara bakmayın, iyi yoldasınız devam edin” imasında bulunarak, fırsatlar ülkesi olma görevini sürdürmesini telkin etmektedir. Tekelci sermaye için fırsatlar ülkesi haline getirilmek istenen Türkiye, elindeki bütün Kamu İktisadi Teşekkülleri’ni (KİT) yağmalamakta, sosyal güvenlik sistemini değiştirmekte vergi indirimlerini sürdürerek bu bağlılığını kanıtlamaktadır! Peki Türkiye IMF’ye olan borcunu erken kapatabilir mi? Erken kapatmak bir yana, bu bağlılığını sürdüreceğini kanıtlamak ve yeni borç almak için IMF’ye mektup üzerine mektup vermektedir. 24 Kasım 2005 tarihli mektup, bu derin bağlılığı sürdürüleceğine kanıttır. Bu mektupta verilen taahhütler bildik ve endişe verici. Bir paragrafı şöyle; “2006 bütçe hedeflerine ulaşılması önemli ölçüde sosyal güvenlik sistemi açığının kontrol altına alınmasına bağlıdır. (…) Sağlık harcamalarının kontrol altına alınmasının, sağlıklı bir bütçe pozisyonun korunması açısından anahtar öneme sahip olduğu bilinmektedir…” Görüldüğü gibi kendi halkını sağlık hakkından yoksunlaştıracak kadar kararlı olan siyasi “ikitidar”, IMF’ye bağlılığın derecesini de göstermektedir. Bütçenin ve kaynakların yetmemesini, sosyal güvenlik harcamalarına bağlarken, bütçenin yaklaşık yarısını faiz ödemelerine ayrılmasına hiç değinilmemektedir. Krueger’in övgüsünü almak, ülke çıkarından ve halkın sağlık hakkından daha mı önemli? İşbirliğini sürdürenler için önemli olacak ki, sosyal güvenlik sistemi IMF’nin talepleri doğrultusunda değiştirilmek istenmektedir. Arjantin ve Brezilya’nın gösterdiği bu tutumu, IMF’ye teslim olmuş işbirlikçilerin örnek almasını beklemek safdillik olur. Ancak bu ülkenin emekçileri, işçileri, işsizleri, köylüleri, onurlu aydınları örnek alarak tepkilerini ortaya koyabilirler. Seçim tartışmalarının yaşandığı şu günlerde bu tablonun bir kez daha değerlendirilmesi, halktan ve emekten yana mücadeleci bir platformun oluşturulması ile IMF ve onun işbirlikçisi hükümetlerden kurtulmak mümkün olacaktır. KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ.
Gönderi tarihi: 29 Aralık , 2005 19 yıl Yazar Ekonomi-politiğe ilişkin bilimse perspektifte söyleyecek sözü, ortaya koyacak düşünce ve eleştirisi olan arkadaşları, bu konuyu enine böyune tartışmaya davet ediyorum. Saygı ve dostlukla. Sedat.
Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2005 19 yıl demek ki sıkıntılardan kurtulan ülkeler bunu emperyalsit ülkelere daha da yaklaşarak başarmamışlar bazılarının sandığının aksine. yazı çok güzel sedatsan ama Malezya'yı atlamışsın.
Gönderi tarihi: 4 Ocak , 2006 19 yıl Yazar demek ki sıkıntılardan kurtulan ülkeler bunu emperyalsit ülkelere daha da yaklaşarak başarmamışlar bazılarının sandığının aksine. yazı çok güzel sedatsan ama Malezya'yı atlamışsın. Sayın CYRANA Forumun acemi bir üyesi olarak ancak bu kadar diyor, konunun Malezya boyutunu ise, siz ustalara bırakıyorum. Saygı ve dostlukla. Sedat.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.