'Cenaze teorisi - Funeral Theory' trend oluyor ve hayatınızı değiştirebilir

'Cenaze teorisi - Funeral Theory' trend oluyor ve hayatınızı değiştirebilir

Hayatınızı başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışarak geçirdiğinizi hiç hissettiniz mi? O halde, cenaze teorisini okumak isteyebilirsiniz.

"Cenaze teorisi" sosyal medyada ve TikTok'ta trend haline geldi. Tek bir yazara veya çalışmaya atfedilmeyen bu fikirler, cenazenizde neler olabileceği fikrine değiniyor.

"Ortalama bir cenazede sadece on kişi ağlar. On kişi. Hepsi bu," diyor viral olan ifade. "Tüm hayatınızı insanlara kendinizi adayarak, çabalayarak, kalbinizi açarak, her şeyi bir arada tutarak geçiriyorsunuz... ve sonunda, sadece on kişi duygusal olarak etkilenip ağlayacak kadar önem veriyor."

Ayrıca, potansiyel konukların "yarısının" kötü hava koşulları nedeniyle gelmeyebileceğini öne sürüyor.

Çevrimiçi ortamda bu sözler düşüncelere ve tepkilere yol açıyor. "Bunu ilk okuduğumda beni mahvetti. Ama aynı zamanda beni özgürleştirdi," diye yazdı TikTok kullanıcısı @hannaheyeager, milyonlarca izlenme alan bir videonun açıklamasında.

"Eğer sonunda bu kadar az insan bu kadar derinden önem verecekse, yaşarken neden herkesin ne düşündüğüne bu kadar takılıyoruz? Neden başkalarını rahat ettirmek için hayatlar kuruyoruz, oysa onlar cenazemize şemsiye bile getirmezler?" diye sordu.

"Bu size bir hatırlatma: Daha fazlasını isteme hakkınız var. Sizi mutlu eden şeyleri yapma hakkınız var. Size kazanç sağlayan ve sizi tatmin eden bir hayat kurma hakkınız var," diye devam etti.

Yorumlarda insanlar cenaze teorisinin etkisini ve bu kullanıcının bu konudaki görüşünü tartıştılar.

Bir kişi, babasının ölümünden sonra "dünyanın geri kalanı yoluna devam ederken" kendi "dünyasının paramparça olduğunu" söyleyerek teorinin kendisiyle örtüştüğünü belirtti. Başka bir kişi, teorinin insanlardan kaçınmak yerine, "mümkün olduğunca çok insan üzerinde anlamlı bir etki yaratmak için daha çok çabalamaya" ilham vermesi gerektiğini söyledi. Bir diğeri ise, mesele cenazenizde kimin ağladığı değil, "buradayken hayatınızda fark yaratanlar ve sizin kimin için orada olduğunuz" olduğunu söyledi.

Cenaze teorisi her yerde, peki gerçekten bir cenazede olanların doğru bir değerlendirmesi mi? Bunu öğrendik - ayrıca neden bu kadar yankı uyandırdığını da.

'Cenaze Teorisi' Doğru mu? Bir Cenaze Yöneticisinin Görüşleri

Connecticut Cenaze Yöneticileri Birliği'nin genel müdürü Jesse M. Gomes, yüzlerce cenaze törenine nezaret etti ve teorinin rakamlarına çok fazla anlam yüklememeye karşı uyarıyor.

Acı farklı şekillerde ortaya çıktığı için, bir cenazede ağlayan insan sayısı, bir kişinin hayatındaki etkisinin göstergesi değildir, diyor.

Gomes, verdiği demeçte, "Gözle görülür ağlamanın olmaması, sevgi veya bağ eksikliğini göstermez; aksine, genellikle insanların ölen kişiyi onurlandırma ve kayıpla başa çıkma biçimlerindeki çeşitliliği yansıtır" diyor.

"Bazı insanlar açıkça ağlarken, diğerleri kaybı daha özel bir şekilde yaşar veya üzüntülerini gözyaşları yerine sessiz düşüncelerle gösterirler," diye devam ediyor.

Gomes, hava koşullarının katılımı etkilediğini gördüğünü, ancak bunu da bir kişinin etkisinin bir işareti olarak görmeyeceğini söylüyor.

"Bunu ilgisizlikten ziyade güvenlik, erişilebilirlik ve insanların zorlu koşullarda seyahat ederken karşılaştıkları pratik endişelere bağlıyorum," diyor.

Gomes, kötü hava koşulları durumunda cenazelerin artık canlı yayınlanabildiğini belirtiyor. Bu sayede, ölen kişinin sevdikleri, kendileri için rahat bir şekilde saygılarını sunabiliyorlar.

"İlişkiye gerçekten değer verenler, ister şahsen, ister sanal olarak, isterse de aileye yönelik diğer anlamlı destek jestleriyle olsun, ölen kişiyi onurlandırmanın yollarını bulurlar," diyor.

En anlamlı cenaze törenlerinin, cenazenizde kaç kişinin ağladığına veya kimlerin katıldığına değil, herkesin kalbinde bıraktığınız mirasa bağlı olduğunu söylüyor.

"Yüzlerce cenaze töreni düzenledikten sonra, cenazelerin bir insanın nasıl yaşadığının gerçek özünü, büyük jestlerle değil, paylaşılan hikayelerle, hatırlanan sessiz iyiliklerle ve gerçek varlıkları ve ilgileriyle dokundukları hayatlarla ortaya koyduğunu öğrendim," diyor.

"Yönettiğim en anlamlı cenaze törenleri, alçakgönüllülükle yaşayan, başkalarına saygıyla davranan ve yüzeysel bağlantılar yerine gerçek ilişkilere yatırım yapan kişiler içindi," diye ekliyor.

"Bu deneyimler, mirasın dikkat veya onay arayarak değil, topluluğumuz ve sevdiklerimizle sürekli ve saygılı etkileşim yoluyla inşa edildiği inancımı pekiştirdi."

Cenaze Teorisi Neden Yankı Uyandırıyor?

Sayılar tutmasa da, Gomes teorinin neden insanlarda bu kadar derin yankı uyandırdığını anladığını söylüyor. Ölümün herkesin hayatını odak noktasına koymanın "derin bir yolu" olduğunu söylüyor.

"Kendi ölümümüzle veya başkasının ölümüyle karşı karşıya kaldığımızda, günlük hayatımızı tüketen yüzeysel endişeler ortadan kalkar ve geriye sadece sevgi, ilişkiler, miras ve başkalarına nasıl davrandığımızla ilgili temel gerçekler kalır. Bu son bölümdür," diyor. Be Well Psychology'nin kurucusu Dr. Anne Castley Burdzy, cenaze teorisinin popülerleşmesinin nedeninin, insanların hayatlarına yakından bakmalarına ve zamanlarını kime ayırdıklarını yeniden değerlendirmelerine olanak sağlaması olduğuna inandığını söyledi.

Verdiği demeçte, "Birçoğumuz içsel onay yerine dışsal onay elde etmeye çalışıyoruz" diyen Burdzy, "insanları memnun etme davranışına katkıda bulunan birçok faktör olduğunu" da ekledi.

"Erken çocukluk döneminden itibaren, reddedilmekten veya terk edilmekten kaçınmak için öfkemizi bastırmayı veya ihtiyaçlarımızı ifade etmemeyi seçebiliriz. Bu davranışları yetişkinliğimize taşıyabiliriz ve sonuç olarak, sınırlar koyamama ve kendi ihtiyaçlarımızı karşılayamama nedeniyle kronik stres, tükenmişlik ve muhtemelen fiziksel hastalık yaşayabiliriz" diyor.

Burdzy, "kişisel hedeflerimize odaklanarak, sınırlar koyarak ve öz şefkate önem vererek bu döngüyü kırabileceğimizi" belirtiyor.

"Gerçek benliğimiz olarak, başkalarıyla anlamlı bağlantılar kurarken ihtiyaçlarımızın karşılandığından emin olabiliriz" diye ekliyor.

Kaynak: TODAY