Gönderi tarihi: 4 saat önce4 saat Admin Bilim insanları yaşam ve ölüm arasında 'üçüncü bir durum' keşfetti.Ne canlı, ne ölü, üçüncü bir durum. Kulağa ürkütücü geliyor, ama bu tıbbın geleceği. Daha spesifik olarak, bu 'üçüncü durum', bir organizmanın hücrelerinin 'ölümden' sonra bile yeni işlevler üstlenmesidir. Başka bir deyişle, hücreler işlev görüyor, ancak canlı varlık ölü. Bu fenomen, sentetik biyolojide devrim yaratıyor, çünkü genellikle ölüm geri döndürülemez olarak kabul ediliyor. Ancak bu 'üçüncü durum'un yeni keşfiyle, çeşitli organizmalardan farklı hücreler biyolojik 'robotlara' dönüştürülebilir. Peki bunlar ne yapabilir?Physiology dergisinde yayınlanan bir derlemede, araştırmacılar, organizmalardan (ölü veya canlı) hücreler alıp bunları yeni işlevlere sahip biyolojik robotlara dönüştürmenin sonuçlarını ele alıyorlar. Örneğin, uzmanlar, yaraları iyileştirmek, doku yenilemek ve hastalıkları tedavi etmek için kullanılabilecek insan hücrelerinden küçük 'robotlar' (antrobotlar) yaratmayı başardılar. Başka bir örnekte ise, Massachusetts'teki Tufts Üniversitesi'nden araştırmacılar, zaten ölü kurbağaların hücrelerinden ksenobotlar yarattılar. Hücreler, ölü bir organizmadan gelmelerine rağmen, kendi kendine çoğalabiliyor ve basit görevleri yerine getirebiliyor.Bu biyobotların yaratılması esasen 'üçüncü duruma' işaret ediyor. The Conversation'da, derlemenin ortak yazarları biyologlar Dr. Peter Noble ve Dr. Alex Pozhitkov şunları yazdı: 'Üçüncü durum, bilim insanlarının hücre davranışını tipik olarak nasıl anladıklarına meydan okuyor. Tırtılların kelebeklere dönüşmesi veya kurbağa yavrularının kurbağalara dönüşmesi tanıdık gelişimsel dönüşümler olsa da, organizmaların önceden belirlenmiş olmayan şekillerde değiştiği çok az örnek vardır. Tümörler, organoidler ve HeLa hücreleri gibi petri kabında süresiz olarak bölünebilen hücre hatları, yeni bir işlev geliştirmediği için üçüncü durumun bir parçası olarak kabul edilmez.'Yani, daha da basitleştirmek gerekirse, üçüncü durumdaki 'varlıklar', ölümden sonra yeni işlevler üstlenebilenlerdir. Bu, kanser hücrelerinin de dışlandığı anlamına gelir, çünkü onlar da yeni işlevler sergilemezler. Antrobotlara geri dönersek, bunlar insan akciğer hücrelerinden alınmıştı. Bir şekilde, yakındaki bir petri kabına yerleştirilen hasarlı nöron hücrelerini onarmayı başardılar. Kendi kıl benzeri çıkıntılarını, yani silyaları kullanarak hareket etmeyi başardılar.Dr. Noble ve Dr. Pozhitkov şunları yazdı: 'Tüm bu bulgular, hücresel sistemlerin doğasında var olan esnekliği gösteriyor ve hücrelerin ve organizmaların yalnızca önceden belirlenmiş şekillerde evrimleşebileceği fikrine meydan okuyor.' Üçüncü aşama varlıklar ölümden kısmen kurtulmuş olsalar da, en fazla 60 gün hayatta kalabiliyorlar ve öldüklerinde biyolojik olarak parçalanıyorlar; sonuçta onlar da doğal organizmalar. Yine de 60 gün bile bir mucize sayılır, çünkü bu yeniden programlanmış hücrelerin bir organizma öldükten sonra nasıl bu kadar uzun süre yaşayabildiği belirsiz ve yeni işlevlerinin kapsamını da henüz bilmiyoruz.Kaynak: Metro
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.