Türk Kadın Voleybolunun Yeni Salonlara İhtiyacı Var

Türk Kadın Voleybolunun Yeni Salonlara İhtiyacı Var

Türkiye, kadın voleybolunda dünya sahnesinde parlayan bir yıldız haline geldi. "Filenin Sultanları" olarak anılan A Milli Kadın Voleybol Takımı, 2025 FIVB Dünya Şampiyonası'nda gümüş madalya kazanarak ülkeyi gururlandırdı (Aynı zamanda 2023 VNL ve 2023 Avrupa Şampiyonluğu Cabası). Eda Erdem, Hande Baladın ve Zehra Güneş gibi isimler, hem kulüp hem milli takım düzeyinde başarılar elde ediyor. Ancak bu parlak tablonun arkasında, sporun geleceğini tehdit eden bir gerçek yatıyor: Yetersiz tesis altyapısı. Türk kadın voleybolu, yeni ve modern salonlara acil ihtiyaç duyuyor. Bu makalede, mevcut sorunları inceleyecek, nedenleri tartışacak ve çözüm önerileri sunacağız.

Mevcut Durum: Başarıya Orantısız Altyapı

Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF), ülke genelinde sınırlı sayıda voleybol salonuna sahip. Ankara'da TVF Ziraat Bankkart Voleybol Salonu ve Selim Sırrı Tarcan Zeren Voleybol Salonu gibi tesisler var; İzmir'de Atatürk Voleybol Vestel Spor Kompleksi, İstanbul'da Burhan Felek Vestel ve 50. Yıl Deniz Esinduy Voleybol Salonları ile Bursa'da Cengiz Göllü Voleybol Salonu gibi yapılar mevcut. Bu salonlar, milli takım antrenmanları ve bazı kulüp maçları için kullanılıyor. Ancak, artan sporcu sayısı ve rekabetçi ligler karşısında yetersiz kalıyorlar.

Son yıllarda spor tesislerinde belirgin bir gerileme yaşandı. 2025 raporlarına göre, Türkiye'de spor altyapı projelerinde azalma gözlemleniyor; bu da milli takımların uluslararası başarılarını gölgeliyor. Amatör spor bütçesindeki kısır döngü, tesis yetersizliğini daha da derinleştiriyor. Örneğin, TBMM'de tartışılan bir oturumda, milletvekilleri spor politikalarındaki yapısal boşlukları vurguladı: "Bu, yalnızca tesis yetersizliği değil, yapısal bir politika boşluğunu da gösteriyor." Kadın voleybolu gibi popüler bir branşta bile, antrenman saatleri sınırlı; sporcular bazen voleybol salonlarında bile çim topu antrenmanı yapmak zorunda kalıyor, çünkü altyapı eksikliği her yere sirayet etmiş durumda.

Kadın sporlarında bu sorun daha belirgin. Voleybol zirvedeyken, futbol ve basketbol gibi branşlar geride kalıyor; neden? Yetersiz antrenman tesisleri ve maç organizasyonları. Türk kadın voleybolcuları, uluslararası turnuvalarda başarı gösterse de, yerel düzeyde genç sporcular aynı şansı bulamıyor. Yerel destek sıfır, tesisler yetersiz; bu da yetenek havuzunu daraltıyor.

Neden Yeni Salonlara İhtiyaç Var?

Türk kadın voleybolunun büyümesi, yeni tesisleri zorunlu kılıyor. İşte başlıca nedenler:

1. Altyapı ve Gençlik Gelişimi: Ülke genelinde 6-12 yaş arası çocuklar için Fabrika Voleybol gibi programlar artsa da, salon eksikliği eğitimi engelliyor. Malatya'da yeni bir okul açıldı, ancak Antalya gibi spor turizmi merkezlerinde bile yatırım eksikliği var; gençlik tehlikede. Altyapı sorunları, milli takıma yansıyan bir kronik problem: Kulüpler A takımlarına odaklanıyor, gençleri ihmal ediyor.

2. Uluslararası Standartlar ve Rekabet: FIVB kuralları gereği, salonlar modern ekipmanlara sahip olmalı. Eczacıbaşı Dynavit gibi kulüpler, bu ihtiyacı fark etti ve 2025 Ekim'inde İstanbul Kartal'da 4.000 kişilik yeni bir salon açtı. Bu tesis, hem yerel hem uluslararası maçlara ev sahipliği yapacak şekilde tasarlandı; sabah açılışıyla sezon başladı. Ancak bu, tek bir adım. Diğer kulüpler, örneğin Galatasaray, salon sorununu "kronik problem" olarak nitelendiriyor.

3. Bütçe ve Politika Eksikliği: Spor rekreasyon programlarında ödenek yetersizliği yaygın. 2024-2025 eğitim döneminde Gençlik ve Spor Bakanlığı 3,1 milyar lira beslenme yardımı yaptı, ama altyapı yatırımı sınırlı. Amatör takımlar, sponsorluk ve reklam eksikliğinden muzdarip; medya desteği bile yetersiz.

4. Cinsiyet Eşitsizliği ve Sosyal Etki: Kadın sporcular, seyahatlerde bile ayrımcılığa uğruyor – 2024'te ABD uçuşu krizi gibi. Tesisler, kadın voleybolunu daha da ileriye taşıyabilir; tribünleri dolduran taraftarlar, spora olan tutkuyu gösteriyor.

Olumlu Adımlar ve Gelecek Vizyonu

Umut verici gelişmeler yok değil. Eczacıbaşı'nın Kartal salonu, kadın voleyboluna ve Türk sporuna altyapı anlamında büyük katkı sağlıyor. Decathlon gibi markalarla sponsorluklar artıyor; Daikin, Galatasaray Kadın Voleybol Takımı'na destek veriyor. TVF, plaj ve salon voleybolu için U17-U18 milli takımlarını güçlendiriyor.

Ancak, bu adımlar yeterli değil. Hükümet, federasyon ve özel sektörün ortak bir stratejiye ihtiyacı var: Her büyük şehirde en az bir modern voleybol kompleksi, altyapı programlarına ayrılmış bütçe ve genç sporculara erişim. Örneğin, Antalya'ya yeni bir salon, spor turizmini canlandırabilir.

Sonuç: Şimdi Hareket Zamanı

Türk kadın voleybolu, yeni salonlarla zirveyi kalıcı kılabilir. Filenin Sultanları'nın gümüş madalyası, bir başlangıç; ama tesis yetersizliği, bu başarıyı baltalıyor. Spor bakanlığı, TVF ve kulüpler, acil yatırım yapmalı. Genç kızlarımıza, Eda'lar ve Hande'ler yetiştirmek için salonlar şart. Unutmayalım: Spor, sadece madalya değil, geleceğin temeli. Yeni salonlar inşa etmek, Türk kadın voleybolunu uçuracak bir yatırım olsun.