Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 17 yıl Bir tuzak daha kuruluyor, 12 şehit! Ulusal güvenlik ve bütünlüğümüzün tehlikeye girdiği konuşuluyor. Krizi yönetememekten, krizin yönettiğinden söz ediliyor. Gün boyu çelişen haberler, her kafadan yorumlarla yaşanan kafa karışıklığı. Tıpkı referandumda bilgilendirilmeyen vatandaşta yaratılan kafa karışıklığı gibi; yes be annem şarkıları söylendi durdu. Referandum bitti; referanduma ait bilgiler televizyon kanallarından akmaya başladı. Doğru bir referandum değildi; birçok sakıncaları, sorunları var; dertsiz başımıza dert sardı AKP… Vesaire vesaire Oysa Türkiye’nin gündemi başkaydı; ciddi sorunlarla karşı karşıyaydı. RTE silahı bırak, meclise gel çağrısından sonra gelen bu vahşi tuzak; 12 şehit, 16 gazi. Her bir kafadan türlü çeşitli akıl yürütmeler. Sözde savunma türünden bir açıklama yaptı ekranlardan Dengir Fırat, “her halde söylenen kişiler terörün başındakiler değil… Mecliste bunu ifade etmeleri sakıncalı değil… Sınır ötesini kullandığımızda nereye varacağını bilmek lazım… Genel affı söylemek gerekirse söyleriz” türünden. Karmakarışık ifadeler; netlik yok, belirsizlik ise yorumlarla daha da artmakta. 200 teröristin topluca yaptığı bir eylem; askeri birliğin köprüden geçerken köprünün bombalanması, yıkılması, çaya düşen askerler, araçlar; üç koldan asker üzerine açılan yaylım ateşi… Derhal havalanan kobra helikopterleri, dağılan terör gruplarına karşı halen süren operasyon… Otuz iki teröristin etkisizleştirilmesi Sıcak takip… Sıcak takip mi, sınır ötesi harekât mı? Askeri operasyon sonuç verir mi? Başarılı olma kapasitesi nedir? Köprüde bir tedbir alınamaz mıydı? Bir istihbarat sorunu var mı? Bu ve benzeri sorular, AKP ve de ABD çevrelerince sorulan sorular. Hükümetten yapılan açıklama ise yetersiz. Bu soruların cevabı verilmiyor. Ya da bu soruların gereksizliği, anlamsızlığı vurgulanmıyor. Ok yaydan çıktı, tezkere bir şekilde kullanacak diyenlerde var. Hükümet çevrelerinden gelen sinyaller ise ne yazık ki siyasi kararlılık, inandırıcılıktan ziyade sadece üzüntü ifadeleri. Gün birlik beraberlik günüdür deniyor. Doğrudur. Süreci soğukkanlı takip edeceğiz lafları geziyor. Cumhurbaşkanı Gül Kayseri’ye gitti, referandum için tercihini yaptı ve akşam sekizde güvenlik konulu toplantı yaptı. Siyasi parti başkanlarıyla ayrı ayrı bir araya gelecek Cumhurbaşkanı. Birlik beraberliğin en somut göstergesi başbakan ve parti başkanlarıyla ortak yapacağı toplantıda sağlanacak bir milli mutabakat, daha da şık olmaz mıydı? Bir büyük tuzak var; nerede, nasıl bileni vardır mutlaka. Talabani, “terörü etkisiz hale getiremiyorum askeri gücüm yok” diyor. Barzani, “kendimi savunurum” diye kafa tutmakta, küstahlık boyutuna varan kışkırtıcılık olarak görülüyor. Terör yakıyor, arkasında Barzani, Talabani, onun da arkasında… Bu terör eyleminin Türkiye’yi sınır ötesine kışkırtmak gibi bir amacı olduğu vurguları da yapılıyor. TSK’yı sınır ötesi harekâtında başarısız gösterebilmek için bir zemin mi hazırlanmak isteniyor? Irak’ın Kuzeyinde yapılacak bir harekât, orada belli bir süre kalmayı gerektirecek midir? Kim bilir belki de Kuzey Irk’ın işgali anlamı yüklenebilecek böyle bir sınır ötesi harekât birilerinin büyük Ortadoğu projeleriyle de örtüşebilir. Misakı milli sınırlarına kavuştu Türkiye denerek, Kuzey Irak’ın Türkiye sınırları içinde gösteren ve de demokrasidir deyip, federasyonlara bölünmüş Türkiye… Zaten böyle haritalar dolaştırılmamış mıydı? Özal’ın bir koyup üç alma tezinin tartışıldığı yıllardan gelen bir plandır. Irak bataklığına mı çekilmek isteniyor Türkiye? Sıklıkla bu soru soruluyor. Tezkere çıkıyor ama hemen arkasından sınır ötesi yapılmayacağı yetkili çevrelerce ifade ediliyor. İnşallah girmeyiz temennileri yapılıyor. Tezkere çıkıyor, Habur kapatılmayacak deniyor. Tezkerenin siyasi ağırlığı hafifletiliyor görünüyor. Ama Türkiye sınır ötesine adeta sürükleniyor. Bir tuzak mı? Sınır ötesi ya da sıcak takip, elimizdeki çoğu yanıltıcı bilgiyle akıl yürütecek konumda değiliz. En doğru bilgiye sahip, savunma göreviyle sorumlu kurumlarımızın alacağı kararlara tam güvenle, birlik beraberliğe sarılmak zamanı. Krizin yönettiği bir harekât olmayacağı inancıyla
Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 17 yıl Bu tezkere sadace terör örgütünün kamplarıyla sınırlı olmamalıı pkk ne kadar terör örgütü ise talabani de barzanide okadar teröristir. terörü destekleyen kuklalardır bunlar.. daha düne kadar kırmızı pasaport verdiğimz koruduğumuz zatlar (!) bugün bize kafa tutabiliyorlar.. eğer k.ırağa girilirse sadece bu girip çıkmak olmasın bölünmez bütünlüğümüzü zedeleyici Devletimizin bekasına gölge düşürecek faliyetlerde bulunan kişi ve kişileride kapsamalı..Ekonomik yönden güçsüz olabiliriz bizi yönetenler farklı emellere hizmet ediyo olabilirler bu bizim güçsüzlüğümüzü göstermez Çanakkalede,Kurtuluş şavaşında düşmana sıkacak kurşunu yiyecek bir kap yemekleri bilee olmadı atalarımızın... Gençliği hitabenin son cümlesinde olduğu gibi Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki ASİL kanda mevcuttur.... YA BU KANI DURDURUN YA MİLLET DURDURACAK Ozan arif
Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 17 yıl Hepimizi sarsan, sabır duvarlarımızın çoktan yıkıldığı şu günlerde yüreklerimize evlerimize tarihimize çığ gibi düşen haberler....Son şehitlerimiz mehmetçiklerimiz ve yaralı kurtulanlar....İsimleri yazıldı ekrana...Onların anne ve babaları.... Düşünün ki, evladınıza sarılamayacaksınız artık... O yok... ***** bir kurşuna, mayına, pusulara kurban edilmiş.Sizin belki bir fiske vurmaya kıyamadığınız evlat, gözü dönmüş eli kanlı teröristlerin hedefi olmuş...Bu katlanılacak, dayanılacak, sabredilecek bir hal değildir. Vatan görevine sevinçle, bayramla ,dualarla uğurlanan evlatlar, ancak ebedi mekanına konulmak üzere dönebiliyorlar sılalarına...Yürek dayanmıyor....O annelerin-babaların eşlerin, nişanlıların feryatlarını ben her an duyuyorum ...Göz yaşlarını her an görüyorum... Tesellisi imkansız, ancak Allahın verdiği sabırla katlanılabilen acılarını yaşıyorum onlarla beraber... Ağlayamıyorum, keşke ağlayabilsem...Katılıp kalıyorum ekranların önünde...Okurken donuyorum, yazarken kanım çekiliyor... Neye dayanarak, neye güvenerek hangi ütöpya peşinde koşularak, olmayacak şeylere inandırılıp beyinleri yıkanan , dağlara kentlere salınan bu eli kanlı örgüt, daha kaç ocak söndürecek ? Bu vatan topraklarını bölmeye, bu bayrağa el uzatmaya güçlerinin yetecekleri rüyasına kim inandırıyor bunları? Bu cesareti, bu örgütlenebilme gücünü , maddi ve manevi bedelini bunlara kimler ödüyor, kimler besliyor? Sırtlarını sıvazlayanlar kim ? "Yürü koçum, kim tutar seni"diyenler kim ? sormaya bile gerek yok... Kim oldukları biliniyor bu hamilerin... Türkiye'nin sözüm ona dostu müttefiki olarak dışardakilerin olsun, Türk Devletini batıya sunmak için yarışan kesimlerin olsun Yaratanın o şaşmaz terazisinde yerleri hazır.. Bu gözyaşlarının, bu bayrağın bu toprakların her zerresinin ,her bir şehidimizin hakkının mahfuz olduğu o teraziden korksunlar... .Anne ve baba olduklarını, bazılarının hiç mi hiç vicdanlarından ve akıllarından çıkarmamaları gerekiyor bence... Göstermelik tezkere manevralarının ardında müttefikimize!!! sorulup onay almadan asla başlamayacağını bildiğimiz köklü temizlik harekatı...!!! Bırakın sınır ötesini, karşılıklı imzalanan anlaşma ile kendi topraklarımızda bile bu yönde harekatımızın tahdit edildiği ortada. Davul zurna ile ilan edilerek harekat yapıldığı nerde görülmüş...Kaçan kaçsın biz geliyoruz haaa!!! Barzani ve Talabaninin adam yerine sayıldığı, sırıtarak verdikleri ********* demeçleri...Siz koca ülke ve ordunuzla başa çıkamıyorsunuz biz ne yapalım? diyor adamlar... Bu adamlara gebeliğimiz nedir...Bu adamları bunca kayırmak nedir. "Efendim, üstlerine gidilmesin bu kadar, bırakın siyaset yapsınlar" denen ve eli kanlı PKK teröristlerine kardeşlerimiz diyen DTP li (ben milletsem, benim vekilim demediğim bölücüler)milletvekillerinin neyin peşinde olduğunu bilmeyenimiz ve ve buna onay verenimiz var mı? Kapatın sınır kapılarını...kesin elektiriği suyu... kesin ticaret yollarını...ne yapacaklar görelim... Aman soğuk kanlı olun, aman sağduyulu olun....iyi.. Olalım... olduk...görüyoruz... Endişeliyiz....Hem de çok... Referandum sonuçları da açıklandı...Hayırlı olsun falan demiyorum.Denecek her şey söylendi. Başkanlık ve eyalet sistemine geçişin ayak sesleri olduğunu bildiğim için yüreğim yanıyor. Ve ....Baş sağlığı dilemek çok egoistçe gelir bana çocukluğumdan beri... O güzelim yiğit evlatlarımız.... Onlar Hakka yürüdü...Bizim için, bu vatan bu bayrak bu millet için... Sabır diliyorum... Ya Sabır....Sönen ocaklarda, yanan yüreklere sabır... Fakat sabır taşlarımız çatladı...bilginize !!!
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.