Gönderi tarihi: 30 Eylül , 2007 17 yıl Bu sistemi inanmazsınız küçücük yedi yaşında bir çocuk önermişti. Hayretten dona kalmıştım. Bunu ben aklıma getiremiyordum, fakat küçük, hayatı yeni öğrenen bir çocuk akıl ediyordu. Samimi söylüyorum gözlerim yaşardı. Söylediği şuydu: "Keşke para yerine sevap geçseydi. Yaptığımız alışverişlerin bedelini biriken sevaplarımızla ödeseydik. Sevabımız kalmayınca geçinebilmek için sevap işlerdik." Son derece makuldü. Böylece günah da ortadan otomatikman kalkardı. Bir günah işledin, hadii, gitti bütün sevaplar. Akşama açsın. Arabanın taksitleri de ödenmez, banka elinden alır. Bir yudum içki içtin, gitti araba elinden... Tanrının yedi yaşındaki çocuk kadar kafası çalışmıyormuş. Bütün sevap ve hataların her şey bittikten sonra, hata ve sevapları tartıp hangisi ağır basarsa ona göre, sonlu bir hayatı sonsuza kadar bununla sonuçlandırma gibi akıl ve mantık dışı bir sistem kurarken hiç aklını kullanmamış. Zaten bu dünya daha ilk yaratılırken canlıların birbirini yemesi üzerine kurulurken böyle olacağı belliymiş. Melekler bile uyarmış, "etme, bu halife diye tayin ettiğin dünyayı kana, gözyaşına boğacak" dedilerse de her zamanki yöntemiyle "höt" diye susturmuş ve ne o zamana kadar görülmüş, ne de bir daha görülecek tuhaf bir emir vermiş: "Ona secde edin!" Belki de kendisine ortak olmalarından korktuğu tanrıcıklarla canı sıkkınmıştır o sırada. Ya bu işi başka çok önemli dünyalarla uğraşırken aradan çıkarıvermiş, ya da bu dünya ilk deneyimiymiş, yaratırken çok acemiymiş. Sonra da bu işi toparlayamayacağını anlayıp yüz üstü bırakmış...
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl Ya bu işi başka çok önemli dünyalarla uğraşırken aradan çıkarıvermiş, ya da bu dünya ilk deneyimiymiş, yaratırken çok acemiymiş. Sonra da bu işi toparlayamayacağını anlayıp yüz üstü bırakmış... oyüzden 1400 senedir görünmüyor ortalarda ne bir kitap ne mucize galiba gerçekten bırakıp kaçtı
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl Bu sistemi inanmazsınız küçücük yedi yaşında bir çocuk önermişti. Hayretten dona kalmıştım. Bunu ben aklıma getiremiyordum, fakat küçük, hayatı yeni öğrenen bir çocuk akıl ediyordu. Samimi söylüyorum gözlerim yaşardı. Söylediği şuydu: "Keşke para yerine sevap geçseydi. Yaptığımız alışverişlerin bedelini biriken sevaplarımızla ödeseydik. Sevabımız kalmayınca geçinebilmek için sevap işlerdik." Son derece makuldü. Böylece günah da ortadan otomatikman kalkardı. Bir günah işledin, hadii, gitti bütün sevaplar. Akşama açsın. Arabanın taksitleri de ödenmez, banka elinden alır. Bir yudum içki içtin, gitti araba elinden... işte asıl mesele de burada,sevap denilen davranış karşılıksız yapılır
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl işte asıl mesele de burada,sevap denilen davranış karşılıksız yapılır karşılığı hazırda bekliyorken karşılıksız nasıl diyebiliyorsunuz?
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl işte asıl mesele de burada,sevap denilen davranış karşılıksız yapılır Karşılıksız nasıl olur. Siz hiç bir sevap işlerken kimden olursa olsun bir karşılık bekler misiniz. Ama dindar insanlar bekliyorlar. Zira sevap denilen şey Tanrı tarafından ödüllendirileceğine inanılan bir davranıştır. Hani karşılıksızdı? Hiçbir ateist veya dinsiz sevap niyetinde yardım etmez. İnsana, kendi insanlığının farkında olduğu için yardım eder.
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl oyüzden 1400 senedir görünmüyor ortalarda ne bir kitap ne mucize galiba gerçekten bırakıp kaçtı son mucize olan Kuran-ı kerimde de söylendiği gibi sondur ve son peygamberimiz o zaman gelmiştir...bundan sonra gelcek olansa deccal ve hz İsa'dır.Ve biz bu dünyaya zaten kulluk etmek için gönderildik Allahu teala bize dogruyu yanlısı sevabı günahı öğretmiş bunları bimeyen yoktur demi aramızda nasıl ki ders hocalarımız bizlere öğretir öğretir sonrada sınav yaparlar işde bizde o sınavdayız...
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl son mucize olan Kuran-ı kerimde de söylendiği gibi sondur ve son peygamberimiz o zaman gelmiştir...bundan sonra gelcek olansa deccal ve hz İsa'dır.Ve biz bu dünyaya zaten kulluk etmek için gönderildik Allahu teala bize dogruyu yanlısı sevabı günahı öğretmiş bunları bimeyen yoktur demi aramızda nasıl ki ders hocalarımız bizlere öğretir öğretir sonrada sınav yaparlar işde bizde o sınavdayız... Kul olmaya, birileri tarafından güdülmeye ve sömürülmeye doymadı, doyamadı bu millet.
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl Kul olmaya, birileri tarafından güdülmeye ve sömürülmeye doymadı, doyamadı bu millet. kim tarafından ve ne tarafından sömürülüyor sayın muki anlatırmısınız
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl kim tarafından ve ne tarafından sömürülüyor sayın muki anlatırmısınız Anlayan anladı, uzun uzun anlatmama gerek yok.
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl muki de haklı olarak usanmış, ben anlatayım: Bugün İslam dünyasının bu halde olmasının nedeni bu deccal gelecek, mehdi gelecek, yecüc mecüc çıkacak, dabbe çıkacak safsatalarıdır. Bu safsatalar bu koca toplumu kemirip tüketmiştir. İnsanları ölüme endekslemek yetmemiş, bir de dünyanın ölümüne, kıyamete endeksleyerek uyuşturup, felç etmiştir. Moğol akınları başladığında insanlar işte dediler Kur'anın haber verdiği yücüc mecüc çıktı. Geliyorlar ve kıyamet kopacak. Kıyamete ramak kaldığını düşünerek felç oldular. Darmadağın oldular, uyuşup felç oldular. Karamsarlık ve uyuşukluk içinde boğuldular. O gün bu gündür hala mehdi gelip kurtaracak, hâla kıyamet kopacak, hâla kopacak... Ne menem kıyametse bir türlü koptuğu yok! Bu eski Mısır kültüründen kalma kıyamet alametleri hurafelerini hâla ezberletmeye, yazmaya, anlatmaya utanmıyorlar. Bu kadar bilim dışılık, bu kadar aymazlık... Koskoca Maya ve İnka uygarlıkları da bu yüzden yok olmuştur. Koyu bir din anlayışları vardı ve tüm yaşantıları ölüm, tanrıların azapları üzerine kuruluydu. Gelen İspanyol atlılarını bile tanrısal varlıklar sandılar. Kafalarındaki tek düşünce tanrıların kan isteyen varlıklar olduğuydu. Akıl almaz kurban törenleri vardı. Bu düşünceleriyle birlikte tarihe mâlolup gittiler...
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl sevap denilen davranış karşılıksız yapılır sedelina, bunlar klişe laflardır. Bazı tasavvuf yorumcuları dindeki bu gibi açıkların farkına varmış ve farklı yorumlarla konuya bir zenginlik katmak istemişlerdir. İşte bu tür her şeyin aslında cennet için değil, Allah rızası için yapıldığı gibi, "cennet dedikleri bir kaç köşkle huri" gibi yaklaşımlar böyle klişe üretimleridir. Fakat sonuç değişmez. Niye Allah rızası? Her şeyin hazinesinin onun elinde olduğuna inanılıyor da ondan. Onu kazandın mı her şeyi kazanırsın. Bu beleşçilik ve ucuz kandırmacadır, şark kurnazlığının en belirgin örneğidir. Tasavvufçu ne kadar cenneti küçümser görünse de sonuçta amacı o beğenmediği köşklerde beğenmediği hurileri yine de elde etmektir... Soslasanız da otlasanız da sunulan yemek aynı yemek...
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl sedelina, bunlar klişe laflardır. Bazı tasavvuf yorumcuları dindeki bu gibi açıkların farkına varmış ve farklı yorumlarla konuya bir zenginlik katmak istemişlerdir. İşte bu tür her şeyin aslında cennet için değil, Allah rızası için yapıldığı gibi, "cennet dedikleri bir kaç köşkle huri" gibi yaklaşımlar böyle klişe üretimleridir. Fakat sonuç değişmez. Niye Allah rızası? Her şeyin hazinesinin onun elinde olduğuna inanılıyor da ondan. Onu kazandın mı her şeyi kazanırsın. Bu beleşçilik ve ucuz kandırmacadır, şark kurnazlığının en belirgin örneğidir. Tasavvufçu ne kadar cenneti küçümser görünse de sonuçta amacı o beğenmediği köşklerde beğenmediği hurileri yine de elde etmektir... Soslasanız da otlasanız da sunulan yemek aynı yemek... annenin sevgisini,rızasını kazanmak istemez misin? ben senin yerine cevap verme kabalığında bulunuyorum izninle istersin peki niye???
Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2007 17 yıl annenin sevgisini,rızasını kazanmak istemez misin?peki niye? Akşama yemeğimi hazırlasın, gömleklerimi ütülesin, yanağıma koca bir öpücük kondursun ve harçlığın yeterli mi diye sorsun diye...
Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2007 17 yıl Akşama yemeğimi hazırlasın, gömleklerimi ütülesin, yanağıma koca bir öpücük kondursun ve harçlığın yeterli mi diye sorsun diye... hmm biraz maddi çıkarlar ön planda gerçi o öpücüğün yerini hiçbiri tutmaz heralde o zaman sorumu şöyle değiştiriyim doğduğundan itibaren annesi sakat,eli ayağı tutmaz olan biriyse evlatları onlara niye bir ömür bakar sevgilerini kazanmaya çalışır? (tam tersini yapanlar da vardır ama onlar ayrı) sonuçta o kişiyi dünyaya getiren annesidir geriye kalanlarsa teferruattır (esinlenilmiştir ) öyleyse kendisini,bütün kainatı yaratan birinede karşılıksız bir sevgi duyulur ve Yunus Emre'ye "Cennet dediğin nedir ki birkaç melek birkaç huri" "İsteyene ver onları bana seni gerek seni" dedirtir eğer sizin duyduğunuz sevgilerin hepsinde maddi bir kazanç varsa siz gerçekten sevmemişsiniz demektir
Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2007 17 yıl annenin sevgisini,rızasını kazanmak istemez misin?ben senin yerine cevap verme kabalığında bulunuyorum izninle istersin peki niye??? Ancak, annemizin sevgisini kazansak ta, kazanmasak ta annemiz bizi cehenneme göndermez. Yani bu durumda annemiz Muhammed'in Allah'ından daha merhametli.
Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2007 17 yıl Ancak, annemizin sevgisini kazansak ta, kazanmasak ta annemiz bizi cehenneme göndermez. Yani bu durumda annemiz Muhammed'in Allah'ından daha merhametli. annelerde gönderir merak etmeyin bir zamanlar bir yerlerin ******** vardı küçücük kızlara tecavüz eden sizce onun annesi oğlunu affetmiş midir? herneyse affetti,bütün annelerde affeder diyelim peki ya bütün insanlar tek bir annenin çocuğu olsaydı yine affedermiydi? anneler çocuklarını cehenneme yollayamıyorsa bu onların merhametinden değil tarafsız olamayacaklarındandır
Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2007 17 yıl birgün bir genç ölüm döşegindeymiş ama bir türlü can veremiyormus ve bunu Peygamber efendimize söylemişler Pergamber efendimiz gelmiş bakmıs demiş bu gencin kimi kimsesi yokmudur komsuları bir annesi vardır demişler Peygamber efendimiz annesinin yanına gider ve derki bu senin oglunmus hakkını helal etde ölsün demiş yoksa bole acı çekiyor. annesi hakkımı helal etmem ona demiş peygember efendimiz iyi o zaman biz öldürelim acı çektirmeyelim demiş(bunu neden dediğini anlayan anlıyor) hemen annesi tamam demiş ogluma hakkım helaldir demiş ve oglu ölmüş ve şuda var oglu annesine öyle cok kötülük yapmıski annesi helal etmem diyor ama yinede ana yüreği dayanamıyor işde
Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2007 17 yıl Kur'ana nasıl bakarsanız bakın, sevginin tehditle boyun eğdirilerek ve rüşvetle satın alınmak istendiğini görürsünüz. Sevgi varsa vardır, satın alınmaz. Yoksa yoktur, tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna. Sevmedi diye öfkelenilmez, intikam alınmaz... Bunun, insanlar için bile böyle olması gerekir. İnsanların sevgisiyle kıyaslarsanız, sonsuz kudretli tanrı tasavvuru daha çok çıkmaza girer...
Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2007 17 yıl annelerde gönderir merak etmeyinbir zamanlar bir yerlerin ******** vardı küçücük kızlara tecavüz eden sizce onun annesi oğlunu affetmiş midir? herneyse affetti,bütün annelerde affeder diyelim peki ya bütün insanlar tek bir annenin çocuğu olsaydı yine affedermiydi? anneler çocuklarını cehenneme yollayamıyorsa bu onların merhametinden değil tarafsız olamayacaklarındandır ne yani allah normal anne gibi çocukları çoğaldıkça sevgisi azalıyormu? yada annen seni tek çocuksun diyemi seviyor? ne tarafından bahsettiğini anlayamadım sizin dininize göre allah diyorki "Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık " yani annemiz tarafını ve tarafsızlığını değil yaratma gücünü konuşturmuş ve hangi tarafın cehenneme hangisinin cennete gideceğini taaa yaratmadan önce planlamış. bu nasıl bir annelik?
Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2007 17 yıl Aralarındaki benzerlik çok az olan kavramları benzeştirmenin çok yanlış sonuçlara götüreceğini daha önceki tartışmalarda belirtmiştim, burada yeniden uzatmak istemedim ve sağolsun abraham bir adım daha ileri taşımış konuyu. Daha çok şey söylenebilir. Bir anne çocuklarını doğururken daha başından "doğurduklarımın bir kısmını götürüp bir çukurda yakarım, bir kısmını da bahçelerde yaşatırım" diye plan da yapmaz. Benzetmelerden bir yere varamazsınız...
Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2007 17 yıl ne yani allah normal anne gibi çocukları çoğaldıkça sevgisi azalıyormu? yada annen seni tek çocuksun diyemi seviyor?ne tarafından bahsettiğini anlayamadım sizin dininize göre allah diyorki "Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık " yani annemiz tarafını ve tarafsızlığını değil yaratma gücünü konuşturmuş ve hangi tarafın cehenneme hangisinin cennete gideceğini taaa yaratmadan önce planlamış. bu nasıl bir annelik? diyelim ki bir annenin oğlu kızına tecavüz etti (ki yaşanmayan şeyler değil) o anne oğlunu affedermi? affetmez demi niye yoksa kızını daha mı fazla seviyor anlamak istemiyorsanız diyebileceğim birşey yok ama tekrar söylüyorum annenin tecavüzcü oğlunu affetmesi merhametinin büyüklüğünden değil tarafsız olmadığındandır bu arada çok fazla tecavüz lafını kullandım herkesten özür dilerim ancak insanların affedemediği nadir suçlardan olduğu için kullandım
Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2007 17 yıl Herşey zıttıyla kaim. Bilinen bir şey; zorunlu diyalektik. İmanlılar ile imansızların ayırt edilmesi için elbet bir süre verilecekti. Sevap ve günah olayının bu kadar ucuza işlediği yer, olmayan bir yerdir. Ancak düşündüğünü sanan bedbahtların (daha ağırlarına forum kuralları müsade etmiyor) fantazisi olmaktan öteye geçemez. Ki onlar da görüldüğü gibi bunu küfür maksadıyla yaparlar.
Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2007 17 yıl diyelim ki bir annenin oğlu kızına tecavüz etti (ki yaşanmayan şeyler değil)o anne oğlunu affedermi? affetmez demi niye yoksa kızını daha mı fazla seviyor anlamak istemiyorsanız diyebileceğim birşey yok ama tekrar söylüyorum annenin tecavüzcü oğlunu affetmesi merhametinin büyüklüğünden değil tarafsız olmadığındandır bu arada çok fazla tecavüz lafını kullandım herkesten özür dilerim ancak insanların affedemediği nadir suçlardan olduğu için kullandım işte kardeş insanı düşündüren asıl meseleye geldin bir anne oğlunu ancak böylesi çirkin bir suçtan dolayı bile kesinlikle affetmez diyemiyoruz büyük bir çoğunluğu affetmez diyelim. ancak allahın affetmediği suç ise sadece inanmamak üstelikte inandırmak veya inandırmamakta kendi elinde.
Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2007 17 yıl Tanrının yedi yaşındaki çocuk kadar kafası çalışmıyormuş. Bütün sevap ve hataların her şey bittikten sonra, hata ve sevapları tartıp hangisi ağır basarsa ona göre, sonlu bir hayatı sonsuza kadar bununla sonuçlandırma gibi akıl ve mantık dışı bir sistem kurarken hiç aklını kullanmamış. Sevgili demirefe eline sağlık. Saygılar.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.