Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 4 Nisan Admin Gönderi tarihi: 4 Nisan Babadan mı anneden mi: Bilim sonunda çocukların zekayı kimden miras aldığını açıkladı Birkaç çalışma zekanın sadece ebeveynlerden birinden geçtiğini göstermiştir. Bu asimetrik mirasın nedeni kromozomlarda yatmaktadır. Dolayısıyla zekanın kökleri ebeveynlerin genetik mirasındadır, ancak sadece birinden. Son yıllarda çeşitli çalışmalar anne genleri ile daha yüksek beyin fonksiyonlarının gelişimi arasında önemli bir ilişki tespit etmiştir. Cambridge Üniversitesi tarafından 1984 yılında yürütülen bir çalışma zeka ile ilgili genlerin anne soyundan geçtiğini göstermiştir. Kadınların iki X kromozomu varken erkeklerin sadece bir tane vardır, bu da çocukların zeka ile ilgili genleri anneden miras alma olasılığını artırır. Bu çalışma bu eğilimi vurgulayan ilk çalışmalardan biriydi ve o zamandan beri diğer çalışmalar hipotezi destekledi. Bilimsel temel "iz bırakılmış genlerin" varlığında yatmaktadır. Biyologların tanımladığı gibi bu genetik bileşenler erkek veya kadın vücudundan kaynaklanmalarına bağlı olarak farklı davranırlar. Araştırma ekibi beyindeki biyokimyasal ve genetik faktörler gibi belirli bileşenleri analiz etti ve annenin genlerinin bebeklerde düşünme ve zihinsel işlemlerle ilişkili beyin yapılarının gelişimi için çok daha fazla bilgi sağladığı sonucuna vardı. Genetiğe ek olarak, anne-çocuk ilişkisi de zekanın gelişimine katkıda bulunur: Sevgi ve anne desteği alan bir çocuk daha fazla merak ve problem çözme yeteneğine sahip olacaktır. Dikkate alınması gereken diğer faktörler Zekanın eğitim ve erken uyarım gibi çevresel faktörlerden de etkilendiğini belirtmek önemlidir, ancak başka faktörler de vardır: Eğitim: Bir kişinin aldığı eğitimin kalitesi ve niceliği entelektüel gelişimini önemli ölçüde etkileyebilir. Öğretme ve öğrenme yoluyla bilişsel uyarım çok önemlidir. Beslenme: Çocukluk ve ergenlik döneminde dengeli ve besleyici bir diyet beyin gelişimi için olmazsa olmazdır. Beslenme eksiklikleri bilişsel yetenekleri olumsuz etkileyebilir. Erken uyarım: Eğitici oyunlar, okuma ve yaratıcı aktiviteler gibi çeşitli uyaranlara erken yaşlardan itibaren maruz kalmak entelektüel gelişimi teşvik edebilir. Aile ortamı: Öğrenmenin teşvik edildiği ve keşfetme ve araştırma fırsatlarının sağlandığı istikrarlı ve zenginleştirici bir aile ortamı zekayı geliştirebilir. Sosyal etkileşimler: Arkadaşlar, aile ve sınıf arkadaşlarıyla ilişkiler zekanın önemli bileşenleri olan sosyal ve duygusal becerilerin gelişimini etkileyebilir. Kaynaklara erişim: Kitaplara, teknolojiye ve diğer eğitim araçlarına erişim, öğrenmeyi ve entelektüel gelişimi kolaylaştırabilir; bu da entelektüel büyümenin temel bir ölçüsüdür. Ruh sağlığı: Duygusal ve zihinsel refahı destekleyen bir ortam çok önemlidir, çünkü stres ve kaygı öğrenme ve bilgiyi işleme yeteneğini olumsuz etkileyebilir. Kaynak: AS USA Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.