Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:
  • Admin

Çiftler Arasında Yakınlığı Yok Eden İletişim Bozuklukları

Communication-Breakdowns-Destroy-Intimacy-Couples.jpeg

1. Zor Konuşmalardan Kaçınmak

Zorlu tartışmalardan kaçınmak barışı korumanın bir yolu gibi görünebilir, ancak genellikle çözülmemiş sorunlara ve artan kızgınlığa yol açar. Çiftler sorunları halı altına süpürdüklerinde, duygusal mesafe yaratır ve güvenin oluşmasını engeller. Heartfelt Counseling'e göre, hassas konulardan kaçınmak yerine, onlara açıklık ve dürüstlükle yaklaşın.

Endişelerinizi dile getirmek için sakin bir an seçin ve suçlamada bulunmadan nasıl hissettiğinizi ifade etmek için "ben" ifadeleri kullanın. Zorluklarla doğrudan ilgilenmek, partnerinize sorunları birlikte çözmeye kararlı olduğunuzu gösterir ve zamanla bağınızı güçlendirir.

2. Tartışmalar Sırasında Sözünü Kesmek

Bir konuşma sırasında partnerinizin sözünü kesmek, onları anlamaktan çok tepkinize odaklandığınızı gösterir. Bu alışkanlık, partnerinizin duyulmadığını ve değersizleştiğini hissetmesine, hayal kırıklığına ve ilgisizliğine yol açabilir. The Psychology Group'a göre, partnerinize yanıt vermeden önce kendisini tam olarak ifade etmesi için alan vererek aktif dinleme uygulayın.

Söylediklerini parafrazlayarak veya özetleyerek bakış açısını kabul edin. Tartışmayı kazanmaktan ziyade anlayışı önceliklendirerek karşılıklı saygı ve empati ortamı yaratırsınız.

3. Alaycılık veya Pasif-Agresif Yorumlar Kullanmak

Alaycılık veya pasif-agresif yorumlar zararsız görünebilir, ancak genellikle daha derin hayal kırıklıklarını maskeler ve duygusal engeller yaratır. Bu yorumlar partnerinizin saygısızlığa uğradığını veya saldırıya uğradığını hissetmesine neden olabilir, güveni ve yakınlığı aşındırabilir.

MindTools'a göre, alaycılığa başvurmak yerine duygularınızı doğrudan ve yapıcı bir şekilde iletin. Örneğin, "Elbette, her zaman çok yardımseversin" gibi alaycı bir yorumu, "Sorumlulukları daha eşit bir şekilde paylaşabilirsek sevinirim" ile değiştirin. Dürüst ve saygılı iletişim daha sağlıklı bir dinamik yaratır.

4. Partnerinizin Zihninizi Okuyabileceğini Varsaymak

Partnerinizin sizin ne düşündüğünüzü veya hissettiğinizi net bir iletişim olmadan bilmesini beklemek yanlış anlaşılmalara zemin hazırlar. Varsayımlar açık diyaloğun yerini aldığında, karşılanmayan beklentilere ve gereksiz çatışmalara yol açar. Helene Brenner'a göre ihtiyaçlarınızı, isteklerinizi ve endişelerinizi açıkça ve özel olarak ifade edin. Örneğin, "Evde asla yardım etmiyorsun" demek yerine, "Bu gece bulaşıkları yıkayabilirsen çok şey ifade eder" deyin. Net iletişim, partnerinizin sizin bakış açınızı anlamasına ve buna göre yanıt vermesine yardımcı olur.

5. Birbirinizin Üstünde Konuşmak

Konuşmalar duyulmak için bir rekabete dönüştüğünde, anlamlı iletişim arka plana düşer. Birbirinizin üstünde konuşmak aktif dinlemeyi engeller ve gergin, kavgacı bir atmosfer yaratır.

Tartışmalar sırasında sırayla konuşma kuralı oluşturun. Duygular yoğunlaşırsa, konuşmayı duraklatmayı ve her ikiniz de daha sakin hissettiğinizde tekrar görüşmeyi kabul edin. Birbirinize konuşma alanı bırakmak, her iki sesin de duyulmasını ve saygı görmesini sağlar.

6. Sadece Sorunlara Odaklanmak

İlişkinizin olumlu yönlerini kabul etmeden sürekli olarak sorunlara odaklanmak, eşinizin takdir edilmediğini hissetmesine neden olabilir. Bu dengesizlik olumsuzluk yaratır ve yapıcı konuşmaları engeller.

Şükran ve takdir ifadeleriyle zorluklar hakkındaki tartışmaları dengeleyin. İlişkinizde neyin iyi gittiğini düzenli olarak vurgulayın ve eşinizin çabalarını takdir edin. Bu olumlu pekiştirme duygusal bağınızı güçlendirir ve ikinizi de zorlukların üstesinden birlikte gelmeye motive eder.

7. Çatışmalar Sırasında Duvar Örmek

Duvar örerek, anlaşmazlıklar sırasında kapatmak veya katılmayı reddetmek, eşinizi terk edilmiş ve duyulmamış hissettirebilir. Bu davranış genellikle çatışmaları tırmandırır ve çözümü engeller.

Bir tartışma sırasında bunalmış hissederseniz, duvar örmek yerine bir molaya ihtiyacınız olduğunu iletin. "Bunu işlemek için birkaç dakikaya ihtiyacım var ama geri dönüp konuşmak istiyorum." gibi bir şey söyleyin. Kısa bir mola vermek, ikinizin de düşüncelerinizi toparlamanızı ve sohbete daha sakin yaklaşmanızı sağlar.

8. "Ben" İfadeleri Yerine "Sen" İfadeleri Kullanmak

"Asla dinlemiyorsun" gibi suçlama dili, partnerinizin saldırıya uğramış ve savunmacı hissetmesine neden olabilir. Bu, üretken iletişimi durdurur ve odak noktasını sorunu çözmekten uzaklaştırır.

Suçlamada bulunmadan duygularınızı ifade etmek için "Ben" ifadelerini kullanın. Örneğin, "Her zaman beni bölüyorsun" yerine, "Sözüm kesildiğinde duyulmadığımı hissediyorum" deyin. Bu yaklaşım empatiyi teşvik eder ve savunmacılığı azaltarak yapıcı diyaloğun yolunu açar.

9. Teknolojinin Dikkatinizi Dağıtmasına İzin Vermek

Konuşmalar sırasında telefon, tablet veya diğer cihazları kullanmak, partnerinizin kendini önemsiz hissetmesine neden olabilir. Teknolojiden kaynaklanan sürekli dikkat dağıtıcı şeyler anlamlı etkileşimleri baltalar ve yakınlığı aşındırır.

Birlikte geçirdiğiniz kaliteli zaman boyunca teknoloji kullanımı için sınırlar koyun. Yemek sırasında veya yatmadan önce olduğu gibi teknolojiden uzak anları, bağlantı kurmaya odaklanmak için belirleyin. Partnerinize bölünmemiş bir ilgi göstermek, ilişkiye değer verdiğinizi ve öncelik verdiğinizi gösterir.

10. Partnerinizin Duygularını Göz Ardı Etmek

Partnerinizin duygularını küçümsemek veya önemsememek, örneğin "Aşırı tepki veriyorsun" demek, onun deneyimini geçersiz kılar ve mesafe yaratır. Bu davranış, savunmasızlığın ve güvenin gelişmesini engeller.

Partnerinizin duygularını, tam olarak aynı fikirde olmasanız bile, bakış açısını kabul ederek onaylayın. "Bunun seni neden üzdüğünü anlıyorum" veya "Bu kulağa zor geliyor" gibi ifadeler, empati ve desteği gösterir. Onaylama, duygusal yakınlığı güçlendirir ve partnerinizin anlaşıldığını hissetmesine yardımcı olur.

11. Özür Dilemekten veya Hesap Vermekten Kaçınmak

Özür dilemeyi veya hataları kabul etmeyi reddetmek güveni zedeleyebilir ve çatışmaları uzatabilir. Hesap vermekten kaçınmak, eşinizin ilerlemesini zorlaştırır ve ilişkide çözülmemiş gerginlik bırakır.

Eylemlerinizin sorumluluğunu almayı ve gerektiğinde içten özür dilemeyi deneyin. Davranışınızın eşinizi nasıl etkilediğini kabul edin ve gelecekte benzer sorunları önlemek için atılacak adımları tartışın. Gerçek hesap verebilirlik affetmeyi teşvik eder ve bağınızı güçlendirir.

12. Sözsüz İletişimi Göz Ardı Etmek

Vücut dili, yüz ifadeleri ve ses tonu gibi sözsüz ipuçları iletişimde önemli bir rol oynar. Bu sinyalleri göz ardı etmek yanlış yorumlamalara ve duygusal kopukluklara yol açabilir.

Eşinizin sözsüz ipuçlarına dikkat edin ve kelimelerinizle uyumlu olduğunuzdan emin olun. Örneğin, göz teması kurmak ve sakin bir ton kullanmak mesajınızı güçlendirir. Sözsüz iletişime dikkat etmek anlayışı ve bağlantıyı geliştirir.

İletişim kopuklukları bir ilişkideki yakınlığı yavaşça aşındırabilir, ancak kalıcı olmak zorunda değillerdir. Bu alışkanlıkları fark ederek ve kasıtlı değişiklikler yaparak çiftler güveni yeniden inşa edebilir, anlayışı besleyebilir ve duygusal bağlarını derinleştirebilirler. Net, saygılı ve empatik iletişim, gelişen ve yakın bir ilişkiyi sürdürmenin anahtarıdır.

Kaynak: Vitally You

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.