Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

LaRsiE_

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

LaRsiE_ tarafından postalanan herşey

  1. Günümüzün başta gelen "entellektüel moda"larından biri, Darwin'in evrim teorisidir. Sadece bilim dünyasında değil, yaşamın hemen her alanında bu teoriyi mutlak bir gerçek gibi gösteren mesajlara, sloganlara, telkinlere sıkça rastlanır. Bu aldatıcı propaganda, bazı Müslümanları da yanlış yönde etkilemekte ve söz konusu "entellektüel moda" ile uzlaşma arayışına girişmektedirler. Bu modanın tam olarak ne olduğunu dahi yeterince araştırmadan... İşte bu da Gazali zamanındaki Aristocu felfesecilerinki gibi bir "tehafüt", yani tutarsızlıktır. Ve yine onlarınki gibi, hem Kuran'a hem de bilime aykırı bir görüştür. Bu yazıda, söz konusu meseleyi ele alacak, özellikle de evrim teorisine destek veren görüşleriyle son günlerde medyada gündeme gelen bazı sayın ilahiyatçıların "tehafüt"lerine işaret edeceğiz. Kendilerinin şahsına büyük saygı duymakla birlikte, yanlış bulduğumuz görüşlerini eleştirmeyi de bir görev sayıyoruz. Gerek söz konusu sayın ilahiyatçıların, gerekse diğer bazı "Müslüman evrimci"lerin yanıldığı bir nokta, Darwinizm'i "canlı türleri arasında bir transformasyon var mı, yok mu" sorusu üzerine odaklanmış bir teori olduğunu sanmalarıdır. Dahası böyle bir transformasyonun gerçekten var olduğunu sanmakta ve "bu transformasyon Allah'ın iradesiyle olmuştur" dediklerinde, meseleyi kolayca çözeceklerini sanmaktadırlar. Örneğin evrim teorisini savunan ilahiyatçılarımızdan biri olan Ankara İlahiyat Fakültesi'nden Sayın Prof. Bayrakdar, son günlerde bir çok medya organında aktarılan bir cümlesinde şöyle demektedir: "Bazı Darwinciler, evrimin, Tanrı'nın iradesi dışında gerçekleştiğini söylüyorlar. İslam'a ters düşecek tek nokta budur." Burada çok önemli iki sorun vardır: Birincisi, evrimin Allah'ın iradesinin dışında, yani tümüyle rastlantılar ve doğa kanunlarıyla geliştiğini öne sürenler "bazı Darwinciler" değil, "Darwincilerin %99'u"dur. İkincisi, Darwinizm'in ana meselesi "türler arasında transformasyon var mı, yok mu" sorusu değildir. Ana mesele, "doğadaki tüm canlıların, doğal seleksiyon adı verilen bilinçsiz doğa mekanizmasının ürünü olduğunu gösterebilmek"tir. Darwin'in Türlerin Kökeni kitabını ve diğer kitaplarını okuyanlar, onun canlılarda bilinçli bir tasarım (yani yaratılış) bulunmadığı konusunda büyük bir ısrar gösterdiğini ve tüm teorisini bu iddianın üzerine kurduğunu kolaylıkla görebilirler. Denebilir ki, Darwinizm, Yaratılışı ve Yaratıcı'yı redderek doğayı açıklamaya çalışmanın yoludur. Ve bu nedenledir ki, son 150 yıldır bilim dünyasına büyük ölçüde egemen olan materyalist felsefenin mihenk taşıdır. Bunu en net ekilde ifade edenlerden biri, 20. yüzyılın ünlü Darwinist biyologlarından Douglas Futuyma'dır. Futuyma "Evrimsel Biyoloji" adlı kitabının önsözünde şöyle yazar: "Darwin, görünüşte sahip oldukları tüm tasarım ve amaçlılığa rağmen, biyolojik olguların da açıklanmasında maddesel etkilerin yeterli olduğunu gösterdi.... Darwin yönlendirilmemiş, amaçsız değişiklikleri, kör ve umursamayan doğal seleksiyon süreci ile birleştirerek, yaşama getirilen teolojik ve ruhsal açıklamaları gereksiz hale getirdi. Marx'ın materyalist tarih teorisi ve Freud'un insan davranışlarını bizim kontrolümüzde olmayan etkilere bağlayan kuramı ile birlikte, Darwin'in teorisi mekanizm ve mekanizm zemininde çok hayati bir dayanaktı ve o zamandan bu yana Batı düşüncesinin çoğunun temelini oluşturdu (Futuyma, D. J. Evolutionary Biology,, 1986, s. 2) ." Darwin, Futuyma'nın sandığının aksine materyalizmi kanıtlayamamıştır, çünkü teorisi çürüktür. Ama yine de, materyalistlerin Darwizm'e verdikleri bu büyük önem, söz konusu teorinin anlamını göstermesi açısından dikkat çekicidir. Futuyma'nınkine benzer yorumlara evrimci kaynaklarda sıkça rastlamak mümkündür. Örneğin günümüzün en önde gelen Darwinist biyologlarından biri ve militan bir ateist olan Richard Dawkins, "bize entellektüel yönden tatmin bulmuş ateistler olma fırsatını verdiği için Darwin'e şükran borçluyuz" sözüyle ünlüdür. "Müslüman evrimciler" veya "Hıristiyan evrimciler", bu gerçeği anlamamakta veya anlamaya yanaşmamaktadırlar. ABD'deki Franciscan University'de Bilim ve Teoloji konusunda öğretim görevlisi ve Darwinizm konusunda önemli bir uzman olan Benjamin Wiker, ABD'deki önde gelen "Hıristiyan evrimcilerden" biri olan Kenneth Miller'dan söz ederek şöyle der: "Bilinçli tasarım teorisinin önde gelen karşıtlarından biri olan Kenneth Miller "ben ortodoks bir Katoliğim ve ortodoks bir Darwinistim" demektedir. Bu "benim her yönüm iyi, bakın bana" yaklaşımının mesajı, Hıristiyanların Darwinizm'i kabul etmeleri gerektiği ve bundan inanca bir zarar geleceğini düşünmenin yanlış olduğu yönündedir. Ancak bunu yaparken (Miller), Darwinizm'i kabul etmenin sonucunun şimdiye kadar hep ateizm olduğunu belirtmekten kaçınmaktadır. Doğal seleksiyon mekanizması Darwin tarafından bir Tasarımcı'yı reddettirmek için geliştirildiğine göre, bunu kabul ettikten sonra hala bir Yaratıcı'yı kabul etmek, mümkün görünmemektedir... Bu mantık örgüsü Darwinizm'in özünde vardır ve ateizmin neden bu teorinin daimi sonucu olduğunu açıklar (Benjamin D. Wiker, "Does Science Point to God? Crisis Magazine, 2001) ." Dolayısıyla Darwinizm'i Allah inancı ile uzlaştırma çabası boşunadır. Böyle bir çabaya girişenler, ancak içi boşaltılmış bir iman elde edebilirler. Kendisi de bir evrimci olan Kanadalı düşünür William Provine şöyle der: "Yaratılışçıların iddia ettigi gibi, modern evrime inanış, insanları ateist yapar. İnsanlar evrime uyumlu bir dini görüşe sahip de olabilirler, ama ancak ve ancak söz konusu dini görüş ateizmden ayırdedilemeyecek kadar farksız ise (William Provine, "No Free Will," Chicago, 1999, s. 123) ." Darwinizm sadece ateizmi değil, ahlaki dejenerasyonu da getirir. Çünkü Darwinizm insanı sadece kendi çıkarları için yaşayan bir hayvan olarak tarif eder ve "bencil çatışma"nın doğal bir yasa olduğunu savunur. Darwinizm'in sonuçlarının bu olduğunu - bazı ilahiyat uzmanlarımız kabul etmeseler de - önde gelen Darwinistler açıkça belirtmektedirler. Örneğin Tufts Üniversitesi'nden, dünyaca ünlü ateist ve evrimci profesör Daniel Dennett, "Darwin's Dangerous Idea" (Darwin'in Tehlikeli Düşüncesi) adlı kitabında şöyle der: "Darwinizm, eğer doğru anlaşılırsa, tüm ahlaki, metafizik ve dini inançları yok eden bir 'evrensel asit'tir (Daniel Dennett, Darwin's Dangerous Idea: Evolution and the Meaning of Life, 1995, P. 520) ." Anlamı ve etkisi bu olan Darwinizm'e karşı takınılması gereken tavır, onu doğru kabul etmek ve sonra da bir şekilde dinle uyumlu hale getirmeye çalışmak değil, Darwinizm'in gerçekte ne olduğu ortaya koymaktır: Bu teori doğru değildir. 19. yüzyılın ilkel bilim düzeyi içinde geliştirilmiş yanlış argümanlara, çarpıtılmış gözlemlere, dayanaksız varsayımlara dayanmaktadır. Çağdaş bilimsel bulgular Darwinizm'i değil "bilinçli tasarım"ı onaylamaktadır. Bu makale, Araştırma Dergisi 25. sayı (Kasım 2003) 34. sayfada yayınlanmıştır.
  2. LaRsiE_ şurada bir başlık gönderdi: Bilim Dünyası
    Adada evrim karayı solladı” başlıklı bir haber yayınlandı. Yazıda, Kanada'nın McGill Üniversitesi profesörü Virginie Millien tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, yeni bir evrimci senaryoyu gündeme getiriyordu. Millien söz konusu çalışmasında 88 memeli türünün ada ve anakarada yaşamış bireylerine ait fosilleri ebatça incelemişti. Bir evrimci olan Millien, karşılaştırmasında elde ettiği sonuçları Darwinist bakış açısından yorumlayarak, ada canlılarının kara canlılarından daha hızlı evrimleştiği şeklinde bir senaryo ortaya atıyordu. Birgün gazetesi ise, Millien'in adalarda evrim senaryosuyla ilgili olarak şu ifadelere yer veriyordu: Araştırmacılar, adalarda yaşayan canlıların karadaki türdeşlerine göre yaklaşık 3 kat daha hızlı evrim geçirdiğini ortaya çıkardı... Millien, adaların sınırlı doğasının, karadaki evrim sürecinde gizli kalan bir yaratıcılığın ortaya çıkmasına vesile olduğunu ve gelişimi hızlandırdığını vurguluyor. Ancak “Adalarda evrim” kavramı, evrimcilerin çarpıtma ve gözboyamaya dayalı klasik bir hikayesinden ibarettir. Bu Darwinist çarpıtma, “ada kuralı” adı verilen bir olguyla ilgilidir. Türlerin, adalardaki ve anakaradaki fosil örneklerinin ebatça kıyaslanmasından çıkarsanan ada kuralı, adalarda izole olan ve küçük ebatlı olan canlıların karada yaşayan türdeşlerine göre irileşme eğiliminde; iri ebatlı olan canlıların ise türlerinin karada yaşayan bireylerine göre küçülme eğiliminde olduğunu ifade etmektedir. Sözgelimi, bir adada izole olarak anakaradaki türdeşlerinden ayrılan bir canlı popülasyonu, adadaki yiyecek kaynaklarının az oluşuna bağlı olarak birkaç nesil sonra ebat olarak küçülmektedir. Fil ve geyik gibi iri memeli türlerinin adalarda elde edilmiş fosilleri, buna örnek oluşturmaktadır. Diğer yandan ebatça iri olmayan canlılar, adalarda izole oldukları zaman tersi yönde bir değişim göstermekte ve iri yırtıcıların az oluşu gibi sebeplerden ötürü daha iri bir görünüm kazanabilmektedirler. Ancak dikkat edilirse adalarda izole olan canlılarda gözlemlenen değişim sadece “ebat”la sınırlıdır. Bir canlı türünün ebatlarındaki değişimin ise Darwinizm'in gerektirdiği türden bir biyolojik değişim kanıtı oluşturmadığı son derece açık bir gerçektir. Karşılaştıracak olursak, Darwinizm türlerin başka türlere dönüşecek şekilde değiştiğini iddia etmektedir. Oysa adalarda ebatça değişim geçiren canlılar asla başka canlı türlerine dönüşmemekte, örneğin geyikler zamanla fil özellikleri geliştirmemekte, geyikler geyik, filler fil olarak kalmaktadırlar. Nitekim Millien'in incelediği 88 tür memeliden tek bir tanesi dahi, başka bir türden gelişimin izlerini taşımamaktadır. 88 türün herbirine ait küçük ve büyük bireyler, türün tanımlayıcı özelliklerini aynen taşımaktadırlar ve küçük örneklerin büyük örneklere, ya da büyük örneklerin küçük örneklere göre fazladan barındırdığı hiçbir biyolojik özellik bulunmamaktadır. Konuya daha fazla açıklık getirmesi açısından bir örnek de verebiliriz. Örneğin radyoların küçük ve taşınır olması tüketicilerce tercih edilen bir özelliktir. Elektronik ve tasarım mühendisleri bu doğrultuda giderek daha minyatür ebatlı radyolar üretmişler, radyolar zaman içinde defalarca daha küçük bir görünüm kazanmış, “cep radyosu” haline dönmüşlerdir. Ancak radyo bu süreçte ebatça değişime uğrasa da herhangi yeni bir özellik kazanmış, bir başka teknolojik cihaza, örneğin televizyona dönüşmüş değildir. Aynı şekilde ada canlıları da ebatça değişmiş olmalarına karşın herhangi yeni bir biyolojik özellik veya genetik bilgi kazanmış değillerdir. Sahip oldukları genlerdeki bilgiye göre değişim gösterirler ve bu onları hiçbir zaman bir başka canlı haline getirmez. Bu sebepten ötürü, Millien'in Birgün gazetesince de desteklenen adalarda evrim senaryosu içi boş bir masaldan ibarettir. Birgün gazetesine Darwinizm'in modern bilim karşısındaki yenilgisini kabullenmeye, teoriyi içi boş masallarla ayakta tutma çabasına son vermeye davet ediyoruz.
  3. LaRsiE_ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilim Dünyası
    dini sizin gibiler çökertmeye ve eleştirmeye çok çalıştı sayın yersoy ama din ne çöktü nede zedelendi din her zaman ayakta kalıcak dini silemez ve yok etmeniz mümkün olmıyacak her ne kadar inkar etsenizde gelelim DNA olayına bu konuyla ilgili sana iletim vardı DNA nın içeriğinden bir şeyin mesela kromozun 46 değil de 40 olsaydı dedim sen yeni bi tür olurdu dedin bak bilim adamları yeni bir tür çıkarttı işte DNA sını kendileri yaptı ama bu DNA denilen şey zaten öncelerdede vardı dimi bilim adamlarının araştırıp bulmadıgından öncede vardı peki bu DNA yı kim yarattı acaba kendi oluşamaz oluşur dersen eğer senle bir daha yazışmıcam çünkü
  4. "Tasarımın Nobeli" sayılan ve dünyanın en prestijli yarışmalarından biri kabul edilen Uluslararası Tasarım Ödülleri (IDA 2007) yarışmasında bu yıl bir Türk ödül aldı. Ekim ayında New York’ta düzenlenen yarışmada ODTÜ Öğretim Üyesi ve Endüstri Ürünleri Tasarımcısı Dr. Hakan Gürsu ve ekibi "Volitan" adlı tekne tasarımıyla birincilik kazandı. YENİLİKÇİ-ÇEVRECİ Dr. Hakan Gürsu’nun "geleceğin en yenilikçi ve çevreci deniz aracı" nitelemesiyle ödüle layık görülen tasarımına Türkiye’de sadece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ilgi gösterdi. Komutanlık brifing almakla yetinirken, resmi ve özel hiçbir sipariş gelmedi. Ancak Rusya, Avustralya ve Fransa’dan birçok şirketten sipariş geldi. Geminin maliyetinin, siparişin niteliğine göre değiştiği öğrenildi. PETROL KULLANMIYOR Yarışmada, hem deniz araçları, hem de tüm ulaşım araçları dalında, 1438 projenin içinde birinci olan sıradışı tasarımın sahibi Dr. Gürsu, Türkiye’de ilgi görmemekten yakındı. Gürsu, Hürriyet’e şunları söyledi: "Bu tasarım ülkemiz için çok önemli. Petrol kullanmadan, kendi enerjisini kendi üreten bir araç. Rüzgar ve güneş enerjisi ile çalışıyor. Çevre kirliliğini önlüyor. Denizcilikte yakıt maliyetinin ne kadar yüksek olduğunu da düşünürsek, önemini daha iyi anlayabiliriz. Bu tasarımla petrol bağımlılığını ortadan kaldırıyoruz." DENİZ KUVVETLERİ Dr. Gürsu, ödülü alıp Türkiye’ye döndüklerinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın kendilerini ilk tebrik eden olduğunu belirtterek sölerini şölme sürdürdü: "Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan bir ekip, üniversitemize gelerek benden brifing aldı. Onların gösterdikleri bu nazik davranışı hiçbir zaman unutmayacağım. Ancak bunun dışında hükümetten ve siyasilerimizden herhangi bir tebrik almadım. Bu bir zihniyet meselesidir. Bilime ülkemizde ilgi gösterilmiyor. Bu olayın sadece benim başıma gelmediğini biliyorum ve hiç dert etmiyorum. Beni kimin arayıp, kimin aramadığının da hesabını yapmıyorum. Ben ülkem için güzel ve önemli bir projeye imza attım. Yarışmada ödül yerine bir yıllık tanıtımınızı üstleniyorlar. En saygın müzelerde Volitan sergilenecek. 100 bin tirajlı bir kitap basılıp dünyaya dağıtılacak." VOLİTAN NEDİR? Volitan, güneş ve rüzgar enerjisi kullanarak hareket eden, deniz suyundan tatlı su çevrimini gerçekleştiren, karbondioksit atık üretmeyen, geleceğin alternatif teknelerinden biri olarak tasarlandı. Güneş panellerini yelken olarak kullanan tekne, dışında yer alan 2 adet hareketli elektrik motoruyla destekleniyor. 32 metre boyundaki Volitan, nokta dönüşü yapabilen ilk deniz aracı. Volitan’ın ömrü 80 yıl. 12 kişinin çok rahat yaşayabileceği, lüks yat konforuna sahip. hurriyet.comdan alıntıdır... valla helal olsun gurur duyuyorum arkadaş ile
  5. LaRsiE_ şurada bir başlık gönderdi: Türk Sineması
    Recep İvedik Gülmekden karınlarınız ağrıcak ÖZET: Adamın biri yolda cüzdanını düşürür, sokaklarda yaşayan başka bir adam tam cüzdanı kapıp kaçacakken Recep İvedik onunla mücadeleye girer. Sonunda, sahibine teslim etmek üzere, evsiz adamın elinden cüzdanı almayı başaran Recep İvedik kafasını çevirdiği anda cüzdan sahibinin çoktan gittiğini farkeder. Akşam evinde televizyon seyreden Recep İvedik, cüzdanın Antalyalı çok önemli bir iş adamına ait olduğunu öğrenince arabasına atlar ve güneye doğru yola koyulur. Yol boyunca birbirinden komik sürprizlerle karşılaşan Recep İvedik en sonunda Antalya’ya varmayı başarır ve cüzdanı turizmci Muhsin Bey’e teslim eder. İş adamının ısrarlarına rağmen Recep İvedik ne para almayı kabul eder ne de otelde kalmayı... Fakat tam otelden ayrılacakken çocukluk aşkı Sibel’in bir tur otobüsünden indiğini farkeder. Artık Recep İvedik’in tek bir amacı vardır; kendisini tanımayan, hatta hatırlamayan Sibel’e kendini beğendirmek... Recep İvedik’in asıl keyifli tatil macerası bundan sonra başlayacaktır.
  6. yeni testler yolda en kısa zamanda yayınlanacak hazırlıyoruz arkadaşlar ilginiz için tşkler
  7. ne merakla girdim be ne çıktı
  8. UYARI: Vista oyun performansının XP kadar iyi olması için video sürücülerinin son hâlinin çıkması gerekiyor. Video sürücüleri ise Vista’nın son sürüm tarihinde çıkacak. Vista Kurulum medyasında optimize edilmiş video sürücülerinin olmasını beklemeyin. Vista çıkışından sonra belirli aralıklarla grafik kartı üreticilerinin (nVidia, ATI..) web sitelerinden yeni sürücülerinin çıkıp çıkmadığı kontrol edilebilir.] 2006 FIFA World cup (32 Bit) Age of Empires 3 (1.08 yaması ve üstü) Baldurs Gate : Tales of the Sword Coast v1.3.5521 (32 bit) Battlefield 2 Patch 1.3 [admin hakları gerekli.] Battlefield 2142 Betas 1 and 2 [admin hakları gerekli.] Black and White 2 v. 1.0-1.2 Call Of Duty 2 (ATI9600 için)[Punkbuster Vista ile uyumlu değil. Punkbuster harici sunucularda oynanabilir.] Civilization IV (Orijinal ve WarLords sürümlerinde) Command & Conquer Tiberian Sun (64 Bit) Company of Heroes (32 Bit) Cue Club Dark Age of Camelot (Darkness Rising Client) v1.84 (64 Bit) Delta Force Black Hawk Down (32 Bit) Far Cry (64 Bit) Deus Ex: Invisible War (1.2 versiyonu test edildi.) Devil May Cry 3 (X800pro ve ATI Vista beta sürücüsü ile) Dungeon Siege II Dungeon Siege II Broken World Endless-online download [Oyunun sıkıştırılmış versiyonunun indirilmesi gerekiyor.] FEAR (64 Bit) FEAR Combat (64 Bit) Final Fantasy XI (32bit & 64bit) [Önceki kurulumda yer alan güncellenmiş PlayOnline klasörünün Vista altındaki kurulum klasörüne kopyalanması gerekiyor. Uyumsuzluluk uyarısı verecektir ancak önemli değil.] FlatOut 2 Flight Simulator X - Beta 3 (32-bit) Goonzu GTA III GTA San Andreas GTA Vice City Guild Wars (32 Bit & 64 Bit) GTR2 v1.0 (32 Bit) Guilty Gear XX#reload (ATI9600 ile) Half-Life 2 (32 Bit & 64 Bit) [HL2 64 Bit versiyonu x64 Vista’da Steam ile yüklenebiliyor.] Heroes of Might and Magic IV Indiana Jones and the Emperor's Tomb v1.01 (32 Bit & 64 Bit) Lego Star Wars (32 Bit & 64 Bit) Lego Star Wars II (32 Bit & 64 Bit) Just Cause (32 Bit)[sıfırdan kurulmuş Vista’da çalışıyor. Güncellenmiş kurulum için denenmedi.] Madden nfl 2007 (ATI9600 ile) Matrix - Path of Neo (X800pro ve ATI Vista beta sürücüsü ile) Need for Speed Underground 2 (32 Bit) Need for Speed: Most Wanted (32 Bit) Nexus: The Kingdom of the Winds (32 Bit & 64 Bit) NHL 2006 (Sadece *640/480* [high] çözünürlükte ve ATI9600 ile) NHL 2007 (Sadece *640/480* [high] çözünürlükte ve ATI9600 ile) Pirate King Online Planescape : Torment v1.1 (32 bit) Prince of Persia: The Two Thrones (32 Bit) [Kurulum admin hakları gerektiriyor. Sadece Starforce Protection güncellenmiş sürücüsü ile çalışıyor. Prey (32 bit) rFactor (32 bit) PKR (32 bit) [Online poker oyunu.] Rise of nations: Rise of Legends (32 bit) Rogue Trooper (32 Bit & 64 Bit) SimCity 4 (32 Bit) Starcraft (32 bit) Star Wars Battlefront II (32 Bit) The Elder Scrolls IV: Oblivion v1.1.511 (32 Bit) [Eski kurulum yüklendiğinde çalışıyor.] The Sims 2 (32 Bit) [Vista uyarı veriyor ancak çalışmasında problem görülmedi.] Toca race driver 3 [32bit] (star force sürücüleri uyumsuz. noCD + Original DVD ile birlikte çalıştırılabilir.) Tri-Towers v2.1.3 [Çıktıktan sonra hata veriyor ve kayıt yaptırmıyor.] Trackmania Nations (32 Bit) [sadece Starforce Protection güncellenmiş sürücüsü ile çalışıyor. Tron 2.0 [ATI9600 ile menü müzikleri çalışmıyor.] Unreal Tournament 2004 (32 Bit) Vietcong 2 Warcraft III Reign of Chaos Warcraft III The Frozen Throne [1.20e güncellemesinden sonra ses problemi yaşanıyor.] World of Warcraft v1.12.0.5595 (32 Bit) ZDameon (Doom Multiplayer) Zoo Tycoon 2 (32 Bit) Zoo Tycoon 2 Endangered Species Expansion (32 Bit) Zoo Tycoon 2 African Adventure Expansion (32 Bit)
  9. hoş geldin arkadaşım güzel vakit geçirceğinden şüphen olmasın kızlarrrr siz herkezi yakalayın bakim sizi bi yakalıyacam ben ama neyse
  10. gözünü para hırsı bürümüş insanlar acımasızca öldürüyor yazık ya nasıl bir vicdanları var
  11. şu beyaz kaplana tasma takıp gezdirdiğini düşünsene süper olur kanımca
  12. sen kendine bak teyze oldun nbr
  13. NERGİS / BALIK İlkbaharda balığın doğumu ile sarı renkli nergislerin de çiçekleri açar. ilkbahar çiçeği ünvanı ona aittir. özellikle trompet nergisi parlak sarı rengi ile büyüleyicidir.
  14. SÜMBÜL / KOÇ Koçun zamanı ilkbahardır. bu dönemde sümbülün çiçekleri ile mutlu olur. yumuşak pembe, mavi, mor ve beyaz renkler onu büyüler. ilkbahar çiçeklerini genelde kışın evde ve camın önünde yetiştirir. böylece onlarla haftalarca mutlu olabilir. GÜL / İKİZLER İkizlerin sembolüdür. çiçeklerin kraliçesi özellikle ikizleri etkiler. ikizler sadece onun çekiciliğini değil onun nasıl yetiştirileceğini de bilir. bakımı ve diğer işlerine de hakimdir. ORKİDE / ASLAN Yükseği seven aslan çiçeklerde de gösterişli olanlarını sever. orkide bu yüzden favorileri arasındadır. büyüleyici ve alışılmadık renkler onu fazlasıyla etkiler. egzotik güzelliği ile bitkiler ailesinin en büyük üyelerinden olup 25.000 den fazla vahşi büyüyen çeşidi vardır. DALYA / TERAZİ Çok şık olan terazi barok güzelliğe sahip dalyaları tercih eder. basit, yarı veya tam dolu dalya çeşitleri değişik renkli ve yapraklıdır. türleri her geçen yıl artmaktadır. ZAMBAK / YAY Güzel şekli ve hoş kokusu ile yayı büyüler. ilk tercihi beyaz kral zambağı olsa da kırmızı ateş zambağı alaca renkli Türk zambağı ona mutluluk verir. KARDELEN / KOVA Kardelen kıştan sonra ilk olarak açan çiçeklerden biridir ve ilkbaharın gelişini haber verir. mutlu kova, çimenleri parlak renkleri ile dolduran ve daha şubat ayında etrafa güzel kokular yayan bu çiçeği çok sever. LALE / BOĞA Yaşama sevinci ile dolu olan boğa, canlı renklere sahip çiçekleri sever. laleler içinde en geniş seçeneğe sahiptir. farklı tonlarda bulunduğu gibi değişik şekillerde de elde edilebilir. eğer bir bahçesi yoksa laleler ile dolu bir vazo da yeterli olacaktır. AKDENİZ LALESİ / YENGEÇ Akdeniz'den gelen anemon güçlü renkleri ile yengeci büyüler. yengecin yaşam tarzında olduğu gibi anemonlar da kendilerine özgüdür. rahatsız edilmeden küçük gruplar halinde yetişirler. küçük veya taşlı bahçelerde. MARGİT / BAŞAK Bakımının kolay ve her yere uyması sebebiyle margit başak için uygun çiçek dostudur.renkli ve parlak beyazı ile dikkat çeker. başağın balkonda veya bahçedeki tercihi renkli türleridir. EŞEK DİKENİ / AKREP Akrepler hareketi sever ve her boş zamanlarında gezi ve yürüyüşler yapar. bu sırada dağlarda bulunan dikenlerin güzelliği ilgisini çeker. centiyane gibi diğer dağ çiçekleri de onu büyüler. AMARİL / OĞLAK Çalışkan oğlak uzun boylu amarilleri sever. ilk tercihi kırmızı çiçekli çeşididir. kendisi gibi ona da özen gösterir ve gelecek yılda da çiçek açmasını sağlar. NERGİS / BALIK İlkbaharda balığın doğumu ile sarı renkli nergislerin de çiçekleri açar. ilkbahar çiçeği ünvanı ona aittir. özellikle trompet nergisi parlak sarı rengi ile büyüleyicidir.
  15. indirmek isteyenler windowsun kendi sitesinden indirebilirler
  16. konusu sürükleyici oldugu için bişey fark etmiyor alıcan cipsini kolanı geçecen tvnin yada pcnin başına bide bir ses sitemi eyvah diyorum filmin zevkini gör
  17. Sonunda Vista için ilk hizmet paketini indirebilirsiniz. Aynı gün içinde hem XP SP3, hem Office 2007 SP1 paketlerini çıkartan Windows en çok merakla beklenen paket Vista SP1'i de halka açtı.
  18. LaRsiE_ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
    Bi'şeyler Yaşanacaksa Eğer Bu Aşkın Devamlılığı Olmalı. Aşkımı Alıcaksan Kalbine Bu Sonsuz Olmalı. Sen En Yalnız Anımda Yalnızlığımı Paylaşabileceğim Zannettiğim Ama Araya Zama Koyupta Beklediğim. Sen Benim Hayatımda ki En Değerli Varlık Olmaya Aday Şimdi ki Kalbimin Sesi ! Sana Sesleniyorum Bu Yalnızlıkta. Sana Boş Değilim. Sana Karşı Hissettiklerim de İki Sözden İbaret Değil. ''Seni Seviyorum'' Sözcüğü Yetersiz Benim Aşkıma. Bana Dünyaları Vaad Etmelisin Eğer Ben Bir Şehir ile Yetiniyorsam. Beni Tüm Kalbinle Sevmelisin. Sonraaa Yüreğin Benim Adım İle Atmalı. Ben Senin Herşeyin Olmalıyım. Yani Sadece Bir Aşktan İbaret Olmamalıyım. Hem İyi Hem Kötü Yanlarımla Sevmelisin Beni. Benim Seni Sevdiğim Gibi. Ve Hatta Bazen Aşkının Ne Kadar Büyük Olduğunu Anlatamaz Duruma Gelmelisin. Sonra da Bi' Anda Herşeyi Fısıldamalısın Kulağıma. Beni Sevdiğini Herşeyin İle Her Hareketin İle Belli Etmelisin. Kağıtlara Baş Harflerimizi Yazmalısın. Bunları Ben İstediğim İçin Değil. Bana Olan O Kocam Aşkın İçin Yapmalısın. Beni Böyle Sevmelisin İşte. Bazen Hiç Olmadık Bi' anda Süpriz Yapıp Gelmelisin Belki. Bazen Dalıp Gitmelisin Bana Bakerken. Ve Benle Birlikteyken Sadece O Anı Yaşamalısın. Belki En Önemlisi Bu. Benim İle Birlikteyken Aklında Sadece Ben Olmalıyım. Sorunlarımızı Birlikte Halletmeli Birlikte Ağlamalıyız. Mutlulukları Birlikte yaşamalıyız. Sen Ağlıyorsan Örneğin Bende Ağlamalıyım. Sen Gülüyorsan Eğer Ben Senin Mutlu Olduğun İçin Kahkahalara Boğulmalıyım. Sende Benim Hayatımda ki En Değerli Varlık Olmalısın. Bunu Sen Yaratmalısın İçimde... Hayatımı , Yıllarımı , Aylarımı , Günlerimi , Saatlerimi , Anlarımı Dahi Seninle Yaşamalıyım. Ayrıda Olsak Birbirimizden , Uzakta da Olsak Bana Sarılıp Uyumalısın ; Bende Sana. Kısacası Hayatımın Her Döneminde Sen Olmalısın ve Ben Hayatının Her Döneminde Olmalıyım... Yani Bunu İkimizde Hissetmeliyiz... buda benden
  19. LaRsiE_ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
    ahhh ahhh ne yaptın güzelim ya böyle bi sevgili bana yazıcak ki onu almazmıyım ben
  20. bi yerde hep bi eksik çıkıyo ya
  21. üşütmesin canım benim bu soğuk havalarda ALLAH analı babalı büyütsün mıneum aman nazar değmesin serkan amcası feda olsun ona

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.