Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

arci

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    148
  • Katılım

  • Son Ziyaret

arci tarafından postalanan herşey

  1. sayın demirefe,"Muhammed yalancıdır" demenize gerek kalmıyorki zaten, herşeyi söylüyorsunuz, Ayrıca bu sınıfları insanlar kendi tarafında olanlar ile dost oldukları için kendilerine taraf teşkil ediyorlar,şimdi siz eğer iyi bir hırsız iseniz gidip iyi insanlarla dost olmazsınız,iyilerin içerisinde canınız sıkılır yada iyileride kendi tarafınıza çekmek için mücadele edersiniz,işte size yeni bir grup bak işte orada oturuyorlar,bunların hepsi hırsız (ülkemizde çokca bulunur) diye tabir ederiz,bunda hiçbir sakınca yok,varmı?????????? ''''cennetlikler - cehennemlikler diye ayıramayacağımızı söylüyorum...''''bunuda biz değil ALLAH ayırır ,oda ahirette
  2. dikkatle incelerseniz ''inin''' Elmalılı Hamdi Yazır : ve dedik ki «ya Adem sen ve zevcen Cenneti mesken edin, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın ki haddi aşan zalimlerden olmayasınız Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve dedik ki: «Ey Adem, sen ve eşin cennete yerleşin, ikiniz de orada dilediğiniz yerde bol bol yiyin, ancak şu ağaca yaklaşmayın ki, haddini aşan zalimlerden olmayasınız.» Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dedik ki: «Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.» bakara 35.ayet: 1. ve kulnâ : ve biz dedik 2. yâ : ey 3. âdemu : Âdem 4. uskun : iskân ol, otur, yerleş 5. ente : sen 6. ve zevcu-ke : ve senin eşin 7. el cennete : cennet 8. ve kulâ : ve ikiniz yeyin 9. min-hâ : ondan 10. ragaden : bol bol 11. haysu : yerden 12. şi'tumâ : dilediniz (ikiniz) 13. ve lâ takrabâ : ve yaklaşmayın (ikiniz) 14. hâzihi : bu 15. eş şecerete : ağaç 16. fe : o zaman, o taktirde, aksi halde, yoksa 17. tekûnâ : siz (ikiniz) olursunuz 18. min ez zâlimîne : zalimlerden araf 24.ayet: 1. kâle : dedi 2. ıhbitû : inin 3. ba'dukum : sizin bir kısmınız 4. li ba'dın : bir kısmına 5. ba'dukum li ba'dın : birbirinize 6. aduvvun : düşman 7. ve lekum : ve sizin için vardır 8. fî el ardı : yeryüzünde 9. mustekarrun : bir yerleşim (istikrar) karar verilmiş 10. ve metâ'un : ve metâ (geçim) 11. ilâ hînin : belli bir süreye kadar . Muhammed Esed : (Allah): "İnin, (bundan böyle) birbirinize düşman olarak!" dedi, "yeryüzünde bir süre için konacak bir yurt ve geçiminizi sağlayacak şeyler bulacaksınız. Ömer Nasuhi Bilmen : Buyurdu ki: «Biriniz birinize düşman olarak (yeryüzüne) ininiz. Sizin için yerde bir zamana kadar bir ikametgâh, bir temettü vardır.» Şaban Piriş : Allah buyurdu ki: -Birbirinize düşman olarak inin! Yeryüzünde belirli bir süreye kadar yerleşip, geçinmek size takdir edildi. Suat Yıldırım : (24-25) Buyurdu ki: "Birbirinize düşman olarak inin! Size dünyada bir süreye kadar kalma ve yararlanma imkânı veriyorum. Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan diriltilip mezardan çıkarılacaksınız." Süleyman Ateş : (Allâh) buyurdu: "Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir." Tefhim-ul Kuran : (Allah) Dedi ki: «Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yer yüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleşim ve meta (geçim) vardır.» Ümit Şimşek : Allah 'Birbirinize düşman olarak inin,' buyurdu. 'Yeryüzünde sizin için bir vakte kadar bir yerleşim ve nasip vardır. Yaşar Nuri Öztürk : Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekan tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür." araf suresi 19.ayet: 1. yâ âdemu : ey Âdem 2. uskun : yerleşin, ikamet edin 3. ente : sen 4. zevcu-ke : senin zevcen 5. el cennete : cennet 6. fe : böylece, o zaman 7. kulâ : yeyin (ikiniz) 8. min haysu : yerden, yerde, nereden 9. şi'tumâ : dilediğiniz (siz ikiniz) 10. lâ takrebâ : yaklaşmayın (ikiniz) 11. hâzihi : bu 12. eş şecerete : ağaç 13. fe tekûnâ : o zaman olursunuz (siz ikiniz) 14. min ez zâlimîne : zalimlerden araf suresi 19.ayet: Muhammed Esed : Ve (Sana gelince) Ey Adem, sen ve eşin, yerleşin bu bahçede; ve yiyin, neyi gönlünüz çekerse; ama sakın şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalim kimselerden olursunuz! Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve ey Âdem! Sen ve eşin cennette ikamet ediniz, dilediğiniz yerden yiyiniz ve şu ağaca yaklaşmayınız, sonra ikiniz de zalimlerden olursunuz.» Şaban Piriş : -Ey Adem, sen ve eşin cennete yerleşin. Dilediğiniz yerden yiyin, fakat, şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz. Suat Yıldırım : "Sana gelince Âdem, seninle eşin cennete yerleşiniz, istediğiniz her tarafından yiyip içip yararlanınız. Yalnız sakın şu ağaca yaklaşmayın! Böyle yaparsanız zalimlerden olursunuz." Süleyman Ateş : (Sonra Allâh, Âdem'e hitâbetti): "Ey Âdem, sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zâlimlerden olursunuz." Tefhim-ul Kuran : Ve ey Adem, sen ve eşin cennete yerleş. İkiniz de dilediğiniz yerden yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz. Ümit Şimşek : 'Sen ise, ey Âdem, eşinle beraber Cennette yerleşin. İkiniz de istediğiniz yerden yiyip için. Ama şu ağaca yaklaşmayın; sonra kendinize yazık edersiniz.' Yaşar Nuri Öztürk : "Ey Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz." yani DÜNYADA bir mekan değil yanlız onlar için var edilen bir mekan ama ahiretten sonraki cennette '''şu ağaca yaklaşmayın.''''diye bir imtihan olmayacağı için onlar için tahsis edilen ve imtihan edilen ile ahiretten sonra yaratılacak cennet aynı cennet değil,bilmem anlatabildimmi. isterseniz bu siteden sizde araştırabilirsiniz.
  3. sayın dayı siz alay edin,elbet birgün doğru karşınıza çıkacak,o zaman alay ettiğiniz şey başınıza gelecek. tevbe suresi 65.ayet: Şayet kendilerine sorsan "Biz, sadece lafa dalmış, şakalaşıyorduk." derler. De ki: "Siz Allah ile, ayetleriyle ve peygamberiyle mi eğleniyordunuz?" kehf suresi106.ayet: İşte böyle, onların cezası cehennemdir. Çünkü küfretmişler, benim ayetlerimi ve peygamberlerimi alaya almışlardır
  4. sayın doçent, zerdüştizm ile islam arasında birebir örtüşen hangi konular var,bana anlatırmısınız? ben daha önce zerdüştizm ile islam arasında bir bağ olmadığını yazmıştım,nasıl olurda birebir örtüşüyor!!!!!!!!! zerdüştizm nedir,biraz araştırdım,islam ile pek bir benzerlik göremedim,demekki ilahi bir din değil,insani bir dindir,ALLAHın gönderdiği dinlerin içeriği gerçek manada!!!!!!!!!! ALLAHA aittir.
  5. afedersiniz forumda bazı insanlar ALLAHA VE PEYGAMBERE HATTA KURANA karşı alaycı yaklaşımları var,aslında onlara kızmıyorum,aksine eksikleri ve yanlışlıkları daha iyi ve bilimsel olarak KURANİ anlamda daha çok araştırmacı konuma geliyorum,onlara teşekkür ediyorum. Bu anlamda sizinde onlardan biri olduğunuzu varsayarak basitce bir cevap vermişim,aslında şimdi sorunuzu daha iyi anladım. şimdi gelelim konuya; yasin suresinde bir ayet var.yasin 36. Yüce ve münezzehtir o ki, herşeyden çiftler meydana getiriyor; yerin bitirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmeyecekleri neler, nelerden! bu ayette ALLAHIN başka varlıklarda yaratığı ancak bize bunlar hakkında hiçbir bilgi verilmediği ve bilemiyeceğimizi , beyan eden ayettir. ayrıca,tekvir19. muhakkak o (Kur'an), şerefli bir elçinin getirdiği bir sözdür. 20. O elçi, pek güçlü, Arş'ın sahibinin katında itibarlıdır. 21. Orada kendisine itaat edilendir, güvenilendir. saffat suresi164. (Melekler) : "Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. bu ayetlerde cebrail isimli bir meleğin peygamberlere vahiy getirdiği,ALLAH katında değerli olduğu,belkide meleklerin bizlerden üstün olduklarını varsayarsak,yasin suresindeki bilemediğimiz varlıkların yaratıldığınıda eklersek olabilirmi???? araştırmama devam edeceğim,şimdilik bu kadar.
  6. araf suresi19. Ve ey Adem, zevcenler birlikte cennete yerleşin, dilediğiniz yerden yiyin şu ağaca yaklaşıp da zalimlerden olmayın!" dedi. 20. Derken şeytan, kendilerine örtülmüş olan ayıp yerlerini açmak için ikisine de vesvese verdi ve: "Rabbiniz size bu ağacı yalnızca birer melek olmamanız yahut ölümsüzlüğe kavuşmamanız için yasak etti." dedi. 21. Ve onlara: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim." diye de yemin etti. 22. Bu şekilde onları kandırıp sarktırdı. Bunun üzerine o ağacın meyvesini tattıklarında, ikisine de ayıp yerleri açılıverdi ve üzerlerini üst üste cennet yapraklarıyla yamamaya başladılar. Rableri onlara: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı, haberiniz olsun bu şeytan size açık bir düşmandır, demedim mi?" diye seslendi. 23. Onlar: "Rabbimiz, biz kendimize zulmettik; eğer Sen bizi bağışlamaz, bize merhamet etmezsen kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz." dediler. 24. Allah: "Kiminiz kiminize düşman olarak ininiz! Size bir süreye kadar yeryüzünde yerleşmek ve bir nasip almak var kaderinizde." buyurdu. 25. "Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan dirilip çıkarılacaksınız." dedi. araf suresinde bu konu böyle anlatılır,sizin dediğiniz gibi dünyada değil araf suresi 24.ayette belirtildiği gibi dünyadan başka bir mekanda imtihan ediliyorlar,imtihanı kaybettikleri için ("Kiminiz kiminize düşman olarak ininiz!)ininiz denildiği için ALLAH tarafından dünyaya indirilmişlerdir,yani mekanları DÜNYA DEĞİLDİ,anlayana !!!!!!!!!!!!!!!!!
  7. insanoğlunu diğer canlılardan üstün olduğunu beyan ediyor, isra 70. Andolsun ki: Biz, Adem oğullarını üstün bir şerefe mazhar kıldık; karada ve denizde binitlere yükledik ve güzel güzel nimetlerle besledik; yarattıklarımızdan çoğunun üzerine geçirdik. TÜRKÇE KURAN-I KERİM ( E.HAMDİ YAZIR ) bilmem anlatabildimmi???
  8. mehdi kardeş sayın yazgan size cevap vermiş,inşaallah anlamışsınızdır!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! MASAL YAŞIMIZ GEÇTİ,YANİ MASAL DİNLEMİYORUZ ARTIK
  9. ahzab suresi 36. Bununla beraber, Allah ve Rasulü bir işe karar verdiği zaman, gerek inanan bir erkeğin gerek inanan bir kadının kendilerine ait bir işte tercih hakları olamaz. Her kim Allah'a ve peygamberine asi olursa açık bir sapıklık etmiş olur. arkadaşım sana canı gönülden katılıyorum ancak yukarıda verdiğim bu ayet İSLAM dininin yaşantısı ve emirleri için ılımlı,radikal,aşırı gibi kavramların kesinlikle ALLAH tarafından kabul edilmeyeceğini beyan eden ayetttir.
  10. eğerki içinizde ALLAH inancının varlığını ve sağlamlığını test etmek isterseniz lütfen şu evrene bir bakın,bu mizanı ve düzeni yapan bir ALLAH mutlaka vardır,herşeyden haberdardır,yerlerin ve göklerin sahibidir o. Özelikle isterseniz 55.sure olan RAHMAN SURESİNE bir bakmanızı tavsiye ederim.
  11. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    hanımefendi burada anlatılan dünyevi bağlılık ve itaat değil,NUH VE LUT peygamberlerin hanımlarının ALLAHın gönderdiği dine uymamalarından kaynaklanan bir itaatsizliktir ve ALLAHın gönderdiği din ile alay etmeleridir. buda bir snraki ayet; 66:11. Allah, inananlara da Firavun'un karısını örnek gösterdi. O şöyle demişti: "Rabbim! Bana yanında cennetin içinde bir ev yap, beni Firavun'dan ve onun (kötü) işinden kurtar. Ve beni şu zalim toplumdan kurtar!"
  12. hemde ne fark var,ilahi mesaj ile diğer mesaj arasında?? ayrıca insani mesajı nereden buldunuz,kimin yorumu????????? yoksa kendinizi ALLAHdan üstünmü görüyorsunuz?????????? yani ALLAHın gönderdiğini beğenmedim,benim insani ve mantiki yaklaşımım daha doğrumu demeye çalışıyorsunuz????????
  13. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    boşanma karşılıklıdır 227. Eğer boşanmaya kesin karar vermişlerse, şüphesiz Allah çok iyi işiten çok iyi bilendir. burada erkeklerin kadınları annelerine benzetmemeleri ısrarla istenmiştir mücadele suresi2. İçinizden, kadınlarına zıhar edenlerin, o kadınlar anneleri değildir. Onların anneleri ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Böyleleri, kabul edilemez bir söz ve boş bir lakırdı sarf ediyorlar. Bununla birlikte Allah, gerçekten çok affedici, çok bağışlayıcıdır. 3. Kadınlarına zıhar edip sonra sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye girmelerinden önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt budur. Allah, yapıp etmekte olduklarınızdan gereğince haberdardır. 4. Özgürlüğe kavuşturma imkânını bulamayan, ilişkiye girmelerinden önce, aralıksız iki ay oruç tutacaktır. Buna da gücü yetmeyen, altmış yoksulu doyuracaktır. Bütün bunlar Allah'a ve resulüne inanasınız diyedir. Ve işte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Küfre sapanlara korkunç bir azap vardır.
  14. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    sayın demirefe,öyle sizin anlattığınız gibi değil; bakara 236. Eğer kadınları, kendilerine el sürmeden veya mehir belirlemeden boşadınızsa, bunun size bir sakıncası yoktur. Ancak onlara yararlanacakları birşey verin, varlıklı olan durumuna göre, darlık içinde olan da gücüne göre güzellikle bir mal vermelidir. Bu, iyilik severler üzerine borç bir haktır nisa suresi4. Kadınlara mehirlerini efendicesine verin, şayet onun bir kısmını gönüllü olarak bağışlarlarsa, onu da içinize sine sine yiyin nisa suresi 20. Eğer bir eşinizi boşayıp yerine başka bir eş almak istiyorsanız, önceki eşinize yüklerle mehir vermiş olsanız bile içinden hiçbir şey geri almayın. Ne diye alacaksınız, bir iftira ederek ve açık günah yüklenerek mi? nisa suresi 21. Nasıl alırsınız ki, birbirinize karıştınız ve onlar sizden sağlam bir söz almışlardı
  15. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    hanımefendi neyin peşindesiniz anlamadım!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! eğerki anne ve baba şirke zorlarsa,zorladığı dine karşı itaat edilmez lokman suresi14. Gerçi insana anasına, babasına (itaat etmeyi) de tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. (Onun) sütten ayrılması da iki yıl içindedir. Bana ve anana-babana şükret diye de (tavsiye ettik). Dönüş ancak Banadır. 15. Bununla beraber her ikisi de sana hakkında hiçbir bilgin olmayan hiçi Bana ortak koşturmaya uğraşırlarsa, o vakit onlara itaat etme;onlara dünyada maruf surette iyi ve nazik davran;Bana yüz tutanın yolunu tut; sonra dönüp Bana geleceksiniz; Ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim. ankebut suresi8. Biz insana anne-babası hakkında iyilik tavsiye ettik. Eğer onlar, senin hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için uğraşırlarsa onları, dinleme! Dönüşünüz banadır ve Ben o zaman size yaptıklarınızı haber veririm. hristiyanlar ise müslümanlara en yakın insanlardır bakara suresi62. Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve Sabiiler; bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve iyi bir amel işlerse, elbette bunların Rableri yanında mükafatları vardır. Bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun da olmayacaklardır maide suresi82. İnsanların inananlara düşmanlık bakımından en azılısı olarak herhalde yahudilerle Allah'a ortak koşanları bulacaksın. İnananlara dostluk bakımından en yakın olarak da her halde "Biz hıristiyanlarız." diyenleri bulacaksın. Bunun sebebi, onların içinde bilgin keşişlerin ve dünyayı terk etmiş rahiplerin bulunmasıdır ve bunlar büyüklük taslamazlar. 83. Peygambere indirileni dinledikleri zaman onun hak olduğuna aşinalıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup boşandığını görürsün. Onlar: "Ey bizim Rabbimiz, inandık iman getirdik, şimdi Sen bizi şahitlik yapanlarla beraber yaz! KURANda size çok cevap var.
  16. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    sayın demirefe,forumda beyan ettim bu ayeti görmemişim!!!!!!!!!,gönderdiğiniz için tşk.ederim,ancak müşrikler müslümanları tamamen kovdular,işkence yaptılar,mekkeden kaçarken müslümanlar canlarını zorla kurtardılar,bazılarının ise kaçarken canlarını aldılar''''silahsız olarak ziyaret etmelerine müsade ettiler''''bu bir yalandır,bunu kim uydurdu,yoksa sizmi??????????????"Müslümanları gördüğünüz yerde öldürün, ya da sürün" hiç dememişlerdi.'''''buda yine sizin yalanınız. müşrik olanların KURANDA çokca sapkın özellikleri vardır,bunlar anlatmakla bitmez,özellikle ALLAHın gönderdiği ayetler ile alay etmişlerdir hac suresi40. Onlar: "Rabbimiz Allah'tır." demelerinden başka hiçbir haklı gerekçe olmaksızın yurtlarından çıkarıldılar enfal suresi 30. Hani bir zaman da o kafirler, seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri ya da sürüp çıkarmaları için, sana tuzak kuruyorlardı; onlar tuzak kurarlarken Allah da karşılığını kuruyordu. mümtahine suresi 1. Ey iman edenler, düşmanımı ve düşmanınızı dostlar edinmeyin! Onlar, size gelen gerçeği inkar etmişken siz onlara dostluk gösteriyorsunuz. Onları Rabbiniz olan Allah'a iman ettiğiniz için peygamberi ve sizi (yurdunuzdan) çıkarıyorlardı bu ayeti dikkatle inceleyin!!!!!!!!!!!!! 8. Allah size, sizinle din hususunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmenizi ve kendilerine adaletli davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adalet gösterenleri sever 9. Allah, yalnızca sizinle diri hususunda savaşanlara, sizi yurtlarınızdan çıkaranlara ve çıkarılmanıza arka çıkanlara dostluk etmenizi yasaklıyor size. Her kim de onlara dostluk ederse, işte onlar, kendilerine yazık eden zalimlerdir bu ayetide iyi inceleyin!!!!!!!!!!!!!!! bakar suresi191. Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Yalnız Mescid-i Haram'ın yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın! Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir başka örneklerde çok,isterseniz gönderirim.
  17. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    sayın demirefe bu dediklerinizi kabul eden ayet nerede??? hani hep ayet gönderiyorsunya,bizde öğrenelim.
  18. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    hani buna dayandırdığını beyan eden ayet nerede??? doğru zaten bizde KURANA uymayan hadis,hadisi kutsi,o prof,şu prof.onlarla uğraşıyoruz.
  19. arci

    YARDIM TALEBİ

    öyle bir niyetim yok,şirin gösterecek bir konuda yok,ben kurana göre konuşurum,müşriklerin mekkeye girmemeleri kunusu gözümden kaçmış bir konudur,ateist arkadaşlara tşk.ederim ayet ile uyardıkları için,ALLAHA TŞK.ederim,bu konu için,çünkü müşrikler müslümanlara çok büyük zulüm yapmışlardır,doğru müşrikler pisliklerdir,size aynı şey yapılsa siz ne yaparsınız??? Ilımlı islam değil biz KURANDA ALLAH ne emrediyorsa ona uyarız,siz ister inanın ister inanmayın.
  20. bir insan tanrıya ve dinlere inanmıyorsa din forumunda ne işi var,din adına neden yorum yaparki,bence siz kavram kargaşasına düşmüşsünüz,ne yapacağınızı bilemiyorsunuz,bütün dünya tanrıya inanıyor,ispat etmeye gerek varmı!!!!!!!!
  21. sayın demirefe,siz bilgili ve araştırmacı bir insansınız,bunların KURAN VE İSLAMla ne alakası var.
  22. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    "Dinde Zorlama Yoktur" Âyetini İzah Eder misiniz? Yazdır E-posta Fethullah Gülen 16.05.2006 Dinin ruhunda ve özünde zorlama yoktur. Çünkü zorlama dinin ruhuna zıttır. İslâm irade ve ihtiyarı esas alır ve bütün muâmelelerini bu esas üzerine kurar. İkrah (zorlama) ile yapılan bütün amel ve fiiller ister inanç, ister ibâdet ve isterse muamele açısından kat'iyyen makbul ve muteber kabul edilemez. Zaten böyle bir durum, "ameller niyetlere göredir" prensibine de uygun düşmez. Din, kendi mes'eleleri için ikrahı caiz görmediği gibi başkalarının İslâm'a girmelerini de ikrah esasına dayandırmayı hoş karşılamaz. O, muhatabını tamamen serbest bırakır. Meselâ zımmîler cizye ve haracı kabul ettikten sonra, İslâm dini onların hayatlarını garanti eder. Evet, İslâm'da musamaha ufku bu derece geniştir. Zaten din, zorla kabul edilebilecek veya zorla kabul ettirilebilecek bir sistem değildir. O'nda her şeyden önce îmân esastır. Îmân ise, tamamen vicdanî ve kalbe ait bir mes'eledir. Hiçbir ikrah teşebbüsü kalb ve vicdana tesir edemez. Dolayısıyla insan ancak içinden geliyorsa ve gönlü imana yatkınsa îmân edebilir. Bu manâda da dinde zorlama yoktur. Hz. Adem'den günümüze kadar, din hiç kimseyi dehâlete zorlamamıştır. Bu mevzûda zorlama daima küfür cephesinin ahlâkı olmuştur. Onlar insanları dinlerinden çıkarmak için zorlamışlardır; fakat hiçbir mü'min bir kâfiri zorla Müslüman yapmaya çalışmamıştır. Burada akla, şöyle bir soru daha gelebilir. Kur'ân-ı Kerim'de kıtâl ve cihadın farziyetiyle alâkalı birçok âyet mevcuttur. Peki bunlar bir manâda zorlama değil midir? Hayır, değildir. Çünkü, cihad, karşı cepheye ait zorlamayı bertaraf içindir. Böylece insanlar, İslâm'ın değişmeyen bir kâidesiyle girdikleri İslâm dinine kendi arzu ve iradeleriyle gireceklerdir. İşte İslâm'ın farz kıldığı cihadla, böyle bir anlayışa zemin hazırlanmış olacaktır. İrade hürriyeti, İslâm'ın cihad emriyle yerleşmiştir. Bu meseleyi bir başka açıdan da şöyle bir değerlendirmeye tâbi tutabiliriz: Bu âyetin hükmü belli devrelere aittir. Belki her kemal ve zeval fâsılalarının da birbirini takibinde bu devreler yine bulunacaktır; ama, hüküm sadece o devreye münhasır kalacaktır. Nitekim Kâfirûn sûresinde bildirilen "Sizin dininiz size, benim dinim de bana" hükmü de aynı şekilde belli bir devreye mahsustur. Bu devre ve bu dönem, meseleleri çözme ve anlatma dönemidir. Mes'eleler sözle anlatılacak ve kabulde muhatap kat'iyyen zorlanmayacaktır. Ve yine bu dönem, başkalarının dalâlet ve sapıklığıyla ilgilenmeme, onları tahrik etmeme ve kendi hidayetini muhafaza ile ferdî hayatında dini tatbik etme dönemidir.Bu dönem ve devrelere ait hükümler ise, bütün zaman dilimlerine şamil değildir; tabiî bu manâda şamil değildir. Yoksa bu hüküm artık hiçbir zaman tatbik edilmeyecek demek yanlış olur. İslâm'ın her devresinde böyle bir zaman parçası -realite olarak- yaşanmıştır ve günümüzde de yaşanmaktadır. Ancak aynı âyetin bütün zaman dilimlerini kuşatan bir hükmü daha vardır ki, bu hüküm her zaman ve zeminde geçerliliğini devam ettirecektir. O da İslâm diyarındaki azınlıklara ait hükümlerdir ki, hiç kimse İslâm dinine girme mevzuunda zorlanmayacaktır. Herkes kendi dinî inancında serbest olacaktır. Tarihe bir göz attığımızda açıkça görürüz ki, bizim aramızda daima Yahudi ve Hıristiyanlar bulunmuştur. Batılıların bu mevzûdaki itiraflarına göre, Hristiyan ve Yahudiler kendi devletlerinde bile, bizim içimizde yaşadıkları kadar aziz yaşayamamışlardır. Onlar zimmetimizi kabul ederek cizye ve haraç ödemişler; Müslümanlar da onları teminat altına alıp korumuşlardır. Fakat hiç bir zaman onları İslâm dinine girmeye zorlamamışlardır. Düne kadar bunların hususi mektepleri vardı ve kendilerine ait hususiyetlerin hepsini, dinî âyin ve yortularına varıncaya kadar muhafaza ediyorlardı. Bizim en muhteşem devirlerimizde dahi onların yaşadığı muhite girenler, kendilerini Avrupa'da zannederlerdi. Hürriyetleri bu kadar genişti. Sadece bizi iğfal etmelerine imkân ve fırsat verilmemiştir. Evet, gençlerimizi ve kadınlarımızı saptırmalarına göz yumulmamıştır. Bu da bizim kendi toplumumuzu korumamızın gereğidir. Bu kabil dinin caydırıcı bazı hükümleri, hiçbir zaman dinde zorlama değildir ve sayılmamalıdır da. Bu gibi hükümler, serbest iradeleriyle dine girenlere aittir ki, onlar da zaten bu hükümleri kabul etmekle İslâm'a girmişlerdir. Meselâ, bir insan, İslâm dininden irtidat ederse ona mürted denir ve verilen süre içinde tevbe etmezse öldürülür. Bu tamamen daha önce yapılmış bir akde muhâlefetin cezasıdır. Ve tamamen sistemin muhafazasıyla alâkalıdır. Devlet, belli bir sistemle idare edilir. Her ferdin hevesi esas alınacak olursa devlet idaresinden söz etmek mümkün olmaz. O'nun içindir ki bütün Müslümanların hukukunu muhafaza bakımından, İslâm, mürtede hayat hakkı tanımamıştır. Ayrıca İslâm dinine giren insanlar bazı şeyleri yapmakla bazılarını da yapmamakla mükellef kılınırlar. Bunun da zorlama ile bir alâkası yoktur. Nasıl ki, namaza duran bâliğ bir insan namaz içinde, sesli olarak gülecek olsa ceza olarak hem namazı hem de abdesti bozulur. Ve yine ihramlı bir insan, üzerindeki haşeratı öldürse veya dikişli bir elbise giyse çeşitli cezalara çarptırılır. Halbuki aynı insan namazın dışında gülse veya ihramsız bir zamanda bunları işlese hiçbir cezası yoktur. Aynen bunun gibi, İslâm, dine girme mevzuunda kimseyi zorlamamakla birlikte, kendi iradesiyle dehâlet edeni de başıboş bırakacak değildir. Elbette onun kendine göre emir ve nehiyleri olacak ve müntesiplerinden, bunlara uygun hareket etmelerini isteyecektir. Bu cümleden olarak, namazı, orucu, zekatı ve haccı emredecek; içki, kumar, zina ve hırsızlığı da yasaklayacaktır. Bu yasakları ihlal edenlere de suçlarının cinsine göre ceza verecektir ki, bütün bunların zorlama ve ikrahla hiçbir alakası yoktur. Esasen biraz düşünüldüğünde, bu türlü caydırıcı tedbirlerin de, insanların yararına olduğu idrak edilecektir. Çünkü ferd ve cemiyet böyle müeyyidelerle, dünya ve ukbalarını korumuş olacaklardır. İşte bu manâda dinde bir zorlama vardır. Bu da insanları zorla Cennet'e koymak istemekle aynı anlamda bir zorlamadır... işte link:http://tr.fgulen.com/content/view/470/3/ hangisi haklı,hocasımı,talebesimi acaba???
  23. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    ne alakası var bu ayetin konu ile anlam veremedim!!!!!!!!! yukarıda bu konu ile ilgili ayet ve sure beyan ettim.
  24. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    sayın demirefe,1.sure başlarına konulan besmeleler sonradan konulmuştur,HZ.Muhammedle alakası yoktur. 2.müşrikler müslümanları yurtlarından çıkarmışlardır,mallarına el koymuşlardır,kısaca her zulümü yapmışlardır,Medineye giden müslümanları oradada rahat bırakmamışlar,onlarda rahat dursalardı,ne yapalım yani. 3.size aynı şeyler yapılsa siz ne yapardınız,yoksa gülüp geçermiydiniz???????????? 4.KİTABIMIZ KURAN kutsaldır,özellike içeriği ile kutsaldır,emirleri kutsaldır.
  25. arci

    Namaz Kılmayan Eşi Boşa

    hani KURAN,nereye dayandırıyormuş,bu gerçek değil!!!!!!!!!!!!!!!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.