MEVZUAT BAKIMINDAN TÜRK KİMDİR?
1982 Anayasası’nın 66.maddesine göre, Türk sayılmak için vatandaş olmak yeterlidir. Buna ek olarak, belli bir ırktan, dinden ya da soydan olma şartı aranmaz ve aranamaz. Ülkemizde, bu ilke, anayasalı düzene geçtiğimizden beri geçerlidir.
Yukardaki anayasa hükmü, zaten 1961 Anayasası’nın 54.maddesinden alınmadır. Öte yandan, 1924 Anayasası’nın 88.maddesine göre, ırkına veya dinine bakılmaksızın, vatandaş olan herkes Türk sayılır.
Aynı ilke 1876 Anayasası’ında da vardı. Kanuni Esasi’nin 8.maddesine göre, din veya mezhebi ne olursa olsun, bütün uyruklar (tebaa) Osmanlı’dır. Uygulamaya yön vermek bakımından, bu Osmanlı’lık ilkesinin değerini küçümsemek mümkün değildir. Bu temel ilkeye göre, üye bulunduğu soykümesi ( etnik grubu) ya da din ülkede çok küçük bir azınlık oluştursa bile, herhangi bir vatandaş, devlet yönetiminde diğer bütün vatandaşlarla eşit ölçüde hak sahibidir.
Bütün anayasalarımızda vatandaşlığı (=Türklüğü) kazanma ve yitirme yollarınin ayrıca yasalarla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Kanuni Esasi’den farklı olarak, Cumhuriyet anayasalarında, anayasaya bağlı bu konuda çıkarılacak yasalarda kesinkes yer alması istenen bazı kurallara özellikle yer verilmiştir. Sözgelimi, 1924 Anayasası’na göre, Türk babadan gelenlere veya Türkiye’de yerleşmiş yabancı babadan Türkiye’de doğan, burada yaşayan ve erginliğinde vatandaş olmak isteyenlere vatandaşlık verilir. Babaya tanınan bu öncelik, 1961 ile 1982 anayasalarında da sürdürülmüştür. Bu iki anayasanın hükmüne göre, Türk babadan gelenler kesinlikle Türk’tür. Yabancı ile evlenen Türk ananın çocuklarının durumu ise yasa ile düzenlenir. Kadın ile erkek eşitliğine aykırılığı açık olan bu düzenleme ayrıca çelişkilidir de. Çünkü, iki anayasanın söz konusu maddelerinde Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür, hükmü yer almaktadır.Böyle bir hükümden sonra, yabancı ile evli Türk kadınlarının çocuklarına vatandaşlıkla ilgili bir sınırlama getirilmemesi gerekirdi. Neyse ki bu çelişki Vatandaşlık yasasında giderilmiştir.*
Cem Eroğlu, Devlet Yönetimine Katılma Hakkı, İmge Kitabevi, Ankara, s.82-83,126.