MelHaMe tarafından postalanan herşey
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Öncelikle şunu belirteyim... İsrail başka Mossad başka ! Cia başka Abd başka ! Ulus-Devlet bir olarak değerlendirmek ne kadar yanlış ise İstihbari ve Dünya Düzenleri o kadar karmaşık gelebilir... ! Kemalizm zaten İsrail projesidir... Lakin buda bu ülkede bunlar halk tarafından hazmedilmesi kolay şeyler değildir... ! Pkk-hizbullah-El kaide-İrtica ! Bunlar Masonların localarından idare edilen Derin ağlardır !
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Doğru söze ne denilebilir...
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
İsrail ve Abd tasviye istiyor ! Bunu yukarıda söylemiştim ! Çok yönlü bir adamdır şudur demek doğru değil lakin söyledikleri her kelime tamamen doğrudur... Ayrıca İsraile ağar konuşan Türkiyeye ''Al bak kirli çamaşırların bunlar'' dedirten konuşmalardır ! Türkiye ile Abd İsrail bir ortak paydada birleşir... Ergenekonun çok kirli oluşu ve Tasviyesi ! Türkiye için demokrasi demek ! İsrail için ise kayıp ! Bu itibarla Ergenekonun yerini alacak bir Örgüt olur mu olmaz mı ! Mesele burada ! Ergenekon, İsrailin bir aracı ise, senin yaptığın bu izah, yaşananlara bakınca mantıksız değil mi ? Neden Mantıksız olsun Türkiye İsraile Meydan okumak istiyor ! İsrailde bunu yapamassın ! Bundan dolayı diyor ! Türkiyede Ama yapacağım günler gelecek ! imasıdır !
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Meselenin Tepe, Orta ve Avam kısmı vardır... Avam boyutu : ... İzlediğiniz, Dinlediğiniz Detaylardır... Orta boyutu : Gladyo artık Dünya ve Türkiye konjektürüne göre Türkiyede tasviye edilmek istenmektedir... Nato Adı altında kurulan Abd merkezli bu yapı bilindiği üzere Komunizm ile mücadele adı altında kurulmuştur...! SSCB'nin dağılmasından sonra Batı Çalışma Grubu bir süre Hizmet etmişsede daha sonra Yerini Ergenekon diye tanımlanan Laisizm, Kemalizm ve Atatürkçülük kılıfı altında Yerli olduğu sanılan ve siyaseten yönetilen bir örgüte yerini bırakmıştır... Tepe Boyutu : İsrail Tek Dünya Devleti ve Nato gibi uzantının Terörle savaş adı altında İslam coğrafyalarına saldırılarına karşı Türkiye gibi Osmanlı vesayetinde uyutulmak istenen TÜRK Halkı !
-
Gazze'de katliam
Bu bir Din Savaşıdır... Çünkü Komunizm, Kapitalizm, Emperyalizm birer Dindir... Bunların Kurucuları, Uygulayıcıları Yahudi ve Masonlardır...! Akıllarınca Tanrı ile savaşmaktalar... ! Bu konu ise Anlaşılması kolay olmayan... Lakin Parapsikoloji ve istidrac olaylarıdır ki... El Kaideyi siyaseten Topluma tanıtanlar Yahudi ve Masonlardır !
-
Gazze'de katliam
Güzel bir Hakikatin Anlatılışı... Ve Gerçek Hakikatin Dillendirilmemiş bir başkası ; Nazimiş... İsrail Devleti...
-
Allahın gücünün yetmediği an
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla Ve lâ tahsebennallâhe gâfilen ammâ ya’meluz zâlimûn(zâlimûne), innemâ yuahhıruhum li yevmin teşhasu fîhil ebsâr(ebsâru). Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor. İBRAHİM 42
-
Gazze'de katliam
''Bu icguduler butun herseyi, mesutlugu, hayat basarilarini iptal etmektir'' Alıntıdır... Din, Vicdan, Vatan, Namus, Irz ! Bunlar Şereftir... İnsan olmanın En Yüce şerefidir... ! Yani Farid Ghadry diyor ki Hamas-Hizbullah'a ****** Olun ! Bu saçmalıklar kabul edilebilir değildir... Dünyadaki Çifte standardı görememektir... Hizbullah'ın bir kere en son uğradığı saldırı bile Şeba çiftliklerinde iki israil askerinin kaçırılması ile başlamıştır ki ! Orası bile İşgal altındaki Lübnana aittir... Dünya ise İsrail'in olarak tanıttı ! Savaşı başlatmak için bile çifte standardın üstüne bir çifte daha ! Hem lübnan'ın işgal ettiğin toprağı işgal edecen ! hem benim diyecen ! hem buraya kafana göre girecen, hem şeba çiftliklerinin karakoluna saldıracan ! hem karşılık verildimi ''benim'' bölgemde benim askerlerimi kaçırdılar deyip savaş açıcan ! Tüm dünyaya da inandıracan ! Çifte değil Çarpraz Dörtlü Standart ! Hamas ve Hizbullah bunlara rağmen Terörle beslenen devlet İsraile bunlara rağmen kaç kez ateşkes teklif etti ! Aklın kabul edebileceği işler değil bunlar ! Düne kadar İsrailli Yöneticiler Abd'de Yahudi lobileri kuvvetli değilken Abd Ülkesinde Terörist olarak Tanımlanıyordu ! Tarihi iyi bilmek lazım ! İsrail devlet bile kabul edilemez ! SINIRLARIN NEDİR DİYE SORUN BAKALIM ! El cevap : Daha belli değil ! İleride açıklayacağız !!!
-
Gazze'de katliam
Terör Örgütleri... Terör örgütleri dendiğinde karşımıza Devletlerin çıkarlarına uygun olanlar ayrılır... Kimisi kiminin listesindedir... Kimisi değil ! Bu itibarla Terör örgütü Tanımı kabul edilebilir değildir... ! Hamas ile PKK Nasıl aynı kefeye koyulabilir... ? Hamas Hizbullah, İran ve Bazı Arap ülkelerinde eğitim almıştır... PKK ise İsrail koordinesinde Mossad'tan, Rusya koordinesinde KGB'nin Yahudi ajanlarından, Abd koordinesinde Cia, MI5,MI6 dan ! PKK'nın ve Kuzey Irak'taki Kürt Kökenlilerin büyük Bölümü Barzan ailesine bağlı İsrailden göç ettirilen Yahudi Kürtleridir... Arz-ı mevud adı altında Kürt Yahudilerine aklınca Abd-İsrail Kürt Devleti adı altında ''BÜYÜK İSRAİL'' kurdurmak istemektedir... Böylece PKK bile İsrail demektir... İngiliz MI5 ve MI6 nın Üst Kadrosunun Mason olduğunu anlatmaya gerek bile yoktur... ! El Kaide bile diğerleri gibi Kurulmuş bir Örgüt bile değildir... Afgan-Rusya savaşında ''EL QAYYIDE'' adı altında Dünyadaki Mücahidlerin Kayıtlarını tutan Osama Bin Laden olduğu için Abd-İsrail-İngiltere bu isimle ''siyaseten'' yönetmişlerdir...! Yoksa özel olarak kurulmuş bir örgüt değildir...
-
Gazze'de katliam
Gazze'deki Felâket Richard Falk, Dünya'nın seyirci kaldığı İsrail tarafından Filistin'e düzenlenen katliamı yazdı. Gazze'deki Felâketi Anlamak Gazze'nin 1.5 milyonluk nüfusu tam 18 aydır İsrail'in eziyet edici ablukası altında ve hayatın normal akışını sarsıntıya uğratan çeşitli sorunlarla boğuşuyor. Yaklaşık altı ay önce Mısır'ın aracılık ettiği, İsrail'in kayıplarını sıfıra indiren ateşkes antlaşmasıyla bir ümit ışığı belirmişti her ne kadar yer yer fırlatılan ev yapımı roketler Sderot bölgesinde tedirginliğe yol açıyor ve İsrail topraklarına yakın yerlere zarar vermeden düşüyorduysa da. Hamas liderliği ateşkes boyunca sürenini uzatılmasını defalarca teklif etmiş, hatta on yıllık bir süreyle önermiş ve 1967 sınırları temelinde siyasi çözüme açık olduğunda ısrar etmişti. İsrail ise bu diplomatik inisiyatifleri göz ardı etti ve Gazze'ye gıda, ilaç ve yakıtın gıdım gıdım akmasını sağlayan ablukayı biraz hafifletmesi dâhil ateşkes antlaşmasında üzerine düşeni yapmadı. İsrail, yurtdışından eğitim bursu alan öğrencilerin, Gazzeli gazetecilerin ve saygın sivil toplum temsilcilerinin çıkışına bile müsaade etmedi. Aynı zamanda gazetecilerin içeri girme şartlarını da gittikçe daha bir zorlaştırdı ve Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze'den oluşan işgal altındaki Filistin topraklarında BM adına insan haklarını izleme görevimi ifa etmek üzere sınırdan geçmek istediğimde, bizzat bendeniz, birkaç hafta önce İsrail'den kovuldum. İsrail, mevcut kriz öncesinde muteber gözlemcilerin, Gazze nüfusunun beden ve zihin sağlığına ağır bir çöküş yaşattırdığı, özellikle de çocukların yetersiz beslenmelerine, çeşitli hastalıklardan muzdarip kimselerin tıbbi tedaviden yoksun kalmalarına yol açtığı belgelenen feci insani durum hakkında doğru ve titiz bir rapor vermelerini engelledi. İsrail saldırıları, 18 ay süren ablukadan sonra vahim bir halde bulunan bir topluma karşı yapılmaktadır. Söz konusu çatışmayla ilgili olarak Amerikan kamuoyunun yüzde 99'u, aşırı İsrail yanlısı medyanın merceğinden süzülen bilgiyi alıyorsa da son krize dair bazı gerçekler bulanık ve münakaşalıdır. Hamas, yenilemeye güya isteksiz olduğu ateşkes antlaşmasını ihlal etmekle ve roket saldırılarını sözümona artımakla suçlanıyor. Ancak gerçekler biraz gölgede duruyor. Ateşkes süresince Gazze'den bahse değer bir roket saldırısı yapılmış değil tâ ki israil geçen Kasım ayının 4'ünde Gazze'deki Filistinli militanları hedef aldığı iddiasıyla bir çok Filistinlinin öldüğü saldırıyı düzenleyene dek. Gazze'den yapılan roket saldırıları bu olaydan sonra artmıştır. Ayrıca, çeşitli fırsatlarla ateşkes süresinin uzatılması çağrısını yapan, ve bu çağrısı İsrail yönetiminde kabul görmeyen Hamas'tır. Bunun ötesinde, tüm roket saldırılarına Hamasa atfetmek mâkul değildir. Gazze'de çeşitli milis güçler vardır; mesela el Fetih'în desteklediği el-Aksa Şehitleri Tugayı, Hamas karşıtıdır ve İsraili saldırıya kışkırtmak yahut İsrail misillemesini haklı çıkarmak için roket saldırılarını onlar düzenliyor olabilirler. ABD destekli el Fetih grubunun Gazze'deki yönetim yapısını denetim altına aldığında, ortak çok yönlü çabalara rağmen roket saldırılarını durduramadığı teyid edilmiştir. İsrail'in 27 Aralıkta başlayan yıkıcı saldırısının basitçe roket saldırılarını durdurmak ya da onlara karşılık vermek olmadığını bilâkis bir dizi onaylanmamış sebebe binaen yapıldığını bu arka zemin bize güçlü bir şekilde ifade etmektedir. İsrail ordusu ve siyasi liderlerin, saldırıdan haftalar öncesinde kamuoyunu Hamasa karşı düzenlenecek geniş çaplı bir saldırıya hazırladıkları âşikardır. Saldırıların zamanlaması, bir dizi mülahazanın doğmasına yol açtı: Bilhassa, siyasi rakiplerin çıkarları yani savunma bakanı Ehud Barak ve dış işleri bakanı Tzipi Livni'nin Şubat ayında yapılacak - askeri harekât sona erene kadar muhtemelen ertelenecektir - genel seçimler öncesinde ne de zorlu liderler olduklarını ispatlamak istemeleri. Bu tür kuvvet gösterileri, İsrail'in geçmişteki seçim kampanyalarının bir özelliğidir ve kötülüğüyle nam salmış militarist politikacı Benjamin Netanyahu, bilhassa da bu fırsatla, mevcut hükümeti güvenliği sağlamada güya başarısız olmakla suçlamıştır. İsrail ordusunun komutanlarının, 2006 Lübnan savaşında -2006 Lübnan savaşı, İsrail'in askeri gücüne gölge düşürmüş, savunmasız Lübnan köylerini ağır bombardımana tâbi tutmak, orantısız kuvvete başvurmak ve de nüfusu yoğun bölgelerde misket bombası kullanmaktan dolayı İsrail'in uluslararası câmida kınanmasıyla sonuçlanmıştı - Hizbullahı yok etmede gösterdikleri başarısızlığı hafızalardan silmek için Gazze fırsatını değerlendirme istekleri ki hiç de gizli kapaklı değildir, bu seçim motivasyonunu güçlendirmektedir. Saygın ve muhafazakâr İsrailli yorumcular biraz daha ileriye gitmektedir. Örneğin seçkin bir tarihçi olan Benny Morris, birkaç gün önce The New York Times'da yayınlanan makalesinde Gazze'ye düzenlenen saldırıyı, kötü şeyler olacağına dair İsrail'deki önsezilere bağlıyor ve Arapların, sınırlarında seferber olmasının onlarda tehdit duyguları yarattığı 1967 savaşından hemen önce halka hâkim olan kasvetli hâleti ruhiye ile mukayese ediyor. Morris, son yıllarda İsrail'deki refah ve nispi güven artışına rağmen yine de çeşitli etmenlerin Gazze saldırısına yol verdiğinde ısrarlı: Arap dünyasının yerleşik bir gerçek olarak İsrail'in varlığını kabul etmeyi reddediyor olduğu hissi; Ahmedinejad'ın dillendirdiği kışkırtıcı tehditler ve İran'ın nükleer silah edinmek için bastırdığı varsayımı, Holokost batı hafızasında giderek kaybolurken Filistinlilerin kötü durumuna karşı duyulun sempatinin büyümesi ve İsrail'in sınırlarındaki siyasi hareketlerin Hamas ve Hizbullah formunda radikalleşmesi. Aslında Morris, İsrail'in Gazze'de Haması ezmeye çalışmakla, bölgeye, egemenlik ve güvenliği uğruna hiçbir şeyden çekinmeyeceği şeklinde daha büyük bir mesaj vermek istediğini savunuyor. İki sonuç çıkıyor: Gazze halkı, roket saldırılarından ve sınır güvenliği kaygılarından çok uzak nedenlerden dolayı acı bir şekilde kurban ediliyor fakat görünüşe göre, mağlubiyetle yüzyüze olan mevcut liderlerin seçim beklentilerini iyileştirmek ve bölgedeki diğerlerine, çıkarları tehlikeye düştüğü anda İsrail'in kahredici bir kuvvet kullanacağı şeklinde uyarı göndermek için yapılıyor. Böylesi bir insani felâketin dışarından asgari müdahaleyle olabilmesi, uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletlerin zayıflığını ve önemli oyuncuların jeopolitik önceliklerini göstermektedir. İsrail, tıpkı Lübnana açtığı savaş gibi, her ne yaparsa yapsın ABD'nin verdiği pasif destek can alıcı bir etmendir. Daha az âşikar olan ise bölgesel rakipleri İran'ın destek verdiği Hamasa karşı aşırı bir husumet besleyen Mısır, Ürdün ve S. Arabistan gibi belli başlı Arap komşuların Gazze vahşice saldırı altındayken kenarda durmak istemelerdir; hatta bazı Arap diplomatlar, saldırının kabahatini Filistinlilerin birlik olmamasına veya Hamasın, Filistin Otoritesi Başkanı Mahmud Abbas liderliğini reddetmesine bağlıyorlar. Gazze halkı, gayri insani en kötü ihtimale göre jeopolitiğin kurbanıdırlar: Her hangi bir askeri savunma kabiliyetinden mahrum, esasen savunmasız ve F-16'ların, Apaçi helikopterlerin saldırısına karşı büsbütün korumasız bir topluma karşı İsrail'in topyekün savaş dediği şeye yol açan jeopolitiğin. Cenevre Sözleşmesinin sarih bir şekilde beyan ettiği uluslararası insani hukukun aleni ve çirkin bir şekilde ihlal edilmesinin kâle alınmaması da demektir bu, kıyım devam eder ve cesetler üst üste yığılırken. İlave olarak da belli başlı üyelerinin, gayri meşru, büyük çapta kuvvet kullanımına mâruz kalmış bir halkı koruyacak siyasi iradeden onu mahrum bıraktıklarında, BM'in iktidarsız olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Son olarak da, halk feryad edebilir ve sokaklara dökülebilir ama sanki hiçbir şey olmuyormuşçasına cinayetler devam edecektir. Gazze'de gün be gün çizilen resim, buradan, vatandaşlarına değişim, diplomatik liderliğe daha az militarist yaklaşım vaad etmiş yeni bir liderliği olan Amerika Birleşik Devletlerinden başlamak üzere uluslararası hukuka ve BM sözleşmesinin otoritesine taze bir bağlılık talep etmektedir. Kaynak: Haffington Post Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı -http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=62569-
-
Gazze'de katliam
Objektif gözler Din, Adalet, Özgürlük, Devlet çıkarları, Masumiyet... Hangi çizgiden bakmaları gerekir ? Kaldı ki Din zaten hepsini kavrayan bir kavramdır... ! Öncelikle Siyasi açısını anlatalım ; Abd-İsrail İlluminati Tarikatı ve Derin Devleti tarafından yönetilir... Abd ile İsraili birlikte hareket ettiren Halklar değil İktidarlar, Zengin Masonik Kuruluşlar ve bunlara çanak tutan Yahudi Lobileridir... Abd de Başkan ve İktidara gelecek olan herkes İlluminati Tarikatı, Skull&Bonnes, Brotherhood gibi İlluminati merkezli kuruluşlarda yetişen kimseler olmak yahut onayıyla gelmek zorundadır... ! Bu itibarla Yönetim İsraildedir... Zaten Abd'yi kuranlar İngiliz Yahudi ve Masonlarıdır... ! Yönetimde Hristiyan, Evangelist görünümde olan herkes Masondur ! Örneğin Alman Papa bir Yahudidir... Bir önceki Papa kasıtlı şekilde öldürülmüş ve kaza süsü verilmiştir... ! Abd Süper Güç olarak ikinci aşamada ise Devlet Halinde Dünyanın Ekonomisini, Enerjisini, petrolünü, Topraklarını ve Ülkelerin İktidarlarını yönetmek istemekte ve Hristiyan Halk bu şekilden algılatılmak suretiyle kandırılmaktadır... ! Siyasi açının ana fikri ise Değiştirilen Eski ahit'in yani bugünkü İncilin aslında Tevrat olduğu gerçeğinden aslında yahudilere en kuvvetli düşman olması gereken(hz.isa'yı yahudilerin asması inancı)* hristiyanların değiştirilen kitablarının yahudilerle ortak hareket etmesi ve İsrailin Hristiyan inancının içine koyulmak suretiyle korunmasının inancıdır... !(İyi-Kötü inancı)* Amaç : Armegeddon ve Arz-ı Mevud inancıdır... Armegedon !2010-2020 civarlarında Tanriyı kıyamete zorlama inancıdır... Arz-ı Mevud : Nil nehrinden Afganistana kadar Türkiyenin Doğusu dahil Masonların, İşbirlikçilerin eliyle verşlmek üzere Yahudilerin olduğuna inançtır... (Kur'andan bile delil getirmektedirler)* Sosyolojik, Devletsel, Küresel, Stratejiksel açıları sonraya saklıyalım....
-
Gazze'de katliam
Uygulamalardaki örnekler İslamı temsil etmez... Kur'an aynı zamanda siyak ve sibak ile okunur... İlimde derinleşmek icab eder... bir ayeti muhkem olarak okuyupta yorum yapmak tehlikeli ve sakıncalıdır... müteşabih ile bilinmesi muhtemel olabilir... Mümtehine 8 Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever.
-
Bizim adımıza özür size mi düştü ****? seçilmişer...!
Tahammülsüzlük müdür bilemem... Ama tahammül edemem... Çünkü Ermeni sloganıyla yola çıkanlar Türk Müslüman katliamının hesabını soramadığımız için ermeni-kürt-alevi-sünni ayırımında yol ilerlemekten çekinmeyen, utanmadan olmayan sanal bir ermeni soykırımını dillendiren ! Yahudi Lobileri aracılığıyla Türkiyeye bir sonraki aşamada Toprak ve Tazminat Talebiyle karşı karşıya bırakmaya çalışan bir olgu Demokratlık tabir edilemez... Üstelik bu özür kampanyasının müridleri sebatayist olanlar ise... !
-
Gazze'de katliam
sarıgöl arkadaşımızın aktardıkları konunun sadece belirli bir bölümü çok uzun uğraşlar ve engin bir ilim gerektiren hadiseler... Allahualem diyelim... Kısa ve net olarak şöyle demek lazım ; Derin Devletler (İlluminati, Signtology, Moon) Dünyayı ve Kitleleri Kontrol edip yönetebilmek için KORKU üretirler... Kısa bir not : Ayrıca İslam'da Yahudiler ''Yehud'' şeklinde geçer... Ayetlerde Subut-i Kati, Dalalet-i Kat-i aranır... Yani Düşman olan ile olmayan ayrımıdır... Allah'a, resulune ve müslümanlara düşman olanlar ile olmayanlardır... Hüküm ve Nasslar buna göredir...
-
Merhaba
Sitenin yeni üyesiyim herkeze merhabalar arkadaşlar... Bu güzel siteden umarım yeterince faydalanır ve acizane faydalandırmaya çalışırım ümidiyle herkeze selamlar saygılar...