Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Dark Side ofthe Moon

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    7
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Dark Side ofthe Moon - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde
  • İçerik Başlatan

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Merhabalar arkadaşlar. Ben sadece başlıkla alakalı olarak bir şeyler yazmak istiyorum. Tanrı inancım olmamasına karşın dini metyinlerin bilime yardımcı olabileceğini düşünüyorum. İster semavi olduğuna inanılsın isterse insan icadı olduğu söylensin tüm dinler, yaşamın kendinden önceki sosyal, iktisadi, doğal, hukuksal, kültürel birikim ve sentezlerini gerek eski kayıtlar gerekse efsaneler yoluyla büyük oranda ya da kısmen içlerinde barındırırlar. Hiç bir dinin bilime ışık yakabileceği kanısında değilim fakat yardımcı olabileceklerini de inkar etmek deveye at demek olur. Buna en somut örnek ise Nuh tufanını araştıran Alman ve Amerikan bilim adamlarının Karadeniz'in tabanında buldukları kalıntılardır. Tüm bir Marmara ve Karadeniz'in oluşumuna dair sunulmuş en gelişmiş tez bu sayede ortaya atılmıştır. Yani demem o dir ki; eleminasyon elbette yapalım fakat bilimsel metodlarla yapılan bir eleminasyondan sonra elimizde kalan her bulguyu da önyargısız değerlendirelim.
  2. Dark Side of the Moon.... wwaauuww... ama telif hakkı bana aitti bunun yaa :D

  3. Aslında kadın ve erkek arasındaki çatışmanın günümüzde hat safhaya ulaşmasının tek bir sebebi vardır. Kadın sanayileşen ve bilgi çağına uyumlanan toplum içerisinde eğitimli ir birey olarak önceleri hemen her alanda erkeğin kontrolünde bulunan istihtam alanlarını talep etmeye ve elde etmeye başladıkça, gücünü istihtam alanlarını kontrol etmek suretiyle elinde bulundurduğu maddi güçle sağlayan erkek egemen yapıyı zayıflatmaya başlamış ve bu durum geldiğimiz noktada işsizlerin büyük çoğunluğunu erkeklerin oluşturması gibi traji komik bir sonuca sebep olmuştur. Erkeklerin, hatun kişilikler üzerinde dengeyi kurmak için seçtiği maddi güce sahip olmak kuralı işlevini yitirdikçe yaşanan kavga daha da artacaktır. Örneğin bugün deneyimsiz bir bayan sırf dişiliğinden dolyı orta ve alt kademe bir işe alınabilirken aynı iş için bir erkekten pek çok şartı yerine getirmesi istenmektedir. Üst kademe pozisyonlarda henüz erkek egemenliği baskın şekilde devam etmektedir fakat sonunun çok farklı olmayacağını söylemek kahinlik olmıycaktır saıyorum. Burada kadınların hatası üretim ve istihtam alanlarına militan bir zihniyetle saldırmaları olmuştur. Eğer amaç uyumlu bir dengeye yaklaşmak ise bugünlrde ABD'de sıkça zikredilen soft power daha uygun bir yöntem olarak görünürken, kanımca yanlış bir yöntem seçilmiştir. Erkeklerin hatası ise konumlarını yalnızca üretim araçları ve istihtam alanları gibi her n paylaşıma açık alanlar üzerindeki otoritesi üzerine kurmak olmuştur. Sonuçta elbetteki daha uzlaşılabilir bir noktada buluşmaz kaçınılmazdır ama öyle görünüyor ki, bu, hayli acı yollardan olucaktır.
  4. Molina'nın ruh halini anlayabiliyorum. Bence mesele algıyla alakalı... Aşk ne odur ne de bu... Ne cennetin göksel vahalarına açılan sihrli kapıların ilahi bir anahtarı ne de cehennemin en dipsiz kazanlarının lavi kızıla çalan koru.... Aşk, aşk tır. Yaşanır, kendini tüketir ve biter. Yaşamdaki her şey gibi.... Bir başlangıcı, gelişmesi ve tükenmesi vardır. Onu olduğu gibi almalı, boncuklarla ya da iğnelerle donatmadan yaşamalı ve bitince de mümkün olduğunca çabuk bi' şekilde hayata dönmeliyiz....
  5. Arkadaşlar herkese merhabalar. Bence de hatun kişiler yanlış bir yol izlemekte. Şimdi bana kalırsa ben bir feministim ama (kendisini gören varsa anlar) ka-der başkanı gibi bbi' feminist değilim. Bence hatun kişilerin ana yanlış noktası aortundan kılcal damarına dek erkek egemen bi' sistemde kazanımlar elde edebilmek için sistemle çatışmayı seçmesidir. Ha çatışma noktaları da elbette olmalıdır ki, biriken enerji atılabilsin fakat eğer yöntem olarak sistemi ve zaaflarını kullanmak seçilseydi durum bugünkünden daha iyi olurdu sanıyorum. Öte yandan hatunlar alemi açısında bakıldığında sistemin karşı gücü olan erkekleri topluma ve yaşama hazırlayan birinci ve en önemli etken olarak anneler ya da erkekeğe beklentiileriyle bir alan çizen oluşta etken gücü ifade edebilen sevgili ve eşler, yani dolaylı olarak kadınlar, bugünkü durum açısından yadsınamaz bir paya sahiptirler. Sorunu doğru tespit etmk ve doğru yöntemler geliştirmk gerekir...
  6. Arkadaşlar bakın, sırf heyacan ya da deneme olması için dahi bu tür ilişkiler yaşayan insanlar gördüm... Sebepler konusunda kesin bişey söylenemez.. Bu durmda eğer aldatılan iseniz yapılacak şey artık karakter yapınıza göre tabii, ya ikinci bir şans vermek olucaktır ya da bütün bu felaketin üzerine bi de terkedilme ( yani itilme ve reddeilme, istenmeme psikolojisi) psikolojisine girmemeniz ve ilerideki ruh haliniz için gururlu bir duruş sergileyerek sizin kişiyi terk terketmenizdir. Ki bence çok zor dahi olsa doğru olanda budur.
  7. bu arada unutuuğum bişey daha Attila İlhan şöyle derdi: aşk, cinselliğin estetize edilmiş halidir. Büyük üstadı saygı ve özlemle anıyorum... Aşka gerçekte olmadığı sıfatlar yükleyip büyük umutlar bağlamayın. Makul olmayı da öğrenin... ayrıca hiç bir zmn kısa süreli ilişkiler için tabii yeterince iyi değilseniz çıkma tekliflerine 10 numaradan başlamayın... Başlamayın ki başka alternatifler de olduğu gerçeği kızın aklını ve sinirini bozsun, vazgeçilmez olmadığını anlasın
  8. Arkadaşlar internette alakasız bişey aratınca sonuç olarak bu sayfa geldi ben de bişeyler yazmak istedim... Bundan iki yıl kadar önce diyebilirm ki aşırı romantik, acayip vefalı dürüst vs. vs. bir erkektim... Malum böyle olunca da kadın ilişkileri konusunda oldukça başarısızdım ve bu tüm hayatıma da tesir ediyordu... Fiziken oldukça yakışıklıydım fakat tek kusurum ön dişlerimin arasının seyrek olmasıydı, ortalama bi hayatım vardı ve genellikle ya red edilir ya da başka şeyler için kullanıldıktan sonra bir kenara atılırdım. Son ilişkimde boynuzlanan taraf olunca hayat bakışım değişti. Yaşayanlar o depresif hali ve yarattığı geberme isteğini çok iyi bilir. Kadın ve erkek ilişkisinde size artık son iki yılda en kötü 2. sınıf olmak üzere sanırım 12 kadınla ilişki yaşamış bi adam olarak tavsiye edebileceklerim şunlar. 1- Asla hedef kızınızı kendinizden yukarı koymayın 2- Asla ona onun için ne hissettiğinizi belli etmeyin 3- ona duymak istediklerini söyleyin fakat hiç bir zmn çok konuşmayın 4- girişken ve kendi ayakları üzerinde duran biri olun. Kendi kurallarınızla yaşayın ya da o izlenimi verin. Zayıf görünmeyin. kadınlar ilkel zamanlardan beri kollanmak ve sahip çıkılmak ister. Güçlü erkek görmek onlara bilinç altı mesajı olarak hem bunu hem de sağlıklı bir besil için uygun aday olduğunuz mesajını yollar. 5- sıradan olmayın (örn. diskoya gitmek arabyla turlamak gibi şeyler maganda ve kro işi şeyler. zekanızı kullanın ve yaratıcı olun. 6- o yanınızdayken farkedeceği fakat kaçamak yapıyor görüneceğiniz bakışlarla başka kızları izleyin. Onlar gizemli mi görünmeye çalışıyor siz daha gizemli olun. kıskanın ama b.kunu çıkarmayın. Sonuç: kadınlar daima elde edemedikleri ve onlara sıradan davrnan, hor gören, umursamayan tipleri kovalar nedeni ise elde etme ve sahip olma hırsıdır. Yöneten ve hükmeden olmak isterler. Aksiyle karşılaşınca ise onlar peşinizde koşar. Güçlü ve ayakta kalabilen bir erkek onlar için idealdir. Son bir not daha. Arkadaşlar önce nasıl biri olduğunuzu ya da olmak istediğinizi belirleyin ve ona göre geliştirin kendinizi sonra ise altın kural. Nasıl bir kız istiyorsunuz? Doğru yere bakmanız gerekir.. Örneğin hafta sonu bir night club da karşınıza çıkacak yarı alkollü bir hatunla aşk hayalleri kuruyor iseniz vay halinize. Doğru yer, doğru zaman doğru adım... Tüm yazdıklarım aşırıya kaçmadan uygulanmalıdır...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.