Danıştay'a yönelik menfur saldırı, bazı çevreler tarafından 28 Şubat havasında istismar edilmeye başlandı.
Hain saldırıda vefat eden Mustafa Yücel Özbilgin'in cenazesi, stadyumda maç izlemeye gelmiş insanların slogan seviyesinden bile uzak bir avuç fanatiğin shovuna sahne oldu!!
Cumhuriyet'imizin en önemli kurumuna yapılan bu hain saldırıya sağduyulu tepki göstermeye çalışan Kocatepe'deki vatandaşlarımızıda zor durumda bırakan sloganik bağırtılar törene katılanlarıda rahatsız etti!!
Merhum Danıştay üyesinin cenazesi sloganlar, alkışlar, yuhlamalarla zatın şahs-i maneviyesine saygısız bir tutum sergileyenlerle doldu taştı!
Bir kısım fanatikler tarafından 'Mollalar İrana', Türkiye Laiktir Laik kalacak', 'Hükümet istifa' 'Yuuuuhhhh' sloganlarıyla bambaşka bir mecraya çekilmeye çalışıldı.
Aynı senaryo aynı sahneler
Saldırganın ideolojik kimliği açıklanmasına ve saldırısının asıl maksadı henüz belli olmamasına rağmen, CHP ve bazı çevrelerin olayı istismara çalışması büyük bir tepkiyle karşılandı.
Cinayet ve kan üzerine siyaset yapılmasının, olayı Cumhuriyete karşı bir Kubilay olayı şeklinde sunmanın peşinden oluşacak havadan siyasi çıkar sağlamaya çalışan çevrelerin bu provakasyonu, demokratik ortamda milletten alamadıkları desteği, iç ve dış güç odaklarından alma çabası olarak yorumlandı.
Bilindiği gibi, 28 Şubat öncesinde de önce Uğur Mumcu'nun katli gibi karanlık siyasi cinayetlerin cenaze törenleri, sonra Susurluk olayına karşı başlatılan '1 dakika karanlık' eylemi, aniden yön ve mahiyet değiştirmiş ve Susurluk çetesi unutularak kitleler zamanın hükümetine karşı yasadışı kalkışma eylemine sevk edilmişti.
Bir süredir Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ABD'nin İran'a operasyon hazırlığı ekseninde başlatılan siyasi kargaşa havasının devamı olarak oluşturulan cunta atmosferinin, Anayasal düzene ve demokratik rejime karşı laikçi görünümlü bir yasadışı darbe havasına dönüştürülmesi karşısında başta saldırıya uğrayan bağımsız yargı olmak üzere, tüm yetkililerin harekete geçmesi gerekiyor.
Türkiye, ülkesi ve milletiyle, bir avuç azgın azınlığın 'Atatürk ve Laiklik' istismarına bu kez meydan vermemeli..
Cumhuriyeti, Atatürk'ü ve Laikliği CHP'nin istismar malzemeleri olmaktan çıkarmak ve sadece milletin koruma ve kollamasına bırakmak, tüm yasa dışı eylemleri cezalandırmak ve her tür iç ve dış provakasyona karşı önlemler almak, bütün anayasal kurumların temel görevidir.
Başta TBMM olmak üzere, Anayasal kurumların ve milletin sivil iradelerinin, yaratılan istismar ve suç ortamına müdahale etmeleri gerekmektedir.