Zıplanacak içerik

arman

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

arman tarafından postalanan herşey

  1. arman şurada cevap verdi: arman başlık Şiir Forumu
    Ecel Oda Arkadaşım... perdeler kapalı.. öylede kalsın. ceketimi çıkardım sonrada ecel çağırıcısını komidin üstüne koydum yataktayım, tanrım uzun boylu olmanın dezavantajı işte bu yatağada ayaklarım sığmadı gözlerim tavanı izliyor düşüncelerim se beni... 28 yaşında yitik bir yaşamın son görüntüsüyüm adeta hesaplaşmak için kendimle kaçmalıydım beni tanıyan insanlardan e hadi başla o zaman sor sorularını Bahtiyara kendini nasıl savunacaksın bakalım yan döndüm şimdi bordo renginde perdelere bakıyorum dışarıda kalabalığın sesleri odamda bahtiyarın hıçkırıkları ağla olum ağla nasılsa kimse görmüyor ağla be... yan odadan sesler geliyor sanırım görgü tanıklarım artmakta hay! lanet...Bu mide ağrısı silahımdan çabuk davranacak bir gün ben yapmadan o öldürecek beni.. haplarım nerde ? hahhahhah... Salağım ben haplarımı yanıma almamıştım ki yaşama sevincimide almadığım gibi. A hadi resepsiyonu arıyorum ama açmıyorlar en azından bir soda olsaydı .. telefonu kapattım şimdi cenin pozisyonunda yine o çarşafları kirli yatağımdayım midem gerçekten çok ağrıyor neydi sebebi ne demişti doktor aman yaa doktorunda mideminde ben... uykum geldi.. hoşgeldi. Tanrım ne olur yine kabus görmeyeyim sadece uyuyayım sadece uyu..zzz... uyandımmı?.. uyandım ama açamıyorum gözlerimi hadii ama tembel ruh pekala açabilirsin . Açtım ve baktım perdeler hala kapalı ama güneş ışığı ısrarla odama girmek ister gibi yavaşça doğruldum Allahım kolumm ne biçim uyuşmuş böyle nasıl yatmışsam artık. Bir bardak su şimdi boğazımdan aşağı inen ve bi anlık öfke yine içimde beliren hınçla bardağı duvara fırlattım sanki geçmişime attığım bir kurşun gibi ama yetmedi duvara sıkı bir yumruk olanca gücümle belki elimi kırarım diye gururu kırılmış bir erkek elini önemseyecek değil ya Tanrım ne yapıyorum sakin ol az burası bir otel yanda kalan her kimse kesin sıçramıştır şimdi off yine midem... yemek yemeliyim ama dışarı çıkmak istemiyorum neydi şu odacının ismi neydi hah rüstem. Akıllı birine benziyor onunla iyi geçinmeliyim en azından ihtiyaçlarımı karşılatacak kadar iyi dolgun bir bahşiş ve biraz güleryüz sanırım yeterli olacaktır evet evet şimdi resepsiyonu arayalım bir şekilde kendimi öldürücem ama bunu açlıktan yapmak istemiyorum yemek yemeliyim... soğuk duş... işte şarj makinem. O işlemi her yapışımdan sonra 1 saate yakın kalırdım duşun altında ve o bir saat boyunca suyla beraber kanımın nasıl akıp gittiğini izler, hiç değişmeyen şarkımı mırıldanırdım. '' bir damla suya hasret kurumuş bir dağ gibiyim sensiz, dalgalara kapılmış dümensiz küreksiz bir sal gibiyim sensiz''... Duştan çıktım, bornozumu çıkarmadan çamaşırlarımı giydim. izleniyormuyum? Sanki bişi varmış gibi odada..! hah! her neysen dostum bende görülecek bişi yok sadece acı var ve inan bir parçada olsa istemezsin.Gittimi? Hıh..Gitti sanırım. Silaha bakıyorum şimdi ya da o bana bakıyor aa hayır bugün yapmıycam bugünü atlattım sen orada kal şimdilik ben biraz daha oksijen yakmaya devam edicem ve şimdi kitabımı okumalıyım ölecek olsam bile biraz kültür fena olmaz yani lobiden gelen hafif müzik iniltileri eşliğinde insanların konuşmaları elimde kitabım ve yanımda bacardim, yavaşça sızıyorum.... Kabarcıklar.. Bulanık ve tuzlu suda çıkardığım kabarcıkları görebiliyorum. Nerdeyim?! Genzime kaçan tuzlu suyun tadı... Lanet olsun . Denizdeyim ve bir lanet olsun daha, boğuluyorum. Yukarı çıkmalıyım. Güneşin ışığı sana doğru geliyorum, hızla ve panikle yukarı doğru yüzmeye başlıyorum. Huhh... Merhaba sana oksijen, sanada merhaba hayat. Tekrar nefes alabilmenin keyfiyle seviştim bir an. Kıyıyı görebiliyorum, çok uzaka değil, oıraya doğru yüzmeye başlıyorum ama sanki garip bişi oluyor. Ben yüzdükçe kıyıdan uzaklaşıyorum, hadi ama saçmalık bu, göz yanılgısı olmalı, devam ediyorum yüzmeye, tekrar kıyı tarafına bakıyorum ve buna inanamıyorum. Artık kıyı yok.! Açık denizde bir başımayım. Zaten iyi bir yüzücü sayılmam ve kollarımda takat kalmamış. Pes ediyorum. Tekrar dibe gidiyorum. Gözlerim açık ve yine kabarcıklar, yüreğimde korku ve yine pişmanlıklar hepsi benle beraber dibe çöküyor, çöküyor... Telefon sesimi duyduğum?! Ses dalgalarının suyun altında duyulabileceğini bilmezdim yada daha mantıklısı ben bir kabus görüyorum ve uyandığımda anlıyorum. Oda telefonumdu çalan. Kafam zonk zonk... Telefondaki rüstem, bana kahvaltı isteyip istemediğimi soruyor. İstediğimi söylüyorum hırıltı kelimelerimle... Etrafıma bakındım da , okuduğum kitabın sayfaları yamulmuş (üstüne yatmış olmalıyım) bacardim devrilmiş ama dökülmemiş, bu iyii... Ona biraz daha ihtiyacım olacak çünkü... Şimdi yüzümü yıkamalıyım, sonra ilaçlarımı alırım ve sonra... Yine başlarım Bugünüde bitiriyorum ve bir çizik daha bu yanlız adama, bazen düşünürümde hep böylemiydim ? Yüreğim düz bir ova ve koca koca savaşlar orada yenilen hep ben kazanan yine sen. Çok komik gerçekten, tanıyanlara göre düzgün bir adamdım. Efendi, insanları seven merhametli ve işine bağlı gayet normal bir adam... Demek ki kimse üçüncü gözüyle bakmamış bana o hariç tabii... Bugünkü işlem dünden zor oldu. Acı gün geçtikçe artıyor, bu kez daha fazla kaldım duşun altında, bu kez daha fazla ağladım yanlızlık çınarının altında ama atlattım sayılır bugünüde... Hah! Kusura bakma orakların efendisi bugün benimle işin olmayacak, belki yarın... Heyy! Sen yine buradamısın? Haaa... İzliyormusun beni? Seni göremiyorum dostum ama inan farkındayım. Daha öncede yaşamıştım bunu .Çocukken ninemin hayalet hikayeleriyle büyüdüm ben be... Ama şimdi git.odamı bir hayaletle paylaşmayı hiç düşünmüyorum.Bir odaya iki ölü yeter... Sanırım üçüncü günümdeyim. Hesaplaşmada 3.raund ve vicdanımın çığlıyla maç tekrar başladı ama takatim yok hezeyanlarım sağlı sollu geliyor, darbe üstüne darbe hep de yüreğime çalışıyor, yıkılıcam bu gidişle... Kabul etsem mi yenilgiyi, bıraksammı kendimi cehenneme... Biri havlu atsın,dayanamıycam artık ..Bu kadar mı yanlızım, bir dostum bile yokmu? ''Senin dostun yatağın altında sakladığın silahın al onu oradan ve bitir artık şu işi'' diye fısıldadı sol omuzumdaki, sanırım yapıcam, artık dayanamıyordum , yatağı usulca kaldırdım, silah şimdi elimde , hayır, silah şimdi şakağımda, yoo daha garantili olmalı, namluyu ağzıma dayıyorum ve ağlıyorum... Korktuğum için değil... Ondan değil... Gözlerini kapa ve şu ağlamayı kes artık, tetiği düşür ve bitsin bu iş. Hadi yap! Yapamamıştım.Namluyu ağzıma dayamış, sonra tetiği çekivermiştim ve sonrada unutkanlığıma gülmüştüm.Silahım boştu, doktor raporu sonrasında birim, bana dolu silahı yasaklamıştı,şarjörü olmayan bir silahla polisçilik oynayan ben , intihar eğilimim yüzünden hava değişimine çıkarılan ben, bu üçüncü sınıf otelde kendiyle hesaplaşmaya çalışan ben, bunu beceremeyen ve kaçış için ölümü seçen ben, bunuda yapmayı başaramayan ve şimdi kendi haline acı acı gülen yine ben... İşte karşınızda bir hiç.Ne o hoşunamı gitti gölge adam? Bana güleceğine kendine gül! Ben bir hiçsem sende bir hiçin gölgesisin lanet olası... ?!! Lobiden gelen ses irkiltti beni ,sanki biri düşmüş gibi, neler oluyor? Polislik içgüdüsümüdür, yoksa merakmı bilmem ayağa fırlayıverdim bir anda, kapıya koştum, geldiğimden beri ilk kez, dışarı çıkmasamda lobiye çıktım. Önce anlayamadım,sonra yerde yatanın Rüstem olduğunu farkettim , çırpınıyordu sanki bir tür nöbet geçiriyordu... ''Heyy!! hiç adam, ne yapacağını sanıyorsun senin kendine faydan yok, sakın ona yardım edeyim deme, eline yüzüne bulaştırırsın, hadi odana geri dön, bırak adamı ölürse ölsün'' Lanet olası nefsimdi konuşan ama dinlemedim onu, koştum. Rüstem bembeyaz kesilmişti, gözbebeklerini göremiyordum, öğrendiğim tüm ilkyardım kuralları canlanıvermişti bir anda aklımda, önce dilini yokladım (boğazına kaçmamıştır umarım) bir yandan da bağırıyordum '' kimse yokmu? Görevli nerde? yardım edin nerdesiniz?'' Allahım ne olur yardım et, gönüllü olan bendim o değil ne olur ona yardım et ,Allahım nefes alsın ne olur... Tanrıya şükür birileri geliyor, gözlerim ıslanmış kimin geldiğini bile anlıyamıyorum, bütün dikkatim Rüstemde, hadi oğlum al şu kahrolası nefesi, ne olur kendine gel, ne olur.... Ellerim hala titriyor, saatler önce yaşamıştım halbuki Rüstemin paniğini... Allahım! Öleceğini sandım bir an, neyseki tam zamanında yardıma koştular. Şimdi çok merak ediyorum acaba son durumu nedir, bir ara bunu resepsiyondaki adama sormalıyım, yada en azından son durumunu öğrenmeden son yolculuğuma çıkmamalıyım. Hala titriyorum, sakinleş artık be adam. İçmeliyim... Nerde bu kahrolası şişe? Bugün iyiyim... Otele geleli bir haftayı geçmişti ve ilk günlere göre bugün acı denizim daha bir dalgasızdı. Sabah ilk kez olarak dışarı çıkmış, kahvaltımı tarlabaşının insan yutan sokaklarının birinde, servisini hamamböceklerinin yaptığı bir börekçide yapmıştım. Sonra istiklalde kısa bir yanlız adam yürüyüşünün ardından otelime geri dönmüştüm. Resepsiyon şefi İsmail beyin insanı didik didk eden bakışları altında odamın yolunu tutmuştum. Şimdi yine mezarımda, santim santim kazıdığım bu karanlık odaya bedenimi gömecektim ama korkum, ruhumu almaya kimlerin geleceğini bilememektendi. Bir kadeh daha, bir içgeçirişin daha ardından... Duvarda gölgeler var, odamın içinde birileri gezinmekte... Uyuyor numarası yapıyorum ama kalbim küt küt... Eğer ellerimle dokunabileceğimi bilsem savaşırdım onlarla ama ne olduklarını biliyorum, otelin zararsız hayaleti değil... Peşimden gelenler, buradada buldular beni , şimdi kafama sıkabilirim işte... Yine dayanamam, bu kez dayanamam. Allahım yardım et. Zayıfladım mı ? Hımm... Zayıflamışım. Aynada gördüğüm çirkin surat şimdi kaç zamandır umutsuzluk maskesi takmakta hatırlayamıyorum bile artık. Banyonun buğulu aynasının karşısında kah kendi suratıma kah lavaboya akıttığım kanlarıma bakmaktayım ne düşündüğümün farkında dahi olmadan öylesine boş bakışların adamı yine bir krizin hiç sonuçlanmıyacak raundunun ardından bir kez daha ağlamakta... Ve yine kimse bilmemekte, kimse görmemekte... Ölüyorum..
  2. arman şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Avatarımda başka bir resim vardı o zamanlar arkadan çekilmiş ve saçlarımı toplamıştım..
  3. Tatlı hemşiresisin..
  4. arman şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    Hey Allahım şimdi aklıma gelince nasıl gülüyorum.. İlk başlarda forumda bazı arkadaşlarımda beni saçımın uzunluğundan dolayı bayan zannetmişlerdi..
  5. Yoksun gördüm seni bugün ..
  6. arman şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    Panik..
  7. Allah razı olsun senden yam yum şöle kulunçlarıma doğru ezersen çok makbule geçicek .. Oralarım biraz ağrıyorda..( Hey güzel Allahım ne harikalar yaratıyorsun ) Kaldığımız yerden devam.. EVRENDEKİ MÜKEMMEL DENGE O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman'ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 3-4) Evrendeki milyarlarca yıldız ve galaksi mükemmel bir uyum içinde kendileri için tespit edilmiş yörüngelerinde hareket ederler. Yıldızlar, gezegenler ve uydular hem kendi etraflarında, hem de bağlı oldukları sistemlerle birlikte dönerler. Hatta bazen içinde 200-300 milyar yıldız bulunan galaksiler birbirlerinin içinden geçip giderler. Bu geçişte, evrendeki büyük düzeni bozacak herhangi bir çarpışma olmaz. Evrende hız kavramı, Dünya ölçüleriyle karşılaştırıldığında kavranması güç boyutlardadır. Milyarlarca, trilyonlarca ton ağırlığındaki yıldızlar, gezegenler ve sayısal değerleri ancak matematikçilerin anlayabileceği büyüklükteki galaksiler ve galaksi kümeleri uzay içinde olağanüstü bir süratle hareket ederler. Örneğin, Dünya saatte 1.670 km hızla kendi ekseni çevresinde döner. Bugün en hızlı merminin saatte ortalama 1.800 km'lik bir sürate sahip olduğu düşünülürse, Dünya'nın dev boyutlarına rağmen süratinin ne denli büyük olduğu anlaşılır. Dünya'nın Güneş etrafındaki hızı ise merminin yaklaşık 60 katıdır: Saatte 108.000 km. (Böylesine büyük bir süratle yol alabilen bir araç yapılabilseydi, Dünya'nın çevresini 22 dakikada dolaşacaktı.) Verdiğimiz bu sayılar sadece Dünya içindir. Güneş Sistemi ise daha da ilginçtir. Bu sistemin sürati mantık sınırlarını zorlayacak derecede yüksektir. Evrende sistemler büyüdükçe sürat artar. Güneş Sistemi'nin galaksi merkezi etrafındaki dönüş sürati, saatte tam 720.000 km'dir. Yaklaşık 200 milyar yıldızı bünyesinde bulunduran "Samanyolu Galaksisi"nin uzay içindeki hızı ise saatte 950.000 km'dir. Kuşkusuz ki böylesine karmaşık ve hızlı bir sistem içinde dev kazaların oluşma ihtimali son derece yüksektir. Ancak böyle bir durum olmaz ve biz yaşamımızı güven içinde sürdürürüz. Çünkü evrendeki herşey Allah'ın koyduğu kusursuz dengeye göre işlemektedir. İşte bu sebeple ayette bildirildiği gibi tüm bu sistem içinde hiçbir "çelişki ve uygunsuzluk" yoktur
  8. Arkadaşlar bu konuyu istismar edesiniz diye açmadım.. Pekala önemli ve irdelenmesi gereken noktalar ve çelişkiler olduğu için paylaşalım istedim.. Lütfen kimse ne bu konuyla dalga geçsin ne de vay bu tartışılmaz günahtır diye kendi aklınca fetva vermesin.. Kuranı kerimde cinsellikle ilgili yeteri kadar ayrıntı yok.. Bilgisi olan arkadaşlara çok basit olarak soruyorum.. İslamiyetde cinselliğin yeri nedir ? Sınırları nedir ? Neler günah neler değildir ?
  9. Hoşgeldin sevgi pıtırcığım.. Güzeller güzeli arkadaşım...
  10. Sevgili Yam yum biz yazdıkça çıldırmakta köpürmekte hırsından neredeyse kendinden geçmekte... Hiç bir mantıklı cevap veremediği gibi ayetlerin anlamlarını kendince yorumlamakta.. Ve çok yanlız kalmakta.. Biz bu ********* kaale almayaraktan yazılarımıza devam edelim.. GÖKLERLE YER ARASINDAKİLERİN YARATILIŞI Kuran'da, göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların yaratılışı ile ilgili pek çok ayet bulunmaktadır: Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak-gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran. (Hicr Suresi, 85) Göklerde, yerde, bu ikisinin arasında ve nemli toprağın altında olanların tümü O'nundur. (Taha Suresi, 6) Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık. (Enbiya Suresi, 16) Bilim adamları başlangıçta sıcak bir gaz kütlesinin yoğunlaştığını, daha sonra bu kütlenin parçalara ayrılarak galaktik maddeleri, daha sonra yıldızları ve gezegenleri oluşturduklarını ifade etmektedirler. Diğer bir deyişle Dünya ve aynı zamanda bütün yıldızlar, birleşik bir gaz kütlesinden ayrılan parçalardır. Bu parçalardan bir kısmı güneşleri, gezegenleri meydana getirmiş, böylece pek çok Güneş Sistemleri ve galaksiler ortaya çıkmıştır. Daha önceki bölümlerde de açıkladığımız gibi evren "ratk" (Füzyon: Birbirine yapışık, birleşik) halindeyken, "fatk" (parçalara ayrılmıştır) olmuştur. Kuran'da evrenin oluşumu, bilimsel açıklamaları tasdikleyen, en uygun kelimelerle anlatılmaktadır.6 Her bölünme, ayrılma olduğunda ise, uzayda yeni oluşan temel cisimlerin dışında birkaç parça dışarıda kalmıştır. Bu fazla parçaların bilimsel adı, "yıldızlar arası galaktik madde"dir. Yıldızlararası madde %60 Hidrojen, %38 Helyum ve %2 de diğer elementlerden oluşmaktadır. Yıldızlararası maddenin %99'u gaz, %1'i de ağır elementlerin 0,0001-0,001 çaplı toz zerrelerinden oluşmaktadır.7 Bilim adamları bu maddeleri, astrofizikteki ölçümler açısından çok önemli görmektedirler. Bu maddeler toz, duman ya da gaz olarak değerlendirilebilecek kadar incedirler. Ancak bu maddelerin tamamı düşünüldüğünde, uzaydaki galaksilerin toplamından daha fazla bir kütle söz konusu olmaktadır. Yıldızlar arası bu galaktik maddelerin varlığı ilk kez 1920'de keşfedilmesine rağmen, yukarıdaki ayetlerde "ikisinin arasındakiler, ikisinin arasındaki şeyler" olarak çevrilen "ma beynehuma" ifadesi ile, Kuran'da bu parçaların varlığına yüzyıllar öncesinden dikkat çekilmiştir.
  11. Kutsal Meleğimiz..
  12. Oyun kızısın ..
  13. esprilerimi sevmemesini sevdim ..
  14. Kış aylarında iyi gelirim hakkaten Kısa zamanda kendini sevdirişini sevdim bende .. Çok çabuk uyum sağladın.
  15. Çalışmaktan kaçmamasını..
  16. Çekiciliğini..
  17. Peki bunun erkekler için olanı da yokmudur ?
  18. arman şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Anı Defteri - Defterleri
    Hay Allah iyiliğini versin emi River.. Yaktın beni be yengem..Sayende artık karizmam filan kalmadı .. Millet yanlış anlıyacak Şaka bir yana Cevizi de çok özlüyorum burada razı et de gelsin şuraya ..Onunla Çizgi roman tarihi üzerine konuşurduk .. Hem söz valla bak kaçmıycaz bir yere ..
  19. Tabiki sana değil tavrım.. Biz doğruları söyleyince bize faşit diyenleredir tavrım sevgili Dilku.. Sen doğruları yazmaya devam et arkadaşım.. Destekçiniz..
  20. Bana dinimi senin gibi bir ateist mi öğretecek..! Bir inaçsız mı yalan kavramını sorgulamakta.. "GÖKLERLE YER"İN BİRBİRİNDEN AYRILMASI Kuran'da göklerin yaratılışı hakkında bilgi verilen bir başka ayet ise şöyledir: O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı? (Enbiya Suresi, 30) Ayetin "birbiriyle bitişik" olarak tercüme edilen "ratk" kelimesi, Arapça sözlüklerde "birbiriyle iç içe, ayrılmaz durumda, kaynaşmış" anlamlarına gelir. Yani tam bir bütün oluşturan iki maddeyi tanımlamak için bu kelime kullanılır. Ayette geçen "ayırdık" ifadesi ise Arapça "fatk" fiilidir ki, bu fiil bitişik durumdaki bir nesneyi yarıp, parçalayıp dışarı çıkması anlamına gelir. Örneğin tohumun filizlenerek topraktan dışarı çıkması Arapçada bu fiille ifade edilir. Şimdi ayete tekrar bakalım. Ayette göklerle yerin birbiriyle bitişik, yani "ratk" durumunda olduğu bir durumdan bahsediliyor. Ardından bu ikisi "fatk" fiili ile ayrılıyorlar. Yani biri diğerini yararak dışarı çıkıyor. Gerçekten de Big Bang'in ilk anını düşündüğümüzde, evrenin tüm maddesinin tek bir noktada toplandığını görürüz. Diğer bir deyişle herşey, hatta henüz yaratılmamış olan "gökler ve yer" bile bu noktanın içinde, birbiriyle iç içe, ayrılmaz durumdadırlar. Ardından bu nokta şiddetli bir patlamayla yarılıp ayrılmaktadır.
  21. Sevgili ianançlı arkadaşlar.. Burada bir ateistin açtığı topice cevap verme ve anlatma dirayetinize saygı duyuyorum elbette ama boşa kürek çekmektesiniz.. Ate mantığı Allah inancını sorgulamaz.. Ate mantığı Allah inancı olanları sorgular hatta sorgulamayı bırakın hakaret eder veya küfreder.. Bu topici açan şahıs burada forum ortasında herkesin Anasına Avradına Bacısına Allahına Kitabına Peygamberine öle küfürler ettiki hemen banlandı tabii... Tavsiyem olur ki kaale almayınız ve bu türlere cevap vermekle zamanınızı harcamayınız..
  22. Nezaketini.. Kırılganlığını..
  23. arman şurada bir başlık gönderdi: Anı Defteri - Defterleri
    Biliyorum seninle çok uç fikirlerde karşı karşıya kaldığımız dönemler oldu.. Belki seni kızdırdığım dönemler olmuştur.. Eğer öyleyse affola.. Çok samimi olarak söylüyorum tarzın her zaman hoşuma gitmiştir..Fikrin ne olursa olsun uslubunu ve saygınlığını korumanı takdir etmişimdir. İletilerinin devamını dilerim..
  24. Sen koca kainatın kendiliğinden oluştuğuna inanıyorsun ya.. Bir yaratıcı gücü görmezden geliyorsun ya .. Ben senin iki satırını görmezden gelsem ne olur.. Sen ciddiye alınacak biri değilsin.. Ne kadar yırtınsanda kimsenin inancını değiştiremezsin.. Aksine sayende daha da bir sıkı sarılıyoruz.. Farkında olmadan iyilik yapıyorsun. Senin gibilerini görünce '' çok şükür'' diyoruz.. Ayrıca Big Bang hakkında ne bilgin var ki bişi bildiğini sanıpda soruyorsun.. Madem kendini çok mantıklı sanıyorsun al sana mantık sorusu.. Hangi patlama Düzen oluşturur ? SICAK DUMANDAN YARATILIŞ Bugün bilim adamları yıldızların dumandan -sıcak bir gaz bulutundan- oluşumunu gözlemleyebilmektedirler. Sıcak gaz kütlesinden oluşum, aynı zamanda evrenin yaratılışı için de geçerlidir. Kuran'da da evrenin yaratılışı, bu bilimsel bulguları tasdik edecek şekilde tarif edilmiştir: Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler. (Fussilet Suresi, 10-11) Temsili Big Bang resmi. Allah'ın evreni yoktan var ettiğini bir kez daha ortaya koyan Big Bang, bilimsel delillerle ispatlanan bir teoridir. Bazı bilim adamları Big Bang'e alternatifler üretmeye çalışmışlarsa da, elde edilen deliller Big Bang'in bilim dünyasında kesin bir kabul görmesiyle sonuçlanmıştır. Yukarıdaki ayette "gök" olarak çevrilen "sema" kelimesi ile tüm evren kastedilmektedir. Ayette "duman" olarak çevrilen "duhanun" kelimesi de, bugün bilim adamlarının kabul ettiği, evrenin şekillenmesinden önceki maddeyi -evrenin yaratılışındaki söz konusu kozmik ve sıcak bir dumanı- tarif etmektedir. (Mahdi La'li, A Comprehensive Exploration of the Scientific Mireacles in Holy Qur'an, Trafford, Kanada, 2003, ss. 35-38.) Katı maddelere bağlı uçan parçacıklar içeren, sıcak gaz halinde bir kütle olan bu duman şekli, ayette geçen kelimeyle tam olarak tarif edilmektedir. Görüldüğü gibi Kuran'da evrenin bu aşamadaki görünümünü tarif eden en uygun kelime kullanılmıştır. Bilim adamları ise evrenin, duman halindeki sıcak bir gaz kütlesinden oluştuğunu 20. yüzyılda keşfetmişlerdir.5 Ayrıca "Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi." ifadesindeki "sonra" olarak çevrilen "sümme" kelimesinin "bunun üzerine, bundan başka, ayrıca, üstelik, yine, bir daha" gibi diğer anlamları bulunmaktadır. Burada da "sümme" kelimesi" bir zaman ifadesi olarak değil, ek açıklama olarak kullanılmaktadır. (Ebu'l-A'lâ Mevdûdî, Tefhimu'l Kur'an; http://www.enfal.de/tefhim/) Evrenin yaratılışı ile ilgili böyle bir bilginin Kuran'da bildirilmiş olması, kuşkusuz Kuran"ın bilimsel alandaki bir mucizesidir.
  25. En dürüstlerindensin..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.