kralx tarafından postalanan herşey
-
ALTIN PORTAKAL VERİYORUZ...
Ne kadar pintisin turkey ya.. Dağıtsana portakallarını...))
-
Ölüm sona açılan bir kapı mı?
Herşeye innaç gözlüğüylemi bakıyorum ben.. Benim bu forumda dile getirmek istediğim tek şey, İslam bilme ters değildir.. Çivt cinsiyetli insanların varlığını kabul ediyorum.. Dinimizde bunlara hünsa denir... Google earth programını da bilirim.. Sen ne sandın lena bizi...))) Global dünyanın belkide en önde gidenlerindeniz..)) Şaka bir tarafa, basın, bilim, kitap, sanat hepsini takip ederim, kuşkun olmasın.. Hem artık bilgiye ulaşmak çok kolay bugün... Saygılar..
-
AACCİİİİİİL
Bu olay ne zaman oldu bilmiyorum ama geçtiğimiz hafta msn de genel bir sorun vardı.. Port ve ling meselesi olabilir.. Saygılar...
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Bakıyorum çok masumane istedin.. Al senin olsun...))
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Amma gözü doymazsın ha.. Burada en çok çiçeği sana verdim.. Onuda başkasına vereyim...
-
SEVDA KORKULARIMIZLA YÜZLEŞELİM...
Ne kadar arkadaş canlısı arkadaşlarımız var ya.. Gerçekten her biriniz mükemmelsiniz.. Aşk, sevgi, güzellik, dostluk... Yumuşacık kalpleriniz var.. Bu forumda isteyerek yada istemeyerek kimin kalbini kırdıysam özür dilerim.. Saygılar-Sevgiler efendim..
-
İFTARDA NE YİYELİM.....
Aşkım için kebapçıda olurum gerekirse..))
-
Ölüm sona açılan bir kapı mı?
Ne alaka.. Ama İstenbul dışını kırsal muhit diye adlandırırsan evet.. Ben Konya Meramdayım.. Bilginin muhitle ne alaksı var ya..)) Sen demedinmi klavye ne işee yarar diye.. Saygılar...
-
ALTIN PORTAKAL VERİYORUZ...
Altın portakalı veren vermiş, alan almış.. Gelin bizde kendi altın portakalımızı, forumumuzda verelim.. İşte altın portakal ödülleri.. Eğlendirme dalında..........: Arman Eleştiri dalında.................: Alaturka Aşk sevgi dalında.............: Askmiracle Şiir dalında......................: Askmiracle Dostluk dalında................: Askmiracle, Arman, Şirin, Alaturka, Karçiçeğim, Eren.. Muhalefet dalında............: Aziz, canuqur, marcus... Tarih dalında...................: Karakurt.. Kurgu dalında..................: Lena.. Bilgi dalında.....................: Admin, Bozan.. Komedi dalında................: Made-in.. Aklıma gelen dallar ve insanlar bu kadar şimdilik...)) Saygılar..
-
ALLAH NİYE KENDİSİNE TAPMAMIZI İSTİYOR?
Haklısın arman.. Bunun akılla zekayla ilgisi yok.. Bir sen değil, Allahı kimse tam manasıyla idrak edememiştir ve edemezde.. Çünkü onu değerlendirecek göz bu alemde yaşıyor.. Bu alemde ise çok şey kısıttlanmıştır.. En doğrusu seninde dediğin gibi kendimizi tanımak ve anlamaktır.. Saygılar..
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Vay bee.. Çiçek verceğizde liyakatlisi yok ha.. Ne hale geldik ya..
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Sana daha önce çiçek vermiştim.. Bunu başkasına vermeliyim.. Sence kime vereyim..
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Nefertitiye bir çiçek... Dürüstlüğünden ötürü.. Lenaya bir çiçek.... Kuramsallığından ötürü.. Elimde bir çiçek daha kaldı kime vereyim...??
-
Ölüm sona açılan bir kapı mı?
Yani hiç fotomontaj şüpesi yokmu sende... Kuyruklu kadın resmi var, onada inanırsın şimdi sen..
-
ALLAH NİYE KENDİSİNE TAPMAMIZI İSTİYOR?
Haklısın arman ama.. Allahın zati sıfatları dışında subiti sıfatları da vardır.. Yani insanlara verdiği yetileri kendiside kullanabilir. Örneğin; Sevgi, acıma, hoşlanma ..vs.. Allahın bizleri yaratma sebebini; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle buyurdu; 'Ben bir gizli hazine idim, bilinmemi istedim. Halkı yarattım, nimetlerimi onlara sevdirdim. Böylece beni bildiler." Saygılar..
-
EVRİM Mİ?
Evet sana katılıyorum. Bilimsel olarak bunu kimse ıspat edemez.. Ama idda ettikleri şey hep budur.. Güya inanç bilimsellikten çok uzakmış.. O zaman siz bilimsel olarak inançsızlığınızı ıspat edin..! Saygılar..
-
EVREN ve BİZ
Çok zekidir kendisi o açıdan alaylı davranmış...!! Marcusa bakma sen lena..)) Kendisi büyük aydınlarımızdandır.. Konunun dağılmaması açısından.. Kuran'ı Kerimde evrenin genişlemesine dair ayeti tekrar yazıyorum.. "Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz. Biz, (onu) genişleticiyiz." (Zariyat Suresi, 47) Saygılar..
-
Ölüm sona açılan bir kapı mı?
Oturduğu koltukta yanıpta koltuğu yanmayan bir vaka duymadım, görmedim okumadım.. Size hayret ediyorum.. Siz nasıl bir kitap ukoyorsunuz, nereden çıkıyor bunlar.. Ruhun da yanıp gitmesi ne demek şimdi.. Saygılar..
-
HUZUR NEREDE?
Huzur aklın ötesinde işleyen şuhud alemiyle ilgili birşeydir... Akılla huzurlu olunmaz.. Huzuru getiren, tetikleyen sebeplere sarılmak lazımdır.. Bunun en başında Allah'a teslimiyet gelir.. Arkasından doğayla barışık olmak, çevremizdeki her türlü canlıya merhamet nazarıyla bakmak gerekir.. Sövene gül atmak, anlayışsızları idare etmek, insanlara beşer şaşar gözüyle bakım, hatalarını görmezden gelmek.. Aç'ın karnını doyurmak, yolda kalmışa kapımızı açmak, ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gidermek, gülmek..vs..vs.. Bütün bunlar gerçek manada huzura ermemize sebeptir.. Saygılar...
-
ALLAH YOKTUR!
Akıl akıldan üstündür. Burada hiç kimse profösör değil, alim değildir.. Bir kimsenin ilmine güvendiği bir alimin yolunu izlemesinin neresi saçma.. İnanmayanlar Darwin gibilerin yoluna gider, inananlar da kendilerine göre ilmine güvendikleri alimlerin peşinden gider.. Her birimiz alim olsak dediğin doğru, kendi ictihatlarımızla hareket edelim.. Ama öyle değiliz.. Saygılar..
-
ALLAH NEDEN BİRDİR?
Resimde basit Alemde basit.. Rabbim için hepsi basit.. Asıl zor olan, bir iradeyi kabüllenmek.. Asıl zor olan, bir hüküm altınagirmek... Asıl zor olan, inadı kırmak... Asıl zor olan, nefse söz geçirmek.. Asıl zor olan, takım tutmak.. Asıl zor olan, gerçeği görmek.. Asıl zor olan, zoru başarmak.. Saygılar..
-
ALLAH YOKTUR!
Yer üzerinde çıkıntıları bir sahaya çakılmış bir takım kazıkların görüntüsünü andıran ve bu şekilde nice bölgeler meydana getirerek onları üzerinde oturmaya ve medeniyete elverişli, korunmuş yataklar halinde sınırlayıp sabitleştirmiş bulunan dağların yaratılış hikmeti Kur'ân'da başlıca "Yeryüzünde, insanları sarsmaması için sabit dağlar yarattık." (Enbiya, 21/31) gibi âyetlerde geçtiği üzere çalkanma ve sallanmadan korumak suretiyle sabitleştirme ve sükûnu sağlayan baskılar mânâsında ifade edilmiştir ki, bu sallantı ve çalkanışlar insan hayatı bakımından jeolojik, coğrafi, atmosferik ve sosyal olmak üzere birçok yönlerle ilgilidir. Bu ifadede, yerkabuğunun yaşamaya uygun bir şekilde oluşumu için yer çekiminin merkezden çevre yüzeyine doğru yayılışının çeşitlilik ve denkliğini ve dahilî püskürmelere karşı koymayı sağlam ve deniz ile karaları ayırmak suretiyle kara kısımlarını deniz seviyesinden değişik yüksekliklerde yükselerek, deniz sularının çekilip çoğalmasıyla olabilecek tufanlardan kurtarılması ve nehirlerin akması için su depoları, kaynaklar ve su yolları teşkili; rüzgarların, bulutların, yağmurların farklı akımlarla dağıtımı ve değişik iklimlerle değişik hayat şartlarının ve yiyecek ve içeceklerin çeşitli şekillerde hazırlanması, daha sonra da sosyal bakımdan insanlık akınlarının, birbirlerine karışmalarının, çarpışmalarının ve çatışmalarının sınırlanması ve düzenlenmesi gibi sayılamayacak kadar çok faydaları bir özetleme ve doğal durumların hayata uygun olmayan zorunlu neticelerine de bir işaret vardır. Öyle ki yüce Allah'ın hayat bakımından özel lütfu olup da yeryüzü döşenmemiş, üzerine dağlar oturtulmamış, oturma ve korunma bölgeleri oluşturulup sabitleştirilmemiş, yer yüzeyi deniz seviyesinde bırakılmış olsaydı, tabiat bakımından üzerinde rahatça durabilme mümkün olmayacak sürekli bir çalkantı ve sallantı olacaktı. Görülmekte olan hayat ve hayat şartları oluşmayacak, merkez ve çevreden tabii akımlara karşı direnme ve savunma sebepleri verilmemiş olacaktı. Yetiştirilen bağ ve bağçeler şöyle dursun bir hububat tanesi ve hücrecik bile tutunamıyacaktı. Onun için gök kapılarının açılması, dağların yürütülüp serap haline getirilmesi Kıyamet olacaktır. Bunlar burada aslında derin olmakla beraber gayet basit gibi görünen en açık ana hatlarıyla hatırlatılarak birbirlerine karşıt olan şeylerin olağanüstü demek olan çeşitliliği ve mantıki olarak birbirlerinin varlığını gerektirmesi itibariyle hayat tarzından niçinli ve kesin deliller halinde yaratıcının yapma ve iradesine, lütuf ve ihsanına, insanlığın yükümlülüğüne, yapılmanın yıkımına, dünyanın ahiret ile bir çift oluşturmasına delalet ettiğine ve ona göre bir hareket çizgisi belirlenmesine dikkatleri çekecek şekilde gösterilivermiştir. (yorumsuz) Saygılar...
-
EVREN ve BİZ
EVRENİN GENİŞLEMESİ 20. yüzyıla gelene kadar tek bir bilim adamı dahi evrenin genişlemekte olduğu yönünde bir teori ortaya atmamış, hatta, belki de böyle bir olayı aklından geçiren dahi olmamıştı. Stephan Hawking, evrenin genişlemesinin farkedilmesini 20. yüzyılın en büyük olaylarından biri olarak niteledikten sonra, bu olayın bugüne gizli kalmasından duyduğu şaşkınlığı şöyle dile getirir: 'Evrenin genişlemekte olduğunun ortaya çıkarılışı 20. yüzyılın en büyük düşünsel devrimlerinden biridir. Bu günden geçmişe bakıldığında kimsenin bunu neden daha önce akıl etmediğine şaşmamak elde değil.' Oysa Allah’ın, 600’lü yıllarda vahyettiği kitabında, Allah'ın evreni yarattığını ve de onu "genişlettiği" bildirilmektedir. Konuyla ilgili ayet şöyle demektedir: "Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz. Biz, (onu) genişleticiyiz." (Zariyat Suresi, 47) Saygılar..
-
Evrim neden rahatsiz eder?
Arkadaşlar dilin kemiğimi var diye bir tabir varya.. Şimdi bu tabir teknolojileşti.. Klavyenin kemiğimi var.. Yazar.... İstediğini yazar... Saygılar...
-
evrim - yaratılış tartısması
O soruları hep soruyoruz uslu çocuk ama, cevap yok.. Cevap vermeme sebeplerini de açıkladılar.. Yeterli bilgileri yokmuş.. Yani bu meseleler onları aşarmış, bilimsel platform gerekirmiş...)) Ama yeri geldiğinde burada yazılanları bilimsellik dışı görmeleri, kendi sözlerini çürütüyor.. Saygılar...