Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

kralx

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kralx tarafından postalanan herşey

  1. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    ARŞİMETTEN FAX VAR.. Antik Çağ’ın en önemli bilim insanlarından matematikçi Arşimed’in elyazmaları, özel X-ışınları kullanılarak yeniden yapılandırılıyor. Arşimed’in keçi derisi üstüne işlediği elyazmaları, bilim tarihinde ilk matematik hesapları olarak kabul ediliyor. Elyazmaları arasında Arşimed’in Suyun Kaldırma Kuvveti başlıklı tarihi makalesi de bulunuyor. Arşimed’in Dünya’yı rakamlarla ifade ettiği yazıları kapsayan elyazmaları, matematiğin başlangıcı sayılıyor. Araştırmayı yürüten Baltimore’daki Walters Sanat Müzesi küratörü Will Noel, elyazmalarının yeniden yapılandırılması “Antik Çağ’dan bir faks mesajı almak gibi” sözleriyle betimliyor. Arşimed’in M.Ö. 3’üncü yüzyılda kaleme aldığı metinler, M.S. 10’uncu yüzyılda kimliği bilinmeyen bir elyazı ustası tarafından yağlı parşömen kağıtlarına temize geçirilmişti. Bu olaydan 2 veya 3 yüzyıl sonra Kudüs’te Yohanna Mironas adlı bir keşiş, Arşimed’in elyazmalarını içeren orijinal kağıtları yeniden kullanıma soktu. Yağlı keçi derisinden yapılan zamanın kağıtlarının üretimi oldukça pahalı olduğundan, ölen bir kişinin ardından el yazmaları silinip kağıtlar yeniden kullanılıyordu. Arşimed için de bu kural değişmedi ve orijinal elyazmaları silindi, kağıtlar yeniden kullanıldı. Hatta Mironas adlı bu keşiş, büyük kağıtları ikiye bölerek kitap haline gelecek şekilde katladı ve Ortodoks dinine ait ilahileri işledi. Keşiş Mironas’ın yeniden kullanıma soktuğu bu eski ve o zaman için dahi tarihi sayılabilecek kağıtlar arasında ünlü 4’üncü yüzyıl filozoflarından Hiperides’in de elyazmaları bulunuyordu. Yüzyıllar içinde parşömen kağıdı üzerindeki yazılar silindi ve kayboldu. Küratör Noel, iki önemli filozofun fikirlerini üstüste barındıran bu kağıtları ‘Dünyanın 8. harikası’ olarak niteliyor; “Antik Çağ’ın iki filozofu ve ortaçağ Ortodoks ilahileri aynı kitapta aynı sayfalarda, ne kadar şanslı kağıt parçaları ve bizler de onları bulabildiğimiz için şanslıyız.” Tarihi elyazmalarındaki metinleri okumak için daha önce çeşitli aydınlatma ve dijital görüntüleme teknikleri kullanılıyordu. Ancak ne kadar gelişmiş olsa da bu teknikler bazı bölümleri aydınlığa kavuşturmuyordu. Bilim insanları şimdilerde X-ışınlarından yararlanıyor. X-ışınları jeoloji ve biyoloji gibi temel bilimlerde ve antropolojide ise taş resimlerinin aydınlatılmasında yıllardır kullanılıyor, ancak sanat eserlerinin incelenmesinde ise henüz yeni. X-IŞINI KAĞITTAKİ ATOMLARI BULUYOR Araştırmada kullanılan X-ışınları, senkrotron adı verilen, elektronları ışık hızına yakın bir hıza çıkan özel bir parçacık hızlandırıcının içinde üretiliyor. Senkrotronda üretilen X-ışınları, elektromanyetik spektrumda tıbbi görüntülemede kullanılan bilinen X-ışınlarından çok güçlü bir ışın. Bu ışınlar araştırmacılara, inceledikleri cismin atom düzeyine nüfuz etmelerini sağlıyor. Bu güçlü X-ışınları sayesinde uzmanlar, tarihi kağıtların içinde, Arşimed’in kullandığı demir-bazlı mürekkebi yakalayabiliyor. Işınlar bir demir atomuna temas ettiğinde belli bir ışıma yapıyor, bu ışımalar toplanarak, demir atomlarının kağıt üzerindeki dağılımı çıkarılıyor. Bu demir atomlarının dağılımı yazının kendisi demek, dolayısıyla X-ışınları takip edilerek yazı bilgisayar ekranına yansıtılıyor. Her bir sayfanın yeniden yapılandırılması 12 saat sürüyor.
  2. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    KARINCALAR KADININ GÖZÜNÜ YEDİ.. Hindistan'da karıncalar, hastanede tedavi görmekte olan bir kadının gözünü yedi. Kalküta'daki hastane yetkililerinin açıklamasına göre, şeker hastalığı nedeniyle ameliyat olan ve ameliyat sonrası enfeksiyon tedavisi gören kadın hasta, pazar gecesi karıncaların saldırısı sonucu gözünde ağrı hissedince yardım istedi. Ancak hemşireler, enfeksiyon nedeniyle böyle ağrılar hissetmesinin normal olduğunu söyleyerek hastayla ilgilenmedi. Hastayı pazartesi gecesi ziyarete gelen yakınları, hastanın sol gözündeki bandajı kaldırınca, gözünde açılan boşlukta bir sürü karınca gördü. Hastane müdürü, ''karıncaların şeker hastalarına saldırmasının seyrek görülen bir şey olmadığını'' söyledi ve soruşturma komisyonu kurduklarını belirtti. Milyonlarca yoksul ve orta sınıftan insanın gittiği Hindistan'ın aşırı kalabalık devlet hastanelerinde, farelerin yanı sıra kedi ve köpeklerin hastalarla aynı yatağı ''paylaşmasının'' sık görülen bir manzara olduğu belirtildi.
  3. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    PİLLE ÇALIŞAN OTOMOBİL.. ABD'li otomobil firması General Motors, yakıt piliyle çalışan 100 otomobili, 2007 yılı sonbaharında müşterilerine denemeleri için verecek. GM yönetiminden yapılan açıklamaya göre, hidrojeni enerji kaynağı olarak kullanan pilli otomobiller, firmanın California eyaletiyle Washington ve New York kentlerinde kendi seçeceği ''değişik sürüş tarzlarına sahip'' müşterilere verilecek ve müşterilerin otomobillerle ilgili düşünceleri alınacak. Firmanın Chevrolet markasıyla ürettiği yakıt pilli otomobil, ''crossover'', başka deyişle 4 çeker araç. Yakıt pilinin en az 80 bin kilometre ömrü olacak. Hidrojenli motorların, 2010'a doğru piyasaya sürülmesi bekleniyor. ABD'de, ABD'nin Ford ve Japon Honda firmaları da, yakıt piliyle çalışan modeller üretmişti. Bu modeller de henüz deneme aşamasında. Yakıt pilleri, hidrojenle oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyon sonucu enerji üretiyor ve bu sırada çevreyi hiç kirletmiyor.
  4. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    MUTLAKA OKUYUN (UZAYDA YAŞAMIN ZORLUKLARI) İran asıllı Ensari, Uluslararası Uzay İstasyonunda (UUİ) tuttuğu günlüğü internete aktarıyor. 18 eylülde Rus Soyuz aracıyla uzaya giden Ensari'nin günlüğünü internette binlerce kişi okuyor. Şimdiye kadar yaklaşık 2 bin kişi de, Ensari'nin anlattıklarıyla ilgili çeşitli yorumlar yaptı. Ensari, günlüğünde ''Dostlar, itiraf etmeliyim ki, uzay boşluğunda temizlenmek zor zanaatmış...!'' diye yazıyor. ''Nice insanın merak ettiği, fakat kimseye soramadığı'' uzayda temizlik konusuna ayrıntılı şekilde değinen Ensari, şöyle yazıyor: ''Burada sular şırıl şırıl akmıyor. Herkesin ıslak ve kuru kağıt havluları var. Bunlar kullanılıyor. Günde ortalama günde bir adet ıslak, iki adet kuru havlu kullanıyoruz. Dişlerimizi fırçaladıktan sonra tükürmüyor, yutuyoruz...'' Herkesin bir temizlik seti olduğunu belirten Ensari, kendisinin kullandığı setin, sağlık sorunları yüzünden uzay yolculuğu programından son anda çıkarılan erkek Japon turisti Daisuke Enomoto için tahsis edilen set olduğunu, dolayısıyla sette tıraş bıçağı ve bol tıraş köpüğü de bulunduğunu anlatıyor. Ensari saçlarını nasıl yıkadığını da şöyle tarif ediyor: ''Su güğümünü alıp başımın üstünde usulca kocaman bir su topu oluşturuyorum. Sonra toz şampuan kullanarak çok yavaş ve yumuşak hareketlerle saçlarımı yıkıyorum. Ani ve sert hareket yaparsanız, su topu paramparça olup her yere dağılıverir...'' Uzay turistinin anlattığına göre, UUİ'de kullanılan bütün sular tekrar tekrar kullanılıyor. Islanan her şey ve bu arada terli giysiler dahi kurutuluyor ve buharlaşan su tekrar toplanıyor. Ensari, Rus kozmonotlardan birinin bir gün kendisine şöyle dediğini yazdı günlüğüne: ''Burada herkes kardeşten öte; zira birbirimizin terini içiyoruz.''
  5. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    KADAVRALARLA EĞİTİM +18
  6. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    AĞAÇ OYMA SANATINDAN ESTANTENELER..
  7. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    ÇİM'DEN HARİKALAR..
  8. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    ÖLÜM HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER.. Amerikan Discover dergisi ölüm ile ilginç bilgiler yayınladı. İşte ölüm hakkında en çok merak edilenler.. -İlk ölüleri toprağa gömme işlemi, İspanya'nın Atapuerca bölgesinde 350 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. -Bütün ölümlerin temelinde oksijen eksikliği yatar.. -Ölümün ilk üç gününde enzimler yemeğe başladığınız gibi sindirilmeye devam ediyor. Parçalanan hücreler bağırsaklarda yaşayan bakterilerin yemeği oluyor.. -ABD'de gömülen cesetler, toprağa her yıl ortalama 3 milyon litre sıvı bırakıyor.. -Bİr İsveç şirketi, cesetleri çeşitli kimyasal maddelerle donduruyor. Ceset, bir tüpün içinde 6 ila 12 ay arasında ayrışıyor ve tamamen yok oluyor. Böylece çevreye zarar verilmediğini iddia eden şirket, buna 'ekolojik defin' diyor.. -Hİndİstan'dakİ Zerdüştler, cesetleri akbabaların yemesi için açık alana atıyor.. -İNGİLİZ Kraliçesi Victoria'nın kocası Prens Albert, bornozu ve elinin alçısıyla gömülmek için ısrar etmişti.. -Madagaskar'da aileler akrabalarının kemiklerini çıkarıp törenle köyün etrafında dolaştırıyor. Daha sonra da kemikler yeni bir kefene koyulup yeniden gömülüyor. Eski kefen, yeni evlenene veriliyor veya çocuğu olmayanların yataklarına seriliyor.. -19'uncu yüzyılda Mısır'da demiryolu inşaatı yapan şirket, mumyaları lokomotiflere yakıt olarak kullandı. Böyle büyük tasaruf yaptılar.. -İngİlİz filozof Francis Bacon, tavuğu dondurmak istedi. Tavuğun içini karla dolduran Bacon, soğuktan hastalığa yakalandı. 1926 yılında da zatürreeden hayatını kaybetti.. -Embrİyonİk gelişim döneminde organların oluşumunda bazı hücreler ihtihar ediyor. Eğer bazı hücreler ölmeseydi, ördekler gibi taraklı ayaklarla doğardık.. -1907 yılında Massachussettsli bir doktor, özel bir ölüm döşeği tasarladı. Sonra da insan vücudunun ölüm anında 21 gram kaybettiğini rapor etti. Bu nedenle ruhun 21 gram tuttuğu varsayılıyor.. -ABD'de insanların yüzde 80'i hastanede ölüyor.. -ABD'NİN New York kentinde cinayet kurbanından çok intihar eden insan var.. -İnsanlIĞIN başlangıçından beri 100 milyar insanın öldüğü sanılıyor..
  9. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    BU KAFESE SİZ GİREBİLİRMİSİNİZ..? Tatillerine biraz heyecan katmak isteyenler Güney Afrika'daki bir vahşi yaşam çiftliği'nde bu amaçlarına ulaşabiliyorlar.. Bir kafesin içinde timsahlarla birlikte yüzmek hatta timsahların nefes alışını bile hissetmek mümkün oluyor..
  10. İçerizde bakarızda oke..
  11. Fala inanmam ama yinede merak ettim baksana benim falıma..
  12. Ok saygı duyarım.. Mesele bir yaratıcının varlığı yada yokluğuydu.. Doğa kendisini yaratmamıştır, bir yaratıcısı vardır.. Şimdi burada hem fikiriz.. Artık kimin tanrısı tanrı, kimin tanrısı helvadan putlar, ateş, güneş, insan tartışırız.. Benim Rabbim Allahtır.. O yarattıklarından münezzehtir.. Göndermiş olduğu Kur'an-ı Kerim kıyamete kadar mucizesini koruyacaktır ve Kur'an-ı Kerim'i kimse değiştiremeyecektir.. Değiştirilememesi ve değiştirilemez oluşu kudretin kanıtıdır.. O kudret sahibi Allahtır.. Saygılar-sevgiler..
  13. Mesela ağacın gövdesi dikdörtgen bir sütun halinde olsaydı.. Yada dağlar kare, üçgen yada prizma şeklinde olsaydı bunların bir yaratıcısı olduğu düşünülecekmiydi.. Bu soruya cevap aradım.. Cevap gelmedi.. Bir ağaç gövdesinden küçük bir kesiti elektronik mikroskoplarda inceleseydiniz, köşeli yapıtlardan daha estetik ve daha hesaplı yüzeyler görecektiniz.. Alah (c.c) yine imtihan gereği yarattıklarına dış görünüş itibariyle rastgeleymiş gibi bir şekil vermiştir.. Ağaç örneğinde mesela, ağacın dalları kabuğu yaprakları görünüş itibariyle rastgele bir dağılım sergiler.. Oysa o ağacı dış görünümü itibariyle bile bir şablona aplike etseniz, dalların sırası, simetrisi, yaprakların simetrisi gibi çok enterasan görüntüler göreceksiniz.. Hele mikroskopik ortamda sanat'ı apaçık görebilirsiniz.. Saygılar-sevgiler..
  14. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    FİL HASTALIĞI Tropikal ülkelerde hastalığın nedeni asalak solucanlardır. Bu solucanların çeşitli türleri vardır, ama en sık rastlanılanı Wuchereria Bancrofti'dir. Solucanın insan bedenine giriş yolunu kavramak için yaşam çevriminin bilinmesi gerekir. Solucan, çoğalmak için yumurta bırakır. Bunlar, "larva" denen küçük, gelişmemiş biçimlere dönüşür. Larvalar, sivrisineklerle taşınır ve sineğin soktuğu insanlara geçerler. Daha sonra lenf sistemine yönelirler ve orada gelişip erişkin solucanlar haline gelirler. Erişkinler bir yıl kadar süren bir dönemden sonra kana da karışabilirler. Ancak, asıl hasar yaptıkları yer lenf yollarıdır. Solucanlar genellikle lenf damarlarını tıkayıp iltihaba yol açarlar. Sonuç olarak da, genellikle bacakların alt kesiminde ve üreme organları çevresinde ağrılı şişlikler ortaya çıkar. Hastalığa neden kanser ise, şişliğin nedeni kanser hücrelerinin lenf damarlarını tıkamasıdır. Radyoterapide (kanser tedavi yöntemlerinden biri) ise, damar tıkanıklığından çok, doku hasarı ön plandadır. Ama, sonuç aynıdır.. Hastanın ilk görebileceği belirti, ısırılmadan sonraki üç ay ile iki yıl arasında ortaya çıkan ağrılı şişliklerdir. Şişliğe basınca parmağın bir çukur bırakması tanı için yeterlidir. Üreme organları bölgesi etkilendiğinde ise idrar yapmak zorlaşır. Zamanla, tıkanma sonucu deri kalınlaşır, pütürlü bir hal alır ve renk değişikliği olur. Alttaki doku da kabalaşıp sertleşir, deri fil derisini andırır..
  15. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    MUTFAK EŞYASINDAN JEEP.. Nevşehir'de farları yemek kepçesinden, egzozu kaşıktan ve çamurlukları karavanadan yapılan Willys marka 1960 model cip büyük ilgi çekiyor. Nevşehir'in Göreme beldesinde yaşayan turizmci Mehmet Bozlak'ın sahibi olduğu 1960 model Willys marka cip, ilginç aksesuarları ile göz kamaştırıyor. Standardı 4 silindir olan Willys'in motorunu Caprice Clasik'in 8 silindirli 5,7 hacimli motoru ile değiştiren Bozlak, 280 beygir güce olaşan aracın diferansiyel ve şasesini de yine bir Caprice ile değiştirmiş. Tamamen krom malzemelerden motifiye edilen cipin direksiyonu zincirden, direksiyon göbeği çaydanlıktan, farları kepçeden, çamurlukları büyük yemek karavanasından, egzoz çıkışları ise yılan şeklinde kaşıklardan oluşmuş. Çamurlukları istenildiğinde çıkartılabilen aracın şanzımanı ve camları otomatik. Döşemeleri deri ve sütten yapılan cipin kasasında, bir kaynana koltuğu da bulunuyor. Çok sevdiği aracına bugüne kadar bir çok talipli çıkmasına karşın satmayı düşünmediğini belirten Mehmet Bozlak, bundan sonra gelecek teklifleri değerlendirebileceğini söylüyor. Aracı için 15 bin dolar fiyat biçen Bozlak, 'Bu çok özel bir araç. Bunu yaparken 4 otomobil parçalandı. Bunun bir örneği de henüz hiç yapılmadı. Teklif gelirse, satmak için düşündüğüm rakam 15 bin dolar' dedi..
  16. Bir soru.. Eğer taş, toprak, dağ ağaç vs.. köşeli yaratılsaydı, acaba inanç noktasında düşünceler değişecekmiydi..? Cevaba göre birşeyler yazacağım.. Saygılar..
  17. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    CEP TELEFONUYA YUMURTA PİŞER Mİ..? Moskova’da bulunan Komsomolskaya Pravda gazetesinden Vladimir Lagovski ve Andrei Moiseynko, cep telefonlarının ne kadar zararlı olduğunu öğrenmeye karar verdiler. Cep telefonu ile pişirmenin bir sihri yoktur. Bu gizem cep telefonunun yaydığı radyo dalgalarındadır. Gazeteciler, resimde görüldüğü gibi basit bir mikrodalga aygıtı hazırladılar. Bir telefondan diğerini aradılar ve konuşma modunda bıraktılar. Telefonların yanına konuşma seslerini taklit etsin diye bir kaset çalar yerleştirdiler. Böylece telefonlar işe yarayacaklardı. 15 dakika sonra: Yumurta yavaşça ısınmaya başladı. 25 dakika sonra: Yumurta oldukça ısındı. 40 dakika sonra: Yumurta yakıcı sıcaklığa ulaştı. 65 dakika sonra: Yumurta pişti. ..ve son olarak: 2 dakikalık bir cep telefonu görüşmesi, radyasyon nedeniyle beyninizdeki hücreleri etkilemektedir. Çok daha uzun süre konuştuğunuzda beyin hücreleriniz ısınmakta ve ölmektedir. Umarım bundan sonra cep telefonunuzu kullanırken daha dikkatli olursunuz..
  18. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    OZON TABAKASINDA SEVİNDİRİCİ GELİŞME..! Ozon tabakasındaki deliğin ortaya çıkarılmasından 20 yıl sonra Antarktika'da ozon tabakası üzerine araştırma yapan ABD'li iki bilim adamı, deliğin önümüzdeki 60 yıl içinde tamamen kapanacağını öne sürdü. Ozon tabakasının 20 yıl önceki haliyle bugünkü durumu karşılaştıran bilim adamları David Hoffman ve Susan Solomon, ozon deliğindeki büyümenin durduğunu söyledi. Bilim adamları ozon tabakasına zarar veren kloroflorokarbon içeren spreylerin ve deodorantların dikkatli kullanılması sonucu tabakada olumlu sonuçlar elde edildiğini ve deliğin küçülmeye başladığını belirtti. Ancak uzmanlara göre deliğin tamamen yok olması için en az 60 yıla ihtiyaç var. David Hoffman, 'ozon tabakasındaki delik 2060 yılına kadar kapanmayacak. Tabakasının bir gün normale döneceği konusunda umutluyum. Ama ben göremem, belki sizler görebilirsiniz' dedi. Stratosfer katmanında bulunan ozon tabakası dünyayı güneşin zararlı ışınlarından koruyor. Ozon tabakasının incelmesi ve delinmesi durumunda cilt kanseri ve çeşitli cilt hastalıklarında artış görülüyor.
  19. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    DEV ÖRÜMCEK PANİĞİ.. Ankara’nın Haymana ilçesi Çalış beldesinde ortaya çıkan 10 santimetre büyüklüğündeki örümceklerin zehirsiz bir tür olduğu belirlendi.. Çalış beldesi Yılanlı mevkiinde ortaya çıkan örümcekleri görerek paniğe kapılan vatandaşların başvurusu üzerine, İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri harekete geçti.. Beldede yapılan çalışma sonrası, yakalanan örümcekler Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Böcek Bilimi Merkezine gönderildi.. Merkezde yapılan çalışmalar sonucunda, Haymana’da ortaya çıkan örümceğin 'solifugae' türünden olduğu kaydedildi.. Söz konusu örümceğin halk arasında 'karabüyü' olarak adlandırıldığı belirtildi.. Zehirli olmadığı bildirilen örümceğin, güneş battıktan sonra ortaya çıktıkları, çok hızlı hareket ettikleri ve 1 metreye kadar sıçrama özelliği olduğu bildirildi.. 10 santimetreye varan büyüklüğü ve iri görünümleri nedeniyle halk arasında paniğe neden olduğu ifade edilen Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü raporunda, bu tür örümceklerin ısırabileceği, hatta et dahi kopartabildikleri vurgulandı..
  20. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    YILDIZ BURUNLU KÖSTEBEK Avını tanıması, yakalaması ve yemesi bir saniyenin çeyreğinden daha az zaman alan bu hayvanı tanıdınız mı? Vanderbilt Üniversitesi'nden Kenneth C. Catania'nın yayımladığı bu fotoğraf bir köstebeğe ait..
  21. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
  22. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
  23. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    HAZIR CEVAPLAR.. Kulakları normalden büyük olan ünlü bilgin Galileo Galilei’ye geveze bir adam, "Üstad kulaklarınız bir insan için fazlaca büyük değil mi?" diye sorar. Galileo yaptığı işten başını kaldırarak adamı süzdükten sonra şöyle der: "Evet, benim kulaklarım bir insan için biraz fazlaca büyük; ama seninkiler de bir eşek için fazlaca küçük sayılmaz mı?" ________________________________________________________________________ Yazar Bernard Shaw, Başbakan Churchill’i "Pygmalion" adlı tiyatro oyununun galasına davet ederek şöyle bir not gönderir: "Size iki bilet ayrıldı. Bir dostunuzu da getirin, eğer varsa..." Churchill hemen bir not karalayarak ünlü yazara yollar: "İlk gece gelemeyeceğim için üzgünüm. Fakat ikinci gece gelebilirim, eğer hálá devam ederse." ________________________________________________________________________ Bir toplantıda Eflatun’a sorarlar: "İnsanlarda gözlemlediğiniz ve sizi en çok şaşırtan davranışlar nelerdir?" Eflatun şöyle yanıtlar: "Çocukluktan sıkılırlar, büyümek için acele ederler; sonra çocukluklarını özlerler... Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, ardından sağlıklarını geri almak için para öderler... Yarından endişe ederken bugünü unuturlar, dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Böylece hiç ölmeyecek gibi yaşarlar; ama hiç yaşamamış gibi ölürler." ________________________________________________________________________ İspanya Kralı, Napoleon Bonaparte karşısında yenilmiş ve esir düşmüştü. Her şeyini yitiren kralın gururu da incinmişti.. Fakat kral bunu belli etmeme gayretiyle Napoleon’a şöyle der: "Siz yalnızca para, altın ve toprak elde etmek için savaşırsınız. Oysa biz onur ve namus için savaşırız." Kralın içinde bulunduğu durumu anlayan Napoleon şu yanıtı verir: "Doğru söylüyorsunuz, kimin neye gereksinimi varsa onun için savaşır." ________________________________________________________________________ Ünlü ressam Picasso bir gece evine dönerken kapıda evine girmeye uğraşan bir hırsızla karşılaşır. Yakalamaya fırsat kalmadan hırsız kaçar. Derhal evine giren Picasso, hırsızın resmini çizerek polis merkezine gönderir. Bir hafta sonra ünlü ressama şu bilgi verilir: "Sayın üstad! Gönderdiğiniz resim üzerine çoğu sakat olmak üzere yirmi kişi, iki at, bir kedi ve birkaç adet konserve kutusu yakalanmıştır..." ________________________________________________________________________ "Guernica" adlı tablo Picasso’nun en ünlü eseri olarak bilinir. Savaşın acı yüzünü net olarak gösteren bu büyük tabloda 27 Nisan 1937 yılında İspanya iç savaşı sırasındaki Alman bombardımanı sembolize edilir. O dönemde Picasso, Paris’te bulunuyordu. Atölyesinde tablosunu tamamlamak üzereyken içeri bir Alman subay girer. Resme uzun uzun baktıktan sonra, "Bu resmi sen mi yaptın?" diye sorar. Picasso öfkeli bir şekilde, "Hayır! Siz!.." der.
  24. kralx şurada bir blog başlığı gönderdi: sedatistan
    FLAŞ KURBANI KANADA'da yaşanan talihsiz bir olay ülkede büyük tartışmalara yol açtı. İsmi açıklanmayan 2 aylık bir bebek, fotoğraf makinesinin flaşı nedeniyle kör oldu. Olay, ülkede bomba etkisi yaratırken bilimadamları, bebeğin fotoğrafı çekilirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı. Bebeklerin uyurken ya da başka yöne bakarken fotoğraflanması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, "8 aylık olmadan bebeğin fotoğrafını flaşla çekmek körlüğe kadar varan sonuçlar doğurur" dedi..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.