Zıplanacak içerik

doçent

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

doçent tarafından postalanan herşey

  1. MERHABA SEVGİLİ DAYI ARABÇADA CİN GÖRÜNMEYEN LAKİN BİLİNEN VARLIK ANLAMINDADIR Cinn” sözcüğü, “cenn” kökünden türemiş bir sözcük olup sözcüğünün asıl anlamı, “bir şeyi duyulardan saklamak”tır. “Cennehülleylü (gece onu örttü)”, “ecennehü (onu örttürdü)”, “cenne aleyhi (üzerine örttü)” şekillerinde kullanılır. Nitekim Kur’an’da İbrahim peygamberi konu alan bir pasajda “fellema cenne aleyhilleylü (ne zaman ki gece kendisini sakladı, iyice karanlık çöktü)” diye yer almıştır (En’âm; 76). Aşağıdaki sözcükler de “cnn” kökünden türemiştir. Cennet: “Toprağı ağaç yapraklarıyla saklanmış yer” demektir. Cinnet: “aklı, fikri saklanmak, delirmek” demektir. Cenin: “ana karnında saklandığı için bu adı almıştır. Cünnet: Kalkan; kişiyi oktan mızraktan sakladığı için bu ad verilmiştir. “Cinn” sözcüğü bütün eski ve yeni sözlüklerde “İnsanın beş duyusuyla kavrayamadığı, algılanamayan, ama somut veya soyut, varlığı kesin olan güçler” olarak yer alır. Sözlüklerdeki bu tarife göre melek ve şeytan terimleri de cinn kavramı kapsamına girmektedirler. Yani her melek ve şeytan cinndir, ama her cinn şeytan veya melek değildir. Kur’an’dan ve eski kaynaklardan yaptığımız tespitlere göre “cinn” sözcüğü çok kapsamlı olarak kullanılmaktadır. Nitekim Araplar yavaş hareket ettiği için hareketi gözle izlenemeyen küçük bir yılan türüne “cann” derler. Cann sözcüğü bu anlamıyla Kur’an’da iki yerde; Kasas suresinin 31. ve Neml suresinin 10. ayetlerinde, Musa peygamberin asası ile ilgili olarak kullanılmıştır. Ayrıca “cinn” sözcüğü Kur’an’da “cinnet” kalıbıyla da yer almıştır. “Cinn” sözcüğü, anlam olarak “insan” sözcüğünün karşıtıdır. Bu sebeple “cinn” sözcüğünü daha iyi anlamak için karşıtı olan “ins, insan” sözcüklerinin de bilinmesinde yarar vardır. İns, İnsan: Sözcük anlamı; “beş duyuyla hissedilebilen, bilinen, görünen, tanıdık, ilişki kurulabilen, kaybolmayan, sürekli ortada duran” demek olan “insan” sözcüğü, “fi’liyan” kalıbında olup “ens” sözcüğünden türemiştir. “İnsan” sözcüğünün aslı “insiyan” sözcüğüdür. Sözcük, anlam olarak evrendeki tüm görünen (cisimli) varlıkları kapsamasına rağmen sadece insanlara isim olarak verilmiştir. Bunun nedeni, insanın yaratılış itibariyle ünsiyete muhtaç, yani sosyal bir varlık olmasıdır. İbn-i Abbas gibi bazı tefsirciler “insan” sözcüğünün “nisyan” sözcüğünden türemiş olduğunu ve insanın verdiği sözleri unuttuğu için bu isimle isimlenmiş olduğunu söylemiş olsalar da bu görüş hem dil bilimcileri tarafından itibar görmemiştir hem de Kur’an’daki kullanıma ters düşmektedir. Sözcük anlamı itibariyle birbirinin karşıtı olan cinn ve insanın, varlık olarak da yaradılıştan gelen bir karşıtlık içinde olduklarının bize Kur’an göstermektedir:
  2. burada onu kelimesini sizmi eklediniz allahmı? allahsa neden parantez içine aldınız siz ekledinizse kurana nasıl ekleme yaparsınız bir yazsanız?
  3. merhaba sarıgöl ******* çünkü bir işi yapıp allah adlı görünmez varlığa şükrediyorsunuz değilmi yani bizim görünmez hispoya şükretmemizi sapıklıkla suçlerken kendi halinizi görmüyorsunuz sure yaratılış ayet 12 deki:(ey doçent) o azgın insanlar bizi bırakıpta kendilerine ne fayda ne zarar veremeyen allah isimli bir varlığamı tapmaktalar. görmedilermi yerden nasıl bitki yeşertirizde onunla sizi doyuyuruz o hücrenin içindeki gen haritayı allahmı koydu yoksa yoksa kendilerimi? ey doçent(sevgilim) sen sadece uyar gerisi yüce hispoya kalkmıştır kendini heba etme
  4. merhaba donduroma haklısınız aynı şeyi diyorum yüce hispo yarattı biz kullanıyoruz saygılar
  5. MERHABA DONDUROMA siz allahı yaratırken gördünüzmü? siz 1400 yıldır inandığınız allahın bir an olsun yarattığına gözlerinizle şahid oldunuzmu? buyurun işte allah işte şimdi yaratıyor dediğiniz bir örnek varmı? benim var mesela ben geçen gün bir numune yaptım yüce hispoya şükürler ettim yarattıdiye şimdi siz yazın bakalım allahınızın gücünü görelim saygılar
  6. doçent şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    merhana sobot SAYGILAR
  7. merhaba arkadaşlar kuran isimli kitabın en çok zikredilen kelimelerinin araştırılması yapıldı ve bakın kuran nasılda kendisini yalanladı Biz onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ki anlayasınız. YUSUF/2 Ve işte biz onu, Arapça bir hüküm (hikmet gereğince hükmeden bir Kitap) olarak indirdik. Eğer sana gelen bu ilimden sonra onların keyiflerine uyarsan, artık seni Allah'tan kurtaracak ne bir veli ne de koruyucu olmaz. RA'D /37 Biz onların, "Ona bir insan öğretiyor!" dediklerini biliyoruz. Hak'tan saparak kendisine yöneldikleri adamın dili a'cemi (yabancıdır, açık değildir), bu ise apaçık Arapça bir dildir. NAHL /103 Biz sana onu böyle Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar. Yahut (Kur'ân,) onlara bir hatırlama yaptırsın. TÂHÂ /113 Apaçık Arapça bir dille. ŞU'ARÂ /195 Korunanlar için bunu, pürüzsüz Arapça bir Kur'an olarak (indirdik). ZÜMER /28 Bilen bir toplum için âyetleri açıklanmış, Arapça okunan bir Kitaptır. FUSSİLET /3 Biz sana böyle Arapça bir Kur'ân vahyettik ki Anakent(Mekke'y)i ve çevresinde bulunanları ikaz edip; (vukuunda) asla kuşku bulunmayan toplanma gününe karşı uyarasın. (O gün), bir bölük cennette, bir bölük ateştedir. ŞÛRÂ /7 Biz, düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur'ân yaptık. ZUHRUF /3 Şimdi bakalım gerçekten bu kuran denen itap tam olarak Arapçamı indirilmiş 1-Firdevs Cennetin adlarından, ya da kesimlerinden. Arapça değildir. "Bahçe, bostan" anlamında. Süyûtî'nin aktarmasına göre, Mücahid, bu sözcüğün, "Rumca" olduğunu ve "bostan" anlamına geldiğini, Sûddi'yse "Nabatça" olduğunu ve "üzüm bağı" anlamına geldiğini savunur. Gerçekte, "Firdevs" sözcüğü, eski Farsçadaki "paradise" sözcüğünün bozmasıdır. Prof. Dr. Philip K. Hitti'ye göre, "duvarlarla çevrili bahçe, bostan" anlamını içeren "paradise", İbranice ve Yunanca yoluyla Aramilere geçmiş ve dönüştüğü "Firdevs" biçimi de Aramice yoluyla gelmiştir. Buna göre, "Arami", "Süryani" yoluyla Kur'an'a geçtiği söylenebilir. Süryanicedeki "Firdeyso"sözcüğü de, "bahçe" anlamındadır. Gerçekten de Muhammed'in, "Firdevs "ten söz ederken şunları söylediği bildirilir: "Tanrı'dan istediğiniz zaman, Firdevs'i isteyin. Çünkü cennetin ortasıdır o. En yüksek yeridir. Onun üstündeyse Rahman'ın (Kral Tanrı'nın) Arş'ı (sarayı, tahtı) bulunur. Cennetin ırmakları da oradan akar." 2-fur'kan Kur'an'da, "Musa ve Harun'a Fur'kan verildiği" bildirilir. "Kur'an'ın fur'kan olarak indirildiği" açıklanır. "Fur'kan"ın, "fark", "tefrik" sözcükleriyle ilişkili gösterilmek istendiği, kimi Müslüman Kur'an yorumcularınca "iyi ile kötüyü ayırt edici, yanlış ve doğruyu seçmeye yarayan" anlamı verildiği, kimi doğubilimcilerin bile bu anlamı önemser gibi göründükleri görülmekte. Ama gerçek olan şu: "Fur'kan" sözcüğü, "kurtuluş, esenlik" ("selamet") anlamındadır. "Kur'an" ve öteki "kutsal bildiriler" için kullanıldığı yerlerde bile bu anlam var. Süryanicedeki "furkono" sözcüğü de aynı anlama (kurtuluş, esenlik anlamına) gelmekte. Demek ki, "fur'kan", Arapça değildir. "Furkono" sözcüğünden bozmadır. "Fur'kan"ın Süryanicedeki sözcük gibi, "kurtuluş, esenlik" anlamına geldiği, Enfâl Suresi'nin 41. ayetinde şöyle denmesinden de açıkça belli olmuyor mu? "Eğer Allah'a ve iki (savaşçı) topluluğun karşılaştığı gün (Bedir Savaşında), kulumuza indirdiğimiz "fur"kan'a (sağladığımız kurtuluşa, esenliğe) inanıyorsanız, elde ettiğiniz ganimetin beşte birinin; Allah'ın, Peygamberin, onun yakınlarının, öksüzlerin, düşkünlerin ve yolcuların olduğunu kabul edin..." "Kur'an": Kur'an'da., bu kitabın kapsamının "Arapça" olduğu sık sık bildirilir. Oysa "Kur'an"ın kendi adı bile Arapça değildir. Konunun uzmanlarından sayılagelen ünlü doğubilimci F. Buhl, "Kur'an" için, "Nereden geldiği ve ilk anlamı kuşkulu" diyor. Bununla birlikte, Schwally, Wellhausen ve Horovitz gibi ciddi doğubilimci incelemecilerin, "Kur'an" sözcüğünde "okuma" ya da "okunan" anlamına gelen "keryani", "kiryani" sözcüğünü gördüklerini, o nedenle, bu sözcüğün "Süryani" ya da "İbrani" dillerinden alındığını söylemek gerektiğini belirttiklerini ve "Kur'an" sözcüğünün kökü olarak düşünülen "kara'a" sözcüğünün bile "Arapça olmadığını ortaya koyduklarını" yazıyor. "Kıraat" gibi, Süryanicedeki "kıryono" da, "okuma" anlamına gelir 3-ik’ra Alak Suresi'nin "ilk vahiy" sayılan ayetlerindeki "ik'ra"' sözcüğü gibi, hemen hemen aynı biçimde kullanılan, Süryanicedeki "ik'ri" sözcüğü de "oku!" anlamına gelmekte. Buna göre; şu bizim "Peygamber Muhammed", Süryanilerden [...] bir Süryanice sözcükle başlamış "Peygamberliğe"! 4-Adem Şu "Adem baba"mız Arapça değildir. Kur'an'da, Arapça olmayan ("a'cemî) sözcüklere özgü kurallara göre okunur.Bu ad, Tevrat'ta ve İncil'de de geçer. Süryanicedeki, aynı anlama gelen "Odom" sözcüğünden bozma olsa gerek. 5-Havva "Adem'in karısı. Arapça değildir. Tevrat'ın Tekvin bölümünde, 3. babının, 20. ayetinde şöyle dendiği görülür: "Ve Adem, karısının adını Havva koydu. Çünkü o, bütün yaşayanların anası oldu." Tevrat'ın bu anlatışına göre; Havva, "hayat" ya da "hayatı olan" anlamında. Yunanca "gençlik" demek olan "Hebe" de, kimi yazarlarca "Havva" niteliğinde gösterilir. Hitit Tanrıçası "Hepa" da öyle. Bu görüşü yansıtan bir mitoloji yazarının şöyle dediği görülmekte: "Hebe, Hitit yazıtlarında Hepa, Hepat ya da Hepatu diye adlandırılan büyük Güneş Tanrıça Arin-na'nın Yunancalaştırılmış adı olsa gerek. Hitit yazıtlarında, bu Tanrıçaya, 'sedir ağaçlarının ülkesinde' tapıldığı belirtilir. Sedir ağaçlarının ülkesi, Lübnan, Filistin'dir. Hepa=Hebe ise, Tevrat'ta ilk insanın, yani Adem'in eşi ve bütün insanların anası olarak gösterilen Havva'nın ta kendisidir..." Bununla birlikte "Havva"nın, Süryanicedeki, aynı anlama gelen "Havo" olduğu söylenebilir. 6-Tâğût Arapça değildir. "Sapkınlık" anlamında. "Şeytan" için de söylenir. Süryanicedeki, yine "sapkınlık" anlamına gelen "togyuto" sözcüğünden bozma. Süyûtî' ise tağutun "Habeşçe" olduğunu ve "kâhin" anlamına geldiğini yazar. Kur'an'daysa "şeytan" anlamında kullanıldığı anlaşılıyor 7-İblis Kral şeytan. Arapça değildir. Kur'an'da. da "Arapça olmayan" (a'cemî) sözcüklerin okunuş kuralına göre okunur.Şeytanın "özel ad"ı olarak yer alır. Rumca olabileceğini söyleyenler var. Bir kitapta şunlar yazılı: "İblis" adı, Yunanca diabolos sözcüğünden alınmıştır. Ve 'sahte', 'ithama', 'tahrif edici', 'iftiracı' demekir." 8-Şeytan Arapça değildir. İbranice'deki "satan" ya da "haşatan" sözcüklerinden bozmadır. "Ulu Yahudi" Musa İbn Meymun (1135-1204), şunları yazmakta: '"Satan” (şeytan), 'satah'tan gelmedir. 'Satah'sa, 'sakınma', 'bir yerden sakınarak, saparak geçme' anlamını dile getirir. 'Sen ondan sakın, yanından geçme, onun yanından, sap, öyle geç!' (Tevrat, Süleyman'ın Meselleri, ) ayetinde de bu anlamda kullanılmıştır. Yani 'satan' (şeytan) sözcüğünün kökünde, 'geçip gitme' anlamı var. 'Satan'a (şeytana), şunun için 'satan' denmiştir: "O, kuşkusuz kişiyi doğru yoldan alıp götürüyor, sapkınlığın yoluna düşürüyor.” 9-Rahman Tanrı'ya "Rahman" denir. Arapça değildir. Celaleddin E'sSüyûtî 1(1445-1505), El ttkân adlı ünlü ve önemli kitabında, "Rahman"ın Arapça olmadığını belirttikten sonra İbranice olduğuna ilişkin görüşler aktarır "Rahman", aslında "Süryani"cedir. Ve aslı Rahmono'dur. "Acıyan" anlamında.D.B. Macdonal, İslam Ansiklopedisinde, "Peygamberin bu cümleyi (Bismi'r-Rahman cümlesini), Güney Arabistan'dan aldığı sabit gibi görülüyor" demekte. 10-Vedûd Seven-sevilen" anlamında. Kur'an'da. Bu sözcük de Arapça kökenli değildir. Eski çağlardaki bir Tanrı"nın adı yansır bu sözcükle Arapların İslam'dan önce tapındıkları, adı Kur'an'da. da yer alan "Vedd" adlı bir "Tanrı"ları vardı. Araplar, öteki "Tanrıları gibi bunu da başka toplumlardan almışlar, ileri sürüldüğüne göre, Nuh döneminden, İslam'a değin tapınagelmişlerdi. "Nuh" uydurmasını bir yana bırakırsak, bu "Tanrı"ya Arapların uzun süre tapınageldiklerini gerçek saymamak için bir neden yok. "Sevgi Tanrısı"ydı "Vedd". Eros gibi. 11-Kuddûs Yukarıda gösterilen ayetlerde, ikinci olarak da "Kuddûs" deniyor "Tanrı"ya. Bu sözcük, "çok kutsal" anlamını içermekte. Bu sözcük de Arapça değildir. Süryani dilinde, din "Aziz"ine, "ermiş kişi"ye "kadiso" (sanctus) denir. 12-Cehennem Arapça değildir. Halim Sabit Şibay, İslam Ansiklopedisinin "cehennem" maddesinde şöyle der "Ahirette, azap yerinin adı. İbranice 'gehinnom'dan (gihinnam) geldiği söylenmektedir."Şunu ekliyor: "Kimi doğubilimciler, bunun, Kudüs'ün yanında eski çağlarda Mo-loch adına yapılan kurbanların yakıldığı kuyunun adından (Hinnom Vadisi) alındığı görüşündedirler. Cihinnam, eski metinlerde bir kelimesine sıfat olarak, 'çok derin' manasında kullanılmaktadır." Hayrullah Örs ise Musa ve Yahudilik adlı önemli yapıtında, şunları yazmakta: "Kötülerin gittikleri azap yerinin adı, 'Hinnom oğullan vadisi' anlamına gelen 'Ge bna hinnom' iken, sonraları 'Gehenna' olmuştur. "Gehennd olmuştur. 'Ge bna hinnom', Ken'ânilerin (Tanrı) Bate, kurban edilen çocukları yaktıkları bir vadinin adıydı. Tann Krallığını anlatan Arş-Kürsî-melik-melek-Cebrail-Mikail melekût (Tanrı Krallığı) gibi sözcüklerin, ayrıca karşı gücü oluşturan İblis-şeytan-cibt-tâğût gibi sözcüklerin Kur'an'da yer aldıkları halde "Arapça olmadıkları"na, çoğunun "İbrani", Arami-Süryani kiminin Nabat kiminin Habeş kiminin Yunan çevrelerinden alınma sözcükler olduğuna "dikkat" çekilmişti. "Tanrı" ve "şeytan" krallıklarında önemli yerleri olan ve değişik konuları içeren başka sözcüklerden de örnekler sıralandı ve bunların da Kur'an'da. geçen önemli sözcükler oldukları halde "Arapça olmadıkları" belirtildi. Bu konularda, gerçeği bir de "sözcüklerin dilinden öğrenmek isteyen herkes, yeterince durup düşünmek zorunda bunlar üzerinde.
  8. merhaba donduroma evet haklısınız şikayetimiz allah=al-ialh değil o allahı=al-ialhı yaratan insandır olmayan ilahtan ne zarar nede fayda gelmez fakat olmayan ilah adına =din adına zarar gelir faydası ise o dinden nemalanan din tüccarı bireyleredir allah yok hiç olmadı allahı ve nirvanayı ve şivayı ve ahura mazdayı ve zeusu ve horusu ve isisi ve osirisi ve manitiyu ve yehovayı ve rabbı ve yüce yaratıcı hisporatamusu insan yarattı şimdi işse yarattığı hayali kahramanlarla savaş veriyor ne için yarattığı hayali ilahları yok etmek için saygılar
  9. merhaba donduroma dininizi bilmediğinizden dininizin kanunları ile iligili konularda sanmanız veya sanmamanız gayet normal normal olmayan ise sizin sanmadığınız noktalarda tam tersine sanılması gereken kaidelerin olduğudur dininizi bilseydiniz sanmaz salt vahiy!!!ile konuşurdunuz keza dininiz kul hakkı dahil olmak üzere dininize iman edenlerin tüm günahlarının ilahınız dişlerse af edileceğini emreder af edilmeyenler ise bir süre(cezası nisbetinde) cehennemin en üst tabakası olan (müslümanlara kıyak olsun diye azabı en hafifi olan birinci tabaka)cehennemde azab gördükten sonra af edilecek ve cennete hurilerin veya göğüsleri henüz tomurcuklanmış kızların yanına gidecekler. burada asıl sorumuz şu idi bu kadar ********* ve adi suçları işleyen müslüman imanı sebebi ile hurilerin göğüsleri henüz tomurcuklanmış hep bakire kızların yanına er veya geç gidecekte?!!!!!!!!!!! hiç bu tarz ********* ve adi suçları işlememiş fakat imanda etmemiş kimseler sonsuza dek kaynar su içecek derileri kebap yapılacak cehennemin en alt tabakası HAVİYEDE (burada münafıklar ve benim gibi dinden dönen MÜRTEDLER azab görecek) sonsuza dek işkence görecekler. söylermisiniz hangi aklı selim insan bu masala inanır?
  10. merhaba fuzuli lütfen sadede gelin felsefeyi bırakın masal olduğunu söyleyenler, bu masalın yerine ölüm sonrasıyla ilgili hangi masal olmayan gerçeği buldular ve hangi geçerlilikle bu düşüncenin sağlamasını yaptılar? söylermisiniz semavi dinler eski masallardan başka hangi bilimsel kanıtla(pozitif) ahiretteki dünya hayatının olduğunu kanıtladı' bir örnek verirmisiniz! saygılar
  11. merhaba donduroma evet allah isimli mitolojik ilaha sonsuz sevgi duyup ibadet ederseniz o sizi mutlaka bağışlayacaktır adamda öldürseniz ırzada geçseniz hırsızlıkta yapsanız yani dünyada yanlış olan ne varsa yapsanız fakat Al-ilah(ALLAH) İSİMLİ MİTOLOJİK İLAHA İNANSANIZ O SİZİ MUTLAKA KURTARACAKTIR DİĞER ALEMDE!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! fakat dünyada en temiz kalpli en iyilik sever en dürüst en candan gerçek insan olsanız yanlış yapmaktan korksanız fakat ona inanamasanız o sizi asla kurtarmaz derinizi tazeler tazeler yine sonsuza dek azab eder. işte sizin tanımadığınız al-ilah(pagan araplarının ay tanrıçası put) bu özelliğe sahip saygılar
  12. doçent şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    merhaba donduroma burada her halde inanç ve tanrı meselsini yorumladınız sorunuza evet diyorum benim nazarımda artık bir şey ifade ediyor biliyorumki karşımdaki putperest bir ağaca veya hamura secde ederek taparak mutlu oluyor. fakat burada sizin algılayamadığınız birt durum var ahura mazda(zerdüştilerin tanrısı) müslümanların allahından nefret ediyor keza müslümanların allahıda musevilerin yehovasından zerdüştün mazdasından paganın uzzasından nefret ediyor bu böyle tüm tanrılar arasında bir savaş olarak devam ediyor yani yaratan tanrılar o kadar çokki bu çokluk nisbetinde bölük bölük bölünen cemaatler ortaya çıkıyor. ne hikmetse hiç bir cemaat(putistlerde dahil)tanrılarını gösteremiyor keza konuşan yaratan var eden öldüren bu tanrılar diğer tanrıları hiç kabul etmiyor sadece kendilerinin tek olduğunda ısrar ediyor ancak kendi görünmez tanrılarının var olduğunu kabul etmedikleri düşman oldukları diğer inançlarıda baz alarak şunu söylüyorlar birbirinden o kadar farklı milletlerin sadece tanrıları istedi diye birbirine düşman olması sizce ne kadar mantıklı? madem siz tanrınızın var olduğuna inanıyorsunuz neden işi ona bırakmıyor diğer inanç sahiplerini siz yargılayıp minancı sizden değil diye HARAÇ vermeye zorluyor vermeyenin ise HAYATINI katlediyorsunuz NEDEN? bu tarz tanrılar kendilerine inanan halklara ileride öldüklerinde sonsuz nimet vermeyi taahhüd!!!!ederken inanmayanların ise kendisinin ve kendisine inananların DÜŞMANI olduğunu defaat ile ikrar ediyor. haklı olabilirsiniz!! fakat görmezden geldiğiniz nokta şu mesela ben hayatının 37 yılını islama vermiş 8 yıl tasaavvuf dersi almış bir o kadar nakşi tarikinde kalmış birisi neden allahı inkar etsin? görmezden geldiğiniz dahası görmek istemediğiniz nokta ateist veya deist bireylerin dinlerinizdeki açıkları eski ve iyi birer dindar olarak çok daha iyi bilmesi. siz ise dininiz hakkında hiç bir araştırma gereği duymadan anne baba etkisi ile doğru bildiğiniz din hakkında en ufak bir eleştiri araştırma yapmadan bu dini HAKK diye kabul etmeniz. dininizi araştırsanız diğer inanç sistemleri ile ortak noktalarına baksanız din olgusunun nesilden nesile kopya edilmek ve eklemek sureti ile aktarıldığını anlarsınız. evet burada haklısınız inancınız kimseyi bağlamaz görmediğiniz nokta diğer dinlerin tanrılarının var olup olmadığı hakkında en ufak bir bilginizin olmaması sevgili donduroma ya siz yanılıyorsanız ya zerdüştilerin tanrısı ahura mazda varsa? o zaman haliniz ne olur? bu arada şimdi soru muhammedin elçi olduğuna deliliniz nedir sadece yazın biz tekrar soralım saygılar
  13. doçent şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    bu arada dinim hispoizm rabbim YÜCE HİSPORATAMUS kitabım prosataryus elçim benim yüce hispo beni seçti şimdi soru muhammedin elçi olduğuna deliliniz nedir sadece yazın biz tekrar soralım saygılar
  14. doçent şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    merhaba donduroma öncelikle la allah la ilah enel hakk enel ilah yani allah yok görünmez olan her şeyi yarattığına iman ettiğiniz aslında iman ettirildiğiniz anne baba dininde yaşayan allah fiili hayatta yok hiç olmadı eğer allah var derseniz şu sorularla muhatap olursubuz zerdüştilerin ahura mazdası var budhaların budhası var hinduların şivası var mısırlılıarın horusu var apaçilerin siuların manitusu var yani dünyada kime sorarsanız inandığı bir metafizik(görünmez hisedilmez açıklanamaz) bir yaratıcısı var bir zerdüşte göre siz kafirsiniz çünkü onların yüce yaratıcısı AHURA MAZDAYI İNKAR ediyorsunuz öldüğünüzde siz cinvat köprüsünden geçecek ve AHURA MAZDAYI kabul etmediğiniz için kötülükller ülkesine düşeceksiniz!!! bir budiste göre ise siz yine kafirsiniz çünkü yüce ilah budhayı tanımıyor ona iman etmiyorsunuz bir mısırlıya göre ise yine kafirsiniz çünkü isis ve osirisin oğlu olan GÖK TANRISI yüce horusa inanmıyorsunuz bir apaçiye göre siz yine kafirsiniz çünkü yüce manituyu(ulu ruh) tanımıyorsunuz siz bana görede kafirsiniz çünkü benim yaratıcım olduğuna iman etiğim yüce hisporatamusada inanmıyorsunuz kısaca şunu açıklayayım eğer allah varsa sadece müslümanlar kurtuldu eğer sadece şiva varsa sizde bizde yandık sadece hindular kurtuldu eğer sadece horus varsa sizde bizde hindularda yandı sadece horusun imancıları kurtuldu eğer sadece ahura mazda varsa sizde bizde hindularda horusçularda yandı sadece zerdüştiler kurtuldu eğer sadece yüce manitu varsa siz biz zerdüştiler hindular horusçular yandı sadece apaçiler kurtuldu eğer sadece budha varsa siz biz zerdüştiler horusçular hindular manitucular yandık sadece budistler kurtuldu eğer hiç biri yoksaki yok sadece hisporatamus varsaki ben iman ettim var hepiniz yandınız sadece ben kurtuldum sevgili donduroma iman işte böyle bir şey araitırmadan sormadan mukayese etmeden nesilden nesile katmalarla gelen dini kabul ederseniz sadece benim(sahipsinizya)allahım var dersiniz yüce HİSPORATAMUS sizi af etsin sizi doğru yola iletsin hispo(siz amin diyorsunuz)
  15. merhaba dayı sevgili dayı elinize sağlık kısaca açıklamışsınız inanç nedir diye teşekkürler
  16. doçent şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    merhaba sevgili muhterem bizi kopyacı olmakla itham etmişsiniz lakin asıl kopyacıları görmezlikten gelmişsiniz minik bir örnek MERYEM SURESİ 16. (Resûlüm! ) Kitap'ta Meryem'i de an. Hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti. 17. Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü. 18. Meryem dedi ki: Senden, çok esirgeyici olan Allah'a sığınırım! Eğer Allah'tan sakınan bir kimse isen (bana dokunma). 19. Melek: Ben, yalnızca, sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için Rabbinin bir elçisiyim, dedi. 20. Meryem: Bana bir insan eli değmediği, iffetsiz de olmadığım halde benim nasıl çocuğum olabilir? dedi. 21. Melek: Öyledir, dedi; (zira) Rabbin buyurdu ki: Bu bana kolaydır. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız. Bu, hüküm ve karara bağlanmış (ezelde olup bitmiş) bir iş idi. 22. Meryem ona hamile kaldı. Bunun üzerine onunla (karnındaki çocukla) uzak bir yere çekildi. LUKA İNCİLİ Luka - BÖLÜM 1 : Luk.1: 26-27 Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem 'di. Luka - BÖLÜM 1 : Luk.1: 29 Söylenenlere çok şaşıran Meryem , bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. Luka - BÖLÜM 1 : Luk.1: 30 Ama melek ona, "Korkma Meryem " dedi, "Sen Tanrı'nın lütfuna eriştin. Luka - BÖLÜM 1 : Luk.1: 34 Meryem meleğe, "Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki" dedi. Luka - BÖLÜM 1 : Luk.1: 38 "Ben Rab'bin kuluyum" dedi Meryem , "Bana dediğin gibi olsun." Bundan sonar melek onun yanından ayrıldı. söylermisiniz nasıralı meryemin yaşadığını iddia ettiği olayı(incil ayet demez sadece doğumu anlatım der) kuranda ayet olarak nasıl yazılmakta birebir kopya acaba bizdemi yoksa elçi olduğunu iddi eden muhammeddemi? sadece bunu cevablayın! teşekkürler
  17. sevgili kafedengi muhterem dinsizliğin misyonu yok ve olamaz inandığınız sistemin misyonu tanıtımı yapılabilir dinsizlik ise sistemsizlik inançsızlıktır biz dini emin olun genel müslüman tıoplumlarından daha iyi bilmekteyiz bildiğimiz için bilmeyen toplumlara dinlerindeki yaman çeşilkileri aktarmaktayız şunuda açıklayayım müslüman olduğum dönemde nasara rahipleri ile tartışabilmek için nasara dininde luka incilinide emin olun çok iyi okudum bu sebeble sıradan bir nasaradan dinini çok daha iyi bilir tahlil ederim saygılar
  18. sevgili uzak sorumuza cevab beklemekteyiz saygılar
  19. doçent şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    merhaba kafedengi benimde yüce rabbim HİSPORASATAMUSUM var tüm ilahlardan ve tanrılardan beridir çünkü onu YARATAN YAŞATAN ÖLDÜRECEK olan BENİM
  20. doçent şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    OHHH yüce HİSPORASATAMUS'A sonsuz şükürler ediyorumki sadece bir hayalmiş bu arada yebi ayetler geldi bana el-basirus (hisporasatamus görür) el-adilus(yüce hisporasatamus adildir) el-bakilus(yüce hisporasatamus sonsuz hayat sahibidir) şimdilik bu kadar ayetler nuzulus oldukça yazacağım hisporasatamus'un selamı üzerinize olsun
  21. sevgili BrainSlapper eminim hala şu an dünyadaki ve ülkemizdeki milyonlarca müslümandan dinlerini çok daha iyi bilmekteyiz belkide kabullenemedikleri nokta burası dinlerini onlardan çok daha iyi bilen dinsizlerin dinleri hakkında yaptıkları eleştirileri ve cevabsız kalan soruları
  22. merhaba uzak size bir sorum olacak sizi yarattığına inandığınız ilah allah nedir? nasıldır? nerededir? ne yapar? sadece bunun açıklamasını yapmanızı istirham ediyorum saygılar
  23. merhaba kısaca aktarayım DİNİN OLDUĞU YERDE DÜŞÜNCE VE YAŞAM ÖZGÜRLÜĞÜ OLMAZ DİN DÜŞÜNMEYİ KENDİ SINIRLARININ DIŞINDAKİ ALANLARDA YASAKLAR DİN YAŞAMAYI KENDİ SINIRLARININ DIŞINDAKİ ALANLARDA YASAKLAR DİN=KISITLI YAŞAM+KISITLI DÜŞÜNCE DİNİNİ TEMEL ARGÜMANI KİTABINDA BARINDIRDIĞI EMİRLER VE YASAKLARDIR BUNUN DIŞINDA DÜŞÜNEMEZ YAŞAYAMAZSINIZ SAYGILAR
  24. merhaba kafedengi ben islamı ve onun bilgilerini red ettim=karşı geldim=savaş açtım dolayısı ile karşı gelmek=islama karşı fikirsel noktada savaş açmaktır ayet bunu anlatmaktadır

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.