İNTERLOCK

*BİR PARADOKS...(Büken Jenny) -Rakipler, güneşin ısıttığı mezar taşı'nın taşlanması ile meşgûl iken-ki tarih 1764'dü- örümcek ağlarında bin türlü haşerat böcüksüleri pop star yarışmasını izleyor idiydiler!.. -Şayan-ı hayrettir sayın Fanlarım, Şıra'nın tahammürüne mani olmak içün, içine acıcık hardal atılmalıdır!.. O zeman ne olur? Ortaya bir meşrub çıkar ki, biz ona "hardaliye" adını veririz.. Hazım guddelerimiz böylecene tembih olur!.. -Siz; Siz olunuz da ve midenizin muhatı gışa'sını tahriş etmeyiniz.. İstimali dengeli kılınız...Dilerim.. Dip-not Hamişidir: *Gülshen; Sayın Kaymakam'a bu durumu haber veriyor idiydi de, "anlaşılamayan bir garip" durumusuna düşmüştür zavallım!..

Ölü; ölümünü seyrediyor plazma 107 ekran-da.. Karakol'da ayna var! Sedelina; İstanbul'da Branch-da..

SEDELİNA!.. Umacı, bir parlak yıldızmıdır sence.. Veya bir bilgisayar programlama dili mi?.. SEDELİNA!.. Pascal; ne ifade eder sana?.. Tiche; Kene'nin holografik betim'imi?.. *Zaten söylenmiş bir şarkı var!.. Yanına (veya paraleline) ben de bir kaç nota ilâve etsem ne çıkar?.. -Sen de katıl şarkımıza ha!.. ..SEDELİNA!..

*Paranoiac-critical activity... yöntemi ile görüntüler ve imgeler işletildiğinde, bilinçaltı'nın ve zihnin sürekli heyecan ve taşkınlık halinde olduğu bireylerde "Çocukluk Yaşamı" anılarının, bilinçlerini etkilediğini şedid farkederiz.. *Akl'ın denetimi dışında kalan bu büyük ve fekat "küçük" kardeşlerimiz "Veristik Gerçeküstü" nün etkileşimi içindedirler.. -Hadım edilme korkusu, boşluk korkusu ve masturbasyonal imgeler ile dolu yaşam-biçim'leri çarpıcıdır!.. *Sayın Fanlarım.. Dalton'un Atom Kuramı, bilimsel önsezi ve değerlendirme, ayrıca üç temel ilkeye dayanan kuramın ilkelerinin uygulanabilmesi,bu bireylerimizde, fiziksel ölçümlemelerine bağlıdır...Bağlıdır da ölçümlenebilir mi? -Burada şunu söylemek mümkin olabilecektir; Bu durum ölçümlenemez görünse de, durup-bakıp neler yaptıklarını tesbit ile yani, "GİDİŞ ve DÖNÜŞ" hareketlerini dikkat ile gözlemleyerek, "GİDİŞ ve DÖNÜŞ" sürelerini hassas ölçerek ve de ayrıca "GİDİŞ ve DÖNÜŞ" sebeb-i saik'lerini ayırdlayarak.. ..bir sonuca varılabilinecektir... *Nihayetinde şu veciz neticeye varılabilinir; Hayat, bir gemi'dir. Sen ol dümeni'dir. Unutursan beni bağlamında Döverim seni..fiziksel etkinliği başlayabilir... **Bu vasat/standard bireylerden korununuz.. -Karşılaşma mecbur an'larınızda ve derhal onların karbon monoksit/azot monoksit değerlerini ölçümleyiniz.. -Kaçınızdır..durmayınız..C vitamini alınız.Faide umulur.. DİP-NOT HAMİŞİDİR --------------------: *Daha sıhhatli korunum yapmak üzere, Telli Baba yerine, Büyük Ada'da, AYA YORGİ'ye giderek, Yarı-Hacı olmanız önerilmektedir.. Öneri Mercii; Selin ÇARMIKLI/Uzay KOZAKA çifti.. Sosyetemizin göz bebeklerisi...(Gazetelerden..)

*Daima ve hep, bir yerlerde EmilY_pandora olacak!..

*Sabaha yakındı.. ve belli değildi henüz gün..ellerin üşümüştü.. geceye üşümüştü.. ..ve bir şarkı mırıldanıyordum, sana bakıyordum, kıpır kıpır bir huzursuzluk ve yerli yersiz.. tarifsiz.. Söz vermemiştin, yağmur yağıyordu..ağlıyordun.. söz vermemiştin.. Bu gün gibi hatırlıyorum. Öğle sonrasıydı. Ve ilk beraberliğimizdi..tamamen tesadüftü.. hava şen şakraktı..Sonra birden başlamıştı.. sığındığımız yüksek binanın girişinde birçok konuştuk..çok konuştum..bir kaçta sigara.. nasıl geçmişti zaman?..nasıl?.. Yüzünde muzip bir gülümseme, dinliyordun.. çapkınca dinliyordun.. anlamıyordum ama mutluydun..duyumsuyordum.. ..bu kuş nereye uçar?.. ..sen neredesin?.. Zaman sabaha iyice yaklaştı..artık ağlamıyorsun.. ellerinde bak artık sıcacık.. ..söz vermemiştin biliyordum.. ..üzülüyordum, biliyordum.. Suskunluğu hala sevmiyorum.. ..gün aydınlandı ve seni artık göremiyorum..

Miskinlik ile gelsin kimde erlik varısa Merdivenden itirler yüksekten bakarısa Gönül yüksekte gezer daima yoldan azar Dış yüzüne o sızar içinde ne varısa Ak sakallı bir hoca hiç bilmez ki hal nice Emek yemesin hacca bir gönül yıkarısa Gönül Çalab'ın tahtı Çalap gönüle bahtı İki cihan bedbahtı kim gönül yıkarısa Sağır işitmez sözü gece sanır gündüzü Kördür münkirin gözü âlem münevverise Az söz erin yüküdür çok söz hayvan yüküdür Bilire bir söz yeter sende hüner varısa Sen sana ne sanırsan ayruğa da anı san Dört kitabın mânâsı budur eğer varısa Bildin gelenler geçmiş konanlar geri göçmüş Işk şarabından içmiş kim mânâ duyarısa Yunus yoldan ırmasın yüksek yerde durmasın Sinle sırat görmesin sevdiği didarısa

*GÜNÜ Çare mi? Şimdi dönüp-gitmek. Ardında söylenememiş bir çok söz bırakarak-gitmek.. Ardında bir sızıntı sanı-sürçü bırakarak.. Çare mi? Gitmek ve.. bir günü-ötelemek!

*oRHAN-SEVİM CEPHESİNDE YENİ BİR ŞEY YOK.... -Orhan Abi, Sevim Yengeyi çektirdikten sonra, transa girdi ve yeni bir güfteye imza atmıştır.. -Kendilerine ve ilham kaynaklarına minnet ile şükran duyarız.. -Güfte, içerik açısından aşkın mana taşımakta olup aynı paralelde ülke ekonomik parametrelerine veciz çiftelerde atmaktadır. -Borsamız alt-üst olabilecektir.. -Döviz dengeleri sarsılacak belki ortak pazar/ Avrupa birliği hayallerimiz sönebilecektir.. -İnceleyiniz canım Fanlarım..içleniniz.. On Kilo ver Sevim, On Kilo ver. Geçen Yaz bikini giyipte Teşhir ettiğin o beden'den On kilo ver.. Ben zaten o günlerin kepazesi olmuşum, Bir yıl durmadan saç ve sakal yolmuşum Çekemem ah..bu yaz da hiç çekemem Al sana "ONBİN DOLAR" Sevimcim Bida BY pass içün USA'lara gidemem... Offf...Offf...Offf...

*YAKAR AĞRI elinde bir gün vardı bir gün vardı sıcak bir gün-gündüz uyanmayı unutmuştum geceden-gece uzundu gece soğuktu ve yıldızsız kayıplardaydın ve gün ellerindeydi yürüyordun işte hep bu sebebten uykularım-sonsuz

*Sayın KAZMA ifade buyurmuşlardır ki.... -İnsan şehir dışına doğru büyüyüp-uzayan şehir'in dışa doğru uzayan şehrinin hemşehrisi olur ise, o hemşehrimiz, şehrimizin imkânlarından da dışa kayar, son-ucunda para'da kaybeder, zamanı da çalınmıştır olur...olabilecektir!.. Çünküsü, dışa uzayan şehür tehlükelüdüür.. Haydutusular varduur.. Haramisüler varduur.. Ham-ham yapan cinnisileri varduur.. -Amma..içe doğru böyüyen şehrimizde heç böyle bi şicikler yokduur.. Kap da kaç'cılar yokduur.. Kaza yokduur..Belâ yokduur..İnfaz felân heç yokduur.. Haramisiler yokduur..Cinnisiler de... Şehrümüzün içeriside büyürsek bizi çook severler.. Öperler bilem..öpmüşlerdirde de biz farketmemiş olabilirizdir..Okşamışlardır..Okşarlar... *Canım Fanlarım, KAZMA oğlu'nun meleği de ithal'dir..İthâl bir melektir o... Bu Kazma zat, o yüzden sallar..sallamış bulunmaktadır. Birazcık ta tahammülsüzdür..Hep kazma lâflar eder.. Şehri içten kazalım, çapur-çupur kazalım.. Hep içimiz böyüsün felan demiştir.. -Siz bunlara enanmayasınız sayın fanlarım.. Enanmayasız emi..ve dışa doğru uzayınız.. Hattam çook uzayınız..Uzaya bilem uzayınız.. Dışa açılınız..açılınız.. veee KAZMA'dan korununuz!.... (Gazetelerden)

*İSTANBUL Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Niksar'da evimizdeyken Küçük bir serçe kadar hürdüm. Sonra âlem değişiverdi Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak. Sonra âlem değişiverdi Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak. Mevsimler ne çabuk geçiverdi Unutmak, unutmak, unutmak. Anladım bu şehir başkadır Herkes beni aldattı gitti, Anladım bu şehir başkadır Herkes beni aldattı gitti, Yine kamyonlar kavun taşır. Fakat içimde şarkı bitti. Cahit Külebi

*GÖNDERME... -Buzlu bir rakı ziya-fet'inde, aldı aklımı başımdan kurnaz'da.. Şimdi şöyle bir içimi izhar etsem diyorum... NİRAN! Ba'd-ı Rev' Galeyan! Aydınlık-ta olsa zaman, Zemherir'de (Bre..Aman!) nasıl Raks'etsin İnsan! "..öyle akkor-ki gözlerin.."

*AŞK İKLİMİ On sekiz yaşın nisan günleri Dünya bir kızın gözlerinden ibaret Hayat bir tas su içimi Ne zaman oldu aklımda yoktu Yağmurlar yağdı hatırladım Yayıldı içime aşk iklimi Toprak kokusu bu muydu Böyle miydi benim insanlarım Ben hiç yoruldum mu severken Ah bu uzak ses kimin Şüpheniz olmasın şimdi bile Düşüp ardına gidebilirim Talip Apaydın

*GÖNDERME... -Buzlu bir rakı ziya-fet'inde, aldı aklımı başımdan kurnaz'da.. Şimdi şöyle bir içimi izhar etsem diyorum... NİRAN! Ba'd-ı Rev' Galeyan! Aydınlık-ta olsa zaman, Zemherir'de (Bre..Aman!) nasıl Raks'etsin İnsan! "..öyle akkor-ki gözlerin.."

*Şimdi olaya "Lütre" eb'adından bakıldıkta, enteresan bir durum sözkonusu olabilecektir.. -Aslında bir güldürü komplikasyonu akl'a erişmiştir.. Muktedir bir Abİ'mizdir! Sayarız ve severmiştik de! ..de ancak, etik ile etek arası bir ortam ve bu ortamda aşkın enflasyon özyapısallık var olmuştur.. -İşte bu noktada "Biz şimcik n'apalım?" dır! Irasal'da ılımlılık bozunuma uğramıştır.. Ölçü kaçmış, aransa da ne kadar, bulunması mümkin olamamıştır! Cerrah-i yardım talepleri gerisin- geri'ye dönüşmüştür! Vali'lik ne yapsın'dır! -Dolaylama uygulanmak yükümlülüğü "Altı ok" çoğul ifade erk'ine düşmüş görünmektedir.. -Her ne kadar eşit-tutam bir aynı'lık temaşa hudutları içerisindeyse de, "Eh!" denme durumu hasıl olup, denmiştir.. -Orhan Abi'miz çıkarsaması akl'a düşmüştür...Şöyledir; *Kişisel olarak eşit-değer kazandım.. *Kişisel olarak bu kazanımımdan yarar sağlayamadım.. *Sonucunda da, kişiliğimin "Stupid/idiotic" olduğu belirlendi.. *Ne diyeyim?..Şöyle diyeyim; -What a pity!.. I am sorry.. -Alas!..Alas!.. *I am slovenly!.. *Of..Of.. (Rosegarden'den alıntıdır.) **Sizleri çok fevkalade değerlendiririm..Canım Fan'larım...

*DÖRTLÜK Başkaları öldü, ama geçmişte, (herkesin bildiği gibi) ölüme en uygun mevsimde. Mümkün mü bu? Ben, Yakub el Mansur'un kulu, ölecekmiyim, ölüme mahkûm olan güller ve Aristotales gibi? Jorge luis Borges

*Adrenalin.. "-Bize dünyanın .......... ve pisliğinden başka bir şey bırakmadılar!.." *Devrimci ve baş kaldıran inancına, bilgilerine saygı duymamak imkan dışı.. *Ancak bir de neden aramayı ve durumun vaziyetini başkalarına yüklememeyi bir becersen diyorum.. *Sevgiler..

*MERDİVEN.. İç içe daireler... Enli ve yassı taş "Ot bitmeyen paralel'de!." Denk ve uygun esintiler... Kantarcı'nın topuzu kaçmasın ha! Patika'da-O gün'de Avuntu ve teselliler...

"ELF" in özelliği, istemediği anda ve istemediği göz'e görünmemesidir..

*Arzava'da, Feke'de günler, gene bu günki gibi idiydi.. Yılı pek belli değildi amma, belki 1400.18.3 civarlarında isminin şu anda bilinip-bilinmemesinin pratik olarak hiç bir faidesi olmayan Zât, mahallesinin bekçibaşı'sı.. Az para kazanan garipti.. Bilmiyorumdur o civarda bir gazete bayii varmıdıydı.. Ancak sabah erkendi.. Haberi aldı.. "İnfaz gerçekleşti!.." *Deli karısı; Hane'nin Gül Park'ında hezeyanlarını çıldırık öfke kesik'leri ile dönüştürürken.. "Çocuk ölüyor-du!." *Derkene Sayın Fanlarım.. "Dudak temas psikozu" aşamasında, kütüğe geçmiş Yolsuz Hanım, Media dünyasına yeni arama boyutu yükümlülüğünü ister kılmış bulunmaktadırlar!.. -Bu konu'da dikkate muciptir.. -Kendisine kızamıyoruzdur.. -Bıraksalar bağrımıza basabilecek-idiyizdir.. -Kendiciği kaybolmuş ve "Kompleks Komprador AZZİ" Yoz'unun ********* amellerine kurban olmuşturdur.. -Kendisine içerik olarak baş sağlığı diler, kenarlı alışkanlıklar temenni ederiz..

*VEHİM VE KORKU'YA AİT Ayna! Donmuş cıvık karışım keza Bol elbise seyyâl! Cüsse'ye giydirilmiş tül.. Zıt'ların birlikteliğine gelinlik! Bir derin vadi bu ..uçurum.. Güzel ve yumuşak vücutlu cariye! Gemileri saldık-bıraktık kaptansız uçsuz bucaksız ummana.. İlâhlara taptık biz! *endless questioning..

*TEŞEKKÜR Evet hep açık gidip gelen ağzın içindi, Gökyüzünün o huysuz maviliği içindi, Elma kokan bir Türkçeyle güldüğün içindi, Ölümün sefil, kötü belleği içindi, Her gün pazar kurulan o sokaklar içindi, Saçında uykusu kaçmış çiçekler ıslattığın içindi, Çocuklar okuldan dönüyormuş gibi sesin içindi; İşte bütün ama bütün bunlar için sana taşekkür ederim. İlhan Berk

"Dicle Nehri üzerinde kelekler, Erganimaden'inden geçerken tökezler!.." *John Dawey Terbiye Tarzı üzerine, "Tatlı Düş" "Phenomenon of Hysteria" seansı!... *Bakınız efendim ve şu noktaya teksif olunuz, focuslanınızdır... -John Dawey, bir yavrucuk ögemizin nasin kendi-kendicünü idare ediceni gayet güzel ifade etmişdirler.. -Yıl, taa 1920'lerdedirde! "Amanin!" denmelidir ve "Vay..vay.." dahi söylenmelidir.. -Günümüz "Tatlı Düş" fenomenal sürecinde, Şükûfe-i Ezhar'ın intikaz'ına müsebbib olmaktadır.. -..kimdir..düşünülmelidir.. "The Tatlı Düş ship, went on the rocks, near of Piruze.." zaruri neticesi bağlamında, olay bir Büyü/Pusarık mesabesinde algılanmıştır...Kâmu-âlem böyle manüple edilmiştir!.. -Durum ise, canımız-herşeyimiz Dawey merhum'un "Aile içinde yavri'nin gelişimi.." tedris noktasındadır.. -Şüphesizdir.. veee.. -Katara bakır Madeni, zengin bir madendir. Bilgi buraya bir dipnot hamişi olaraktan konmuştur.. -Müstesna bir yeri vardır!..

*Fancy brazen-faced!.. veya; "VAR OLMANIN YIRTIKSAL RAHATLIĞI.." *Holografik bir alemin, kadim-kadın vizyonları İlm-i İctimaiyyat nokta-i nazarından irdelendikte... Feraset-i Katt; Faside Bâb'ındandır!.. Ayrıca: "Kendi biter bellik" görüntülü "Tatlı Düş" yıkınç tutulumundadır.. Tümleşikliğinde konum "Ağır" dır.. Geçilirlik yıkım-erim aşamasındadır.. *Velhasıl/sözün kısası... Natura; Nature-Morte'dur.. Teyel kopmuş'tur.. ....bez getiriniz, ....tez getiriniz..Lütfen! durumu söz konusu olmuş bulunmaktadır... *Hafta-sonu mecburdönem'inizde başarılar dilerim..