Malta stratejik konumu sebebiyle yüzyıllar boyunca Fenikelilerden Romalılara; Araplardan, Fransızlara, İspanyollara kadar bir çok ülkenin egemenliği altına girmiştir. Son olarak 1800'lü yılların başında adada egemenliğini ilan eden İngilizler 1964 yılında Malta'nın bağımsızlığını ilan edişine kadar uzun bir sure ülkenin hakimi oldular. Böylece İngiliz dili, kültürü ve eğitim sistemi ülkenin tüm unsurlarıyla özdeşleşti ve yaşamın bir parçası oldu. Malta günümüzde de geleneksel olarak British Commonweath (İngiliz Uluslar Topluluğu) üyesidir ve İngiliz geleneğinin bir parçası olmayı sürdürmektedir.
Malta dünyanın iki ana dili olan az sayıdaki ülkesinden biridir:
Kökeni Fenikece’ye dayanan ve dünyanın bugün Latin Alfabesi ile yazılan tek Sami grubu dili olan Maltaca (Maltese) ve İngilizceyi Maltalılar günlük yaşamlarında birlikte kullanırlar.
Malta’ nın Avrupa, Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz bölgelerine kolay ulaşılabilir konumu, ana dilinin İngilizce olması ve gelişmiş sosyal, ekonomik ve teknik imkanları ve ılıman iklimi bu ülkenin dil eğitimi ve üniversite öğrenimi için de çok tercih edilmesini sağlıyor.
Malta ziyaretçilerine Akdenizli konukseverliğinin yanısıra Anglosakson geleneği ve Avrupalılığın hoş bir karışımını sunar.
Avrupa ülkelerine yakınlık
Ulaşım imkanlarının rahatlığı
Güvenli bir ülke olması
Kültürel zenginlik ve çeşitli sosyal aktivitelere olanak veren çevresel imkanlar
Yıl boyu ılıman iklim özellikleri
Çok uluslu çevrede yer alma imkanı
Düşük maliyetler (Uçuş, okul, konaklama)
Gelişmiş iletişim altyapısı
Sürekli dil bilgileri ile pratik yapma imkanı
Uluslararası isim yapmış okullarda eğitim görme imkanı
Malta Üniversitesi’ nin desteklediği, farklı ihtiyaçlar ve hedefle için hazırlanmış özel programlar
Devlet desteği,vize alma kolaylıkları