FUZULİ tarafından postalanan herşey
-
İNANÇ VE HURAFE
Hakikaten ilgi çekici,güzel bir yazı olmuş tebrikler.Bilimin anlamlandıramadığı durumlara hurafe izahını yüklemesi anlayışını güdenlerle ilgili bir örnek geldi aklıma:Yer altındaki suyu,bir hazineyi ''V'' şeklindeki çubukla bulduğunu söyleyenlere bu hurafedir böyle bir gerçeklik yoktur bilimsel yaftasını yapıştıranlara bunun bilimsel olduğunu kanıtlayan bir örnek çıktı.Yanlış hatırlamıyorsam ATV' de izlemiştim bir Türk doktor ,ismini bilmiyorum, bu çubuğun plastiğini yapmış ve uygulamasını da ekran karşısında göstermişti.Çubuğun kullanılış mantığını da insanın biyolojik enerjisini çubukla odaklayıp yeraltındaki suyun enerjisini çubuk aracıyla fark etmek olarak açıklamıştı yanlış hatırlamıyorsam.Doğrusunu bilen varsa yazabilir.Ama özü itibariyle hurafe olan bir şeyin bilimsellik kazanmasıyla hurafe olmaktan çıkması... Muhabbetle...
-
Allah mı, Tanrı mı?
Sayın Doçent bu alan somutlar alanı, değil yani sizinle ilgisi yok ama hatırlatmak isterim çabanız beyhude kendinizde biliyorsunuz ama bir çelişki daha siz de bir yaratıcıya inandığınızı söylüyorsunuz.Farklı yerlerde farklı inançlar mı sergiliyorsunuz? MUHABBETLE...
-
KURANDA Kİ DOĞRULAR.
Kendi kendinizle çelişiyorsunuz Sayın Doçent.Uğraş alanınız somutlar üzerine ise somut olmayan dinle ilgili niçin bu kadar çaba sarfedip ziyadesiyle kelam ediyorsunuz?Hem bilimin dışında diyorsunuz hem de bilim dışı konuyla ilgili bilimsel yargılarda bulunup üstünlük kurduğunuzu zannediyorsunuz.Bu kadar aşikar bir çelişkiyi görmek bilimsel bağlamda çok mu zor?Lütfen sözünüzde durunuz ve olursal hayaller hakkında fikrinizi söyleyiniz. MUHABBETLE...
-
En Tehlikeli Yalan...
İnanan insanları inandıklarının yanlışlığı hususunda aydınlatmayı kendine şiar edinenler takındıkları üslubun yanlışlığı hususunda karanlıkta olduklarını maalesef bilmemekteler.Bir yerde birilerinde kendilerince yanlış görenler gördükleri yanlışı yanlışın içinde olanlara anlatabilmeleri için ilk önce gönül dilini, edep yolunu tercih etmenin insani ve mantıklıca olduğunu bilmeleri gerekir.Birini birilerini etkilemek önce samimiyetten sonra karşındakine samimice değer vermekten geçer.İslam kendinin tebliği hususunda zorlamayınız,güzel öğütle davet ediniz düsturunu güder.Bunu bu şekilde yapmayanların suçu da İslam'a ait değildir.İnançlı insanın inancının yanlışlığını göstermeye çalışanlar inançsızlığı tebliğ etmenin çabası içinde olanlar ise önce karşılarındakini kendinden değersiz görür, inancıyla alay eder, alaycı bir üslupla doğruyu göstereceğine, karşısındakini etkileyebileceğine inanır ya da böyle inanmaktadır görünen odur.Bundan dolayıdır ki Kuran'ın inanmayanlar hakkında söyledikleri inananlar için bir kez daha teyit edilir. MUHABBETLE...
-
KURANDA Kİ DOĞRULAR.
Bilimin deneyimleme alanının dışında kalan fizikötesi bir konuyla ilgili bilimsel bir yargıya varmak bilim adına bilimsel konuştuğunu söyleyenlerin bilimle ne kadar örtüştüklerini görmemeleri beni her zaman şaşırtmıştır.Bilim hangi bilimsel sorgulama,deneyimleme sonucunda kesin bir yargıya varıp incelediği konuyla ilgili''Bu masaldır.'' tabirini kullanıp bir kanun oluşturmuştur?Bilim ''Din insan ürünüdür.'' gibi genel geçer bir kanun ortaya koyamadığı için hala din vardır.Bilim adına ''Din insan ürünüdür.'' çıkarımını yapanlar bilimsel olmayıp bilimi kullanarak yalan söylemektedirler.Çünkü bilimin böyle bir genel geçer çıkarımı yoktur.Bilim ''Benim inceleyemediğim her şey yoktur.''un kanıtını gösterip, kanununu ne zaman ıspatlamıştır? MUHABBETLE...
-
Allah mı, Tanrı mı?
Herhangi bir dini konuda konuyla ilgili konuşurken, inanın veye inanmayın Yaratıcıdan bahsederken hangi kelimeyi tercih ediyorsunuz?Allah mı diyorsunuz Tanrı mı diyorsunuz?Tanrı diyenler kendilerine Tanrı dedirten sebepler nelerdir, niçin Allah yerine Tanrı'yı tercih ederler?Bu iki kelimeden birini bilinçli tercih etmek bir anlayışa aidiyetin mi göstergesidir?Kendini muhafazakar görmeyenler tercihini Tanrı'dan yana kullanırken, kendini muhafazakar görenler Allah kelimesini kullanırlar.Tanrı kelimesini kullanmak Arap milliyetçiliğine karşı bir duruşuşun, Türkçeyi, Türklüğünü ön planda tutuyor olmanın mı göstergesidir?Tanrı diyenlerle, Allah diyenler aynı yaratıcıdan mı bahsetmekte aynı inanca mı inanmaktadır?Ramazan Bayramı ya da Şeker Bayramı tabirlerinde hangi tercih size yakın gelmekte bu tabirler arasında tercih yaparken Tanrı kelimesinde de olduğu gibi hangi etmenler bunu etkilemektedir?Bu kavramların farklı sahiplenilmesi bir ayrımın olduğunun mu göstergesidir? MUHABBETLE...
-
İblisi nasıl bilirsiniz..
Yenebilmek için görmek gerek; görebilmek için bilmek gerek; bilmek için ben gerek...Yunus'un dediği gibi:''Bir ben var benden içeri.''Hangi ben benim; sendeki hangi ben sensin?Bir yanımız İblisten yana bir yanımız Rahmandan yana... MUHABBETLE...
-
ŞEKER değil RAMAZAN BAYRAMI olmalıymış... "ulema” edasıyla konuşan RTE “Şeker Bayramı” değil “Ramazan Bayramı” olmasını geretiğini belirtiyor...
Tatile başladınız galiba Sayın Gloria...Hayırlı bayramlar affedersiniz iyi tatiller. MUHABBETLE...
-
SELAM İNANLARA BİR SORUM OLACAK
O'dur ki, sizi topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo) yarattı; sonra sizi bir bebek olarak çıkarmakta, sonra güçlü (erginlik) çağınıza erişmeniz, sonra da yaşlanmanız için size (belli bir ömür vermektedir). Sizden kiminin daha önce hayatına son verilmektedir; adı konulmuş bir ecele erişmeniz ve belki aklınızı kullanmanız için (Allah sizi böyle yaşatır). Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mümin Suresi, 67-68) MUHABBETLE...
-
ŞEKER değil RAMAZAN BAYRAMI olmalıymış... "ulema” edasıyla konuşan RTE “Şeker Bayramı” değil “Ramazan Bayramı” olmasını geretiğini belirtiyor...
Şeker gibi karşılarsan bayramı; bayram şekerin bayramı, bayaramın adı Ramazan olur. Muhabbetle...
-
İblisi nasıl bilirsiniz..
Kiminle mücadele ettiğinin farkında olacak ve mücadele etmesinin gereğinin farkına vardıysa akabinde onunla nasıl mücadele edebileceğinin bilgisine sahip olacak o yönde mücadele edecek... MUHABBETLE...
-
İblisi nasıl bilirsiniz..
Bence de... Allah, bizi bizden korusun kendimizi kendimizden korumamız gerektiğini görebilen kullarından eylesin.İçimden geldi... MUHABBETLE...
-
Zorunlu eğitim 9 yıla çıkıyor
Bir yenilik yaparken, bir sistemi düzeltmeye iyileştirmeye çalışırken en büyük problemimiz, hele bir başlayalım sonra sistem kendi oturur,düzelir anlayışı.Herhangi bir sistemdeki eksikliği,yanlışı gidermeden o sistemin başka bir yerinde yeni bir değişiklik yapmak yeni sorun alanları oluşturmaktan başka bir sonuç doğurmuyor geneli itibariyle.Ana sınıfının zorunlu olması ana sınıfının öneminin kavranmasına amenna da ana sınıfına gelene kadar ki eğitimin sorunları hala yerinde sayıyor.Müfredat değişikliğine gidildi lakin değişklik kitap üstünde kalmak zorunda bu aşikar bir vaka örneğin.Bu müfredatla eğitim-öğretim şartları değişmemiş bir ortamda yapılabilecek fazla da bir şey yoktur.Her iyi niyet her zaman iyi sonuç doğurmaz.Ama iyi niyeti görebilmek de büyük mutluluk verici bir durum. MUHABBETLE...
-
İblisi nasıl bilirsiniz..
O söz Mevlana'nın güzel bir sözü.Ben de sonuna naçizane birkaç kelime ekledim.Görmekle ilgili olarak vallahi görmek istemekle görüneni görmekle ilgili bir durum.Mevlana'ın sözü gibi elbisenin içinde insan vardır ama nasıl bir insandır o?İnsan sıfatlarından yoksun görünüyorsa elbisenin altında insan yoktur tabiatıyla göremezsin, görünen bir şey varsa o da insan değilse insanın iblis yönüyse gördüğün iblistir... MUHABBETLE...
-
Bir ateist niçin hayatına son vermez?
Hayatı anlamlandırmak hayatın bizim için ifade ettiği anlamı değerler bağlamında kabullenmek yaşamımız için çok önemli doğrudur.Müslüman için hayatın anlamı bellidir.Bu dünya gelip geçici,bir oyalanmadan ibaret ve Ahiret hayatının imtihan sınıfı gerçek olan değerli olan Ahiret alemi.Bu noktada ''Yarın ölecekmiş gibi bu dünya için; bugün ölecekmiş gibi Ahiret için çalışın.'' düsturu Müslüman'ın bu dünyayala öbür dünyaya bakışındaki ince çizgiyi ortaya koyuyor.Bir ateist için dünyayı anlamlı kılan nedir bunu en iyi kendileri bilir, yaşadıkları sürece kendilerini iyi hissettikleri bu dünya için doğru gördükleri ilkeler anlayışlardır değil mi?Hayatı her anlayıştan insan bir şekilde anlamlandırıyor.Hayatın anlamını kaybettiğini hastalık düzeyinde hissedenler ise her anlayıştan olup intihar edebiliyor... MUHABBETLE...
-
İblisi nasıl bilirsiniz..
Çok insan gördüm üstünde elbise yok.Çok elbise gördüm içinde insan yok. İçinde İblis var... MUHABBETLE...
-
KEMAL KILIÇDAROĞLU vs DENGİR MİR MEHMET FIRAT
CHP'nin anlayışını benimsemiyorum ama bulduğu yöntemdeki yeniliği de görmemezlik ayıp olur CHP'ye.Şimdilik kendi lehine sonuçlar doğuruyor zaman gelir de aleyhine dönmezse, kendi silahıyla vurulmazsa, göreceğiz bakalım.. MUHABBETLE...
-
ŞEKER değil RAMAZAN BAYRAMI olmalıymış... "ulema” edasıyla konuşan RTE “Şeker Bayramı” değil “Ramazan Bayramı” olmasını geretiğini belirtiyor...
Ülkemizde tartışma çıkarmak ne kadar da kolay Allah'ım.İstemediğiniz kadar malzeme ve tartışmaya meyilli ve en doğrusunu kendisi bilen o kadar büyük ve bir o kadar küçük kalabalıklarımız var ki.Doğruların eğriler içinde eritildiği,doğruların eğrilere kurban edildiği sığ düşünceden öte ciddi bir düşüncesi olmayan ideolojilerin doğruların üstünü bu kadar örttüğü ya da örtebildiği başka bir yer var mı?Alın size tartışma:Ramazan Bayramı mı Şeker Bayramı mı?Taraflar hemen kendi bulundukları yer icabı konumlanmaya başlayacaklar.Tartışmaya basit diyecekler ama Bayramın adı şeker diyecekler.Öbür taraf hayır kardeşim diyecek Ramazan'ı nasıl basit bir kalıba sokarsın özünden uzaklaştırırsın diyecek.Bu tartışma yeni değil de yeri değildi hakikaten.Benim tercihim Ramazan'dan yana...Siyasi zeminin dışında ciddiyeti olan bir konu ama bu şekilde tartışılmamalı bence... MUHABBETLE...
-
Sözü edilen "tehlike" ne?
Anlaşamadığımız o kadar çok konu ve bize düşman o kadar çok devlet var ki kendi sorunlarımızın gerçekliğininin tesbitini ya da sorunların olmazlığını bize düşman dediğimiz devletlerin sözleriyel değerlendiriyor onlara önem verdiğimizi gösteriyoruz.Zihinlerimiz birilerinin kölesi ve biz farkında değiliz, yönlendiriliyoruz ve yönetiliyoruz.Bir toplum kendi sorunlarının adını koyamıyacak ve buna çözüm üretemeyecek kadar aciz olursa o toplumu dışardan yönlendirmek, istenilen kıvama getirmek o toplumu sürekli karışıklık içinde tutmak çok kolaydır.Çünkü toplumu parçalayan ögeleri,anlayışları gerektiği zamanda kullandığınız da bunu kolayca başarabiliyorsunuz.Güneydoğu sorunu var biz içimizde beraberce çözemedik bu basireti gösteremedik yine birileri bunu silah haine dönüştürdü namlusu bize dönmüş.Alevi kardeşlerimizin sorunu var ve gerektiğinde kaşınmak,alevlendirilmek üzere hali hazırda sürekli bekliyor.Laiklik-din devleti gibi nur topu olmaktan çıkmış kocaman adam olmuş devasa bir sorunumuz var.Bu sorunları kendiniz çözemezseniz çözmek için çaba sarfetmezseniz birileri bu sorunları daha büyük ve çözülmez hale kolayca getirir akabinde de karşımıza geçer izler bizi kontrol eder, sömürür artık ne yapmak istiyorsa o noktaya evirir.Şimdi bize düşman devletler sizin bu meyanda sorunlarınız var bunları çözün derken biz ne yapacağız?Büyük devletsen biri sana bu sorunu çözün diyemez dedirtmezsin kendin çözersin.Ama biz ne yapıyoruz hayır bizim sorunumuz yok sizi ilgilendirmez diyoruz.Bu esasında kimin işine yarıyor bir düşünün.Bu bakış bizim sorunları görmezlikten gelip kendi kendimize biz bağımsızız hayallerine dalmamızı sağlıyor.Sorunlareımızı görmezlikten geliyoruz bize düşman olanlar sorununuz var biz yardım edelim diyerek kendi çıkarları doğrultusunda bize müdahale ediyorlar.Biz bu noktada siz karışmayın diyoruz burası güzel de sorun çözülmediği için onlar sürekli bu sorunların içinde yönlendirici olarak yer alıyorlar. muhabbetle...
-
KEMAL KILIÇDAROĞLU vs DENGİR MİR MEHMET FIRAT
CHP ilk defa, AKP ile mücadelesinde etkileyici,doğru bir yöntem buldu bu bağlamda CHP'nin hakkını teslim etmek gerek.Kendi adına da mücadele anlayışında bir yenilik olması hasebiyle ilk defa tabloyu doğru okudu.Şahsen ben etkilendiğimi söylemeden geçemeyeceğim. MUHABBETLE...
-
KEMAL KILIÇDAROĞLU vs DENGİR MİR MEHMET FIRAT
Doğru bir tesbit Sayın Dipnot.Ben de ''karşıdan'' bakınca aynı manzarayı görüyorum.Karşıya geçip daha önce baktığım karşıya geçiyorum yine aynısını görüyorum.Esasında yerler farklıymış gibi görünse de aynı manzarayı farklı yerlerde görmek çok mümkün... MUHABBETLE...
-
işte deniz feneri
Mevzu çok ciddi ama konu alay zeminine taşınınca komediye dönüşebiliyor görüldüğü üzere.''Kerizfeneri'' başlığı gibi.Doğruları söylediğini düstur edindiğini söyleyenler eğri duruşla doğruları da bozuyorlar. MUHABBETLE...
-
işte deniz feneri
Bence Türkiye'de sürdürülecek bir Deniz Feneri davasına Anayasa Mahkememiz baksın.Gerekirse feneri kapatsın kapatamıyorsa da ceza versin... MUHABBETLE...
-
Sözü edilen "tehlike" ne?
- K E R İ Z F E N E R İ
Maalesef ki görünen şu Müslümanlık bizim söylemlerimizde,dilimizde.Kendimizi konumlandırırken inançlı bir pozisyon buluyoruz ama fiillerimiz nedense dilimizden dökülen değerlerin ziyadesiyle üzücü bir şekilde dışında seyrediyor.Biz bozulduk neye inanırsak inanalım bizimle birlikte bizimde içinde olduğumuz her değer her zemin bozuldu.Aynada kendimizi görüyoruz ama bir başkasını gördüğümüze kendimizi inandırıp görüneni eleştiriyoruz. MUHABBETLE... - K E R İ Z F E N E R İ
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.