FUZULİ tarafından postalanan herşey
-
Laik Türkiye'de Müslüman Olmayanların Sorunları
Türkiye'de Diyanet işlerinin yapısı İslam'ın kendisine de aykırı bırakın laikliğe aykırılığı Sayın Değil Öyle.İslam gayrı Müslimden vergi al ama onun inancını yaşaması için gerekli şartları sağlama, ona zorla Müslümanlığı öğret demiyor.2. Mahmut'un güzel bir sözü vardır:''Ben Müslümanımı camide,Hıristiyanımı kilisede,Yahudimi havrada görmek isterim.'' düsturunda.Ayrıca laikliğe dünya litarüürüne katmış ,laikliğin doğmuş olduğu topraklardaki laiklik anlayışını bu gerçek laiklik değildir şeklinde eleştirmek de garip geldi bana.Buna tereciye tere satmak derler kanımca Sayın Değil Öyle.Türkiye de laik,demokratik,sosyal,hukuk devleti ama bu değerlerin özüne ne kadar yaklaştığıyla, bu değerleri ne kadar faydalı kıldığıyla orantılı olarak laik,demokratik,sosyal,hukuk devleti. MUHABBETLE...
-
YALAKA TOPLUM!
Eğitim şart!Devlet millet içindir değil millet devlet içindir ve kendi menfatimiz için konumca bizden üstte olanlara gücünden dolayı zoraki saygı göstermeliyiz ona, onlara muhtacız anlayışıyla büyüdük ve sistemimiz bu şekilde işliyor bizim de bu şekilde davranmamızı salık veriyor maalesef. MUHABBETLE...
-
Laik Türkiye'de Müslüman Olmayanların Sorunları
Ben bütün değerleriyle,güzellikleriyle,farklılıklarından doğan farklı güzellikleriyle evet burası Türkiye demek istiyorum; ama maalesef ki yaşadığımız bütün sıkıntıların, anormalliklerin normalliğini gösterebilmek için burası Türkiye, her şey olur bu ülkede deme gereği duyuyorum ve duyuyoruz.Bu gerekten kurtulmak için bu şekilde olmamalı Türkiye, sözü her zaman aklımda... MUHABBETLE...
-
Laik Türkiye'de Müslüman Olmayanların Sorunları
Çok doğru sayın jön... MUHABBETLE...
-
Laik Türkiye'de Müslüman Olmayanların Sorunları
Neden mi Sayın gökyüzü:Burası Türkiye desem yeterli olur mu? MUHABBETLE...
-
ap açıkmı ?karmaşa bir kitapmı?
Sayın Demirefe Kuran'la ilgili bir söz vardır bilirsin belki çünkü ziyadesiye bilgi sahibisiniz bu alanda.Kuran bir deryadır.Her insan bilgisi,aklı ölçüsünde o deryadan nasibini alır.Kimi kepçeyi daldırır kimi kaşığını. Sizin kepçeniz ya da kaşığınız boş çıkıyorsa deryayla birlikte kepçenize de bakın derim... MUHABBETLE...
-
Laik Türkiye'de Müslüman Olmayanların Sorunları
Laiklik kime göre bize göre bize özgü laiklik,ABD'ye özgü, Fransa'ya özgü her devletin kendi iç dinamiklerine göre laiklik anlayışı ve uygulaması var.Bir hıristiyan ülkede meclis kürsüsünde İncil'e el basarak yemin etmek de laiklik bir başka ülkede bir başbakanın inandığı dinin terimlerini sözünde kullanmasının laikliğe aykırı olduğunu söylemek de laiklik.Başörtüsünü üniversiteye sokan ülkeler de laik başörtüsünü laikliğe aykırı görüp üniversiteye girmesine izin vermeyen ülkenin lakliği de laiklik.Laik devletin ordusunun yemekhanesinde emirle dua etmek de laiklik.Farklı tonlarda farklı lügatlarda binbir çeşit laikliği bulmak mümkün değil mi?Hangi ülkenin laiklik anlayışından bahsediyorsanız o ülkenin uygulamalarını kendi laiklik anlayışına göre değerlendirmeniz gerekir.Evrensel laikliğin bence tek ortak noktası yasalarında herhangi bir din anlayışına atıfta bulunmaması onun ötesinde uygulamaları toplumun inancından inançlarından bağımsız olamaz. MUHABBETLE...
-
TÜRBAN SORUNU - KONUSU - ANA BAŞLIK
Şimdi sorun,sıkıntı,ayrılık gayrılık kalmadı değil mi?Gönüller rahat vicdalar huzurlu daha da bir kenetlenme daha da bir sevgi ortamı olacak artık.Ne yapıldı kanserli bölgenin üstü örtüldü hastalık giderildi kimin açısından doktor açısından.Bundan sonra güllük gülistanlık gönüller,yüzler yaşadığımız yerler.Millet daha da bir güven duymaya başlar artık hukuk sistemimize,daha çok sahip çıkar devlet denen kesimin zihniyetine.Kutuplaşmalar yerle yeksan olur bundan sonra, hep beraberiz bundan sonra her yolda ama şu başörtüsünden bir kurtulmak lazım tehlike arzetmemek için.Biz bu anlayışla daha çok sorun çözdüğümüzü zanneder çözdüğümüz zannettiğimiz sorunları daha sonra daha büyük olarak daha çok görür daha birçok sorun çözeriz. MUHABBETLE...
-
Kuran'da Miras Paylaştırmada Matematiksel Hata.
''Tesadüf'' ilginç bir kavram.Anlam veremediğiniz durumları anlamlandırmak için anlamını bilemediğinin üstüne anlam olarak örttüğün bir örtü. MUHABBETLE...
-
Laik Türkiye'de Müslüman Olmayanların Sorunları
Kanaatime göre bu ülkede ne kadar farklı anlayış,yaşam,sosyal birliktelik varsa bütün anlayışlar kendi asıl özünden uzaklaştırılmış,aşındrılmış,sığlaştırılmış şekilde ve kendi özünden uzakta şekilselliğiyle asıl özün farklı olduğu biçimde yaşanıyor.Yanlışların doğruların önüne geçtiği bir içtimai ortamda hiçbir anlayışın,sosyal birlikteliğin huzuru bulması mümkün değildir.Herkesin kendi huzurunun tanımını yapıp onu ikame ettirmeye çalıştığı bir yerde yine herkesin şikayetçi olmasından ve huzurun bir türlü tahsis edilememesinden daha doğal durum ve de gaflet hali olamaz.İnsanı ıskaladığınızda insanla birlikte bütün değerleri de ıskalarsınız... MUHABBETLE...
-
Kuran'da Miras Paylaştırmada Matematiksel Hata.
Uzaklaşmak için tanımak gerek,tanımak için yakın olmak gerek.Her yakın olduğunu tanıdığını zannetmek bir zandan ibaret.
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
Rüyamda kendimi gördüm, Bir filmde başrol oyuncusuydum Ve sonunda ölüyordum. Kalktığımda ağladığımın farkına vardım. Yaş vardı yüzümde. Ağlamıştım, Rüyamda gördüğüm ölümüme. MUHABBETLE...
-
Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...
''Sessizlik''te de ses vardır hem de dokuz tane. MUHABBETLE...
-
Körler ülkesindeki görenin sonu..
Şöyle bir baktım da aynaya göremedim eski beni!Bakan göz mü değişmiş; gördüğüm ben mi? Mecnun Leyla'yı gördü, Leyla oldu.Leyla'ya baktığında artık Leyla yoktu... MUHABBETLE...
-
Kuran'da Miras Paylaştırmada Matematiksel Hata.
İhtiyar bir adamın 3 tane oğluyla 17 tane devesi vardı.Ölmeden önce oğullarına şöyle vasiyet eder:“En büyüğünüz develerin yarısını ortancanız 1/3’ini, en küçüğünüz ise 1/9’ini alsın.Sakın hiç bir deveyi kesmeyin”.Çocuklar,babaları öldükten sonra develeri paylaşmak istemişler ama bir türlü paylaşamamışlar.Bu sırada oradan devesiyle geçmekte olan yaşlı bir kimseden yardım istemişler.O da çocukların babalarının istediği gibi develeri paylaştırmış ve sonun da kendi devesine binip gitmiş." Bu soru bu başlığa bir katkı sağlar mı bilmiyorum; ama daha önce bir yerde müşerref olmuştum.Bu soru bu başlık altında kullanıldı mı onu da bilmiyorum.Bu sorunun çözümünde matematiksel bir ilginçlik var.Belki daha önce görenler vardır bu soruyu.Salt matematiksel yöntemle yapıldığında garip bir durum ortaya çıkıyor?Buyrun paylaştırın! MUHABBETLE...
-
Kuran'da Miras Paylaştırmada Matematiksel Hata.
Cümleleriniz çok ilginç Sayın demirefe!Sizin ulaşmış olduğunuz inanç nasıl bir inançtır gerçekten dikkatimi çekti?Mevcut verilerden hareketle mevcut insanın,dinlerin,din dışı teorilerin bahsetmediği,bahsedemediği bir inanç hangi alanda,hangi kavram-kavramlar ve mantıkla ulaşılacak bir inançtır?Evrenin anlamıyla ilgili açıklama getiren bütün sistemlerin evrende, evrensel bir bilincin kesinlikle olduğunu kabul ediyor olduğunu varsayalım.Semavi dinlerde bu yüce güç Allah(yaratıcı) dini temelli olmayan yaklaşımlarda bu güç yukardaki varsayımdan da hareketle mahiyeti bilinmeyen bir güç bilinçtir doğru mu?Peki bu yüce bilincin tam manasıyla bilinemiyor olması bizim bu bilinç karşısında nasıl bir tavır almamızı onunla ilgili hangi düşünceyi taşımamızı hangi düşünce,hangi doğru ölçüt sağlıyacak?Bu bilinç karşısında bu bilinç bilinemez,kendini dinlerle hissettiremez yaklaşımıyla bu yüce bilinçle kurulan ilişkinin; bu güç Allah'tır ve Allah kendini,hayatın anlamını ve bilmediklerimizle ilgili anlattığı inanç sistemine inanıp bu şekilde kurulan bir ilişkinin ve alınan pozisyonun arasındaki düşünsel,anlamsal,mantıksal değer farkının mahiyeti nedir ve bunu nasıl bilebiliriz?Yaşamın, evrenin anlamını bir şekilde bulmak mümkün değilse anlamını aramak,arıyor olmak niçin mümkündür?Birbirine seçenek durumunda olan bu alandaki düşünce,anlamlandırma sistemlerinin ne anlamı vardır bu niçin mümkündür? MUHABBETLE...
-
YALAKA TOPLUM!
İlköğretimde 3 yıldır uygulanan eğitim felsefesini bilen var mı?Yapılandırmacı yaklaşımla öğrenciyi merkeze alan öğrenciden hareketle bilgiyi,düşünceyi buldurmaya yönelik, öğrencinin bilgiyi kendisinin anlamlandırmasıyla anlam kazandıran bir yaklaşım.Eğitimin sıkıntıları yok mu?Saymayla ve de yazmayla bitmez.Lakin uygulanmak istenen felsefenin özü hakkında araştırma yapabilir bindikleri dalı kesiyorlar diyebilirsiniz. MUHABBETLE...
-
YALAKA TOPLUM!
Eğitim şart! MUHABBETLE...
-
ÇOCUKLARIN GİZEMLİ DÜNYASININ AÇIĞA ÇIKARILMASI
Kolay gelsin hocam umarım düşüncelerinizi gerçekleştirecek imkanları bulursunuz. MUHABBETLE...
-
Körler ülkesindeki görenin sonu..
Körler ülkesinde göz ameliyatı yapılırsa ne olur? A)Gözünüz,gönlünüz açılır. B )Gözünüz açılır,gönlünüz kapanır. C)Ahireti görme imkanınız olur. D)Gördüklerinize inanamazsınız. MUHABBETLE...
-
Körler ülkesindeki görenin sonu..
GÖRDÜM! MUHABBETLE...
-
Körler ülkesindeki görenin sonu..
Bu arada körler ülkesini haritada göremedim! MUHABBETLE...
-
Körler ülkesindeki görenin sonu..
Her baktığın yerde mutluluk görmek istiyorsan mutluluk gözlüğü tak.(Mutluluk gözlüğü:Camında mutluluk yazan gözlük.) MUHABBETLE...
-
Körler ülkesindeki görenin sonu..
Görmek var, görmek var Veysel gibi görmek var. Göz açık olup, Gönlü kör olmak var. Gördüğümüzle görünen bir mi; her gördüğümüz görünen kendisi mi?Görüneni görmezlikten gelmek görmek mi,göremediğimizde görmediğimiz görünmeyen mi? MUHABBETLE...
-
kuran kendini yalanlıyor(ilahi değilim ben insan yazmasıyım!)
Kendi kabulünüz dahilinde ortaya sürdüğünüz tezi doğrulayacak bilgilerin doğruluğu kendi kabulunüzle birlikte genel geçerliliği doğruluğu mantık temelleri dahilinde genel kabul görür olmalı ki teziniz itibara değer veya anlamlı olsun.Sunulan tez nedir:Kuran kendini yalanlıyor (haşa) ilahi(!) değilim ben insan yazmasıyım diyor.Bu tezin mesneti ne: Biz onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ki anlayasınız. YUSUF/2 Biz onların, "Ona bir insan öğretiyor!" dediklerini biliyoruz. Hak'tan saparak kendisine yöneldikleri adamın dili a'cemi (yabancıdır, açık değildir), bu ise apaçık Arapça bir dildir. NAHL /103 Ve aynı mahiyetteki Kuran'ın Arapça indirildiğini vurgulayan diğer ayetlere karşılık Kuran'da adı zikredilen kelimelerin kökeninin Arapça olmaması. Zikredilen kelimelerin Arapça kökenli olmaması ama Araplarca kullanılıyor olması Kuran'nın Arapça olmadığına nasıl delalet eder?Kuranda Arapça kökenli olmayan kelimelerin kullanılmış olması Kuran'ın Arapça olmadığını mı kanıtlamaktadır?Kuran biz bunu Arapça indirdik derken salt kökeni Arapça olan kelimelerle indirdik mi demektedir.Arapça indirilmiş olması Kuran'da zikredilen bütün kelimerin Arapça olduğu başka bir dilden kelime kullanılmadığı vaadinde mi bulunmaktadır? Eğer siz bu sorulara evet derseniz Kuran Arapça değildir?Arapça değilse çok açık ve net söylenen ayetler de sizin tezinize mesnet olur kolayca. Örneğin İngilizce yazılmış bir kitabı Türkçeye tecüme ettiniz.Kitaba da ''Türkçe çevirisi'' ibaresini koydunuz.Türkçeye çevirirken kullandığınız bütün kelimelrin Türkçe olduğunu mu iddia ediyorsunuz o zaman?Bunun anlamı bu mudur?Şu an Türkçemizde kullanılan kelimelerin büyük bir oranı Arapça-Farsça-Latince-Moğolca kökenli kelimelerdir.Türkçe sözlüğe bakıp kelimelerin karşısında handi dilden geldiğini görebilirsiniz daha da ileri gitmek istiyorsanız Etimoloji sözlüklerinden araştırma yapabilirsiniz.Burdan hareketle sizin Türkçe çeviri dediğiniz Arapça-Farsça-Latince-Moğolca bir çeviri mi olmaktadır?Türkçe çeviri demeniz mantık dışı kendinizi yalanlamanız mıdır?Bunun mantıki çıkarsaması bu şekildeki bir düşünce midir? Kuran'ın, Arapça indirdik demesi ve buna mukabil Kuran'da Arapça kökenli olmayan kelimelerin kullanılması yukardaki bir mantıkla düşünüldüğünde Arapça indirilmedi kanısına nasıl ulaştırmakta ve bu mantık kurgulamasının mantığı hengi mantık ölçülerine dayanmaktadır? Arapça indirilmeyi vurgulayan ayetlere karşılık Kuran Farsça,İngilizce ya da başka bir dilde Araplara indirilmiş olsaydı hani Arapça indirdik deniyordu şeklindeki düşünceler aşikar bir halde anlam kazanırdı? MUHABBETLE...