Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

FUZULİ

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.980
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    5

FUZULİ tarafından postalanan herşey

  1. Sorun bir tane değil ki... Şu günlerde yaşadığımız terör olayları ve dünki patlamada hayatını kaybeden şehit haberi de buna eklenince diğer sorunların da bir önemi kalmıyor; fikrimi yazayım yine de. Laik demokratik bir devlette malum devletin temsil ettiği bir din olmaz, milli eğitiminde de belli bir dinin, mezhebin eğitimi zorunlu yapılamaz, kural böyle olduğu için değil; bir devlet bünyesinde yaşayan farklı inançlardaki kişilerin anlayışına, inanışına saygı duymalı ki vatandaş da devletine saygı duysun, huzur olsun, birlik olsun,millet mutlu olsun. Ülkemizde ''Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi'' adı altında teorik olarak ağırlıklı İslam olmakla birlikte dinler konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan zorunlu bir ders var, herkes bilir, bu dersi almıştır; ama bu ders Din Kültürü olmaktan çok Sünni mezhebe göre İslam anlayışı ve ibadet bilgisi vermek için kullanılır, şahsen ben birçok sureyi,İslam sünni anlayışla ilgili ibadet bilgilerini bu derste öğrendim. Şimdi bu ders görünüşte Din Kültürü dersi ama içeriği ve dersin öğretimi İslam'ı anlatmak,ibadet bilgisi vermek şeklinde yapılıyor; teorideki adıyla uygulamadaki karşılığı aynı değil birincisi.İkincisi kişi istediği şekilde inanmakta inanmamakta özgür devlet belli bir inanç anlayışının eğitimini,öğretimini zorunlu olarak yapmamalı bu anlayışa katılıyorum ve devletin de bu anlayış doğrultusunda bir düzenleme yapması gerekliliğinin olduğunu düşünüyorum. Ateist ailenin durumunda mahkemenin biri büyük ihtimalle zorunlu Din Kültürü dersinin içeriğini İslam-Sünni eğitim amaçlı içerek yorumlayıp o dersten muhaf olma hakkını vermiş bir başka mahkemede Din Kültürü dersinin belli bir anlayışı benimsetme amacı gütmediğini düşünerek Din Kültürü kazandırma amacı güttüğü şeklinde yorumlayıp tam tersi karar vermiş. Hangisi mi doğru maalesef ikisi de...Bu dersin içeriğinin, konumunun temelde yukarıda doğru bulduğum bir bakışla yeniden, samimi ve iyi niyetli tekrardan düzenlenmesi lazım ki isteyen inancıyla ilgili bilgilenmek için bu dersi alsın istemeyen de almasın Din kültürü şeklinde kültürel bilgilenme dersi alsın.
  2. Çekilecek çilemiz varmış olanlar nedir böyle ya, söyleyecek söz kalmadı ağlayacak yaş kalmadı...
  3. Türkiye'nin şu anda yaptığı sabırlı ve soğuk kanlı davranmak zaten bu kadar şiddete,kışkırtmaya rağmen.AKP 90'lı yılların sadece asker odaklı ve askere geniş rahat hareket etme haklarının verildiği bir mücadele yönteminden vazgeçip,daha sınırlı ve yumuşak bir askeri mücadele siyasetiyle, siyasi zeminde Kürtlerin rahatça siyaset yapmaları ve Demokratik Açılım'la da Kürt kimliğini tanıma, sosyal ve kültürel hakları verme anlayışını benimsemişti.Gelin görün ki PKK(BDP) buna engel oldu, AKP'nin oluşturduğu siyasi zeminde Kürt politikası yapma ortamını suistimal eden BDP bir zamanlar hiç konuşturulmadıklarını unutup PKK'nın sözcülüğünü yapmaya başladı pervasızca ve PKK'nın tekrar saldırılara başlamasıyla konuşulacak, bir şey yapılacak ne siyasi zemin ne de iklim kaldı ortada. Ki AKP bu siyaseti halktan aldığı desteği kaybetmek pahasına göze aldı, Kürt açılımını o kadar insanımız ölmüşken PKK orada dururken halka anlatmak, anlatabilmek kolay değil. Bu ortamda Kürt halkı için hükümetin iyi yönde adım atması,siyaset geliştirmesi mümkün değil her gün şehit haberleri,insan kaçırma, yol kesme haberleri gelirken ve BDP bütün pervasızlığıyla nefret duyguları uyandıran konuşmalar yapmaya devam ederken. Demokratik açılım anlamını yitirdi bir kere, benimsenen yumuşak ve demokrasi yanlısı siyaset PKK'yı anlayışından vazgeçirmedi,silah bıraktıramadı;PKK'nın saldırılarına engel olmak,şiddetini ortadan kaldırmak için de askeri mücadelenin daha nitelikli,daha etkili olması için askeri mücadeleye daha da önem verilmesi gerekliliği tekrar önümüze çıktı ve bu bir kırılma noktası. PKK ve PKK'yı destekleyenlerin hâyali bu topraklarda bir devlet kurmak Türkiye Cumhuriyeti siyaseten ne hak verse az gelecek, o hâyal için savaşmaya devam edecekler ve Türkiye PKK'yla mücadelesinden de vazgeçecek değil.Bu topraklarda aynı çatı altında kendi kimliğiyle yaşamak isteyen Kürt kardeşlerimiz de var, mağdur edilmiş devlet ve PKK tarafından. PKK sorunu kolay çözüleceğe benzemiyor birçok devlet de PKK'yı bize karşı desteklerken. Lakin bu gemi delinirse içindeki herkesin zarar göreceği kesin...
  4. Ben de susuyorum sustuğum kadar kendimle konuşuyorum ve her güzel şey anlamını kaybediyor o an...
  5. Bugün ben yine dün gibiyim...
  6. Sevdadan yana her şeyim, hep benimle ama hiçbir şeyimsin.
  7. BAĞLANMAYACAKSIN Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları… Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. “O benim.” diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin… Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak… (Can Yücel) http://www.izlesene.com/video/can-yucel-baglanmayacaksin/731626
  8. İsyanlı Sükut Gitmişti makama arzuhal için Bey dedi yutkundu eğdi başını Bir azar yedi ki oldu o biçim Şey dedi yutkundu eğdi başını ... (Abdurrahim Karakoç)
  9. Sabah gazetesinde Emre Aköz ''Savaşa Girdik Farkında Değiliz!'' başlıklı bir yazı yazmış.PKK'yla 30 yıla yakın bir süredir silahla mücadele ediyorduk, yani savaşıyorduk geldiğimiz son noktada Arap Baharı olaylarının oluşturduğu savaş, kargaşa ortamı burnumuzun dibindeki Suriye'de de kendisini gösterince Suriye'ye(Esed) karşı aldığımız olumsuz tavır, muhalifleri destekleme, İran'ın Suriye'nin yanında yer alması,Rusya,Çin'in de Suriye'yi desteklemesinden mütevellit bölgemizde oluşan savaş ortamı yıllardır bize silah doğrultan PKK için arayıp da bulamadığı daha güçlü,arkasındaki fiili desteğin daha fazla olacağı bu oyunda daha etkin rol alabileceği bir ortam oluşturdu. PKK şu an bütün gücüyle saldırıyor görünen o ki bölgede oluşan karmaşadan bize karşı oluşan cepheden de faydalanarak ülkemizde Suriye'de olduğu gibi bir iç savaş çıkartıp önce kurtarılmış bölgeler oluşturmanın peşinde, yakalanan teröristlerden ,alınan istihbarat bilgilerinden doğruysa bu sonuç çıkıyor. Ve bombalı, mayınlı,silahlı saldırılar, canımızı yakan şehit haberleri sonra ve büyük bir bilinmezlik,büyük bir öfke,büyük bir nefret,ayrışma,güvensizlik hâli... Yıllardır bu sorunun binbir çeşit analizi yapılıyor herkes kendince sorunu tanımlıyor ve çözüm önerisi sunuyor,farklı hükümetlerce de farklı yollar izlendi sorunun çözümü için. Söyleyenebilecek, yapılmamış olan yapılabilecek farklı fazla bir şey de kalmadı...Kiminle mücadele ettiğimiz dahi tam belirgin değil bu sorunun kendi topraklarımızda bir ayağı diğer ayağı da dışarıda, bu işin arkasında birçok devletin olduğu söyleniyor ki PKK'yı bize karşı desteklemediklerini düşünmek de safça olur. İplerin iyice kopacağı bir noktaya doğru gidiyoruz ki bu ortamın olması için çalışıyor PKK... AKP'nin politikaları da iflas etti ve bir habere göre daha sert askeri önlemler alınacak, bordo bereliler de tekrar sahaya inecekmiş.
  10. Hımmm, ilginç bir şey...
  11. Bu şey gibi.Nasıl desem, işte şey gibi...
  12. Sezonun ilk bölümünde kullandıkları ''Şu Tepe Pullu Tepe'' türküsü fon müziği ve dizinin kendi duygusal müziği beni duygulandırmaya yetti.Dizinin finalinde herkes başka bir yere gitmiş, ayrılmışlardı; yaz tatili etkisinin soğukluğuyla birlikte bu yeni bölümünde bir soğukluk hissettim dizide ki bayan oyuncuların birkaçı da gitmiş galiba(Sedef,Leyla) ilerleyen bölümlerde eski tadını yakalar umarım... ''Şu Tepe Pullu Tepe''fon müziği: http://www.youtube.com/watch?v=Ak7gzTJe3lU
  13. Sen aşk; nasıl bir şeysin, her şey misin nesin?
  14. Olric ve Efendisi Yağmur yağıyor Olric. Islanıyor etraf ağlasak kimse anlamaz değil mi? -Anlamaz efendimiz...
  15. Olric ve Efendisi Dervişler sonunda muradına eriyor mu sanıyorsun? Kandırıyorlar Olric. Hani sabrın sonu selametti, yeterince beklemedik mi?
  16. Hayat... Aşık Veysel'in de dediği gibi: ''...Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece...'' Kızıyorum bazen Pollyanna'ya belki de çoğu zaman, iyimser olmayı başaramıyor oluşumdan kıskanıyorumdur belki Pollyanna'yı, başarabiliyor görmeyi diye karanlıklar içindeki ışığı.
  17. Aşktan mı sigara ve alkolden mi öldü çocuk?
  18. Sahipsiz Bir Uçuruma Düştü Gözlerim Sahipsiz bir uçuruma düştü gözlerim Aşkın yalnızlığına vurdum gecemi Yine havada kan kokusu var. Yine hüzün firarında yüreğim... Uçurumlar özgürü bir failin günlüğünden düşüyorum. Ve sayfa sayfa ölüyorum Sana yazılmış tozlu bir romanda Beni ihbar ediyorsun ayrılığa Ayrılıksa kan kusturuyorkelepçeli yalnızlığıma... Kinim yeşeriyor sarı sayfalarda Sisli bir kabus oluyorum. Çatlayan bileklerim seni arıyor dilim susuyor yine. Olumsuz bir kent düşüyor yastığıma Sen ölüm oluyorsun beynimin labirentlerinde. Alnımda bir kavga duruyor Ben seni tüketiyorum ateş çemberi yaşamalarımda. Ve tükenmişlik oluyorum ömrümün geri kalanında. İçimde ölüyor bu şehrin insanları Ben yalın ayak kor taşıyorum kara kışlara. Soğuğum sen yangınım sen ... Bir avuç kül savruluyor uzaklara Gözlerimde kan sonbahar kokularında. Her hücremde bin intihar büyüyor. Ve sen can çekişiyorsun kuytularımda. Bense kayboluyorum... Yine havada kan kokusu var. Seni çekilmiş bir yürekte senden geriye Kocaman bir ayrılık var... Şimdi her adımda düşüyorum Tuzağına takılıyor yüreğimin kenarıuzaklara göçüyorum. Yollara vuruyor zaman uzadıkça uzuyor. Mevsim tükeniyor içimdeyağmurlar ıslatıyor gözlerimi. Hayır hayır ağlamıyorum Ayrılık kaçtı gözüme belki ondan bu yaşlar... (Kahraman Tazeoğlu)
  19. Şiirin başında Didem Madak'ın kalemini hissettim ve sonunda ismini gördüm, hakikaten paylaştığınız iki şiirinin şiir lezzeti çok güzel... Pollyanna'ya ben de mektup yazmak isterdim ve sormak isterdim nasıl Pollyanna olunur diye, Polyanna olamayan bir gönülle?
  20. http://www.youtube.com/watch?v=Q0WJMptcw-I
  21. Üşüme (Kime Ne?) Seni Sevmek için Ne Kadar Sebep Varsa içimde İşte Seni Sevmemek için De Öyle Seni Sevmek için Ne Kadar Söz Varsa Dilimde Seni Yermek için, Sana Ermek için Yok işte Bir Yalan Uyduruyorum Ben Kendimce Kendime Umutsuzluk, Sana Umudum Yollarına Çaresizlik Düşmüş Eşkiya Ben Sana Zehir Zemberek Suskunluğum Ben Sana Gözlerinden Vurulmuşum Sana Açılan Kapıların Üzerime Kapanan Sesinde Ben Seni Değil Kendimi Unutmuşum Yaralarımın Kanayan Damarlarına Uykusuz Gecelerimden Kör Sokaklar Sürmüşüm Ne Mutlu Bana, Ne Mutlu En Çok Bir Yıldız Kayıyor Biliyormusunuz Bir Dilek Tutuyorum işte, Ellerin Oluyor Tutunuyorum Sana Soluksuz Bir Sokak Lambası Altında Şubata Müebbet Gözlerini Sunuyorum Sana Anlasana Seni Sevmek için Ne Kadar Sebep Varsa içimde İşte O Kadar Yalan Uyduruyorum Kendme O Kadar Yalan Kime Ne Kendime Yalanlarla Tutunuyorsam Kime Ne Kendimi Sende Unutuyorsam Kime Ne Sende Susuyor, Sende Konuşuyorsam Sende Uyuyup, Sende Uyanıyorsam Vuruyorsam Talan Olan Umudun Mahzeninde Kendimi Kime Ne, Kime Ne Kendimi Kanatıyorsam Senin Düşüncende Yalan Yada Gerçek, Sen Sakın Gecesiz Uykularda Üşüme Ben Üşüyorum Kime Ne (Bedirhan Gökçe)
  22. http://www.youtube.com/watch?v=E3Yaw0FZT_Q
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.