I traveLLed round the worLd to find something different, new
(değişik, yeni bi şey bulmak için dünyayı dolaştım)
but everywhere I went everybody I saw was the same, I knew
(ama gittiğim her yerde, gördüğüm herkes aynıydı, bildiğimdi)
everyboy I Liked had a darLin, everytime I was the aLone one
(hoşlandığım her çocuğun bi sevgilisi vardı, her zaman ben yaLnızdım)
everybody thought I never minded I hadnt got someone to Love
(herkes, benim bi sevgilim olmadığını takmadığımı düşünürdü)
but they didnt know that I cried at night that I hadnt got someone
(ama onlar bilmiyolardı ki sevgilim yok diye ben geceleri ağlıyordum)
in this world you can get only what you deserve, and what you work on
(bu dünyada ancak hakettiğini elde edebilirsin, üstünde çalıştığını)
this **** life, oh it can make you do anything to reach your dreams
(bu Lanet hayat, ah o sana her şeyi yaptırabilir, hayallerine ulaşman için)
if you want something very very badly, it dont come true, I see this
(eğer bi şeyi çok çok kötü istiyosan, o gerçek olmuyor, bunu görüyorum)
you best believe that one day you'll die Leavin all you've got
(bi gün tüm elde ettiklerini bırakıp öleceksin, buna inansan iyi olur)
so be thankfuL, dont want forever more, or you wont have a Lot
(öyleyse şükret, her zaman daha fazlasını isteme, yoksa çok şeyin olmayacak)
these ********** facts always appear in my life, i got bored of it
(bu Lanet oLası gerçekler her zaman hayatımda kendini gösteriyor, sıkıLdım bundan)
The facts you dont wanna see always come to your mind, get used to it
(görmek istemediğin gerçekler her zaman aklına gelir, buna aLış)
biraz saçma bi şarkı oldu ama.. yine de ben yazdığım için çok objektif bakamıyorum işte
yine içimi döküp ferahlamak istedim. cevap yazmanıza gerek yok.