ercansj

Bilindiği gibi 3 Kasım 2002 Genel Seçiminde AK Parti,Başörtüsü Sorununa kesin çözüm getireceğiz diye meydanlara çıkıp Halk'tan oy istedi. 2008'de Üniversitelerde türbanı serbest hale getirmeye yönelik Anayasa değişikliği teklifi TBMM Genel Kurulu'da 4 saatlik bir görüşmenin ardından, 411 Milletvekilinin Oyları ile kabul edildi. Bunun üzerine CHP'de Türban düzenlemesine ilişkin Anayasa değişikliğinin iptali ve yürürlülüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. Sonra'da Anayasa Mahkemesi, Türban düzenlemesini iptal etti. Varsayalım AK Parti 2011 Genel Seçiminde 550 Milletvekilinden 500 Vekili kazandı diyelim. Ben iddia ediyorum AK Parti gelecek yasama döneminde(2011-2015) 500 Milletvekili kazansa bile Başörtüsü Sorununu T.B.M.M'de çözemeyecektir.Bilindiği gibi 2008'de CHP Türban düzenlemesine ilişkin Anayasa değişikliğini, Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettirdi. AK Parti veya Başbakan Erdoğan kendi milletvekili kontenjanından, 2011 Genel Seçiminde seçilebilecek hiçbir yerden Başörtülü Milletvekili Adayı gösteremedi. Bilindiği gibi AK Parti 2002 Genel Seçiminde 365 Milletvekili ve 2007 Genel Seçiminde 341 Milletvekili kazandı. T.B.M.M'de Başörtüsü Sorununu çözemeyen AK Parti veya Başbakan Erdoğan,bu Türban sorununu 22 Temmuz 2007'de ve 12 Haziran 2011'de Çifte Sandık ile çözebilirdi.Yani 2007'de ve 2011'de hem Genel Seçim hemde Başörtüsü Sorununa ilişkin Referandum veya Halk Oylaması yapılabilirdi. AK Parti veya Başbakan Erdoğan,12 Eylül 2010'da Referandum ile kabul edilen 26 maddelik Anayasa Paketine başörtüsü yasağının kaldırılmasına ilişkin bir Maddeyide dahil edebilirdi. 2011 Genel Seçiminde seçilebilecek hiçbir yerden Başörtülü Milletvekili Adayı gösteremeyen AK Parti ve Başbakan Erdoğan 500 Vekil'de kazansa bile bu 40 Yıllık Başörtüsü Sorununu çözemez. Bence 9 yıllık iktidar döneminden Başörtüsü Sorununu Referanduma bile götüremeyen AK Parti bu konuda ya Türban sorunu üzerinden oy kazanmayı amaç güdüyor yada CHP'den korkuyor. Belkide AK Parti veya Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesinde açılacak olası Kapatma Davasından korkuyordur. Eğer öyle ise,AK Parti ve Başbakan Erdoğan 12 Eylül 2010'da yapılan Referandum'da ve 2007 Genel Seçiminde ve 2011 Genel Seçiminde neden bu 40 Yıllık Başörtüsü Sorununu Halk Oylamasına götürmedi ? Bence 9 yıllık iktidar döneminden Başörtüsü Sorununu Halk Oylamasına veya Referanduma bile götürmekten korkan AK Parti veya Başbakan Erdoğan gelecek yasama döneminde(2011-2015), Başörtüsü Sorunu çözmek vaadinden bahsetmemelidir. Çünkü hem Anayasa Mahkemesi hemde CHP ,Başörtüsü Sorununa ilişkin Referandum'da veya Halk Oylamasında ortaya çıkacak olan Halkın İradesine veya Milli İradeye saygı göstermek zorundalar. Yani ne CHP nede Anayasa Mahkemesi ,Başörtüsü Sorununa ilişkin Referandum'da ortaya çıkacak Halkın İradesinden üstün değildir. Özetle AKP İktidarı veya Başbakan Erdoğan ,Başörtüsü Sorunu konusunda baş suçludur. Neden AK Parti veya Başbakan Erdoğan ,411 Milletvekili ile T.B.M.M'de çözemediği Başörtüsü Sorunu 2002 ile 2011 arasında Referandum'a veya Halk Oylamasına götürmek için hiçbir girişimde bulunmadı ? Kısaca AK Parti İktidarı 2002 Genel Seçiminde kazandığı 365 Milletvekili ve 2007 Genel Seçiminde kazandığı 341 Milletvekili ile Başörtüsü Sorunu Referandum'a veya Halk Oylamasına götürmek için Fırsatı veya İmkanı veya yeterince Zamanı vardı.

Bence Saadet Partisi,2007 Seçimlerine Bağımsız Adaylar ile girseydi ve AKP ' den kayacak eski Milli Görüş Oylari ile en az 6 ila 11 Milletvekili çıkarabiliyordu. Aşağıdaki Seçim Sonuçlarına göre garanti olarak 6 Milletvekili olmak üzere İstanbuldan 3,Konya 1 veya 2 ,Bursa 1,Kocaeli 1, ve Potansiyel olarak Milletvekili çıkarıbilicek yerler Bayburt 8,60 %,Sakarya 6,19 %,Trabzon 5,47 % ,Zonguldak 4,34 % ,Gümüshane 4,30 %,Kayseri % 2,05. Eğer SP ,Bağımsız Adaylar ile Seçime girseydi ,AKP deki eski bazı Milli Görüş Oyları Saadet Partisine kaymasıyla,Saadet Partisinin Bağımsız Milletvekili Sayısı artabilirdi.2007 ve 2002 Seçimlerindeki gibi eski Fazilet ve Rafah Partilerin çoğu Milli Görüş Oyları AKP 'ye kaydı,Saadet Partisi Barajı aşamayacağı için. Zaten Bütün Kamuoyu Yoklamaları Saadet Partisi'nin barajı geçmesinin zor olduğunu gösteriyordu.