Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

HüKüMDaR

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4
  • Katılım

  • Son Ziyaret

HüKüMDaR tarafından postalanan herşey

  1. Bundan 5 sene evvel öğle yemeğinde ne yediğini hatırlayan var mı? Yine bundan 5 sene evvel o gün içerisinde hangi günahları işlediğini hatırlayan var mı? Yine bundan 5 sene evvel o gün içerisinde yaptığı iyilikleri hatırlayan var mı? Bırakın o gün içerisinde yaptığınız iyilik ve kötülükleri emin olun O GÜNÜ BİLE hatırınıza getiremezsiniz. Ama hatırlayamasanız dahi öyle bir günü yaşadığınıza İNANIRSINIZ. Örneğin doğum anını hatırlayan var mı? YOKtur. Bu sizin doğmadığınız anlamına mı gelir? Annenize sorduğunuzda size: " Seni şu günde şu saatte doğurdum " der. İnsanoğlu nasıl ki öldüğünde yaptığı herşey ona hatırlatılacaktır (önceden yaptıklarınızı ve şu anda hatırlayamadıklarınızı bir düşünün) ve o da bu yaptıklarını inkar edemeyecektir, aynı şekilde " SUAL: elestü bi rabbiküm! CEVAP: bela!!! " bu olayı da hatırlayacaktır. İnsan hatırlayamadığı şeyi inkar edebilir ama hatırladığında durum TAMAMEN değişir. ATEİST yahut TEİST her ikiside bir yaratıcı olduğuna inanır. ATEİST maddecidir. Bütün bu yaratılışı maddeye bağlar. TEİST ise bütün bu yaratılışı maddeyi de yaratana bağlar. Her ikisindeki bu bağlama iç güdüsü aslında "kalu bela" denilen zamandan gelmiştir. Bunu size yaşadığım bir olay ile anlatmaya çalışayım... Birgün arkadaşın biri ile yürüyüş yapıyorduk. Yoldan geçmemiz gerekiyordu. Arabaların geçmesini bekledik. Daha sonra beraber yola indik. Tam karşıdan karşıya geçerken bir araba yavaşça bize doğru geldi. Ben arabanın geçmesi için biraz geri gittim. Fakat arkadaşım araba kendine yaklaştığında hızla geri çekildi. Beni bile tutup geriye itti. Araba geçtikten sonra yolun diğer tarafına geçtik. Biraz daha beraber yürüdük. Onun araba geldiğinde kendini hızla geri çekmesi ve beni bile geriye itmesi bende bir merak uyandırmıştı. Dayanamayıp ona sordum: " araba bize geldiğinde neden bu kadar telaş yaptın? Halbuki benim gibi hafif geriye çekilebilirdin. " Arkadaş: " Geçmişte küçük bir trafik kazası geçirmiştim " dedi. Ben: " Araba bize yaklaştığında yaşadığın o gün mü aklına geldi. " dedim. O: " Hayır! " dedi. Ben: " O zaman neden geriye çekildin? " O: " Araba bana yaklaştığında o gün aklıma gelmedi. Fakat sanki o günden bana bir iz kaldı. Ne zaman bir araba bana yaklaşsa kendimi hızla geri atarım. Ama diyorum ya o gün aklıma gelmiyor. Bende derin bir iz bıraktı. Yaptığım bu hareketi ben o gün yaşadığıma bağlıyorum. " dedi. Gerçekten de bir arabanın yakınından geçerken bile duraksıyordu. Demek ki insanlar geçmişte yaşadıkları olayın muhtevasını hatırlayamasa dahi bu onda iz bırakmasını engellemiyor. İşte insanlarda doğuştan gelen " inanma isteği " de buna bağlı. Verdiği sözü yahut o anı hatırlamıyor ama o gün insanlarda öyle bir iz bırakmış ki her insan " inanma isteği " ile dünyaya geliyor. Ve bir zamandan sonra arayış içerisine giriyor. Tabi bu olayı (kalu bela denilen zamanda verilen ahid) çoğu insan hatırlamaz. Diyorum ya insan birçok şeyi zaten hatırlamaz. ( Hz. Ali'nin bu olayı hatırladığı rivayet edilmiştir ) Bir insana : " bana son 1 ay içerisinde yediklerini eksiksiz olarak yaz " deseniz. Hatırından hepsini yazamayabilir. Fakat son 1 ay içerisinde yediklerini inkar edemez. Çünkü o yedikleri sayesinde halen yaşamaktadır. O kişi: " Yaşadığıma göre yemiş olmalıyım " der. İnsan doğuştan inanma isteği ile doğar. Bunu nasıl açıklayacaksınız? " yaşadığıma göre yemiş olmalıyım " diyen insan nasıl olurda " bende bu inanma isteği olduğuna göre daha önceden bir olay yaşamış olmalıyım " demez. Bir müslüman -hatırlayamadığı yemekleri- yediği için ayakta durduğunu ve yine -hatırlayamadığı sözü- verdiği için inanma isteği ile doğduğunu bilir. Allahü Teala gönderdiği peygamberler ve onlara verdiği suhuf ve kitaplar ile defalarca insanları -bu gerçeği bildirerek- uyarmıştır. " LA İLAHE İLLALLAH " A'RAF SURESİ 172. AYETİ MEALEN: Hani Rabbin, Adem oğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahidler kılmıştı: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" (demişti de) onlar: "Evet (Rabbimizsin), şahid olduk" demişlerdi. (Bu,) Kıyamet günü: "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir.
  2. " Kur'an-ı Kerim'de kötü bir uygulama olduğunu iddia edenler. " Boşanma ile ilgili hükümler insanların iyiliği için verilmiş olan hükümlerdir. " Boşayan yani suçlu erkek olduğu halde, neden hiç bir suçu olmayan kadına ceza olarak başka bir erkekle ilişkiye girmesi öneriliyor ? " " Boşayan=Suçlu " bu eşitliği doğru kabul edersek; boşama hakkı kadının olsa kadın suçlu, erkeğin olsa erkek suçlu. Böyle bir eşitlik kabul edilemez. Boşama için illa suç gerekmez. Çiftler geçinemiyor da olabilir. vs. " neden hiç bir suçu olmayan kadına " diye başlayan ifade de kabul edilemez. Kadınlar melek erkekler şeytan mı? Kadını başka bir erkekle ilişkiye girecek diye kimse zorlayamaz. Bu islamiyette yoktur. " Müslüman bayanlar bu uygulamayı güzel buluyorlar mı ? " Din ZEVK için yaşanmaz. Allahü Teala emreder siz de ona inanıyorsanız inandığınız şeyin hakkını verirsiniz. (Tabi samimi iseniz)
  3. -Atomların zekası var. Düşünüp birşeyin olmasına karar verebilirler- diyebilecek birisi var mı? Peki bunu dedikten sonra ispatlayacak birisi var mı?
  4. "eğer bilgiden başlayacak olursak, her şeyi sınırsız olarak bilen bir Allah yoktur." " Böyle bir kabul bizim özgürlüğümüzü bir kenara atar. dolayısıyla günah işlediğimizde bütün suç Allaha ait hale gelir ki bu doğr udeğildir. yani her şeyi bilen bir tanrı yoktur. " Eğer yanlış düşündü isem kusuruma bakmayın. Yazdıklarınızdan ALLAH inancı taşıyan bir kimseye benziyorsunuz. Fakat Allahü Teala'nın sıfatlarını sorguluyorsunuz. Umarım doğru anlamışımdır. Yine alıntı yaptığım yazıda altı çizili olan bölüme göre siz Allah'a yakışmayan bir sıfatı ona atfetmekten korkmaktasınız. Şimdi siz öldünüz diyelim. Ve Allahü Teala'nın huzuruna getirildiniz. ALLAH: "Ey kulum! Neden Zina yaptın!" dese SİZ: "Sen yapacağımı biliyordun! O yüzden Suç senin." diyebilir misiniz? "yapacağımı" kelimesini kullanırsanız bu demektir ki bunu siz yaptınız ALLAH değil!. "yapacağını biliyordun" derseniz o zaman da kendinizi inkar etmiş olursunuz. 2. ifadeyi (yapacağını biliyordun) kullanmayı seçerseniz KENDİNİZİ İNKAR etmiş olursunuz ki bu konuyu hiç tartışmaya gerek kalmaz.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.