Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

göçmen kızı

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

göçmen kızı tarafından postalanan herşey

  1. adını hatırlayamıyorum şimdi ama kürtlerin başından birisi akp ninde kürtler gibi ezilmek istendiğini ve aynı şekilde kürtler gibi büyük çoğunluğa karşı koyduklarını söyleyerek bi açıklama yapmıştı belkide aynı ideoloji savunuluyordur buz dağının görünmeyen yüzü de var
  2. bülent ersoy aslında en başından beri kadınmış
  3. Aşkı böyle bilmezdim Bilseydim sevmezdim Neler çektim neler Bir tek çeken anlar Bir tek seven anlar Ölüp ölüp dirildim Uzaktan her bakışında Ölseydim iyiydi Her ayrılışında Bana yalanlar söyle Hiç sevmesen de Yalan bile daha güzel Ayrı düşmektense
  4. insan: ey ruh! bize gelecekten haber ver? fener-cimbom maçı ne olur? ruh: valla futbolla aram iyi değil şekerim insan: ey ruh geldin mi? ruh: geldim geldim insan: ne getirdin? ruh: inci boncuk insan: kime kime ? ruh: hasta mısın olm sen !? insan: ey ruh geldin mi? ruh: sorry , do you speak english ? insan: hönk ! insan: ey ruh... ruh'un telesekreteri: Aradığınız ruha şuan ulaşılamıyor lütfen sinyal sesinden sonra mesaj bırakınız! insan: ey ruh ! ruh: efendim abi insan: ey ruh ! ey babamın ruhu geldin mi ? ruh: len ben sana erken yatılacak demiyor muydum !? saat kaç olmuş eşş******k! insan: ey ruh geldin mi? ruh: geldim insan: bize kendini tanıt , ismin ne? ruh: kimlikte hıdır yazar ama arkadaşlar bana pelin derdi şekerim insan: ey ruh ! ruh: buyur koçum mevzu nedir?? insan: ey ruh... ruh: waay ortam yapmışız
  5. Artık sana şarkılar tutup ağlamıyorum Rüyalarda fallarda seni aramıyorum Gözlerim yollara bakmıyor,bakmıyor artık Biliyorum bir daha bana dönmeyeceksin İnanmak okadar zor ki bırakıp gittiğine Gözümden öpme derdin ayrılmayalım diye Yalvarsam kapansam kaderin,kaderin dizlerine Biliyorum bir daha bana dönmeyeceksin Aşkımı nefes nefes rüzgarlara savurdum Seninle doğan güne gecelere darıldım Bir öksüz gölge gibi yokluğuna sarıldım Biliyorum bir daha bana dönmeyeceksin İnanmak o kadar zorki bırakıp gittiğine Gözümden öpme derdin ayrılmayalım diye Yalvarsam kapansam kaderin,kaderin dizlerine Biliyorum bir daha bana dönmeyeceksin Yalvarsam kapansam kaderin kaderin dizlerine Biliyorum bir daha bana dönmeyeceksin DÖNMEYECEKSİNNNN
  6. Bunlar, cesitli urunlerin uzerindeki kullanma talimatlarindan alinmis cumleler ve espri olsun diye degil, ciddi ciddi yazilmis... *Saç kurutma makinesinin uzerindeki talimat: "Uyurken kullanmayin".. *Kizarmis patates torbasinin üzerinde: "Kazanan siz olabilirsiniz.. Üstelik, satin almaniz da sart degil.. Ayrintili bilgi torbanin içinde".. *Dial sabunlarinin kutusunda: "Kullanim sekli: Normal sabun gibi".. *DonmuŞ yemek kutusunda: "Öneri: Buzunu çözün".. *Otellerde verilen dus basliginin kutusunda "Icine bir tek baş sığar." *Marks/ Spencer'e ait bir puding kutusunda: "Atesin üzerine koyarsaniz isinir." *Bir uyku ilacinin uzerinde.. "Uyuklamaya sebep olabilir." *Roventa ütü kutusunda: "Giysilerinizi uzerinizde utulemeyin".. *Ingiltere'nin unlu eczane zinciri Boots'un cocuklar icin hazirladigi oksuruk surubu kutusunda: "Icince Araba kullanmayin".. *Çin mali Noel agaci ışıklı süslemelerinde: "Sadece iceride ve disarida kullanilabilir".. *Japon mali mutfak robotunun uzerinde: "Baska amacla kullanilmaz." *Findik paketinin uzerinde: "Dikkat: Icinde findik var." *American Airlines Sirketi'ne ait fistik paketinin uzerinde: "Talimat: Paketi acin, fistiklari yiyin.." *Bir elektrikli testerenin üzerinde: "Çalışırken elinizle durdurmaya tesebbüs etmeyin...
  7. göçmen kızı şurada bir başlık gönderdi: Öykü Forumu
    Eski zamanlarin dondurucu bir kisindan butun hayvanlar cok etkilenmis,buyuk kayiplar vermisler. Ama en cok kayip veren kirpilermis. Cunku onlarin pek cok hayvan gibi kalin kurkleri yok, kendilerini sicak tutmasi zor olan dikenleri var.Bu durumdan en az zararla kurtulmak icin kirpiler meclisi toplanmis,cozum aramaya baslamis. Tartisa tartisa,nihayet gece olunca tum kirpilerin bir araya toplanmasina, birbirlerine yakin durarak geceyi gecirmelerine karar verilmis.Boylecekirpiler birbirlerinin vucut sicakligindan yararlanacak, aralarindaki hava tedavulunu onleyerek donmaktan kurtulacaklarmis . ilk geceki deneyimlerinde bunun ise yaradigini gormusler.Ama baska bir problem cikmis ortaya.Usuyen kirpiler birbirlerine fazla yaklastiklarindan yaralanmalar gerceklesmis. Daha sonraki gece yaralanma korkusundan birbirlerinden uzak durmuslar ama bu seferde;donmalar meydana gelmis. Ne var ki, her gece kah uzaklasa kah yakinlasa, deneye yanila birbirlerinin vucut sicakligindan yararlanacak kadar yakin,ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayi ogrenmisler. KISACA ; Bizim de uzun dikenlerimiz var.Bunlar hayata karsi filtrelerimiz. Bazen faydali,bazen de zararli.Cogu zaman,kimseleri yaklastirmiyoruz yanimiza. Filtrelerimizden elemeden kimseleri sokmuyoruz ozel dunyamiza.Nevar ki, sicaklik ancak yakinlasmakla mumkun. Birbirini incitmeyecek kadar uzak,hayatin soguk zamanlarinda usumeyecek kadar da yakin olmayi ogrenmek gerek galiba. Aynen kirpiler gibi...
  8. valla billa tanımıom göktuğ
  9. şimdi gönül yaralı kırık kolu kanadı
  10. oooooooooooo bu ne güzel karşılama böylee affetmek ne kelime bayıldım dorusu çok tşkkürler
  11. galiba bi kez daha hayal kırıklına uradım
  12. cem adrian bi başka teşşekürler paylaşım için
  13. çok güzel bir yazı eline emeğine sağlık
  14. bir çift yürek, Veronika ölmek istiyor,Demir Ökçe, dar ağacında üç fidan,Ana(maksim gorki), Irazcanın dirliği hepside birbirinden müthiş kitaplardır
  15. arkadaşım ne alaka peki kadın eşinden uzak kalınca aldatmasıda normal mi
  16. bi de ben eklemiş oldum galiba
  17. bu cümle tanıdık geldi bana
  18. PAPATYA VE KELEBEK Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış. Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde, kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış. Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış. Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış. Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş. içinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş. Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu. "Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim.". Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve "Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten." Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış. Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş. Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış. Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini. Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler. Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş. Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim." Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Sevi seviyorum" diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Bende..." diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş. İçinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden. İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş: "Seviyor mu, sevmiyor mu?"...
  19. arkadaşlar hepinize tek tek tşk ederim ilgilendiğiniz için

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.