Ankara ile başlayan İstanbul,Manisa,Çanakkale ve İzmir ile devam eden ve adı "Cumhuriyet Mitingi" olarak duyurulan toplumsal hareketten etkilenmediğimi söylesem herhalde yanlış olur. Hernekadar mitingi düzenleyen ve organize eden bazı isim ve kurumlara şüphe ile baksamda o insanları bir araya getiren ortak duygu ve düşüncelerin çoğunu paylaştığımı söyleyebilirim. Mitinglere dahil olan her insanın parçası oldukları hareketin ne derece idraki içinde olduklarını bilemiyorum tabiki. Ancak her "demokratik" ülkede görülesi barışçı hareketlerdi. Bu "demokrasi" kavramının arkasında duran herkes tarafından memnuniyet ile karşılanmalıdır.
Çıkış noktası "Cumhuriyetimize Sahip Çıkalım" düsturu olan bu toplumsal hareketin hedefinde olan neydi? Cumhuriyet,Rejim ve Atatürk İlke ve İnkılapları için tehdit olarak algılanan ve kabul edilen neydi? Mitinglerin bir parçası olan ve/veya olmayan Türk vatandaşları bu tehdidin varlığı konusunda yeterince ikna olmuşmuydu? Gerçekten böyle bir tehdit varmıydı? Yoksa Türk halkına eskiden beri tohumları ekilen birtakım korkular üzerinden bazı senaryolar mı hayata geçiriliyordu?
Büyük şair Mehmet Akif Ersoy'un eşsiz eseri "İstiklal Marşı"'mız ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi tekrar tekrar okunmalı.. Bizi birbirimizden uzaklaştıran iç ve dış unsurlar doğru anlaşılmalı ve anlatılmalı. Bu da ancak mümkün oldukça objektif kaynaklardan elde edilmiş doğru tarih bilgisi ile olur. "Geçmişini Bilmeyenler Geleceklerini Göremezler".
Şunun altınıda özellikle çizmek istiyorum ki rahmetli Atatürk sadece "Laiklik" ilkesi üzerinde durmamıştır. "Millyetçilik" de Ulu önderin ilkelerinden bir tanesidir. Tek başına "Cumhuriyet" kavramına sahip çıkmak yetmez "Demokrasi" de unutulmamalıdır.
Yoksa İran'da bir Cumhuriyettir,Kuzey Kore'de, Almanya'da...
Demokrasi'nin vazgeçilmez koşulu olan seçimler'de belirli bir yaşın üzerindeki tüm Türk vatandaşları görüşlerini sandığa yansıtacaklardır. Herkes kesinlikle oy kullanmalı ve kendilerine verilen bu hak ve sorumluluğu yerine getirmelidir...