Hz.Hüseyin(r.a) şehid edilmiştir, mücadelesi dillere destandır. Ama Şehadeti Allah(c.c)'tandır. Oturup ölümü beklememiştir.
Hz. Rasul (s.a.v) durup dururken Uhud'da dişi kırılmamıştır, elinde kılıç savaşıyordu.
Ama size göre Hz.Ali(r.a) her şeyi, siyasi dini ve kişisel her türlü müdaheleyi, sineye çekmiştir. Bu halifeye yakışmaz ki, halifeliğinin vahiyle geldiğini iddia ediyorsunuz, o zaman vahye karşı gelmiştir.
Halife seçimi ise sizin dediğiniz gibi kişisel menfaatler ile yapılmamıştır.
Medineli Ensar, Saideoğullari gölgeliğinde, başkan seçmek için toplanmışlar ve
seçmek için, hasta yatağından Saâd b. Ubadeâyi kaldırmışlar, sarıp sarmalanmış
olarak oraya getirmişlerdi. Ayrıca Hz.Ali, Hz.Zübeyr ve beraberindeki arkadaşları da,
Hz.Fatmaânın evinde toplanmışlardı. Başkan seçmek için Saideoğulları gölgeliğinde
Ensarâın toplandığını öğrenen Hz.Ömer, Hz.Ebû Bekirâe, Ensarâın toplandığı yere
gitmelerini söylemiştir. Böylece Hz.Ebû Bekir, Hz.Ömer ve Hz.Ebû Ubeyde b. Cerrah,
Ensarâın toplandığı
yere gitmek zorunda kalmışlardır.26
Hz.Ebû Bekir, Ömer ve Ubeyde yolda giderken Ensarâdan Uveym b. Sâide ile
Maân b. Adiyy adında iki kişi ile karşılaşmışlar ve bu iki kişi onların, Ensarâın
toplandığı yere gittikleri öğrenince, âEy Muhacir topluluğu! Onların yanına
yaklaşmayın, siz kendi işinize bakınâ diyerek, bu üçünü uyarmışlardır. Bu iki kişinin
söylediklerinden anlaşıldığı
gibi, Mekkeâden göç edip gelen Muharcirler ile Medineânin
yerli halkını oluşturan Ensar arasında çok çetin tartışmaların olacağı ortaya çıkıyordu.
Gerçekten de Muhacirlerden olan Hz.Ebû Bekir, Ömer ve Ebû Ubeyde oraya
ulaştıkları vakit, Ensârâdan birisi, âEy Muhacirler! Biliniz ki biz, Allahâın Ensarı
(Yardımcıları) ve İslâmâın öncü askerleriyiz. Siz bize katılmış olan bir topluluksunuz.
Bizi aslımızdan ayırmak ve yönetimi bizden zorla almak mı istiyorsunuz?â şeklinde
itirazlarda bulununca, bundan sonra Hz.Ömer, araya girip konuşmak isteyince, sert
tutumundan dolayı Hz.Ebû Bekir, âYavaş ol ey Ömerâ diyerek onun konuşmasını
engellemiş ve kendisi, herkesi yatıştıracak olan bir konuşma yapmış ve özet olarak,
âEy Ensar topluluğu! Sizin söylediğiniz iyilikler doğrudur. Fakat Araplar bu işi,
Kureyişâten başkasına bırakmazlar. Araplar içinde Kureyş, soy ve bölge bakımından
en şereflisidir.â dedikten sonra, Hz.Ömer ile Ebû Ubeydeâyi göstererek, âSizin için
işte bu iki adama razı oldum ve onları seçtim. O halde onlardan hangisini dilerseniz
ona beyâat edinâ demiştir. Bu konuşma üzerine yine Ensarâdan Hubab (ya da
Habbab) b. Münzir, âBiz develerin kaşındığı otlar değiliz. Ey Kureyş topluluğu! Sizden
bir emir, bizden de bir emir olsunâ diyerek itirazda bulunmuştur. Durumun bu şekilde
seyrettiği ve farklı seslerin çoğaldığı bir anda Hz.Ömer ile Ebû Ubeyde, âAllahâa
yemin ederiz ki, bu konuda biz senin başına emir olmayız. Çünkü sen Muhacirlerin
en erdemlisi ve İslâm dininin en değerli buyruğu olan namazda, Allahâın Elçisi seni
imâm yapmıştır. Elini uzat da sana beyâat edelimâ şeklinde karşılık verdikleri bir
sırada, Ensarâdan olan Beşir b. Saâd, Hz.Ebû Bekirâe ilk beyâatı yapmış ve Hz.Ömer
ile Ebû Ubeyde onu izlemişlerdir. Beşir b. Saâdâın bu davranışından dolayı Hubab b.
Münzir, âSenin bu yaptığın akrabalığa yakışmaz. Sen, emirlik konusunda amcan
oğluna karşı başkalarını mı uygun görüp destekledin?â deyince, Beşir, âHayır. Allahâa
yemin olsun öyle değil. Ben bu kimselerin haklı oldukları bir konuda anlaşmazlığa
düşmek istemedimâ diyerek cevap vermiştir.28
Ensâr seçmek için yatağından kardırıp getirdiği Saâd b. Ubâde, hem
seçilmediğinden, hem de Ebû Bekirâe beyâat etmesini isteyenlere kızmış ve âAllahâa
yemin ederim ki kesinlikle beyâat etmem. İster bütün insanlar ve cinler sizden yana
olsalar bile, ailemden bana katılanlarla birlikte, bütün gücümle savaşırım, ama beyâat
etmem. Ben Rabbimin önüne çıkıncaya kadar size beyâat etmeyeceğimâ diyordu.29
Yine, Hz.Ebû Bekirâin hâlife seçilmesinden sonra, Hz.Ali ile Haşimoğulları,
Zübeyr b. Avam, Talha b. Ubeydullah gibi kişiler de beyâatta geciktiler. Hatta,
Hz.Aliânin halasının oğlu olan Zübeyr, âBen Aliâye beyâat edilmedikçe kılıcımı kınıma
sokmamâ diyerek karşı çıkmıştır.30 Belki Hz. Aliânin temkinli davranışı, bir sorun
çıkmasını önlemiştir.
Alıntıdır (ama basit bir kopyala yapıştır değildir)
Hz.Ebû Bekir, Ömer ve Ubeyde eğer oraya gitmeselerdi, zaten bir bölünme olacaktı.
Ayrıca daha Ben Hz.Ali(r.a.) için kötü bir şey demiyorum ki zaten diyemem, ne dediğim yazımda açıkça bellidir.
Ayrıca, beni Yezid ile bir tutma çünkü ben Emevi değilim, onlardan beriyim.[/font]