Zıplanacak içerik

~DİANA~

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

~DİANA~ tarafından postalanan herşey

  1. ~DİANA~ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilmeceler ve Zeka Soruları
    sayılara takılmadan 91 yada 55 diyorum.. 'Ğ' yok dedin.. kendime göre bir mantık kurdum ve bu iki sayıdan biri belki die düşündüm
  2. ~DİANA~ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilmeceler ve Zeka Soruları
    gerçektende uğraştıran bir soru.. aklımda bişeyler var ama 78 oldukça kafamı karıştırıyor.. mümkünse bir ipucu daha alabilirmiyizz.. yoksa kafayı yeycem
  3. Teşekkürler..
  4. hımm.. önce kuzuyu yanıma alır karşıya geçerim.. sonra geri döner otu alırım ve karşıya geçerim. karşıya geçirdiğim kuzuyu tekrar alır geri getiririm. sonra kuzuyu bırakıp kurdu alırım ve karşıya geçerim. böylece kurt ve ot karşıya geçmiş olur. sonra da döner kuzuyu alır karşıya geçerim.. hoşuma gitti güzel soruydu teşekkürler =)) umarım doğrudur..
  5. aslında matematiksel bir yönü yok samuray.. kopyayla ilgili biraz..neyse ben cevabı vereyim.. öğretmen en arkadaki öğrencinin bağını çözünce 10.öğrenci kendi şapka rengini bilmiyor ama 9.nun şapka rengini görebiliyor. diyelimki 9.öğrencinin şapka rengi mavi. 10.öğrenci, 9.öğrencinin şapka rengini söyler: Mavi der. sonra 9.öğrenci kendi şapka renginin mavi olduğunu öğrenir ve oda mavi yi eğer 8.nin de şapkası maviyse yüksek sesle eğer kırmızıysa alçak sesle söyler. böylece 10 öğrenciden 9 u kesin olarak şapka renklerini bilmiş olurlar. biraz karışık görünsede aslında düşününce basit bir cevabı vardı.
  6. Bir lisede bir matematik öğretmeni kopya çeken 10 öğrenciyi yakalamış. Öğrenciler yalvar yakar ''hocam bir şans daha..'' demişler. Öğretmende bunun üzerine madem kopya çektiniz ona göre bir sınav yapacağım demiş. Hepsini sınıfa almış.. '' Sınavımız şu şekilde olacaktır: Hepiniz her sırada 1 kişi olacak şekilde arka arkaya oturacaksınız. Hepinizin gözünü bağlayacağım. Daha sonra her birinize ya mavi ya da kıRmızı renkli şapka giydireceğim. Mavi yada kırmızı şapka sayısında herhangi bir düzen/kural vs. yok. beşer tane de olabilir.. sadece mavi den bir kırmızıdan 9 tanede olabilir yada sadece bir renkten 10 diğerinden hiçte olmayabilir... En arkadan başlayarak sırayla gözünüzdeki bağı açacağım ve giymekte olduğu şapkanın rengini bilmesini isteyeceğim. Gözündeki bağ açılan kişi sadece önünde oturanların şapkalarını görebilecek, arkasında oturanları duyabilecek. Size %10 yanılma hakkı veriyorum. Eğer 10 unuzdan en az 9 u kendi şapkasının rengini bilirse hepiniz sınıfı geçersiniz; yok bunu beceremezseniz kopya çekmeyi bile beceremiyorsunuz deyip hepinizi sınıfta bırakırım. Taktik geliştirmek için yarım saatiniz var. Yarım saat sonra sınav başlıyor.'' Hadi bakalım taktisyen sizsiniz.. NOT: Sınavı başarıyla geçmiş bizim kopyacı veletler.. ya arkadaşlar çokmu zor bir soru oldu da kimse cevap yazmadı
  7. Kral, idama mahkum bir adama bir tavuk vermiş ve 'Sen bu tavuğu nasıl öldürürsen, biz de seni öyle öldüreceğiz' demiş. Adam kurtulmak için tavuğu nasıl öldürebilir? cevaplarınızı bekliyoruuumm
  8. aklıma bide lahmacun geliyor..
  9. mesir macunu muydu HANGİ MACUN YENİLMEZ ????
  10. ayy ben seni napsam bilmem kii.. tebrik ederim gloria yine bildin.. vallahi bu elimdeki en zoru olmasada zor sorulardan biri Bir lisede bir matematik öğretmeni kopya çeken 10 öğrenciyi yakalamış. Öğrenciler yalvar yakar ''hocam bir şans daha..'' demişler. Öğretmende bunun üzerine madem kopya çektiniz ona göre bir sınav yapacağım demiş. Hepsini sınıfa almış.. '' Sınavımız şu şekilde olacaktır: Hepiniz her sırada 1 kişi olacak şekilde arka arkaya oturacaksınız. Hepinizin gözünü bağlayacağım. Daha sonra her birinize ya mavi ya da kıRmızı renkli şapka giydireceğim. Mavi yada kırmızı şapka sayısında herhangi bir düzen/kural vs. yok. beşer tane de olabilir.. sadece mavi den bir kırmızıdan 9 tanede olabilir yada sadece bir renkten 10 diğerinden hiçte olmayabilir... En arkadan başlayarak sırayla gözünüzdeki bağı açacağım ve giymekte olduğu şapkanın rengini bilmesini isteyeceğim. Gözündeki bağ açılan kişi sadece önünde oturanların şapkalarını görebilecek, arkasında oturanları duyabilecek. Size %10 yanılma hakkı veriyorum. Eğer 10 unuzdan en az 9 u kendi şapkasının rengini bilirse hepiniz sınıfı geçersiniz; yok bunu beceremezseniz kopya çekmeyi bile beceremiyorsunuz deyip hepinizi sınıfta bırakırım. Taktik geliştirmek için yarım saatiniz var. Yarım saat sonra sınav başlıyor.'' Hadi bakalım taktisyen sizsiniz.. NOT: Sınavı başarıyla geçmiş bizim kopyacı veletler..
  11. hadi bir kaç soru daha sorayım bari.. 1-Bir fili buz dolabına nasıl koyarsınız?? 2-Bir zürafayı buz dolabına nasıl koyarsınız? 3-Aslan kral bir hayvanlar konferansı düzenliyormuş. Bir hayvan dışında bütün hayvanlar katılmıştır. Hangi hayvan konferansa katılmamıştır? 4-Geçmeniz gereken bir nehir var. Fakat timsahlar tarafından istila edilmiş. Nasıl geçebilirsiniz? (kayık tekne vs. yok )
  12. tebrikler gloria ilk sen bildin..
  13. hadi taurusmutis .. yok mu cevabın..?
  14. kral sizi işlemediğiniz bir suçtan dolayı suçlu buluyor.. ama size bir şans veriyor ve diyor ki : üç oda var. bunlardan birini seçmek zorundasın. doğru odayı seçersen kurtulursun... birinci oda ateşlerle doludur. ikinci oda silahlı suikastçilerle doludur. üçüncü oda ise üç yıl aç bırakılmış aslanlarla doludur. sizce hangi oda doğru oda ve neden?
  15. Ayakkabı bağından
  16. dayımın dayısı benim babamın babası yani dedem oluyorsa ve annemin annesi yani anneannem de halamın halası oluyorsa demekki anneannemle dedem kardeş.. bu yüzden amcamla dayım kardeş çocukları oluyorlar.. doğrumu acaba
  17. ~DİANA~ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Şiir Forumu
    Tüm şiirler birbirinden güzel.. yazanların ve bunları bizimle paylaşanların yüreklerine ellerine sağlık.. Huzurlu günler dilerim..
  18. sen uykusuzluk nedir bilir misin tırnaklarınla yastığı parçaladın mı Gözlerini tavana dikip Düşündüğün oldu mu bütün gece Ve bütün bir gün Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç Gelmeyince Seni aramayınca Ölesiye ağladın mı Sonra çekilip en koyusuna yalnızlıkların Ona ait ne varsa Bir bir hatırladın mı Sen günden güne erimeyi bilir misin Dev bir ağacın varken içinde ölmeyi Bir teselli aramayı Issız parklarda, tenha sokaklarda Ve bütün bir şehir uyurken uzaklarda Deli divane yollara düşüp Yaşlanmış bir köpek gibi Atılmışlığını hissettiğin oldu mu Sevmekten Günler geceler boyu yürümekten Elin, ayağın,kalbin yoruldun mu Sen yalızlığın acısını bilir misin Unutmak bir hancer gibi saplandı mı sırtına İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı Bütün gururunu çiğneyip Sevgilinin geçtiği yollarda Bastığı toprakları eğilip öptün mü Sen çaresizlik nedir bilir misin Sen yokluk nedir gördün mü Böyleyim diye ayıplama beni Bir gün kendimi Sonsuzluğa bırakırsam Yaralı ve yenik bir asker gibi Darılma Unutma ki Her seven adsız bir kahramandır unutma ki İnsan sevebildiği kadar insandır Yazarı bilinmiyor...
  19. ~DİANA~ şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    Oysa ki.. Seviyorum demek bile yetersiz kalırdı bazen, Gözlerinde ki uçuruma yuvarlandığım zaman Belki bir düştü, belki umudun umutsuzluğuydu, Belkide delicesine bir tutkuydu seni sevmek. Hayal etmek çok güzeldi seni, Düşlemek... Huzursuz uykulardan uyanıp siyah saçlarını okşamak Gece boyu gördüğüm rüyalarda. Oysa, seni sevmek bazen hiçte zor değildi. Zordan da öte, Ölüm gibi birşeydi seni sevmek...! Sew..
  20. ~DİANA~ şurada cevap verdi: ~DİANA~ başlık Öykü Forumu
    Merhaba.. hoşbulduk.. hikayemle ilgili yaptığın güzel yorumlar için teşekkür ederim.. uzun zamandır kimseyle paylaşmamıştım galiba iyi oldu.. tekrar teşekkür ederim.. huzur dolu günler dilerim..
  21. ~DİANA~ şurada bir başlık gönderdi: Öykü Forumu
    Küçük bir kasabada doğdum ben. Hani şu meydan da esnafı olan kasabalardan. Manavı, kasabı, bakkalı, ayakkabıcısı, kahvehanesi, eczanesi... hepsi bir arada olur ya işte öyle bir kasabada. Annem ve babam çok fazla çalıştıkları için okuldan almaya gelemezlerdi beni. Okul çıkışı hep dedem gelirdi beni almaya. Her okul önüne gelişinde: - Bak bakalım küçük cadı hangi cebimde? der ve gülümserdi. Heycanla ceplerini karıştırmaya başlardım. Cebinde gizlediği kremalı küçük bisküviyi her buluşumda: -Buldum buldum buldum!! diye çığlıklar atardım. Elimden tutardı sonra beraberce eve dönerdik.Öğle yemeklerinden sonra uyku vaktim vardı. Dedem de: -Hadi bakalım küçük cadı masal vakti.. der demez koşarak yatağa atlardım. Yatakta tam karşıma oturur el kol hareketleriyle yüz mimikleriyle okadar güzel masallar anlatırdı ki anlattıklarının hiçbiri birbirine benzemezdi. Tok ve huzur verici bir ses tonu vardı. Gözlerimi kapar ve o huzur verici sesin anlattığı masalı büyük bir zevkle dinler masal bitmeden uyuyakalırdım. Uyandığım da hep sorardım: -Dede noldu bu masalın sonunda.. der demez ben gülerek: -Eee büyüsü bozuldu artık söyleyemem derdi. Biraz zorlardım ısrar ederdim ama hiç söylemezdi. Yıllar geçtikçe ve ben büyüdükçe masallar azalmıştı.. Ailemle daha uzak bir yere taşınmıştık artık lisedeydim.. Bir kaç yıl sonra dedem ve anneannem de bizim evimize yakın bir yere taşınmışlardı. Artık hergün görebiliyordum onları. Gittikçe çöküyordu dedem ve gittikçe o uzun boylu gösterişli adamdan eser kalmıyordu. Üniversiteye başlamıştım. 2. sınıfı yeni bitirmiştim son final sınavımdan çıkıp dedemlere gitmiştim. İçeriye girdiğimde bir telaş vardı. Hastalanmıştı.. kimse farketmemişmiydi yavaş yavaş çöktüğünü, gülümsemesinin azaldığını, yıprandığını. Artık rahat nefes alamıyordu. 1.5 yıl hastane de yatmıştı. Sonrada yapılacak birşey kalmadı deyip eve çıkarmışlardı onu. 2 ay boyunca yatakta bir oksijen tüpüne bağlı yaşamıştı ve ben 2 ay boyunca her gün ona gidip uyuyana kadar masal anlatıyordum ve masalın sonu gelmeden hep uyuyordu. Yine birgün masal anlatmak için gitmiştim. Masalın sonu gelmeden gözleri kapanmıştı. Gülümsedim ve yanağından öpüp iyi uykular dedecim dedim. Kapıdan çıkıp eve gitmek için arabaya bindim. Telefonum çaldığı için hareket etmemiştim. 10 dk telefonda konuştum sonra anneannemin ağlama sesi geldi kulaklarıma. Beynimden vurulmuşa döndüm. İçeriye koştum ve onu öylece yatırken gördüm. Meğer onu öptüğümde o zaten sonsuz uykusuna çoktan başlamıştı. Masalın sonunu hiç öğrenemedi ve benim öpücüğümü de hiç hissedemedi... Şimdi masal anlatan kimse yok belki bana ama ben her hafta pazar günü huzur evine gidip orda dede dediklerime masallar hikayeler anlatıyor onları güldürüyor ve az da olsa mutlu olduklarını görebiliyorum... Huzur içinde uyu dedeciğim seni hala çok seviyorum..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.