
buhari
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
11 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
buhari tarafından postalanan herşey
-
Kuznetzov: Hayatımda kalıcı tek şey Rus-Türk okulu Türk okulunu Moskova'daki bin 500 okuldan ayıran en önemli özellik, matematik, kimya, biyoloji gibi derslerin İngilizce verilmesi. Okula cebinde parası olan değil başında aklı olan girebiliyor Okul fikrinin ilk muhataplarından biri Genrich Dimitriyeviç Kuznetzov. Rusya Federasyonu Eğitim Bakan Yardımcılığı'ndan sonra, Moskova Hükümeti Eğitim Komitesi Başkan Yardımcılığı görevindeyken karşılaşmış Moskova'da Türk okulu teklifiyle. Önceleri direnmiş, sonra da “peki” demiş, “bir yıl dayanamaz giderler” endişesini de taşıyarak. Nedense o gün kıramamış karşısındaki gençleri. Türklerin bir yıl sonra Moskova'dan gitmediklerini görünce sevinmiş ve desteğini esirgememiş. Öyle ki, emekli olunca eğitim danışmanı olmuş, ardından üç yıl okulun müdürlüğünü yapmış. Şimdi de Mütevelli Heyet Başkanı olarak “Bu okul hayatımın en anlamlı yıllarını geçirdiğim, benden geriye kalacak tek şey” diyor. Genrich Bey, Türklerle tanışınca öğrendim diyor: “Bir Türk mantalitesi olarak her şeyi sevmeyi.” Moskova'da 'en uzun' on yıl herkes çok şey kazandırmış. Rusya'da bir okulun on yılı geride bırakması ne anlam ifade ediyor? Kendini ispat etmiş bir müesseseyle karşı karşıyasınız. Bu gün kimse 56 No.'lu Moskova Uluslararası Okulu'nu sorgulayamaz. Çünkü veliler, öğrenciler tarafından talep edilen, Moskova'nın önde gelen okulları arasına girmiştir. Rus sistemi Moskova Uluslararası Türk Okulu'na nasıl bakıyor? Bu okulun değerini en iyi tartabileceklerden birisi benim. Rusya Federasyonu Eğitim Bakan Yardımcılığı, Washington'da eğitim yetkilisi, Moskova Hükümeti Eğitim Komitesi Başkan Yardımcılığı yaptım. Emekli olunca Türk dostlarıma eğitim danışmanlığı, ardından da üç yıla yakın açtıkları okulun müdürlüğünü yaptım. İki yıla yakındır da mütevelli heyet başkanı olarak katkıda bulunmaya çalışıyorum. 2000'de de Rusya Federasyonu'nda 'Yılın Öğretmeni' Ödülü'nü Putin'in elinden aldım. Sistem bu okulu benimsememiş olsaydı verilen diplomaya mührünü basmazdı. Bu okulun bulunduğu Batı bölgesi belediye başkanı “Bölgemiz Rus tarihinde iki önemli olaya ev sahipliği yapıyor; uzaya giden Gagarin'e ve Türk okuluna” diyor. Ben sağlam bir ateistim Türkiye'de eskiden “Komünistler Moskova'ya” diye tepki gösterilirdi. Ne zaman ki Moskova'da bir Türk okulu açıldı, o slogan da düştü. Bu okul üzerinden Moskova bize daha sıcak, daha gidilebilir bir yer halinde geldi. (5.11.2006) ................................. Ukrayna'da Kırım -Türk Lisesi müdürü ve öğretmeni “Üstün Hizmet” madalyası ile ödüllendirildi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko, Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde Türk müteşebbisler ve Kırım Eğitim Bakanlığı tarafından müşterek işletilen Zeki Çocuklar Yatılı Koleji Müdürü Mehmet Şevketoğlu ve Fizik Öğretmeni Dr. Nikolay Karpenko'ya "üstün hizmet" madalyası verdi. (19.10.2006) ----------------------------- Uluslararası Bükreş Koleji, Yeni Eğitim Sezonuna Bükreş Valisi İle Start Verdi Lumina Eğitim Kurumları bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Bükreş Koleji, yeni öğretim yılına Bükreş Valisi Mioara Mantale ile merhaba dedi. (07.09.2006) ---------------------------- özbekistanın okulları kapatması siyasidir o zamanlar Türkiyede olan özbekistanda aranan 2 suçlunun krizi dolasıyla cıkmıştır. o zamanda özbekistan Türkiyede okuyan özbek öğrencileride derhal kendi ülkelerine çağırmıştı.
-
1.cisi kırgızıstandaki olaylarda devletinde üniversitei, bankası yağmalandığı gibi bir Türk'e ait otelde yağmalanmıştır. gülen okulu diye tabir edilen kırgızistandaki 12 okuldan sadece 1 tanesine saldırı olmuştur. 2.cisi dünyadaki okulların listesine bak kaç tanesinin abd ile arası iyi. abd ile ilişkisi olsa bu okullara izin verirlermi üst düzey burokratlar cocuklarını bu okullara gönderir mi? K. Amerika Kanada: Dil kursları. ABD: 5 Özel okul, 50"nin üzerinde kültür merkezi. Meksika: 1 okul ve kültür merkezi. G. Amerika Kolombiya: 1 kültür merkezi. Bolivya: 1 kültür merkezi. Şili: 1 kültür merkezi. Arjantin: 1 kültür merkezi. Brezilya: 1 kültür merkezi. Avrupa Azerbaycan: 12 okul. Gürcistan: 3 okul. Rusya Federasyonu: 6 okul. Ukrayna: 2 okul. Moldova: 2 okul. Litvanya: 1 kültür merkezi. Letonya: 1 kültür merkezi. Estonya: 1 kültür merkezi. Romanya: 4 okul. Bulgaristan: 3 okul. Makedonya: 4 okul. Arnavutluk: 4 okul. Bosna-Hersek: 2 okul. Macaristan: 1 dil okulu, 1 kültür merkezi. Slovakya: 1 kültür merkezi. Çek Cumhuriyeti: 1 kültür merkezi. Polonya: 1 kültür merkezi. Almanya: 3 okul, dil okulları ve kültür merkezleri. Avusturya: 1 dil okulu. Italya: 1 kültür merkezi. Isviçre: Öğrenci yurdu ve kültür merkezi. Hollanda: Öğrenci yurdu ve kültür merkezi. Belçika: Öğrenci yurdu, dil okulu ve kültür merkezi. Fransa: Kültür merkezi ve dil kursu. Danimarka: Dil kursu ve kültür merkezi. Beyaz Rusya: 1 dil okulu. Norveç: Dil kursu ve kültür merkezi. Isveç: Dil kursu ve kültür merkezi. Finlandiya: 1 kolej, dil kursu ve kültür merkezi. Ingiltere: Öğrenci yurdu, dil okulu, kültür merkezi. Portekiz: 1 kültür merkezi. Ispanya: Kültür merkezi ve dil kursu. Afrika Fas: 4 okul. Cezayir: Dil okulu. Mısır: Dil okulu ve öğrenci evleri. Moritanya: 1 okul. Mali: 1 okul. Nijer: 1 okul. Çad: 1 okul. Sudan: 2 okul. Etiyopya: 1 okul. Senegal: 1 okul. Gambiya: 1 okul. Gine Bissau: 1 okul. Gine: 1 okul. Burkina Faso: 1 okul. Gana: 1 okul. Togo: 1 okul. Nijerya: 4 okul, kültür merkezi. Kamerun: 1 okul. Orta Asya Cumhuriyeti: 1 okul. Kongo: 1 okul. Uganda: 1 okul. Kenya: 4 okul. Tanzanya: Eğitim kompleksi. (Dispanserleri, spor salonları olan kompleks ilköğretim okulu ve liseyi kapsıyor.) Malavi: 1 okul. Mozambik: 1 okul. Madagaskar: 1 okul, 1 kültür merkezi. Güney Afrika: 4 okul. Asya Kazakistan: 29 okul. Tacikistan: 13 okul. Kırgızistan: 12 okul. Türkmenistan: 20 okul. Özbekistan: 1 okul. Afganistan: 4 okul. Pakistan: 6 okul, 1 kültür merkezi. Hindistan: 3 okul, 1 dil kursu. Nepal: 1 okul. Bangladeş: 4 okul. Moğolistan: 4 okul. Japonya: 1 okul, 5 dil okulu, kültür merkezleri. şimdi 2 oldu Güney Kore: 1 kültür merkezi. Malezya: 1 okul. Vietnam: 1 okul. Kamboçya: 2 okul. Burma: 2 okul. Tayland: 3 okul. Irak: 4 kolej. Israil: Kültür merkezi. Yemen: 1 okul. Okyanusya Avustralya: 7 okul. Endonezya: 4 okul. Filipinler: 4 okul.
-
Ülkü Adatepe, günümüzde Atatürk'ün yanlış anlatıldığını ileri sürerek, “O'na ‘dinsiz' diyorlar. O çok dindar biriydi ancak yobaz değildi. Öyle olmazsa Diyanet'i kurmazdı' dedi. Atartük'ün hayattaki tek manevi kızı 74 yaşındaki Ülkü Adatepe, İzmirli kadınlara Ata'yı anlattı. Adatepe, “Atatürk'ü bugün yanlış tanıtıyorlar. Ona ‘dinsiz' diyorlar. O çok dindar biriydi, ancak yobaz değildi'' dedi. Türk kadınının seçme ve seçilme hakkı kazanışının 82'inci yıldönümü nedeniyle Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan Atatürk'ün hayattaki tek manevi kızı Ülkü Adatepe, İzmirli kadınlara Ulu Önder'i anlattı. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın evlatlık kızı olan Vasfiye Hanım ile Fransızca öğretmeni ve gar şefi Mehmet Tahsin Çukurluoğlu'nun çocuğu olan Ülkü Adatepe, ismini Atatürk'ün verdiğini belirterek, dokuz aylıkken Çankaya Köşkü'nde yaşamaya başladığını, biraz büyüdüğünde Ata'nın kendisini yurt dışı gezilere götürdüğünü söyledi. Atatürk öldüğünde 5 yaşında olan Adatepe, ona “Atatürkçüğüm'' dediğini, çok yaramaz bir çocuk olmasına rağmen, onun yanında uslu durduğunu, yüzmeyi, yemekte çatal, bıçak, kaşık kullanmayı ve hayvan sevgisini ondan öğrendiğini kaydetti. Kendisinin dansı çok sevdiğini belirten Adatepe, Atatürk'ün balerin olmasını istediğini belirtti. Adatepe, kadın erkek eşitliğine büyük önem veren Atatürk'ün özellikle kız çocuklarının herşeyi yapabileceklerini ispat etmek istediğini vurgulayarak, bu ilgisinin manevi çocuklarının hepsinin kız olmasından da anlaşıldığını söyledi. Adatepe, “Atatürk bize ‘kendinizi beğenmeyin, mütevazi olun' derdi. Bizler de hiç Ata'nın manevi çocuğuyuz diye ayrıcalık istemedik. Ancak ölümünden sonra onu gittiğim her yerde anlatıyorum. Özellikle okullarda öğrencilere ‘Atatürk'ü ders olarak okumayın. Onu kalbinizle, ruhunuzla, canınızla okuyun' diyorum. Atatürk, yalandan nefret ederdi. Şimdiki siyasetçiler gibi korumalarla gezmezdi. Çünkü halkı onu korurdu'' dedi. Ülkü Adatepe, günümüzde Atatürk'ün yanlış anlatıldığını ileri sürerek, “Atatürk'e ‘dinsiz' diyorlar. O çok dindar biriydi ancak yobaz değildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurdu. Buralarda kültürlü imamların görev almasını sağladı'' dedi. Adatepe, kadınlardan haklarına sahip çıkmalarını istedi. İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal'ın eşi Olcay Köksal, Adatepe'ye üzerinde Atatürk, Sabiha Gökçen ve Ülkü Adatepe'nin fotoğrafını, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun eşi Türkegül Kocaoğlu ise bir buket çiçek hediye etti. Adetepe, hediye edilen fotoğrafı ilk kez gördüğünü belirterek, “Böyle bir fotoğraftan haberim yoktu. Çok mutlu oldum'' dedi. rotahaber bu vesile ile saygıdeğer Atamızı büyük insanımızı rahmetle anıyoruz.
-
senin desteklediğin bi grup bu tür bırak okul acmayı kurs açsın Türklük adına bişeyler yapsın onuda desteklerim ama nerde! cia üsleri yazmışsın kac kere gittin gördün? rahmetli sn. ecevit bile bu okullara destek vermiş inandığını söylemiştir. büyük solcu dediğiniz ecevit bile destekliyor ya siz? onu boşver senin desteklediğin bi grup bi oluşum acsın bi okul Türklük namına bişeyler yapsın ama nerde anca cia der durursunuz. japonyasından tut filipinlerre kadar her her bölgede yüzlerce okul açılmış o ülkeler cia dememiş siz uzaktan diyebiliyorsunuz. hem o okullara orada yaşayan burokratların cocukları belediye başkanı cocukları devlet adamlarının cocukları gidiyor. Ama sizin kadar hayalperest değil! ------------------------------- İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toktamış Ateş, birçok ülkede eğitime katkı sağlayan Türk okullarının, Dışişleri’nin yapamadığı kadar ülkemizi tanıttığını, Türkiye ve Türkçe sevgisini bu ülkelere taşıdığını ifade etti. -------------------------------- İhsan kalkavan Peki bu okullarda nasıl bir öğretim yapılıyor? Türkçe öğretiliyor, bütün dünyaya Atatürk, Atatürk’ün Nutku, İstiklal Marşı öğretiliyor. Vietnam’dan geldim yeni, hüngür hüngür ağladım orada! Buradaki müfredatın aynısı okutuluyor. Kaç tane var peki bu okullardan? 800-900 tane... Üniversiteler 15-20 tane, sayılarını kimse bilemez ki. Her bölge ayrı yerlere bakıyor. Diyelim ki Vanlılar bir yere bakıyor, Urfalılar, Diyarbakırlılar başka ülkeye.
-
AB sürecine katkı sağlayan ve Türk insanının hayat kalitesinin artırılmasına hizmet eden kişi ya da kurumları ödüllendirmek için düzenlenen "Türkiye Başarı Ödülleri" açıklandı. Karma Akademisyen Seçici Kurul tarafından yapılan değerlendirmede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Yılın Devlet Adamı", Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski "Yılın Yabancı Devlet Adamı" ve AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn "Yılın AB Bürokratı" ödülüne layık görüldü. Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), Avrupa Gazeteciler Cemiyeti (SEJ) ve True Dergisi'nin birlikte düzenlediği ve Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, Prof. Dr. Tosun Terzioğlu, Prof. Dr. Esra Gençtürk, Prof. Dr. Mehmet Saray, Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu, Prof. Dr. Nahit Töre ve Prof. Dr. Fuat Keyman'dan oluşan "Akademisyen Seçici Kurul" tarafından belirlenen 2006 yılı "Türkiye Başarı Ödülleri" açıklandı. Seçici Kurul, Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski'yi "Yılın Yabancı Devlet Adamı", Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı "Yılın Devlet Adamı", Türk Tarih Kurumu'nu "Yılın Kurumu", Toplu Konut İdaresi Başkanı Erdoğan Bayraktar'ı "Yılın Bürokratı", Avrupa Birliği Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn'i "Yılın AB Bürokratı", İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı "Yılın Belediye Başkanı", Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'ni (TÜSİAD) "Yılın Sivil Toplum Örgütü", Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hanzade Doğan'ı "Yılın İş Kadını", Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın'ı "Yılın İş Adamı", Avrupa Birliği Genel Sekreteri Büy ükelçi Oğuz Demiralp'i "Yılın Diplomatı" ve İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili'yi "Yılın Yabancı Diplomatı" ödülüne layık gördü. Akademisyen Seçici Kurul ayrıca, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel ve Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'ya "Eğitime Katkı", Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer'e "Kültür-Sanat", Newyork Cornell Üniversitesi Bölüm Başkanı Frank Chervenak'a "Bilim- Sağlık" ve İstanbul Les Ottoman Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Kerimoğlu Aysal'a ise "Turizme Katkı" alanında "Kurul Özel Ödülü" verilmesini kararlaştırdı. Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut ve Avrupa Gazeteciler Cemiyeti (SEJ) Genel Başkanı ve True Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Aydın Karaçay tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, Türkiye Başarı Ödülleri'nin, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecine katkı sağlayan ve Türk insanının yaşam kalitesinin artırılmasına hizmet eden kişi ya da kurumları ödüllendirmek için düzenlendiği bildirildi. Karma Akademisyen Seçici Kurul tarafından belirlenen 2006 yılı "Türkiye Başarı Ödülleri", Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla, 24 Ocak 2007 tarihinde İstanbul'da düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. Sabah
-
Ahmet Kekeç'in köşe yazısı Hadi bilmiyorsun bari haddini bil! Demişti ki rahmetli (Attila İlhan), ‘Türk halkıyla Türk aydını arasındaki fark, mesafe değil, mahiyet farkıdır.’ Şunu demek istiyordu: Kendisine ‘aydın’ sıfatını layık gören okumuş yazmış takımı başka bir uzayda yaşıyor. Halkla arasındaki fark da, edinilmiş, kazanılmış bir fark değil. Rezervle ortaya çıkmış bir fark. Buyurun, sanki Ertuğrul Özkök’ü tarif ediyor. Hilmi Yavuz’un ‘vasıflarını kaybetmiş bir entelektüel’ saydığı Ertuğrul Özkök’ün bu vasıflara ne zaman sahip olduğunu bilmiyorum. Kaybettiğine göre, demek ki sahipti. İyi de, bunları ne zaman kaybetti? Fransızca bilmek, içinde ‘kitle’ ve ‘iletişim’ geçen yazılar yazmak, Aydın Doğan’ın iştiraklerinde hisse sahibi olmak bir insanı aydın ve entelektüel kılmaya yetiyorsa, doğrudur, Ertuğrul Özkök bilmemeyi, öğrenmemeyi, fikir sahibi olmamayı ‘öteki’ne karşı üstünlük sayan modern bir entelektüeldir. Peki, modernlikten ne anlıyoruz? Literatürdeki karşılığına girmek istemiyorum. Uzun ve sıkıcı bir konu bu... Bizde modern olmanın/modern sayılmanın tek ölçütü vardır, o da ‘dine mesafe koymak’tır... Ne kadar kavram ve terminoloji cahiliyseniz, din düşüncesinden ne kadar uzaksanız, ‘ortak değerler’ konusunda ne kadar az şey biliyorsanız o kadar modern ve aydınsınız. Bilmemek oysa, üstünlük olabilir mi? Tamam, inanmayabilirsiniz, ‘din düşüncesi’nden neşet eden değerleri geri ve ilkel bulabilirsiniz, bir şeye bağlanmayı kabul sınırlarınız içinde görmeyebilirsiniz, birtakım dogmalarla ve değişmezlerle hayatınıza yön vermek istemeyebilirsiniz, ama kendinizi söz söyleme mevkiinde görüyorsanız en azından bazı şeyleri bilmek, temel bazı bilgilere sahip olmak zorundasınız. Ertuğrul Özkök hayatında eline bir ilmihal kitabı aldı mı, merak ediyorum? Dua nedir, biliyor mu? Kıyam nedir, saf tutmak nedir, ‘huzur duruşu’ nedir, istavroz çıkarmak nedir? İstavroz çıkardığınızda aslında ne yapmış oluyorsunuz? Kilisede namaz kılınır mı? Papa’nın huzur duruşuna ‘jest-karşılık’ olarak teslis işareti mi yapmak gerekmektedir? Teslis nedir, tevhid nedir? Tevhid ‘birleme’yse, haç çıkaran biri aslında ne yapmış olmaktadır? Bu yaptığı şey itikaden nereye oturmaktadır? Hayır, bunları bilmek için dindar olmaya gerek yok. Bunlar, söz söyleme mevkiinde bulunan herkesin, her okur-yazarın, inansa da inanmasa da her aydının mutlaka bilmesi gereken basit, sıradan, üstelik kolay ulaşılabilir bilgiler. Bu kadarcığını, bırakın ‘İslam düşüncesi’yle ünsiyet kurmuş kimseleri, sıradan bir batılı bile bilebilir. Müsteşrikler zaten bilir. Demek ki, Diyanet İşleri Başkanı’nı camide istavroz çıkarmaya davet eden, bunu da ‘büyük jest’, ‘büyük misafirperverlik’ zanneden Ertuğrul Özkök, sağlıksız bir müsteşrik kadar bile sağlıklı düşünemiyor. Demek ki bunların cüreti cehaletlerinden geliyor. Hem bilmeyeceksin, hem bilmemeyi marifet sayacaksın, hem de oturup büyük bir pişkinlikle, ‘Entelektüel mahalle artık sahipsiz değil, bütün dinciler, bütün ikinci cumhuriyetçiler korksun, süper yazar geliyor’ şeklinde yazılar yazacaksın. Senin ‘süper yazar’ını da gördük. Had bildirme göreviyle entelektüel mahalleye saldığın süper yazarın, daha ‘minare’yle ‘kule’ arasındaki farkı bilmiyor... (STAR GAZETE)
-
benimde düşüncem şuan yine aynı durumda bu kezde affedermi sn. sezer. yoksa bu adam hapis yatacak derecede düzeldi mi?
-
ama şunu unutmayalım diğer kardeşide olayı doğruluyor. sizin düşündüğünüz gibi olsa fransada yaşasa bile diğer kardeşi bu olayı doğrularmı. ." Aziz Nesin'in oğlu Prof. Ali Nesin de ağabeyi yazar Ateş Nesin'i doğruluyor ve "Ateş Nesin annesinin aldatma olayını sık sık bana anlatıyordu" diyor. sonuçta kardeşi cocuk değil profesör.
-
Cumhurbaşkanı Sezer tarafından affedilen ayaklarından özürlü terörist, serbest kaldıktan sonra yeniden yakalandı. Diyarbakır'da “Terör örgütü PKK adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak” suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılan ve daha sonra Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından affedilen ayaklarından özürlü terörist, serbest kaldıktan sonra terör örgütü adına para toplarken yeniden yakalandı. 1991 yılında Mardin'in Derik ilçesinde Kaymakamlık lojmanı ve İlçe Emniyet Amirliğine yönelik gerçekleşen ve 1 güvenlik görevlisinin yaralandığı saldırının ardından kaçan terör örgütü üyesi Mürşit Aslan, ilçe çıkışındaki çalılık alanda üzerinde 1 adet mavzer marka tüfek ve 1 adet tabanca ile yaralı olarak güvenlik güçlerince yakalandı. Hakkında Diyarbakır 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinde dava açılan sanık, yapılan yargılamanın ardından “Terör örgütü PKK adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Çatışmanın ardından yaralı ele geçirilen Aslan, cezaevinde kaldığı süre içerinde ayaklarını kullanamaz hale gelince tekerlekli sandalye kullanmaya başladı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e mektup göndererek “af” talebinde bulunan Aslan, özründen dolayı af edilince 13 Nisan 2001 tarihinde serbest bırakıldı. Cezaevinden çıktıktan bir süre sonra Aslan, bu kez Mardin'de terör örgütü adına komite kurma suçuna karıştı. Güvenlik güçlerince yakalanan bir örgüt üyesinin ifadeleri doğrultusunda yeniden gözaltına alınan Aslan, yargılandığı Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. YİNE USLANMADI Yargılanması devam eden Aslan, Mardin'de beraberinde Abdulkadir Bahçeci, Doğan Bahçeci ve Serdar Gülçin ile terör örgütü PKK adına R.K'den 10 bin YTL talebinde bulundu. R.K'nin şikayeti üzerine, para teslimatının yapıldığı sırada operasyon düzenleyen jandarma ekipleri, sanıkları suçüstü yakaladı. Yakalanan şahıslar, R.K'den aldıkları parayı, terör örgütüne gönderilmek üzere Mürşit Aslan'a vereceklerini belirtmesi üzerine Aslan, üçüncü kez yakalanarak hakim karşısına çıkarıldı. ASLAN'A 7,5 YIL HAPİS CEZASI Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde “Örgüte bilerek, isteyerek yardım toplamak” suçundan yargılanan sanıklarla ilgili karar duruşması yapıldı. Mahkeme heyeti, yaptığı yargılamanın ardından sanık Mürşit Aslan 7.5 yıl, Abdulkadir Bahçeci ve Serdar Gülçin de 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Diğer sanık Doğan Bahçeci hakkında da beraat kararı verildi. rthaber
-
19 Üniversite rektörünün uluslararası endekslere giren bilimsel yayını yok. İTÜ ve Boğaziçi rektörlerinin de yer aldığı listede YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in de adı var. Uluslararası bilimsel yayın çıkarmada sınıfta kalan rektörler arasında Boğaziçi Rektörü Ayşe Soysal, İTÜ Rektörü Faruk Karadoğan, Marmara Rektörü Necla Pur da var. 100'ün üzerinde yayını olan tek rektör ise Başkent Üniversitesi'nden profesör Mehmet Haberal. ODTÜ Rektörü Ural Akbulut da 89 yayınla ikinci sırada. Sıfırcı rektörler 19 üniversite rektörünün uluslararası endekslere giren bilimsel yayını bulunmuyor. İTÜ ve Boğaziçi rektörlerinin yer aldığı listede YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç'in de adı var. Uluslararası yayın endekslerine giren bilimsel yayın çıkarma konusunda YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in yanı sıra 19 üniversitenin rektörü sıfır çekti. Yayını olmayan rektörler arasında Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşe Soysal, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rahmi Aksungur, Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Uğur yer alıyor. 100'ün üzerinde bilimsel yayını bulunan tek rektör ise vakıf üniversitesi olan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Haberal. Vakıf üniversitelerinde Haberal'dan sonra Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Attila Aşkar ve Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Ziya Güvenç geliyor. DEVLET ÜNİVERSİTELERİ Devlet üniversitelerinde ise en çok yayın konusunda ilk sırada 89 yayın ile ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut yer alıyor. İkinci sırada Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. İbrahim Alinur Büyükaksoy, üçüncü sırada ise Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen bulunuyor. YÖK'ÜN DURUMU KÖTÜ Biri akademisyen olmayan 20 kişilik YÖK üyeleri arasında ise Başkan Teziç'in yanı sıra hiç yayın yapmayan 6 profesör yer alıyor. Üyeler arasında en fazla yayın yapan ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa İlhan. İlhan'ın yayın sayısı 69. TÜBİTAK yöneticilerinin de bilimsel yayın konusunda sınıfta kaldıkları görülüyor. TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Nükhet Yetiş'in uluslararası yayın sayısı 3 iken yardımcılarınınki ise 5'i geçmiyor. 15 yeni kurulan üniversitenin rektörleri tedviren görev yaptıkları için listede yer almadı. 61 YILLIK SÜRE TARANDI İkisi yüksek teknoloji enstitüsü olmak üzere 53 devlet, 25 vakıf üniversitesinin rektörleri, YÖK üyeleri, YÖK Denetleme Kurulu üyeleri ve TÜBİTAK yöneticilerine ait bilimsel yayınlar çok disiplinli atıf indekslerini kapsayan Web of Science (WoS) aracılığı ile yapıldı. 1945-2006 yılları arasındaki yapılan çalışmaların dikkate alınırken, yalnız tam bilimsel makale niteliğinde olan araştırmalar tarandı. "All document types" başlığı altında kısa not, editöre mektup, kitap eleştirisi, kongre özeti, kongre tebliğlerinin basılı halleri, hata düzeltme gibi yayınlar taramada dikkate alınmadı. Birden çok kişi ile yazılmış tam makaleler taramada değerlendirildi. Web of Science, 20 binin üzerinde çok disiplinli blilimsel dergi taraması ve atıf indekslerinden oluşur. Bunlar SCI (Science Citation Index), SSCI (Social Science Citation ındex), A&HCI (Arts annd Humanities Citation Index) Taramanın yapıldığı adres şöyle: http://portal.isiknowledge.com/portal.cgi?DestApp= WOS&Func=Frame&Init=Yes&SID=R1434ab5Bf gF8H7gP96 PERVİN KAPLAN - sabah
-
POAŞ YAYININI DURDURMAK İÇİN MAHKEME MAHKEME KOŞUYOR
buhari şurada cevap verdi: bindortyuzelliuc başlık Güncel Konular
vergi rekortmeni olmuş ceza rekortmenide olsun ödesin paşalar gibi.