Türk Birliği

Avrupa Birliği'ni uygar ve medeni diye öven, milletimizi şalvarlı, bıyıklı şeklinde yeren, eleştiren yorumları çok büyük bir hayal kırıklığı ile okudum.Hayal kırıklığım, binlerce yıllık tarihi olan, tarihte batıya dahil yeryüzünün her noktasına uygarlığı, medeniyeti, insancıllığı, erdemi, bilimi, tekniği götüren tarihi boyunca daima mazlumun yanında zalimin karşısında olan, haçlı seferleri boyunca İslam alemini göğsünü siper ederek koruyan yüce Türk milletinin mensupları olan bazı kişilerin daha bir kaç yüz yıl öncesine kadar hiç bir etkinliği olmayan, tuvalet olgusunu dahi bizden öğrenmiş batı dünyasını öven, batı dünyasına hayranlık duyan anlayışlarıdır.Anlayamadığım, kahrolduğum nokta Türk'ler Anadoluya gelmeden önce bin bir parça şeklinde yaşayan Avrupa kavimciklerinin Türk'ler geldikten sonra Türk'leri Avrupadan ve Anadoludan atıp Türkistan'a geri göndermek ve imha etmek için birleşip Avrupa Birliği'ni kurduklarının bilinmemesidir.Avrupa Birliği'nin tarihi kökleri tamamen Türk düşmanlığınla dayanır.Avrupa Birliği'nin on iki yıldızlı bayrağı Hristiyanlığın sembolü 12 havariyi temsil eder.Avrupa Birliği emperyalist ülkelerin sömürü düzenlerini egemen kılmak için ve özellikle de bu düzenin karşısındaki en büyük düşman olan yüce Türk milletinin 'Doğu Sorunu' çerçevesince Anadoludan atılması amacıyla kurulmuştur. Avrupa Birliği'nin Türkiye'de işsizliği azaltacağı söylemi gerçeklerle bağdaşmamaktadır.Avrupa Birliği ülkelerinde de çok ciddi bir işsizlik sorunu yaşanmaktadır.Avrupa Birliği olası bir üyelikte Türk vatandaşlarının Avrupa'da serbest dolaşım hakkını yasaklamıştır.Avrupa Birliği'nin özgürlük, insan hakları, demokrasi oluşumu olduğunu söyleyenlere cevabım şudur ki kapı başımızda ki Batı Trakya Türkleri'ne bakın.Lozan'da kazanılan haklarımız Yunanistan'da tamamen geçersizdir.Yunanistan'da Türk sözü yasaktır.Orada Türklere 'Müslüman Yunanlar' denmektedir.Yunanistan şu an resmi olarak bir Hristiyan devletidir.Anayasasında Yunanların hangi kiliseye bağlı oldukları dahi belirtilmiştir.Almanya'ya, Fransa'ya,İsveç'e,İngiltere'ye öteki Avrupa ülkelerine bakın.Oradaki Hristiyan olmayan unsurlara ve özellikle de Türklere nasıl bir ayrımcılık yapıldığı, her haklarının ellerinden alındığı açıkça görünecektir(dini,kültürel,dil) Avrupa ülkelerinin tarihi bir soykırımlar, katliamlar harmanı, insanlığı kendinden utandıracak derecede ********* ve kan kokan bir tarihidir.Amerika'da ve Avustralya'da zevk için bazen para karşılığı bazen de sırf zaman geçirmek için katledilen, organları kesilen yerliler(İspanyollar,İngilizler tarafından), Cezayir'de Fransızların katliamları ve işkenceleri, GüneyAfrika'daki katliamlar, avrupa'da yunanlar tarafından bir gecede Türk'leri bitirme operasyonu,eskiden bir Türk eli olan Girit'te tek bir Türk'ün bırakılmaması, Kıbrıs'ta rumların Kıbrısları megali idea ülküsüne göre tamamen imha ve sürgün etme çabaları vs vs.Avrupa tarihinin kısa bir özeti... Türkiye Avrupa'lı değildir.Türkiye, doğusunda kendisine sevdalı yüz milyonlarca Türk'ün yaşadığı büyük Türk Eli'ni görmezden gelemez!Batılıların da üzerlinde anlaştıkları nokta Türkiye'nin Türk devletleriyle ekonomik ve siyasi açıdan işbirliğine girmesi ve çok daha büyük bir Türk Birliğine yönelmesi durumunda Türkiye'nin dünyanın jandarması olacağı, cihan hakimiyet tahtına Türk'lerin tekrar yükseleceğidir.Türk Devletleri'nin ve bağımsız yaşayamayanTürk'lerin üzerinde yaşadıkları topraklar yer yüzünün doğal kaynaklar bakımından cennet bölgesidir.Kazakistan,Türkmenistan, Özbekistan,Kırgızistan maden cenneti olan ülkelerdir.Kazakistan çok büyük bir hızla gelişmektedir.Nursultan Nazarbayev konuşmalarında Türk Devlerinin birlik kurmasının öneminden heyecanla bahsetmiş, Türkiye'nin de birlikte yer almasının önemini vurgulamıştır.Nazarbayev Türkiye'yi Türk dünyasının önderi olarak vazgeçilemez bir ülke olarak tanıtmaktadır.Keza çteki Türk umhuriyetlerinde de Türkçülük hareketleri hızla gelişmektedir.Türkmenistan'da Karacaoğlanın heykeli yapılmıştır.Türkmenbaşı, Türkiye'li Türklerinin atavatanını Türkmenistan olarak nitelendirmektedir.Rus emperyalizminin tüm ruhsal baskılarına karşı Türkistan'lı ve Azerbaycan'lı Türklerin Türk'lük bilinçleri dimdik ayaktadır.Kuzey Azerbaycan'lılar Ebulfeyz Elçibey'in Azerbaycan-Türkiye bütünleşmesinin özlemini kalplerinde hissetmektedirleri.Güney Azerbaycan'da 30 milyonu aşkın Türk uyuyan bir devi temsil etmektedir.Irak Türkmeneli'nde bozkurt işaretleri ile Türkiye aşklarını dile getiren Türkmenler, Türkiye'nin kendilerine sahip çıkacağı o kutlu günü beklemektedirler. Türk Devletleriyle işbirliğine girecek bir Türkiye, ekonomik açıdan devleşecek, dış politikada zamanla ülken(süper) güç konumuna kendiliğinden yükselecektir.Türk ülkeleriyle bütünleşme sürecine giren Türkiye'ye dünya üzerindeki bir kaç bin Ermeni kafa tutamayacak bizlerin şerefiyle oynayamayacaktır. Avrupa Birliği eninde sonunda dağılacak ancak ebedi olan Türk Birliği olacaktır.Türk milleti için yegane çözüm kendi aralarında birlik kurmalarıdır.

Arkadaşlar belki çoğunluğunuza aykırı bir çizgide yazacağım ancak yazılarımı kişisel bir saldırı olarak algılamazsanız sevinirim..Bu ülkede Kürt sorunun olduğu söylenmiş hatta bunun yanında da laz sorunun olduğunu belirtenler var.Eminim bu fikirde olanlar öteki etnik milletçiklerin de bu ülkede baskı altına alındığını düşünüyorlardır.Türk Devleti'nin tek sorunu tarihi boyunca Türk milletine karşı hep hezimete uğramış ,Türk milleti tarafından emperyalist ve sömürücü emelleri yüzyıllar boyunca engelenmiş Hristiyan batı dünyası başta olmak üzere tüm Türk'lük düşmanlarının, Türk milletini tarihten silmek için yaptıkları icraatlardır.Türkiye'de hiç bir etnik grup baskı altına alınmamakta, hakları kısıtlanmamaktadır.Hatta diyebiliriz ki ülkemizdeki mevcut sistem Türk soyuna mensup insanları devlet yönetiminden aforoz etmeye ve haklarını gasp etmeye ayarlanmıştır.Ülkemizdeki sorun, yeryüzünde başka hiç bir ülkede bu kadar hakkı bulamayacak etnik milletçiklerin mevcut sistemin zaaflarından yararlanarak-emperyalist devletlerin uşaklığını da emellerine ulaşmak için şerefle kabul ederek- ülkemizden toprak talebine varıncaya kadar taviz üstüne taviz koparmak istemeleridir.Soruyorum şimdi Kürtler baskı altına alındıysa ,damarlarında Kürt taşıdığını hiç çekinmeden ifade eden ve PKK nın büyümesine devletin birimlerini harekete geçirtmeyerek destek veren Turgut Özal nasıl cumhurbaşkanı olabilmiştir?İfade etmek istiyorum ki bı ülkenin niteliği Türk'tür. Türk'lüğün gelmiş geçmiş en büyük önderi, ulu önder Atatürk, son yüzyıllarda kendi kurdukları devlette, devşirme etnik özürlülerin yönetimde etkin duruma gelmeleriyle 2. sınıf insan duruma gelen yüce Türk milletini tekrar yönetim kısmına getirmiş, devletin niteliğini özüne, yani TÜRK lüğüne döndürmüştür.Bu ülkede Avrupa Birliği şakşakçısı, 2. cumhuriyetçi sahte hümanist, mezhep ayırımı yapan, gizli ya da açık olarak bölücülük yapan, Türk'lük düşmanı komunist vs bütün oluşumların içinde ya ayak ya da yönetim kısmında mutlaka Türk olmayan unsurlar mutlaka vardır.Hümanizm, demokrasi, batıcılık, insan hakları, çağdaşlaşma, uygarlık vs nidalarını durmadan atan kişiler Türk devletinin bölünmesi için Türk milleti'ne ruhsal savaş operasyonu başlatan küresel masonik güçlerin gönüllü kuklalarından başka kişiler olamaz.Türkiye'de Kürt sorunu yoktur,Laz sorunu yoktur, Ermeni sorunu yoktur,Kıbrıs'ta Rum sorunu yoktur ülkemizdeki yegane sorun Türk soyuna ve Türk benliğine sahip insanların yönetimden aforoz edilmesi sorunudur.Sorun devletin etnik milletçiklere aşırı hoşgörülü davranması ve Osmanlı'nın son dönemindeki etnik milletçiklerin başımıza çıkıp taviz üstüne taviz istediği günlere hızla sürüklenmemizdir.Sorun Türk Devleti'nin Kerkük'te, Kuzey ve Güney Azerbaycan'da, Türkistan'da Afganistan'ın kuseyindeki Güney Türkistan'da,Çin zulmünde inleyen Doğu Türkistan'da, Rus emperyalizminde can çekişen Türk özerk devletlerinde, Gökoğuz(Gagauz)elinde, Kırım'da Türk'lük aşkıyla yanıp tutuşan, Türkiye'ye sevdalı, yüzmilyonlarca Türk'e sahip çıkmayan, onları Türk kabul etmeyen devletin ihanet etmekten, Türk'lüğe nefretini kusmaktan başka hiç bir özelliği olmayan unsurlara hadlerinden fazla hak verip ülkenin parçalanma sürecine katkıda bulunmasıdır.