Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

kaan_bebeto

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kaan_bebeto tarafından postalanan herşey

  1. kaan_bebeto şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    dünya
  2. kaan_bebeto şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    dayıcım özledim
  3. kaan_bebeto şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    sen
  4. kaan_bebeto şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    saygı
  5. 9. Çünkü annesiyle konuşurken birden nasıl olupda anne kuzusuna dönüştüğüne inanamıyoruz.
  6. kaan_bebeto şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    aşk böcegi
  7. kaan_bebeto şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    kader arkadaşı
  8. kaan_bebeto şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    sen bee
  9. kaan_bebeto şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    kim
  10. kaan_bebeto şurada cevap verdi: femalexx başlık Forum Oyunları
    AKLIMDAYDIN GUN GECEYE DEVRILDIGINDE, GECE UZUNDU, YAGMURLUYDU, HAVA SOGUK SEN UZAKTIN! OYSA BIR SEN VARDIN ICIMI ISITACAK.
  11. KAYIP KITA ATLANTİS NEREDE? Araştırmacılar, arkeologlar, jeologlar ve antropologlar ne derse desin, ‘Atlantis’ bir efsane olarak binlerce yıldır, hep gündemde!… Sanırız ki, yayınlarımızın sürdüğü zaman aralığı içinde, Kayıp Kıta Atlantis’in gerçek sırlarına ulaşılamadıkça bu tip haberlerle sık sık karşılaşacağız ve bir bilgi sitesi olan Astro set'te yayınlamaya devam edeceğiz… Daha önce de belirttiğimiz gibi, kayıp kıta yalnız Atlantis değil!. Mu ve Lemurya da gündemde… Gündemde her zaman Atlantis’le ilgili haberler vardır ve bu haberlere meta açıdan değişik bir gözle bakacak olursak şöyle görebilirmiyiz ki; önemli olan sadece bu batık ve kayıp kıtaların yeryüzüne çıkışı değildir. Bu tip sansasyonel olayların gündeme gelişindeki asıl amaç, ‘Mu-Lemurya ve Atlantis Bilgeliğinin’ yeryüzüne tekrar çıkışının gizli müjdesini vermek neden olmasın? … Binlerce yıl önceki, saf, arınmış ve ilk aktığı günlerin tazeliğini taşıyan derin bir bilgelik yeryüzüne çıkmaya hazırlanıyor olabilir… Platon, Atlantis’le ilgili ilk yazdığı eseri ‘Timea’ ve M.Ö. 345 yılında yazdığı ‘Kritias’ adlı eserinde kaynak olarak M.Ö.7 yy’da yaşayan ünlü politikacı, filozof ve tarihçi Solon’u gösterdi. Solon kayıtlara göre M.Ö 590 yılında Mısır’a giderek Mısırlı rahiplerden tradisyonel (geleneklerin aktardığı) bilgiler edindi. Bu bilgiler, Atlantis’de yaşamı ve Mısır uygarlığının kökeninin Mu ve Atlantis’e uzandığını anlatıyordu. Solon’a göre onun doğumundan 9 bin yıl önce çok güçlü bir medeniyet vardı. Sırrı çözülemeyen Atlantis Efsanesi Tanınmış Yunan gezgin ve tarihçi Herodot, bu günkü Sahra’da yaşamış olan garip bir halktan söz eder ve onların Atlantisli olduğunu söyler. Bu efsanevi ülke zaman zaman yerküremizin, birbirleriyle hiç ilgisi olmayan noktalarına yerleştirilmeye çalışılmıştır. Yunanlı tarihçi gibi günümüz romancılarından Pierre Benoit gibi yazar araştırmacılar, bu ülkenin, Sahra’nın Fas Atlaslarına yakın bölümünde bulunduğunu iddia etmişlerdir. O zamanlardaki Sahra bu günkü gibi çöl değil, aksine yemyeşil ve bereketli bir yerdi. Bu ülke insanlarının torunları tuaregler olmalıdır, zira mavi derileriyle meşhur bu insanların kökenleri saptanamamıştır. Diğer bazılarına göre de Atlantis, Baltık Denizinde veya İzlanda ile Grönland arasında yer almaktadır. Bazen ise Kafkasya’da bulunduğu iddia edilmektedir.Bütün bu tezler içinde en çok rağbet göreni ise Atlantik Okyanusu’nun ortasında yer aldığıyla ilgili olanı.Bu tezden ilk söz eden Platon (Eflatun) olmuştur. Platon, Atlantis’le ilgili ‘Timea’ adlı eserinde bu konuyu çok detaylı ele almıştır. Ama bu tradisyona birbiri ile ilgisi olmayan pek çok uygarlıkta da rastlanmaktadır. Öne sürülen ifadelerin çoğunun birleştiği nokta, bu uygarlığın çok yüksek bir evrim seviyesine erişmiş olduğu. Tip olarak siyah saçlı ve çıkık elmacık kemikli olan Atlantisliler, maddeye hakim olacak güçte sihirli bilgiye sahiptiler. İnanılmaz derecede yüksek bir teknolojileri vardı, başkentleri olan Poseidon ’da altın tapınakları vardı. Tunçtan yapılmış geniş bir sur ile çevriliydi ve bolluk, bereket içindeydiler. Atlantis’in yok oluşuna, işte bu ileri teknoloji ve o doymak bilmez iktidar hırsı neden oldu. Atlantisliler, dikkatsiz davranarak, “negatif güçleri” uyandırdılar ve kim bilir, belki de atomik bir bir tufan sonucunda dalgalar arasında yok olup gittiler. Atlantis, üzerinde yaşayan halk ile birlikte bir gün ve bir gece içinde volkan ateşleri, yer sarsıntıları ve her şeyin yutan suların arasında kayboldular…Atlantik ’de yer alan bu günkü Azor ve Kanarya adaları, her halde Atlantis’in sular üzerinde kalmış olan izleridir ve Tenerif adasındaki Teide Tepesi de Atlantis ’lilerin büyük kutsal dağının en yüksek tepesi olmalıdır. Kayboluşundan 10000-12000 yıl sonra Atlantik Okyanusunda bu efsanevi ülkeye ait kalıntılar bulunmuştur: Aniden okyanusun içinden fışkırmış olan volkanik adalar, Bahama adalarındaki Bimini ’de görülenlere benzer taş döşeli devasa bloklar gibi. Bilmediğimiz efsanevi bilgilerin anahtarına sahip olan bu esrarengiz uygarlık konusunda, ezoterizm, gizemcilik ve okültizmle ilgilenenler, kulakları kirişte yeni haberleri beklemekteler… Meraklı araştırmacıların kulaklarına kar suyu kaçtı mı? Bilmiyoruz ama şimdi de Atlantis’in kalıntılarının İspanya’nın güneyinde olduğu iddia ediliyor. Belki de hepsinde doğruluk payı var. Bir kıta mı yoksa tüm gezegen mi değişime uğradı henüz tam olarak bilemiyoruz ki? Tek bir kıta değilse elbette pek çok yerde kalıntılara rastlamak mümkün. Bu kalıntıların birinden gerçek tarihi belgelere ve kanıtlara ulaşıncaya kadar beklemek zorundayız. Sorular yanıt arıyor… Atlantis efsanesi gerçek mi? Araştırmalar devam ediyor… Ünlü Kahin Edgar Cayce ise, ‘Tufan Öncesi Atlantis’ ve İnsanın Kaderi (RM-Yayınları) adlı eserlerinde, Batık Atlantis Kıtası’nın tekrar yeryüzüne çıkacağını, ‘Okumak’ adını verdiği kayıtlardan öğrendiğini belirtmişti. İkinci Dünya Savaşı, A.B.D.’deki ırk mücadelesi, Vietnam Savaşı, Kennedy’nin öldürülmesi ve binlerce kişiyle ilgili kehanetleri hep doğru çıkan Cayce, okumalarına göre; Los Angeles, San Fransisco ve New York’un tamamına yakının yerle bir olacağını, Japonya’nın büyük bir kısmının sulara gömüleceğini, jeolojik hareketlerin Kuzey Avrupa’nın şeklini değiştireceğini, Sovyetlerde komünizmin son bulacağını, Amerika ile yeni bir ittifaka gideceklerini ve Batık Atlantis Kıtası’nın tekrar su yüzüne çıkacağını gördüğünü söyledi. Gerçekleşir mi? Edgar Cayce’nin ikinci bir adı da ‘Uyuyan Kahindir’. Nostradamus’tan sonra dünyanın ikinci büyük kahini olduğu iddia ediliyor. Gerçekleşen olaylar var ama tedbir açısından şimdiden bir şey söylemek pek mümkün değil… En azından böyle bir yeteneğe duyulan saygı adına… Yaşayıp görmek gerek… Cayce’ye göre Atlantis Efsanesi söyle: Atlantisliler İ.Ö. 10500 yılından da önce Mısır’a göçtüler ve Atlantis’in 40 bin yıllık kayıtlarını da aldılar. Platon’a göre ise, adlarına Naakaller denilen Mısırlı rahipler Solon’a Atlantis'in gerçek öyküsünü anlattılar. Cayce, bu kayıtların, Sfenks’in yakınlarında, henüz keşfedilmemiş ve tamamen toprağın içindeki bir piramidin ‘Kayıtlar Salonu’nda bulunacağını söyledi. Cayce’nin okumalarını gerçekleştirdiği 1923-1944 yılları arasındaki 20 yıllık aktif dönem sürecinde, Atlantis ile ilgili geniş bir bilgi birikimi elde edilmiş ve bu bilgiler, Cayce’nin Virginia Beach’de kurmuş olduğu Araştırma ve Aydınlanma Cemiyeti (A.R.E) tarafından arşivlendi. .......................................ALINTIDIR....................................
  12. Atatürk'ü de sırlara, şifrelere gömmek 2 Ağustos 2005 tarihli “Yeni Aktüel” dergisinin kapağını boydan boya iki harf kaplamış: “Türklerin Anayurdu Kayıp MU Kıtası mı?” Üst yazı: “Atatürk’ün ulaştığı şifreye göre Türklerin anayurdu Orta Asya değildi!” Alt yazı: “Atatürk hep, Türklerin tarih ve coğrafyasının Orta Asya ile sınırlı kalmadığına inandı. Kayıp MU efsanesi gerçekti.” İki sayfada bir afişcik: Ata’nın bedizi ( Ar.resim), “Türklerin ana yurdu MU.” Yazıdan tümceler: “Atatürk’ün Meksika’ya atadığı diplomat Tahsin Mayatepek’in ABD’li Albay J.Churchward’un o yıllarda yazdığı kitabından söz eden yazanağında( Fr. rapor) aktarma: (…) ‘İlk insanların Pasifik Denizi’nde bulunan ‘MU’ ve büyük kıtanın ikibin beşyüz sene evvel müthiş depremler ve patlamalar neticesinde 24 saatte 64 milyon nüfusu ile denize battığı (…), derin ve 50 sene süren incelemeler mahsulü malumata tesadüf ettim. Eski Türklerin ilk vatan ve kökleri, şimdiye kadar bildiğimiz üzere Orta Asya olmayıp (…) MU Kıtası olduğu ve Orta Asya’ya (…) MU Kıtası’ndan binlerce sene evvel gelip MU’daki yüksek kültür ve medeniyetlerini, dil ve dinlerini yaydıkları anlaşılıyor. Şimali Amerika yerlilerinin Amerika’ya yaydıkları anlaşılıyor. Şimali Amerika yerlilerinin Amerika’ya MU’dan gemilerle geldikleri anlaşılmaktadır. Görülebileceği gibi Atatürk, cumhuriyeti kurarken oluşturmayı amaçladığı ulus devletin fiziksel temellerini arayıp bulmuştu.” Önce “MU”nun ne olduğunu -daha doğrusu ne olmadığını- anımsatalım: ABD’de kimi kişiler, dernekler, tarikatlar gerçek dışı bir acun tasarlar, bu tasarımın ürünlerini 250 milyonluk bir yığın içinde elverişli olanlara satarlar. Bu çok geniş bir pazardır… İşte MU da bu işleyimin ( Ar. Sanayi) en eski ürünlerinden biridir. Bu örnekte Büyük Okyanus’un üçte birini kaplayan anakara imgelenir. Bu anakarada görülmemiş düzeyde bir uygarlık vardır(!) vb. vb… Yazıyı süsleyen bir de düzmece harita var, Churchward 1930 imzalı, sözde MU’da birbirine üçüz gibi benzeyen üç doğal liman(!) yer alıyor; gene buradan yola çıkanlar, a)Etiyopya’ya b)Basra Körfezi’ne, Kızıldeniz’e, c)Uygur ülkesi üzerinden Balkanlar’a, Bask ülkesine, Brötanya’ya, İrlanda’ya ulaşıyor. Doğal ki Uygurlardan onbinlerce yıl önce (-70 000’de). Çünkü saydığımız toplumlar gibi Uygurlar da MU torunları(!) Oysa, sondaki dört ülkeye bir göz atalım: Bunların tümü Hint-Avrupa dilleri dışında kalan, sırasıyla Vinça’da Tartarya’da Altamira’daki yazıtlarla - Brötanya’da yazıt yok- , İrlanda’da Gaelce yazıtlar, Ön-Türkçe olarak dil bilginimiz sayın Kazım Mirşan’ca 35 yıldan bu yana çözülerek okunmuş; çok sayıda yapıtta yayımlanmış. İmdi, “yeryuvarı”nın en değerli, en eski uygarlık alanları günümüzden 75 yıl önce bir ABD’li albay tarafından ele geçiriliyor: Adam, sıraladığım ülkelerin, Uygurların Türk soylu olmalarına razı değil; bütün bunları ne yapıyor: Pasifik’ e bağlıyor. Yukarıdaki dehşetengiz dayatmaları, bu yazı sınırlarının el verdiği ölçüde, bilim kişilerine de başvurarak inceleyelim: “Orta Asya’da Kisilev ve Çernikov tarafından yapılan arkeolojik araştırmalar MÖ 2000’den daha önceki durumu, yani Türk anayurdunu tespitte daha kesin neticeler vermiştir. Buna göre Minusinks bölgesindeki Afanasyevo kültürü (MÖ 2500-1700) ile bilhassa aynı bölgedeki Andronovo kültürü ( MÖ 1700-1200)’nün temsilcileri olup, etraftaki dolikosefal ‘Akdeniz tip’lerinden farklı bulunan ‘brekisefal savaşçı beyaz ırk’ Türk soyunun proto-tipi idi ve Taş Devri’nin ilk çağlarından beri Altaylar-Sayan Dağları’nın güneybatı bölgesinde (aşağı yukarı Minusinsk-Tuva-Abakan Bozkırları) yaşamakta idi”.1 Demek ki bir Türk anayurdu var; bu yer Asya’nın tamda içi: “İç Asya”. Bilindiği gibi (Pasifik) Büyük Okyanus’un -sözde MU Anakarası’nın yapay haritada çizildiği yerlerde- su derinliği 2000-6000 m. arasındadır. Demem, ortalama 4000 m.’dir.2 Öyle bir anakara düşünün ki büyüklüğü Avusturalya anakarasının büyüklüğünün iki katı olsun birde 24 saatte okyanusun dibine batsın. Avusturalya anakarasının alanı 7.7 milyon km2’dir, iki katı 15,4 milyon km2 eder. Sözde MU Anakarası’nın çökmesiyle 15,4 x4,2= 65 milyon km3 su bu boşluğa dolacaktır. Bunun anlamı: yeryuvarındaki tüm denizlerin 100’ler dolayında metre alçalması tüm iç denizlerin boşalması türünden “us dışı” bir yer/yaşam kırımıdır…Oysa hiçbir yerbilimci, okyanusbilimci, dirimbilimci ( Fr. biyolojist), coğrafyacı , böylesine bir alt-üst oluşturun, bilimsel yazıdan söz etmemiştir. Böyle bir neni kimseler duymamıştır. Yazar, bundan üç çeyrek yıl önce, ABD’li bir albayın, “bir anakaranın(!) yok olmasını 24 saate sığdırmasına” gözü kapalı atlarken; lisede yerbilim derslerinde öğrendiğimiz, ünlü bilim kişisi A. Wegener’in kuramında bir bütünlük durumunda toplu bulunan anakaraların (Pangaea) ayrışma/oluşmalarının (Laurasia, Gondwana) 95-145, günümüzdeki konumlarına erişmelerinin 225 milyon yıl sürdüğünü biliriz. Yoksa yanlış mı biliriz?! -2000’de Fransa’da Magdalenian, Azilian, Türkiye’de Karain (…) örneği mağara ekinlerinin bulunduğu, Braidwood’un yapıtında belirlenmektedir.3 K.Mirşan’ın bu, ayrıca beriki mağara ekinlerinde bulunan ilk yazıları okuduğunu da yukarıda aktarmıştık. Bu nasıl bir Türk uygarlığını “yok sayma” eylemidir ki bu uygarlık, imgesel bir yokülkeye ( Yun.ütopya) bağlanmaktadır.. bağırış-çağırış bir süreli yayınımızca?... İmgesel mi imgesel kurgu bu denli de kalmaz. Günümüzden 2 bin 500 yıl önce bu sözde anakaradaki kişi sayısı 64 milyonmuş (!) Gene oysa, yeryuvarı kazıbilim, ekinsel( Fr. kültürel) tarihi yazınında Avrasya’nın uygar bölgelerinde yaşayan kişi sayısının çok düşük olduğu belirlenmiştir: “(Urallardan batıda Mİ) -9000, en büyük nüfusa sahip olan Hint-Avrupalılar ve Afrika-Asyalılar için 50 bin rakamı makul bir tahmin olur. Nil-Sahra grupları ve Ural grupları muhtemelen 10 binden azdı.4” Yazar, Atatürk’ün TBMM’de 1922 yılında yaptığı bir konuşmadan Nuh ile ilgili bölümceyi de yazıya eklemiş. Atatürk’ün, Türklerin atası olarak Nuh Ögüs’ten (Ar. Peygamber) bir de oğlu Yafes’ten söz etmesine gelince, bu dinbilimsel bir yazıdan gelmektedir. Din kitaplarındaki bir söylemi aktarmasıdır. MU örneğinin sözde anakaralarla hiç mi hiç ilgisi yoktur. İslam kaynaklarında ayrıntılı şekilde nakledilen İran menşeli Zend-Avesta rivayetleri ile, İsrail meşeli Tevrat rivayetlerinde “Türk” adı aranmış, Nuh’un torunu (Yafes’in oğlu) Türk de(…) “Türk” adını taşıyan ilk kavim gösterilmek istenmiştir’.5 Atatürk’ün bu kitapları getirmesi çok doğal, o yıllar da Tüm Türklük/Türkçe’ye ilişkin yabancı yayınlar getirtiyor, inceliyor, çevirtiyor6 yeryüzü Türkbilimcilerini, dilbilimcilerini çevresine topluyor, Dil Tarih Kurultayları düzenliyordu. O’nun bu benzeri olmayan çabalarını, sömürgecilerin tarih yıkıcı eylemleri ile yan yana koymak bu büyük ökeye ( Ar. dahi) olduğu denli, yeryuvarı uygarlığına en eski, en değerli katkılarda bulunmuş bir soyun benliğine yapılan dev ölçekte bir kötülüktür. Yazının dayattığı, “Atatürk’ün Türklerin anayurdunun MU olduğu sonucuna nasıl vardığı; Atatürk’ün kurmayı amaçladığı devletin temellerini nasıl bulduğunu” öğrenmek istemez misiniz? Buyurun ilgili yapıttan7 bir örnekle inceleyelim: “K. Bu ah diye okunan, anavatanın ( sözde MU Anakarası, Mİ) hiyaretik alfabesindeki ilk harftir. Bu, ayrıca hun diye okunan ‘bir’ sayısıdır. Anlamı: Krallar Kralı Kral Ahacı’yı içerecek biçimde genişletilmiştir.” Atatürk, K simgesinin yanına bir x imi koymuş, ah ile hun sözcüklerinin altlarını çizmiş. Topu topu bu... Bir de üç beş “toprağa ışınlarını gönderen güneş” çizimi.. üzerlerine x imi koymuş. Bunlardan ne sonuçlar çıkmaz değil mi (?!) İmdi, benim kitaplığımda bir Daniken kitabı olsa -ki yok- , onun satırlarını çizsem, yanlarına “dikkat” yazsam -ki hiçbir kitabımı çizmem,yanına yazmam-; yazar binlerce bilimsel kitap bulunan kitaplığıma birde Daniken’ e bakıp, “bu kişi Daniken’e inanmıştı.” diyebilir mi? Başka kişilerden, uluslardan sakındığımız kötülükleri, söz konusu Atatürk ve Türk ulusu olunca bol keseden savuranlar var içimizde, ne yazık ki. Türklerin, anayurdu konusunda hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak denli keskin özdeksel (Ar. maddi) kanıtlarla varsıllaşmış kökleri, bilim acunu başta, tüm yeryüzünce bilinirken; 30’lu yıllarda ABD’li albaylarca yazılmış “aldatmaca” tarih sayıklamalarına hiç mi hiç gereksinme yoktur. Ne ki, bugünde kimi ‘Pasifiksel’ çevreler, onların uzantıları, tarihi saptırmak, vatandaşların bilinçlerini yok etmek için, olağan üstü dizgeli ( Fr. sistem) dört dörtlük takiyyeleri, hileleri, gizli-açık düzenleri uygulamaya koyarken; adı geçen yayın, ulusumuza hizmet etmediği bu yazıyı, kuşe kağıtlı, 114 sayfalı, bütünü alacalı, bir bardak su ederine (Ar. Fiyat) satılan (!) bir basın örneği olarak yurda salmaktadır. “Bilimsel yöntemi, bilimsel bilgi, ulusal kimliği, yurt sevgisi, yurttaşlık bilinci, egemen bir azınlıkça köreltilmeye yeltenilen bir topluma da böylesi yazılar yakışır.” dediğinizi duyar gibi oluyorum… Böylelikle, kimi basınımız ne yapıyor görüyoruz: Churchwardların değirmenine su taşıyor; dahası, “Yaşamda en gerçek kılavuz bilimdir.” demiş bir Atatürk’ü bu kirli oyunun içine katmakta bir sakınca görmüyor. ADD’ye, benzeri kuruluşlara, kamusallık (Os. Cumhuriyet) bilim çevrelerine, basın özdenetim kurumlarına (…) çok önemli görevler düşüyor. Öz kimliğimizin yıkımına yol açacak bir tutum, düşünce düşünce özgürlüğüne giren bir edim türü olmasa gerek; dahası, yarım yüzyılı aşkın bir süre giderek patlayan bir biçimde yayılmacı sömürgelerin eylem alanı yapılmış bir Türkiye’de… .................ALINTIDIR........
  13. sezen aksu ------kaybolan yıllarımı dinliyorum ve ardından tam 30 sezen şarkısı daha var.... aşkım bitanem sezen ablayı dinlicem ...
  14. walla mantı isterim ben bak aklıma geldi ...mantı yapmasını bilmiyormusun yoksa .... aaaaaaben bile yapıyorum hazır mantı alıyorsun sonrası kolay beeeee......sen he de yeterki .. çok canım çekti ..
  15. arkadaşlar 1966 yılında içilen kahvenin hatrı doldu duyrulur ona göre...bana kahve yapacak biri yokmu türk kahvesi olsun ....
  16. bilmem mantıyı çok severim ben
  17. kaan_bebeto şurada bir başlık gönderdi: Turizm, Gezi ve Seyahat
    walla ben gittim 3 ay malün askeri eğitim için gittim.... 7.jandarma komanda er egitim alayına ... dışarısı cennet wallaa... ama rüzagar sert esiyor denizden
  18. erkeklerin mutafagına uğradım bişey becerememişler bee hadi sizden alalım bari bir melemen tarifi...
  19. bir de çiğ köfte tarifi bilen varsa onun tarifini verin be he kardeşlerim......... bak büyük iyilik yapmış olacaksınız........hadi be atalarınızın canına değsin ...
  20. BULUTLARA YÜKLEDİM ÖZLEMİMİ ,ŞİMŞEKLERE ÇAKTIRDIM SEVGİMİ , YAĞMURLAR YAĞDIRDIM GÖZ YAŞLARIMDA , KÜÇÜK MELEKLER GÖNDERDİM SENİ ÖPMEYE GELDİLERMİ ?
  21. gururlu olmalıyız ....... yalan söyleyen olmamalıyız ....... oldugundan fazla görünmemeliyiz... aşk keçisi olmalıyızzzz sevdigimizi adam gibi adam olarak sevmeyiz.... nasıl bir erkekten bunları beklemeyen varmı ?
  22. kaan_bebeto şurada cevap verdi: femalexx başlık Forum Oyunları
    ♥ OZLEMEK GUZEL SEYDIR, OZLUYORSA OZLENEN. BEKLEMEK GUZEL SEYDIR, GELECEKSE BEKLENEN. SEVMEK GUZEL SEYDIR, SEVIYORSA SEVILEN...
  23. kaan_bebeto şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    ben birde güzel bir söz söylemek istiyorum burda anlamlı olacak... ....................... geçmişini bilmeyen, gelecegini göremez.........................

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.