ismokismo

Ner karsiligi yapiyorlar onu kendilerine sormak gerek. Ama bir gercek var herkesin bildigi, avrupa ülkelerinde bir cok müslüman kurulus ve kisiler hiristiyanlari müslüman yapmak icin propagandasini yapiyorlar ve islama gecenlerin sayisi bayagi var. Almanya'da El-Kaide örgütüne mensup ve eylem yapacaklari dönemde yakalananlardan birisi de sonradan müslüman olmus bir Alman. Burada yok arsa, marsa laflari ile kelime oyunu yapmaya hicte gerek yok. Anlamak istiyorsak anliyoruz , yoksa nafile kim ne derse desin.

Türkiye'de hukuku hice sayarak kendi baslarina ceza verme hakkina sahip olamak dogal olarak bunlara düsüyor. Sözde cogulcu demokrasiden bahsederler, baristan ve teröre karsi olmaktan bahsederler, ama diger taraftan kendileri gibi düsünmeyenleri ve biraz sivrilmis olanlari haberlerden ögrendigimize göre öldürmayi planlarlar ve adinada milliyetcilik ve vatanseverlik derler. Sonrada milliyetcilik fasitlik ve irkcilik denincede bar bar bagirirlar ve böle diyenleride terörüst ve vatanhaini ilan ederler, sonrada hedef göstererek öldütdürürler.

Hangi sorunuzdan bahsediyorsunuz???? Alakasi olmayan hangi cümleler var????? Kelime oyunu yapan benmiyim sizmisiniz??? Dikkatinizi cekerim ben türbandan bahsederken (siz bas örtüsün de kaliyorsunuz) kamu alanindaki türbandan(basörtüsü) bahsediyorum, lütfen siz saptirmayin konuyu.

Misyonerligi falan savunmaya gerek yok, ama yapanaza kem gözle bakmamak gerek ve öldürmek hic gerekmez. Bakin biz müslümanlar avrupa ülkelerinde bayagi misyonerlik yapiyoruz ve her yil yüzlerce hiristiyan müslüman oluyor ve kimse bizim misyonerleri o ülkelerde bölücü falan diyerek öldürmüyor.

YENI SAFAK gazetesinin haberini aynen yaziyorum: Ergenekon'un kâbus projesi Ümraniye'de ele geçirilen bombaların ardından mercek altına alınan Ergenekon Terör Örgütü özel bir ekiple 8 ay takip edildi Çetenin adeta fotoğrafı çekildi. Siyasi suikast ve bombalı eylemlere hazırlandığı tespit edilince operasyon için düğmeye basıldı İlgili haberler • Hablemitoğlu'nu da örgüt mü öldürttü? • Vatanseverler davası askeri yargıyı bekliyor • Nazi tarzı hücre örgütlenmesi HABER MERKEZİ / ANKARA-İSTANBUL Ümraniye'de bir gecekonduda elegeçirilen el bombalarıyla ilgili soruşturma kapsamında 'Ergenekon Terör Örgütü'ne yönelik başlatılan operasyonun perde arkası netleşiyor. Danıştay saldırısından sonra mercek altına alınan ve 8 ay teknik takip sonucu çökertilen örgütün, bombalı eylemler ve suikastlerle ülkeyi kaosa sürükleyerek askeri darbe için ortam hazırlamayı planladığı ortaya çıktı. Örgütün, Kürt kökenli işadamları, siyasiler, üst düzey bürokratlar ve ünlü isimlere suikast düzenleyeceği, bombalı eylemlerle kaos ortamı yaratarak 2009'da askeri darbeye zemin hazırlamayı planladığı belirlendi. Ankara'da bir otoparkta ele geçirilen 700 kilo TNT yüklü minibüsün de Ergenekon çetesi tarafından suikastler için hazırlandığı anlaşıldı. 400 TELEFON 8 AY DİNLENDİ 12 Haziran 2006'da Ümraniye'de el bombalarının ele geçirildiği operasyonun ardından, emekli astsubay Oktay Yıldırım'ın evinde bulunan 'Ergenekon yapılanması'yla ilgili belgeler ile gözaltına alınanların ifadelerinden yola çıkan yetkililer özel bir ekip kurarak, 8 ay boyunca örgütü takibe aldı. Mersin'de silah üzerine 'ölme-öldürme yemini' ettiren Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli Albay Fikri Karadağ ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük etrafındaki ilişki takibe alındı. Telefon dinlemeleri, görüntü alma ve dinleme imkanı sağlayan diğer araçlarla yapılan tespitlerle yeni bulgulara ulaşıldı. 400 telefonun 8 ay boyunca dinlendiği takipler sonunda, örgütün ülkeyi koasa sürüklemek için 'ölüm listeleri' ile 'suikast timleri' hazırladığı ve ses getirecek bombalı eylemler için plan yaptığı belirlendi. YÖNETİM ŞEMASI BELİRLENDİ Soruşturma ve teknik takip sonunda elde edilen bilgiler operasyondan önce 7 bin sayfaya ulaştı. Örgütün yönetim şeması da çıkarıldı. Elde edilen verilere göre, aralarında Susurluk skandalında da isimleri geçen Veli Küçük, Sami Hoştan ve Ali Yasak gibi kişilerin de bulunduğu çete, askeri darbeye zemin hazırlamak amacıyla birçok ünlü ismi öldürmeyi planlamıştı. Bazı DTP'lilerle bir gazetecinin de yer aldığı ölüm listesinde, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Kürt kökenli bazı siyasiler ve işadamları ile çok sayıda üst düzey bürokrat da bulunuyordu. BOMBALI ARAÇLARLA KAOS PLANI Susurluk Skandalı'ndaki ilişkiler ağına benzer bir yapılanmaya giden örgütün, ülkede kaos yaratmak için büyük şehirlerde bombalı eylemler yapmayı planladığının ortaya çıkması ise yetkilileri dehşete düşürdü. Ankara Sıhhiye'deki katlı otoparkta 11 Eylül 2007'de elegeçirilen bomba yüklü minibüs, bu planın en önemli göstergesiydi. Bombalı aracı Ergenekon hazırlamıştı. Küçük bir şehri yok edecek kadar etkili 300 kilo TNT yüklü minibüs, polisin kontrolleri sırasında dedektör köpekler tarafından bulunmuştu. İstanbul'da geçtiğimiz hafta polisi alarma geçiren 3 bomba yüklü araç ihbarı ile Başbakan Erdoğan'ın güzergahında bombalı araç bulunduğu iddiaları da örgüt işiydi. Yeni Şafak'a konuşan bir üst düzey bir yetkili, çetenin ülkede kaos yaratmak için hazırlık yaptığını doğruladı. Aynı yetkili, uzun süren çalışmalar sonucunda operasyon için düğmeye basıldığını hatırlattı. MUZAFFER TEKİN HER ŞEYİ ANLATTI Örgüt hakkında elde edilen bilgiler arasında, bir gecekonduda elegeçirilen bombalar nedeniyle tutuklanan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in anlatımları önemli bir yer tutuyor. Tekin, patlayıcılarla ilgili olarak sayfalar dolusu bilgi verdi ve diğer zanlılarla olan ilişkilerini tek tek anlattı. Örgüt tarafından, suikastları düzenlemek üzere görevlendirildiği ileri sürülen ve operasyondan önce tutuklanan Selim A'nın da talimatları Bursa'da gözaltına alınan emekli Uzman Çavuş Muhammet Y'den aldığı iddia edildi. 13 KİŞİ DAHA GÖZALTINDA Bu arada, 40 adrese baskın yaparak 33 kişiyi gözaltına alan polis, dün de Ankara'da 10, Diyarbakır'da ise üç kişiyi yakaladı. Böylece, Ergenekon operasyonunda gözaltına alınanların sayısı 46'ya yükseldi. Dün sağlık kontrolünden geçirilen şüphelilerin avukatlarıyla görüşmelerine de izin verildi. Ankara'yı havaya uçuracaklardı Ankara Sıhhiye'deki bir katlı otoparkta bulunan 700 kilo TNT yüklü minibüsün Ergenekon örgütü tarafından suikastler için kullanılacağı tespit edildi. Ankarayı havaya uçuracak Mercedes Vito marka aracı dedektör polis köpeği Rocky bulmuştu. Başbakan'dan teşekkür Ergenekon Operasyonu için yargı ve emniyet birimlerine teşekkür eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Operasyon, kurumlar arasındaki dayanışma ve işbirliğinin güzel bir örneği oldu" dedi. Erdoğan TESK Genel Merkezi'ne ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, "Türkiye'de çetelerle olan mücadelede, bu tür örgütlü suçlarla ilgili mücadelede güvenlik güçlerinin çok ciddi bir kararlılık içinde olduğunu görüyorsunuz. Bu yaklaşık 4-5 yıldır böyle. Önemli olan bir konu bu hususla ilgili son olay gerçekten yürütme ve yargının gayet güzel bir dayanışma içinde bu işi yürüttüğünü gösterdi. Tüm emeği geçen yargı ve güvenlik mensuplarımıza, ama polis ama asker, jandarma hepsine çok çok teşekkür ediyorum" dedi. Liderleri Veli Küçük İstanbul Emniyeti'nin hazırladığı raporda Ergenekon örgütünün yönetimi şemalarla anlatıldı. Raporda örgütün liderinin emekli Tuğgeneral Veli Küçük olduğu belirtildi. Gecekondu meşhur oldu Ergenekon örgütünün çözülmesinde önemli yeri olan Ümraniye'de ele geçirilen bombaların bulunduğu gecekondu, ilçe sakinlerinin ilgi odağı oldu. Operasyonu medyadan takip eden vatandaşlar, Çakmak Mahallesi Güngör Sokak'taki gecekonduya bakmadan geçemiyor. İlk operasyonun yapıldığı tarihten itibaren hiç kimsenin oturmadığı gecekondu çevreden geçenler tarafından ilgiyle izlenirken Muhtar Metin Erdoğan Karaağaç, Türkiye gündemine damgasını vuran operasyonun odağındaki evin kendi mahallelerinde bulunmasının şaşkınlığını yaşadıklarını söyledi. Avukatı görüştü Ergenekon örgütüne yönelik operasyonda gözaltında alınan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün avukatı İsmet Koç, dün müvekkiliyle görüşerek sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Avukat İsmet Koç, “Veli Küçük'ün ne ile suçlandığı konusunda kesin bir bilgi yok. Biz de gazetelerden takip ediyoruz" dedi. 24.01.2008 Kaynak: Yeni Safak gazetesi

Ben bu görüsünüze hic katilmiyorum sayin politika. Her yerdeki haksizliga karsi gelebiliyorsak bu bizimdegerimizi yükseltir, yoksa sadece kendi cikarlarimiz icin bazi olaylari görmek bile istemezsek cok yalniz kaliriz. Bu düsünce ilede kendi deyimimizle, kendimizden baska dostumuz olmaz.

Atamiz cumhuriyeti kurarken basörtüye veya türbana özel alanlarda takinildigiu sürece tabiiki bir sey demedi ve simdi de diyen kimse yok. Ama Atatürkcü olara türbanin kamu alaninda da serbest olasini dogru görüyorsaniz, kimin sahte Atatürkcü ve seriat yanlisi oldugu cok acik.

Haberleri iyi takip edersek neden suclandiklarini cok rahat anlariz. Hic kimse PKK terörüne karsiyim diye TC hukukunu cigbemeye hakki yok ve imtiyazlida olamaz. Kanun önünde ehrkes birdir. Kimse burada polis kurumunu veya baska bir kurumu suclamiyor, sadece yakalanan örgüt mensuplari hakkinda yaptiklari suclar dogrultusunda hesap verecekler. Her PKK terörüne karsi geleni vatanperver ilan edersek HIZBULLH'IDA aynen vatanperper ilan etmemiz gerekli. Unutmayalim, Hizbullah doguda devlet adina PKK'ya karsi egitildi ve desteklendi, ama sonucta gercek emellrinin ne oldugu anlasildi ve basimiza bela oldular. Gene Susurluk cetesine bakarsak ayni durumla karsilasiyoruz. Cete mensuplari Ermeni terörüstlerine karsi eylemlerde bulundular devlet adina ama sonrasinda gene devletin basina cetelerle ve mafya ile bas belasi oldular. Eger bizler bunlarin hepsini vatansever ilan edip diger kesmide vatanhaini görürsek ülkemizin basina gelecekleri düsünmek bile istemiyorum. Lütfen herkesi yapmis oldugu suca göre degerlendirelim ve kimseye su veya bu sekilde imziyaz tanimayalim.

Cok dogru söylüyorsun sayin Efendi Türkler. Cumhuriyete ve Atatürk'e sahip cikmak nurculukla olmaz, bilhassa cagdasliga, özgürcülüge, demokrasiye, ilime ve bilime deger vererek olur. Umudum halkimizin nurcu ve seriatcilarin oyununa gelmeden bagimsizligimizdan ödün vermeden dim dik ayakta kalmasi. Bugün demokrasiyi arac olarak kullanip ülkemizi karanlik bir sisteme götürmek isteyenler emellerine ulastiktan sonra birakin kamu yerlerinde bayanlarin türbanli gezmek zorunda kalacaklarini, sokakta ve evde bile kapanmak zorunda kalacaklar. Bu sistemle yönetilen tüm ülkelerde uygulama böyledir, tersi zaten düsünülemez.

MHP zaten siyasi yapisi geregi olani yapti, baska bir tavir beklemek dogru olmazdi bana göre. MHP zaten türkcülük, milliyetcilik ve ismacilik cercevesinde siyaset yapan bir parti. Atatürkcülüge gelince her ikiside en iyi kendilerinin atatürkcü olduklarini iddaa ediyorlar. Ama pratikte yaptiklarina bakarsak atatürkün ne kadar takipcileri oldugu acikca belli. Umarim ülkemizin büyük cogunlugu bu seriatci atatürk düsmani rejim sevdalilarina umduklarin girtlaklarinda birakirlar ve güzel ülkem cagdas dünyada yerini almaya devam eder. Saygilar

Malesef her yil onlarca yeni Ugur Mumcu'lari kaybediyoruz ve hicbirinin faili de tesadüfemmi bilmiyorum ama bulunamiyor. Ortak yön olarakta olaylarin icinde genelde derin devlet denilen bir sistem ortaya cikiyor ve suclularin bulunmasini engelliyor. Ugur Mumcu'yu ve onun gibi yüzlerce katledilen yurtseveri, aydini ve demokrati saygi ile aniyorum. Saygilar

Ne alakasi var sayin kaplan-200. Hukuk herkes icin ayni olmali. Kimse milliyetci veya ulusalci diye imtiyazli olamaz ve suc isleyen kim olursa olsun kanun karsisinda cezasini almali. Vatanseverlik karsi düsünceleri veya azinliklari hedef olarak gösterek olmaz. Suclu olmasalar zanli olarak yakalanmazlardi. Lütfen, sadece siyah veya beyz yoktur, baska renklerde oldu icin, söyle davraranan vatanperver ve böyle davranan vatanhainidir diye bir sey olamaz. Arkadasin biriside aynen bu düsünce ile, terörüstler meclisdeyken neredesiniz diye soruyor ve sanki bu yakalanan zanlilar o terörüstlerden degerliymis gibi anlam cikiyor. Bana göre hic bir fark yok aralarinda, bazilari aciktan terör eylemleri ile ülkemize zarar veriyor bazilarida milliyetcilik kilifi ile zarar veriyor. Yok aslinda birbirlerinden farklari. Saygilar