siyahx

KADERİN CİLVESİ Siyahx talihsiz bir çocuktu ufacık yaşında 3 ablası ve annesi ile yapayalnız kalmıştı hayatta tutunacak kuru bir dalları bile yoktu.Babaları siyahx daha 3,5 aylıkken onları bırakıp kaçmıştı.Anneleri sardunyam ufak oğlu siyahx ve kızları frozen,leylam ve diloşu yetiştirmek için didinip evlere temizliğe gidiyordu.Bütün çocuklarının okuyup ileride kendisinin çektiği bu acıları çekmemesini istiyordu.Gelgelelim yıllar çarçabuk geçti.Siyahx'in ablalarından diloş ve leylam nüniversiteyi bititrdikten sonra evlendiler.Siyahx liseyi yeni bitirmiş üniversiteye hazırlanıyordu.Frozen ise üniversite son sınıftaydı ve kardeşi siyahx ile en çok o ilgileniyordu.Onu üniversite sınavına hazırlıyor,sorunlarıyla ilgileniyor anlıyacağınız kardeşini inanılmaz derecede seviyordu,siyahx'de en çok frozen ablasını sever ve ona ablacım gün gelicek seni ve annemi saray gibi evlerde yaşatacağım diyordu.Leylam ve diloş zengin kocaya varmış ve artık anneleri ve kardeşleriyle ilgilenmemeye başlamışlardı.O süslü hayata alışmış kendilerini kaptırmışlardı.Bir gün çok acı bir haber geldi eve frozene araba çarpmış ve hastaneye kaldırılmıştı.Siyahx annesi sardunyamıda aldığı gibi hastaneye koştu ablasını hastanede o durumda görmek siyahx'e çok dokunmuştu.Doktor siyahx ve annesini karşısına alarak kızınızın hayati tehlikesi yok ama ayağı sakat kalabilir dedi.O anda siyahx'in beyninden aşağı kaynar sular dökülmüştü.Bu nasıl olabilirdi en sevdiği ablası sakat kalamazdı bir çaresi olmalıydı.Doktora bunun bir çaresi olmalı dedi.Doktor bir çaresi var aslında dedi Amerikada bu işte uzmanlaşmış çok iyiy bir doktor var dedi ama bu size 500.000 dolara patlar dedi ve şunu ekledi bu ameliyatın 1 ay içinde yapılması gerekir aksi takdirde bir daha kızınız hiç yürüyemez dedi.Siyahx'in diğer ablalarının kocaları çok zengindi onlar bu parayı verebilirdi koşarak diloş ablasının yanına gitti ve durumu ona anlattı sonuçta kardeşti diloş üzüldü ve yumuşadı ama diloşun kocası hiddetle defol lan velet dedi ben parayı senin ablan içinmi kazanıyorum len dedi ve siyahx'i evden kovdu aynı olayı leyla ablasının evindede yaşadı siyahx.Dışarıda gök delinmişcesine yağmur yağıyordu siyahx sırılsıklam vaziyette yürürken kaderine lanet ediyordu ablasını o halde bırakamazdı ve o an karar verdi ablasının ameliyatı için gerekli olan o parayı ne pahasına olursa olsun bulacaktı.Hırsızlık yapmayı düşündü ama yapamadı ve karar verdi o parayı kötü eniştelerinden almaya karar verdi.Babasından kalan silahı aldığı gibi diloş ablasının evine gitti ne tesadüf ki leyla ablası ve kocasıda ordaydı bu arada leyla'nın kocası yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden biriydi.Siyahx bu parayı bana vereceksiniz ablamı o durumda görmek beni kahrediyor dedi.Leylanın kocası ulan velet ben seni kovmadımmı diyerek bir tokat attı.Siyahx belinden çektiği silahını eniştesine doğru uzattı ve 3 el dıkşın dıkşın dıkşın diye ses geldi eniştesi yerde kanlar içinde yatıyordu eniştesini ayaklarından vurmuştu bunu gören diğer eniştesi paniğe kapılarak parayı vereceğim lütfen beni vurma dedi ve kasasını açıp parayı siyahx'e verdi.Siyahx koşarak hastaneye giderek doktora işlemleri başlatmasını söyledi ve annesi sardunyama paraları vererek annecim ablamla birlikte git sende beni düşünmeyin dedi.Anne sardunya o an oğlunun başının belada olduğunu anladı ve kalbine sanki bir hançer saplandı.Oğlum nereden buldun bu parayı dedi siyahx anne bunları boşver ablam iyileşsin yeter dedi ve ablasının yanına girdi ve ona ablacığım seni kurtaracağım yarın amerikaya uçuyorsunuz annele dedi frozen ise canım kardeşim nerden buldun parayı dedi başın beladamı bunu yüreğim kaldırmaz diyerek gözyaşlarına boğuldu siyahx ablacım sen bunları boşver beni merak etmeyin dedi ve odadan koşarak çıktı kendini sokaklara vurdu.O artık yeraltı dünyasının pisliklerine bulaşmıştı bir kere..... DEVAM EDECEK.....

Olmuyor olmuyor olmuyor ya abla b önceki bölüm nerede bitmişti sen nerden başlamışsın diloşta yapıyo aynısını bilmiyosanız söyleyin işin ehilleri yapsın bu işi yani ben ve kankam

Kimin haddine üleynn bana saldırmak ve kızlarımı oraya buraya savurmak abla ya hemen şu hikayenin gerisini getir yoksa dayanamayıp ben devam edecem kan gövdeyi götürecek

Tabi kankam istisna o bitanedir eşi benzeri yoktur canım kankam

de gettim kankam

valla yeni gördüm seni kız olurmu hiç öyle şey sen benim bitanecik kardeşimsin

Teşekkür ederim o sizin inceliğiniz diycem ama demiyorum Erkekler daha üstündür

Kankam yazıyı okumadan çiçeği görünce tırstım biraz çünkü orda burda bu çiçeği görüyorum deminden beri bayanlara dağıtıyosun dedim yoksa kankam bizide karıştırmasın çiçek için sağol kankam 8 mart dünya kankam frozen günün kotlu olsun

çiçek için teşekkürler ablacım

Heralde doğru söyliyeceğim sana yalan borcummu var yolarım saçlarını senin

Öyle olsun bende kutlim bari kankama katılıp pek tasvip etmesemde bu günü

çatlıycan bigün karizmamı hazmedememenden dolayı

Doğru olabilir karizma başa bela ablacım naparsın oooooooooooooooooooooooooooofffffffffffffffffffffffffffffffffffffff yıkılmadı ama

Bilmiyorumki abla sıkılıyo işte

uff canım sıkılıyoooo

Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile. Bu adam, bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor? Birisi nasıl olduğunu sorsa; “Bomba gibiyim” diye yanıt verirdi hep.. “Bomba gibiyim.” Jerry bir doğal motivasyoncuydu... Yanında çalışanlardan biri, o gün, kötü bir günündeyse, Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı. Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni... Bir gün Jerry’ye gittim. Anlayamıyorum dedim.. Nasıl olur da, her zaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun... Nasıl başarıyorsun bunu? Her sabah kalktığımda kendi kendime Jerry bugün iki seçimin var: Havan ya iyi olacak, ya kötü.. derim. Havamın iyi olmasını seçerim. Kötü bir şey olduğunda gene iki seçimim var: Kurban olmak, ya da ders almak. Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim. Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, gene iki seçimim var.. Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek. Ben hayatın olumlu yanlarını seçerim. Yok yahu, diye protesto ettim. Bu kadar kolay yani? Evet.. Kolay dedi Jerry.. Hayat seçimlerden ibarettir. Her durumda bir seçim vardır. Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin. Sen insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin. Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin... Yani sen, hayatını nasıl yaşayacağını seçersin!.. Jerry’nin sözleri beni oldukça etkiledi. Onu, uzun yıllar görmedim. Ama, hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, seçim yapmayı tercih ettiğimde hep onu hatırladım. Yıllar sonra, Jerry’nin başına çok tatsız bir şey geldi. Soygun için gelen hırsızlar, paniğe kapılıp, Jerry’yi delik deşik etmişler... Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış. Taburcu edildiğinde, kurşunların bazıları hala vücudundaymış. Ben onu, olaydan altı ay sonra gördüm. Nasılsın? diye sorduğumda, Bomba gibiyim dedi Bomba gibi. Olay sırasında neler hissettin Jerry dedim. Yerde yatarken, iki seçimim var diye düşündüm.. Ya yaşamayı seçecektim, ya ölümü.. Ben yaşamayı seçtim. Korkmadın mı, şuurunu kaybetmedin mi !.. Ambülansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı. Bana hep İyileşeceksin merak etme dediler. Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerlerken, doktorların ve hemşirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum.Bu gözler bana; Bana adam ölmüş diyordu. Bir şeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktım gerçekten.. Ne yaptın? diye merakla sordum.. Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak herhangi bir şeye alerjim olup olmadığını sordu.. Evet diye yanıt verdim.. Var.. Doktorlar ve hemşireler merakla sustular.. Derin bir nefes alarak kendimi toparladım ve bağırdım: Benim kurşunlara alerjim var !.. Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar. Tekrar bağırdım.. Ben yaşamayı seçtim. Beni bir canlı gibi ameliyat edin. Otopsi yapar gibi değil.. Jerry, sadece doktorların büyük ustalıkları sayesinde değil, kendi olumlu tavrının büyük katkısı ile yaşadı. Yaşaması bana yeni ders oldu. Hergün, hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim.. Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu.. Bu yazıyı okudunuz. Şimdi iki seçiminiz var: 1. Unutup gitmek. 2. Kesip saklamak, fotokopisini çıkarıp, dostlarınıza dağıtmak.. Ben, ikincisini seçip bunu sizlerle paylaşmayı tercih ettim.

İnşallah iyidir RA_dya dediğin gibi hayatın yükü bazen hiç beklemediğimiz zamanlarda biner sırtımıza ve taşıması çok zordur ama elden gelen birşey yoktur.Ben ilkokuldayken yetiştirme yurdundan öğrenciler vardı sınıfımızda ve ben onlara inanılmaz saygı ve sevgi duyardım inan kendi beslembemi yemez onlara verirdim toplum olarak biraz duyarlı olsak ve bu küçücük bedenlerin taşımak zorunda olduğu ağırlıkları birazcık üstlerinden alsak onları hayata bağlasak çok büyük sevap işlemiş ve iyilik yapmış oluruz. sende çok güzel bir ruh var Sevgili Siyah x...hem buraya yazdığın menekşe hikayen hemde taa ilkokulda o minicik halinle gösterdiğin duyarlılık ve daha pekçok şey bana bunu kanıtladı..o yüzden arkadaşımsın ya...menekşeler gibi farklı ve özelsin Teşekkürler diloş aman ha fazla iltifata gelemem hemen havaya girerim yapmayın böyle şeyler şaka bir yana beniarkadaşlığına layık görmen inan beni çok sevindirdi canım arkadaşım benim

Doğum günün kutlu olsun kardeşim.Mutlu,huzurlu ve herşeyin gönlünce olacağı bir ömür diliyorum sana ee artık yaş kemale erdi anlarsın sen onu

Evet kafadan hastayım biraz

Kankam seni tehdit etmişse vardır bir bildiği o yüzden bende seni tehdit ediyorum diloş hanım kork bizden

Tamam ablacım kendine iyi bak

kleopatrayı merak edenler için bir resmini koydum buraya

Tatlıyım demi abla ama diloştan olsa olsa kırmızı biber olur

ben seni daha çok özledim abla

Ana canım ablam gelmiş abla çok özledim seni yaa bidaha böyle yapma olurmu bitanecik ablam benim