-
İçerik Sayısı
249 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
hircin tarafından postalanan herşey
-
ÇoK gÜzEL BiR HiKaYe KoLlArInA SaĞLıK AyHaN KaRdEş EmEğE SaYgI......
-
selam MiLlEt
hircin şurada cevap verdi: hircin başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
hahahahahahaha çok komiksin....... -
ARKADAŞLAR LÜTFEN PEPSİ VE COCA COLA İÇMEYİNİZ
hircin şurada bir başlık gönderdi: İlginç - Gülünç Olaylar
El Ezher üniversitesi, Coca Cola ve Pepsi'nin haram olduğunu açıkladı. Mısır’da İslam Dünyasının en etkin eğitim kurumlarından biri olan El Ezher, Coca Cola ve Pepsi’nin haram olduğunu açıkladı. El Ezher üniversitesine bağlı Yüksek İslami İşler Meclisi, yaptıkları bir incelemenin ardından Coca Cola ve Pepsi’nin içilmemesi gerektiğini açıkladı. Her iki içeceğin içinde domuz etinden bazı maddelerin konulduğunu tespit ettiklerini açıklayan Meclis, Müslümanları Coca Cola ve Pepsi’yi içmemeye davet etti. Bu tür gazlı içeceklerin insanlar için zorunlu şeyler olmadığını belirten Meclis, zor durumlarda “Zarûretler haramı mübâh kılar” kaidesi gereğince domuz, içki ve ölü etinin dahi sadece ölünmeyecek kadar yenilmesine izin verildiğini açıkladı. Meclis, böyle bir zorunlu durum olmadığına göre Müslümanların bu tür ferahlatıcı içeceklerden uzak durmalarını önerdi. Ürdün'de geçen gün uzun zamandır yapılan araştırma sonucu yapılan açıklamada, Coca Cola ve Pepsi'nin domuz'dan yapılmış bazı katkı maddeleri içerdiği açıklanmıştı. Coca Cola ve Pepsi geçtiğimiz hafta Hindistan’da içinde zehirli bulunduğu gerekçesiyle ülke çapında resmen yasaklanmıştı. -
Şeytan, rock müziğin tam kâlbinde Led Zeppelin… Michael Jackson… Beatles… Madonna… Metallica… Eagles… Rolling Stones… "Dikkatli" müzikseverler, her biri rock müzik tarihinde birer kilometre taşına dönüşmüş bütün bu solist ve grupların birçok sevilen parçasında son yıllarda ardarda "şeytana övgüler içeren bölümler" yakalıyorlar. Pekiyi, nasıl oluyor da sözleri görünüşte son derece anlaşılır ve masum olan, dahası yıllardır müzikseverler tarafından keyifle mırıldanılan bunca ünlü şarkıda "satanizm propagandası" yapılabiliyor? Cevap, tam da şeytani bir zekâya yaraşır cinsten: Satanist propaganda cümleleri bu tip şarkılar sadece geriye doğru çalındığında duyulabiliyor Madonna'nın piyasaya ilk kez sürüldüğü 1987 yılında müzik listelerini altüst eden ve günümüzde de genç kuşaklarca hâlâ ilgiyle dinlenen kült parçası "Like a Prayer" (Bir Mümin Gibi) şu bildik cümleyle başlar: "Life is a mystery…" (Hayat bir sırdır). "E, ne var ki bunda haber olacak, şeytan bu cümlenin neresinde?" dediğinizi duyar gibi oluyoruz. Oysa şeytan, kendisine yakışacağı üzere, sözkonusu şarkının tam "tersinde" yerini almış durumda. Parçayı bir MP3 kaydı şeklinde edinip giriş bölümünü tersine okumayla dinlediğiniz zaman Madonna'nın âdeta yalvarır bir edâyla "O, hear our savior satan" (Kurtarıcımız şeytan, duy bizi!) dediğine dehşet içinde tanık oluyorsunuz. Diyelim ki bu yalnızca can sıkıcı bir tesadüf, İngilizce fonetiğinin Madonna'ya yaptığı bir azizlik… O hâlde, ondan çok daha ünlü bir başka örneğe, 30 yıldır dünyayı kırıp geçiren ve artık "damar romantizm"in simgesine dönüşmüş olan bir besteye, "Hotel California"ya geçelim hemen. Eagles grubunun dinleyenlerin bir türlü tadına doyamadıkları, geniş kitleleri her dem mest eden bu parçasının bir dizesi aynen şöyle: "There were voices down the corridor, thought I heard them say, welcome to the Hotel California." (Duyduğum sesler koridorun derinliklerinden geliyordu, onlara Hotel California'ya hoşgeldiniz de.) Oteline gelen konuklara güleryüzle hoşgeldin demek her işletmecinin en doğal görevi elbette, ancak bu bölümü tersten dinlediğinizde "Yeah Satan, he organized his own religion" (Yaşasın şeytan, o kendi dinini kurdu) diye başlayan ve şeytana bağlılığı yücelterek sürüp giden bir bölüm duyuyorsanız, o zaman işler bir parça değişecektir. Üstelik, "California"nın gerçekte bir otel falan değil Los Angeles'te büyük bir caddenin adı olduğunu ve yeryüzünün ilk resmî şeytan tapınağının da 1968 yılında satanistlerin lideri Anton Zsandor Lavey tarafından yine bu cadde üzerinde kurulduğunu biliyorsanız, huylanmalarınız daha da artacaktır. Çoğunluğu ABD'de ve İngiltere'de faaliyet gösteren bir dizi din adamı ile müzik araştırmacısı, içinde "satanist" propaganda cümleleri barındıran bu gibi kült mertebesine erişmiş parçaların sayısını günümüzde 50'ye kadar ulaştırmış durumdalar. Bu irkiltici listede Michael Jackson'dan Metallica'ya, Led Zeppelin'den Rolling Stones'a, AC/DC'den Beatles'a dek uzanan daha birçok ünlü solist ve grubun yer alması ise durumu daha da vahimleştiriyor. "Back-masking" tekniğinin uygulanışı Yeni Şafak muhabirinin internet üzerinden ulaşarak konuyla ilgili görüşlerine başvurduğu Amerikalı müzik araştırmacısı Jeff Milner, satanist inanç dalgasının rock grupları arasında özellikle 1960'ların sonları ile 1970'lerde büyük bir hızla yayıldığına dikkati çekerek, içinde bu tür mesajlar barındıran bestelerin de daha çok bu döneme ait olduğunu vurguladı. "Böyle yüzlerce parça yapıldığına inanıyorum, ama kesin olarak ortaya çıkartılanlar şimdilik birkaç düzine kadar" diyen Milner, geçmiş müzikal kayıtları ayrıntılı biçimde incelemeye olanak veren dijital stüdyo teknikleri geliştikçe her geçen gün yeni yeni örneklerin günışığına çıkacağını belirtmekte. Konuyla ilgili olarak ayrıntılı bilgiler veren Amerikalı araştırmacı, bir bestenin içine ters yönde dinlendiğinde ortaya çıkan mesajlar yerleştirmenin teknik yöntemini ise şöyle açıkladı: "Yapılan işe müzik endüstrisinde "back-masking" (arka planı perdeleme) deniliyor. Besteci önce asıl söylemek istediklerini aynen şarkı söyler gibi banda okur. Sonra bunları tam tersten tekrar tekrar dinleyerek, o gizli cümleleri elde edebilmek için ne tür bir güfte yazması gerektiğini tesbit eder. İstediği sesleri veren söz dizinlerini sabırla oluşturup okuduğunda ise parça artık geriye doğru her çalınışında bu tür propagandist bölümler içerecektir. Buradaki amaç mesajı geniş kitlelerle değil, yalnızca mürit düzeyine ulaşmış olan sıkı takipçilerle paylaşmaktır. Yani, tıpkı Ortaçağ'ın ürkütücü okültist grupları gibi fanatik hayranlarıyla bir tür tarikat ilişkisi içindeler. En sevdikleri arka plan nakaratı ise 'natas'tır. Yani, şeytanın İngilizce tersten yazılışı. Günümüzde böyle örneklere özellikle metal müzikte rastlıyoruz. Rock müzik tarihinde ise bu tür denemeleri en sık yapan müzisyenler Led Zeppelin'den Jimmy Page ve Robert Plant'tir. Bildiğiniz gibi, her ikisinin de sadık birer satanist olduğuna ilişkin iddialar son otuz yıldır dilden dile dolaşmakta. Ama onlar bunu sürekli reddettiler. Bunun dışında Rolling Stones'tan Mick Jagger'in, Michael Jackson'un ve Beatles üyelerinin de bu işlere meraklı olduğu yönünde bazı bulgular var. Bu sanatçıların hepsinin ünlü satanist lider Aleister Crowley'e karşı özel bir ilgisi vardı. Öyle ki Beatles, Crowley'in resimlerini albümlerinin kapaklarına kadar taşıdı." 1875-1947 yılları arasında yaşamış olan İngiliz din düşmanı ve büyücüsü Crowley, müritlerine tersten konuşmanın "şeytanın dili" olduğunu anlatır ve onlara tersten konuşma sanatını mutlaka öğrenmelerini öğütlerdi. Felaketler dizisiyle sarsıldılar Albümlerinde elde ettikleri büyük müzikal başarılara karşın özel yaşamları kimi dönemlerde tiksinti verici türden yozluklara sahne olan Led Zeppelin üyeleri, zirveden hiç inmedikleri 1970'lerde ilk darbeyi grubun solisti Robert Plant'in küçük oğlunun 1978'de âni bir mide rahatsızlığı sonucu ölmesiyle aldılar. Bazı İngiliz yayın organları bunun rakip bir okültist grubun küçük çocuğa yaptığı ölüm büyüsü yüzünden gerçekleştiğini bile savundu. Çünkü hem grubun solisti Plant'in hem de gitarist Page'in yoğun olarak büyücülükle ilgilendikleri dedikoduları o günlerde ayyuka çıkmış durumdaydı. Grubun satanist olduğu yönündeki bu tür suçlamalar giderek arttı ve sonuçta batıdaki 40 büyük radyo istasyonu aldıkları ortak bir kararla Led Zeppelin albümlerini çalmayı reddettiler. Bu arada grup, şaibeli şarkı sözlerini ve konserlerindeki kışkırtıcı tutumlarını dikkatle izleyen kilisenin de aforoz tehdidiyle karşı karşıya kalacaktı. Yoğun biçimde uyuşturucu kullanıp Page'e ait gizemli şatolarda kara büyü toplantıları yapan Led Zeppelin'ciler son "ilahî darbe"yi ise 1980 yılında aldılar. Grubun belkemiği sayılan ve müzik tarihin gelmiş geçmiş en başarılı davulcusu olarak kabul edilen "Bonzo" lâkaplı John Bonham, bir konser öncesinde kaldıkları otelde genç yaşta hayatını kaybetti. Henüz 32 yaşında olan Bonham, aşırı alkolden dolayı komaya girdiği odasında ölü bulunduğunda, kendi kusmuğunun içinde boğulmuş bir durumdaydı. Led Zeppelin üyeleri bu olaydan sonra grubu bir daha biraraya gelmemek üzere dağıttılar. Led Zeppelin'den satanist şarkıların en azılısı: Stairway to Heaven (Cennete Uzanan Merdiven) Rock tarihinin Pink Floyd ile birlikte en karizmatik iki grubundan biri olarak kabul edilen Led Zeppelin, aynı zamanda "içine şeytanî mesajlar gizlenmiş besteler yapma" konusunda da sabıka dosyası en kabarık ekip… Grubun günümüzde artık bir efsaneye dönüşmüş durumdaki ünlü şarkısı "Stairway to Heaven" ise bu sinsi kamuflajın teknik başarı açısından zirveye ulaştığı çalışma oldu. Bir grup Batılı araştırmacının, toplam süresi 12 dakikayı bulan bu popüler şarkının ortalarında bir yerde yakaladığı tüyler ürpertici "back-masking" bölümü aynen şöyle: (Şarkının normal akış cümleleri / 04'20"-04'41" arası) "If there's a bustle in your hedgerow, don't be alone now,(Eğer bahçenizde bir karışıklık varsa, sakın ola hiç telaşa kapılmayın) It's just a spring clean for the May queen.(Bu sadece Mayıs kraliçesinin yaptığı bir bahar temizliğidir) Yes there are two paths you can go back,(Evet, iki patika yol mevcut izleyebileceğiniz) But in the long run there's still time to change the road you're on."(Fakat böylesine uzun bir koşuda üzerinde ilerlediğiniz yolu değiştirmek için hâlâ zamanınız var) Bu hâliyle en azından görünürde hiçbir satanik propaganda içermeyen şarkı, bir MP3 kaydından aynı hızla tam tersine çalındığında ise yukarıdaki cümleler şu biçimi alıyor: Here's my sweet satan / İşte benim sevimli şeytanım The one whose little path would make me sad whose power is satan / Bu küçük patikada ilerleyen beni hasta eden şey, şeytanın gücüdür He'll give you 666 / O sana (şeytanın İncil'deki simgesi olan) 666 sayısını verecek There was a little toolshed where he made us suffer, sad satan / Kederli şeytanın bize ızdırap verdiği bir malzeme kulübesi vardı (Burada geçen "malzeme kulübesi/toolshed" deyimi de bir başka şifre. Bu, grup üyelerinden Jimmy Page'in satanik ayinler düzenlemek üzere 1970'lerde satın aldığı tarihî bir evin adıydı.) Parçada ayrıca, "Your stairway lies on the whispering wind" (Merdivenin fısıldayan rüzgarın üzerinde uzanır) dizesi de tersten dinlendiğinde "Because I live for satan" (Çünkü şeytan için yaşıyorum) sonucunu veriyor. Gizli satanizm propagandası içerdiği ileri sürülen bazı ünlü şarkılar Kimler yok ki bu karanlık âlemde! 1- The Eagles / "Hotel California", "This Far Down the Line" 2- Madonna / "Like a Prayer" 3- Michael Jackson / "Beat it", "Morphine", "Man in the Mirror" 4- AC/DC / "Dirthy Deeds" 5- Rolling Stones / "Tops" 6- Metallica / "Am I Evil?" 7- Beatles / "Sergeant Pepper's Lonely" albümü Bana korkutucu geldi açıkçası arkadaşlar...Back masking teknolojisini biliyordum ama eminem şarkılarından mesela slim shady şarkısında who tersten çalınınca It's eminem diyordu İlginç... Yorumlarınızı esirgemeyin....Bu arada başlıkta eksiklik var Şeytan Pop Ve Rock Müziğin kalbinde olacaktı... __________________
-
Bir Ölüden Yardım: 17 Ağustos depreminde ve sonrasında meydana gelen bir çok olayı televizyon ve gazetelerden tanık olmuşsunuzdur. Ben de televizyonda seyrettiğim bir olayı size anlatmak istiyorum. Depremden sonra bir çok insan evsiz kalmış ,ailesini yitirmiş ve yardıma muhtaç hale gelmişti işte böyle bir durumda hayır severler hemen bölgelerdekilerin yardımına koşmuştu. İstanbul'da oturan orta halli bir ailenin çocuğu olan Mustafa babasının arkadaşının yardım göndermek istediğini bölgedeki insanların her türlü yardıma muhtaç olduğunu duyunca ve de babasının yoğun ısrarlarına dayanamayınca arabasının bakıma vermekten vazgeçip hemen yola koyulmak üzere hazırlıklara başladı fakat bilmediği bir şey vardı arabasının çok önemli bir kusuru vardı ve bu kusur onu ölüme bile ???ürebilirdi. İnsanlara yardım etmek için arabayı bakıma sokmadan gittiği için bu arızayı öğrenememişti. Ve yola çıktı hiç durmadan gidiyor ve içinde insanlara yardım etme hazzını hissediyordu. Yolda arıza gittikçe arttı fakat arıza arabanın tekerlerinde olduğu ve çok hissedilir olmadığı için farkına varamadı. Hava karamak üzereydi lastiğinin kabaklaştığının farkına vardı hemen indi arabasının arkasına gitti ve yedek lastiği aradı daha fazla yük alabilmek için çıkardığını hatırladı ve kahroldu kim bilir kaç insan bu yardımı dört gözle bekliyordu. Birden yolda tamirci elbisesi giymiş bir adamın geldiğini gördü ve de elinde bir lastiğin olduğunu adam az ileride lastiği patlamış birine ???ürdüğünü söyledi. Mustafa ona derdini anlattı adam istersen bu lastiğini sana verebilirim ben daha sonra yine getiririm dedi ve tamirci arabaya lastiği taktı arabanın tekerlerindeki hayati derecede önemli arızayı da görüp onardı. Mustafa isterse onu gideceği yere kadar bırakabileceğini söyleyecekti ki arkasını döndüğünde adamın olmadığını gördü hayretler için yola devam etti yaklaşık 5 dakika gitti veya gitmedi bir kazanın olduğunu ve içinden çıkarılan cesedin kendisine yardım eden kişi olduğunu gördü çevredeki adamlara sordu ve kazanın yaklaşık 1saat kadar önce gerçekleştiğini öğrendi adeta nutku tutulmuş kul sıkışmış ve Hızır yetişmişti
-
Seni seviyorum diye Gelişine kadar rötar yapmış hayatımı Seninle yaşamaya hazırlanırken Sana uzanan yollarımı kapaman niye? Biliyorum haykırışlarım boşuna Şahin pençesinde asılı serçe gibi Nafile tüm çırpınışlarım Boşuna sesleniyorum duymayacağını bile, bile Seni beklemem nafile Gözlerinde zifir siyah bir perde Alkış tutuyorsun alabildiğine Şamdandaki mum gibi eriyip bitişime Sen kulaklarını değil Yüreğini tıkamışsın sana seslenişime Oysa ben Tüm yokluğuna inat varlığını yaşatırken içimde Gül pembesi çizgilerle resmini işliyorum Karanfil moru gecelere Şiirleri seninle yüklüyorum kanatırcasına Dizeleri ağlatıyorum. Seni işliyorum hecelere Tüm yaşayamadıklarıma inat Seni yaşamak istememdi ütopyalarım Tek sana adanmışlığımdı ölümüne Tek senin doldurduğundu rüyalarım Şimdi Bir tutam gücüm kaldı en sona sakladığım Bilmiyorum Ansızın çıkıp gelecekmisin aniden Bir avuç toprak olmadan sonunda Sen diye kucakladığım. Bir gün Anlayabilme ihtimalin var ya sevdiğimi Düşüp gelme umudun var ya yüreğinin peşine Yüreğin bende emanet biliyorsun Ve ben Yüreğin yüreğimde Yüreğin ellerimde Çok yakında Çekip gideceğim yok oluşun koynuna Beni düşürdün ya bu hale Günahı boynuna.
-
Merhaba beyler bayanlar..
hircin şurada cevap verdi: gentedimare başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Hoşgeldin -
selam MiLlEt
hircin şurada cevap verdi: hircin başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
hOŞ BULDUK arkadaşlar,bende sizleri tanımak istiyorum lütfen adınızı ve yaşınızı yazarmısınız?? -
AKŞAMLARI NE YAPIYORSUNUZ?.. Dümdüz bir soru size: Akşamları evde ne yapıyorsunuz? Koltuğa uzanıp, hiç tanımadığınız Amerikalı dedektiflerle, hiç tanımadığınız Amerikalı haydutları mı kovalıyorsunuz? Yoksa yerli dizilere kaptırıp hiç bilmediğiniz konaklarda yaşanan hayatları mı seyrediyoruz? Dört saat televizyon seyretmenin sekiz saat çalışmak kadar beyni yorduğunu biliyor musunuz? İki türlü hayat var: 1. Yaşanan hayat, 2. Seyredilen hayat, Akşamlarınız televizyona kilitliyse, bilin ki, hayatı sadece seyrediyorsunuz ! Akşamları evde ne yapıyorsunuz? Akşamlarınızı nasıl geçiriyorsunuz? \"Pek çoğu gibi biz de çekirdek çıtlatıp saatlerce televizyon izliyoruz\" diyorsanız, durup bir düşünün lütfen; dünyaya birkaç kez daha geleceğinize mi inanıyorsunuz? Böyle bir şey olsaydı, şimdiki hayatımızın bir bölümünü ziyan etmek şimdiki kadar acı sonuçlar doğurmayabilirdi belki. Ne çare ki sadece bir hayatımız var. Bu da maalesef, çok kısa. Ortalama altmış yılın yirmi yılı uykuda geçiyor. Kalan kırk yılın yirmi yılı çocukluk, eğitim, vesaire... Son yirmi yılı da ziyan edersek, bize yaşanacak bir şey kalmaz. Akşamlarınızı sadece televizyona veriyorsanız, sayılı nefeslerinizden bir bölümünü çöpe atıyorsunuz demektir! Çünkü televizyon izleyen kişi hayatta değildir, zira hiçbir şey yapmamakta, hiçbir değer üretmemektedir; bu da bir anlamda yaşamamak sayılır. Ne mi yapmalı?.. 1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin: Nasıl tanıştığınızı, ilk nerede görüştüğünüzü, sıkılıp sıkılmadığınızı, nerede nasıl evlendiğinizi, nikah şahitlerinizi, düğününüzü anlatın çocuklarınıza, onları hem dinleyin, hem de okumaya çalışın. 2. Gezin: Gezmek için ille de bir maksat olması gerekmez, en büyük maksat hayatı paylaşmaktır. Yakınsanız deniz kenarına inin, ayaklarınızı denize sokun ve becerebiliyorsanız taş sektirme yarışına girin. Sonra da güneşin pembe gülücükler saçarak batmasını seyredin. (İnanın televizyon seyretmekten çok daha keyifli ve dinlendiricidir) Ormanda hep birlikte yürüyün, ağaçlara isim takın, yol boyu açan çiçekleri sevin ve çocuklarınıza bunlarla sevmeyi öğretin. (Ama bilin ki hayat öğrenmek ve öğretmekten ibaret değildir. Dinlenmek, eğlenmek gibi olgular da hayatın bir parçasıdır) Çocuklarınızla ilişkilerinizde asla öğretmen tavrı takınmayın. Onlarla arkadaşlık etmek dünyanın en keyifli işidir. 3. Akraba ve komşularla ilgi bağı kurun: Onlara ya gidin, ya da onları size davet edin. Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadı çıksın. Birbirinizi gerçekten tanımaya çalışın. Bilirsiniz, \"Komşu komşunun külüne muhtaçtır.\" 4. Kültürel ve sanatsal etkinliklere katılın. (Konferans, seminer, sergi, doğru sinema ve tiyatro) Hayatınızı biraz olsun renklendirecek başka şeyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir şeyi çok isterseniz, Allah sebebini halk eder ve çok istediğiniz şeye ulaşırsınız. \"Olmaz ki\" diye düşünüp taleplerinizi ertelerseniz,hiçbir yere ulaşamazsınız. Aile bağlarının güçlenmesi, paylaşacak şeylerin çokluğuyla mümkündür. Ne kadar çok şey paylaşırsanız aileniz o kadar güçlenecek, o kadar diri duracak ve mutlu olacaktır. Hatıra defterine televizyon dizilerini yazamazsınız. Oraya ancak yaşadıklarınızı yazabilirsiniz. Her gün bir şeyler yaşamalı ve bunları deftere geçirerek geleceğe tarih düşürmelisiniz. Bugün öyle bir hayat yaşayın ki, yarına da kalsın. Torunlarınıza filan anlatacaklarınız olsun. Ayrıca unutmayın ki ; Hayatı biriktiremezsiniz; ya her anını yaşayacaksınız, ya da ziyan edeceksiniz... Artık cevap gelsin: Akşamları ne yapıyorsunuz?.. YAŞIYOR MUSUNUZ YOKSA SEYREDİYOR MUSUNUZ?
-
selam MiLlEt
hircin şurada bir başlık gönderdi: Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
İlk öncelikle hepinize merhebalar arkadaşlar bende buraya yeni üye oldum Adım Sedef ve 15 yaşındayım -
hepinize merhabalar arkadaşlar bende buraya yeni üye oldum.Ben 15 yaşında bir genç kızm,Adım sedef,İstanbulda yaşıyorum,Hafif çılgınımdır,maceraya bayılırım. ArNIZA HOŞ GELDİM DİMİ YANİİİİİİ..............
-
yorum için tşk.. _Seni seviyorum _Bendeeee
-
süper biişi yaaa ellerine sağlık vala, beni güldürdün yaaa Allahta seni güldürsün...(Amin) ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ........ EmEğE SaYgI.......................
-
yorumun için teşekkürler figgaro.BuARADA BEN BURANIN YENİSİYİM
-
Kocamandı, elimde tam olarak tutamıyordum, çok büyüktü, aşağı yukarı salladım tam fışkıracakken ağzıma dayayıp hepsini içtim coca-cola’yı çok seviyorum. Baba der ki:"Oğlum müjde sana iş buldum." Çocuk heyecanlanır:"Ne işi baba?" Baba cevaplar:"Aşağıdaki büfede yedigün vereceksin." Seni görünce gözlerim dolar, kulaklarım mark. Sen sen ol kapı önünde aşk yapma, aşkın gözü kördür ama komşununki asla. Bütün gece uğraştım bir türlü delinmedi, o kadar zorladım bana mısın demedi, sabret sevgilim şimdi olacak OOOOhhhhh, delindi, kulaklarına takabilirsin küpeni ... Cep telefonunuzun daha iyi çekmesi için dik pozisyonda üzerine oturunuz, biz buna "Cep To Göt" diyoruz."Cep to Göt" telsim de vardır. Belki bir gün başkalarıda bu uygulamaya başlar,ne dersiniz hoş olmaz mı? Dün gece seni o kadar aradım ki, soğuk vücuduma dokunmanı o kadar istedim, yatağa sensiz ve çıplak girmek zorunda kaldım, neredeydin benim canım pijamalarım. Dereceye girmek için çok çalıştı; ama hasta oldu derece ona girdi. Dünyada iki şeyi sevdim; seni ve gülü, gülü sevdim dikeni battı, seni sevdim dötün kalktı ... Elleriyle beyaz vücuduma ellediler, dudaklarıyla emdiler, ateşleriyle yaktılar, bilmem ne istediler benim gibi sigaradan ... Ey dağları taşları her şeyi yaratan rabbim, her şeye bir güzellik ayrı bir tat insanlara akıl, mantık, zeka dağıtırken bu mesaja mal mal bakan bu öküzü niye unuttun? -Ah kızım ah! Ben ne salağım; seni ne doktorlar, ne mühendisler istedi de vermedim. Üzülme anneciğim, ben hepsine verdim. Adam düzmüş, karısı yanmış. Boynuma sürterek göğüslerinin arasından, aşağıya, kalçamın yanına kadar getirip, yuvasına oturttum, çıkan şılak sesi bana güven veriyordu, sende emniyet kemeri tak. Kadının biri akşama kadar mutfakta durmuş, hiçbir şey düşünmemiş Neden? * Çünkü tefal herşeyi düşünmüş. Adamın biri gökdelenin tepesinden atlıyacakmış altından bir sey geçmis atlamamış. Ne geçmis? * Vazgeçmiş ...
-
Şu anda her 100 kisiden 35'i uyuyor, 10'u yemek yiyor, 25'i çalışıyor, 15'i sex yapıyor, 10'u araba sürüyor, 4'ü ders çalışıyor bir tane salakta elinde telefon sms okuyor. Temel ile Dursun Trabzon da kazı yapıyorlarmış, kaz ölmüş. Toprağa hayat verir diktiğin her çam, ömrüne ömür katar miktiğin her avrat. Yat dedi yattım, aç dedi açtım, aletini çıkarıp soktu, işini bitirdiğinde kan gelmeye başladı, çok korkmuş ve acı çekiyordum; çünkü ilk kez diş çektiriyordum! Gülü seven dikenine katlanır, kaktüs sevenin vay haline. Her gün ağzına al, okşarcasına dudaklarının arasında gezdir, zevkin doruklarına ulaştığında daha da hızlan ve sonra macunu tükür, fırçayı temizle diş sağlığına dikkat et. İki uzaylı benzin istasyonuna gitmişler, biri benzin pompasını tutmuş dötüne sokmuş, diğeri ona şaşkın bir bakışla: "Bu yaptığın normal mi?"demiş. Diğeri ise:"Hayır kurşunsuz.".demiş.
-
Amerikan üroloji üst kurulunun yaptığı bir araştırma sonucu sex hayatında başarısız olan insanlar mesajları okurken telefonları sağ ellerinde tutuyorlar. Şu anda elinde tuttuğun alet bir uzaylının cinsel organıdır. Her tuşa bastığında uzaylı zevk alıyor. Eğer bu mesajı okurken gülüyorsan demek ki sende zevk alıyorsun. Bu mesaj özel bir frekansla gönderilmiştir, zekilerde hafıza kaybı, aptallarda kısa süreli körluk, ibnelerdede bir anlık gülümseme yapar. Güçlü kolları ile beni koltuğa oturttu, üstüme abandı, eline aldığı kocaman aletini ağzıma soktu, çok canım yandı ve ağzımdan kanlar akıyordu; ama çürük dişimi sonunda çekmişti . Sayın abonemız son dönem faturanız 19.500.000TL.dır. Ödemelerinizi son iki iş günü içinde yapmanız rica olunur. Ödemenizi yaptıysanız bu uyarıyı lütfen dikkate almayınız. Teşekkürler... Şu anda her 100 kisiden 35'i uyuyor, 10'u yemek yiyor, 25'i çalışıyor, 15'i sex yapıyor, 10'u araba sürüyor, 4'ü ders çalışıyor bir tane salakta elinde telefon sms okuyor.
-
"Seni Seviyorum" : Teoride mi? Pratikte mi?. "Seni Seviyorum" : Havalardandır, Banada Oluyor Bazen.. "Seni Seviyorum" : Neden? Bende Benim Bilmediğim Birşeyler mi Gördün?. "Seni Seviyorum" : Çok Hoş... Peki Başka Ne Gibi Hünerlerin Var?. "Seni Seviyorum" : Üzülme, Zamanla Geçer.. "Seni Seviyorum" : Hadi ya Çok ilginç.. ee Sonra.... "Seni Seviyorum" : Olur, Sarayım mı Burada mı Seveceksin?. "Seni Seviyorum" : Yeni Parola Bu mu, Ben Ne Diyecem Peki?. "Seni Seviyorum" : Güzel... Peki Başka Çeşidin Veya Şuben Var mı?. "Seni Seviyorum" : Allah Razı Olsun.. "Seni Seviyorum" : İyide Bunun Sosyal Güvencesi, Sigortası Falan Var mı?. "Seni Seviyorum" : Yemin et.. "Seni Seviyorum" : Ömrünü, Enerjini Daha Faydalı işler için Harcasana Canım.. "Seni Seviyorum" : Elinden Başka Bir Halt Gelmez ki Zaten..
-
ERKEKLERİN KADINLARI REDDETME BAHANELERİ: 10-Seni kızkardeşim gibi severim(çirkinsin) 9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke (çirkinsin) 8-Seni düşünemiyorum (çirkinsin) 7-Hayatım şuanda karmakarışık (çirkinsin) 6-Bir başaksını seviyorum (çirkinsin) 5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam (çirkinsin) 4-Sorun senden değil benden (çirkinsin) 3-Şu sıaralar kariyerime konsantreyim (çirkinsin) 2-Sözlüm var (çirkinsin) 1-Arkadaş kalalım (çok ama çok çirkinsin) --------------------------------------------------------------------------- İlk Öncelikle aranıza hoşgeldim dimi yaniii?
-
KADINLARIN ERKEKLERİ REDDETME BAHANELERİ: 10-Seni ağabeyim gibi severim.(Saz heyetinde 14. keman) 9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke. (Babam yaşındasın) 8-Seni düşünemiyorum. (Çirkinsin) 7-Hayatım şu anda karmakarışık. (eve gideceğiz ve eski erkek arkadaşım gelecek,olay çıkacak) 6-Bir başkasını seviyorum. (Evde kedimi okşar,pasta börek yerim) 5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam. (Aslında sadece aynı güneş sisteminde olsak da seninle olmam) 4-Sorun senden değil,benden kaynaklanıyor. (sorun senden kaynaklanıyor) 3-Şu sıralar kariyerime konsantreyim.(iş yapmak bile seninle olmaktan daha ilginç) 2-Sözlüm var. (Seninle beraber olmaktansa her yalanı söylerim) 1-Arkadaş kalalım. (Benim yanımda ol da erkek arkadaşlarımın neler yaptıklarını anlatacak bir adamım olsun) --------------------------------------------------------------------------------
-
Burçların Arapçası
hircin şurada cevap verdi: SELAM_YALNIZLIK başlık Astroloji - Burçlar - Geleceği Öğrenin
Malukat-ül vahşi BENCE TÜRKÇE HALİ DAHA KISA VE DAHA İYİ -
HANGİ BURCA AŞIKSINIZ?
hircin şurada cevap verdi: suheda başlık Astroloji - Burçlar - Geleceği Öğrenin
Bir Aslan'a mı aşıksınız? Sırtını sıvazlamayı başardığınız ölçüde hayatınızı baştan sona renklendiren tutkulu bir aşıkla karşı karşıyasınız ancak sizin için yaptıklarını, anlamını sürekli farkında olmak ve onu motive etmek zorundasınız. Aslanlar bütün o heybetli, kendine güvenen, ortalığı titretecek görünümlerinin altında oldukça utangaçtırlar. Onaylanmaya ve takdire herkesten fazla ihtiyaç duyarlar. Bir Aslan'la birlikte olabilmek için sürüden ayrılan, göze çarpan, beğenilen bir yönünüzün olması gerekir. O, ikinizin yan yana göz kamaştırmasını ister, ışığı sizi sönük bırakmamalı veya sizin yanınıda gözden kaçırılmamalıdır. Kalbini bir kez kazandığınızda sadakat ilişkinize eşlik edecek demektir. Ondan çok şey bekleyebilirsiniz; onun hayatı eğlenceli ve ilginç kılmaya dair özel bir yeteneği vardır, canlılık ve dinamizm her an ona eşlik eder. BeN bİr AsLaN KıZıYım Ve BuRaYa yEnİ ÜyE OlDuM, Hepinize merhabalar -
Kalabalık bir belediye otobüsünde, gayet iri kıyım bir adam zayıfça bir adamın ayağına basar. Canı acıyan adamcağız sorar : -"Afedersiniz beyefendi, siz nerelisiniz?" Adam memleketini söyler ve o da bir soru sorar : - "Neden sordun hemşerim?" - "Buralarda sizin gibisi pek bulunmuyor da, bu cins ayılar nerede yetiştiriliyor diye merak ettim!"