Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

yedison

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    22
  • Katılım

  • Son Ziyaret

yedison Hakkında

  • Doğum Günü 01-01-1982

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://

yedison - Başarıları

Yazar

Yazar (5/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. yedison doğum gününüz kutlu olsun!

  2. yedison doğum gününüz kutlu olsun!

  3. yedison doğum gününüz kutlu olsun!

  4. yedison doğum gününüz kutlu olsun!

  5. yedison doğum gününüz kutlu olsun!

  6. yedison doğum gününüz kutlu olsun!

  7. yedison doğum gününüz kutlu olsun!

  8. Dünya İslâm’a Koşuyor Britanya Müslümanlaşıyor!.. Son dönemde İslâmiyet gün geçtikçe daha fazla tartışılırken, Britanya’dan (İngiltere) ilginç bir istatistik geldi. Daily Telegraph’a göre, son birkaç yılda Britanya’da 15 bin kişi müslüman oldu. Müslüman toplum, bu hızla büyürse, 2013’te düzenli olarak câmiye gidenlerin sayısı, pazarları kiliseye gidenleri geçecek. Şu an nüfusu 1.6 milyon olan müslümanların, 2040’ta hıristiyan sayısını geçme ihtimali var. Ve genel kanaatin aksine, İslâmiyet’i seçenlerin çoğunluğu, iyi eğitimli, orta sınıftan orta yaşlılar ve kadınlar. Bir Britanyalının Müslüman oluşunun ilk örneğinin 16. yüzyılda görüldüğü ülkede, 18. ve 19. yüzyıllarda üst sınıftan pek çok kişi İslâmiyet’i seçmişti. 1950, 1960 ve 1970’lerdeki göçmen akımı İslâmiyet’in yayılmasını artırmıştır. Ama İslâm’ın bu kadar revaç bulmasının en önemli sebebi, büyük bir psikolojik ve materyalist buhran yaşayan batı toplumuna İslâm’ın sunduğu reçete!.. Çünkü bu din, mensuplarında temin ettiği disiplin ve güven sayesinde, onları içki, uyuşturucu ve ahlâkî zaaflardan rahatça uzaklaştırabiliyor. (Daily Telegraph’tan naklen Yeni Mesaj Gazetesi, 03.08.2005) Danimarka’da İslâmiyet “Moda” İslâmiyet’in Danimarka’da yükselen bir seyir tâkip ettiği ortaya çıktı. Kopenhag Üniversitesi’nden Tina G. Jensen ve Kate Östergaard, İslâmiyet’i kabul eden 300 genç üzerinde bir araştırma yaptı. Araştırma sonucu, ülkede, haftada 5-10 gencin Müslüman olduğu son birkaç yılda Müslüman olan Danimarkalıların sayısının da 5 bini bulduğu anlaşıldı. Jensen, gençlerin ortak yanının “Müslüman göçmenlerle küçük yaştan beri iç içe olmaları, İslâmî düşünce ve hayat tarzından etkilenmeleri” olduğunu belirtti. (Milliyet, 16. 08. 2005) Çin’de 100 milyon Müslüman Resmî rakamlara göre, 1 milyar 200 milyon nüfuslu Çin’de 50 milyon civarında Müslüman yaşıyor. Ancak ülkede yaşayan Müslümanların gerçek rakamının bunun iki katı, yani 100 milyon olduğu belirtiliyor. (Yeni Şafak, 23. 09.2005) Peygamberimiz’in Hayatını Anlatan Kitaplar “Yok” Satıyor Peygamberimize hakaret eden karikatürlerin yayınlanmasının ardından tüm dünyada Müslümanlar’ın tepkisi yükselirken, Hazret-i Peygamber’in hayatını anlatan kitaplar yok satıyor. Danimarka başta olmak üzere Avrupa basınında yayınlanan karikatürlerin doğurduğu bu tepki dalgası, hem müslümanlar arasında, hem de diğer dinlerden topluluklarda İslâm’a ve Hazret-i Peygamber’in hayatına dâir ilgiyi artırdı. (Yeni Şafak, 22 Şubat 2006) 11 Eylül ve Dinî Kitap Satışları Geçen yıl, 28,6 milyar dolarlık kitabın satıldığı ABD’de, dînî kitaplara ilgi, her geçen gün artıyor. Önceki yıla göre, yüzde 11’lik artış gösteren dînî kitap satışı, sadece dîni anlatan kitaplarla sınırlı kalmıyor. Din eksenli romanlar, genç kızlar için dînî tavsiyeler, içinde dine aykırı hiçbir noktanın bulunmadığı romanları da kapsıyor. 2004’te satışını en fazla artıran yayınevlerinin başında da dînî kitap yayınlayanlar geliyor
  9. “Çin’de aşırı nüfus artışını önlemek için 1980’lerde başlatılan tek çocuk politikası, aileleri geleneksel düşüncelerden dolayı erkek çocuk sahibi olmaya yöneltti. Çinli aileler, tek çocuk haklarını erkek çocuktan yana kullanıyor ve hamilelik döneminde çocuklarının cinsiyetini öğrenerek kliniklerde kız çocuklarını aldırıyorlar. Çin’in kuzeyindeki Hıbey eyaletinde hâmile kadınlara doğacak çocuklarının cinsiyetlerini söyleyerek, kız bebeklerin kürtajla alınmasına yol açan 200’den fazla kliniğin kapatıldığı bildirildi. Şanghay Günlüğü gazetesinin haberinde, Hıbey eyaletinin kırsal kesimlerinde her 100 kız bebeğe karşılık 134 erkek bebek doğduğu kaydedildi. Çin genelinde bu ortalamanın son araştırmalara göre, 100 kız çocuğuna karşılık 107 erkek olduğu açıklandı. Çin’de cinsiyete göre kürtaj yapmak yasak.” (Bkz: Yeni Şafak, 01.06.2006) “Çin’de uygulanan tek çocuk politikası yüzünden 40 milyon bekâr erkek fazlası olduğuna işaret ediliyor.” (Hürriyet, 20.06.2006) Vahşî Cinâyete Basit Gerekçe Samsun’da bir kişi, arkadaşının önce boğazını kesti, ardından da 47 defa bıçakladı. Katil zanlısı B.A. arkadaşını kendisine ‘ayı’ diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle öldürdüğünü söyledi. (Yeni Şafak, 24.06.2006) Bebeğini Toprağa Gömüp Terk Etti Konya’da 27 yaşındaki S. V., evlilik dışı ilişkiden dünyaya getirdiği bebeğini boş arsada canlı canlı toprağa gömüp terk etti. Arsada oyun oynayan çocukların şans eseri bulması sonucu ölümden kurtulan kız bebek, hastanede tedâvî altına alınırken, S. V. da polis tarafından yakalandı. Vücudunun büyük bölümü toprağa gömülen minik bebek, ölüme terk edilirken, saat 21.00 sıralarında düğün için mahalleye gelen ve boş arsada oyun oynayan çocuklar, ağlama sesi duydu. Çalıların altında, vücudunun büyük bölümü toprağa gömülü bebeği gören çocukların haber vermesiyle olay yerine giden mahalle sakinleri, moraran ve ölmek üzere olan bebeği gömüldüğü yerden çıkarıp Konya Numune Hastanesi’ne götürdüler. Tedaviyi üstlenen Dr. Nazım Önder, bebeğin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu söyledi. Dr. Önder: “-Bebek bize geldiğinde kolunda ve sırtında morluk ile gözünde şişlik vardı. Göbeği tam bağlanmamıştı. Göbeğini bağladık. Sağlık durumu iyi değil. Akciğerinde bir sorun var. Kolundaki morlukların doğum sırasında oluştuğunu, sırtındakilerin ise toprağa temas nedeniyle oluştuğunu düşünüyoruz. 3.3 kilogram ağırlığında bir bebek. Ümit ediyoruz yaşar.” dedi. (Hürriyet, 19 Haziran 2006) Yeni Doğmuş Bebeği, Güneşin Altında Bıraktılar!.. Adana’da üç katlı bir evin teras katına terk edilen, yeni doğmuş ve göbek bağı dahî kesilmemiş bir günlük bebek, kızgın güneş altında ölmek üzereyken bulundu. (…) Çocuk Hastanesi’ne götürülüp tedâvî altına alınan minik Kader’in vücudunun büyük bir bölümünün güneş ışınlarından yanmış olduğu belirlendi. (Hürriyet, 19.06.2006) 9 Bebeğini Öldüren Anne!.. Almanya’nın Frankfurt kentinde görülen davada, evli ve 3 çocuk annesi Sabine Hilschenz (40), “9 bebeğini öldürmekten” 15 yıl hapse mahkûm edildi. 1988 ile 1998 arasında her yıl doğurduğu bebeklerini teker teker öldürerek annesinin bahçesine gömdüğü ortaya çıkan kadın: “-Doğum yapmaya gitmeden önce çok fazla içki içiyordum.” dedi. (Sabah, 02.06.2006) Kürtajın Kurbanı: Kızlar!.. Hindistan’da âileler, kızlarına yüklü bir çeyiz vermek zorunda olduğundan, giderek daha fazla anne ve baba, kürtaja başvurarak kız bebeklerini aldırırken, ülkede kadın-erkek dengesi ciddî bir şekilde bozuldu. Sonuçta, bazı eyâletlerde yoksul erkekler, eşlerini başka erkeklere (bir köle gibi) kiralık vermeye başladı. Ultrasonla bebeğin cinsiyetini teşhis etmek icat oldu, Hindistan’da 20 yılda 10 milyon kız bebek, kürtajla alındı. Sonuçta erkek başına düşen kadın sayısı hızla azalırken, bazı eyâletlerde yoksul erkekler, eşlerini haftalık veya aylık kiraya vermeye başladı. Zengin hâneye kiralık giden kadınlar, ev işlerinin yanı sıra, ev sahibinin her türlü arzusunu yerine getirmek zorunda!.. Hindistan’da kız bebek sahibi olmak büyük bir “yıkım” ve şanssızlık olarak kabul ediliyor. Çünkü kız büyüyüp evlenme yaşına geldiğinde anne ve babasının, damadın ailesine yüklü bir drahoma, yani çeyiz vermesi gerekiyor. İşte bu nedenle Hintli aileler, yasak olduğu halde bebeğin cinsiyetini öğrenme yolunu seçiyor, eğer bebek kızsa, genelde aldırmaya karar veriyorlar. Klinikler de: “-Yarın bir servet ödemektense, şimdi küçük bir meblağla bu işi halledin!..” diye reklam yaparak aileleri kız çocuklarını aldırmaya teşvik ediyor. Sonuçta kadın-erkek nüfusunun dengesi ciddi bir şekilde bozulmaya başladı. BM Çocuk Fonu’nun (UNICEF) raporuna göre, dünyada genelde her 100 erkek bebeğe karşılık 105 kız dünyaya gelirken, Hindistan’da bu oran 93’e kadar geriledi. Ülkenin bazı yerlerinde ise erkek-kız oranı, 100’e karşı 70’e kadar düştü. Drahoma, 1961 yılında yasaklanmış olduğu halde bu geleneğin yaygın olarak uygulandığı Gucarat’ta nüfus dengesinin de ciddi bir şekilde bozulmuş olmasından aileler, oğullarını evlendirecek kız bulamıyor. The Lance Tıp Dergisi’nin yıl başında açıkladığı araştırma sonuçlarına göre, sadece Hindistan’da, son 20 yılda 10 milyon fetus (cenin), sadece kız olduğu gerekçesiyle alındı. (Hürriyet, 20 Haziran 2006)
  10. http://www.lionetwork.net/images/Hanuka-LH.swf
  11. kardes bundan kurtulman ıcın ne bulursan oku butun arkadaslarının gorusunu al her genc hayatının bellı kısmanında bu sorularla karsı karsıya kalır bır muddet dusunur sonra karar verır bu hastalandıgın zaman daha etkılı olur
  12. Yahudilerden Müthiş İtiraf 1967 yılında Paris'te düzenlenen Dünya Yahudi Kongresi'nin zabıtları arasında bulunan bir belgedeki kayıtlara göre bir delegenin: "Evet bugün bağımsız bir devletimiz var ama mesut muyuz? Osmanlı'nın devrindeki gibi huzurlu muyuz? Samimiyetle ve hepinizin içinden geçenleri dile getirdiğime inanarak söylüyorum ki hayır! Bizim bu dünyada huzurlu ve emniyetli yaşamamız Osmanlı'yı yeniden kurmaya bağlıdır!" diyerek bir gerçeği itiraf ettiğini...
  13. aslında sadece amac hoşgörü illa imandan olması lazım degıl ımansız bırının bıle bunu az cok ornek alması lazım aslında her ınsanın pozıtıf ve negatıf yonlerı her ne kadar bız hepsını yapmasakta hepsınıde tadıyoruz bazen sınırlenıyoruz bazen cok yumusak oluyoruz bazen asırı ıyı oluyoruz bazen bosver dıyoruz hepsınden bıraz tadıyoruz ınsallah hep ıyı olanları yaparız saygı sevgı
  14. yedison

    Türk vergisi

    Türk Vergisi Osmanlı Devleti'nin l521'de Belgrad'ı, l522'de Rodos'u fethetmeleri ve 1526'da da Mohaç'ta büyük bir zafer kazanmalarının ardından Batı dünyasında büyük bir panik yaşandığını... Çeşitli kentlerde toplanan Alman Meclisleri'nin (Reichstag), Türklere karşı ordu toplayıp sefer düzenleyebilmek için "Türk Vergisi" adı altında yeni bir vergi konulmasını kararlaştırdıklarını...
  15. IMAN ETMEYEN BIR TOPLUMDA ERKEK KARAKTERI Alayci, kirici ve basit espriler Hikmetsiz ve bos konusmalar Soguk ve donuk konusma uslubu Tartismaci ve kavgaci bir yapi Samimiyetsiz, yapmacik mimikler Surekli kendinden bahsetme, kendini ovme Karamsar, sikayetci uslup Nefsinin isteklerine boyun egen Adaleti kendi menfaatleri olcusunde gozeten Agresif ve sinirli hareketler Kaba, gorgusuz, guven vermeyen tavirlar Sorumsuz ve bilincsiz davranislar Bencil, menfaatci, karsilik bekleyen bir anlayis Kibirli, enaniyetli Kadinlari bir esya gibi gorme ve asagilama Elestiriye ve degisime kapali Estetik anlayistan yoksun, temizlikten uzak MUMIN ERKEK KARAKTERI Onore edici espriler, ovucu sozler Allah'i hatirlatan faydali konusmalar Guleryuzlu, samimi ve canayakin uslup Uzlasmaci ve bariscil yapi Dogal mimikler Baskalarini ovme Umitvar, mujdeleyici uslup Vicadaniyla hareket eden Adaleti her durumda gozeten Sakin ve olculu hareketler Nezaketli, ince dusunceli, guven verici tavirlar Sorumlu ve bilincli davranislar Fedakar, karisiliksiz iyilik yapan bir anlayis Mutevazi ve mulayim Kadinlara deger verme ve saygi duyma Elestiriye ve degisime acik Estetik yonu gelismis, modern, temizlikten anlayan SONUC Dunyanin huzur ve baris dolu gelecegi icin yapilmasi gereken, peygamberlerin ahlakiyla ahlaklanmis inancli ve guzel huylu nesiller yetistirmeye gayret etmek olmalidir. Bu amacla yetisme caginda olan cocuklara basta Peygamberimiz (sav) olmak uzere tum peygamberleri Kuran'da anlatilan ustun yonleriyle tanitmak, Kuran ahlakinin geregi olan guzel davranislari ogutlemek gerekmektedir. Bu konuda aileler basta olmak uzere, egitmenler, gazeteciler, kose yazarlari ve televizyonculara onemli sorumluluklar dusmektedir. Modern, inancli, vatansever, ahlakli, durust nesillerin yetismesi hem toplumlarin hem tum dunyanin refahi icin mutlak zorunluluktur.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.