Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

wherthus

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    707
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

wherthus tarafından postalanan herşey

  1. Uzmanlar uyarıyor: Evliliği kitabına uydurmayın Otuz yaşını geçmiş, bekar ve mutsuz Bridget Jones'un hayatında yeni bir sayfa açabilmek için yaptığı ilk şey ideal evlilik formülleri öneren kitaplarını çöpe atmak olmuştu. Çok satan roman kahramanı Bridget mutlu bir yaşamın hele hele ideal bir evlilik yapabilmenin formülünü kitaplarda arayan ve sonra da hayal kırıklığına uğrayan kadınların Batılı prototipiydi. Batı'da hayli yaygın olan "Evlilik Öncesi Doğru Seçim", "Evlilikte Mutluluk" gibi kitaplar artık Türkiye'de de hatırı sayılır bir okuyucu kitlesine sahipler. Gün geçmiyor ki yazarı çoğunlukla erkek olan ve ideal eş, ideal yuva, ideal ilişki, ideal evlilik, kötüye giden evliliği kurtarma vaadi taşıyan bir kitap bir kadın tarafından satın alınmasın! İşin garip tarafı bu kitapların satış grafiği ile boşanma oranının aynı doğrultuda ilerlemesi. Ne kadar mutlu evlilik vaadi, o kadar çok boşanma! Çok değil yaklaşık on yıl öncesine kadar Dale Carneige, Leo Buscaglia'nın mutlu olmak, dostluk, sevgi gibi konularda yazdıkları kitaplar dünya çapında büyük ilgi görüyordu. Fakat zamanla daha evrensel temaları olan bu kitapların yerini insanların ihtiyaçlarını keşfedip 'nokta atışlar' yapan kitaplar aldı. İnsanın hayatı gündelik arzu ve ihtiyaçlara indirgenince branşlaşma da kaçınılmaz oluyordu yani. Kitapçı raflarındaki yerleri günden güne genişleyen 'evlilik kitapları' evlilikte mutluluğun reçetesini sundukları iddiasıyla piyasaya sürülmekte. Yerli ve yabancı yazarlar tarafından yazılan bu kitaplar neredeyse roman, tarih, sosyoloji, psikoloji gibi kitap türleri ile yarışacak kadar 'elzem' bir kategori oluşturuyor. Anlı şanlı yayınevleri portföylerinde bu türden pembe mavi kitaplara yer açmak durumunda kalıyor. Evlilik öncesinde doğru eş seçmekten, evlilikte mutlu olmak için yapılması gerekenlerin okura sunulduğu bu kitaplar hiç de azımsanmayacak bir satış grafiği yakalıyor. Kitaplara talip olanlar daha çok evlenmeye karar verme aşamasında olan, yahut mevcut evliliğindeki sorunlar için çözüm arayışı içinde bulunan kimseler. Uzmanlar ise bu kitaplar konusunda okuyucuyu 'temkinli olmaya 'çağırıyor. Çoğuna göre bu kitapların yaptığı görmediği bir insana elbise biçen terzinin yaptığı ile aynı. Türk toplumu olarak ailenin sağlam bir yapı üzerine kurulu olduğu ile övünüp dururuz. Oysa son yıllarda boşanma oranlarında yaşanan artış ve evliliğe olan mesafeli duruş evliliklerde dezenformasyonun başladığını gösteriyor. 1997 yılında evlenme oranı 8,11 iken 2000 yılında bu rakam 6,84'e düştü. Ortaya çıkan istatistikler, evlilik konusunda artık kişilerin büyük korkular yaşadığını gözler önüne seriyor. Batı'daki evliliklerde yıllar önce yaşanmaya başlanan sorunların benzerleri yavaş yavaş Türkiye'de de var olmaya başladı. Evlilikte mutlu olmak üzerine yazılan kitaplardaki artış da sosyal hayatta yaşanan bu değişim paralellik arz ediyor. İçinde "Evliliğinizin daha sağlıklı olmasını ister misiniz? Evliliğinizi ömür boyu mutlu kılabilmek için neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Doğru eş seçimi için yöntemler neler? Evlilikte eşi bambaşka bir gözle görmeyi sağlayacak temel ilkeler neler? Sıcak bir yuva nasıl kurulabilir?..." gibi sorulara maddeler halinde yanıt veren kitaplar bir furya halinde piyasaya çıkmaya başladı. Fakat bu önerilerin ne kadar gerçekçi olduğu bir muamma. Bu kitapların mucizevi öneriler sunduğunu sanmak büyük bir safdillik olur. Elbette piyasada bulunan bütün kitapları aynı kategoride değerlendirmek mümkün değil; fakat bilimsel verilere dayanan ve içinde bulunulan kültürel dokuya uygun çözüm önerileri sunan kitapların haricinde, pratik hayat ile örtüşmeyen vaatler taşıyan kitap sayısının oldukça fazla olduğu göze çarpıyor. Kitapların birçoğunun mantık yerine duygular ile hareket edilmesini önermesi, demek istediğimiz şey hakkında küçük bir fikir verebilir belki. Mesela evliliğinde aldatılma endişesi yaşayan kadınların eşlerini sınamaları için önerdiği şeylere bakalım: Eğer eşiniz size eskisine oranla daha çok ilgi gösteriyorsa sizi aldatıyordur ve vicdanını rahatlatmak için böyle davranıyordur, diye verilen bir öneri başka bir kitapta eğer eşiniz sizden iyice uzaklaştıysa hayatında yeni biri var, şeklinde karşımıza çıkıyor. Kitaptan yola çıkarak bunu hayatında uygulamaya çalışan kadın bazen olmayan bir sorunu, varmış gibi çözme hatasına bile savrulabiliyor. Kitapların sorun çözeceğim derken 'vehm uyandırması' onlara yöneltilen eleştiri noktalarından sadece biri. Dolayısı ile bu kitapları okuyup uygulayan ve sonucu da mutluluk olarak bekleyen kişilerin mutluluğu katlanıp artacağına tam tersi bir durum ortaya çıkabilmekte, mutsuzluk artabilmekte. Evlilik kurtaran kitaplar uçurumu daha da derinleştiriyor. Dr. Zülfikar Özkan, piyasada bulunan kitaplardan bazılarının evlilikleri sürdürmek yerine bitirmek üzere yazıldığını dile getiriyor. Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu da bu noktada Özkan'dan farklı düşünmüyor. Bazı kitapların sadece toplama bilgiler ile yazıldığını ve bunların da insanları ilişkilerinde yanlış yönlendirdiğini söylüyor. Kitapları daha çok evlenme arefesindeki gençlerden gelse de evliliğinde uzun yılları arkada bırakan ve sorunlar yaşamaya başlayan kişiler de yoğun talep gösteriyor. Sorunlarını çözmek için profesyonel yardım alma ve sorunlar ile yüzleşme imkanı bulamayan kişiler bu kitaplar ile kendi evliliklerini kurtarmaya çalışıyor. Fakat genellikle sorunlu çiftlerden biri bu kitapları okurken; diğeri duruma yabancı kaldığı için sorunlar daha büyük bir yumağa dönüşüyor. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı, eşlerden birinin sorunlara bilimsel yöntemle yaklaşırken, diğerinin geleneksel yöntemler ile çözmeye çalışmasının sorunları daha da büyüttüğünü dile getiriyor. Çeviri kitaplar vitrinde Evlilik ile ilgili yabancı yayınlardan çevrilen birçok kitap bulunuyor. Daha çok ABD'li yazarların kaleme aldığı kitaplar Türkçeye çevriliyor ve okura sunuluyor. Oysa bu yayınlar tamamen bizim kültürümüz, örf ve âdetimizin dışındaki yaşanan evlilikleri yansıttığı için doku uyuşmazlığı oluşuyor. Dr. Zülfikar Özkan konuya bir açıklık getiriyor ve yabancı yazarların, 'Evlilik öncesi birbirinizi iyi tanıyın.' önerisinin aslında yıkıcı unsur taşıdığını dile getiriyor. Özkan; "Söz konusu kitapların çoğunda sözgelimi, evlilik öncesi cinsel yaşamın rahatça yaşanması gerektiği, çiftlerin bu açıdan birbirlerine uyumlu olmaları gerektiği vurgulanmakta. Batılı tecrübeler bu kitaplar vasıtası ile 'bilimsel' bir gereklilikmiş gibi bize de sunuluyor. İnsanların iyi bir evlilik yapmaları evlilik öncesinde birlikte yaşamalarına bağlı imiş gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Bu mutlu evliliğin formülü değil; ancak yol gösterme iddiasında olan kitaplar ile aslında bizim gibi toplumlara uymayan bu gibi birliktelikleri normal ve hatta gerekli gibi arz ediyor." diyor. Evlilikte daha mutlu olmak için yöntemler sunan kitapların içerikleri kadar, bu kitapları kimlerin yazdığı da önemli. Zira bu tarz kitaplara özellikle son yıllarda gösterilen ilginin artması bir popülarite oluşturdu. Peki bu tür kitapları kimler kaleme almalı? Batı'da bu tarz kitapları kaleme alan kişilerin birçoğunun akademik eğitimini psikoloji ve sosyoloji üzerine yaptığı görülüyor. Aynı zamanda aile ile ilgili sorunlarda yol gösteren bu kişiler uzun yıllar süren evliliklere sahip. En önemlisi de bu yazarların hayatlarında dinî inançları da önemli bir yer tutuyor. Türkiye'de ise bu tür kitapları kaleme alanlar arasında psikolog, boşanma avukatı ve sosyologlar bulunuyor. Fakat sadece lisans eğitimini bu alanlarda yapan ve evli olmadığı halde evlilik üzerine kitap yazan birçok kişi bulunuyor. Bencilleşen ve ihtiyaçlarının tatmininde taviz vermez hale gelen modern birey, giderek daha geç evleniyor ya da evlilik içinde daha fazla problem yaşıyor. Söz konusu sihirli formül kitaplarının bazılarının modern bireyin yalnızlık korkusunu ya da mutluluk açlığını sömürme amaçlı olduğunu da görmezden gelmemek gerek. Fakat doğru kişi tarafından kaleme alınmış kitapların okunduğu zaman en azından fikir geliştirmede yardımcı olduğu da bir gerçek. Önemli olan popülerlik furyası ile yazılan, insanların çaresizliğinden faydalanan ve içinde yaşadığımız toplumsal dokuya uymayan gerçek dışı ögelerin elenmesi; bu konuda çok seçici davranılması. Değilse sorunların bir iken beşe katlanması an meselesi, biz uzmanların yalancısıyız!.. DR. ZÜLFİKÂR ÖZKAN (Boşanma Avukatı): Ciddi olanlar çok az Bu tür kitaplar artık popülerleşti. Hiçbir ciddi muhtevası olmadığı halde çok satanları var. Fakat bunların çoğu aile yapısına aykırı. Yazarın kafasındaki senaryodan başka bir şey değil. 'Her Aile' başlığını taşıyan kitap bizim toplumumuza göre değil. İnsanlar bunları kurtarıcı olarak görüyorlar ve aynen uygulamaya çalışıyorlar; oysa böyle bir şey yok. UZM. DR. ENDER KARACA (Psikiyatrist) - Bu kitaplar doğallığı bozar Yabancı bir kültürün yazarının evlilik konusunda sundugu önerilerin Türk toplumu için geçerli olacağından bahsetmek zaten abestir. Fakat velev ki yaşadığımız coğrafyaya ve toplumsal yapıya uygun bir kitap olsun. Yine de temkinli davranmak gerekir. Zira evlilik dinamik bir süreç. İnsanlarin evlilik içinde sergileyecekleri kişilik yapıları, iletişim biçimleri kendini ifade etme tarzları birbirinden farklıdır. Çünkü evlenene kadar bizim toplumumuzda sorumluluk anlayışı tam olarak oturmaz, hayatı algılama biçimi de hep başkalarının tasarrufu altındadır. Evlilikte yanlışlar olacaktır ama bu yanlışları kişilerin algılama biçimleri ya bu yanlışların içinde kitlenmelerine ya da çözüm bulmalarına zemin sağlayacaktır. Çünkü birbirlerini anlayan esnek ve gelişmeye açık insanlar hem kendi kişilik yapılarındaki çatışmaları hem de karşısındaki insanın çatışmalarını anlayıp daha sağlıklı bir iletişim için zemin oluştururlar. Herkesin çatışmaları savunma mekanizmaları başa çıkma yolları ve iletişim biçimi farklı olacağından hiçbir evlilikte tek bir çözüm yoktur. Dolayısıyla her ne kadar kültürel olarak belli referans noktaları çizilmiş olsa bile, ve bu kitaplar bu referans noktalarina gönderme yaparak çözüm sunsa bile az önce saydığımız farklılıklardan dolayı ilişkinin kendi içindeki öğrenme sürecinin doğallığını bozarlar. DR. DAVUT İBRAHİMOĞLU (Aile Danışmanı) - Tercümeler yanlış İnsanlar her konuda bilgi sahibi oluyor; ama evlilik konusunda cahiller. Bu sefer kitaplara sarılıyorlar. Fakat bu kitapların bazılarında sunulanlar pratik hayat ile örtüşmüyor. Özellikle tercüme kitaplar çok yanıltıcı. Bu topluma hitap etmiyor onlar. Bu tür yayınlar artık bir furya oldu ve herkes yazıyor. Alırken dikkat etmek lazım. PROF. DR. HALUK YAVUZER - Yol gösterici olabilirler Bu kitaplar bireyi aydınlatan, uyaran, kendi kültürü içinde anlam taşıyan bir çalışma olduğu takdirde, yol gösterici nitelik taşıyabilirler. Fakat yanlış bilgiler içerdiklerinde de tam aksine daha olumsuz etki yapıyorlar. Kitapta yazılan hayata özenip onu oluşturmaya çalışınca, gerçek hayatta çelişki yaşayabiliyorlar. PROF. DR. NİLÜFER NARLI (Sosyolog) - İnsanlar bilimsel yaklaşıyor Eskisine oranla artık evlilik öncesi ve sonrası yaşanan sorunları insanlar, bilimsel olarak çözmeye çalışıyor. Oysa önceden geleneklere göre çözüm yapılırdı. Bu yüzden aile terapistlerine ve psikologlara danışıyorlar. Fakat buna imkanı olmayan insanlar da piyasada bu konular ile ilgili yayınlanmış kitaplara başvuruyor. Bu insanların sayısı da hiç de azımsanacak gibi değil. Önemli olan burada doğru kaynağa yönelmek gerekiyor; çünkü içeriği yanıltıcı birçok kitap da piyasada bulunuyor.
  2. wherthus

    ASKA NE OLDU?

    Asiklara neler oldugundan bahsetmistik, simdide zaman icinde aska ne olduguna bi bakalim. O dünyayi gozu gormemeler, birbiri icin yanip tutusmalar devam ederken, ara sira bulusmalar, telefonlasmalar yetmez olur ve nihayet o talihsiz karara varilir:Evlilik! (ya da ayni evi paylasmak, farketmez!) Siz sevgilinizle pür nese yuvanizi kurmaya hazirlanirken, ask tasi taragi toplamaya baslamistir bile.Tatli telaslar, kosusmalar biter, ortak hayat baslar. Ilk gunler hersey yolundadir.Size gore en akilli odur, herseyi o bilir,en guzel o guler, en guzel o bakar, oturusu guzeldir, uyuyusu guzeldir vs.Hani nerdeyse ortaligi pislese "ne guzel pisligi var!" dersiniz. "dünyada boyle kusursuz biri varmi, varsa da gelip bula bula beni mi buldu?" gibi bir soru aklinizin ucundan bile gecmez. Gunler gecer...Ya da 2 yil sonra, hani filmlerde yazarlar ya "two years later", iste oyle.Bu sure sizin kimyasal bilesiminize gore 3 yil olur, 5 yil olur.Bu kimyasal bilesim neyin nesi derseniz, askin kimyasal salgilarla ilgili bilimsel bir tarifide var.Yani doktora sorarsan "ask nedir?" diye, sana salgılı malgılı bir tarif yapar.Aslinda herkes kendine uygun bir seyler soyler bu kounda.Simdi gidip muteahhite sorsan oda "ask insanin onemli yapi taslarindan biridir!" gibi bir sey soyleyecektir. Neyse gelelim evdeki durumlara: Ilk gunlerde ıse giderken dudaktan alinan opucuk yerini once yanaga, sonra uzaktan mucuk mucuklara birakir.Finale dogru kapiyi carpip cıkmalar baslar. Flort ederken bulusmaya tras olup parfum kokulari icinde gelen adam, evlendikten sonra eger o gun dısari cıkmayacaksa "suratim dinlensin", deyip sakali ve pijamalariyle oturur karsinizda. Ilk gunlerde dibini tutturdugunuz yemegi bile bayila bayila yiyen adama artik ustune kus kondursaniz begendiremezsiniz yemeklerinizi.Sizinkiler annesinin yemeklerine asla benzemez. Gun icinde baska kadinlarla konusurken iclerine cekmekten helak olduklari gobeklerini sizin yaninizda acip kasimaya başlarlar Ilk yillarda "tanistigimiz gun, bakistigimiz gun" diyerek nerdeyse hergun bir yildonumu kutlanir, sonra evlilik yildonumu bile unutulur. Ilk gunlerde seks bombasiyla evlendiklerini zanneden erkekler, bir sure sonra karilarinin neredeyse frijit olduguna inanmaya baslarlar.Cunku kadinlarin sevismemek ıcın daima bir bahaneleri vardir. Cıcım aylarinda sizinle basbasa kalabilmek ıcın ısten kaytaran, toplantilari eken kocaniz, sonradan mevcut toplantilari bile yetersiz bulup yeni yeni toplantilar icat eder. Bigudi ve guzellik maskelerini soylemeye gerek yok, onlarsiz bir ev kadini dusunulemez bile. Flort ederken saclarinin boya oldugunu farketmediginiz sevgili kocalariniz ilerleyen yillarda saclarini artik size boyatmaya baslarlar. kadinlarda asagi kalmaz agdalarini kocalarinin yaninda yapmaya baslarlar. Ilk gunlerde neredeyse yikanirken bile kilitlenen banyo kapisi sonralari def_i hacet sirasinda bile ardina kadar acık bırakilir Kanallar arasinda hizli hizli gezerken, playboy kanalinda nedense biraz uzun durulur.Bu arada kocaniz size kanalin kotulugunden, kadinlarin cirkinligine uzanan ciddi bir konusma yapar.Eskiden gozu sizden baskasini gormeyen kocaniz, bu konusma sirasinda gozunu ekrandan bir an olsun ayirmaz Esleriniz her gecen gun sizi daha cok severler(!) ve artik gaz cıkarmak icin bile yaninizdan bir saniye ayrilmayi goze alamazlar. Ilk gunlerde horlamalar ninni gibi gelir, sonra yastigi alan diger odaya kacar. Flort doneminde sevgililerine kendilerini begendirmek icin cirpinan kadinlar, evlendikten sonra kocalarinin uzun sacli kadinlardan hoslandigini bile bile ısrar ve inatla saclarini kisacik kestirirler. Ilk gunlerde bir kere öhö deseniz sizi neredeyse acil servise goturecek olan esleriniz, artik hastaliktan yerlerde surunseniz, "bir aspirin al bir seyin kalmaz" demeye baslarlar.Kendi baslari agrisa olecekmis gibi panik yapip inim inim inleyerek yatak dosek yatarlar. Ilk gunler el ele yapilan romantik gezinmeler yerini market reyonlari arasinda tekerlekli araba esliginde gidip gelmelere birakir. Ve bu hengame ıcınde bir bakarsinizki ask "bana musadee!" deyip gitmis.Biraz cocuklarin hatirina, biraz eski gunlerin hatirina, biraz korkakliktan, biraz alternatifsizlikten, bu hayati surdurursunuz. Yada yeni bir partnerle ayni filme yeniden baslarsiniz, sonunu bile bile.. PAKIZE SUDA
  3. Geçtiğimiz haftanın magazin basınında patlayan son aile bombası, genç oyuncu Hande Ataizi’nin bir süredir beraber olduğu avukat Fethi Pekin ile evlenmesiydi. On beş davetlinin katıldığı düğün töreninde Pekin ailesinin geline karşı tavır aldığı, özellikle kayınpederin Hande Ataizi’ne karşı bir yıldırma kampanyası yürüttüğü açıklandı. Düğünden kısa bir süre sonra ise yeni evliler boşanma kararı aldılar. Bu, aileler yüzünden bozulan ne ilk evlilikti, ne de sonuncusu olacaktı. Ailelerin çocuklarının evlilik kararlarına karşı çıkmaları, sadece bizim ülkemize özgü değil elbet. Yüzyıllar boyunca, tüm dünyada bu tür dramlar yaşandı ve hala yaşanıyor. Hem karışmalar evlilik kararıyla da bitmiyor. Hiç şüpheniz olmasın, evlendikten sonra da karışacak, sorun çıkaracak yığınla şey bulunuyor. Diana bile evlenemedi Prenses Diana’yı kim unutabilir ki... Birlikte hayatını kaybettiği sevgilisi Dodi El Fayed’ten önce, hayatında başka bir adam vardı. İngiltere veliahtı Prens Charles’dan boşandıktan sonra kendine yeni bir hayat kurma telaşı içindeyken Hintli kalp cerrahı Khasnat Khan ile tanışmıştı. Prenses’in hayatında yeni bir sayfa açılmasını sağlayacak Khan ve onu deli gibi seven Prenses Diana kısa sürede evlilik kararı aldılar. Bu nedenle Diana, cerrahın ailesiyle tanışıp, nikah tarihini belirlemek istedi. Ancak sariler giyip Hindistan’ın yolunu tutan Prenses Diana’yı Khasnat Khan’ın baba evinde acı bir sürpriz bekliyordu. Hintli anne ve baba, İngiliz gelin adayına gayet soğuk davrandılar. Daha sonra da oğullarını, Prenses Diana ile evlenmeyi aklından geçirmemesi konusunda uyardılar. Böylece Prenses Diana’nın Hintli cerrah ile evlenme hayali de sona erdi. Ailelerin girişimleriyle yıkılan yuvaların, ayrı düşen sevgililerin acıklı öyküleri dünya edebiyatına da dev eserler kazandırdı. Bunların en güzel örneği hiç kuşkusuz ‘Kamelyalı Kadın’ romanıydı. Beğendirmek zor Aileler, neden çocuklarının evlilik kararlarına karşı çıkarlar? Neden aileye katılan gelin ya da damat ‘yabancı’ muamelesi görür? Bu soruların cevaplarını uzaklarda aramaya gerek yok. Her şey, anne, yeni doğan bebeğini ilk kez kucağına aldığı zaman başlar. O minicik bebek, anne ve babasının gözünde, bir eşi daha bulunmayan çok değerli bir varlıktır. Bebek büyürken anne ve baba da çocuğun hayatını şekillendirmek için kolları sıvar. Okul, meslek seçimi derken evlenme çağı gelir çatar. Kız anneleri de, erkek anneleri de çocuklarının mutlu bir aile kurmasını isterler. Ama... Evet bu işin bir de aması var. O değerli evlada uygun bir eş adayı yoktur ki! Kendi aralarında anlaşan gençlerin de aile engelini aşıp evlenmeleri günümüzde bile büyük sorunlar yaratıyor. Anne ve babalar, çocuklarının yetişkin birer birey olduklarını kabullenemiyorlar. Bu gençler, ebeveynlerinin gözünde hala korunması gereken küçük çocuklar olarak kalıyorlar. Evlilik gibi çok önemli bir adım atılacağı zaman da aileler sahneye çıkıyor. Erkeğin annesi, oğluna, bir evlat gibi bakacak, onun eşi değil kölesi olacak bir gelin adayını düşlüyor. Ayrıca gelinin çevresine gururla göstereceği kadar da güzel olmasını, bakımlı olmasını, mümkünse iyi bir aileden gelmesini de bekliyor. Kızın annesinin durumu da pek farklı değil. Binbir emekle büyüttüğü evladının bir dediğini iki etmeyecek, onu el üstünde tutacak damat adayının kapıyı çalmasını bekler. Bu öyle bir damat adayı olmalı ki, bir tek beyaz atı eksik bir prens kapılarını çaldığında tereddütsüz kızının evliliğini kabul edebilir. Anneler yakınmaya başladı mı durum kötü Mükemmel çocuklar yetiştirdiklerine inanan aileler, onlara uygun mükemmel eşlerin arayışı içinde oluyorlar. Ailelerinden habersiz tanışıp evlenmeye karar veren gençleri ise her zaman tehlikeli gelişmeler bekliyor. Öyle olmasa da eski usul ‘görücü’ aracılığıyla evlilik kararı alınsa bile, erkeğin ailesi de kadının ailesi de bu beraberlikte aksayan yanları hemen bulup ortaya çıkarmaya bakıyorlar. Erkeğin annesi, gelininin, oğluna yeterince ilgi göstermemesinden hep şikayetçi oluyor. Damadın her hareketini kuşkuyla karşılayıp, kızına evlilikle ilgili öğütler vermeye başlıyor. Erkeğin annesi, fırsat buldukça gelinine ‘Bizim ailemizde bu böyle yapılmaz. Oğlum bu yemeği sevmez’ gibi açıklamalarda bulunarak evde elektrikli bir hava yaratıyor. Bazı erkekler de annelerinin gölgesinde kalıp, onun sözleriyle eşlerini uyarıyorlar. Kadının annesi, damadının kızına yeterince iyi bir hayat sağlayamamasından yakınır. Çoğu zaman damadını yetersiz, beceriksiz bulur. Kızının bu evliliği yapmakla hata ettiğini düşünür. Sadece düşünmekle kalsa gene iyi. Fırsat buldukça, kızının aklını çelecek sözler söyler. Aileler, çocuklarının artık yetişkin, yuva sahibi birer birey olduklarını kabul etmekten kaçınırlar. Onların yeni hayatlarında diledikleri gibi davranmalarına engel olmayı görev sayarlar. Ailelerin, genç evlilere uyarıları, öğütleri hiç bitmez. İyi niyetle yapılmış olsa da bu tür uygulamalar, kurulan yuvanın mutluluğuna gölge düşürür. ‘Ben annemin hiç etkisinde kalmam. Kararlarımı hep kendim veririm’ diye övünen gençler, gerçekte etki altında kaldıklarının bilincinde olmazlar. Böylece yeni kurulan evlilik, ailelerin denetimi altında fırtınalı bir denizde bata çıka ilerleyen bir tekne gibi sürüklenip duruyor. Bazen ailelerin baskısı o kadar fazla oluyor ki, gençler de hata yaptıklarını düşünüp, evliliği noktalamaya karar veriyorlar. Bizimkiler-sizinkiler Yeni evli çiftler arasında sık sık tartışma konusu olan bir başka mesele iki tarafın ailelerine yeterince ilgi ve saygı gösterilmesi. Genç kadın, kocasının ailesinin onu hep eleştirmesinden, küçük görmesinden yakınmaya başlayınca, onlarla fazla temas etmemeyi deniyor. Ama bu defa erkek eşine güceniyor, hatta kızıyor. ‘Benim aileme saygı göstermiyorsun’ diyerek ilk kıvılcımı ateşliyor. Aynı şekilde kadın da kendi ailesine kocasının yeterince yakınlık göstermemesini yadırgıyor. Kendi evinde annesiyle babasını istediği gibi ağırlayamadığını ileri sürerek kocasına çıkışmaya başlıyor. Evlenmeyi planlayan gençler, müstakbel eşlerinin aileleriyle iyi ilişki kuramayacaklarını hissetseler de ‘Ne var canım, ben onun ailesiyle evlenmiyorum ki’ diyerek kendilerine moral verirler. Doğrudur, belki aileyle evlenilmez ama evlenilen kişi; eşinin ailesinin bir parçası olmak zorundadır.
  4. Genç kızlar, evde kalmış bayanlar dikkat !!! Her genç kızın rüyasını zengin bir erkekle evlenmek süslüyorsa da günümüzde bunun tam tersi de geçerli. Yani hem kızlar hem de erkekler artık zengin bir eş bulup hayatının kalan kısmını rahat yaşamanın peşinde koşuyor. Ama ne var ki, "davul bile dengi dengine" atasözümüzün de ortaya koyduğu gibi, zengin eş bulmak o kadar da kolay değil. Fakat insanın kafasına koyup da yapamayacağı hiçbir şey yoktur! Yeter ki, biraz araştırmacı, azimli ve akıllı olunsun! Yani evlenme potansiyeli taşıyan zengin ve bekar erkekler/kızlarla nerede, nasıl tanışılır bilmek gerekir. Onların ayağınıza gelmesini beklerseniz evde kalırsınız, o yüzden sizin onun peşinden gitmeniz gerekiyor. İşte benden, iyi bir nasip hayaliyle yanıp tutuşan kızlara ve erkeklere altın değerinde tüyolar! Zengin eş tavlayabilmeniz için en doğru alternatifler... Dügünler Düğünlerde herkes duygusal olur. Bütün bekarlar kendilerini yalnız hissedip, biraz da alkolün de etkisiyle yeni aşklara yelken açarlar. Çırağan ve Swissotel'deki düğünler, istediğiniz formasyonda bir potansiyel bulmak için çok uygun. Unutmayın; düğüne davetli olmanız gerekmiyor. Kız tarafı erkek tarafının, erkek de kız tarafının misafiri zanneder. O curcunada, kimse "kim bu?" demeyecektir. Planet Health Club Ve Maya Sport Center Spor salonları tanışmak için en ideal mekanlardandır. Aynı derse girmek ya da yandaki koşu bandına tüneyip "yeni mi başladın?" türünden muhabbetlerle temeli atılan ilişkilerin evliliğe kadar gittiği görülmüştür; Serdar Bilgili-Ebru İpekçi çiftinde olduğu gibi Gerçi sonradan boşandılar)... Ancak yıllık ücreti bin 100 dolar olan Planet'e verecek o kadar paranız yoksa da canınızı sıkmayın. Dersine göre değişen 40-50 dolarlık saat ücretini ödedikten sonra da Planet'in içinde gönül rahatlığı ile dolaşabilir, o kadar parayı feda eden adaylarla aynı havayı soluyabilirsiniz. Evlilik çağındaki en çok bekarı Maya Sport Center ve Planet'te bulacağınız kesin. Ancak üçüncü bir ihtimal için de Hillside Trio Healt Center'ı unutmamak lazım. Taylan Kümeli'nin Ofisi Ünlüleri zayıflatan kadın olarak son bir yıldır büyük sükse yapan Taylan Kümeli'nin Nişantaşı'ndaki ofisi, zengin bir eş bulmak için en uygun yerlerden biri. Kilo sorunu olanlar -ki bu paralı olanların yüzde 90'ı oluyor- soluğu Kümeli'nin ofisinde alıyor. Tabii burada biraz da şans lazım; kilolu prens ya da prensesinizle randevu saatlerinizin çakışması gerekiyor. Böylece güveni yıkılmış, şişmanlık kompleksi olan bir para makinesiyle burun buruna gelmeniz an meselesi! Kemer Country Kemer Country'de golf oynamak veya ata binmek en önemli aktivitelerdendir. İkisine de ilgi duyanlar sizin alanınıza giriyor. Zaten bu işe bir burnunuzu soktunuz mu, bir anda herkesle tanışıveriyorsunuz. Herkes herkesi tanıyor. Kısa zamanda kimin daha çok parası olduğu ortaya çıkıyor. Böylece listenizi daraltmanız da kolaylaşıyor. Maslak'taki İstanbul Golf Kulübü ve Atlı Spor Kulübü de, Kemer Country'nin iyi alternatifleri. Atçı ya da golfçü olmak için hiçbir malzemeye ihtiyacınız da yok; uygun fiyatlara hepsini kiralamak mümkün. Oto Galerileri Borusan ya da Arsel gibi sadece lüks otomobiller satan bir oto galerisine acil olarak gidin. Parmağında yüzük olmayan karşı cins bir müşteriye arabalarla ilgili sorular sorun ya da yorum yapın. Katalog ve arabalar arasına gömüldüğünüz dakikaları paylaşınca 40 yıldır tanışıyor gibi hissedeceksiniz. Unısex Kuaförler Kadın-erkek karışık bütün kuaförler tanışmaya uygundur. Akmerkez MOS, Nişantaşı Hakan Köse ve Diba'nın nimetlerinden yararlanabilirsiniz. Şüphesiz bu kuaförlerin en piyasa olanı Maya Uptown'daki Erdem Kıramer. Havadan sudan konularla, hedefle diyalog kurabilirsiniz. Bir de bluetooth'lu telefonunuz varsa yaşadınız. Aynı özelliğe sahip o mekandaki bütün telefonlara mesajınızı gönderebilirsiniz. Buz Bar İstanbul'un popüler mekanlarından biri olan Buz'da da potansiyel 'yağlı' bir partner bulma olasılığınız çok yüksek. Ancak mekana bu amaçla gidiyorsanız, kesinlikle hafta ortasını tercih etmelisiniz. "Buz Yalnızları" olarak da anılan, ciddi bir potansiyel sizleri bekliyor olacak. Hafta ortası mekanı şereflendirdikten sonra maharetinizi konuşturmak artık size kalıyor. Uçak Ve Havalimanları Uçakta tanımadığınız kişilerle sohbet etmek yerine uyumayı tercih ediyorsanız, ne fırsatlar teptiğinizin farkında bile değilsiniz demektir. Uçakta yan yana oturanlardan da, arka arkaya tuvalet sırası bekleyenlerden de evlenenler olmuştur. Bir rivayete göre merhum Mehmet Sabancı ile Zeynep Sabancı, aynı okulda okumalarına rağmen uçakta tanışmıştır. Tabii 'business class' tercih sebebi... Bu arada Ayşe Arman'ın neredeyse tüm sevgililerini ve şimdiki kocasını da havalimanında bulduğunu da hatırlatmadan geçmeyelim... Cenazeler Düğünler kadar cenazeler de insanların en hassas, en duygusal oldukları zamanlardır. Bu yüzden bir desteğe, karşı cinse ihtiyaç duyarlar. Hatırlarsanız Hakan Uzan ile Özlem Kızılkaya'nın bile, Varan'ın patronunun cenazesinde tanıştıkları çıkmıştı gazetelerde. Ufak bir hatırlatma; en havalı cenazeler Teşvikiye Camii'nden kalkar. Yazın Türkbükü Kışın Uludağ Tatil yörelerinde de potansiyel kısmetinizi bulma oranınız çok yüksek. Tabii bunu bir 'tatil aşkı'ndan sürekli bir ilişkiye dönüştürebilmek de size bağlı. Yaz mevsiminde sosyetiklerin hücum ettikleri Bodrum Türkbükü, kış mevsiminde ise Uludağ potansiyeli en yüksek yerler. Türbükü beach'lerinde dip dibe güneşlenirken ya da wakeboard yaparken, Uludağ'da da kayakta ya da teleski'de tanışmak çok kolaydır. Internet Sitesi "Yonja" Da Bir Alternatif Devir teknoloji devri olunca, müstakbel kısmetinizi internet'ten bulma şansınız da var tabi. Hatta Türkiye'nin ünlü ve zengin ailelerine mensup binlerce genç, artık sevgililerini sanal çöpçatan sitesi www.yonja.com'dan seçmeye başladı bile. Yapmanız gereken tek şey, siteye üye olan birisini bulup, özelliklerinizi ve fotoğraflarınızı sitede yayınlatabilmek. Amerikan Hastanesi Hastane kadar önemli bir yeri böyle bir amaç için kullanmak ayıp diye düşünebilirsiniz. Ancak unutmayın memleketin en güzel/yakışıklı doktorları ve hasta yakınları hep Amerikan Hastanesi'nde toplanıyor. Özellikle Divan Pub, hastanede hiç yakınınız ya da işiniz olmasa bile, gidilecek en piyasa yer. 10 YTL'ye bir sandviç kemirip, telkine muhtaç hasta yakınları ile yakınlık kurabilir ya da doktorları motive edebilirsiniz. Papermoon Akmerkez'in altındaki Papermoon, işadamlarının ve bankacıların favorisidir. Özellikle öğle yemeklerindeki potansiyeller, tanışma şansınızı artırır. Yalnız, adam başı en az 60 YTL'yi gözden çıkarmanız gereken Papermoon'da fiyatlar biraz pahalıdır. Bütçenizi aşıyorsa yemekten uzak durmakta fayda var. 15-20 YTL'ye elinizde bir kadehle bar tarafında saatlerce durabilirsiniz. Bebek Sahili Belgrad Ormanı Orman deyince Türk filmlerinde bileğini burkanlar, koşarken arabanın önüne atlayanlar geliyor akla. Ancak Belgrad Ormanı'nda köpekleriyle dolaşan o kadar çok potansiyel var ki. Hatta köpek sayısı arttıkça, daha zengin oldukları sonucuna varmak da mümkün. Aynı şey Bebek sahili için de geçerli. Ya ormana ya da sahile birkaç hafta üst üste aynı gün ve saatte giderek önce aşina olacak, sonra da ister bileğinizi burkmuş gibi yapacak, ister doğrudan muhabbete gireceksiniz. Mayadrom Ve Rıtz Carlton'un Sinemaları Sinemaya tek başınıza gidip de filmin başlamasını beklerken ya da arada, sizin gibi yalnızlığı seçmiş bir karşı cinsle tanışmanız çok mümkün. Sinema biletleri 22,50 YTL olsa da, Ritz Carlton Shop & Miles Movie Theater'ın girişindeki bar böyle tanışmalar için bulunmaz birfırsat. Miller Afm Mayadrom'un girişinde diğer bütün sinemalar gibi basit bir büfe olsa da, sonuçta 6 YTL'ye film izlemek dururken 22 YTL'ye aynı filmi seyrettiğiniz için önemli bir ortak noktanız oluyor ve konuşmaya sıfırdan başlamıyorsunuz.
  5. Tecrübeler sonucu, alim ve psikologların aile mutluluğu için tespit ettikleri bazı prensipleri birlikte hatırlayalım: 1- Kısa ayrılıklar, ailevî ilişkileri güçlendirebilir. Uzun ayrılıklar ise aile için yıkım olabilir. Uzun ayrılıklardan uzak duralım. 2- Mutlu bir beraberlik için taraflar birbirinin psikolojisini, yapı ve karakterlerini iyi tanımalıdır. Ancak bu şekilde yıkıcı aşırılıklardan uzak kalınabilir. 3- Hiçbir anlaşmazlığın uzun süreli olmasına fırsat vermemeli. En kısa zamanda tatlıya bağlanmalı. 4- İster eski nişanlısı, ister önceki eşi olsun geçmiş deneyim ve hatıralardan söz etmek doğru olmaz. 5- Aşırı idealist olmamalı, normal yaşamalı ve karşı taraftan mucizeler beklememeli. 6- Eşler, sevgilerini her vesileyle birbirlerine ifade etmelidirler. 7- Üzüntüye teslim olmamaya çalışılmalı; hayata sürekli ümitle bakılıp ve güler yüzlü olunmalı. 8- Küçük ve büyük her kusurda incitici ve kırıcı tenkitlerden titizlikle sakın. Affedici ol. 9- Tartışmayı çıktığı noktada tutmaya çalış; geçmişte kalmış diğer bir konuyu da içine alacak şekilde genişletme. Tartışmayı kontrolünde tut. İnisiyatifin elinden kaçmasına fırsat verme. 10- Yersiz ve mesnetsiz kıskançlık, kuşku ve şüpheler yıkıcıdır. Realiteye bak, zan ve kuruntulara göre hareket etme. 11- Eşine, hem sana hem de kendi kendisine güven telkin et. Ona güvendiğini göster. 12- Mutlu olabilmen için, iyi bir eşle evlenmiş olman yetmez; senin de münasip bir eş olman gerekir. 13- Temizlik imanın yarısı ve kalıcı bir sevginin temel şartıdır. 14- Hayat arkadaşınla mutlu bir hayat için, kişiliğinin ayrılmaz parçası saydığın bazı şeylerden ödün vermen, esnek olman gerekebilir. 15- Kendin için istediğin güzel şeyleri hayat arkadaşın için de iste, kendini düşündüğün kadar onu da düşün. 16- Almak kadar vermeyi de bil. Sürekli verdiğinden daha fazlasını almaya, ya da vermeden almaya çalışma; bencil, egoist olma. 17- Her erkek, hanımının her konuda en iyisini yapmaya çalışan; güneş gibi sevgi ve şefkatiyle kendisini ısıtan ideal bir eş olmasını ister. Her hanım da, kocasının tam güvenilir güçlü bir kişilik sahibi, her türlü ihtiyaçlarını temin edecek bir kimse olmasını arzu eder. Taraflar, bu ideal standardı yakalama gayreti içinde olmalıdır. 18- Hayatta eksik olmayan her sıkıntı ve olumsuzlukta hemen eşini suçlama; konuya insafla bak. 19- Yalnız bugünü yaşa, geçmişte yaşanmış üzüntüleri ve henüz gelmeyen yarınki kaygıları bugüne taşıma. İmkanların çerçevesini aşmadan yaşamaya bak. 20- Nikâh akdinin çok mukaddes bir bağ ve Allah’a verilmiş bir söz olduğunu bil. Bu konuda ileride pişman olacağın bir adımı atmadan önce bin kez düşün. 21- Aile hayatı için aşk ve sevgi önemli ve zorunlu olmakla birlikte, ailenin sadece bunun üzerinde duracağını sanma. Başka niteliklerin de bulunması gerektiğini bil. 22- Hayat arkadaşına karşı örnek davranışlar sergile; iyi kişiliğini sadece dilinle değil, davranışlarınla da ortaya koy. 23- Olur olmaz, komşu ve akrabalarının aranıza girmesine fırsat verme; mümkün mertebe aile içi problemleri kendiniz halletmeye çalışın. 24- Hayat arkadaşında hata olarak gördüğün bazı şeyleri düzeltmede aceleci olma; değişmesi için zamana ihtiyaç duyan kusurlar olabilir. Ufak tefek hataları büyütme. 25- Evliliğin yükümlülük ve sorumluluklarını gönül hoşluğuyla kabul etmeli ve tam bir özgüvenle üstlenmelisin. 26- Anlaşmazlık ve tartışma sebeplerinden mümkün mertebe sakın. 27- Eşinle müşterek işler yapmaya vakit ayır ki, ileride sizin için mutlu hatıralar kalsın ve sizi birbirinize daha çok yaklaştırsın. 28- Eşine, son derece serbestçe kendini ifade etme ve yeteneklerini geliştirme fırsatı tanı. Hiçbir yönünü alay konusu yapma. Hanımları ilgilendiren kurallar 29- Malî haklara saygı gösterilmeli ve bu asla ihmal edilmemelidir. Tartışma konularının başında bu konu gelir. 30- Mümkün oldukça, dış problem ve üzüntülerine eşini ortak etme, kendin üstesinden gelmeye çalış. Fakat sevinçlerinde onu unutma. 31- İstişare, aile hayatında önemli bir prensiptir. Eşlerden her biri aile hayatında kendisini ortak görmeli ve bir kenara itilip ihmal edilmediğini hissetmelidir. 32- Aile mutluluğun, evde hiçbir problemle karşılaşmamana değil, problemlerin üstesinden gelebilmene, onları çıktığı noktayla sınırlı tutmana, eşinle olan ilişkilerini olumsuz etkilemesine fırsat vermemene bağlıdır. 33- Problemden kaçmak, hele hele evi terk etmek çözüm değil. İyisi mi, sakin kafayla düşünüp problemin çözümüne hemen başlamak. 34- Bir tartışma esnasında eşinin güzel yönlerini ve iyiliklerini de hatırlamaya çalış; beğenmediğin yönlerinin, tüm iyiliklerini örtmesine fırsat verme. 35- Kılıç yarası geçer, dil yarası geçmez. Ailevî tartışmalarda, yaralayıcı sözler sarf etmekten sakın, yoksa küçük bir mesele yüzünden onun sevgi ve ilgisini tümden kaybedebilirsin. 36- “Onurum”, “gururum” türü kelimeler, şeytanın sıkça tuzak olarak kullandığı sözlerdir. Bir tartışma esnasında şeytan bunları bahane ederek taraflara hatasını güzel gösterir ve barışma kapısını kapatmaya çalışır. 37- Çocukların yanında eşinle tartışmaktan veya sesini yükseltmekten sakın. Çünkü çocuklar, öncelikle ebeveynlerini örnek alarak ve taklit ederek öğrenirler. Bu tür problemler ve çözüm yolu çocuğun zihninde yer edecek ve ileride üzerinde olumsuz etkisini gösterecektir. 38- Hanım, eşinin, bağlanılmaya layık ideal bir kişilik olduğunu, kendisiyle iftihar ettiğini ona hissettirmelidir. 39- Hediyeleşin ki sevginiz artsın ve bu, mutluluk ve sevinç her vesileyle sizin âdetiniz olsun. 40- Akıllı hanım, gerek kendinin gerekse çocuklarının ihtiyaç ve isteklerini sunmak ve eşinde düzeltmesini istediği bir davranışı düzelttirmek için en uygun vakti kollar. Bazen uygun vakit zannettiği, gerçekte uygun olmayabilir. İyi düşünmelidir. 41- Seni ilgilendirmeyen konularda eşini sorularınla bunaltma. Sana açmak istemediği sırlarını ısrarla öğrenmeye çalışma. 42- Evde bir köşeye çekilip tek başına oturmayı âdet haline getirme, mümkün mertebe eşinle ilgilen. 43- Çalışan bir kadın, birinci sorumluluk alanının evi olduğunu unutmamalı. Evinin işleriyle işyerinin işlerini birbirinden ayrı tutmasını bilmeli. 44- Eşinin akrabaları ziyarete geldiğinde hoşnutsuzluk göstermemeli. Aksine, onları güzel bir şekilde karşılayıp ağırlamada örnek bir tutum sergilemeli. 45- Özellikle kaynanana hürmet et, ona ailenin geleneklerine göre en güzel şekilde hitap et. Onunla tartışmaya girme. İleride gelininin sana nasıl davranmasını istiyorsan öyle davran. 46- Hz. Peygamber, komşu hakkı üzerinde çok durmuştur. Komşuya iyilik etmek, sevinç ve tasalarına ortak olmak, yardımı esirgememek dinimizin emridir. 47- Sürekli görüş ayrılığı, zamanla gönül ayrılığını da doğurur. Bazen, ikna olmasan da eşinin görüşüne katıl. Yeter ki, yapılan iş Allah’a isyan sayılan bir şey olmasın. 48- Evde eşinin ihtiyaç duyduğu sükuneti sağlamak için çocukları zihin geliştirici oyuncaklarıyla oyalayabilirsin. 49- Çocuklar Allah’ın büyük nimetleridir. Onları ihmal ederek, iyi terbiye etmeyerek veya başka herhangi bir işi daha önemli sayarak bu nimeti azap vesilesine çevirme. 50- Çocuk bakımı ve terbiyesiyle ilgili sağlıklı bilgiler edinmeli ki, her aşamada onlara nasıl davranılacağı bilinsin. Böylece ruhen ve bedenen sağlıklı yetişsinler. 51- Ahiret işlerinde eşler birbirine yardımcı olmalı. Dünya kadar ahireti de arzulamalı ve önem vermeli. 52- Savurganlık aile mutluluğunu bozar. Allah’ın nimetini yok eder. Allah savurganları sevmez. Tutumlu ol ki, yokluk çekmeyesin. 53- İyi niyet ve hayırhahlık bahanesiyle de olsa, arkadaşlarının senin özel hayatına karışmasına izin verme. 54- Evinin sırlarını ne bir dostuna, ne de bir yakınına anlatma.
  6. "Bir Ara Sinemaya Ya da Tiyatroya Gidelim Mi?" Demek Yerine, 2 Kişilik Bilet Alın. Ona "Sürpriz, Yarın Akşam Sinemaya Gidiyoruz" Dediğiniz Zaman Sizinle Gelecektir. İster İş Arkadaşlarıyla Geziye, İster Dil Ya da Dans Kursuna Gidin. Kendiniz İçin Birşeyler Yapın. Böylelikle Eşinize Anlatacağınız Farklı Şeyler Olacaktır. Konuşma Tarzınızı Değiştirin. Örneğin "Çok Dağınıksın" Demek Yerine "Odanda Kendimi Rahat Hissetmiyorum" Deyin. İhmal Ettiğiniz Vücudunuz İçin Harekete Geçin. Spor Yapmak Hem Vücudunuza Hemde İlişkinize Çok İyi Gelecektir. Eşinizden İstediğiniz Şeyi Almayı Bilin. Sarılmasını İstiyorsanız, "Bana Sarıl" Deyin. Çok Yoğun Duygusallık Beklentisi İçine Girmeyin. Yaptığınız Tartışmalar Bile İlişkiyi Canlandırmaya Yarayabilir. Çekinmeden, Yatak Odasında Eşinizi Canlandıracak Fanteziler Hayal Edin. İlişkinize Biraz Temiz Hava Getirin. Ayda En Az Bir Kez Başbaşa Kalabileceğiniz Bir Hafta Sonu Ayarlayın. Hatta Mümkünse Bulunduğunuz Yerden Farklı Bir Ortam Seçin. Bunun Sonucunda Biraz Daha Yakınlaşabilirsiniz.
  7. Sevgini Belli Et O'na kocaman bir tebrik kartı yollayın. İkinize ait kendi geleneklerinizi başlatın. Size ait kutlamalar bulun ve mum ışığında akşam yemeği yiyin. O'na süprizler yapın. O'na sarılın. Birbirinizin gözlerinizin içine bakın. Her karşılaştığınızda merhaba öpücüğü verin. Şehir dışındayken arayın. Sevdiğinize şekerleme getirin. Birlikte geçirdiğiniz zamanların bir albümünü derleyin. O'na kalbinizin anahtarını hediye edin. "Seni Seviyorum" diyen ilk kişi olun. İlk karşılaşmanızın yıldönümünde bir ağaç dikin. Her Ekim'de bir Sevgililer Günü kutlayın. O'na bir işinde yardım edin. Ünlü bir yazarın yazılarını okuyun. Eşinize romantik bir faks çekin. Erkeğinize yemekleri nasıl yaptığınızı anlatın. O'nun önem verdiği konularda dikkatli olun. Yoğun bir günde kısa bir öğle yemeği için vakit yaratın. Kendi tatillerinizi yaratın. Toplum içinde çaktırmadan eşinize aşk notları iletin. Daima sadık olun. Birlikte gülün. Özür dileyen ilk kişi siz olun. Erkeğinize giysilerini seçmesinde yardım edin. Eşinizden bir şeyi asla izinsiz almayın. Erkeğinize emniyet kemerini takması konusunda ısrar edin. O'na ihtiyacınız olduğunu hissettirin Aşk şiirleri yazın. Geleceğiniz için birlikte planlar yapın. Eşinize bir hayranlık mektubu yollayın. Sevdiğiniz kişiyle telefonda saatlerce konuşun. Sevgilinizin her zaman kendini özel hissetmesini sağlayın. Sevdiğiniz kadının başarılarına ilgi gösterin. Sevdiğiniz kadına, O'nun sahip olduğunuz en büyük nimetlerden biri olduğunu yazdığınız bir teşekkür kartı yollayın. Birbirinizden ayrıyken bile sevgilinizle aynı TV programlarını izleyin ve bunu O'na söyleyin Zamanınız konusunda O'na karşı cömert olun. Delice aşık olmaktan kaçmayın. Yeni ayda romantik bir dilekte bulunun. Kocaman bir kutu çikolatanızı sevdiğinizle paylaşın. Birbirinize duyduğunuz aşk ateşini canlı tutun. Sevdiğiniz kadının yeterince istirahat ettiğinden emin olun. Erkeğinizin şakalarına gülün. Sessizliğe ihtiyaç duyduğunuzda kullanmak için bir susma işareti yaratın. O'na işlerini yürütmesinde yardımcı olun. Birlikte komik bir oyun oynayın. Romantik konularda birbirinizle fikir alışverişi yapın. Kendi gizli yerinizi keşfedin. Her zaman O'na öncelik tanımaya çalışın. Birlikte hayallerinizdeki evi çizin. Erkeğinizin bütün mektuplarını saklayın. Dünyaya eşinizin gözüyle bakın. Kendi ortak tarihinizi yaratın. Zor zamanlar süresince birbirinizle dost kalın. En kocaman gülümseyişinizi sevdiğiniz kadına saklayın. İltifatları incelikle kabul edin. Resimlere birlikte poz verin. Erkeğinizin tatlı düşkünlüğüne hoşgörü gösterin. Her gün eşinize hoş bir şeyler söyleyin. İlişkiniz için küçük fedakarlıklar yapmaya istekli olun. Birbirinize bir ilişki garantisi verin.
  8. Kadın, koku yoluyla erkeğin bağışıklık sistemi hakkında bilgi sahibi oluyor ve ona ilk aşk sinyallerini göndererek, aşkı başlatıyor Kokuyla başlayan sinyaller, daha sonra gözlerle kurulan iletişim, ses ve dokunma ile aşkı ortaya çıkarıyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Özgünen, aşk kavramının kadın ve erkekte ergenlik çağlarında başladığını, sevginin ise kişinin kendisini “Ben kimim?, Neyim?, Neden dünyaya geldim?” gibi sorularla tanımaya başladığı süreçte ortaya çıktığını belirtti. Özgünen, aşkın kendi biyolojik karşılıkları olan kurallarının bulunduğunu, sevginin ise bundan farklı olarak, daha değişik gereksinimlere yönelik ve üreme işlemiyle ilgisi olmayan bir organizasyon olduğunu söyledi. Aşk dürtüsünün 4 duyunun harekete geçmesiyle başladığını ifade eden Özgünen, aşkın başlaması için ilk olarak karşıdaki kişinin kokusunun beynindeki aşk dürtülerinin uyarılması gerektiğini vurguladı. Özgünen, kokuyla başlayan paylaşımların daha sonra sesi ve görüntüsü beğenilen kişiye dokunmakla devam ettiğini kaydetti. Kadının koku yolu ile karşısındaki erkeğin bağışıklık sistemi hakkında bilgi sahibi olduğunu ifade eden Özgünen, şunları söyledi: “Eşler seçim yaparken kendi bağışıklık sisteminden çok daha farklı sisteme sahip olan kişilere yönelir. Bunun nedeni ise kadının doğacak çocuğunu daha gelişmiş bir bağışıklık sistemiyle dünyaya getirmek isteğidir. İlk olarak kokuyla başlayan sinyaller, daha sonra gözlerle kurulan iletişim, ses ve dokunma ile aşkı ortaya çıkarır. Bu nedenle aşk, hiçbir zaman erkek tarafından başlatılmaz, seçimi kadınlar yapar.” Özgünen, ilk sinyalleri kadınların gönderdiğini ve daha sonraki sürecin erkek-kadın ilişkisi içinde geliştiğini kaydetti. Eş seçiminde erkeğin kendisine özgü kriterleri olmadığını belirten Özgünen, erkeğin biyolojik olarak güzel olana yöneleceğini, çocuğunu en sağlıklı şekilde taşıyacak, besleyecek, doğuracak ve bakacak kadınıaradığını ifade etti. Özgünen, kadının ise özgül olduğunu ve belirli sisteme göre ölçüp tartarak en iyi partneri seçmeye özen gösterdiğini belirterek, “İlk olarak erkeğin kokusunun kendisine uygun olup olmadığına karar verir daha sonra görüntüsüne dikkat eder. Zeka, güvenilirlik, iletişim, erkeğin kendinden mutlu olması kadınların aradığı özelliklerdir. Kadıniçin cinsellik son sıralardadır” diye konuştu. AŞKLA BAŞLAYAN EVLİLİK ÇABUK BİTİYOR Özgünen, üreme çağının çok yoğun baskısı altındaki kişilerin, aşkıve sevgiyi birbirine karıştırdığını, bunun boşanmalar, yanlış anlaşımlar ve yorumlara neden olduğunu vurguladı. Evliliğin sevgi temeli üzerinde yürüyen ve kurallara dayanan bir kurum olduğunu belirten Özgünen, aşkla başlayan evliliklerin ise çoğunlukla hüsranla sonuçlandığını kaydetti. Özgünen, aşkın erkek için günlük olduğunu, kadında da değişikler olsa bile en fazla 4 yıl sürdüğünü, bu sürecinde doğacak bebekten kaynaklandığını belirtti. Özgünen, sevginin genellikle dünya görüşleri birbirleriyle örtüşen partnerler arasında gerçekleştiğini, aşkın ise birbirinden en uzak kitleler arasında meydana geldiğini söyledi. Bu nedenle aşkın batmaya mahkum olduğunu ifade eden Özgünen, “Farklı yapılara sahip kişiler arasındaki ilişki fazla uzun sürmez. Balayı dönemi bittiği zaman evlilik de bitiyor. Aşkta cinsiyet ve cinsellik ön planda, sevginin ise cinsiyetle ilgisi yok” diye konuştu
  9. -Afrikaans: Ek het jou liefe -Afrikaans: Ek is lief vir jou -Albanian: te dua -Albanian: te dashuroj -Alentejano(Portugal): Gosto De Ti, Porra! -Alsacien: Ich hoan dich gear -Amharic: Afekrishalehou -Arabic: Ana Behibak (to a male) -Arabic: Ana Behibek (to a female) -Arabic: Ib'n hebbak. -Arabic: Ana Ba-heb-bak -Arabic: nhebuk -Arabic: Ohiboke (male to female) -Arabic: Ohiboka (female to male) -Arabic: Ohibokoma (male or female to two males or two females) -Arabic: Nohiboke (more than one male or female to female) -Arabic: Nohiboka (male to male or female to male) -Arabic: Nohibokoma (m. to m. or f. to two males or two females) -Arabic: Nohibokom (m. to m. or f. to more than two males) -Arabic: Nohibokon (m. to m. or f. to more than two females) -Arabic: (not standard) Bahibak (female to male) -Arabic: (not standard) Bahibik (male to female) -Arabic: (not standard) Benhibak (more than one male or female to male) -Arabic (not standard) Benhibik (male to male or female to female) -Arabic: (not standard) Benhibkom (m. to m. or female to more than one male) -Assamese: Moi tomak bhal pau -Basc: Nere Maitea -Batak: Holong rohangku di ho -Bavarian: I mog di narrisch gern -Bengali: Ami tomAy bhAlobAshi -Bengali: Ami tomake bhalobashi. -Berber: Lakh tirikh -Bicol: Namumutan ta ka -Bolivian: Quechua qanta munani -Bulgarian: Obicham te -Burmese: chit pa de -Cambodian: Bon sro lanh oon -Cambodian: kh_nhaum soro_lahn nhee_ah -Canadian: French Sh'teme (spoken, sounds like this) -Cantonese: Moi oiy neya -Cantonese: Ngo oi ney -Catalan: T'estim (mallorcan) -Catalan: T'estim molt (I love you a lot) -Catalan: T'estime (valencian) -Catalan: T'estimo (catalonian) -Cebuano: Gihigugma ko ikaw. -Chickasaw: chiholloli (first "i" nasalized) -Chinese: (see the entries for mandarin or cantonese!) -Corsican: Ti tengu cara (to female) -Corsican: Ti tengu caru (to male) -Croatian: LJUBim te -Czech: miluji te -Czech: MILUJU TE! (colloquial form) -Danish: Jeg elsker dig -Dutch: Ik hou van jou -Dutch: Ik ben verliefd op je -Ecuador: Quechua canda munani -English: I love you -English: I adore you -Esperanto: Mi amas vin -Estonian: Mina armastan sind -Estonian: Ma armastan sind -Farsi: Tora dust midaram -Farsi: Asheghetam -Farsi: (Persian) doostat dAram -Filipino: Mahal ka ta -Filipino: Iniibig Kita -Finnish: Mina" rakastan sinua -Flemish: Ik zie oe geerne -French: Je t'aime -French: Je t'adore -Friesian: Ik hald fan dei -Gaelic: Ta gra agam ort -German: Ich liebe Dich -Greek: s'ayapo r -Greek: (old) (Ego) -Greenlandic: Asavakit -Gujrati: Hoon tane pyar karoochhoon. -Hausa: Ina sonki -Hawaiian: Aloha I'a Au Oe -Hebrew: Ani ohev otach (male to female) -Hebrew: Ani ohev otcha (male to male) -Hebrew: Ani ohevet otach (female to female) -Hebrew: Ani ohevet otcha (female to male) -Hindi: Mai tumase pyar karata hun (male to female) -Hindi: Mai tumase pyar karati hun (female to male) -Hindi: Main Tumse Prem Karta Hoon -Hindi: Mai Tumhe Pyar Karta Hoon -Hindi: Main Tumse Pyar Karta Hoon -Hindi: Mai Tumse Peyar Karta Hnu -Hindi: Mai tumse pyar karta hoo -Hokkien: Wa ai lu -Hopi: Nu' umi unangwa'ta -Hungarian: Szeretlek -Hungarian: Szeretlek te'ged -Icelandic: Eg elska thig -Indi: Mai Tujhe Pyaar Kartha Ho -Indonesian: Saya cinta padamu (Saya, commonly used) -Indonesian: Saya cinta kamu ( " ) -Indonesian: Saya kasih saudari ( " ) -Indonesian: Aku tjinta padamu (Aku, not often used) -Indonesian: Aku cinta padamu ( " ) -Indonesian: Aku cinta kamu ( " ) -Iranian Mahn: doostaht doh-rahm -Irish: taim i' ngra leat -Italian: ti amo (if it's a relationship/lover/spouse) -Italian: ti voglio bene (if it's a friend, or relative) -Japanese: Kimi o ai shiteru -Japanese: Aishiteru -Japanese: Chuu shiteyo -Japanese: Ora omee no koto ga suki da -Japanese: Ore wa omae ga suki da -Japanese: Suitonnen -Japanese: Sukiyanen -Japanese: Sukiyo -Japanese: Watashi Wa Anata Ga Suki Desu -Japanese: Watashi Wa Anata Wo Aishithe Imasu -Japanese: Watakushi-wa anata-wo ai shimasu -Japanese: Suki desu -Javanese: Kulo tresno -Kannada: Naanu Ninnanu Preethisuthene -Kannada: Naanu Ninnanu Mohisuthene -Kiswahili: Nakupenda -Klingon: qabang -Klingon: qaparHa' (depends where in the galaxy you are) -Korean: No-rul sarang hae (man to woman in casual -Korean: Tangsinul sarang ha yo -Korean: Tangshin-ul sarang hae-yo -Korean: Tangsinul Sarang Ha Yo -Korean: Tangshin-i cho-a-yo (i like you, in a romantic -Korean: Nanun tangshinul sarang hamnida -Korean: Nanun Dangsineul Mucheog Joahapnida -Korean: Nanun Dangsineul Saranghapnida -Korean: Nanun Gdaega Joa -Korean: Nanun Gdaereul Saranghapnida -Korean: Nanun Neoreul Saranghanda -Korean: Gdaereul Hjanghan Naemaeum Alji -Korean: Joahaeyo -Korean: Saranghae -Korean: Saranghaeyo -Korean: Saranghapanida -Lao: Koi muk jao -Lao: Khoi huk chau -Latin: Te amo -Latin: Vos amo -Latin: (old) (Ego) amo te (ego, for emphasis) -Latvian: Es milu tevi (Pronounced "Ess tevy meeloo") -Lebanese: Bahibak -Lingala: Nalingi yo -Lisbon: lingo gramo-te bue', chavalinha -Lithuanian: TAVE MYLIU (ta-ve mee-lyu) -Lojban mi: do prami -Luo: Aheri -Macedonian: SAKAM TE! -Madrid: lingo Me molas, tronca -Malay: Saya cintakan mu -Malay: Saya sayangkan mu -Malay/Indonesian: Saya sayangkan engkau -Malay/Indonesian: Saya cintakan awak -Malayalam: Njyaan Ninne' Preetikyunnu -Malayalam: Njyaan Ninne' Mohikyunnu. -Malayalam: Ngan Ninne Snaehikkunnu -Malaysian: Saya Cintamu -Malaysian: Saya Sayangmu -Malaysian: Saya Cinta Kamu -Mandarin: Wo ai ni (Wo3 ai4 ni3 in tonal notation) -Marathi: me tujhashi prem karto (male to female) -Marathi: me tujhashi prem karte (female to male) -Marathi: Mi tuzya var prem karato -Mohawk: Konoronhkwa -Navaho: Ayor anosh'ni -Ndebele: Niyakutanda -Norwegian: Eg elskar deg (Nynorsk) -Norwegian: Jeg elsker deg (Bokmaal) (pronouncedyai elske dai) Op Op Lopveop Yopuop -Osetian: Aez dae warzyn -Pakistani: Mujhe Tumse Muhabbat Hai -Persian: Tora dost daram -Pig: Latin Ie Ovele Ouye -Polish: Kocham Cie -Polish: Ja cie kocham -Polish: Yacha kocham -Polish: Kocham Ciebie -Portuguese: Amo-te -Portuguese: (brazilian) Eu te amo -Punjabi: Mai taunu pyar karda -Punjabi: Main Tainu Pyar Karna -Quenya: Tye-mela'ne -Romanian: Te iu besc -Romanian: Te Ador -Russian: Ya vas liubliu -Russian: Ya tebya liubliu -Russian: Ya polubeel s'tebya -Russian: (malincaya) Ya Tibieh Lublue -Scot: Gaelic Tha gra\dh agam ort -Serbocroatian: Volim t -Serbocroatian: Ljubim te -Shona: Ndinokuda -Sinhalese: Mama oyata adarei -Sioux: Techihhila -Slovak: lubim ta -Slovene: ljubim te -Spanish: Te quiero -Spanish: Te amo -Srilankan: Mama Oyata Arderyi -Swahili: Naku penda (followed by the person's name) -Swedish: Jag a"lskar dig -Swiss-German: Ch'ha di ga"rn -Syrian/Lebanese: BHEBBEK (to a female) -Syrian/Lebanese: BHEBBAK (to a male) -Tagalog: Mahal kita -Tahitian: Ua Here Vau Ia Oe -Tamil: Ni yaanai kaadli karen (You love me) -Tamil: n^An unnaik kAthalikkinREn (I love you) -Tamil: Naan Unnai Kadalikiren -Tcheque: MILUJI TE^ -Telugu: Neenu ninnu pra'mistu'nnanu -Telugu/india: Nenu Ninnu Premistunnanu -Thai: Phom Rak Khun (formal, male to female) -Thai: Ch'an Rak Khun (formal, female to male) -Thai: Khao Raak Thoe (affectionate, sweet, loving) -Thai: Phom Rak Khun -Tunisian: Ha eh bak * -Turkish: Seni seviyorum -Ukrainian: ja tebe koKHAju (real true love) -Ukrainian: ja vas koKHAju -Ukrainian: ja pokoKHAv tebe -Ukrainian: ja pokoKHAv vas -Urdu: Mujhe tumse mohabbat hai -Urdu: Main Tumse Muhabbat Karta Hoon -Vietnamese: Em ye^u anh (woman to man) -Vietnamese: Toi yeu em -Vietnamese: Anh ye^u em (man to woman) -Vlaams: Ik hue van ye -Vulcan: Wani ra yana ro aisha -Welsh: 'Rwy'n dy garu di. -Welsh: Yr wyf i yn dy garu di (chwi) -Yiddish: Ich libe dich -Yiddish: Ich han dich lib -Yiddish: Ikh Hob Dikh Lib -Yugoslavian: Ya te volim -Zazi: Ezhele hezdege (sp?) -Zulu: Mena Tanda Wena -Zulu: Ngiyakuthanda!
  10. SAĞLIKLI İLİŞKİ Sevdigi insanla ayni evi paylasmak, her insanin harika bir gelecek icin tasarladigi planin icindedir. Fakat ilerisini görmeden tehlikeye atilmayin. Onun sizin icin dogru erkek olup olmadigina karar verin. Bir erkege asiksaniz ve onunla ayni evi paylasmak fikri size mükemmel gelebilir. Ama tanimadan hizli karar vermisseniz sonu pismanlikla da bitebilir. Bitmeyen kavgalar, geceleri kapilari vurup cekip gitmeler, bavullarin aniden toplanmasi, iyi düsünmeden verilen kararlarin sonucu ortaya cikar. Eger rüyalariniz geceleri bir kabusa dönüsüyorsa ve evcil bir yasam istiyorsaniz, yapmaniz gereken tek sey hayatinizla ilgili bir karar vermek. Ciftlerin evlenmeden birlikte yasamasi su günlerde pek moda.... Cünkü insanlar evliligin aski bitirdi inancinda. Insanlar iliskilerinde baski istemedikleri icin birlikte yasadiklarindan pek cok soumluluktan baski isltemedikleri cin birliikte yasadiklarinden pek cok sorumluluktan uzak kalacaklarini saniyorlar. Birarada uyum icinde yasamak icin her iki taraf da fedakarliklarda bulunmalidir. Genelde tartismalar, kavgalar ev islerinde gereken sorumluluklardan dogar. Erkeginizle uyum icinde yasamanizi sürdürmek imkansiz degil. Size yardimci 7 yol yaziyorum.... 1.Ilgi Gösterin. Erkeginizi taniyin, cünkü sandiginizdan farkli olabilir. Flört ederken her sey güzeldir. Bulusursunuz, gezersiniz, eglenirsiniz. Ama beraber yasamaya baslandiginda nelerle karsilasacaginiza inanamassiniz bile. Cünkü her iki taraf da evlilik moduna girebilir. Genelde evliliklerde problem ilgisizliktir. Sosyal aktiviteler biter, uykucu ev hanimi ev erkegi hali alinir. Ama siz yasaminizi canlandirin. Ilk basta gereken sey kendinize göstereceginiz ilgidir. Makyajiniza, giyminize dikkat edip erkeginizi bastan cikarin. Daha sonra yürüyüsler, sinemalar, tiyatrolar yada güzel bir aksam yemegi ile ona ilginizi gösterin ( Bak Maca bile gide bilirsiniz) Onun hayatini sadece televizyon seyretmekten ibaret olmaktan cikarin ve geceleri basindan kalmadigi televizyon karsisindan kaldirip disari cikarin. 2. Onu iyi Taniyin. Erkeginizle konusun, sohbet edin. Gününüzü nasil gecirdiginizi, sorunlarinizi, kaygilarinizi onunla paylasin. Aranizdaki büyük sorun, catismalarmizsa, onun sizin ondan ne istediginizi karsilastirin. Aklina evlilik fikrini yavas yavas sokmaya baslayin. Düzenli seks ile hayatiniza renk katin. Onu hayal kirikligina ugratmayin. Önemli olan ikinizin birbirine olan sevgisi ve birbirinizden isteleriniz. En önemli yol onu rahatlatmak ve tanimak icin konusmaktir. 3. Dirdir Etmeyin. Birbirine kusur bulmak, azarlamak iliskiyi yipratan en kötü seydir. Hem erkek hem kadin icin bu, cekilmez bir hal alir. karsilikli kavgalar, cekemezlilikler iliskinizi cikilmaz bir yola sokar. Tartismalara, kavkalara kafanizi takmayin. Cünkü üstüne gitmek daha da kötü olabilie. Sorunlarinizi cözmek icin birbirinizi azarlayip. dirdir etmek yerine, davranislarinizla bunu belli etmeye calisin. Davranislarinizla onu etkileyin. 4. Onu Yalniz Birakin. Beraber yasamak baslarda harika gösüksede sonradan her iki taraf icin de SIKICI olmaya baslayabilir. Günler, haftalar gectikce kadin da erkek de birbirinden SIKILIP farkli arayislara girebilir. Karsi tarafi biraz serbest birakin. Kendi kendine bazi seyleri düsünmesini saglayin. Ve en önemlisi kendinizi özleditn. Tek basina disari cikmasina izin verin. Ama iyi bir denge kurun, o gezerken siz de gezin, eglenin. Biraz sizi kiskansin ama tabii ki abartmayin, cünkü onu tamamen elinizdan kacirabilirsiniz. O yalnizken onun aklinda oldugunuzdan emin olun ve kücük bir takiple yaptiklarindan heberdar olun. 5.Annesinden Yardim Istayin. Anneler erkeklerin hayatinda önemli bir rol oynar. Annelerinnin sözlerini dikkate ailr ve uygular. Nasil kiz kardesiniz sizin tavsiyelerinizi dinliyorsa, onlarda annelerini. imi zaman en iyi arkadaslari olup tavsiyede bulunabilirler Anneleri. Annesiyle aranizi SIKI tutun. Cünkü hem iyi hemde kötü yönde erkek arkadasinizi etkileyebilir. Annesiyle zaman gecirin. Alisverise cikin, gezin iyi bir arkadas olun. Kontrolü devralin ve güven saglayin. 6.Görüntünüze Dikkat Edin. Bircok kadin seksi olabilmek icin ellerinden gelen her seyi yapiyor. Iliskilerde bu seksi görüntü, karsinizdakini büyülemek icin en uygun yol diyebiliriz. Bununla birlikte hos, carpici kiyafetler, de secin. Cünkü birlikte yasamak flört gibi degildir. Ic camasirlariniza dikkat edin. Onu dis giyimde cok ic giyiminizle etkileyeceksiniz. Hos ve abartisiz bir makyaj da tamamlayici olacaktir. Iliskinizde kücük oyunlara yer verin. 7.Banka Hesaplarina Sahip Cikin. Pek cok cift para konulari yüzünden iliskilerine son verebiliyor. Güzel bir tatil hayali kurarak, unutamayacaginiz zamanlar gecirmek istiyorsaniz planinizi hemen yapin. Romantizim dolu günler icin tabii ki belirli bir miktarda harcama yapacaksiniz. Para konularinda tartismalara izin vermeyin. Her seyi siz hazirlayin ve cimriliklein romantik bir tatili bozmasina izin vermeyin. Harcamalarinizi paylasin ama tabii ki kontrol sizin elinizde olsun. Cünkü erkekler paralarinin sevdikleri kadin tarafindan kontrol edilip, kollanmasindan cok hoslanirlar. Onun sizin güvenmesini sagladiktan sonra zaten her sey yoluna girecektir. Onunla paraniz hakkinda konusup, fikirler üretin. Ilgilendiginizi görsün ve böylece iliskinize hayat verin
  11. Sevgilim Ben ve Karisi Evliyken yasanan gizli iliskiler ne kadar gizemli gelse de, is esinden bosanmaya gelince, erkekler bu konuda daha korkak oluyorlar. Çok isteseler bile bir türlü eyleme geçiremedikleri için de, kara kedi olarak görülen "ikinci" kadin çok aci çekiyor. Bazi evliliklerde eski heyecanin ve romantizmin kaybolmasi kaçinilmazdir. Esler eger o ilk heyecani yeniden ateslemeyi beceremiyorlarsa ve evliliklerini rutin bir aliskanliga dönüstürmekten kaçinmiyorlarsa, bu sorun gittikçe büyüyecek demektir. Hatta sevgi ve sayginin kalmadigi, adeta bir çikmaza dönüsen evliliklerde, erkegin mutlulugu ve kaybettigi heyecanini baska bir kadinda aramasi da kaçinilmaz bir sondur. Yeni bir sevgili, kalpte kipirtilar, heyecanlar ve yeni bir ask... Kimbilir belki de bu kisi sizsinizdir. Evliligi bitmek üzere olan, kaybettigi mutlulugu ve aski yeniden sizinle yasamaya baslayan sevgiliniz, yakinda bosanmak üzeredir... Evet, o mutsuz bir erkektir, siz ise onun hayatina bir günes gibi dogmussunuzdur. Kimileri sizi "kara kedi" diye tanimlamaya baslasa da, beraber oldugunuz erkek için hayat sizinle kolaylasmistir. Karisinda bulamadigini üçüncü kiside aramaya baslayan erkek, her türlü sorumlulugun ve suçlanmanin altina girerek, bu yasak iliskiye baliklama atlar. "Aldatilan Kadin" rolündeki es ise, artik bu ise bir son vermeye karar verir... Tipki bir filmin senaryosundan çikmis gibi gelen bu hikaye, aslinda hayatimizin tam kalbinde atan bir sorun. Çiftler bosanma kararini verene kadar her sey çok normal gibi gözükse de, kimi zaman asil anormallikler bu noktadan sonra baslar. Çünkü bir zamanlar karisiyla yeteri kadar ilgilenmeyen erkek, evler ayrildiktan sonra kendini bir türlü ondan koparmaya hazir hissetmez. Bunun da kahrini maalesef ikinci kadin daha çok çekmeye baslar... Filmde ikinci sahne Bosanma karari birinci sahnenin heyecanini tasirken, bu asamadan sonra acikli ikinci sahne baslar. Bir türlü bosanamayan koca bas roldedir. Evler ayrilsa bile, ne yazik ki her sey bununla çözülmüyor. Parmagindan çikarmadigi alyansi, cüzdanindan bir türlü atamadigi karisinin eski resmi... Bunlar küçük seyler gibi gözükse de, pekçok duygunun belirticisidir aslinda. Parmagindan hala çikaramadigi alyans, acaba esini kalbinden ve aklindan hala çikaramadigini göstergesi olabilir mi? Kara Kedi bas rolde! Ayriligin sebebi olan kadin bu durumda ne yapabilir ki? Eski karisinin aralarina girmesinden rahatsiz oldugunu her seferinde belli eden kisi olup, kavga çikarmaktan baska hangi sifati tasiyabilir? Bu gibi durumlarda sakin olup, islerin kendiliginden düzelmesini beklemek tek çözüm yolu olarak görünse de, kayitsiz kalmak elbette kolay degildir. Siz kendi içinizde savas verirken, bir türlü bunun farkinda olmayan partneriniz ise yalnizca kendi sorunlarini halletmeye çalisir. Elbette sorunlar birbirini takip edecektir. Örnegin beraber gittiginiz davetlerde, partnerinizin israrla parmagindan çikarmadigi alyansi sizi zor durumda birakacaktir. Etraftaki merakli bakislar üzerinizdeyken, birden farkedeceksiniz ki, bir anda metres damgasini yemissiniz bile... Ama tüm bunlara ragmen siz eski hayatinizi devam ettirmeye özen gösterin. Eger onu gerçekten seviyorsaniz ve mutlulugu sizinle yakalayacagina inaniyorsaniz sabretmelisiniz. Sakin davranin Yapmaniz gereken ilk sey, kesinlikle çok sakin davranmanizdir. Örnegin; partneriniz disaridayken ya da bir isi varken muhtemelen size "Sen beni arama, isim bitince ben seni ararim" diyebilir. Bütün gün aramamasi sizi hemen panige sokup telefona yöneltmemeli. Eger o aramadan siz ararsaniz, bu bütün gün telefon beklediginizi ve çok sabirsiz oldugunuzu gösterir. Erkekler her zaman için güçlü ve iradeli kadinlari tercih ettiklerinden, bu sizin açinizdan eksi bir puan olacaktir. Kendinizi tutun ve aramayin. Elbet o sizi arayacaktir. Aradigi zaman da her sey yoluna girmis sayilmaz. Eger sizi geç aradiysa bile, neden aramadin, niçin bu kadar geç aradin diye sorularla onu sikmayin. Yoksa en bildik taktik olan "kaçis yolu"nu yine uygularlar ve hanenize bir eksi puan daha yazilir... Ne demistik, onu gerçekten seviyorsaniz, kesinlikle sabirli ve iradeli olmalisiniz. Is cinsellige geldigi zaman da, eger içinde bulundugunuz sartlar sizi rahatsiz ediyor ve onunla cinsel anlamda birlikte olmaktan uzaklasmaya basliyorsaniz, kesinlikle tavrinizi koymali ve sorununuzu onunla paylasmalisiniz. Unutmayin, erkekler her zaman için güçlü, kararli ama ayni zamanda da eglenceli kadinlardan hoslanir. Eger bunlara sahipseniz ve partneriniz bunun farkindaysa hem sizden vazgeçmesi zorlasacak hem de bosanma islemlerine hiz verecektir. Ona özledigi mutluluklari tattirin Eninde sonunda bosanma isi hallolduguna göre, artik yepyeni bir hayat sizi bekliyor. Bu artik sizin hayatiniz. Ama zaman zaman ne de olsa bir aliskanlik, onun yani eski esinin hayatiniza girmesine göz yummaniz gerekebilir. Bunun bir aliskanlik olmasini engellemek istiyorsaniz, ona özlemini duydugu yeni mutluluklar ve heyecanlar kazandirin. Ama hiçbir zaman gizeminizden ödün vermeyin ki, sizden
  12. Bilinmeyene yolculuk! Gerçekten de son arastirmalarin sonuçlarina bakildiginda, bilinmeyen yerlere yapilan yolculuklarin sonunda çiftler birbirine hiç olmadiklar kadar yakinlasiyor! Uzmanlara göre ask ilk baslarda bilinmeyene dogru bir yolculuk gibidir. Ancak zaman geçtikçe bilinmeyenler yerini aliskanliklara birakiyor. Bu da iliskinin rutinlesmesine yol açiyor. Bu nedenle bilinmeyen yerlere düzenlenen ufak yolculuklar iliskiye tekrardan heyecan katiyor! Sevgilinizin önüne ufak engeller çikarin! Bir insan asik oldugunda kendisini olmasi gerektigi gibi gösterir. Ancak zaman geçtikçe, aliskanliklar agir basmaya baslar. Ayrica iliskinin baslarinda insanlar her engeli asmaya çalisir. Iliskinin tekrardan eskisi gibi olmasi için sevgilinizin önüne ufak çapta engeller çikarin! Böylece sevgiliniz tekrardan mücadele etmeye baslayacaktir! Ortak amaçlar belirleyin! Iliskinin baslarinda birçok ortak amaç olur! Sevgiler birlikte tatile çikma, ayni eve yerlesme gibi ortak hayaller kurar! Fakat zaman geçtikçe bütün hayaller gerçeklesir ve geriye rutinlik kalir. Uzun süredir birlikte olan çiftlerin bunlari asmasi gerekir. Uzmanlar birlikte spora baslayan çiftlerin birbirlerini tekrardan tanimaya basladiklarini ifade ediyor. Bunun nedeni de çiftlerin iliskilerine baski yapan negatif enerjiyi sporla yok ediyor olmalarindan kaynaklaniyor. Yer degistirin! Uzun süre birlikte olan çiftlerin bir baska sorunlari da aliskanliklardir. Aliskanliklardan kurtulmak için sevgilinizle yer degistirebilirsiniz! Örnegin masanin diger ucuna oturabilir, yatagin diger tarafina yatabilir ya da alisverise giderken bambaska bir yol izleyebilirsiniz. Ayrica görev paylasiminda degisiklikler yapabilirsiniz! Birakin düsünceleriniz delirsin! Uzmanlar hiç kimsenin göründügü kadar normal olmadigini ve herkesin içinde delilik oldugunu vurguluyor. Siz de hayal gücünüzü birakin delirsin! Bunun en basit örngi sevgilinizle birlikte çocuk olun! Aksam üstü parka gidin ve çocuklar gibi eglenin! Ayrica yaptiginiz hatalara gülün... Kisacasi içinizden geldigi gibi davranin! Maceraya atilin! Birçok arastirmanin sonucunda tehlikeli bir olay atlatan çiftlerin daha uzun süre ask yasadiklarini ortaya çikardi. Bunun nedeni de heyecan verici olaylarda hormonlarin da deliye dönmesidir! Bu nedenle dagcilik egitimi alabilirsiniz! Bu sekilde birbirinizin hayatindan sorumlu oldugunuzu hissedersiniz. Bu da iliskinize herseyden çok daha iyi gelecektir! Eski duygularinizi gün isigina çikartin! Evliyseniz, tekrardan evli degilmis gibi davranin! Sanki birbirinizi yeni tanimaya basliyormussunuz gibi davranin! Esk fotograflara bakin ve eskiden dolastiginiz yerlere gidin.
  13. Bir kadinin kalbini kazanmanin yollari... Rüyalarinizdaki kadini en nihayetinde buldugunuzu düsünüyorsunuz. Ancak onun sizden hoslanip hoslanmadigindan emin degilsiniz. Simdi en zor olan, hayatinizin kadininin kalbini kazanmak! Iste size birkaç ipucu... Masallar Kadinlarin bir çogu çocukluklarinda masal okumaktan büyük zevk almislardir. Ayrica kadinlarin romantik filmlere dayanamadiklari da bir gerçektir. Yapmaniz gereken tek sey, sevdiginiz kadina bir masal yazin. Nasil etkilendigini göreceksiniz! Ask sarkilari Emin olun, hiçbir kadin kendisi için yazilmis bir ask sarkisina 'hayir' diyemez. Dikkat etmeniz gereken tek unsur dogru ortami beklemeniz! CD'ler, kasetler Sesine güvenmeyen erkekler endiselenmesin. Belki sarki söyleyemiyorsunuz, ama sevdiginiz kadina ask sarkilarindan olusan bir albüm hediye edebilirsiniz. Hatta farkli parçalardan derlediginiz bir albüm daha da iyi olur. Böylece emek verdiginiz anlasilir. Balonlar Sevdiginiz kadinin ise giderken hangi yollardan geçtigini biliyor musunuz? Eger biliyorsaniz isiniz çok basit. Yol boyunca bütün agaçlara, sokak lambalarina kalpli balonlar asin. Ayrica balonlarin üstüne sadece ikiniz için anlami olan birseyler yazin. Etki mükemmel olacak. Telesekreter Biraz cesaretli olun! Sevdiginiz kadinin hangi parçayi sevdigini biliyorsaniz, telesekreterine bu parçayi kaydedin. Tabii birkaç tatli söz söylemeyi de unutmayin. Haftasonu gezileri Maddi açidan durumunuzda bir sorun yoksa, sevdiginiz insanla birlikte haftasonu gezilerine katilin. Degisik mekanlar sizin yakinlasmanizi saglayacaktir. Ayrica böylece birbirinize ne kadar uydugunuzu da anlayabilirsiniz.
  14. Hayatinizi güzellestirmek için çözüm bulmakta zorlandiginizda endiselenmeyin. Ingiliz uzmanlarin hazirladigi reçete, her dalda renkli ve uygulanabilir çözümler sunuyor... Iliskiler 1. Düzenli ve tutkulu bir iliski yürütmenin en iyi yolu dönem dönem hiçbir sey yapmamaktir. Kimse birbirine aci vermeden, biraz iliskiden uzaklasin. 2. Paradoksal problem çözümünü uygulayin. Örnegin, cinsel sorunlarinizi gidip bir danismanla görüsmek yerine önce yataginizin yerini degistirin. 3. Evli çiftler konusunda uzman John Gottman'a göre, kadinlar kocalarinin söyledigi sözlere 15 dakikalik periyodlar içinde dört ya da bes kez sinirleniyorsa, bu çiftin en geç dört yil içinde bosanacagi anlamina geliyor. 4. Yine Gottman'a göre, eger sevgilinizle tartisarak geçirdiginiz vakit, onunla sorunsuz, mutlu geçirdiginiz vaktin yedide biri kadar ise, iliskiniz iyi gidiyor demektir. Eger sorunlarinizin yüzde altmisi "çözülemez" türdense meraklanmayin, normal Kültür 5. Televizyonunuzu atin! Böylece sinemaya, tiyatroya gitmek için bol vakit bulabilirsiniz. 6. Hayatta olup bitenleri takip etmek için dünyanin dört bir yaninda çikan gazeteleri, dergileri internetten okuyun. 7. En az bes tane caz albümü alin. Iste size küçük öneriler: Miles Davis'in "Kind of Blue," John Coltrane'in "A Love Supreme" ya da Duke Ellington'in bir albümü. 8. Bestseller'lardan nefret etseniz bile fikriniz olmasi açisindan birini okuyun. Is 9. Kariyer seçimi yaparken "kapasite"nizi ve sizin için "uygun" olup olmadigini göz önünde bulundurun. Sizin için neyin önemli olduguna karar verin. 10. Zeki bir çalisan olun. Önemli olan nasil "çok çalistiginiz" degil, nasil "çalistiginiz"dir. 11. Degisikliklerden korkmayin. Is yasamindaki degisiklikler bir dönem her seyin yerli yerine oturmasi için kendinize vakit tanimaniz anlamina gelir. 12. "Esnek" olun. Is dünyasi çok yönlü hizmet verebilen, birçok konuda uzmanlasmis elemana ihtiyaç duyuyor Oyun 13. Arada bir de olsa spontan davranin. Hoslandiginiz kisiyi ilk gördügünüz anda ona duygularinizdan bahsedin. Içinizden mirildandiginiz sarkiyi yüksek sesle söylemeye baslayin. 14. Güzel bir sey yapin. Zahmetli ama lezzetli bir yemek, sevdiginiz biri için bir kartpostal, kisisel internet sitesi... Bunlar kendinizi iyi hissettirecektir. 15. Tutkularinizi paylasabileceginiz insanlar bulun. Beraber bilgisayar oyunu oynayacaginiz spor yapacaginiz, satranç oynayacaginiz birileri hayatinizi renklendirecektir. Saglik 16. Gülün. Gülmek sadece stresinizi yenmenizi saglamakla kalmaz, kalbinizi de korur. 17. Sigarayi birakin ve bu konuda kararli olun. 18. Yaninizda her zaman aspirin bulundurun. Ingiliz Kalp Vakfi'nin arastirmasina göre, kalp krizi geçiren birine verilen aspirin ölüm riskini büyük ölçüde azaltiyor. 19. Korunun. Cinsel iliskiyle bulasan hastaliklar her gün artiyor. Mutluluk 20. Ölümlü düsünme gücünüzü devreye sokun. Her gün, sizi neyin rahatsiz ettigini düsünün ve çözüm üretmeye çalisin. 21. Giysilerinizde ne kadar açik renkler tercih ederseniz baskalarinin enerjisini de o kadar itersiniz. Bu yüzden doktorlar beyaz giyer. Koyu renkleri tercih ederseniz, daha fazla enerji çekersiniz üstünüze ve otoriter bir havaniz olur. Toplum içindeki konumunuza uygun renkte elbiseler giyin; aralara ruhunuzu ortaya çikaracak renkler katin. 22. Kalp egzersizi yapin: Insanlari sevin! 23. Bütün konsantrasyonunuzu beyninizin merkezine, yani gözlerinizin tam ortasina yogunlastirin: Ruhun gerçek yuvasina. Bu egzersiz yoga felsefesine göre "üçüncü göz"ünüzü açacaktir. Beslenme 24. Kalori hesaplarini bir kenara birakin ve kendinize bir kadeh sarap koyup özgürlügünüzü kutlayin. Eger kilonuzun fazla olduguna inaniyorsaniz, asiriya kaçtiginiz noktalarda kendinizi tutmaya çalisin. 25. Bir meyve sikma makinesi alin ve uzmanlara kulak vererek haftada üç kez"kullanin!" 26. Saat basi bir bardak su için. Yarim litre su enerjinize yüzde 20 enerji katar. 27. Gün ortasindan sonra kafeinli içeceklerden uzak durun, asiri alkol almayin, bedeniniz iflas etmeden yataga gidin. Zayiflama 28. Spor yaparken bulundugunuz ortamin aromali olmasina özen gösterin. NewYork'ta yapilan bir arastirmaya göre, spor yaptiginiz ortam nane kokuyorsa enerjiniz artiyor ve daha az zorlaniyorsunuz. 29. Her gün spor yapmak çok dogru degil. Ama her spor seansi arasinda 48 saatten fazla vakit birakirsaniz zorlanma ihtimaliniz var. 30. Egzersiz yapmak istiyorsaniz, açik havayi tercih edin. Para 31. Son arastirmalar, insanlarin yüzde 40'inin parayla ilgili sorunu oldugunda ailelerine danistigini ortaya çikardi. Uzmanlar bu yaklasimin yanlis oldugu görüsünde; eger 20 yil öncesinin önerilerini dinleme arzusunda degilseniz. 32. Para konusunda esinizle ortak hareket ediyorsaniz, görüsmelere mutlaka birlikte gidin. Çünkü kadinlar can alici sorular sorma konusunda erkeklerden daha yetenekli. 33. Iyi para kazanmak istiyorsaniz, kariyerinizi seçerken özen gösterin. Warwick Üniversitesi'nin yaptigi bir arastirmaya göre hukuk ve politika egitimi görenler ziraat fakültelerinden mezun olanlardan yüzde 50 daha az kazaniyor
  15. Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, zeki bir kadına rastlarsanız zekanız gelişir. Hayat kat kattır; Babil'in asma bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir. Bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür. Ve, bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat, yanınızdaki kadının terası, manzarası, hayatıdır Hayatınız, seçtiğiniz kadındır...
  16. İşte kadınların en sevdiği 20 film ! Kadın dergisi “O Magazine”, kadın seyircinin en sevdiği 20 filmi belirledi. İşte kadınların gözdesi 20 film: Ünlü televizyon sunucusu Oprah Winfrey'nin çıkardığı derginin listesi, kadınların yalnızca romantik filmleri değil, gerilim ve bilim-kurgu filmlerini de beğendiğini ortaya koydu. İşte kadın izleyicinin gözdesi 20 film: -Morocco (1930): Gary Cooper ve efsane sarışın Marlene Dietrich'in rol aldığı film, bir lejyoner ile bir şarkıcının aşkı. -Kamelyalı Kadın (Camille)-(1936): Alexandre Dumas'nın ölümsüz eserinden beyazperdeye uyarlanan film, Greta Garbo'nun efsane oyunculuğuyla bütünleşti. Genç soylu Armand Duvall'a (Robert Taylor) gönlünü kaptıran hayat kadını Marguerite Gautier'nin genç adamın babasının ısrarı sonucu aşkından vazgeçmesini anlatıyor. -Notorious (1946): Kadınların sevdiği filmler listesinde yer alması sürpriz isimlerden biri hiç kuşkusuz Alfred Hitchcock. Korku ustasının imzasını taşıyan filmde Cary Grant ile Ingrid Bergman başrolü paylaştı. Film, babası vatana ihanetten mahkum olan Alicia'nın aşık olduğu ajanın isteğiyle casusluk yapmasını konu alıyor. -Fransız Teğmenin Kadını (The French Lieutenant's Woman) (1981): Meryl Streep ile Jeremy Irons'ın rol aldığı film, 19. yüzyılda yaşanan bir aşk. KADINLAR ''İNGİLİZ HASTA'' DEDİ... -İngiliz Hasta (The English Patient) (1996): Sinema tarihinin unutulmaz filmleri arasında yer alan ''İngiliz Hasta'', savaşta yaşanan aşk, acı ve ölüm üzerine kurulu bir dram. Kristin Scott Thomas ile ''Kont Almasy'' rolünde sinemanın en yetenekli aktörlerinden Ralph Fiennes'ın başarılı bir oyun sergilediği film 9 dalda Oscar aldı. -The Women (1939): 65 yıl önce çevrilen film, adeta ''Sex and the City'' dizisinin o yıllardaki versiyonunu andırıyor. -Julia (1977): İkinci Dünya Savaşı sırasında arkadaşı uğruna yaşamını riske atan bir Amerikalı yazarın hikayesini anlatan filmde Jane Fonda ve Vanessa Redgrave rol aldı. -Desperately Seeking Susan (1985): Madonna'nın bugüne kadar eleştirmenlerden iyi not alan tek filmi olan bu yapım, ümitsizce Susan'ın (Madonna) arandığı gazetedeki bir ilanın peşine düşerek sıkıcı yaşamından uzaklaşan bir ev kadınının (Rosanna Arquette) hikayesini konu alıyor. -The Truth About Cats & Dogs (1996): Uma Thurman'ın başrolünü üstlendiği film, bir radyo sunucusuyla ona ulaşmaya çalışan bir dinleyicisinin karşılaşmaya çalışması üzerine kurulu bir yanlışlıklar komedisi. -Romy and Michele's High School Reunion (1997): Mira Sorvino ile Lisa Kudrow'un rol aldığı film, iki kadın arasındaki dostluğun öyküsü. -Saatler (The Hours) (2002): Nicole Kidman'ın ünlü yazar Virginia Woolf'u canlandırarak Oscar aldığı filmde güzel yıldıza Julianne Moore ve Meryl Streep eşlik etti. -All About Eve (1950): Efsane sarışın Marilyn Monroe'nun çok kısa bir rol üstlendiği filmin başrolünde Bette Davis var. -Alice doesn't Live Here Anymore (1974): Ellen Burstyn, Harvey Keitel ve Kris Kristofferson'ın rol aldığı Martin Scorsese filmi bekar bir annenin mutluluğu arama mücadelesi. KADINLAR DA BİLİM-KURGU İZLER -Yaratık (Alien)(1986): Sigourney Weaver'ın rol aldığı seri, ankette yer alan tek bilim-kurgu yapımı. Filmin sevilmesinin nedeni bir kadının nasıl zor tercihler arasında nasıl güçlü şekilde karar verdiğini ortaya koyması. -Thelma ve Louise (1991): Feminizmin sembolü kabul edilen filmde Susan Sarandon ile Geena Davis, özgürlükleri için yollara düşen iki kadını canlandırdı. Adeta çığır açan yapımın bir özelliği de küçük bir rolle Brad Pitt'i sinema dünyasına kazandırması. -What's Love Got to Do with It (1993): Müzik dünyasının efsanesi Tina Turner'ın yaşam öyküsünü konu alan filmde sanatçıyı Angela Bassett başarıyla canlandırdı. -Girlfight (2000): Film annesi ölen, babası ise kendisine kötü davranan bir kızın erkeklerin dünyası olan boks ringlerinde kendini kanıtlama mücadelesi. -Black Narcissus (1947): Bu defa aşkı Himalayalar'ın tepesine taşıyan filmde Deborah Kerr başrolde. -Köşedeki Dükkan (The Shop Around the Corner) (1940): Daha sonra Tom Hanks ve Meg Ryan tarafından günümüze uyarlanan film, dükkanları arasında rekabet yaşanırken birbirini tanımadan ''mektup arkadaşı'' olan iki esnafın şirin aşk öyküsü. Kalpleri ısıtan filmde Jimmy Stewart ve Margaret Sullavan rol aldı. -The Lady Eve (1941): Bu sevimli komedi de bir gemide yaşanan aşk öyküsüydü.
  17. Karmakarışık dünyalarını kendilerine bile kolay açıklayamayan, karşı cinse karşı her zaman ve koşulda güçlü olduklarını hissettirmek zorunda kalan, bazen çocuk, bazen yılların deneyimine sahipmişcesine bilge, bazen kaba, bazen kendilerinden umulmayacak kadar kibar, bazen beyefendi, bazen aşırı ısrarcı, çoğu zaman sabırlı, bir o kadar da anlayışlı, bazen hassas, zaman zaman duygusallığını kalın ve erişilmez duvarlar ardına saklayan, seven ve her daim sevilmeyi bekleyen erkekler... Hiç anlayamadıklarını ısrarla savundukları kadınların vazgeçemediği sır dolu erkekler. Hep bir şeylerin arayışı peşinde koşan, elde ettikleri ile asla yetinmeyen hırslı, bir o kadar da rahat erkekler. Zaman zaman kendi iç dünyalarındaki karmaşık yapıdan kaçmak isteyen, ağlamaktan ve ağlarken görülmekten hiç haz etmeyen erkekler. Üstlendikleri rolün en iyisini yapabilmek adına delicesine savaş veren, yardımseverliğini ulu orta göstermekten çekinen, zaman zaman sevgilerini göstermenin hiç de gerekli olmadığını savunan erkekler. Kendi bildikleri doğruları ısrarla kabule uğraşan, o doğrular dışında başka doğru olmadığına gözü kapalı inanan, kendilerine inanmayanlara tepkilerini çeşitli yollarla gösteren erkekler. Gözlerinin en derininde bir yerlerde, her zaman ışıltılar saklı, yürekleri dünyayı içine sığdıracak ölçüde geniş, arkadaşları için canlarını verecek ölçüde vefalı, sevdikleri uğruna ölümü göze alacak kadar korkusuz erkekler. Sevgiyi, nefreti, aşkı, karasevdayı, kini kısacası tüm duyguları yüreklerinin en derininden hisseden, yaşayan ve yaşatan erkekler. Büründükleri sır dolu kılıfın ardında, aslında çok daha farklı kişiliklere sahip erkekler. Kendi iç benliklerinin açığa çıkmasından korkan, duygularını daha çok bu kılıfın ardına saklayan, yapmadıkları çoğu şeyi sahiplenerek çevreye hava atmayı seven erkekler. Yargılanmaktan, duygularının açığa çıkmasından korkan erkekler. Karşılarında anlayışlı ve sevecen kadınlar gördüklerinde onlar için dağları bile deviren erkekler. Anlaşılmadıklarını, yeterince sevilmediklerini hissettiklerinde kendi dünyalarına saklanan, konuşmaktansa iç hesaplaşmalarla boğuşmayı tercih eden erkekler. Çoğu zaman öfkelerine hakim olamayan, karşılarındaki hassas varlıkların kırılıp incinebileceklerini düşünemeyen erkekler. Siz bir verdiniz mi, karşılığında binlercesini vermeye hazır, en duygusal anlarımızda bizi omuzlarında ağırlayacak kadar düşünceli, karamsarlığımızı yok edecek ölçüde nüktedan erkekler. Her zaman ve her koşulda en önde olmayı bekleyen, ikinciliklere asla tahammül edemeyen, hırslarını hep doruklarda yaşayan, bazen de bencil erkekler. Gözyaşlarına asla dayanamayan, iyi niyet ve güzelliklere aynı ölçülerde karşılık verecek şekilde duyarlı erkekler. Kendi iç dünyalarında fırtınalar kopsa da bunu göstermekten bucak bucak kaçan erkekler. Heyecanı, adrenalini, macerayı seven, yaşayacakları tek bir macera için her şeylerini feda edebilen korkusuz erkekler. Kurdukları hayal dünyalarında da gerçek hayatlarında olduğu gibi mutlu olabildiklerini iddia eden erkekler. Hayallerini gerçekleştirmek için yaşam boyu mücadeleden yılmayan erkekler. Hobileri ve tutkuları için her şeyi göze alan, itirazlara asla tahammül edemeyen erkekler. Özgür olmayı her daim isteyen, yasaklara, kıskançlıklara asla taviz vermeyen erkekler. Kendi kıskançlıklarını sevgiye ve ilgiye, kadınların kıskançlıklarını ise bencilliğe yorumlayan erkekler. Yaşadıkları tartışmalardan ve kavgalardan her zaman zaferle çıktıklarına inanan, yaşları ilerlese de çocuk dünyalarından bir türlü kurtulamayan erkekler. Bir kuş misali sadece avuç içinizde olmayı kabul ederken istedikleri anda uçabileceklerini bildiklerinde size sıkı sıkıya bağlı; sahiplenip özgürlüklerini kısıtladığınızda ise kaçmak için her yolu deneyen erkekler. Zaman zaman melek olup bize cennetin yollarını açan; kimi zaman şeytan olup hayatımızı cehenneme çeviren erkekler. Bizim gizemli hayatlarımız öylesine sırlarla doludur ki, derinlere daldıkça daha neler bulunur kimbilir. Her biri o yada bu şekilde, ucundan kıyısından bu özellikleri bünyesinde taşır. O nedenle karşısına çıkan her erkek kadınları şaşırtmıştır ve şaşırtmaya devam edecektir yıllarca. Tıpkı kadınların erkekleri sürekli şaşırtması gibi. Kesişen yollarınızda ruh ikizlerinizi yakalamanız, sevmeniz ve sevilmeniz dileği ile...
  18. Araba kullanabilmeyi bir türlü beceremeyen bir kadın, eşine telefon etti ve hemen gelip kendisine yardımcı olmasını söyledi: “Hayatım, arabam çalışmıyor” dedi. “Çünkü karbüratör tamamen su dolu.” Eşi hemen geleceğini söyledikten sonra birden durdu ve sordu: “Sen gaz pedalıyla frenin yerlerini bile bilmezsin karıcığım” dedi. “Karbüratörde su olduğunu nereden biliyorsun?” Ve eşinin bu soruya yanıt vermediğini görünce ondan, bulunduğu yerin adresini bildirmesini istedi. Kadın şöyle karşılık verdi: “Gölde.”•
  19. Soru: Medyum Memiş kaç kardeştir? Cevap: Dört kardeştir. 1. Small Memiş 2. Medium Memiş 3. Large Memiş 4. Xlarge Memiş Soru: Hakan ile tahin arasında ne fark vardır? Cevap: Hakan Peker, tahin pekmez! Soru: Ordu'nun dereleri yukarı akarsa ne olur? Cevap: Newton g*t olur... Soru: Abi hayırdır? Sabahın altısında Bosch bayiinin önünde napıyorsun? Cevap: Birader sorma bende "ERKEN BOSCH ALMA" olayı var. Allah düşmanıma vermesin. Soru: 77 neden 2'ye bölünemez? Cevap: Çünkü "seven"ler ayrılmaz. Soru: Terazi ile diş macunu arasındaki fark nedir? Cevap: Biri tartar, diğeri anti tartar. Soru: Yangın dolabını açarsan ne olur? Cevap: Yang kızar... Soru: Bir karanlık odaya bir zenci ve bir beyaz koyduğumuzu farz edelim. Hangisinin beyaz olduğunu nasıl anlarsınız? Cevap: İkisini de konuştururum, "R"leri söyleyemeyen Beyaz"dır!
  20. 1) "Buraya çöp atan sıkıyorsa biraz beklesin!" => Pendik'de bir duvarda 2) "Buraya çöp atmayın yakalarsam yediririm o çöpleri" => Kasımpaşa'da bir duvarda 3) "Buraya çöp atan Allah katında cezalandırılacaktır" => İstanbul/Sefaköy'de bir duvarda 4) "Buraya çöp atan için artık bir şey yazmayacağım... herkes içimden ne dediğimi biliyordur herhalde" => Bağcılar'da bir evin duvarında 5) "Buraya çöp atan namussuzdur. Salı ve cuma hariç" => Büyükdere itfaiyesinin yan duvarında 6) "Çöp atma ağır konuşurum" => Bursa'da bir apartmanın garaj girişinde 7) "Çöp döken şerefsizdir. Yorum yapan da" => Aydın'da bir evin duvarında "Buraya çöp döken Sayın eşek, görüntü hoşunuza gidiyor mu? Konteynır iki metre ileride!" => Beşiktaş'ta bir apartmanın önündeki doğalgaz kutusunun üzerinde 9) "Buraya çöp dökmeyin... çok çok çok çok rica..." => İzmir'de bir evin duvarında 10) "Buraya çöp dökeni tavana asayım, smaç basayım!" => 4. Levent Sanayi'de bir binanın duvarında 11) "Buraya çöp atan eşektir ve yasaktır" => Eskişehir otogarı yakınlarındaki bir duvarda 12) "Arsaya çöp atanı severim" => Dikili'de bir çöp tenekesinin üstünde 13) "Buraya çöp atmak yasaktır. İnsansan anlarsın. Anlamazsan uygun bir zamanda arkadaşlarla öğretiriz" => Eskişehir'de bir apartmanın önünde 14) "Buraya gündüz çöp dökmek yasaktır. Gece de yasaktır!" => Tekirdağ'da bir evin duvarında 15) "Sayın Afyonlular! Çekirdekleri ve Çöpleri evinizde de mi yerlere atıyorsunuz!" => Geçen yıl Afyon fuarında yaklaşık 50 ayrı yerde yazan uyarı amaçlı bir yazı 16) "Buraya çöp döken öldürülür!" => Soğanlı’da bir evin duvarında 17) "Çöp dökmek yasaktır. Bir daha olmasın!" => Cihangir'de bir apartmanın duvarında 1 "Hey çöp dökme sakın!" => Antalya'da bir evin duvarına devasa harflerle 19) "Buraya çöp döken gevşektir" => Diyarbakır'da bir duvarda 20) "Buraya çöp döken hayvansa zaten hayvandır, çocuksa babası hayvandır, büyükse hayvan oğlu hayvandır." => Adana'da bir duvarda
  21. Küçük Ayşegül karnını tutarak annesine geldi ve “Karnım çok ağrıyor” diye yakındı. Annesi hemen kararını verdi: “Üzülmene gerek yok, midenin içi boştur, o nedenle ağrıyordur...” dedi. “Şimdi onu doldururuz, ağrın da hemen geçer.” Gerçekten de birkaç lokma birşeyler yedikten sonra karnının ağrısı tümüyle geçti. Ertesi gün babasının baş ağrısından yakındığını duyunca, annesinden önce Ayşegül atıldı ve babasının baş ağrısının hem nedenini, hem de çözümünü bildirdi: “İçi boş olduğu için ağrıyordur başın baba” dedi. “Biraz birşeylerle doldurursan, merak etme, hemen geçer.”•
  22. My mother to be my wife (Anam Avradım olsun ) -Come with ball my brother Come with ball (Topla Gel Abicim Topla gel) -Chicken translation (Piliç çevirme) - Leave the door december (Kapıyı aralık bırak) - Clean family girl (Temiz aile kızı.) - Your hand is on the job your eye is on playing (Elin işte gözün oynaşta) -Sensitive meat ball (içli köfte.) - Urinate quickly, satan mixes (Acele ise şeytan karışır) -There is no saturation to her observations (Onun Gözlemelerine doyum olmaz) - Man doesn't become from you (Senden adam olmaz) - Enter the desk (Sıraya gir) - Look my ram, I'm an Anatolian child, If I put, you sit (Bak koçum ben Anadolu çocuğuyum bir koyarsam oturursun.) - Master !! do something burning-turning in the middle (Usta !!Ortaya yanardöner bişi yapsana) -Exploded egypt has escaped to my bosphorus (Boğazıma patlamış mısır kaçtı) - In every job there is a no (Her işte bir hayır vardır) - She is such a mother's eye girl (Çok anasının gözü bir kız)
  23. Soyadınızı seçen büyüklere dua edin böyle abuk sabuk soyadı seçmemişler. Coşkun Aptal Akalan Emel Yalak Duran Kalas Vehbi Memeci Yusuf Verici Abbas Alıcı Hasan Tahsin Domatesçi Yıldıray Hıyarcı Vahit Dönek Sait Fare Şöhret Sıçan Adil Tanrı Emine Emzik Sevgi Zıpzıp Fahrettin Kalkmaz Mehmet Kaldırır Cafer Yalar Ahmet Ali Emici Ayşe Cinsel Yusuf Kız Gülten Karı Zeki Kadın Cemal Delik Ramazan Deşik Ahmet Tenten Münevver Göbek Münire Meme Kadir Korkak Fatma Kıro Ayfer Dolgun A. Zeliha Fıstık Şükriye Memeli Ayşe Damarlı Havva Kalça Ali Kalktı Abdullah Başıbüyük Ümmügülsüm Gitti Nurcan Geliyor Ali Geber İsmail Ölüm Münevver Ölü Menderes Katil Hanım Seviş Yunus Gay Özdemir Damızlık Durali Telefon İzzet Angut Türkan Romantik Nalan Avşar Kaşar Cennet Amsoy Selim Selim Osman Osman Ali Ali Hafize Kazma Ali Tost Abdülkadir Anan Abdülaziz Baban Gülfidan Gösterir Abdurrahman Abaza Hatice Tüylü Abdurrahman Kıllı Aytekin Kıllıbacak Makbule Kıllıbaldır Aziz Kıllıbaş Elagöz Abdullah Ölürdedönmez Atilla Otuzbiroğulları Ahmet Yavşar Ökkeş Ford Fettullah Zenci Cumi Sucuk Ali Asker Güngör Pastırma Ali Benim Bayram Amca Zehra Eşekcanbazı İsmail Böcekoğlu Yusuf Ziya Salakoğlu Ümmühan Tanrıoğlu Aziz Ayı Rafet Davar Hüseyin Kanarya Abidin Karga Halil Deve Abdulaziz Ördek Bünyamin Dana Sadık Öküz Necdet Tavuk Hamdi Horoz Bahattin Gıcık Salih Jilet İbrahim Parçalar Hilmittin Deşer Abudulsamet Döver Ramazan Öldürür İsmail Öldürücü H. İbrahim Gömer Halil İbrahim Şebek Gülsen Motor Celal Eşekçalan Sabri Deveseven Şengül Patlıcan
  24. Yönetim dersleri 1: Bir gün bir tavşan, ağaç dalında boş boş oturan baykuşa sordu: -Senin gibi bütün gün boş boş oturabilir miyim? -Tabii, neden olmasın. Tavşan da öyle yaptı. Birdenbire bir kaplan ortaya çıktı ve tavşanı yedi! -Boş boş oturmak için çok çok yüksekte oturuyor olmanız gerek... Yönetim dersleri 2: Hindi: Şu ağacın en üst dalına çıkmak istiyorum ama hiç gücüm yok... İnek: Neden benim dışkımdan biraz yemiyorsun? Onlar besin deposudur. Hindi bir parça dışkı yedi ve gerçekten bunun İlk dallara ulaşacak kadar enerji verdiğini farketti. Ertesi gün biraz daha yedi ve ikinci dala ulaştı. Birkaç gün sonra ağacın en üstüne çıkmayı başardı. Aniden bir çiftçi ağacın tepesindeki hindiyi farketti ve onu vurdu. -(Afedersiniz) Mok yemek sizi en üste çıkartabilir. Ama orda kalmanızı sağlayamaz... Yönetim dersleri 3: Vücut ilk kez bina edildiğinde hangi organın müdür olacağı tartışması başlamış. Beyin, vücudun bütün işlevlerinin kendisine bağlı olduğunu, o olmazsa vücudun yaşayamayacağını söylemiş. Ağız, yemek yemezse vücudun açlıktan öleceğini söylemiş. Eller, dışarıdaki bütün işi yapanın kendisi olduğunu söylemiş. Birden Döt ortaya atlamış ve müdürün o olması gerektiğini söylemiş. Bütün organlar ona gülmüş. Buna kızan döt faaliyetlerini durdurmuş. Bir gün, iki gün derken organlar artık dayanamamışlar. Ve döt müdür olmuş. -Müdür olmak için beyne sahip olmanız gerekmiyor. Herhangi bir döt bunu yapabilir. Yönetim dersleri 4: Küçük bir kuş kışı geçirmek üzere güneye gidiyordu. Hava çok soğuktu ve kuş donarak yere düştü. Yerde öylece yatarken bir inek geldi ve üzerine bir parça dışkı bıraktı. Donmak üzere olan kuş dışkının sıcaklığıyla ısındı. Çok mutlu oldu, neşe içinde şarkı söylemeye başladı. Ordan geçmekte olan bir kedi kuşun sesini duydu. Onun nerde olduğunu keşfetmekte geçikmedi. Kuşu dışkıdan sıyırdı ve yedi! 1. Üzerinize mok atan herkes düşmanınız değildir! 2. Sizi moktan kurtaran herkes dostunuz değildir! 3. Mokun içine düştüyseniz çenenizi kapalı tutun!
  25. >> > > > call center >> > > > (gerçek ses kayıtlarından alındı) >> > > > - Garanti >> > > > - Benım pos cıhazımda sorun var işlem >> > yapamıyorum. >> > > > - Nasıl bır sorun var? Hangı ıslemı yaparken >> > problem cıkarıyor? >> > > > - Ekranında yabancı terimler var. Hiç bir menuye >> > gıremıyorum >> > > > - Anladım. Makınızın programı sılınmıs. Yetkılı >> > servıse >> > > > bıldırımını yapıyorum bır teknısyen >> > ısletmenıze gelıp makınanızı >> > > > degıstırecek. >> > > > - Ne zaman gelecekler? >> > > > - Ben bıldırımınızı su an ıtıbarıyle yaptım, en >> > kısa surede >> > > > geleceklerdır. >> > > > - Kardesım burası bır fırma en kısa sureden >> > kastınız ne? >> > > > - Teknık servısler fırmalara bıze bıldırıs >> > sırasına gore >> > > > mudahale edıyorlar.Sızı yanıltmamak ıcın net bır >> > saat veremeyecegım. >> > > > - Ben onu bunu bılmem 15 dakıkada bu makınayı >> > degıstırmezsenız >> > > > gorursunuz sız neler olacagını. >> > > > - Benım ısmım Cengız. Kımınle gorustugumu >> > ogrenebılırmıyım? >> > > > - Cemal ben >> > > > - Cemal bey sıze yardımcı olmak ıstıyorum fakat >> > 15 dakıka ıcınde >> > > > gelemezler bunu sebebı yetkılı servıslerın >> > fırmalara bıze bıldırıs >> > >sırasına >> > > > gore mudahale etmelerıdır.Ama sızın ıcın >> > yetkılı servıslere bızzat >> > >telefon >> > > > acıp acıl >> > > > oldugunu belırtecegım. >> > > > - Ben onu bunu bılmem 15 dakıka ıcınde bırısı >> > gelmez ıse bu >> > > > makınayı yakarım.Hatta sunu soylıyeyım 13 >> > dakıkanız kaldı >> > > > - Cemal bey dukkanı yaksanız ıtfaıye 13 dakıka >> > ıcınde gelmez. >> > > > bıraz anlayıs lutfen )) >> > > > - Sımdı 13 dakıkada kımse gelmıyormu. >> > > > - Maalesef bunun ıcın sıze soz veremıyorum. >> > > > - Ismınız Cengız'dı degıl mı? >> > > > - Evet ısmım Cengız >> > > > - Bak Cengız sana soyle dıyeyım o zaman. Buraya >> > yarım saat >> > > > ıcınde bırını yollamazsan Genel Mudurlugunuze >> > telefon acıp 15 gun once >> > >sana >> > > > bıldırım >> > > > yaptıgımı ve halen kımseyı yollamadıgını ve >> > kımse gelmedı dıye bugun >> > >sana >> > > > telefon actıgımda bana kufur >> > > > ettıgını soyleyecegım.Sanırım ısınden olmak >> > ıstemezsın >> > > > - Cemal bey oncellıkle su an zaten genel merkez >> > ıle >> > > > gorusuyorsunuz. Ayrıcada su an konustugumuz >> > telefon dınlenıyor ve kayıt >> > > > yapıyor. >> > > > Soyledıgınız hersey kayıt altına alındı ve >> > ıstendıgınde arsıvden >> > >cıkarılıp >> > > > dınlenebılınıyor. >> > > > - Demek dınlenıyor ((( >> > > > - Evet kayıt altında hersey >> > > > - !!!!!!!! ????????? Pekı Cengız bey sız benım >> > nıye makınama 15 >> > > > gundur mudahale ettırmıyorsunuz 15 gun once >> > sıze bıldırımını yaptım >> > >ayıp >> > > > degılmı???? >> > > > - cemal bey benı daha sımdı aradınız >> > > > bakın bunlara hıc gerek yok >> > > > bız burada sorunlarınızı halletmek ıcın >> > calısıyoruz. Oradakı pos >> > > > makınasının calısmasını bende sızın kadar >> > ıstıyorum.. >> > > > Sonucta oraya pos cıhazını calısması ıcın >> > koyduk. Dedıgım gıbı >> > > > servıs ıle telefon ıle gorusup en kısa surede >> > makınanızın >> > >degıstırılmesını >> > > > saglayacagım. Buna emın olabılırsınız >> > > > - Tamam tamam Cengız gonderde ne zaman >> > gonderırsen gonder. sıze >> > > > hıc diş gecmıyor senıde sevdım orada adresım >> > vardır bır ara gelde cay >> > > > ısmarlıyayım sana. >> > > > - tamam oldu Cemal bey >> > > > - hadı optum >> > > > -)) Iyı gunler..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.