dogville.

mustafa suphi ylr ilgili meseleyi daha sonra yazayım kafamı toparlayınca dipnot online giriş yapar belki

dipnot bunu beraber tartışmamız güzel olur diye düşündüm ben yani 1920 lerde suphi(ler)in ölümüyle sivas katliamı birbirine çok benziyor adrenalin den konuyla ilgili bir adım bekliyorum bu arada

buraya yazan her arkadaş adrenalin ve dipnot daha önce tartıştığımız için onların isimlerini öncelikli yazıyorum mustafa suphi diyorum bi araştırın duymadıysanız sivas katliamıyla çok ilgili göreceksiniz bi tartışalım onu

ben burda kötü bir şeymi demişim. iyice manyak oldum korkuyorum konuşmaya artık

yıllarca sahneye çıkayım da alkışlanayım diye bekledim bunun için uğraştım didindim şimdi alkış gelmiş bana ben bu alkışın bu kadar yıkıcı yıpratıcı olduğunu bilseydim hiç uğraşmazdım tiyatro için beklemem sonunda aldığım ilk alkış dağıttı beni izan biraz izan boyun eğiyorum işte yok öm burdan yazıyorum sana. sevgili düşmanın ha benim hayran kaldığım kavganı yıllarca böyle düşmanlara karşı verdiysen yazık etmişsin. aşk sevgi güzellik. ben buna senden çok sırıtırım bilirsin.ya da bilmezsin bilseydin hakkımda tek bir şey hiç yazmazdın yukardakini.sen söz konusu olduğunda buna sırıtmayacağıma da inandıramamışım seni. aylarca yapmaya çalıştığım kin mi.bu mu bu kadar basit mi.zamanı kin için mi harcıyorum.o kadar alçak mıyım.sana yazdığım onca şeyden utanmazmıyım.kin için bunlara kalkışır mıyım. benle konuşurken de aklında olan bumuydu.oynadığım mı. neden inandıramıyorum seni.sen kırdın defalarca bense bedel gözüyle baktım kendimi yanlış ifade etmelerime bir bedel.hiç bir şey demedim. ben düşünmeye başladım benimle oynandığını. başlangımız kötüydü diyorsun.yine beni biraz tanımış sana söylediklerimden beni biraz anlamış olsaydın düşman dediklerimle hiç uğraşmayacağımı beş dakikamı harcamayacağımı kapılarımı kapatacağımı bilirdin. son muş.ben son vermiyorum.senin gibi bir insan tanımışım kaybetmem ve etmeyecem. ben yaşam amacını biliyorum amaç iş ilişki aşk para bu pislikler değil bende. ben farklı bir yoldan yürüyorum yanımda seni istiyorum. sen sevmezsen sevme. bunu da söyliyim kafanda kalıp rahatsız etmesin biliyorum oyun sandıklarının içinde bu da var ben sara k vakana ile tartışan o gün tartışmamın amacı kötü değildi bugün de bu işte.

çok ince bir keder var ezgide azeri ezgisi çok beğendim teşekkür ederim zaten müziğe boğuyorum kendimi bugünlerde sabaha kadar dinlerim bunu

berceste teşekkür ederim benden de sana inanamadım bi müddet ha

gelir gelmez problem çözmeye başlamışız

hoşgeldin

haklısın abim sabrina biraz erken kızmış sen daha dişini göstermemişsin bile

aşk mı bilmem ama sende karasevda var herhalde fosforlum

valla bu sayfada bir ben eksiğim kralı kızdırmak için

vakana adrenalin yani herkes biliyor bunu ya sen yenisin nereden bilecen seni kovmuşya sayfa 1 e bak ben onunu yazılarını sanat başlığında öne aldım oku yararlan istersen öğretilerinden

önce admin e selamlar aynurum ben yazdırıyorum sanacaklar ya yaza yaza bunu mu yazdın sayfanın tüm ağırlığı gitti beni biraz daha anlatsana evrensel bir topic oldu burası sen bu forumda pek gezme ben sana bazı şeyleri sansürleyip anlatıyodum

tamam canım ben bilemem zaten nerden bilicem hiç. sen afşin diyosundur tabi

elbette hakkımız yok unutmaya bağışlamaya hele hala aziz nesin diyemiyorken özgürce olayı sınıfsallaştırıp basitleştirmek istemiyorum ama oynatmadılar bize eşeğin çulu nerede oyununu yani kanlı kalan bir şeyler var .

"Erkek yorgun düştüğü için evlenir, kadın merak duyduğu için.İkisi de hayal kırıklı- ğına uğrarlar. " bu da..

"Ne kadar kaldığını ne kadar çok sorarsan yol o kadar uzun görünür." Atasözü, Seneca Kabilesi

"Şimdi görüyorum ki iki tür kadın var, renkli ve renksiz.Renksiz kadınlar çok işe yarıyor. Namuslu, efendi diye adın çıksın istiyorsan onlardan birini yemeğe çıkart, yeter.Öteki kadınlarsa çok çekiciler.Ne var ki bir tek hata- ları var.Genç görünmek çabasıyla boyanırlar. Ninelerimiz parlak konuşmalar yapabilmek çabasıyla boyanırlar.Ninelerimiz parlak konuş- malar yapabilmek çabasıyla boyanırlardı.Allıkla mizah bir arada yürürdü o sıralar.Ama şimdi o dönem kapandı artık.Bir kadın kendi kızından on yaş küçük gösterebildiği sürece hayatından hoşnuttur.Konuşmaya gelince; Londra’da konuş- maya değer topu topu beş kadın var…ki bunlar- dan ikisini aile çevresine sokamazsın." bu da usta oscar wild den

"Ne var ki müzik sözle konuşmaz.İçimizde yarattığı şey de yeni bir kaostur.Sözcükler ! Basit, sıradan sözcükler ! Nasıl da korkunçturlar ! Nasıl duru, canlı ve acımasız ! İnsan onlardan kaçamıyordu.Gene de nasıl elle tutulmaz bir büyüleri vardı ! Maddesiz şeylere esnek bir form verme yeteneğine sahiptirler sanki, sanki kendilerine özgü bir müzikleri vardı, viyola gibi, flüt gibi tatlı.Gündelik sözler ha ! Sözden daha gerçek bir şey var mıydı ? " usta oscar wild den

yine var arkadaşlarımız ben en sahicisini böyle bulldum

çok sevdiğim bilgisinden tecrübesinden yararlanmaya çalıştım çok iyi bir dostum bana "eşya dediğin nedir ki" derdi bu bilgiye haaaaaaaa demeniz için biraz daha açmam ve esas ilintiyi vermem gerekiyor ama neyse Paralarını biriktirir; ekleştirir ve durmadan bir şeyler satın alırlar. Peki, rahata ererler mi? Ne gezer! burdan yola çıktım

"Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan... " değil mi

paul coelho nun gözleriyle hayat ne kadar yaşanılası kim çıkardı şu korku ütopyalarını aptal kahinler.

Ya tutmayı öğreneceksin dilini veya hiç durmadan konuştuğun için, sadece bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara! bunlar tekrar tekrar okunmalı bence