Canlılık tarifi son 15 yılda değişti. Eskiden hücrelerin yapıları arasındaki tekâmül farkı var sanılıyordu. Halbûki bugün anlaşıldı ki bütün hücreler (mikrop, bitki hücresi, beyin hücresi dahil) yapı bakımından aynıdır. Aradaki fark hücredeki esrarengiz program (takdir) farkından ibarettir.
Tekâmül eden nedir, matematik programı tekâmül eder mi? Hangi program üstündür diye tartışmak mümkün müdür?
Tekâmül hangi yöndedir, eğer evrim elektronik gelişme yönünde ise, en gelişmiş canlı, radarları nedeniyle yarasadır.
Tekâmül, beyindeki kompüter merkezleri açısından ise, en gelişmiş tür memeliler değil, yunus balığıdır.
Tekâmülde insanı niçin zirveye koyuyorsunuz? O sizce biyolojik açıdan bir farklılık göstermiyor ki!
Evrim bir uyum çabası ise, türleri milyonlara varan böcek cinslerine ne hacet vardır? Niçin milyonlarca farklı evrim olarak bir tür böcek doğsun? Tek bir böcek gelişir sonra bu böcek evrime uğraya uğraya memelilere yücelirdi.
Bin bir renk ve desen güzelliğine ne lüzum vardı? Böyle evrim olur mu?
Evrime mesned gösterdiğiniz seleksion (Ayıklama) kaidesine gerçekten inanıyor musunuz? Öyle ise arzda rnevcud iki milyon tür canlı içinden 50–60 tanesinin tarihin biyolojik olayları içinde kaybolmasını seleksion diye göstermek gülünç olmuyor mu?
Yine seleksion doğru olsaydı hayatı en güç olan köryılan, dağ faresi, okyanusların kör yılanı, bugüne kadar seleksiona uğramadan kalabilir miydi?
Size göre evrim tek bir yönde bir uyum arama olduğuna göre, neden birçok hayvanların hem büyük boyları, hem minyatür cinsleri vardır. Gorille-mamozot, Kobayla-domuz, aslanla-kedi gibi. Milyonlarca yılda var saydığımız bu zor gelişme yolu sizinle alay eder gibi neden büyük küçük benzerleri yan yana getirmiştir?
Modern fizik, zaman akış hızının, kâinatın çeşitli bölgelerinde farklı olduğunu tesbit ettiğine göre: Siz eski yıllarda zaman akış hızını biliyor musunuz ki, her olaya bugünkü raiçden zaman hızıyla milyon seneler biçiyorsunuz?
İrlanda adası yanlarında büyük bir deprem sonunda ortaya çıkan Surtsey adasında (1965) tüm böceklerin ve mikropların birçok bitki türlerinin iki yılda meydana çıkıvermesine hayret eden ve çok üzülen evrimci biolojistlerin çantalarını alıp gittiğini ve olmaz böyle şey! Bir ada, su üstüne çıkınca canlı yumurtalarının buraya bulaşmaması için bütün tedbirleri aldık, bu kadar canlı bizim zamanımıza göre elli milyon yılda gelişir." dediğini siz biliyor muydunuz"?
En vahşi kabile insanı ile, en modern sayılan insanın beyin ağırlıklarının aynı olduğunu biliyor musunuz? (1300 gr. civarı)
Maymun beyni 130 gr. olduğuna göre, evrimi varsayanların, kaideleri gereği maymunla insan arasında on ayrı türün olması gerektiğini, şimdiye kadar bir tek türün dahi tesbit edilemediğini biliyor musunuz? Hatta bu türlerin en az altı tanesinin yaşaması lâzım geldiğini biliyor musunuz? Bu canlılar varsa, bunlar nerede, adreslerinin biliyor musunuz?
Dünyanın insana dönük hizmetleri, ateizmin dayandığı tesadüfler zincirini parça parça eder. Çünkü dünya biyolojisi insana göre programlanmıştır.
Eğer bir elma insanın günlük ihtiyacı kadar C vitamini, artı iki değerli demir ve meyva asitlerine karşı mideyi koruyan karbonhidrat iyonlarıyla donatılmıştır.
Bu hikmet, Yüce yaradanı kabul etmeden nasıl açıklanabilir?
On binlerce an, beslenmek ve yaşamak için petek sistemine muhtaç değilken, Allah insana akıl almaz vitaminler, ilaçlar ve metal iyonlarını bu canlılara hazırlatmıştır. Arı nesli, ihtiyaçları olan balın yüz misli fazlasını üretmekle, insanoğlunu nimetler ziyafetine çağıran bir kudretin en canlı şahitleridir.
İnsanların sinir yorgunluklarını gideren reyhan kokusundan, beslenmedeki lezzetlerini tatlılaştıran binbir baharatına kadar akılalmaz nimetler zinciri... Ya ilaçlar?