14/11/2006 - Salı
Uzun bir aradan sonra yine dışardayım.. Daha bir güleryüz, sevinç dolu beklerken, donuk bakışlarıyla karşılaştım insanların. ;Benimde suratım asıktı aslında, bir umutsuzluk vardı içimde.. İnsanların bakışlarıydı belki sebebim , yada sensizliğimdi...
Şimdi başka şeylere yormalıyım kafamı..Senin için daha ne kadar , daha kaç kez ölebilrim ki??? Senden öte boştu burası bugün...Merak ettim..Ne olabilirdi ki Antalyam'ı bu kadar griye boyayan..Gülüşler kaybolmuş, umutlar yokolmuş sanki.. Etrafta bir Ankara kokusu..Odam gibi.. Kalbim gibi... Neyse Kötü şeylerden bahsetmeyelim artık..
" Ne ? " unuttum mu seni ?... Evet unuttum, yalandan olsa unuttum.. senin haberin yok, göndüm ben seni..Güzelde bir mezarlık yaptım sana kalbimde... Üstüne el yazımla yazdım ismini... Sonra kırmızı güllerle süsledim..Üstüne mezarının ; kalbimde doğduğun günü yazdım, öldüğün tarihi yazamadım yanlız.. Yazamadım...
Bugün özlediğim Antalyam'ın denizine doya doya baktım.. Daldım derinlere.. Sensizde güzel bak Antalya.... Sonra güldüm...Sonra ağladım....Haykırdım...Bağırdım...Çağırdım.... Parçalandım uçurumlarında...Islandım yağmurunda....Trafiğinde kaza yaptım...Yeri geldi dayak yedim...Yeri geldi dövdüm...Yandım güneşinde ve boğuldum o eşssiz denizinde Antalyam'în..Söktüm zehrini...Kustum boşluğa...İnandı herkes yalanıma...Biraz gerçek , biraz doğru...Amma doğru , amma yanlış..Unuttum seni...Çıkarttım at gözlüklerini gözümden... Gönül gözüyle görmeye başladım insanları...
Senin için çok geçti artık... Ben seni aldattım bugün...
Şamaroğlanı..