ironworker

tamamen sacmalik bu tur katilleri halk kahramani olarak gostermek yalnis...

Son günlerde yaşananlardan sonra tekrar irdelenmesi gerektiğini düşündüğüm slogan. tekrar düşünülmesi gerekiyor, çünkü artık sadece azgın faşistler değil, hiçbir politik, sosyal olay hakkında bilgisi olmayan, daha da acısı bilgi sahibi olmamayı tercih eden gençlerimiz taraıfndan da kullanılıyor. yazdıkları,(TURK umuzlu arkadas gibi) attıkları sloganın ne anlama geldiğini düşünmeyen, düşünmek istemeyen, gündelik milliyetçi yönlendirmelerden sonuna kadar etkilenen bir kuşağa da mal olmaya başlayan bu sloganın tehlikeli yaklaşımlarından bahsetmek gerekir. "ya sev ya terk et", bu ülkede fasist güruhun bulduğu en tehlikeli sloganlardan biri. sağın doğası gereği statükoyu savunması, farkli olan her seyin anında reddedilmesi , aksi yönde düşünen, davrananların (ölüm zikredilemeyince) sürgünle cezalandırılması bu sloganın temellerini oluşturuyor. bu slogan solculara, kürtlere, tüm diğerlerine, ötekilere karşı atılıyor. ülkesini sevmek ne demek, olduğu gibi kabul edip vatan millet nutukları atmak mı, yanlışlarını bulup değiştirmeye çalışmak mı? solcular bu ülkedeki gelir dağılımı adaletsizliklerine, yüzbinlerce işsiz aça, eğitimin bilimin satılmasına, özgürlüklerin sadece demagojiden ibaret olmasına karşı çıkıp kendilerince bir çıkış yolu önerince "ya sevsinler ya terk etsinler" kürtler kendi haklarını savunmayı denediklerinde (kimse demagoji yapmasın, tartiştiğimiz pkk ya da silahli eylemler değil burada), var oldukalrını söylediklerinde, "kart kurt sesi değiliz" dediklerinde "türkce konuş çok konuş" tabelalarının altında kürtçe konuşanların dövülerek öldürülmelerine "hayır" dediklerinde, "ya sevsinler ya terk etsinler" iki yüzlülüğe inanamıyorum. filistin'de taş atan çocuklara "arafat'ın generalleri" diye manşet atan basın, olay bizde yaşanınca "terör örgütü çocukları öne sürüyor" diye manşet atıyor. insanlar da bunu sorgulamadan yutuyorlar, alıyorlar. bu ülkede milliyetçi, muhafazakar sağ politikaların aksini düşünen herkes, solcular, kürtler, aleviler, eşcinseller "ya sevsinler ya terk etsinler" faşizmin kendini bu kadar deşifre ettiği, tektipleşmenin, diktatoryanın, eleştiriye bu kadar karşı olmanın simgesi olan bu slogan ne yazık ki gittikçe kitleselleşiyor. kitleselleşiyor, çünkü sokağımızda egsoz patlayınca sucu atacağımız bir pkk var. (1984 okuyan herkes goldstein'i hatirlasin) misir çarsisi'ndaki gaz patlaması yüzünden bir insanimiz yillarca hapis yatti bu ülkede. ortada bir türlü paylaşilamayan otuzbin ölü var. "apo 30.000 kişinin katili", ama nedense o ölen insanlardan 20.000'i kürt. gelelim daha ciddi dertlere bugün faşizmin bu en katı sloganını defterine, msn'ine orasına burasına yazan, ama aslında politikadan nefret eden, siysetten anlamak istemeyen, parti tutmayan insanlar en tehlikeli partiyi tutuyorlar. statükoyu. elbette hicbiri ocak tosuncukları değil. onlar bilmeden daha tehlikeli bir kitle. sıradan faşizmin bilgisiz destekcileri. gazetelerin verdiği gazlarla, televizyondan gördükleriyle bilmeden düşmanlıkla besleniyorlar. gecen hafta son derece ortada, kimseye nefret beslemeyen bir arkadaşaım bana "kürtler şöyle, kürtler böylee" diye bir mail gönderdi, verdiğim cevap kavga sebebi oldu. bugün sevdiğim bir arkadaşımın msn'inde `ya sev ya terk et" sloganını gördüm, duyduğum şeyler beni şok etti. ki bu kitlelerin cahilleri "cami bombalandi" haberiyle (ki oyle bir olay olmadi) kahramanmaras katliamini gerçekleştirdiler bu ülkede. sivas katliamı böyle yaşandı. almanya'da 1933'te nsdapyi iktidara getirenler birkac onbin nazi uyesi değil, aksine okumuş, yorgun, gaza gelmiş, gündelik milliyetçi dalgalardan etkilenmiş alman halkıydı. sonuç elli milyon ölü oldu. şimdi bu yaziyi okuyanlar diyecek ki, "ben gaza gelmiyorum, askerim ölüyor, polisim ölüyor". dogrudur, haklilar. düşünlmeyen tek şey, gerçeğin birden fazla yönü olduğu. oradaki insanlar her şeyi farkli yaşiyorlar. polisi de, eylemcisi de, kürtü de, türkü de, büyüğü de, çocuğu da. oradaki insanın "benim köyüm yakıldı, çocuklarım işkencede öldü" yakınmalarını televizyonda ya da hürriyet gazetesinde göremeyiz. şimdi bu yazıyı okuyanlar diyecek ki, "ben gaza gelmiyorum, onlar bu ülkenin ekmeğini yeyip nankörlük ediyorlar", yanliştir, sonuna kadar haksizlar. kim neye nasıl karar veriyor. eğer sen bu ülkenin vatandaşalrının ciddi bir kısmına kendi dillerini konuşmayı yasaklarsan, kökenin inkar edip "sen dağ türküsün, salaksin, dağda gezerken duydugun kart kurt sesini keni adin sandin" dersen, diyarbakır cezaevini tornaci gibi kullanirsan, bu insanlarin hakkini istemeleri, "biz de variz" demeleri nankörlük olmaz, demokratik hak olur. (polemikçiler için ikinci not, hala pkk'dan değil, bu ülkenin kürtlerinden, yani vatandaşlarından bahsediyoruz) Sorun bir, insanlar tek bir gerçeğin olduğunu, onu da televizyondan ögrendiklerini zannediyorlar. sorun iki, eğitim sistemimizin fasizan yaklasimlari, daha ilkokulda herkesi düşman bellemeyi öğretiyor bize. 20, 30 yasina gelse bile çoğu arkadaşımız ilkokul mantiginin ve paranoyanin ötesinde hayati değerlendiremiyor. sorun üç, her baskici yonetim gibi biz de paranoya kontrolünde yönetiliyoruz. Sonuc bir, insanlar fasizmin en azılı sloganı olan ya sev ya terk eti büyük bir rahatlıkla kolaylıkla zikredebiliyorlar sonuc iki, evet, gaza gelen aslan parçaları ellerinde sopalarla dolapdere'de kimlik kontrolü yaparak insanalara irklarini soruyorlar, polis de seyrediyor. sonuç üç, yakinda göreceğiz, ama bu faşizmin ve milliyetçiliğin yükselişiyle sonumuz iyi değil, hem de hiç iyi değil. Son sonuç, bu memleketin tapusu hiçkimsede değil. hem de fasist tosuncuklarda hiç değil. bu ülkede her seyi tartismadan kabul eden yarım akıllılar kadar eleştiren, tartişan düzeltmeye çalışanlar da hak sahibi.

demo gozum bunlar loo

Arkadaslar sizler erdinc senyaylalar ve serdar keskini dinlemediniz sanirim??? adamlar neredeyse dunya klasmanina girecekler siz kimlerden bahsediyorsunuz isterseniz sizlere sololarindan bir kac tane yollarim??