Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

DİPNOT

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

DİPNOT tarafından postalanan herşey

  1. Burada Türbanı savunan birkakım arkadaşlara şunu söylemek istiyorum... Yerinizde bocalıp durmanız nafile... 21. yüzyılı cahiliye mantığıyle yakalayamaz ve birşey katamazsınız Birkere beyin açık olmalıl, ufuk dar ve kalıp içinden sıyrılıp çıkmalı... Gelelim konumuza ve tarihsel sürece... Öncelikle şunu söylemekte fayda var içbir dönemde çarşaf ve peçe gibi unsurlar bizim geleneklerimiz içerisine girememiştir. Bir bakalım Osmanlıdan günümüze gelinceye kadar nerede fark var... Bağzı dönemlerde zamaman zaman arap ve İran etkisiyle asimile edilmeye çalışılmış olunsada özden kopmayan bir kırsal kültürümüz varolmuştur... İşte bu ve benzeri sebeple zaman zaman kendine benzemeyen bir tahrikatın ülkemizdeki etkisiyle bektaşi anlayışı bile yerden yere vurulmuş ve sindirilmeye çalışılmıştır... Bizlerin yani ülkemizin özü bu anlayışta saklıdır aslında... Öncelikle yapmamız gereken islamı bu çerçeveler içerisine oturtmalıyız... Yoksa Arap toplumundaki köle cariye kültürü hiçbir Türk kavminde hiçbir dönemde görülmemiştir... Fakat dini istismar eden, onu halkın oyunu kullanmak için olmadık yöntemlere başvuran kirli siyaset ne yazıkki Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Turgut Özal ve Tayip Erdoğan Cumhuriyet tarihinde bugüngü tartıştığımız noktalarda hepsinin ortak payı var. Fakat biliyorum ki ya da tahmin etmektesiniz. Bir zamanlar biri diğerinin yanında pişmiş ve bayrağı teslim almışlar. Yani Türban bu dönemler içerisinde halk üzerinde sempati sağlamak için politik bir araç olmuş ve olmaya devam edecektir. Endişem odur ki “Abdal ata binince bey oldum sanır” misali 80 yıl önce gerçekleştirdiğimiz milli mücadeleyi kaybettiğimiz noktada donup (buz olup) kalmak akıl karı değildir...
  2. Kutsal kitabı satır satır ve üstelik Arapça ezberlemelerine rağmen, "Türbanı Kuran şart koşuyor" diye gerçekdışı söylemlerle Genç kızlarımıza başlarını kapattıran şimdiki zihniyet, başka hiçbir şekilde bu kadar açık ve yalın olmamışlardı... Sözün kısası, aslında şimdi değil, Çoktandır kendi ortaçağımızın gerisine düşenlerin yönetiminde yaşıyoruz. Buna karşı direnirken, Önce kendi aydınlanma tarihimizden güç almadığımız sürece, Türbanı eleştirmenin "Batıcı" lık olduğu söylemi de etkinliğini sürdürecektir... Üstelik 60 yıllık karşıdevrim döneminin en "Batı yalakası" siyasetçilerinin "ezber" i olarak... Üzgünüm...
  3. "Eskiden, bu kadrolarda laik kesimle aynı düşünceye sahip insanlar çoğunluktaydı. Şimdi, laikliği farklı yorumlayanlar çoğunlukta. Anayasa Mahkemesi, YÖK, rektörler ve yargı yavaş yavaş değişiyor. Eski supaplar artık kalmıyor. Bürokrasideki bu değişim, sadece laiklik çerçevesinde kalmıyor. Eğitimde, zihniyet farklılaşıyor. Para el değiştiriyor. AKP'nin zenginleri giderek artıyor. Giderek daha çok ortalarda dolaşıyor, daha fazla ihale kazanıyorlar. Merkez Bankası başta, para bürokrasisi de el değiştiriyor. AKP medyası da giderek büyüyor. Laik diye adlandırılan medya giderek daralıyor. Dindar medya yaygınlaşıyor. Nihayet, AKP belediyeler aracılığıyla, günlük yaşamımızda egemen oluyor. Kendilerine özgü giyinişleri, konuşmaları, kokularıyla Türkiye'nin yönetimi tümüyle el değiştiriyor. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde bambaşka bir Türkiye'de yaşamaya hazırlıklı olalım." _________________ M. Ali Brant / İcmal... ___________________________
  4. Şu anda AK Parti'nin ülkenin tepesindedir... Ve tamamıyle islam simsarcılığı yapmaktadır... Uzun yıllardır ve içinde bulundukları cemaatin etsisiyle büyümüş olan kendi hasta kafalarındaki siyasal sistemi gerçekleştirmek için kullandıkları bir araçtır yalnızca. Amaçları demokrasi kazanımları içinde kendilerini kamufile ederek ve sinsici yaptıkları takiye sonucunda Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkarak yerine şeriat hükümlerine göre bir devlet kurmaktır. Bunu her defasında Çeşitli kasetlerinde, kendi konuşmalarında bu istemleri bu niyetleri defalarca ortaya çıkmıştır... Bizlerin herzaman belirtiği gibi dinin araç olarak kullanılması gerçekten çok tehlikelidir ve bir ulusu yok edecek kadar güçlü olduğudur... Fakat burada önemli olan bizler kadar bu kişilere karşı çıkması gerekenler ise gerçekten inanan insanlardır... Gerçek inanç sahipleridir... Biliyoruz ki bu siyasal islamcılar kendilerini gerçek inananlar arasında çok rahat gizleyebiliyorlar ve Din hiç kimsenin, hiç bir partinin ya da gurubun tekelinde olamaz/olmıyacağını bilmemiz gerekir... Son olarak; Bugün şöyle bir etrafınıza göz gezdirerek siyasal islamı yaymaya çalışanların yaşam tarzına bir bakın; her tür sahtekarlığı, her tür ahlaksızlığı, dolandırıcılığı islamiyet maskesinin arkasına gizlenerek yaptıklarını göreceksiniz. Ve siyasal islam maskesine girenleri bir izleyin, maddi durumlarının nasıl birden değiştiğinin farkına varacaksınız. BMW, Mercedes gibi lüks araçları hangi parayla nasıl alabildiklerini bir sorgulayın lütfen.
  5. Sevgili arkadaşım... Üniversiteler Bilim yuvalarıdır bilim... -Orada siyaset değil, Bilim üretilir, -Orada dinsel etkinlik teknoloji ve teknolejik projeler üretilir. -Oraya, gelen öğrencilerin, çalışanların Akademisyenlerin dini, dili, rengi, milliyeti, uyruğu önemli değildir. ve dini vb simgerin gösteri yeri değildir... -Orası üniversal bilim ortamıdır... -Mevcut ya da olası sorunları görme, çözme, tüm insanlığa sunma ortamlarıdır. -Bu ortamlarda Siyaset Bilimi üretilir ama siyaset yapılmaz. -Bu ortamlarde genel dünya görüşü hakimdir din ve siyasetin değil... Dolayısıyla burada dini ve siyasi erkin egemenliği de asla söz konusu olamaz... Eğer ki aksi olursa, yani din ve politika bulaşırsa... İşte O zaman; Bu kurumlar dinin ve siyasi şemsiyenin altına alınır, ya da bu kurumlara siyasi ve dini gölge gölge düşer, İşte o zaman bu kurumlar Evrensel Bilim Merkezleri değil, siyasetin ve dini yozlaştırdığı, siyasetin ve dinin hantallaştırdığı birer kukla kurumları olur... Ki bundanda ne toplum, ne insanlık ve ne de evrensel gelişme içindeki payını alır... Bilmem anlaşılabildimi...
  6. İSLAMCILARIN "TÜRK TOPLUMU ÜZERİNDE YAPTIĞI *************"... Bu gerçekleri halka anlatmak için coşkulu ve güçlü bir seferberliğe gerek var... İslamcılar Sahtecilik Yapıyorlar... Kuranıkerim'de 'Talâk' suresi vardır... Talâk ne demek?.. Boşanma!.. Denebilir ki: Tanrı'nın kitabında boşanmanın yeri nedir?.. Herkesin bilmesi gerekir; Kuranıkerim aile, ceza, ticaret, kişi, kamu, miras, vb. hukukları içeren geniş bir anayasa kitabıdır; Arabistan'da bir büyük devrimi gerçekleştirmiştir... Kuranıkerim'in 'Talâk suresi' nde ilgili ayet şöyle yazıyor: "- Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ..." Kuran kime buyuruyor?.. Erkeğe!... Erkek karısına 'boş ol' dediği zaman evlilik bitmiştir. Yalnız boşanmada değil, kadın hukukunda Kuranıkerim'in kesin yasaları var... **Kadın erkeğe göre mirasın yarısını alır... **Kocanın hakkı ve yetkisidir, karısını dövebilir... **İstediği an tek sözcükle boşayabilir... **Erkek dört kadın alabilir... **Cariye (köle) kadın bir "mal" dır... **Zina yapan kadına 'recm' cezası (taşlanarak öldürme) uygulanır... **Erkek-kadın eşitliği yoktur; erkek egemendir... Yalansız dolansız bir Türkiye'de, bu kurallar bir referandumla Anadolu kadınına sunulsa... Sonuç ne olur?.. Türk kadını Kuranıkerim'in kadın için koyduğu sureleri ve ayetleri kabul edecek midir?.. Bugün İslamcı geçinen ve üniversite kapısındaki kızıyla karısının başına türban geçiren bütün erkek politikacılar, sahtekârlık yaparak, en başta kadınlar olmak üzere Anadolu insanını aldatmaktadırlar... Doğruyu söylemiyorlar... Yalanı dile getiriyorlar... Kuranıkerim'de kimi ayetin yürürlükten kaldırılmasına 'neshetmek' denir... **Kuran'daki ayetler zamanla peyderpey indirildiğinden, daha sonra nazil olan ayet daha öncekini kaldırmıştır... **Hazreti Peygamber'in kimi hadisleriyle kimi ayetler yürürlükten kaldırılmıştır... **Zamanla kimi İslam devletlerindeki hukukla, kimi ayetler neshedilmiştir... **Osmanlı dönemindeki uygulamalarla yürürlükten kaldırılan ayetler vardır... **Atatürk devrimiyle de kimi ayetler neshedilmiştir... Çağdaş devlet olmak, İnsan Hakları Bildirisi'ne uymak ve AB'ye girebilmek için Kuran'ın sayısı kabarık ayetlerini neshetmekten başka çare yoktu... Bugün 'Müslümanız' diye iktidara tırmanan ikiyüzlüler, bu gerçekleri halktan gizleyerek türbancılık oynuyorlar.. Bu gerçekleri halka anlatmak için coşkulu ve güçlü bir seferberliğe gerek var... __________________________________ ___________________________ _____________________ _________________ _____________ _________ ______ ___ _ __________________________________ / 13/02/08 Cumhuriyet...
  7. Laf ola torba dola... Geçin bunları... Bu şekilde cennete asla kavuşamazsınız... Ezberiniz bozuk..
  8. Maalesef sevgili sardunyam... Maalesef.. Bunların psikolojik boyutu türban değil tamamıyle kişisel... Çünkü... Örtünmenin en açık seçik anlamı kadının cinsel kimliğini yok etmektir... Niçin?... Çünkü kadın aslında cinsel bir objedir, dolayısıyla kadın tehlikeli bir varlıktır ve kapatılması gerekir. Kim için?.. Erkekleri korumak için... Şimdi bu aslında kadını bir nesne haline getiriyor... Yani burada artık kadının kendi kendisi için değil, bir başkası için konumu önemli... Belkide bu bir ******... Bilemiyorum... Ama inanıyorum ki... Bu problemi birlikte ve kararlılıkla çözeceğimize inanıyorum... Nedenmi... Çünkü biz Mustafa Kemalin çocuklarıyız... Sevgi ve saygılarımla...
  9. Madem hikaye anlatıyorsun... Benimde aklıma güzel bir hikaye geldi.. Şimdi.. Bilmem biliyormusunuz.. İstanbulda Cennet mahallesi vardır.. Ve cennet mahallesine giden minibuslerin onunde yazan yazi (CENNET MAHALLESİ...) - Muavin bağırır.... hadi cennete cennete bi, cennete bi kisi hadi. gelion mu dayi??? - Yolcu... neeee!!!!! cennete mi? gelmem mi? .... - Neyseki son durağa gelinir... - Muavin... abi son durak - Yolcu.... yok inmem ben cennete gitcem. - Muavin... Eee iste geldik. - Yolcu... huriler nerde? - Muavin... abi sen en iyisi geceyi minibuste gecir... Tabiki tercih meselesi bu ya.. Bahsettiğiniz gibi aAnne rahminde de pekala kalınabilir..
  10. Eavet rahatsız oluyoruz.. Çünkü Nur Süresi 31'e bakarsanız.. Orda Türban yazmıyor... Baş örtüsü yazmıyor... Çarşaf yazmıyor... Nereden çıkarıyorsunu bütün bunları... Bence erkek egemen toplumların uygarlığa ayak udurumayanları tepkisel bir sonucudur bu tür dayatmalar... Ve Türk halkı da buna zaten müsahit.. Şunu göremiyorsunuz sanıyorum... AKEPE VE MHP bu olayı güzel bir oy, siyasal rant var, o da aynı kitleye ip atıp oy almaya çalışmak isteyen zihniyetin ürünü Ve şimdi de türban atıp oy alırız diye düşünüyorlar... Birkere bu ahlaklı değil... Yeter değilmi bu toplumun manevi, ruhani ve dinsel duygularını sömürmekl... Bu mu din, iman bilmem ne... Sana bugün türban taktırır çocuklarına gemicik alır, ABD'lerde büyütür (üstelik burslu)... Sen de sanarsın ki seni düşünüyorlar, senin için siyaset yapıyorlar, ülkeyi düşünüyorlar.. Bunların hepsi sahtakar... Ve buna alet olanlarda bir o kadar sahtekar... Çünkü bu toplumun bez parçasına ihtiyacı yok.. İşsiz gençlere iş alanlarına ihtiyacı var... Parasız ve eşit bir eğitime ihtiyacı var... Hastaneye ve sosyal güvenliğe ihtiyacı var.. Geleceğini planlamaya ihtiyacı var.. Diyanetin aldığı 7 bakanlıktan fazla bütçeden çok milli güvenlikten sonra eğitime hayrılan bütçeye ihtiyacı var... Ne o türban da türban... Haydi türbanı taktın ve dinsel anlamda istediğin sistem geldi... KARNIN MI DOYACAK SANIYORSUN... ÇOCUKLARININ GELECEĞİ GARANTİ EDİLECEĞİNİ Mİ SANIYORSUN... YATIRIM ALANLARIN ARTACAK DİYE Mİ DÜŞÜNÜYORSUN... ALDIĞIN MAAŞ İKİ, ÜÇ, BEŞ KAT MI OLACAK SANIYORSUN... YANILIYORSUN... ÇÜNKÜ İSTEDİĞİN DÜZEN GELDİĞİNDE.. BUGÜN ELİNDE BULUNANLARIN KAT VE KAT ALTINDA BİR YAŞAM STANDARDINA SAHİP OLACAKSIN... İşte bu yüzden Türban da Türban diye tutturanların... Ne dinine, Ne de imanına inanıyorum.... Çünkü sahtekarlara alet olmuş ve politikaya bulaşmış bir din.... DİN DEĞİL OLSA OLSA İNSANLARI UYUTMAK İÇİN KULLANILAN İĞNESİZ, İLAÇSIZ, MASRAFSIZ BİR UYUŞTURUCU YÖNTEMİDİR... Ama ne mutlu ki bu tedaviyi bilen, gören ve sonucunu az çok tahmin eden insanlarımız az değil... Onlara selam olsun...
  11. Teşekkürler arkadaşlar... Gerçekten keyif verici cevaplar... Birda aklıma gelmişken hakikaten hayali mekan...keşke olsa...huri cenneti...bi giderdim walla nüfus oranları ne olur onu gerçekten çok merak ediyorum... ekiekieki
  12. Üniversite misyonuna ne yukarda bahsettiğin konular var ve olur... Ne de dinsel simgeler... Öncelikle bu konuda anlaşacağız... Diğer taraftan da Üniversitelerde öyle Öyle domuz eti vb. şeylere 'de asla ihtimal vermiyorum...
  13. Sabah Cumhuriyet gazetemizde yazıyı bende okudum sevgili semAzen... Yine TÜM ÖĞRETİM ÜYELERİ DERNEĞİ'NİN bir ortak açıklaması bahsettiğiniz konu ile örtüşmektedir.. Dernek üyelerini ortak bir açıklamayla türbanın bir karşıdevrim aracı olduğunu vurguladılar. Açıklamarında anayasa değişikliği için "Atatürk devrimini Türkiye'den silmek isteyen emperyalizmin milleti parçalama girişimidir. Anayasa değişikliği aynı dini inançları paylaşan insanları birbirine düşürme çabasıdır" denilmemtedir... Hayrıca; buun aynı dini inançları paylaşan insanları birbirine düşürme çabasıdır. 'İnanç özgürlüğü' adı altında cinsiyet ayrımcılığının pekiştirilmesidir denilerek, "Anayasamızdan, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan Atatürk devrimi ilkeleri çıkartılamadığı sürece, türban dayatması da benzeri girişimler de anayasaya aykırılık akıbetinden kurtulamayacaktır. Yüksek yargı organlarımızın ve Üniversitelerarası Kurul'un bu konudaki uyarıları ve kararlı tutumları, hukukun ve bilimin yol göstericiliği olarak değerlendirilmelidir. Tüm yurttaşlarımızla birlikte biz üniversite öğretim elemanlarının da Cumhuriyeti ve onun kurumlarını savunmaya devam edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın." şeklinde düşünce belirtmişlerdir... Yani ülkeyi bir kaos ortamına sokarak, insanları bölmüşlerdir... Ama daha bitmedi... Toplumda çığ gibi büyüyen bir tepki var... Kuşkumuz yok başaramayacaklar... Sevgi ve saygılar...
  14. Ya sevgili Sardunyam ve ChristiaN... Hakikaten yukarıdaki yazımda da merak ettiğimi yazdığım bir konu var... "Bir erkek veya kadın saç görüp ne hisseder.." Bunun mantıklı bir açıklaması varmı sizce?.. Sevgi ve saygılar...
  15. CENNET... SORGULAYAN MERAK VE ZAMANIN SONSUZLUĞU... Öldükten sonra bizi bekleyen türlü türlü zevklerle bezenmiş sonsuz hayatın geçeceği yer. Fakat dikkat ediniz, "sonsuz hayat"... huriler, şaraplar ve hurmalar... Çok güzel, hiç bir itirazım yok, fakat sonsuza kadar?.. Yani ölüyosun, cennete gidiyosun, bi ömür de orda geçiriyosun, aa ölmedin... Hadi bi ömür daha geçiriyosun, aa yine ölmedin... Beş yüzyıl geçti, süper... huriler, şaraplar... ooh... Binbeşyüz yıl daha geçti... İki milyon yıl daha geçti... ve hala önünde bir sonsuzluk var... hurilerle ve hurmalarla... İkiyüzellimilyar yıl geçti... huri, hurma, huri, hurma, huri, hurma... Aabicim, sekizyüzyetmişbeşkatrilyon çarpı on üzeri altıyüzseksenüç trilyon yıl geçti... Ve daha yolun başındasın... Çünkü önünde sonsuz yıl daha var... Hurilerle ve hurmalarla... allah allah?... Kaynak: http://www.birkelime.com/cennet
  16. Ya başını kapatıp bir dünya makyaj yaparak ve ne amaç taşıdığı belli olmayan kadınlara ne demeli sevgili bodrumlu...
  17. Pekala.. Şunuda çok merak etmişimdir aslında... Dinen emirleri/emretti diye saçını başını kapatıp, bi dünya makyaj yapan ve ne amaç taşıdıkları belli olmayan birçok kadın dolaşıyor çevremizde... Ya bunlara ne demeli... Madem dinin gereklerini yerine getirmeye çalışıyorsun... Hakikaten birtürlü anlamış değilm... Varmı bunun bir açıklaması... Diğer taraftanda şunu merak etmişimdir... Saç görüp ne hissedilir... Gerçekten bunuda çözebilmiş değilim..
  18. Türban konusunda bayanları anlamaya çalışıyorum... Çıkardığım ne mi?... Biryerde okumuştum hemen hemen şunu yazıyordu... Kadınların erkekler karşısındaki eşitsizliklerini, Akla gelmeyecek kadar öteden beri bastırılmış saçma ahlak anlayışlarından kopamadıklarının ve çevrelerine karşı çıktıkları zaman bir hiç olduklarını ilan ettikleri bez, kumaş vs'den başka birşey değildir...
  19. Çarşaf dediğin yatağa, Türban dediğin İran'a, Lübnan'a, Ahlak, dürüstlük ve fazilet ise Atatürk Cumhuriyeti ve aydınlanmya inanmış gerçek müslümana yakışır... ......... Ağızları çürümüz sakız misali sürelerden başka birşeyi olmayanlara itaf olunur..
  20. Günümüz hızla değişen dünya karşısından kurduğumuz/kurguladığımız dinden arındırılmış dünya hayali hızla yıkılıyor… Bir bakıyorsunuz İncil’i okumamış, onu rehber edinmeyen çok az Batılı lider var... Bizde ise durum çok farklı; Bizde din denince, hala kendi oluşturduğu simgelere bakıyor insanlar... Yani dinsel düşünce içerisinde bocalayanlar çarşaf, başörtüsü ve camii dışına çıkamıyor nedense... Bunun doğal sonucu ise kendi dinini hiç bilmediği için, Batı’nın din anlayışını da hiç anlayamıyor/anlayamıyor... Ve sanıyor ki dinsizlik bacak göstermektir, dincilik ise çarşafa, türbana vs. sarınmak. Son olarak şu söylenmeli bence "beyinlerin üzerindeki çarşafları göremeyen bir akıl ne dini anlayabilir, ne de siyaseti..." ....
  21. Kesinlikle sevgili maraba... Sadece tartışma olsun diye... Ki verebildiği hiçbirşey de yok... Sadece ego tatmini anladığım kadarıyla..
  22. Size katılıyorum sevgili maraba... Hayrıca önümüzdeki süreç türban ile birlikte şunlara gebe.. Türban, dindarlığın, ahlakın, namusun simgesi olacaktır. (Öyle de sunulmaktadır.) Türban takmamak dinsizlik, ****** ***** sayılacaktır. Başını kapatmamak büyük bir cesaret isteyecek, gitgide azalacaktır. Başını kapatmayanlar çeşitli yollardan rahatsız edilecektir. Daha sonra da başını örtmek zorunlu olacaktır. Bu gidişi görmemek için ya gerçeklere gözünü kapatmak ya da ******* olmak gerekir. Bütün bunlar da demokrasi oyunu oynanarak yapılacaktır. Peki ya sonra...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.