Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

DİPNOT

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

DİPNOT tarafından postalanan herşey

  1. . . Yetmiş yılı nasıl geçirdik?.. 1923-1938. Atatürk' le yaşanan Cumhuriyetin on beş yılı. Coşku, heyecan, özgüven, gurur. Ulusa ve geleceğe güvenen bir toplum. 1938-1950. 2. Dünya Savaşı yılları. Unutmayalım ki bu savaşa girmemek İsmet İnönü 'nün büyük başarısı. Sıkıntılı yoksunluk yılları. Sonra Demokrat Parti dönemi başlıyor. Bağımsızlıktan bağımlılığa adım adım geçiş. Türkiye olmaktan vazgeçip Amerika olmanın yılları. Bugüne adım adım gelinen yarım yüzyıl. Sağcı iktidarların bilinen, yaşanan serüveni. Sağcı iktidarların yetersiz kaldığı yerlerde askeri darbeler. 27 Mayıs'ı ilerici özellikleriyle ayırmak gerekiyor. 12 Mart ile 12 Eylül'ün getirdikleri, yaşattıkları. İşte bugünler. Peki, bugünler aşılacak mı? Geçmişe doğru bakabilirsek, evet. Geleceğe irademizi koyabilirsek, evet. Örgütlü, ortak bir hareketi gerçekleştirebilirsek, evet. .
  2. Katkı ve paylaşımlarınıza çok teşekkür ederim sevgili arkadaşlar... Özellikle sevgili taurusmutis arkadaşımızın son betimlemesi ve anlamlı ifadeleri karşısında mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.. Sevgi ve saygılarımla...
  3. http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=272402 Bu topic'i inceler ve eleştirilere de bir göz atarsanız nedeni çok iyi anlarsınız sayın bozan... Dost sevgiler...
  4. Doğru araplarla ve araplaşmayla uğraşmalıydı Türkiye... Çok haklısın... Yönümüzü orta çağ karanlıklarına dönmeliydik.. Bugün bu toplumlara yapılan bize daha ilk başlarda yapılır olacaktı.. Ki Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bu topluma işlemiş gücü sayesinde buna cesaret biraz zor tabiki... Doğal olarak size sorum şu... Ya siz severmisin Türkleri?...
  5. Bakın bu arkadaşımızın düşüncesinin temelini oluşturan Terakkiperver Cumhuriyet fırkası neymiş. Birlikte inceleyelim... CUMHURİYET TARİHİNDE FAŞİST HAREKET, KÜRTLER ve PKK HAREKETİ Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşına başlamadan önce Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde özellikle Kürt aşiret ağalarıyla , şeyhlerle , toprak ağalarıyla görüşmeye başlamış ve Kurtuluş Savaşında bu iki halkın işgalcilere karşı beraber savaşmasını istemiş karşılığında isede Kürtlere özerklik sözü vermiştir. Kurtuluş Savaşı Kürt ve Türk halklarının birlikte yürüttüğü savaş sonucunda zaferle sonuçlanmış vatan artık emperyalizmin işgalinden kurtulmuştu. 1921 anayasasında Kürtler kurucu unsur olarak kabul edilmiş her tür hakkı verilmiş Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerede özerklik tanınmıştı. Hatta İç Anadoludaki Kürtler bile anayasada tanınmış hakları güvence altına alınmıştı. Bu hakları siyasi temelde korumak içinde Kazım Karabekir , Rauf Orbay ve Adnan Adıvar önderliğinde Terrakiperver Cumhuriyet Fırkasıda kurulmuştu.Fakat bu dosthane ilişkiler uzun sürmedi.1925 te patlak veren kökten dinci ve ilkel milliyetçi olan İngilizler tarafındanda desteklenen Şeyh Sait ayaklanması faşist güçler için bir fırsat olmuş Kürtlerle Türkler arasındaki dosthane ilişkilerden eser kalmamıştı.Terrakiperver Cumhuriyet Fırkası kapatılmıştır... Umarım anlaşılmıştır... ______________________________________________ Ek bilgi... NİZÂMÜLMÜLK = Selçuklu Devletindeki bütün düzenleme ve değişiklikleri ciddî bir şekilde tetkik eden, devlet idâresinde kendi görüşlerini, icrâatını ve bunların gerekçelerini gelecek nesillere intikal ettirmek maksadıyla Fârisi olarak yazdığı Siyâsetnâme isimli eseri, bugün siyâset ilmiyle uğraşanların el kitapları arasında sayılmaktadır. Siyâsetnâme’de Türk-İslâm devletlerinin idârî, mâlî, siyâsî, askerî, sosyal ve kültürel yönlerini incelemektedir. Tam doğru metin ve ilâvesiz nüshası, İstanbul’da Süleymâniye Kütüphânesi,Molla Çelebi kısmında 114 numarada mevcuttur. Siyâsetnâme, birçok dillere tercüme edilerek, yayınlanmıştır. ______________________________________________ Şimdi anlaşıldımı?... Haydi hayırlısı... Kolay gelsin...
  6. (!) Bu adamın Kronolojisi... * 1878 – Bitlis’in Hizan İlçesine bağlı İsparit Nahiyesinin Nurs Köyünde dünyaya geldi. * 1888 – Medrese eğitimini tamamladı. * 1894 – Van’a giderek orada coğrafya, matematik, jeoloji, fizik ve kimya gibi müsbet ilimleri öğrenmeye başladı. Kendisine Bediüzzaman lâkabı verildi. * 1907 – Eğitimle ilgili dinci projelerini padişaha sunmak üzere İstanbul’a geldi. Van'da kurmayı planladığı Medesetül Zehra padişah tarafından kabul gördü ve ödenek ayrıldı. * 1909 - İttihad-ı Muhammedi Fırkası (Fırka-i Muhammediye)kuruluşunda kurucu üye olarak yer aldı. * 1909 – 31 Mart Olayı sebebiyle Divan-ı Harp Mahkemesinde yargılandı. * 1911 – Şam Emeviye Camii'nde büyük bir hutbe okudu. Bu hutbe daha sonra Hutbe-i Şamiye adıyla kitaplaştırıldı. Münâzarat ve Muhakemât gibi eserlerini telif etti. * 1915 – Birinci Dünya Savaşı'na katıldı. * 1916 – Bitlis savunması esnasında yaralanarak Ruslara esir düştü. * 1918 – İki buçuk yıl süren esaretten, bir Rus askerin yardımıyla firar etti. İstanbul’a geldi. Devrin tek İslâm Akademisi olan “Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye”ye üye oldu. * 1919 - 19 Ocak 1919’da Mustafa Sabri, İskilipli Mehmet Atıf Hoca, Ermenekli Saffet efendi gibi din ve eğitimcilerle birlikte Müderrisler Cemiyetinin kuruluşuna üye olarak katıldı. * 1919 – Mesnevî-i Nuriye adlı eserini yazmaya başladı. * 1920 – İstanbul’un İngilizler tarafından işgali üzerine Hutuvât-ı Sitte adlı bir eser yayınladı. Bu eser yüzünden işgal kuvvetleri tarafından gıyabında ölüm cezasına mahkûm edildi. * 1922 – Zaferden sonra Mustafa Kemal Atatürk tarafından Ankara’ya TBMM’ye dâvet edildi. Burada mebuslara hitaben bir beyannamede laik rejime karşı çıktı. * 1923 – Van’a sürüldü. Öğrencilerine ders vermeye başladı. Erek Dağı’nda iki senesini geçirdi. * 1925 – Şeyh Said İsyanı'ndan sonra Burdur’a sürüldü ve Burada Nur’un İlk Kapısı isimli eserini yazdı. * 1926 – Barla’ya sürüldü. Burada Risale-i Nur’u telife başladı. Sözler ve Mektubat’ın tamamı, Lemalar’ın da büyük bölümünü burada yazdı. * 1934 – Barla’dan Isparta’ya sürüldü. * 1935 – “Gizli cemiyet kurmak, rejimin temel düzenini yıkmak” iddiasıyla Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinde aleyhinde dâvâ açıldı ve mahkeme neticesinde Tesettür Risalesi’nden dolayı 11 ay hapse mahkûm edildi. 120 öğrencisiyle birlikte Eskişehir Hapishanesinde tutuklu kaldı ve orada tecrid altında tutuldu. * 1936 – Hapis cezasının bitiminden sonra 7 yıllığına Kastamonu’ya sürüldü. * 1943 – 126 talebesiyle birlikte tekrar "rejimin temel düzenini yıkmak" suçundan tutuklanarak Denizli Hapishanesine sevk edildi. 9 ay tutuklu kaldı. * 1944 – 9 aydan sonra Emirdağ’a götürüldü ve burada zorunlu ikâmete mahkum edildi. * 1948 – Aynı suçlamalarla tekrar tutuklanarak 54 talebesiyle birlikte Afyon Hapishanesine sevk edildi. Yaklaşık 20 ay hapiste kaldı. Buradan tekrar Emirdağ’a götürüldü. * 1952 – Gençlik Rehberi eseri hakkında açılan dava münasebetiyle İstanbul’a geldi ve bu davadan beraat etti. * 1953 – Emirdağ’a döndü. İkinci defa İstanbul’a geldi ve üç buçuk ay burada kaldı. Bundan sonraki hayatı genellikle Emirdağ ve Isparta’da geçti. * 23 Mart 1960 – Şanlıurfa’da vefat etti.(Şu an mezarının nerede olduğu tam olarak bilinmemektedir.) Umarım nizamulmulk arkadaş anlamıştır... Çarpıtılan konular ve kafa bulanıkçılığını iyi yapap mikserlere atıf olunur... Sevgiyle kalın...
  7. DİPNOT şurada cevap verdi: commandante başlık Güncel Konular
    Yakın zamana kadar bu bilgilerime dayanarak, ''Türkiye asla bir İran olamaz'' diye düşünüyordum, ama yavaş yavaş bu düşünceden uzaklaşmaya başladım. Şimdilerde diyorum ki, ''Elbette Türkiye asla bir İran olamaz, ama İran'dan beter bir şey olur.'' Yakında bu ülke de Irak gibi ''Tanrı'nın olmadığı bir ülke'' olursa hiç şaşmayalım. Güzel bir sözdür, ''Hiçbirimiz masum değiliz.'' _Eeeey Kurulan bu genç Cumhuriyetin önüne taş koyanlar, çomak sokanlar, karanlık çağartkanları, orta çağ özlemcileri, toplumu geri özlemlerine sürüklemeye çalışanlar... _Be eeeey Bu ülkenin dini, imanını sömürenler, Kabesi ABD, seccadesi dolar olanlar.... Çekin artık bu kirli ve karanlık emellerinizi bu toplumun üzerinden, Al külah ver takke diyen takiyeciler, minarelerini süngü, camilerini kışla ilan eden savaş bezirganları... Birler artık o kaplumba denen o canavarı artık çok iyi tanıyoruz... Ve herzamankindan daha uyanık, daha dikkatli ve büyük bir sabırla takip ediyoruz... Dost sevgilerle...
  8. . Hani derler ya... 'Türkiye asla bir İran olamaz'' diye... Bağzı yorum ve düşünceleri görünce artık diyorum ki, ''Elbette Türkiye asla bir İran olamaz, ama İran'dan beter bir şey olur.'' Ne dersiniz?... Dost sevgilerimle... .
  9. Tüm Dünya çocuklarına: Onları savaş kurbanları olarak görmenin utancını duyduğum için... . . Tüm Dünya analarına: Toprak kadar bereketli bedenleri, Güneşler kadar sıcak yürekleri ve Denizler kadar engin sevgileri için... . . Bu da; Günümüz dünyasında kirlenmeden kalabilen, kendisi ile barışık, insan olabilmenin onurunu bilincine kazıyan, Umut veren, Sevgi dolu, savaşsız bir dünya özlemi çeken, açlık ve yoksulluğa karşı mücadele eden, Ezmeyen, kırmayan, yaşadığı gezegene ve onun üzerindeki tüm hayata sorumluluk duygusu ile saygı ve sevgi besleyen ve yine tüm canlıların yaşama hakkını savunan sömürüsüz ve çıkarsız bir dünyanın mücadelesini veren, vermese bile en azından bunu yüreğinde ve benliğinde hisseden insanlara gelsin... . .
  10. DANIŞTAY'A SALDIRI DAVASI 'Türban örgütü' 11 Ağustos'ta yargıç karşısında Danıştay 2. Dairesi'ne ve gazetemize yönelik saldırılarla ilgili 9 kişi hakkında ''anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs'' ve ''silahlı örgüt kurma'' suçlarını da kapsayan iddianame Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Saldırının faili tetikçi Alparslan Arslan ve 8 sanık 11 Ağustos'ta yargılanmaya başlanacak. İlk duruşmaya Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden ve daire üyelerinin de çağrıldığı kaydedildi. Edinilen bilgiye göre, terör ve organize suçlara bakmakla yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Arslan ve sanıkların, kuruluş amacı ''türbanı korumak'' olduğu belirtilen Danıştay saldırısı iddianamesini kabul ederek, tensip tutanağı hazırladı. Tensip tutanağında tutuklu sanıklar Arslan, avukat Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin Irşi, Erhan Timuroğlu ve Aykut Metin Şükre 'nin suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu ve suça öngörülen ceza miktarları göz önüne alınarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Mahkeme, müştekiler Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden ile üyeler Ayla Gönenç ve Ayfer Özdemir ile tetkik hâkim Ahmet Çobanoğlu 'nun da davetiye ile çağrılmasına karar verdi. Mahkeme, duruşmanın 11 Ağustos Cuma günü saat 09.30'da yapılmasını da kararlaştırdı. İddianamede, Arslan ve sanıkların suçlarına ilişkin, ''Türban olarak bilinen bir örtünün baskı, şiddet ve tehdit kullanılarak topluma hâkim kılınması amacıyla örgüt kurulması ve bu amaca uygun eylemler gerçekleştirilmesi, mevcut anayasal sisteme yönelik tehlike olduğu gibi anayasal düzeni ortadan kaldırmaya, yerine başka bir düzen getirmeye ya da anayasal düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs olarak değerlendirilmiştir'' deniliyor. İddianamede, Arslan için ayrı ayrı 4 kez, Esen ve Kurter hakkında da 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. .
  11. . KUBİLAY'IN ŞEHİTLİĞİNDEN BU YANA KAÇ KİŞİ KUBİLAY OLDU... Sema Özbilgin söz alarak dedi ki: ''- Türkiye Cumhuriyeti var oldukça ve bayrağımız göklerde dalgalandıkça bu park da Mustafa Yücel Özbilgin adıyla anılacaktır. 17 Mayıs'ta kaybettiğimiz Cumhuriyet ve yargı şehidi Mustafa Yücel Özbilgin Cumhuriyetçi, yurdunu seven, laik ve inançlı bir insandı.'' İki sözcüğün altını çizin: 1- Laik.. 2- İnançlı.. Kendisini inançlı sanıp da laik olmayanlar bu ülkeye bilir bilmez en büyük kötülüğü ve ihaneti yapmaya adaydırlar... Kubilay 'a kıyanlar bunlardır.. Sıvas katliamını yapanlar bunlardır.. Yüksek yargıcımız Özbilgin'i şehit eden de bunlardandır.. Bilmem ki hesabı yapıldı mı?.. Kubilay'ın şehitliğinden bu yana kaç kişi Kubilay oldu?.. Yüksek yargıcımız Mustafa Yücel Özbilgin kaçıncı Kubilay?.. Aydınlanma'nın aydınlığına bağlandıktan sonra karanlığın karanlığına kurban edilen kaç şehidimiz var?.. Bu tarihsel süreç Batı'da, Avrupa'da, Fransa'da, ötekilerde de gülsuyuyla yaşanmamıştır... Ancak 21'inci yüzyılda yaşadığımızı unutmayalım... Yargıç Mustafa Yücel Özbilgin son şehidimiz mi olacaktır?.. Son Kubilay mı olacaktır?... .
  12. Arkadaşım.... O dönem o dönemde kalıdı.. Bu günleri göremeyecek kadar duyarsız.. Bu günleri anlayamayacak kadar geçmişlerle dolu... Bu günlere çözüm olamayacak kadar gereksiz geçmişine bağlı... Bu günleri problemsiz atlatamayacak kadar düşüncesiz... Bu günleri geçmişin çözümünde arayacak kadar mantıksız... Ve... Bu günleri fani olmuş birinin eline bırakacak kadar anlamısız olunamaz bu yaşam... Ki bu yaşam hiçbir hurafenin ve doğmanın eline bırakılmayacak kadar anlam yüklü ve gerçeklerler dolu... Sevgiyle kalın...
  13. Vah vah ki vah vah.. Amerikan kucağında yetişen, Onun dizinde büyüyen, Ve onun kuklası ve ekonomik gücü ile güç avareliğine soyunan, Diğer taraftan emperyalizmin ihtiyaçlarına ***** görevi gibi bir görevi olan bu insandan sadece ...... yorum... (noktaları lütfen siz doldurun) Darısı Güzelim ülkemizi doğma düşüncelerin kucağına itmeye çalışan gereksiz çerezlerin başına... Ama buna fırsat vereceklerin karşısında dimdik durmayı da bir borç biliriz... Amerikan uşaklarına ve onu uzantılarına vatanseverler olarak dahima duracağımıza ve Mustafa Kemalimizin ışığını sonsuza dek yaşatacağımıza kimsenin kuşkusu olmasın...
  14. Haklısının Türkiye Cumhuriyeti problemlerinizi çozemedi, sizi anlayamadı, dertlerinize ortak olamadı, ekonomik değerlerinizi bölge halkı ile paylaşarak değerlendiremedi... Evet doğru.. Hiç durmayın... O zaman emperyalist devletlerle çözün tüm promlemlerinizi görelim... Ama sakın sonra bizi yanınızda görme gibi bir hevesa kapılmayın... Çünkü sizin yokluğunuz artık bizim yokluğumuz olmuştur... Biz bu bilinçteyiz... Ya siz... Hangi yelkenlinin seyri sefası içindesiniz... Ve hangi rıhtıma yanaşan... Kolay gelsin size... Dost sevgilerimle...
  15. Sevgilerim senin için dogville... Renk katıyorsun ve anlamsızlığı anlamlı kılmadaki ince düşüncene teşekkürler... Yanlız değilsin... Sevgiyle kal... Bunlar senin için.... Dost sevgiler... .
  16. Kesinlikle hakediyorsun sevgili gloria... Bir çiçek kadar nazik düşüncelerile bunu kabul ediyor ve çok teşekkür ediyorum... Size de çiçek veren insanların sayılarının hergeçen gün artaması dileğimle... Bunlarda sizin için diyorum... Dost sevgilerimle... . .
  17. Size katılmadığımı belirtmek isterim halilim... Bugün “Köleci toplum yıkılalı yüzlerce yıl oldu, ancak ne yazıkki hepimiz kölelere dönüştük”. ABD öncülüğündeki saldırgan küresel emperyalizm, dünyada imparatorluklar çağını yeniden kurmaktaki kararlılığı ile hepimizi gerçek birer köleye (ya da robotlara) dönüştürerek hayatın öznesi olmaktan çok nesnesi durumuna getirmeye ve emperyalizme altın çağını yaşatmaya dönük çalışmalara bütün gücüyle sarılmıştır... Sizleri bu düşünceye iten nedeni merak etmedim değil... Dost sevgilerimle...
  18. Ufakta olsa umarım size yardımım olur... Dost sevgiler... http://www.dagbasi.com/info/skylife/kure/kuredaglari.htm
  19. Sevgili Sardunya hoş geldin... Yokluğunu hissettiren bir arkadaşı tekrar aramızda görmek gerceken çok sevindirici... Buda sizin için... Dost sevgilerime... . .
  20. . İnternet ortamında e-mailler arasında dolaşan bu fotoğraf görenleri hayrete düşürüyor. Büyük bir bulutun güneşin önünden geçerken çekilen bu görüntüsü ilk bakışta birşey ifade etmiyor olabilir. Ama biraz dikkatli bakacak olursanız bulut görüntüsü hemen akıllara sürpriz bir görüntüyü getiriyor. . .
  21. Danıştay iddianamesi tamamlandı. Tetikçi Arslan'a 4 kez ağırlaştırılmış müebbet istendi 'Türban örgütü' Soruşturmayı yürüten savcı Özcan'ın hazırladığı iddianamede, sanıklar ''Alparslan Arslan önderliğinde türbanı korumaya yönelik terör örgütü kurarak saldırı düzenlemekle" suçlandı. Arslan ve örgütün diğer üyelerinin, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan türban karikatürü ve Danıştay 2. Dairesi'nin kamusal alanda türbana geçit vermeyen kararını esas alarak bir araya geldiği belirtildi. ANKARA - Yüksek Yargıç Mustafa Yücel Özbilgin 'in yaşamını yitirdiği Danıştay saldırısı iddianamesinde tetikçi Alparslan Arslan 'a 4 kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Arslan ve diğer sanıklar ''türbanı korumaya yönelik terör örgütü kurmak ve saldırı düzenlemek'' ile suçlandılar. Sanıklardan Süleyman Esen ile ''Şeyh Salih Hoca'' lakaplı Salih Kurter hakkında ise 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede Kurter'in evinde ''türban konuşmaları yapıldığı'' ve evin ''örgüt evi görünümü'' aldığı belirtildi. 17 Mayıs'ta düzenlenen Danıştay saldırısı soruşturmasını yürüten Savcı Şemsettin Özcan, iddianameyi tamamlayarak Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. İddianamede sanıkların ''Alparslan Arslan önderliğinde türbanı korumaya yönelik terör örgütü kurarak'' Cumhuriyet'e yapılan bombalı saldırıları ve Danıştay'a yönelik silahlı saldırıyı gerçekleştirdikleri vurgulandı. Arslan ve örgütün diğer üyelerinin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan türban karikatürü ve Danıştay 2. Dairesi'nin kamusal alanda türbana geçit vermeyen kararını esas alarak bir araya geldiği belirtildi. İddianamede, ''olayda türbanı korumaya yönelik oluşumun açıkça görüldügü'' ne işaret edildi. İddianemede, Arslan'ın Cumhuriyet'e bombayı atarken tekbir getirdiğine işaret edilen iddianamede, kaçarken de ''İnsanın başına taktığı başörtüsü domuzun başına geçirilemez'' diye bağırdığı anlatıldı. Arslan'ın 17 Mayıs'taki Danıştay saldırısının ardından çıkış kapısı civarında güvenlik görevlilerince yakalandığı ve alındığı güvenlik odasında ''Osmanlı torunlarıyız, Allah'ın askerleriyiz'' diye bağırdığı ifadesine de yer verildi. 'Örgüt evi' İddianamede Süleyman Esen ile ''Şeyh Salih Hoca'' lakaplı Salih Kurter hakkında da 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi. İddianamede Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Çetin Irşi ve Erhan Timuroğlu için ise anayasal düzeni yıkmaya dönük silahlı örgütün üyesi oldukları gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmaları istendi. Danıştay saldırısında kullanılan silahları temin ettiği belirtilen Aykut Metin Şükre ve Ayhan Parlak hakkında ise örgüte yardım suçlamasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede Kurter'in evinin ''örgüt evi'' görünümü aldığına işaret edildi. Türban konuşmaları sonunda tetikçi Arslan'ın, Salih Kurter'in fikir ve sohbetlerinden çok etkilendiği, kendi içine kapanarak daha çok dini kitap okumaya ve beş vakit namaz kılmaya başladığı belirtildi. . _______________________________________________ Kaynak: İLHAN TAŞCI - 13/07/2006/Cumhuriyet manşet.
  22. DİPNOT şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Bakın bu bir düşünce ve yorum biçimi... Bu da bir düşünce ve yorum biçim... Bu da bir düşünce biçimi... Yorum okuyucunun... Dost sevgilerle...
  23. 8 GÜNDE 10 BİN İMZA TOPLANDI ADD'den 'Tehlike büyüyor' uyarısı İstanbul Haber Servisi - ''Tehlike Büyüyor Farkında mısınız?'' adlı kampanyayla tepkisini ortaya koyan Türk halkı, AKP'nin ulusal birlik ve bütünlüğümüze aykırı uygulamalarına 8 günde 10 bin imza ile ''hayır'' dedi. ADD Kadıköy Şubesi'nin düzenlediği kampanyada hedef 100 bin imza. Kampanyada, Cumhurbaşkanlığı makamına geçecek kişinin yeni Meclis tarafından seçilmesi, ülkenin anayasal kurumlarıyla sorunu olmayan birinin olması isteğine de yer verildi. ADD Kadıköy Şubesi'nden yapılan açıklamada, kampanyayla ulusal eğitim politikasına aykırı uygulamalar, AB ve ABD ile ilişkiler, gözü kapalı özelleştirmeler, ekonomik sorunlar ve demokratik yapıya yönelik saldırıların protesto edildiği belirtilerek ''Türk halkı, Mustafa Kemal Atatürk döneminde temelleri atılan ve Devrim Yasaları ile şekillenen Cumhuriyet'in kurumlarına sahip çıkacağı iradesini, imza kampanyasına verdiği destek ile bir kere daha ortaya koydu'' denildi. __________ C. 13.07.06

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.